21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 8 ARALIK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hukukun Olmadığı Yerde... Cumartesi günü öğle saatlerinde İbrahim Yıldız’la birlikte Adana Havaalanı’na gidiyorduk İstanbul’a dönmek için... DTP’liler Seyhan Kültür Merkezi açık otoparkında miting öncesi hazırlık yapıyorlardı... Uçağa yetişmek zorunda olmasak, mitingi izleyecektik. DTP’nin Adana’daki mitingine 2 bin kişi katılmıştı. Mitingden sonra olaylar çıkmış. Aynı saatlerde Nusaybin’de şehit düşen Adanalı Uzman Çavuş Bünyamin Özcan’ın cenaze töreni olduğunu İstanbul’a geldiğimizde öğrendim. Şehit düşen Özcan’ın ablasının şu sözleri yüreğimi acıttı: “Hep yoksul çocukları şehit oluyor. Hani açılım vardı. Böyle açılım olur mu?” Kandil Dağı’ndan inen PKK’liler ve Mahmur Kampı’ndan dönenler için Yüksekova, Kızıltepe, Doğubeyazıt, Batman, Şanlıurfa’da düzenlenen mitinglerde de olaylar çıkmıştı. Önceki gün de olaylar sürdü, Diyarbakır’da bir öğrenci öldü, İstanbul’da çatışmalar yaşandı. PKK sempatizanları ortalığı kan gölüne çevirmişlerdi. Olaylarda yine çocuklar kullanılıyordu. 1 ay önce yaralanan bir genç kız yaşamını yitirmişti. Amaç neydi, ne yapılmak isteniyordu? Kürt açılımı, bir ayrışmayı gündeme getirmişti yeniden. Taşlı sopalı saldırılar önce Mersin’de başlamış, ardından Güneydoğu’yu kuşatıp İstanbul’a değin uzanmıştı. Bu arada başka şeyler de oldu... Ergenekon savcılarına ifade veren üç eski komutan Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına ve Özden Örnek serbest bırakıldılar. Başbakan Erdoğan ABD’ye uçtu... Yazımı yazdığım saatlerde Beyaz Saray’da Erdoğan ve Obama görüşüyorlardı. Üç eski komutanın Ergenekon savcılarına ifade vermeleri ve Güneydoğu’da yaşanan olaylar... Türkiye sancılı bir dönemden geçiyor. İsmailağa cemaatine ve Fethullahçılara yönelik soruşturma başlatan Erzincan Cumhuriyet Savcısı İlhan Cihaner’e yönelik “malum medya”nın başlattığı “iftira” haberleri. Başsavcı Cihaner, arkadaşımız İlhan Taşcı’ya “Büyük çarka çomak soktuk, başımıza bunlar geldi” derken haksız mı? Tarikatlara kim dokunursa yanıyor! Hukuku uygulayan Türkiye Cumhuriyeti’nin savcılarının başına gelmedik kalmıyor! Hukukun olmadığı yerde demokrasi ve özgürlüklerden söz edilir mi? Bugün yaşadıklarımız insanı düşündürüyor! Elbet asker hukukun içine çekilmeli, savcılar tarafından sorgulanmalı, suçu varsa ortaya çıkarılmalı. Elbet sivil-asker bürokrat, suçu varsa yargılanacak! Kişilerin makamları ne olursa olsun, sivil- asker ayrımı gözetmeksizin sorgulanır. Peki, dokunulmazlık zırhına sahip milletvekilleri ne olacak? İhaleye fesat karıştırmak, naylon fatura düzenlemek suçlarından ötürü savcı ve yargıç karşısına çıkmayan milletvekilleri hesap vermeyecek mi? Milletvekilliği dokunulmazlığı salt kürsüde olmalı, özel yaşamda değil! Demokrasinin vazgeçilmez kurallarından birisi hukukun üstünlüğüdür... Benim canım ülkemde askeri darbe yapanlardan hesap sorulmadı bugüne değin... Askeri darbelerden hesap sorulmayan bir ülkede yapılmamış darbelerden hesap soruluyor... Gelin önce şu 12 Eylül’ü yapanlardan hesap soralım, ondan sonra Susurluk’la, Ergenekon’la, faili meçhul cinayetlerle, 28 Şubat ve 27 Nisan e-muhtırasını verenlerle hesaplaşalım! Demokrasilerde üç erk vardır: Yasama- yürütme-yargı... Çağdaş demokrasilerde temel kural yargının bağımsız ve yansız olmasıdır... Yürütme, yani siyasal iktidar, eğer yargı bağımsızlığını “ihlal” ederse demokratik devlet düzenini temelinden sarsar. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı’nın, İlhan Taşcı’ya söylediklerini okuyunca, ürktüm... Tarikatlar, yandaş medya ve AKP, yargı bağımsızlığına karşı savaş açmış... Gizli yürütülen soruşturmalar, dinci, tarikatçı ve yandaş medyanın manşetlerine taşınıyor, soruşturmanın gizlilik ilkesi çiğneniyor. Yasa tanımazlık ne zamandan beri basın özgürlüğü oluyor? [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Datça’da Saylan Parkı DATÇA (Cumhuriyet) - Bir süre önce yitirdiğimiz ÇYDD Başkanõ Prof. Dr. Türkan Saylan’õn adõ, Datça’nõn Özbel sitesinde bulunan bir parka verildi. Datça Belediye Başkanõ Şener Tokcan, “Onun sayesinde binlerce gencimiz eğitim bursu aldõ ve okuma olanağõna kavuştu” dedi. Ağca gündeme gelmek istiyor ROMA (AA) - İtalyan gazetesi La Repubblica, 1981’de Papa’ya suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca’nõn Türkiye’deki cezasõnõ tamamlayõp serbest kaldõktan sonra İtalya’da yaşamayõ planladõğõnõ ileri sürdü. Dün, “Ağca Özgürlüğüne Kavuşuyor: (Karol) Wojtyla’nõn Kabrine Gideceğim” başlõğõyla yayõmlanan haberde şu ifadelere de yer verildi: “Ağca 28 yõllõk mahkûmiyetin ardõndan 18 Ocak’ta serbest kalacak. 100 gazete onunla görüşmeyi arzuluyor. Özel demeç için 2 milyon dolar istiyor. Dan Brown’a ‘Vatikan Şifresi’ adlõ kitap için mektup yazdõ.” Haberde Hõristiyanlõğa geçen Ağca’nõn suikast girişiminde bulunduğu Papa 2. Jean Paul’ün kabri huzurunda dua etmek istediği de belirtildi. ‘Alevi yargıçlara tahammül yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alevilik Araştõrma Merkezi Başkanõ Ali Yõldõrõm, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Danõştay’õn katsayõ kararõ sonrasõ gerici çevrelerin tekrar Alevileri hedef aldõğõnõ ifade etti. Yargõda mezhepçi bir yapõlanma olduğu iddialarõna tepki gösteren Yõldõrõm şunlarõ belirtti: “Alevilerin yargõçlõk yapmalarõna bile tahammül edemeyen bir zihniyet var karşõmõzda. Yapõlanõn adõ Muaviye’nin kõlõcõnõ alõp Alevi yargõçlarõn üstüne yürümektir. Yargõ kararlarõnõ kararõ verenlerin inançlarõna göre değerlendirmek cehaletin, vicdansõzlõğõn had safhasõdõr.” Türkolog kadrosu talebi KONYA (AA) - Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi, Yüksek Öğretim Kurulu, (YÖK) Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’dan, yurtdõşõndan gelen Türkolog taleplerini karşõlayabilmek için kadro istedi. Türk Dili ve Edebiyatõ Bölümü Başkanõ Prof. Dr. Emine Yeniterzi, talep yoğunluğunun Türkiye ve Türkçeye duyulan ilginin artmasõyla açõklanabileceğini ifade etti. Yeniterzi, “Genel olarak bakarsak Türkolog talep eden ülkeler Balkan ve Ortadoğu ülkeleri” dedi. Yeniterzi, kadrolar verilebilirse okutman ve doktorasõnõ yapmõş Türkologlar yetiştirebiliriz. YÖK başkanõmõz, konuyla ilgili çalõşma yapõlacağõ sözünü verdi” diye konuştu. Haber Merkezi - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün başbakanlõğõ döneminde başdanõş- manlõğõnõ yapan Ahmet Takan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanõ Barack Obama görüşmesinin, Başbakan Er- doğan’õn kaderini belirleyeceğini iddia etti. www.avazturk.com adlõ sitede “Demedi de- meyin; bu yemeğin faturası ağır olur” baş- lõğõnõ taşõyan yazõ yayõmlayan Takan, Erdo- ğan’õn isteklere boyun eğmemesi halinde ye- rinden olacağõnõ iddia etti. Takan yazõsõnda “Gül, başbakanlığına devam vizesi alabil- mek için epey uğraşmış fakat Erdoğan’ın ABD gezisinin önüne geçememiş hatta Er- doğan’dan önce kendisini ABD’ye davet ettirememişti” ifadesini kullandõ. Erdoğan’õn ziyaretinin bu nedenle büyük önem taşõdõğõnõ savunan Takan, “Bu yemeğin faturası ağır olur. Tayyip Erdoğan ya bu yemekte deni- lenleri kabul eder ya da delikten aşağı sü- pürülür” değerlendirmesini yaptõ. ‘Görüşme Erdoğan’õn kaderini belirleyecek’ Erdoğan-Obama görüşmesine Afganistan, İran ve terörle mücadele damgasõnõ vurdu Oval Ofis’te pazarlõkELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanõ Barack Obama, Beyaz Saray’da yaklaşõk 2 sa- at görüştü. Obama, “Türkiye krizin çözümünde önemli oyuncu” ifadesini kullanõrken Erdoğan, “İran konusunda üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi. Başbakan Erdoğan, ABD Başkanõ Obama’yla görüşmek için Türkiye saatiyle 18.53’te Beyaz Saray’a geldi. Yarõm saat planlanan görüşme yakla- şõk bir saat 40 dakika sürdü. Gö- rüşmenin ardõndan iki lider or- tak bir basõn toplantõsõ düzen- ledi. Obama, Türkiye ile G-20 üyesi olmasõ sõfatõyla, son ma- li kriz döneminde birlikte ça- lõşma fõrsatõ bulduklarõnõ belir- terek, “Türkiye’nin laik, de- mokratik, hukukun üstünlü- ğüne saygı duyan ve berabe- rinde çoğunluğu Müslüman bir ülke olması, sadece bu- lunduğu bölgedeki barışın ve istikrarın değil, genel anla- mıyla dünya barışına yapa- cağı etkinin de çok büyük olduğunu gösteriyor” diye ko- nuştu. Obama, Afganistan’a is- tikrarõn getirilmesi konusunda gösterdikleri destekten dolayõ, Erdoğan’a ve Türkiye’ye te- şekkürlerini ifade ettiğini kay- detti. Seçimlerin ardõndan Irak’ta barõşõn ve güvenliğin sağlanmasõ için yapõlanlarõ ko- nuştuklarõnõ da ifade eden Oba- ma, bölgesel barõşõ ele alõrken İran’õn nükleer kapasitesini de gündeme getirdiklerini, İran’õn nükleer kapasitesini barõşçõl amaçlarla kullanmasõ için Tür- kiye’nin bölgedeki varlõğõnõn güven teşkil ettiğini, uluslararasõ camiada da bunun gösterilme- si anlamõnda Türkiye’nin oy- nayacağõ önemli rolden bah- settiklerini söyledi. Model ortaklık vurgusu Obama’nõn Türkiye ziyare- tinde Türk-Amerikan dostlu- ğunu model ortaklõk olarak ta- nõmlamõş olmasõnõn, Türk si- yasetinde ve kendileri üzerinde farklõ bir sürece işaret ettiğini kaydeden Erdoğan ise bu mo- del ortaklõkla ikili ilişkilerin içeriğinin nasõl doldurulacağõ sürecinde de önemli adõmlar atõlmaya başlandõğõnõ bildirdi. Erdoğan şöyle devam etti: “Ta- bii ki, bunun ekonomik bo- yutu var. Bunun bilimde, sa- natta, teknolojide, askeri si- yaset alanında birçok boyutu var. Bu süreci bizim tarafı- mızdan da takip edecek bir- iki arkadaşımızı tayin ettik, Başbakan Yardımcımız Ali Babacan ve Ekonomiden so- rumlu Devlet Bakanım Zafer Çağlayan.” Afganistan’da müşterek ça- lõşmalarõn sürdüğüne işaret eden Erdoğan, “Afganistan’da şu andaki süreçte iki ay kadar önce oraya gönderdiğimiz ilave güçlerle üçüncü kez ko- mutayı Türk Silahlı Kuvvet- leri ele almış vaziyette. Eğitim çalışmalarına verebileceği- miz destekler, il imar timi ko- nusunda şu ana kadar attığı- mız ve bundan sonra ataca- ğımız adımlar, bunları gö- rüşme fırsatımız oldu.” Ermenistan’la ilişkilerin dü- zeltilmesi konusunda kararlõ olduklarõnõ belirten Erdoğan, İran’õn nükleer programõyla il- gili olarak şunlarõ söyledi: “Bu sürecin diplomatik yollarla çözümü noktasında üzerimi- ze düşen ne gerekiyorsa, bi- zim üzerimize ne düşüyorsa biz onu yapmaya hazırız. İs- rail-Filistin, İsrail-Suriye tüm bu ilişkilerde Türkiye ola- rak üzerimize düşen neyse yapmaya hazırız. Çünkü kü- resel barışın sağlanmasında başta ABD üzerinde büyük görevler olduğuna inanıyo- rum.” Erdoğan sözlerini “Bu konuda tabii ki bizler de eli- mizden gelen bütün desteği vermek durumundayız. Çün- kü zaman düşman kazanma zamanı değil dost kazanma zamanı” diyerek tamamladõ. BARACK OBAMA: Türkiye’nin laik, demokra- tik, hukukun üstünlüğüne saygõ duyan ve beraberinde çoğunluğu Müslüman bir ülke olmasõ, dünya barõşõna yapacağõ etkinin de çok bü- yük olduğunu gösteriyor. TAYYİP ERDOĞAN: Küresel barõş için ABD’ye büyük görevler düştüğüne inanõyorum. Bu konuda biz de destek vermek duru- mundayõz. Çünkü zaman düşman kazanma zamanõ değil dost kazanma zamanõ. Şehitler için başsağlığı Bağlarımız güçlenecek Dün Tokat’ta düzenlenen sal- dõrõda 7 askerin şehit olmasõ Erdoğan-Obama görüşmesin- de gündeme geldi. Obama görüşmenin ardõndan düzen- lenen basõn toplantõsõnda ko- nuya şu sözlerle değindi: “Terörist faaliyetlere karşı dünyanın neresinde olursa olsun birlikte savaşmak için yapmış olduğumuz taahhü- dü bir kez daha tekrarla- dık. Türk halkına son terö- rist saldırıda vermiş olduğu şehitler nedeniyle başsağlığı dileklerimi ilettim ve bu saldırının faillerinin adalet önüne çıkarılması konusun- da ABD’nin yapacağı kat- kılardan bahsettim.” Açılıma destek Obama, ortak basõn toplantõ- sõnda hükümetin yürüttüğü açõlõm çalõşmalarõna da deği- nerek “Çok da kolay olma- yan dini ve etnik azınlıkla- rın Türkiye’deki siyasi sü- rece dahil edilmesi konu- sunda Başbakan Erdoğan’ı başarılarından dolayı teb- rik ettim” dedi. Obama, Türkiye’ye Heybeliada Ruh- ban Okulu’nun tekrar açõlma- sõ konusunda mümkün oldu- ğu kadar destek vermeyi iste- diklerini de söyledi. Obama, nisan ayõndaki Tür- kiye ziyareti sõrasõnda Mec- lis’te yaptõğõ konuşmaya de- ğinerek, TBMM’de söyledi- ği gibi Türkiye ile ABD ara- sõnda kurulabilecek ilişkile- rin en iyisini kurmak için elinden gelen herşeyi yap- maya hazõr olduğunu ifade etti. Türkiye’nin NATO müttefiki olduğunu vurgula- yan Obama, Türkiye ve ABD’nin birbirlerini savun- ma taahhüdünde bulunduğu- nu hatõrlattõ. Görüşmede, NATO müttefi- ki olarak Türkiye’nin NA- TO’daki pozisyonunun güç- lendirilmesi, füze savunma sistemi üzerine yapõlabile- cekler üzerinde konuştukla- rõnõ söyleyen Obama, “Baş- bakan Erdoğan’ı Türk-Er- meni ilişkilerini normalleş- tirilmesi sürecinde attığı cesur adımlardan dolayı tebrik ettim ve bu yolda ilerlemesi için kendisini ce- saretlendirmeye çalıştım” dedi, Türkiye ile ABD ara- sõndaki bağlarõn güçleneceği konusunda son derece ümitli olduğunu belirten Obama, bunun sadece NATO, askeri ve stratejik ilişkiler bağla- mõnda değil, ekonomik iliş- kileri güçlendirilmesiyle de sağlanacağõnõ ifade etti. Erdoğan-Obama görüşmesine Türk tarafın- dan Başbakan Yardımcısı Babacan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Devlet Bakanı Bağış, Ba- yındırlık Bakanı Demir, Genelkurmay İkinci Başkanı Aslan Güner, Türkiye’nin Washing- ton Büyükelçisi Şensoy ve eski bakan Tüz- men katıldı. ABD heyetinde başkan yardım- cısı Biden’ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Clin- ton, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jones yer al- dı. ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın Oba- ma’yla birlikte masaya oturmasıyla Turgut Özal döneminden bu yana ilk kez ABD Baş- kanı ve yardımcısı bir Türk başbakanıyla ya- pılan görüşmeye katılmış oldu. Basın toplan- tısının ardından Obama, Erdoğan onuruna bir öğle yemeği verdi. (Fotoğraf: AA) KALABALIK HEYETLER Başbakan Erdoğan, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açõlmasõ konusunda adõm atõlacağõnõ belirtti ‘Gerekeni yapacağız’Erdoğan Beyaz Saray’dan ayrõldõktan sonra bir basõn toplantõsõ düzenleyerek gö- rüşmeyi değerlendirdiği. Tokat’taki saldõrõya deği- nen Erdoğan, “Bu hain pu- sunun yeri ve zamanla- ması milletimizin nasıl bir tertip ve provokasyonla karşı karşıya olduğunun da açık bir ifadesidir. Bu- gün kurumlarımız ve aziz milletimiz bu kalleş pusu- nun özellikle arkasında yatan emelleri ve niyetle- ri basiretle, ferasetle de- ğerlendirecektir. Bu sal- dırının önünde arkasın- da kim varsa hepsi bunun bedelini en ağır şekilde ödeyecek” dedi. Enerji konusu ve Nabuc- co boru hattõnõn da gündeme geldiğini kaydeden Erdoğan, “Nabucco konu- sunda görüşmelerimiz oldu. Azerbaycan’ın oranı yüzde 10 ama yüzde 25’e kadar çıka- bilir. Transit hat üzerindeyiz ve bu konu üze- rinde her türlü desteği vermeye hazırız. Azerbaycan gaz vermeye hazır ama bazı bağlayıcı unsurlar var” dedi. Erdoğan, “ABD Kandil’de somut bir adım atacak mı?” soru- suna “Kandil noktası böyle bir konuyu zaten biz kendimiz sürdürdük. Bundan sonraki sü- reçte de ancak istihbarat paylaşımını sürdü- receğiz. Gerekli olan bazı destekleri verebi- leceklerini söylediler. An- cak müşterek bir çalış- mayı aramızda konuşmuş değiliz” dedi. Erdoğan, Irak konusun- da ise “Irak ile ilgili ola- rak müşterek atılacak adımların hepsine varız. Kerkük’ün özel statüye kavuşturulmasını biz de önemsiyoruz. Bu duruma karşı Irak’ta sıkıntısı olan gruplar var. Bunun bir yolunu ortasını bul- mamız lazım” diye ko- nuştu. Kõbrõs konusunuda ele aldõklarõnõ belirten Er- doğan, “Kıbrıs’tan asker çekme gibi bir şey söz ko- nusu değil. Bize bu tekli- fi getirenler önce Güneye getirsinler bu teklifi.” ya- nõtõnõ verdi. Heybeliada Ruhban Okulu’na ilişkin bir soru üzerine ise Erdoğan, “Kendileri bunu gündeme getir- diler. Milli eğitimi Bakanlığımızın bir ça- lışması var. Ama ben ondan önce dini li- derleri Büyükada’da bir araya getirdim gö- rüşmem oldu. Bunda da Demokratik Açı- lım sürecinde azınlıkların sorunlarına yö- nelik kendi düşüncelerini bizden talepleri- ni istedik. Rum vatandaşlarımızın bizden ta- lebi yetimhaneyle ilgiliydi. O da şimdi AİHM’de gerekçeli karar geldiğinde biz ge- rekeni yaparız dedik” dedi. Başbakan Erdoğan, kaldığı otelden Beyaz Saray’a gelirken ABD Başkanları için uygulanan güvenlik protokollerine tabi tu- tuldu. Erdoğan’ın konvoyunda birbirinin aynı iki limuzin yer alırken Erdoğan’ın hangi araca bindiği gizli tutuldu. Konvoy Be- yaz Saray’a girerken çevredeki araç ve yaya trafiği durduruldu. ÖYMEN: KAYDA DEĞER BİR İLERLEME YOK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Onur Öy- men, Başbakan Tayyip Er- doğan ile ABD Başkanõ Ba- rack Obama’nõn açõklama- larõnda “kayda değer bir ilerlemenin olmadığını” ve “yeni bir şey söylenilmedi- ğini” kaydetti. Erdoğan-Obama görüş- mesinin ardõndan yapõlan açõklamalarõ değerlendiren Öymen, söylenenlerde kay- da değer bir ilerlemenin ol- madõğõnõ bildirdi. Kamuo- yuna açõklandõğõ kadarõyla “umumi laflar” konuşul- duğunu belirten Öymen, Obama’nõn Afganistan ko- nusunda Türkiye’nin NA- TO yükümlülüklerine de- ğindiğini söyledi. Bu konu- da Obama’nõn destek bekle- diğinin açõk olduğunu dile getiren Öymen, “Erdoğan bu konuda da umumi laf- lar söylüyor. Şimdiye ka- dar duymadığımız ifadede bulunulmuyor. Anladığı- mız kadarıyla Obama, Af- ganistan’da bir beklenti içinde. Türkiye de umumi laflarla bunu geçiştirmeye çalışıyor. Zaten Başbakan kendini kamuoyuna bağ- ladığı için bundan fazlası- nı söyleyemez. Ama Ame- rika’nın beklentisinin sür- düğü anlaşılıyor” dedi. Terörle mücadele konu- sunda ise şu ana kadar ya- põlan işbirliğinin sürdürül- mesi mesajõnõn verildiğini vurgulayan Öymen, yeni bir unsur açõklanmadõğõnõ kaydetti. Açõklamalarda ne- lerin söylendiği kadar nele- rin söylenmediğinin de önemli olduğunu vurgula- yan Öymen, iki liderin Kõb- rõs ve Avrupa Birliği (AB) konularõna değinmemesine de dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle