Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
demokrasi anlayışını doğrular içerikte.
Ad vermeden, ama DTP’yi hedef alan sözlerine
“çok çirkin açıklamalar yapan parlamento çatısı
altındaki parti” diye başlıyor.
“Terör örgütünü (DTP’nin) adeta legal (yasal)
yapıların karşısına çıkarmak istediğini... böylece
terör örgütü ile özdeş hale geldiğini..” söylüyor
ve sözü hemen diğer partilere getiriyor.
“...Açılım sürecinde bütün partilerin taşın altına
ellerini koymasını istediklerini... maalesef MHP ve
CHP’nin elini koymadığını...” söylüyor ve
“...DTP’den de bu noktada umudumuz yok...”
diyor.
Sabah gibi yandaş bir gazetede yayımlanan bu
sözler RTE’nin Kürt açılımını gerçekleştirebilmek
için CHP’den, MHP’den ve... destek konusunda
bel bağladığı DTP’den umudunu kestiğini
gösteriyor.
RTE’nin gözünde artık parlamentodaki üç
muhalefet partisi yok!
Varsa yoksa, “milleti temsil ettiğine” inandığı
AKP grubu!
Uçağa binmeden önce yaptığı bir konuşmada
zaten “muhalefet şöyle demiş, bizi ilgilendirmez.
Millet bizi ilgilendirir” demedi mi?
Dedi ve böylece milletin, milleti temsil etme
görevini sadece AKP’ye verdiğini kabul ve ilan
eyledi.
Milletin oylarıyla milleti temsilen parlamentoya
giren diğer üç partiyi bir kalemde sildi.
Bu kafa, bu demokrasi anlayışıyla hangi ulusal
sorun çözümlenebilir?
“Kasımpaşa” adı verilen vapurun denize
indirilmesi sırasında Kasımpaşalı havasında
yaptığı uzun bir konuşma ulusal medyamızın
sütunlarında boy göstermedi.
Uçağına aldığı gazeteciler muhalefeti milletten
ayıran, sadece AKP’nin ulusal iradeyi temsil
ettiğini duyumsatan açıklamalarına “bu
sözlerinizle muhalefet partilerini tamamen
dışlamıyor musunuz?” diye sormadıkları gibi…
“...Bay Başbakan; ‘milletimiz adına her ne
pahasına olursa olsun bu süreci tamama
eriştireceğiz’ diyorsunuz… lakin Doğu ve
Güneydoğu illerinde protesto niteliğini çoktaaan
yitirmiş, ayaklanmanın ilk ayak seslerini
anımsatan eylemler durmak bilmiyor...
...Bu gelişmeleri hâlâ İmralı’dakinin hücre
sorununa mı bağlıyorsunuz?..” diye soran da yok!
Uçağına çağrılmamayı göze alarak; DTP ile
sokak eylemlerinin ilişkisi olup olmadığını acaba
hükümet saptadı mı diye merak eden gazeteciye
de rastlamak olanaksız.
Arınç’ın “civan”, Batı basınının “hırçın”
başbakanı; kamuoyuna asıl açıklaması gereken
konularda tek kelime söylemez; ama tersine
gelen en ufak haberi yalanlamak için dakikalarca
konuşur, konuşur.
Kasımpaşa vapurunda nelere kızdığını veya
kızmayacağını uzun uzadıya anlatırken,
“Eleştiriye karşı tahammülsüzlüğümüz yok”
demeye başlaması... bu yönlü saptamaların
doğruluğunu ortaya koyuyor.
Ama bırakın hükümetin her alandaki
yanlışlarının yazılmadığını... bütünüyle medyayı
yine yalancılıkla suçlayan söylemlerine karşı
çıkan yok!
Bir saptaması var ki ancak kendi söylüyor
kendi inanıyor.
Son günlerde köşe yazarlarına taktı ya;
“Demokratik açılım nerede diye soruyorsun,
demokratik açılım senin köşende” diyor.
Köşe yazarlarına yazım özgürlüğünü sanki
beyzadem bağışlamış!
Ona göre her şey tıkırında.
O kadar ki... malum dava çarşafladı
çarşaflamak üzere... beyzadem şöyle buyuruyor:
“...İş yargıda yolunda gidiyor.”
Bir de “Hangi kültürle yetiştiğimiz, nasıl
yetiştiğimiz bellidir” demiyor mu?
SAYFA 8 ARALIK 2009 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8 Aralık
Oslo K 2
Helsinki K 4
Stockholm K 5
Londra B 10
AmsterdamY 9
Brüksel B 7
Paris Y 8
Bonn Y 5
Münih Y 15
Berlin K 8
Budapeşte K 8
Madrid B 14
Viyana Y 7
Belgrad Y 11
Sofya Y 10
Roma Y 17
Atina Y 17
Zürih Y 8
Moskova K -1
Aşkabat Y 7
Taşkent Y 13
Bakû Y 6
Bişkek B 4
Tiflis K 2
Kahire Y 19
Şam B 14
İstanbul PB 12
Edirne PB 10
Kocaeli S 12
Çanakkale S 12
İzmir PB 15
Manisa PB 13
Denizli S 15
Zonguldak Y 11
Sinop Y 12
Samsun Y 13
Trabzon Y 11
Giresun Y 13
Ankara S 7
Eskişehir S 7
Konya S 7
Sıvas K 6
Antalya PB 20
Adana PB 15
Mersin PB 15
Diyarbakır Y 12
Şanlıurfa B 13
Mardin Y 10
Siirt Y 11
Hakkâri K 2
Van K 5
Kars K 3
Kuzey, iç ve doğu
bölgelerimiz, parçalı
çok bulutlu, Batı Ka-
radeniz kıyıları, Orta
ve Doğu Karadeniz,
İç Anadolu’nun ku-
zeydoğusu, Doğu
Anadolu’nun kuzey ve
doğusu Elazığ, Bingöl
çevreleri yağışlı diğer
yerler az bulutlu ge-
çecek. Yağışlar Kara-
deniz kıyıları Güney-
doğu Anadolu’nun do-
ğusu ve Iğdır çevrele-
rinde yağmur ve sa-
ğanak yağmur, diğer
yerlerde karla karışık
yağmur ve kar şeklin-
de olacak.
DTP hakkõndaki kapatma davasõnda, aralarõnda Türk’ün de bulunduğu 8 vekile siyasi yasak isteniyor
Kritik dava başlõyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Anayasa Mahkemesi, Demokratik
Toplum Partisi’nin (DTP) kapatõlma-
sõ istemiyle açõlan davayõ bugün esas-
tan görüşmeye başlayacak. Davada,
aralarõnda DTP Genel Başkanõ Ahmet
Türk’ün de bulunduğu 8 milletveki-
li hakkõnda siyasi yasak isteniyor.
Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ,
DTP’nin, “Devletin ülkesi ve mille-
tiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine
eylemlerin odağı” haline geldiği ge-
rekçesiyle, temelli kapatõlmasõ iste-
miyle 16 Kasõm 2007’de dava açmõştõ.
Görevlendirilen raportörler, raporu
tamamlayarak Anayasa Mahkemesi
Başkanõ Haşim Kılıç’a teslim etmiş-
ti. Raporun, Anayasa Mahkemesi he-
yetini bağlayõcõlõğõ bulunmuyor. İd-
dianamede, kapatma talebiyle birlik-
te milletvekilleri DTP Genel Başkanõ
Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Sebahat
Tuncel, Osman Özçelik, İbrahim Bi-
nici, Selahattin Demirtaş, Sevahir
Bayındır ve Fatma Kurtulan’õn da
aralarõnda bulunduğu 221 parti üyesi
hakkõnda anayasanõn 69/9 ve Siyasi
Partiler Yasasõ’nõn 95. maddeleri uya-
rõnca, siyasi yasak getirilmesi isteni-
yor. Anayasaya göre bir siyasi parti-
nin kapatõlmasõna karar verilebilme-
si için nitelikli çoğunluğun oyu ara-
nacak. Buna göre, kapatma kararõ
için Anayasa Mahkemesi’nin 11 asõl
üyesinin en az 7’sinin oyu gerekecek.
Başsavcõlõğõn iddianamesinde,
“Devletin ülkesi ve milletiyle bö-
lünmez bütünlüğüne aykırı eylem-
lerin odağı haline gelen ve anaya-
sanın 68. maddesinin dördüncü fık-
rasına, 2820 sayılı Siyasi Partiler Ya-
sası’nın 78, 80, 81, 82. ve 90. mad-
delerine aykırı eylemlerde bulun-
duğu açıkça anlaşılan Demokratik
Toplum Partisi’nin, anayasanın 69.
maddesinin altıncı fıkrası ile 2820
sayılı Yasa’nın 101/1-b ve 103. mad-
deleri gereğince temelli kapatılma-
sına” karar verilmesi istenmişti.
İddianamede, partinin kapatõlma-
sõna beyan ve faaliyetleri ile neden
olan 221 kişinin, temelli kapatõlmaya
ilişkin kararõn Resmi Gazete’de ya-
yõmlanmasõndan itibaren 5 yõl sürey-
le bir başka siyasi partinin kurucusu,
yöneticisi, deneticisi ve üyesi olama-
yacaklarõna karar verilmesi de talep
edilmişti. Başka bir parti üyesi olan ve
isim benzerliği nedeniyle listeye alõ-
nan Halil İmrek ile iddianamenin ha-
zõrlanmasõndan sonra ölen Fevzi Ka-
ra, siyasi yasak istemli listeden çõka-
rõldõ. Böylece, siyasi yasak istenenle-
rin sayõsõ 221’den 219’a düştü.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hak-
kõnda açõlan kapatma davasõ bugün Anayasa
Mahkemesi’nde görüşülmeye başlanacak
olan DTP eğer kapatõlõrsa, partililer çalõşma-
larõnõ Barõş ve Demokrasi Partisi’nde (BDP)
sürdürecek. BDP, 2 Mayõs 2008’de kurulmuş-
tu. Partinin kuruluş dilekçesi İçişleri Bakanlõ-
ğõ’na kurucu genel başkanlõğõ üstlenen Avukat Mus-
tafa Ayzit tarafõndan verilmişti. Partinin amblemi
sarõ zemin üzerinde yeşil meşe ağacõndan oluşuyor.
Partinin kurucu üyeleri arasõnda DTP avukatõ Mah-
mut Tanzi, kapatõlan HADEP’in eski Bağlar Bele-
diye Başkanõ Cabbar Leygara, eski Sur Be-
lediye Başkanõ Cezayir Serin gibi isimler de
bulunuyor. BDP’nin 1. Olağan Kongresi ise
7 Eylül 2008’de yapõlmõş, DTP Hakkâri Mil-
letvekili Hamit Geylani, Siirt Milletvekili
Osman Özçelik, DTP Genel Başkan Yardõm-
cõlarõ Selma Irmak ile Kamuran Yüksek’in de
katõldõğõ kongrede Demir Çelik, BDP Genel Baş-
kanlõğõ’na getirilmişti. BDP, seçime girmek için 41
ilde örgütlenme şartõnõ tamamlayarak 29 Mart yerel
seçimlerine de katõldõ ve Türkiye genelinde on binde
6 oranõnda oy aldõ.
D T P ’ N İ N Y E D E Ğ İ B A R I Ş V E D E M O K R A S İ P A R T İ S İ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kürt
açõlõmõnda, terör örgütü başõ Abdullah Öca-
lan’õn “muhatap alınmasını” sağlayama-
yan DTP yönetiminde, daha önce çözüm ad-
resi olarak sürekli Meclis’i “adres” göste-
ren Genel Başkan Ahmet Türk’ün başõnõ
çektiği “ılımlılar” güç kaybederken, bundan
sonraki mücadele alanõ olarak “dağ”õ göste-
ren Genel Başkan Yardõmcõsõ Emine Ay-
na’nõn başõnõ çektiği “radikaller” güç ka-
zandõ.
AKP hükümetinin başlattõğõ “Kürt açılı-
mı” sonrasõnda, dağdan inen ve Mah-
mur’dan gelen PKK’lilerin karşõlanmasõ sü-
recinde gerilimin tõrmanmasõna yol açan
DTP’de, Abdullah Öcalan’õn cezaevi ko-
şullarõ bahane edilerek başlatõlan eylemler,
parti içindeki güç dengelerinin değiştiğini de
ortaya koydu. Kürt açõlõmõnõn başlangõç sü-
recinde sürekli “umutlu” ve AKP hüküme-
tini destekleyen açõklamalar yapan DTP yö-
netiminin, Öcalan ve PKK’nin bastõrmasõ
üzerine tavõr değiştirdiğine işaret ediliyor.
Açõlõmda “muhatap alınmada” õsrar eden
Öcalan’õn ve PKK’nin, bunu başaramayõnca
“gerilimin tırmandırılması” ve AKP’ye
destekten vazgeçilmesi yönündeki telkinleri-
nin, DTP’nin gerginlik politikasõnda etkili
olduğuna işaret ediliyor.
Kulislerde, DTP’nin tavrõnõ sertleştirmesi,
hem Anayasa Mahkemesi’nin olasõ “kapat-
ma” kararõna dönük “gözdağı” hem de PKK
ve Öcalan’õn, açõlõmdan “umduğunu bula-
maması”na bağlanõyor. Bu çerçevede, DTP
içindeki “şahinler” etkili konuma getirilir-
ken, Genel Başkan Yardõmcõsõ Ayna’nõn çö-
züm adresi olarak “dağ”õ göstermesi dikkat
çekti. Ayna, partinin kapatõlmasõ durumunda
“sine-i millet”e dönme kararõnõn parti taba-
nõnõn isteği olduğunu savunarak, tabanõn,
“Hâlâ Meclis’te ne yapıyorsunuz, istifa
edin gidin dağa” dediğini ileri sürdü. Öcalan
da daha önce avukatlarõ aracõlõğõyla yaptõğõ
açõklamalarda DTP milletvekillerini etkisiz
olmakla suçlamõştõ. Türk, daha önce yaptõğõ
açõklamalarda Kürt sorununun çözümünün
başka başkentlerde değil Ankara’da aranma-
sõnõ istemiş, çözüm adresi olarak da parla-
mentoyu göstermişti.
DTP’li yöneticiden Ayna’ya tepki
Bu arada CNN Türk’e konuşan bir DTP
yöneticisi de Ayna’nõn açõklamalarõna tepki
gösterdi. Adõnõ vermeyen DTP yöneticisi,
“Bütün dünya dağa çıksa ne olur? Bu, bir
siyasetçinin söyleyeceği sözler mi? Çok
rahatsızım. Darda ve zordayız. Bazen bit-
sin bu iş de tamamen kurtulayım diyo-
rum” dedi. Aynõ yetkili “DTP kapatılırsa
ne yapacaksınız?” sorusu üzerine de, “Bı-
rakıp gideceğim” açõklamasõnõ yaptõ.
12 Eylül’de bu ülkede her biri bir işkencehane
haline getirilen cezaevlerinde işkence edilen,
yaşama küstürülen arkadaşlarını düşün! Artık sulh
zamanıdır, artık bu ülke bu ölümleri, bu korkunç
savaşı kaldıramayacak durumda. Kürt Türk fark
etmiyor, insanlar aç.. İnsanlar işsiz.. sana kimseler
bunu söylemiyor mu?
Sen bir kahraman değilsin. Ama kahraman
olabilirsin; hepimizin gözünde bu korkunç savaşı
durduran kişi olabilirsin. Düşün.. hücren 17 santim
küçüldü diye en başta da çocuklar öne sürülüyor,
kentler bir savaş alanı haline getiriliyor. Daha yeni,
gencecik bir üniversite öğrencisi vurularak öldü.
Hayat değişiyor, bu ülkede insanlar Kürt’üyle
Türk’üyle savaş tamtamları duymak istemiyor.
Yaşamak istiyor...
Bak benimle yaşıtsın, taş çatlasa yirmi yıllık bir
ömrün var. Hücrenin 17 santim küçülmesi önemli
değil; sen bir Mandela değilsin, ama bu ülkenin
bir çocuğusun; barış için elinden geleni
yapabilirsin! Bir kez hepimizi şaşırt!
Senin üstünden ikbal yapmaya çalışanların
değil, çocukların sesine kulak ver.. Çocuklar
yaşamak ve çikolata yemek istiyorlar. Senin de
çocukluğunda olduğu gibi.
IŞIL ÖZGENTÜRK
Çocuklar Çikolata Yiyebilsin!
Baştarafı 20. Sayfada
‘Ara seçime de katõlmayõz’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Anayasa Mahkemesi’nin bu-
gün hakkõndaki kapatma davasõnõ
görüşmeye başlayacağõ DTP’de,
il başkanlarõ ve belediye başkanla-
rõ da kapatma kararõ durumunda “si-
ne-i millete dönüş” kararõna des-
tek verdi. DTP Genel Başkanõ Ah-
met Türk, kapatma kararõ duru-
munda olasõ bir ara seçime de gir-
meyeceklerini bildirdi.
DTP yönetimi, cuma günü mil-
letvekilleri ve MYK üyeleriyle
yaptõğõ toplantõnõn ardõndan dün de
il başkanlarõ, belediye başkanlarõ ve
belediye meclis üyeleriyle toplan-
tõ yaptõ. Partinin kapatõlmasõ duru-
munda “kaos ve gerginlik” olaca-
ğõ değerlendirmesi yapõlan toplan-
tõda, ağõrlõklõ olarak davanõn “za-
mana yayılabileceği” yorumu ya-
põldõ. Kapatma kararõ verilmemesi
durumunda, DTP’nin Meclis ça-
lõşmalarõna katõlmasõ ve “açılım”
sürecine de daha etkin katõlmasõ ko-
nusunda görüş birliğine varõldõ.
Toplantõ sonrasõnda açõklama ya-
pan Türk, DTP’nin barõş sürecine
katkõ sunmaya hazõrken, partisine
yönelik “tasfiye mantığı” işletildiği
için sürece katkõ sunamadõklarõnõ
söyledi. 25 yõldõr bu çatõşmanõn için-
de olan kesimler ikna edilmeden so-
runun çözülemeyeceğini söyledik-
leri için “kıyametler koparıldığı-
nı” kaydeden Türk, şunlarõ kaydetti:
“Eğer gerçekten silahlarının
susmasını istediğiniz kesimleri
ikna edemezseniz DTP’nin bu-
rada etkili olmayacağını ifade
ettik. Ama bütün buna rağmen
halkın iradesiyle gelmişiz, halkın
iradesinin talep ettiği şekilde de
aracı olmaya da, köprü olmaya
da, taraf olmaya da hazır oldu-
ğumuzu ifade ettik. Şimdi geldi-
ğimiz noktada DTP son dönem-
lerde, yani bir tabir var, fillerle at-
lar tepişir ama çimenler ortada
yok olur, böyle bir mantık. Şim-
di bütün bunların faturası ‘DTP
bunu yapmadõ, etmedi, becermedi’
gibi bir mantıkla yaklaşılıyor,
bu doğru değildir. Biz halkımızın
özgürlük talebini dinliyoruz, han-
gi projeler etrafında bu soru-
nun çözüleceğini çok iyi bildiği-
miz için halkımızın talepleri doğ-
rultusunda hareket ettik.”
“DTP’nin kapatılması duru-
munda bir B planları olup ol-
madığı” yönündeki soru üzerine de
Türk, “Çekilecek, sonra bağımsız
adaylarla tekrar seçime girile-
cek... Böyle bir şeyimiz yok. Di-
yarbakır’da 4 milletvekilimiz
var, istifadan sonra gidip orada
2 tane çıkarmak için aday olma-
yı veya Mardin’de 2 milletvekilini
parlamentoya gönderme gibi bir
anlayış içinde değiliz. Bunu da
açık söylüyorum, böyle bir pro-
jemiz yok, böyle bir seçime de ka-
tılmayız” dedi.
PKK’nin ve Abdullah Öcalan’õn
Kürt halkõ için önemli olduğunu be-
lirten Türk, “Zaten aslında fark-
lı düşünen de yanlış düşünüyor.
Eğer önemsenmeseydi 5 milyon
dolara bir cezaevi yapılır mıydı,
özel bir yer yapılır mıydı? Şimdi
böyle bir şeyden sonra halkın tep-
ki göstereceğini çok açık olarak
ifade ettik” görüşünü savundu.
‘Çözümün adresi Meclis’te’ diyen õlõmlõlar güç kaybederken ‘radikaller’ etkinliğini arttõrdõ
DTP yönetiminde sıkıntı
DTP yönetiminde, daha
önce çözüm adresi olarak
sürekli Meclis’i “adres”
gösteren Genel Başkan
Ahmet Türk’ün başını
çektiği “ılımlılar” güç
kaybederken, bundan
sonraki mücadele alanı
olarak “dağ”ı gösteren
Genel Başkan
Yardımcısı Emine
Ayna’nın başını
çektiği “radikaller”
güç kazandı.
Özden: Çok fazla
neden var
ANKARA (AN-
KA) - Eski Anayasa
Mahkemesi Başkanõ
Yekta Güngör Özden,
DTP’nin kapatõlmasõna
ilişkin “çok fazla ne-
den” bulunduğunu öne
sürerek “Bir parti ana-
yasanõn 68. maddesine
göre demokratik siyasi
yaşamõn vazgeçilmez
unsurudur. Partiler,
anayasal çerçevede ça-
lõşõr. Ama siz yasalarõ,
anayasayõ tanõmazsa-
nõz nasõl ben sizi zap-
turapt altõna alacağõm?
Okullarõ kapatõyorsu-
nuz. Suçlu birini hapse
atõyorsunuz da partinin
ne özelliği var da kapa-
tõlmõyor?” dedi.
DTP’nin Hazine’den
yardõm almadõğõndan
dolayõ para cezasõ da
alamayacağõnõ kayde-
den Özden, DTP’nin
“kapatõlmasõ durumun-
da, toplumun da büyük
kesimince benimsene-
ceği” kanõsõnda oldu-
ğunu vurguladõ.
TÜRK: MECLİS AYNA: DAĞ
İl ve belediye başkanlarõ da ‘sine-i millete dönüş’ kararõna destek verdi.
Türk: Öcalan önemsenmeseydi 5 milyon dolarlõk cezaevi yapõlmazdõ
ABD siyasi
müsteşarı
DTP’de
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
ABD Büyükelçiliği Si-
yasi İşler Müsteşarõ
Rodney Hunter dün
toplantõlar sürerken
DTP Genel Merkezi’ni
ziyaret ederek, Dõş İliş-
kilerden Sorumlu Ge-
nel Başkan Yardõmcõsõ
Sebahat Tuncel’i ziya-
ret etti. DTP kaynakla-
rõ, ziyaretin DTP’nin
ABD’de açacağõ ofisle
ilgili olduğunu, ziyare-
tin düne denk gelmesi-
nin ise “tesadüf” oldu-
ğunu savundu. Bu ara-
da DTP yönetimi, cu-
ma günü aldõğõ karar
kapsamõnda Mahmur
ziyareti ve İsviçre gezi-
si ile bütün diğer prog-
ramlarõ da iptal etti.
Çubukçu’ya
Nasrettin
Hoca’lı uyarı
ANKARA (AN-
KA) - Türk Eğitim-Sen
Genel Başkanõ İsmail
Koncuk, Milli Eğitim
Bakanõ Nimet Çubuk-
çu’nun bütün sözleşmeli
öğretmenleri kadrolu
yapacağõna dair söz ver-
diğini hatõrlatarak “Sa-
yõn Bakan verdiğiniz
sözü ya tutacaksõnõz ya
tutacaksõnõz. Hiçbir şey
elinizden gelmiyorsa,
Nasrettin Hoca misali,
bulunduğunuz koltuğu
terk etmek de mi eliniz-
den gelmiyor?” diye
sordu. Çubukçu’nun
verdiği sözü yerine ge-
tirmemesi halinde her
platformda Çubuk-
çu’nun istifasõnõ dile ge-
tireceklerini ve isteye-
ceklerini belirten Kon-
cuk, “Tüm sözleşmeli
öğretmenleri Ankara’ya
yõğar ve Sayõn Bakana
sözünü çok net ve gür
sesle hatõrlatõrõz” uyarõ-
sõnda bulundu.