25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 3 ŞUBAT 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yurdumun İnsanı... Tüm dünya Davos sarsıntısını konuşuyor... Peki yurdumun insanı ne diyor bu konuda? Gazetelerde okudunuz... Çok sayıda gazeteci, Başbakan’a alkış tutuyor: “Helal olsun Tayyip Bey’e... Peres’e hak ettiği ya- nıtı verdi, Türkiye’nin onurunu çiğnetmedi... Toplan- tıyı terk etti... Delikanlı adam Tayyip Bey...” Yurdum insanı “delikanlı adama” bayılır... Hele he- le “vurdum mu oturturum” diyenlere kurban olur... “Üçüncü dünya ülkeleri’’ Erdoğan’ı yere göğe ko- yamıyor. Ortadoğu uzmanları televizyon kanallarında yo- rumlar yapıyor: “Arap liderlerin yapamadığını Türkiye Cumhuriye- ti Başbakanı yaptı... Arap medyası Tayyip Bey’i kah- raman şövalye olarak görüyor artık...” Tayyip Bey’in Şimon Peres’le tartıştığı gece televizyonun başındaydım. Peres, Türkiye Cumhuri- yeti Başbakanı’na karşı sesini yükseltip, sağ elinin işaret parmağıyla yüksek sesle konuşmaya başladı. Saat tuttum, yirmi dört dakika durmadan konuş- tu. ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkeleri arkasına alıp, Gazze’yi cehenneme çevirip, çocukları, gençleri, ka- dınları, yaşlıları misket bombalarıyla öldüren İsrail de- ğil miydi? Bunun savunulacak ya da alkışlanacak bir durumu yoktu... Paneli yönetenin Erdoğan’ın omzuna ikide bir dokunması ise katlanılabilir bir şey değildi. İzleyici- lerin büyük bir bölümünü oluşturan ABD’li ve Av- rupalı gazeteciler Peres’i alkışlıyorlardı. Tayyip Bey bu durumu görünce bir anda kaşları- nı çattı, sinirlenmişti! Tüm bunlar olurken içimden bir ses beni uyarıyordu: “Keşke ABD Irak’ı işgalinde on binlerce sivili ço- cuk, genç, yaşlı, kadın ve erkek demeden öldü- rürken Tayyip Bey, Peres’e yaptığını Bush’a da ya- pabilseydi(!)...” Olayın bundan sonrası önemliydi benim için... Davos’u terk etti, Ata uçağına atlayıp Türkiye’ye döndü ve “Sultan Yavuz”olarak karşılandı. 24 saat içinde kamuoyu anketleri hazırlandı (nasıl becerdilerse), pazar günü yandaş medyada yayım- landı... “31 Ocak Pazar günü genel seçim yapılsa AKP’nin oyu yüzde 49.3... CHP ise 11.9... Kararsız yüzde 15.4... Fikri yok 10.3... Diğer 8.2...” Belli ki her şey önceden hazırlanıp planlanmış. O tartışmada Erdoğan’ın en çok hoşuma giden sö- zü şuydu: “Türkiye çadır devleti değildir.” Tartışma anında mı söyledi bunu, yoksa önceden mi hazırlanmıştı konuşma metni anlamış değildim! Benim hoşuma gitmişti... Davos kahramanımız Tayyip Bey, bir “dünya lideri” mi yoksa “Arap dünyası”nın lideri mi, orasına siz ka- rar verin! Bilin ki Davos’ta esen fırtına Türkiye’ye hemen yansıdı, ilk iş olarak medyaya, CHP’ye yaylım ate- şine başladı. Dinci, tarikatçı ve yandaş medyanın kalemşorları eyleme geçti: “Vur vur inlesin Deniz Baykal dinlesin!” Bülent Ecevit Kıbrıs fatihiydi, Tayyip Bey Davos fatihi! Hayırlısı olsun! Ezilen Filistin halkının, Türkiye’deki yoksulların li- deri, “Kasımpaşa jargonu”nun delikanlı siyasetçi- si Tayyip Bey’in, kapitalizmin ağababalarıyla Da- vos’ta buluşup, emperyalizme kafa tuttuğunu sa- nanlara diyeceğim şu: “Hamas’a neden toz kondurmuyor Tayyip Bey?” Neden şöyle konuşmuyor: “İsrail’in Gazze’de insanlık suçu işlediğini dünya bil- meli... Ama Hamas da İsrail’e füze atmayıp, İsrail’i hak- lı duruma getirmemeli!’’ Tayyip Bey’e eşi, kızı ve damadıyla Davos gezisi çok iyi geldi... Dünür Bey de bir TV’de Tayyip Bey’i Atatürk’e ve İsmet Paşa’ya benzetti! Başbakan’ı kim tutar bundan sonra? Bakın ne diyor Erdoğan: “Kabile reisi değil, Türkiye’nin başbakanıyız. Say- gısızlık yaptırmayız. Bizi eleştirenler var, bunlara 29 Mart seçimlerinde cevabını verin.” İşte bu olmadı! “Kasımpaşa modeli’’ Türkiye’de bir süre daha tu- tar... Ya ondan sonra? Fethullahçılar kendi çıkarlarını kollamak için AKP’nin yanındalar. Ne kadar verirseniz, bir o kadar isterler; haberiniz olsun!.. Haberiniz var mı, El Kaide Sultanbeyli’yi mesken tutmuş. Güneydoğu’da ise İslami Hareket, Müslüman Kar- deşler, Hizbullah kırsaldan kentlere doğru kayıyor- muş... Uydurmuyorum, gazetelerde okuyorum! Neyse! Bu hava bakalım 29 Mart yerel seçimlerinde na- sıl bir etki yaratacak? [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Kemal Unakıtan’a anjiyo yapıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Bakanõ Kemal Unakõtan’õn kalp krizi geçirdiği iddialarõ üzerine bir açõklama yapan Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener, önceki gün anjiyo yapõlan Unakõtan’õn durumunun iyi olduğunu açõkladõ. Erdener, Unakõtan’õn yüksek olan tansiyonunun kontrol altõna alõnmaya çalõşõldõğõnõ ifade etti. Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ da Unakõtan’õn kalp krizi geçirmediğini söyledi. Başbakan Tayyip Erdoğan da Unakõtan’õ ziyaret etti. Erdoğan’a mektup ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Ankara Şubesi, işçi emeklilerinin aylõklarõ arasõndaki farklõlõklarõn giderilmesi talebiyle Başbakan Tayyip Erdoğan’a mektup gönderdi. Mektupta hayata geçirilen “Sosyal Güvenlik Reformu”yla da SSK’nin eski ve yeni emeklileri arasõndaki “intibak” sorununun çözülemediği ifade edildi. MHP 7 ilde daha aday belirledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP, 7 ilde daha belediye başkan adayõnõ açõkladõ. Eskişehir’de, daha önce milletvekili adayõ olan Ahmet Vural aday gösterilirken, Samsun’da da milletvekili adayõ İbrahim Özyer aday oldu. Bilecik’te Ahmet Oturak, Bingöl’de Ahmet Bor, Mardin’de Ali İhsan Uğurlu, Rize’de Cevat Çiçek, Kõrklareli’nde Reha Oras aday gösterildi. ‘Ergenekon zanlısı’ yakalandı Haber Merkezi - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda düzenlenen son operasyonda aranan zanlõlar arasõnda olduğu belirtilen ve daha önce Trabzon’da ele geçirilen 8 el bombasõ ve bir Kalaşnikof tüfekle bağlantõsõ olduğu öne sürülen Namõk Kemal Erdoğan, İzmit’te yakalandõ. Aynõ zamanda cezaevi firarisi olduğu belirlenen Erdoğan’õn Trabzon’dan gelen ekiplere teslim edileceği bildirildi. Şaylıman Flash TV’den ayrıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazeteci, haber programcõsõ ve yazar Ferhan Şaylõman, Flash TV’den ayrõldõ. Flash TV’de 17 yõl boyunca üst düzey görevlerde bulunduğunu belirten Şaylõman, “2002’de AKP’nin iktidara gelişiyle beraber Flash TV’de önce haber yönetiminden uzaklaştõrõldõğõnõ, 22 Temmuz seçimlerinin ardõndan tartõşma programlarõna da son verildiğini” kaydetti. TAHAMMÜLSÜZ Erdoğan davaları unuttu İLHAN TAŞCI ANKARA - Sayõştay, EGO ve ASKİ’nin ortağõ olduğu BUGSAŞ’ta üstlendiği görev nedeniyle “yasaya aykırı” bi- çimde eski Maliye Teftiş Ku- rulu Başkanõ, Cumhurbaşkan- lõğõ Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Başkanõ Cemal Boya- lı’ya 18 bin TL ödeme yapõl- dõğõnõ saptadõ. Sayõştay, “Mü- fettişlerin belediye şirketle- rinde görev alması ve bu gö- rev karşılığı ücret alması mümkün değildir” dedi. Bo- yalõ ise yapõlan ödemenin mev- zuata uygun olduğunu savuna- rak, “Çalışmayı gördüm. Ay- nı kapsamda kişiler varken isimleri yazılmamış sadece benim ismime maksatlı yıp- ratmak amacıyla yer verilmiş. Denetçinin böyle bir görev ve yetkisi yoktur” dedi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, DDK’nin RTÜK, Tele- komünikasyon Kurumu, Ser- maye Piyasasõ Kurulu (SPK), Bankacõlõk Düzenleme ve De- netleme Kurumu, Enerji Piya- sasõ Düzenleme Kurumu, Ka- mu İhale Kurumu, Rekabet Kurumu, Tütün, Tütün Ma- mulleri ve Alkollü İçkiler Pi- yasasõ Düzenleme Kurumu’nu denetlemesini istemişti. Gül’ün denetim yapmasõnõ istediği DDK’nin başõnda eski Maliye Teftiş Kurulu Başkanõ Cemal Boyalõ bulunuyor. Sayõştay’õn Ankara Anakent Belediyesi’nde yaptõğõ denetimlere ilişkin sor- guda ilginç bir ayrõntõ ortaya çõktõ. Sayõştay, “Ankara Bü- yükşehir Belediyesi’nin orta- ğı olduğu bazı şirketlerde be- lediye müfettişlerinin ve ma- liye teftiş kurulu başkanının görev aldığı ve bu görev kar- şılığında söz konusu şirket- lerden yıllık ücret aldıkla- rı”nõ saptadõ. Yapõlan belirlemeye göre, Anakent Belediyesi müfettişleri ile eski Maliye Teftiş Kurulu Başkanõ Cemal Boyalõ’nõn da aralarõnda bulunduğu 14 mü- fettişe, toplam 197 bin TL öde- me yapõldõ. Boyalõ’ya BUG- SAŞ AŞ’de üstlendiği görev ne- deniyle 18 bin TL ödeme ya- põldõğõ belirtildi. Sayõştay sorgusunda, Devlet Memurlarõ Yasasõ, Maliye Ba- kanlõğõ Teşkilat ve Görevleri Hakkõnda Kanun Hükmünde Kararname ile Ankara Büyük- şehir Belediyesi Teftiş Kurulu Yönetmeliği hükümleri uya- rõnca devlet memuru olan be- lediye ve maliye müfettişlerinin, belediye şirketlerinde görev al- malarõ ve bu görev karşõlõğõn- da söz konusu şirketlerden üc- ret almalarõnõn mümkün olma- dõğõ vurgulandõ. Sayõştay sor- gusunda şöyle denildi: “Zira devlet memurları için istisnai durumlar hariç ikin- ci görev yasağı vardır. Ayrı- ca belediye ve Maliye Mü- fettişleri bu şirketleri denet- lemek ve teftiş etmek görev ve yetkisine sahiptir. Bu gerek- çelerle bahsi geçen müfettiş- lerin belediye şirketlerinde görev alması ve bu görev karşılığında söz konusu şir- ketlerden ücret alması müm- kün değildir.” Sayõştay, belediyeden, mev- zuata aykõrõ olarak ücret öden- me gerekçelerinin görevlendi- ren kişi ve kurumlarla birlikte açõklanmasõnõ istedi. ‘Adımı maksatlı yazdılar’ Sorularõmõzõ yanõtlayan DDK Başkanõ Cemal Boyalõ ise öde- me yapõldõğõnõ doğrularken, Sayõştay’õn çalõşmasõnõ da gör- düğünü bildirdi. Boyalõ, BUG- SAŞ’taki görevinin Devlet Me- murlarõ Yasasõ’ndaki “ikinci görev” yasağõ kapsamõna gir- mediğini belirterek BUGSAŞ AŞ’nin yasa ile statüsünün de- ğiştiğini ve belediye teşekkülü vasfõndan çõkartõldõğõnõ anlattõ. Sayõştay denetçilerinin BUG- SAŞ’õn statüsünün 5018 sayõ- lõ yasa ile değiştiğini bilmedi- ğini kaydeden Boyalõ, “BUG- SAŞ şirketinde ana ortaklar EGO ve ASKİ’dir. Beledi- yenin payı yoktur bu şirket- te. Statü değiştiği için Devlet Memurları Kanunu’ndaki ikinci görev yasağı kapsamı- na girmez. Arkadaş (denetçi) ciddi bir hata yapıyor. Yö- netim kurulu üyesi olduğum BUGSAŞ, Sayıştay’ın dene- timine tabi değil” dedi. Ödemenin kendisine Maliye Teftiş Kurulu Başkanõ iken ya- põldõğõnõ bildiren Boyalõ, “Ya- pılan her şey mevzuata uy- gundur. İşlemlerde kanuna aykırı yapılmış ne bir ödeme ne bir görevlendirme var. Aksini iddia eden Sayıştay de- netçisi. Sayıştay ne karar ve- rirse, tarafımızca yanlış bir iş- lem varsa, hatalı ödeme var- sa karar verir” dedi. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Er- doğan “düşünceyi mahkûm eden bir Türkiye’nin yerini özgüvene bıraktığı- nı” savunurken ga- zeteciler ve karikatü- ristler hakkõnda açtõ- ğõ davalarõ görmez- den geldi. Erdoğan bugüne değin 100’ü aşkõn gazeteci ve ka- rikatürist hakkõnda dava açtõ. Başbakan Tayyip Erdoğan önceki gün gazeteci-yazar Çetin Altan’a, “2008 Yılı Kültür Sanat Büyük Ödülü” verilmesi ne- deniyle düzenlenen törende, “Eleştirel akıl olmadan, eleşti- riye tahammül ol- madan yol alama- yız” diye konuştu. Demokrasinin te- melinin tahammül ol- duğunu vurgulayan Erdoğan, kendi yaşa- mõnda bunun örnek- lerini veremedi. Er- doğan, bugüne değin gazeteciler hakkõnda en çok dava açan Baş- bakan olduğu gerçe- ğini yok saydõ. Geçen yõl Türk Ce- za Yasasõ’nõn 301. maddesinden dava açõlan sanõk sayõsõ ise kayõtlara 1189 olarak geçti. Erdoğan bugüne değin 70 gazeteci ve muhalefet partisi li- derlerine de dava aça- rak, en çok dava açan Başbakan oldu. Er- doğan bazõ gazeteciler hakkõnda birden faz- la dava açtõ. Sayõştay, “Müfettişlerin belediye şirketlerinde görev almasõ ve bu görev karşõlõğõ ücret almasõ mümkün değildir” dedi. DDK Başkanõ Cemal Boyalõ, ödemenin mevzuata uygun olduğunu savundu. RTÜK’tenKanal7veRadyo7’ninbağlõolduğuşirketin‘içiniboşaltma’işlemineonay Kanal 7 izini kaybettirdi FIRAT KOZOK ANKARA - Deniz Feneri derneğiyle birlikte Almanya temsilciliği “dolandırıcılık ve para aklama” şüphesiyle ba- sõlan Kanal 7, kâğõt üzerinde yapõlan bir değişiklikle başka bir şirkete aktarõldõ. Buna kar- şõn Deniz Feneri hortumculu- ğunun Türkiye ayağõ için baş sorumlu gösterilen Zekeriya Karaman, yeni şirkette de en yüksek paya sahip oldu. Bünyesindeki Kanal 7 ve Radyo 7 ile uydu ve kablo or- tamõndan yayõn yapmak üzere kablolu televizyon, uydu televizyon ve uydu radyo yayõn lisans ve izni olan, ayrõca RTÜK’e ulusal televizyon ve ulusal radyo lisans başvuru- sunda bulunan ve bu başvuru- ya dayanarak karasal yayõn yapan “Yeni Dünya İletişim AŞ” şirket değişimi için bir sü- re önce RTÜK’e başvurdu. Şirket, üst kurul nezdinde sahip olduğu yayõn lisans ve izinle- rini “Hayat Görsel Yayıncılık AŞ”ye devretmek istediğini bildirdi. Başvuruyu değerlen- diren RTÜK İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlõğõ, 26 Ocak 2009’da Kurul Başkanlõğõ’na gönderdiği yazõda, RTÜK Ya- sasõ’na göre kurulun yayõn li- sansõ verdiği bir kuruluşun bu lisansõ, yayõn istasyonlarõnõ ve şebekelerini, yine kurulun iz- niyle bir üçüncü kuruluşa dev- redebileceği bildirildi. Daire Başkanõ Yılmaz Kesmeci du- rumu bir yazõyla üst kurula sundu. Üst kurula sunulan ya- zõ anõnda işleme konuldu ve ge- çen çarşamba yapõlan toplan- tõda devir masaya yatõrõldõ. Deniz Feneri davasõnda olayõn Türkiye’deki baş sorumlusu olarak gösterilen Karaman, ye- ni şirkette yüzde 40’lõk paya sa- hip olurken davada adõ geçen İsmail Karahan ve Mustafa Çelik de yüzde 15’er hisse al- dõ. Yeni Dünya İletişim AŞ’nin hâkim ortaklarõ yeni şirkette de değişmedi. Söz konusu ope- rasyonun Almanya’daki Deniz Feneri davasõ ile ilgili dosyanõn Türkiye’ye gönderilmesinden önce yapõlmasõ dikkat çekti. Kanal 7, kâğõt üzerinde yapõlan bir değişiklikle başka bir şirkete aktarõldõ. Buna karşõn Zekeriya Karaman, yeni şirkette de en yüksek paya sahip oldu. EGO ve ASKİ’nin ortağõ olduğu BUGSAŞ’tan ‘yasaya aykõrõ’ ödeme yapõldõğõ belirlendi DDK Başkanõ’na 18 bin TL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle