21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada demokrasi anlayışını doğrular içerikte. Ad vermeden, ama DTP’yi hedef alan sözlerine “çok çirkin açıklamalar yapan parlamento çatısı altındaki parti” diye başlıyor. “Terör örgütünü (DTP’nin) adeta legal (yasal) yapıların karşısına çıkarmak istediğini... böylece terör örgütü ile özdeş hale geldiğini..” söylüyor ve sözü hemen diğer partilere getiriyor. “...Açılım sürecinde bütün partilerin taşın altına ellerini koymasını istediklerini... maalesef MHP ve CHP’nin elini koymadığını...” söylüyor ve “...DTP’den de bu noktada umudumuz yok...” diyor. Sabah gibi yandaş bir gazetede yayımlanan bu sözler RTE’nin Kürt açılımını gerçekleştirebilmek için CHP’den, MHP’den ve... destek konusunda bel bağladığı DTP’den umudunu kestiğini gösteriyor. RTE’nin gözünde artık parlamentodaki üç muhalefet partisi yok! Varsa yoksa, “milleti temsil ettiğine” inandığı AKP grubu! Uçağa binmeden önce yaptığı bir konuşmada zaten “muhalefet şöyle demiş, bizi ilgilendirmez. Millet bizi ilgilendirir” demedi mi? Dedi ve böylece milletin, milleti temsil etme görevini sadece AKP’ye verdiğini kabul ve ilan eyledi. Milletin oylarıyla milleti temsilen parlamentoya giren diğer üç partiyi bir kalemde sildi. Bu kafa, bu demokrasi anlayışıyla hangi ulusal sorun çözümlenebilir? “Kasımpaşa” adı verilen vapurun denize indirilmesi sırasında Kasımpaşalı havasında yaptığı uzun bir konuşma ulusal medyamızın sütunlarında boy göstermedi. Uçağına aldığı gazeteciler muhalefeti milletten ayıran, sadece AKP’nin ulusal iradeyi temsil ettiğini duyumsatan açıklamalarına “bu sözlerinizle muhalefet partilerini tamamen dışlamıyor musunuz?” diye sormadıkları gibi… “...Bay Başbakan; ‘milletimiz adına her ne pahasına olursa olsun bu süreci tamama eriştireceğiz’ diyorsunuz… lakin Doğu ve Güneydoğu illerinde protesto niteliğini çoktaaan yitirmiş, ayaklanmanın ilk ayak seslerini anımsatan eylemler durmak bilmiyor... ...Bu gelişmeleri hâlâ İmralı’dakinin hücre sorununa mı bağlıyorsunuz?..” diye soran da yok! Uçağına çağrılmamayı göze alarak; DTP ile sokak eylemlerinin ilişkisi olup olmadığını acaba hükümet saptadı mı diye merak eden gazeteciye de rastlamak olanaksız. Arınç’ın “civan”, Batı basınının “hırçın” başbakanı; kamuoyuna asıl açıklaması gereken konularda tek kelime söylemez; ama tersine gelen en ufak haberi yalanlamak için dakikalarca konuşur, konuşur. Kasımpaşa vapurunda nelere kızdığını veya kızmayacağını uzun uzadıya anlatırken, “Eleştiriye karşı tahammülsüzlüğümüz yok” demeye başlaması... bu yönlü saptamaların doğruluğunu ortaya koyuyor. Ama bırakın hükümetin her alandaki yanlışlarının yazılmadığını... bütünüyle medyayı yine yalancılıkla suçlayan söylemlerine karşı çıkan yok! Bir saptaması var ki ancak kendi söylüyor kendi inanıyor. Son günlerde köşe yazarlarına taktı ya; “Demokratik açılım nerede diye soruyorsun, demokratik açılım senin köşende” diyor. Köşe yazarlarına yazım özgürlüğünü sanki beyzadem bağışlamış! Ona göre her şey tıkırında. O kadar ki... malum dava çarşafladı çarşaflamak üzere... beyzadem şöyle buyuruyor: “...İş yargıda yolunda gidiyor.” Bir de “Hangi kültürle yetiştiğimiz, nasıl yetiştiğimiz bellidir” demiyor mu? SAYFA 8 ARALIK 2009 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8 Aralık Oslo K 2 Helsinki K 4 Stockholm K 5 Londra B 10 AmsterdamY 9 Brüksel B 7 Paris Y 8 Bonn Y 5 Münih Y 15 Berlin K 8 Budapeşte K 8 Madrid B 14 Viyana Y 7 Belgrad Y 11 Sofya Y 10 Roma Y 17 Atina Y 17 Zürih Y 8 Moskova K -1 Aşkabat Y 7 Taşkent Y 13 Bakû Y 6 Bişkek B 4 Tiflis K 2 Kahire Y 19 Şam B 14 İstanbul PB 12 Edirne PB 10 Kocaeli S 12 Çanakkale S 12 İzmir PB 15 Manisa PB 13 Denizli S 15 Zonguldak Y 11 Sinop Y 12 Samsun Y 13 Trabzon Y 11 Giresun Y 13 Ankara S 7 Eskişehir S 7 Konya S 7 Sıvas K 6 Antalya PB 20 Adana PB 15 Mersin PB 15 Diyarbakır Y 12 Şanlıurfa B 13 Mardin Y 10 Siirt Y 11 Hakkâri K 2 Van K 5 Kars K 3 Kuzey, iç ve doğu bölgelerimiz, parçalı çok bulutlu, Batı Ka- radeniz kıyıları, Orta ve Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun ku- zeydoğusu, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu Elazığ, Bingöl çevreleri yağışlı diğer yerler az bulutlu ge- çecek. Yağışlar Kara- deniz kıyıları Güney- doğu Anadolu’nun do- ğusu ve Iğdır çevrele- rinde yağmur ve sa- ğanak yağmur, diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklin- de olacak. DTP hakkõndaki kapatma davasõnda, aralarõnda Türk’ün de bulunduğu 8 vekile siyasi yasak isteniyor Kritik dava başlõyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kapatõlma- sõ istemiyle açõlan davayõ bugün esas- tan görüşmeye başlayacak. Davada, aralarõnda DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk’ün de bulunduğu 8 milletveki- li hakkõnda siyasi yasak isteniyor. Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, DTP’nin, “Devletin ülkesi ve mille- tiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine eylemlerin odağı” haline geldiği ge- rekçesiyle, temelli kapatõlmasõ iste- miyle 16 Kasõm 2007’de dava açmõştõ. Görevlendirilen raportörler, raporu tamamlayarak Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç’a teslim etmiş- ti. Raporun, Anayasa Mahkemesi he- yetini bağlayõcõlõğõ bulunmuyor. İd- dianamede, kapatma talebiyle birlik- te milletvekilleri DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel, Osman Özçelik, İbrahim Bi- nici, Selahattin Demirtaş, Sevahir Bayındır ve Fatma Kurtulan’õn da aralarõnda bulunduğu 221 parti üyesi hakkõnda anayasanõn 69/9 ve Siyasi Partiler Yasasõ’nõn 95. maddeleri uya- rõnca, siyasi yasak getirilmesi isteni- yor. Anayasaya göre bir siyasi parti- nin kapatõlmasõna karar verilebilme- si için nitelikli çoğunluğun oyu ara- nacak. Buna göre, kapatma kararõ için Anayasa Mahkemesi’nin 11 asõl üyesinin en az 7’sinin oyu gerekecek. Başsavcõlõğõn iddianamesinde, “Devletin ülkesi ve milletiyle bö- lünmez bütünlüğüne aykırı eylem- lerin odağı haline gelen ve anaya- sanın 68. maddesinin dördüncü fık- rasına, 2820 sayılı Siyasi Partiler Ya- sası’nın 78, 80, 81, 82. ve 90. mad- delerine aykırı eylemlerde bulun- duğu açıkça anlaşılan Demokratik Toplum Partisi’nin, anayasanın 69. maddesinin altıncı fıkrası ile 2820 sayılı Yasa’nın 101/1-b ve 103. mad- deleri gereğince temelli kapatılma- sına” karar verilmesi istenmişti. İddianamede, partinin kapatõlma- sõna beyan ve faaliyetleri ile neden olan 221 kişinin, temelli kapatõlmaya ilişkin kararõn Resmi Gazete’de ya- yõmlanmasõndan itibaren 5 yõl sürey- le bir başka siyasi partinin kurucusu, yöneticisi, deneticisi ve üyesi olama- yacaklarõna karar verilmesi de talep edilmişti. Başka bir parti üyesi olan ve isim benzerliği nedeniyle listeye alõ- nan Halil İmrek ile iddianamenin ha- zõrlanmasõndan sonra ölen Fevzi Ka- ra, siyasi yasak istemli listeden çõka- rõldõ. Böylece, siyasi yasak istenenle- rin sayõsõ 221’den 219’a düştü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hak- kõnda açõlan kapatma davasõ bugün Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmeye başlanacak olan DTP eğer kapatõlõrsa, partililer çalõşma- larõnõ Barõş ve Demokrasi Partisi’nde (BDP) sürdürecek. BDP, 2 Mayõs 2008’de kurulmuş- tu. Partinin kuruluş dilekçesi İçişleri Bakanlõ- ğõ’na kurucu genel başkanlõğõ üstlenen Avukat Mus- tafa Ayzit tarafõndan verilmişti. Partinin amblemi sarõ zemin üzerinde yeşil meşe ağacõndan oluşuyor. Partinin kurucu üyeleri arasõnda DTP avukatõ Mah- mut Tanzi, kapatõlan HADEP’in eski Bağlar Bele- diye Başkanõ Cabbar Leygara, eski Sur Be- lediye Başkanõ Cezayir Serin gibi isimler de bulunuyor. BDP’nin 1. Olağan Kongresi ise 7 Eylül 2008’de yapõlmõş, DTP Hakkâri Mil- letvekili Hamit Geylani, Siirt Milletvekili Osman Özçelik, DTP Genel Başkan Yardõm- cõlarõ Selma Irmak ile Kamuran Yüksek’in de katõldõğõ kongrede Demir Çelik, BDP Genel Baş- kanlõğõ’na getirilmişti. BDP, seçime girmek için 41 ilde örgütlenme şartõnõ tamamlayarak 29 Mart yerel seçimlerine de katõldõ ve Türkiye genelinde on binde 6 oranõnda oy aldõ. D T P ’ N İ N Y E D E Ğ İ B A R I Ş V E D E M O K R A S İ P A R T İ S İ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kürt açõlõmõnda, terör örgütü başõ Abdullah Öca- lan’õn “muhatap alınmasını” sağlayama- yan DTP yönetiminde, daha önce çözüm ad- resi olarak sürekli Meclis’i “adres” göste- ren Genel Başkan Ahmet Türk’ün başõnõ çektiği “ılımlılar” güç kaybederken, bundan sonraki mücadele alanõ olarak “dağ”õ göste- ren Genel Başkan Yardõmcõsõ Emine Ay- na’nõn başõnõ çektiği “radikaller” güç ka- zandõ. AKP hükümetinin başlattõğõ “Kürt açılı- mı” sonrasõnda, dağdan inen ve Mah- mur’dan gelen PKK’lilerin karşõlanmasõ sü- recinde gerilimin tõrmanmasõna yol açan DTP’de, Abdullah Öcalan’õn cezaevi ko- şullarõ bahane edilerek başlatõlan eylemler, parti içindeki güç dengelerinin değiştiğini de ortaya koydu. Kürt açõlõmõnõn başlangõç sü- recinde sürekli “umutlu” ve AKP hüküme- tini destekleyen açõklamalar yapan DTP yö- netiminin, Öcalan ve PKK’nin bastõrmasõ üzerine tavõr değiştirdiğine işaret ediliyor. Açõlõmda “muhatap alınmada” õsrar eden Öcalan’õn ve PKK’nin, bunu başaramayõnca “gerilimin tırmandırılması” ve AKP’ye destekten vazgeçilmesi yönündeki telkinleri- nin, DTP’nin gerginlik politikasõnda etkili olduğuna işaret ediliyor. Kulislerde, DTP’nin tavrõnõ sertleştirmesi, hem Anayasa Mahkemesi’nin olasõ “kapat- ma” kararõna dönük “gözdağı” hem de PKK ve Öcalan’õn, açõlõmdan “umduğunu bula- maması”na bağlanõyor. Bu çerçevede, DTP içindeki “şahinler” etkili konuma getirilir- ken, Genel Başkan Yardõmcõsõ Ayna’nõn çö- züm adresi olarak “dağ”õ göstermesi dikkat çekti. Ayna, partinin kapatõlmasõ durumunda “sine-i millet”e dönme kararõnõn parti taba- nõnõn isteği olduğunu savunarak, tabanõn, “Hâlâ Meclis’te ne yapıyorsunuz, istifa edin gidin dağa” dediğini ileri sürdü. Öcalan da daha önce avukatlarõ aracõlõğõyla yaptõğõ açõklamalarda DTP milletvekillerini etkisiz olmakla suçlamõştõ. Türk, daha önce yaptõğõ açõklamalarda Kürt sorununun çözümünün başka başkentlerde değil Ankara’da aranma- sõnõ istemiş, çözüm adresi olarak da parla- mentoyu göstermişti. DTP’li yöneticiden Ayna’ya tepki Bu arada CNN Türk’e konuşan bir DTP yöneticisi de Ayna’nõn açõklamalarõna tepki gösterdi. Adõnõ vermeyen DTP yöneticisi, “Bütün dünya dağa çıksa ne olur? Bu, bir siyasetçinin söyleyeceği sözler mi? Çok rahatsızım. Darda ve zordayız. Bazen bit- sin bu iş de tamamen kurtulayım diyo- rum” dedi. Aynõ yetkili “DTP kapatılırsa ne yapacaksınız?” sorusu üzerine de, “Bı- rakıp gideceğim” açõklamasõnõ yaptõ. 12 Eylül’de bu ülkede her biri bir işkencehane haline getirilen cezaevlerinde işkence edilen, yaşama küstürülen arkadaşlarını düşün! Artık sulh zamanıdır, artık bu ülke bu ölümleri, bu korkunç savaşı kaldıramayacak durumda. Kürt Türk fark etmiyor, insanlar aç.. İnsanlar işsiz.. sana kimseler bunu söylemiyor mu? Sen bir kahraman değilsin. Ama kahraman olabilirsin; hepimizin gözünde bu korkunç savaşı durduran kişi olabilirsin. Düşün.. hücren 17 santim küçüldü diye en başta da çocuklar öne sürülüyor, kentler bir savaş alanı haline getiriliyor. Daha yeni, gencecik bir üniversite öğrencisi vurularak öldü. Hayat değişiyor, bu ülkede insanlar Kürt’üyle Türk’üyle savaş tamtamları duymak istemiyor. Yaşamak istiyor... Bak benimle yaşıtsın, taş çatlasa yirmi yıllık bir ömrün var. Hücrenin 17 santim küçülmesi önemli değil; sen bir Mandela değilsin, ama bu ülkenin bir çocuğusun; barış için elinden geleni yapabilirsin! Bir kez hepimizi şaşırt! Senin üstünden ikbal yapmaya çalışanların değil, çocukların sesine kulak ver.. Çocuklar yaşamak ve çikolata yemek istiyorlar. Senin de çocukluğunda olduğu gibi. IŞIL ÖZGENTÜRK Çocuklar Çikolata Yiyebilsin! Baştarafı 20. Sayfada ‘Ara seçime de katõlmayõz’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Anayasa Mahkemesi’nin bu- gün hakkõndaki kapatma davasõnõ görüşmeye başlayacağõ DTP’de, il başkanlarõ ve belediye başkanla- rõ da kapatma kararõ durumunda “si- ne-i millete dönüş” kararõna des- tek verdi. DTP Genel Başkanõ Ah- met Türk, kapatma kararõ duru- munda olasõ bir ara seçime de gir- meyeceklerini bildirdi. DTP yönetimi, cuma günü mil- letvekilleri ve MYK üyeleriyle yaptõğõ toplantõnõn ardõndan dün de il başkanlarõ, belediye başkanlarõ ve belediye meclis üyeleriyle toplan- tõ yaptõ. Partinin kapatõlmasõ duru- munda “kaos ve gerginlik” olaca- ğõ değerlendirmesi yapõlan toplan- tõda, ağõrlõklõ olarak davanõn “za- mana yayılabileceği” yorumu ya- põldõ. Kapatma kararõ verilmemesi durumunda, DTP’nin Meclis ça- lõşmalarõna katõlmasõ ve “açılım” sürecine de daha etkin katõlmasõ ko- nusunda görüş birliğine varõldõ. Toplantõ sonrasõnda açõklama ya- pan Türk, DTP’nin barõş sürecine katkõ sunmaya hazõrken, partisine yönelik “tasfiye mantığı” işletildiği için sürece katkõ sunamadõklarõnõ söyledi. 25 yõldõr bu çatõşmanõn için- de olan kesimler ikna edilmeden so- runun çözülemeyeceğini söyledik- leri için “kıyametler koparıldığı- nı” kaydeden Türk, şunlarõ kaydetti: “Eğer gerçekten silahlarının susmasını istediğiniz kesimleri ikna edemezseniz DTP’nin bu- rada etkili olmayacağını ifade ettik. Ama bütün buna rağmen halkın iradesiyle gelmişiz, halkın iradesinin talep ettiği şekilde de aracı olmaya da, köprü olmaya da, taraf olmaya da hazır oldu- ğumuzu ifade ettik. Şimdi geldi- ğimiz noktada DTP son dönem- lerde, yani bir tabir var, fillerle at- lar tepişir ama çimenler ortada yok olur, böyle bir mantık. Şim- di bütün bunların faturası ‘DTP bunu yapmadõ, etmedi, becermedi’ gibi bir mantıkla yaklaşılıyor, bu doğru değildir. Biz halkımızın özgürlük talebini dinliyoruz, han- gi projeler etrafında bu soru- nun çözüleceğini çok iyi bildiği- miz için halkımızın talepleri doğ- rultusunda hareket ettik.” “DTP’nin kapatılması duru- munda bir B planları olup ol- madığı” yönündeki soru üzerine de Türk, “Çekilecek, sonra bağımsız adaylarla tekrar seçime girile- cek... Böyle bir şeyimiz yok. Di- yarbakır’da 4 milletvekilimiz var, istifadan sonra gidip orada 2 tane çıkarmak için aday olma- yı veya Mardin’de 2 milletvekilini parlamentoya gönderme gibi bir anlayış içinde değiliz. Bunu da açık söylüyorum, böyle bir pro- jemiz yok, böyle bir seçime de ka- tılmayız” dedi. PKK’nin ve Abdullah Öcalan’õn Kürt halkõ için önemli olduğunu be- lirten Türk, “Zaten aslında fark- lı düşünen de yanlış düşünüyor. Eğer önemsenmeseydi 5 milyon dolara bir cezaevi yapılır mıydı, özel bir yer yapılır mıydı? Şimdi böyle bir şeyden sonra halkın tep- ki göstereceğini çok açık olarak ifade ettik” görüşünü savundu. ‘Çözümün adresi Meclis’te’ diyen õlõmlõlar güç kaybederken ‘radikaller’ etkinliğini arttõrdõ DTP yönetiminde sıkıntı DTP yönetiminde, daha önce çözüm adresi olarak sürekli Meclis’i “adres” gösteren Genel Başkan Ahmet Türk’ün başını çektiği “ılımlılar” güç kaybederken, bundan sonraki mücadele alanı olarak “dağ”ı gösteren Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna’nın başını çektiği “radikaller” güç kazandı. Özden: Çok fazla neden var ANKARA (AN- KA) - Eski Anayasa Mahkemesi Başkanõ Yekta Güngör Özden, DTP’nin kapatõlmasõna ilişkin “çok fazla ne- den” bulunduğunu öne sürerek “Bir parti ana- yasanõn 68. maddesine göre demokratik siyasi yaşamõn vazgeçilmez unsurudur. Partiler, anayasal çerçevede ça- lõşõr. Ama siz yasalarõ, anayasayõ tanõmazsa- nõz nasõl ben sizi zap- turapt altõna alacağõm? Okullarõ kapatõyorsu- nuz. Suçlu birini hapse atõyorsunuz da partinin ne özelliği var da kapa- tõlmõyor?” dedi. DTP’nin Hazine’den yardõm almadõğõndan dolayõ para cezasõ da alamayacağõnõ kayde- den Özden, DTP’nin “kapatõlmasõ durumun- da, toplumun da büyük kesimince benimsene- ceği” kanõsõnda oldu- ğunu vurguladõ. TÜRK: MECLİS AYNA: DAĞ İl ve belediye başkanlarõ da ‘sine-i millete dönüş’ kararõna destek verdi. Türk: Öcalan önemsenmeseydi 5 milyon dolarlõk cezaevi yapõlmazdõ ABD siyasi müsteşarı DTP’de ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - ABD Büyükelçiliği Si- yasi İşler Müsteşarõ Rodney Hunter dün toplantõlar sürerken DTP Genel Merkezi’ni ziyaret ederek, Dõş İliş- kilerden Sorumlu Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Sebahat Tuncel’i ziya- ret etti. DTP kaynakla- rõ, ziyaretin DTP’nin ABD’de açacağõ ofisle ilgili olduğunu, ziyare- tin düne denk gelmesi- nin ise “tesadüf” oldu- ğunu savundu. Bu ara- da DTP yönetimi, cu- ma günü aldõğõ karar kapsamõnda Mahmur ziyareti ve İsviçre gezi- si ile bütün diğer prog- ramlarõ da iptal etti. Çubukçu’ya Nasrettin Hoca’lı uyarı ANKARA (AN- KA) - Türk Eğitim-Sen Genel Başkanõ İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubuk- çu’nun bütün sözleşmeli öğretmenleri kadrolu yapacağõna dair söz ver- diğini hatõrlatarak “Sa- yõn Bakan verdiğiniz sözü ya tutacaksõnõz ya tutacaksõnõz. Hiçbir şey elinizden gelmiyorsa, Nasrettin Hoca misali, bulunduğunuz koltuğu terk etmek de mi eliniz- den gelmiyor?” diye sordu. Çubukçu’nun verdiği sözü yerine ge- tirmemesi halinde her platformda Çubuk- çu’nun istifasõnõ dile ge- tireceklerini ve isteye- ceklerini belirten Kon- cuk, “Tüm sözleşmeli öğretmenleri Ankara’ya yõğar ve Sayõn Bakana sözünü çok net ve gür sesle hatõrlatõrõz” uyarõ- sõnda bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle