22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2009 SALI 6 HABERLER SALI ORHAN BURSALI Erdoğan ve Davos Güneydoğu kaynaklı iki örgüt arasında uzun süredir yaşanan gerginlik, sonunda Adana’da şiddette dönüştü! PKK yandaşları, Hizbullah yanlısı Toplumsal Dayanışma ve Şura Derneği’ne (Şura- Der) saldırdı. Çıkan çatışmada 12 Hizbullahçı yaralandı. Uzun süredir beklenen bu çatışmada, fitili kim ateşledi sorusu fazla önem taşımıyor! Çünkü, PKK’yi 13 yıl aradan sonra böylesi tehlikeli bir ortama sürükleyen gerekçe daha çok dikkat çekiyor. Şura-Der son yıllarda sayıları hızla artan Hizbullah yanlısı derneklerden biri. Güneydoğu ve Kürt kökenlilerin yoğun olduğu Akdeniz bölgesinde örgütlenen bu derneğin faaliyetleri de tıpkı Mustazaf-Der ve Umut-Der’de olduğu gibi Hizbullah’ın siyasallaşmasına hizmet ediyor! Dernekler, eğitim ve yardım organizasyonlarıyla derinden yürüyor! PKK işte bu çalışmalardan ciddi rahatsızlık duyuyor. Şura-Der’in Tarsus şubesi 31 Temmuz 2008’de molotofkokteylli ve taşlı saldırıya uğradı. Oysa bu saldırı ne İslami sermayece kurulan marketlere ne de Hizbullah yanlısı derneklere yönelik ilk eylem değildi. Örneğin kendilerini Farsçadan esinlenerek “Ezilmişler” olarak niteleyen Mustazaf-Der’in Diyarbakır ve Van’daki şubeleri de daha önce benzer saldırılara uğramıştı. Dernek yöneticileri bu yüzden PKK’yi ‘misilime’ tehdidiyle uyardı. Olaylar, “Güneydoğu’da Hizbullah-PKK çatışması yeniden mi başlıyor?” endişesine yol açtı. PKK’li gruplar ise bu uyarıları ciddiye almadı ve Hizbullah yanlısı derneklere yönelik saldırıları sürdürdü. Aslında Hizbullah ve Fethullahçılar arasında da ciddi gerginlik olmasına karşın PKK iki grubu da aynı safta görüyor! Kandil Dağı’ndan bu düşünceyle yapılan sert açıklamalar militanları cesaretlendirdi. Şiddetin dozu iyice yükseldi. Mustazaf- Der’in Adana’daki bir “okuma evi”ne geçen aylarda bomba bile atıldı. Eylemi PKK yanlısı “Öz Savunma Birlikleri” üstlendi. Aslında bu olaylar PKK- Hizbullah çatışmasında rollerin tuhaf biçimde değiştiğini de gösterdi. Geçmişte PKK’lilere nefes aldırmayan örgüt, kendi tabanı ve kurumlarının tehdit altında olduğundan yakınmaya başladı! 1995 yılına kadar PKK yanlısı gazeteleri dağıttırmayan, muhabirleri öldüren Hizbullahçılar artık “Doğru Haber” gazetesiyle, “İnzar” benzeri dergilerini dağıtmakta güçlük çekiyor! Gerginlik, Diyarbakır’ın yanı sıra Güneydoğu’dan büyük göç alan Adana ve Mersin gibi kentlerde giderek yükseliyor. PKK son dönemde artık MHP’li olarak bilinen yurttaşlardan çok “Hizbullahçı” ya da “Fethullahçı” diye tanımladığı kişilerin araçlarını yakıyor!.. PKK kaynaklarında 22 ve 29 Ocak’ta yayımlanan şu iki haber de örgütün siyasallaşan dinciliği iyice hedef tahtasına koyduğunu göstermeye yetiyor: “Adana’nın Şakirpaşa Mahallesi’nde Fethullah Gülen tarikatı çalışanlarına ait olduğu belirtilen iki araç kundaklandı.”, “Şakirpaşa Mahallesi’nde bulunan BİM Market’e molotofkokteyli atıldı.” Peki iki grubu çatışmaya sürükleyen fitil nasıl yakılmıştı?.. Bu soruya PKK’nin yayın organı ANF’de 1 Şubat’ta yer alan şu satırlar yeterli yanıtı veriyor: “Yerel seçimler öncesi AKP, Gülen cemaatinin de desteğiyle Hizbullah örgütlemesine hız verdi. En son Adana’da Hizbullah’a bağlı 7 dernek açıldı.” Adana’daki çatışma, Hizbullah yanlısı derneklerin adlarının da sıralandığı bu haberin yayımlanmasından bir gün sonra yaşandı. Güneydoğulu vatandaşların yaşadığı Barbaros Mahallesi’nde önceki akşam toplanan 200 kadar PKK sempatizanı, “Sizi burada istemiyoruz” diye bağırarak Şura-Der binasına molotofkokteyli attı. 11 Şura-Der üyesi ile bölgeye gelen Mustazaf-Der Şube Başkanı Abdülkadir Turgay sopa ve bıçak darbeleriyle yaralandı. Hizbullah yanlısı İLKHA ajansı çatışmayı duyururken, PKK’lilerden “Maneviyata küfrettikleri belirtilen grup” diye söz etti! PKK’liler ise “Kürtler aleyhine sloganlar atıldı” şeklinde haberler yaptı. PKK aslında Güneydoğu ve Kuzey Irak’ta ivme kazanan Fethullahçılığı “şiddet” mesajıyla uyarmak istiyor! Şura-Der önündeki çatışmanın altında işte bu “gözdağı” çabası yatıyor! TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ 13 Yıl Sonra Adana!... Başbakan’ın nereye konacağı bi- linmiyor. Yeni bir Nasır mı olsun, yoksa Nasır+De Gaulle mü; Arap meydan ve sokaklarının yeni ilahi mi, ABD ve İsrail’e ve hatta Batı’ya “satılmış, ezilmiş, pısmış” Ortadoğu yöneticilerinin yerine, İslam dünya- sı nihayet gerçek liderini mi buldu?.. Erdoğan, elinde İskender’in Kı- lıcı Filistin meselesini çözmeye mi talip? Yoksa bütün bunlar önceden planlı programlı seçim yatırımı mı?.. Gazetelerden öğreniyoruz ki, Ga- za üzerine panel fikri-girişimi Er- doğan’a ait. Başbakan zaten İsrail’e şiddetle saldırıyordu, her ne kadar Davos’ta Peres’in yüzüne karşı söylediği “Öldürmeyi iyi bilirsiniz...” sözleri kadar doğrudan olmasa da... Erdoğan’ın Davos’ta yaptığı ilk 12 dakikalık konuşmayı belki bir yer- lerde bulamayabilirsiniz, ama Davos toplantılarının resmi sitesinde din- leyebilirsiniz. Konuşmasının bütün okları baştan sona İsrail’e yönelik- tir. Filistin davasını bugün gün- demdeki bütün maddeleriyle sa- vunuyor. Konuşmalarının odağındaki ikinci madde ise Hamas’ın meşru temsilci olarak kabul edilmesine yöneliktir. Diyor ki, halkın iradesiy- le seçilmiştir. Şimdi bu konuşması, arabulu- culuğa soyunan bir ülke liderine ait olamaz. Bu tutumuyla Erdoğan, Fi- listin sorununda arabulucu olama- yacağı Davos’tan çok önce belli ol- muştu. O zaman, Erdoğan’ın neden “arabulucu” pozisyonuna soyun- duğu ise açıklamaya muhtaç bir ko- nudur. Erdoğan’ın 12 dakikalık konuş- ması, İsrail’e temel noktalarda hak- lı eleştirileri içeriyor. Türkiye’nin İsrail ile ittifakı ve iş- birliğinin etkisi dikkate alındığında, Ankara’nın “bir dost” olarak İsrail üzerinde baskısını durmadan his- settirmesi gereği, tartışmasız kabul edilebilir. Bu tutum ayrıca bir şekil- de dünyaya da açıklanabilir. Ancak Erdoğan bunu Davos’ta, bütün dünyanın gözü önünde, bir dosta değil de, karşısına aldığı düşmanına ilan etmektedir! Açıktır ki, oyunun böylesine düşmanca oynanması, Türkiye ve İsrail’in ma- nevra alanlarını iyice daralttı. İki ülke arasında kırılganlık son de- rece arttı. Her ne kadar vazo tamir edilmeye çalışılsa da, yöneticileri ve liderleri değişinceye kadar, iki ül- ke arasında yeni bir sayfa açılması beklenemez, burada bir Godot bek- lenecektir! (Olağanüstü bir durum ol- mazsa!) O halde Erdoğan bu çıkışı neden yaptı? Duygusallığından mı, ölen Fi- listinli çocuklar gözünün önünde geldi de kendini tutamadı mı? Hayır, ilk konuşmasını dinlerseniz, ortalığın gerginleşmesi duru- munda, Erdoğan’ın ortalığı karıştı- ran konuşmasını yapmaya hazır ol- duğunu görürsünüz! Peres’in Er- doğan’a bu ortamı hazırladığını söy- leyebiliriz! Panel yöneticisine yük- lenmek gerçekle örtüşmez! Mode- ratör, tersine, Erdoğan’ın belki de daha başka vazolar kırmasını önle- yici müdahalede bulunmak istedi, bi- le denebilir. Diyebiliriz ki, girişimcisi-önericisi olduğu bu panel, Erdoğan’a puan kazandırmak amacını taşıyordu. Erdoğan, seçimlere doğru, Filistin meselesini gündemde tutarak ve İs- rail’e (haklı zeminde de olsa) açık- ça saldırarak, yerel seçimlerde daha düşük oy alma olasılığını bertaraf etmek istemiştir. Ergenekon dalgaları, bu garan- tiyi yeterince vermiyordu! Birbiri ar- dına patlayan iktidar yolsuzlukla- rı, normalde, iktidar partisine beş puan daha artış getirmesi gereken yerel seçimlerde bir güç kaybını gündeme getirmişti. İktidar, genel seçimlerdeki oranı yakalasa bile, bu bir gerileme sayılacaktı! Erdoğan’ın İsrail politikası bunu telafi edecek mi, göreceğiz... Şimdi “Ortadoğu’nun yeni lideri” yorumlarını bırakalım... Amerika’nın her yıl verdiği 3-5 milyar dolarla Mı- sır’ı kendi safında tutma becerisini, zengin Arap ülkeleri bile gösterme- di! Erdoğan’ın girişiminin Arap dün- yasında sokaktan başka yankısı ol- maz. Gerisi ise büyük palavra ve ya- kıştırmalardır! Seçimlerden sonra kıvırtma poli- tikalarını ve dönüş manevralarını bekleyin! obursali@cumhuriyet.com.tr mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com Baykal, ‘Kafamda bir isim var’ dedi, ancak bu ismi henüz parti yönetimiyle paylaşmadõ CHP’degözlerÇankaya’da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’nin son Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantõsõnda Isparta ili ile baş- kentin 4 ilçesi ve İzmir Güzelbahçe il- çesi dõşõndaki tüm yerleşim birimlerin- de belediye başkan adaylarõ belirlendi. Gözler başkentte Çankaya ilçesine çev- rilirken adayõn CHP lideri Deniz Bay- kal’õn “kafasında olduğu” kaydedildi. Bu arada içlerinde ilçe yöneticilerinin de bulunduğu bir grup Genç Parti üyesi CHP’ye katõldõ. CHP MYK hafta sonu aday listesini büyük ölçüde tamamladõ. Toplantõda “etrafında yeterli destek oluşmayan” Adana adayõ Soner Çetin yerine Ada- na Sanayi Odasõ Başkanõ Ümit Özgü- müş’ün aday gösterilmesi kararlaştõrõl- dõ. Adana adayõnõn değiştirilmesi, par- ti içinde tartõşma yaratõrken bu huzur- suzluk çabuk atlatõldõ. İzmir’in Menemen ilçesinde Musta- fa Sarıgül’e destek veren ve bu neden- le partiden ihraç edilen Tahir Şahin’in yeniden aday gösterilmesi dikkati çek- ti. İhraç kararõ süreli olan Şahin’in par- tiye döndüğü ve yönetime kazanma sö- zü verdiği bildirildi. CHP illerden sadece Isparta adayõnõ belirlemedi. Afyon’da Hatice Gök aday gösterilirken Isparta’da bir kadõn adayõn çõkarõlabileceği kayde- dildi. İzmir Belediye Başkanõ Aziz Ko- caoğlu’nun tepkisine karşõn Konak il- çesinde il başkanõ Kemal Karataş’õn aday gösterilmesi kararlaştõrõldõ. Ankara’nõn Çankaya, Yenimahalle, Keçiören, Etimesgut ilçelerinin beledi- ye başkan adaylarõnõn belirlenmesi en so- na bõrakõldõ. Belediye Başkanõ Muzaf- fer Eryılmaz’õn yeniden aday gösteril- meyeceği bilinen Çankaya’da, 14 aday adayõnõn başvuruda bulunduğu bildiril- di. Eski il başkanõ Yaşar Çatak, eski Ür- güp belediye başkanõ Bekir Ödemiş, es- ki TMMOB başkanlarõndan Bülent Ta- nık, eski Yenimahalle Başkanõ Ufuk Ataç, avukat Hikmet Tepe, eski Çan- kaya Belediye Başkanõ Doğan Taşde- len, adaylõk için Çankaya Belediye- si’ndeki görevlerinden ayrõlan Yüksel Işık ve Ali Yıldırım, Türk Mühendis- ler Birliği Derneği Genel Başkanõ Bü- lent Gürsoy adaylõk yarõşõna giren isimler arasõnda yer alõyor. CHP kulislerinde “kadın aday” söy- lentileri de yaygõnlaşõrken bu kapsam- da eski Ankara milletvekili Gülsün Bilgehan, sendikacõ Yaşar Seyman ve Ankara milletvekili Nesrin Bay- tok’un adlarõ ortaya atõldõ. CHP Başkanlõk Divanõ ve MYK’nin bu hafta yapacağõ toplantõlarda Çankaya adayõnõn netleşebileceği bildirildi. Ye- nimahalle’de Ünsal Toker, Servet Ün- sal; Keçiören’de Hamza Kırmızı, Ha- lil Yağmur; Etimesgut’ta da eski İzmir milletvekili Enver Öktem’in adõ geçiyor. Öte yandan Çankaya Belediye Başkan aday adayõ avukat Ali Yõldõrõm, belediye başkanõ seçilmesi durumunda, engelli yurttaşlarõn sorunlarõnõ çözeceğini be- lirtti. Türkiye’de engelli yurttaşlarõn sayõsõnõn 10 milyona yaklaştõğõnõ ifade eden Yõldõrõm, “Engelsiz Belediye yak- laşımı ile tüm engellilerin bir başka- sının yardımına muhtaç kalmaksızın özgürce şehri yaşayabilmesini amaç- lıyoruz” dedi İllerden sadece Isparta adayõnõ belirlemeyen CHP’de Çankaya’nõn yanõ sõra Yenimahalle, Keçiören, Etimesgut ilçelerinin belirlenmesi en sona bõrakõldõ. Çankaya’da Belediye Başkanõ Muzaffer Eryõlmaz’õn yeniden aday gösterilmeyeceği biliniyor. Çankaya için 14 aday adayõ başvuruda bulundu. K I L I Ç D A R O Ğ L U : Topbaş’õn görevi rant dağõtmak İstanbul Haber Servisi - CHP İs- tanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayõ Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanõ Kadir Topbaş’õn “Kı- lıçdaroğlu, hep bizim projelerimiz üzerinden konuşuyor. Sayın Kı- lıçdaroğlu, 80 kilometre metro in- şaatıyla dünya rekorlar kitabına gi- rer” sözlerine sert yanõt verdi. Kõ- lõçdaroğlu, “Topbaş’ın görevi ran- tı dağıtmaktır. Hizmet vermek, hizmet dağıtmak değil. Aramızdaki temel fark budur” dedi. Kõlõçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Evleri’nde (CHE) eğitim gören ço- cuklar arasõnda düzenlenen “CHE 1. Resim ve Kompozisyon Yarışma- sı” ödül töreninde çocuklarla dün bir araya geldi. Akatlar Kültür Merke- zi’ndeki etkinlik öncesi gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Kõlõçdaroğlu, İBB Başkanõ Topbaş’õn “Kılıçda- roğlu’nun projesi yok. Bizim in- ternet sitemize bakarak konuşu- yor” sözlerinin anõmsatõlmasõ üzeri- ne “Eğer İBB’nin internet sitesin- den bahsediyorsak Sayın Topbaş, neden İBB’ye bağlı şirketlerin bi- lançolarını oraya koymuyor? İBB yatırımlarının ayrıntılarını niye koymuyor? Örneğin, Kamu İhale Kurumu’nca iptal edilen ihalelerin bilgisi neden yok?” diye konuştu. Topbaş’a “Dünyası dar olan in- sanlar dünyanın gözbebeği bir metropolü yönetemez” sözleriyle seslenen Kõlõçdaroğlu, “Metro pro- jesine sahip çıktıysanız 15 yılda be- nim rakamlarıma göre en azından 240 kilometre metro inşa etmeniz gerekirdi. Nerede bu metro? Sayın Topbaş icraatla tanışmadığı dö- nemde ben Türkiye’nin en büyük ikinci bütçesini yönetiyordum. Top- baş, bunların farkında değil” dedi. Topbaş’õn “Öğrencinin bursunu kestiren insanların zihniyeti, han- gi kaynakla neyi yapabilecek?” sözleri ile ilgili ise Kõlõçdaroğlu, özetle şunlarõ kaydetti: “CHP, bütün kamu kuruluşları öğrencilere burs verebilsin diye Anayasa Mahke- mesi’ne başvurdu. Bursları İBB’nin açıklarını kapatmak için Topbaş kesti” dedi. CHP’nin İstanbul adayı Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Evleri’nde (CHE) eğitim gören çocuklar arasında düzenlenen “CHE 1. Resim ve Kom- pozisyon Yarışması” ödül törenine katıldı. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle