21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 8 ARALIK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] Genç virtüözler İstanbul’da Kültür Servisi - Rusya’da genç yeteneklere destek vermek amacõyla kurulan “Uluslararasõ Vladimir Spivakov Vakfõ” çatõsõ altõnda dünyanõn değişik merkezlerinde konser veren, yaşlarõ 12-21 arasõ değişen 7 yetenekli müzisyenden oluşan “Genç Moskova Virtüözleri” yarõn akşam ENKA Sanat’ta İstanbullu müzikseverlerle buluşacak. İbrahim Betil Oditoryumu’nda saat 20.30’da başlayacak konserde, flütte Aliya Vodovozova, piyanoda Anastasia Vorobyeva ve Danila Kuznetsov, viyolada Taisia Sokolova, viyolonselde Roman Yefimov, kemanlarda Nikolay Tsinman ve Robert Brem sahne alacak. Konserde Chopin, Tchaikovsky ve Rahmaninov’un eserleri seslendirilecek. (0 212 276 22 14) CKM’de Klarnet Korosu konseri Kültür Servisi - İstanbul Klarnet Korosu (İKK) şef Burak Tüzün yönetiminde bugün saat 20.30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) konser verecek. 40 klarnet sanatçõsõndan oluşan koronun temalõ ve düzenli etkinliklerinin üçüncüsü olan “The Great Clarinet Circus” adlõ konserde, topluluk için düzenlenmiş klasik müzik eserleri seslendirilecek. MEHLİKA AKGÜN K anadalõ yazar Eugene Stickland’õn yazdõğõ, Türk tiyatrosunun önde gelen sanatçõlarõndan Yıldız Ken- ter’in hem yönetip hem de oynadõğõ “Krali- çe Lear” adlõ oyunun galasõ dün akşam Har- biye’deki Kenter Tiyatrosu’nda yapõldõ. Sha- kespeare’in dört önemli tragedyasõndan biri olan “Kral Lear”a göndermede bulunan oyun, sanatõn ve özellikle de yaratõcõlõğõn in- san hayatõndaki etkisini; insanoğlunun ken- disini en yalnõz hissettiği anlardaki birleştiri- ci gücünü anlatõyor. Kenter, oyunun, 81 yaşõndaki bir oyuncu olan ‘Jane’, 17 yaşõndaki liseli genç kõz ‘Heather’ ve viyolonselci olmak üzere üç ka- rakterden oluştuğunu belirtiyor: “Jane, tamamen kadın oyunculardan oluşan bir ‘Kral Lear’ prodüksiyonunda ‘Kraliçe Lear’ rolüne hazırlanmakta, ancak yaşlı olduğu için ezberlemekte güçlük çek- mekte, Heather ise ona oyunu ezberleme- sine yardımcı olmaktadır. Oyun, yaşlı ka- dın ile genç kız arasında, ters başlayan fa- kat giderek düzelen bir ilişkiyi konu alıyor. Viyolonsel ise oyunda zaman zaman eski Yunan tiyatrosunda koronun gördüğü iş- levi yükleniyor ve özellikle Jane’in bir çe- şit ‘alter ego’su oluyor. İniş çıkışları, bütün duyguları viyolonselle birlikte görüyoruz.” Kenter, ‘Kraliçe Lear’in yaşlõlõğõn gençlikle olgunlaşmasõ, gençliğin ise yaşlõlõkla hayatõ tanõyõp, umudu keşfetmesini anlattõğõnõ söy- lüyor: “Jane ve Heather hayatlarında değişik kayıplar yaşamışlardır. Jane kocasını, He- ather ise annesini kaybetmiştir. Heather, Jane’in rolünü ezberlemesine yardımcı olurken birbirlerini tanırlar ve anılarını paylaşırlar. Sanatın yapıcı gücü ve Sha- kespeare’in büyüleyici varlığı sayesinde, hem kendilerini hem de yepyeni dünyala- rı, duyguları ve yetenekleri keşfederler. Oyun, yaşlanmayı ve yaşlanmanın bedel- lerini, aklın-bedenin kişiye sürekli oynadığı oyunları, toplumun kişileri dışlamasını, ona işe yaramaz ya da ‘aptal’ muamelesi yapmasını, kuşaklar arası çatışmayı ve iletişim sorununu konu alıyor. Ancak sa- natın, özellikle de insan yaratıcılığının tüm kayıpların üstesinden gelebileceğini ifade ediyor.” Eugene Stickland’õn, Urban Curvz Kadõn Tiyatrosu’nun kurucularõndan Joyce Doo- little için özel olarak yaz- dõğõ ‘Kraliçe Lear’ oyu- nunu bir arkadaşõnõn ken- disi için bulduğunu an- latõyor Kenter. Piyesi oku- duğunda çok beğendiğini dile getiriyor ve Stick- land’õn yaşlõ arkadaşõ için yazdõğõ bu oyunun ‘tam kendisine göre’ olduğunu vurguluyor: “Yaşlı kadınlara, hiçbir zaman erkekler kadar oyun yazılmaz. Bu oyun benim için yazılmış gibi geliyor. Gerçi oynadığım tüm roller benim için ya- zılmış gibi geliyor bana hep. Sazım bu benim. Ben bu sazla çalışıyorum. ‘Ge- ce Mevsimi’ni, ‘Kraliçe Lear’i bu sazla çalıyorum. Onun için de hepsi ben- den çıkıyor, oynadığım her rolle özdeşleşiyorum.” Bu yõl 62. sanat yõlõnõ dolduran Kenter, sev- diği işi yapmasõ nedeniyle kendini mutlu say- dõğõnõ belirtiyor ve Gorki’nin “İş zevk ol- mayınca hayatın tadı olmaz” sözünü tek- rarlõyor. Kenter’in Sedef Şahin ile başrolleri paylaştõğõ oyunda Feride Berin Varol ile Jü- lide Calca Eke dönüşümlü olarak çellisti can- landõrõyor. Leyla Kenter Tepedelen’in Türk- çeye çevirdiği, Osman Şengezer’in dekor ve kostüm tasarõmõnõ üstlendiği oyunun õşõk düzeni ise Cem Yılmazer’e ait. Oyun, 3-5- 6-7-8-9-10 Ocak tarihlerinde sahnelenecek. Yõldõz Kenter’in yönetip oynadõğõ ‘Kraliçe Lear’in galasõ dün akşam Kenter Tiyatrosu’nda yapõldõ Hayatı sanatla keşfetmek Kültür Servisi - Gazeteci-fotoğrafçõ Yıldız Çelik’in, 4 - 14 yaşlarõ arasõndaki 44 çocuğu fotoğrafladõğõ “Güneydoğu Anadolu’dan Gülen Yüzler” adlõ sergisi yarõn Fransõz Kültür Merkezi’nde açõlõyor. Bulgaristan’dan Türkiye’ye yapõlan göçü karelediği fotoğrafõyla 1989’da “Yunus Nadi Fotoğraf Ödü- lü”nü alan Çelik’in son sergisinde Diyarbakõr, Mar- din, Şõrnak, Batman, Siirt, Gaziantep, Kilis, Adõ- yaman ve Şanlõurfa’da yaşayan çocuklarõn fotoğ- raflarõ yer alõyor. 12 yaşõndayken babasõnõn verdiği makineyle fotoğraf yolculuğuna başlayan Çelik’in objektifi insana ve özellikle de portrelere yöneli- yor. 2 yõllõk bir çalõşmanõn ürünü olan sergide, ek- mek taşõrken, oyun oynarken, çamurlu sularda yü- zerken gülümseyen çocuklar yer alõyor. 31 Aralõk’a dek görülebilecek sergi, daha sonra Diyarbakõr ve Paris’te de açõlacak. Güneydoğu’nun gülümseyen çocukları D ün gazetemizin Kültür sayfasõnda ilginç bir haber vardõ. Sigara ile Savaş Vakfõ Onursal Başkanõ Prof. Dr. Orhan Kural, ‘Bornova Bornova’ filminin gençleri sigara tüketmeye özendirdiğini savunarak bu konuda savcõlõğa suç duyurusunda bulunacaklarõnõ açõklamõştõ. Filmin büyük bölümünde sigara içiliyor ve bir sigara firmasõnõn reklamõ yapõlõyordu. Üstelik Kural, daha önce, Can Dündar’õn ‘Mustafa’ filmi için de “sigaralı sahneler” nedeniyle suç duyurusunda bulunmuştu. Kural’õn sigaranõn zararlarõ konusundaki duyarlõlõğõna saygõ duymamak olanaksõz. Ama sigara konusundaki bu duyarlõlõk giderek “sanatın zararları”na ilişkin bir duyarlõlõğa (!) dönüşmemeli diye düşünüyorduk ki, çeşitli sanatçõlardan bu suç duyurusuna tepkiler gelmekte gecikmedi: Kamuya açõk alanlarda sigara içilmesi yasaklanmõştõ, ama sigara filmlerde, romanlarda, şiirlerde de yasaklanõrsa, bu sanat ve edebiyata getirilen açõk bir sansür olmaz mõydõ? Herhalde yakõnda “Sigaramın dumanı/yoktur yârin imanı” diyen türküden vazgeçmemiz gerekecekti! Belki Oktay Rifat‘õn “Bir Cıgara İçimi” adlõ kitabõnõ, bundan sonra, “cıgara” sözcüğünün üstüne siyah bir bant çekerek yayõmlamak zorunda kalacaktõk! Kim bilir, Humphrey Bogart‘õn, ilk sahnesinden son sahnesine kadar sigarasõnõ tüttürdüğü “Casablanca” filmi tümden yasaklanacaktõ! Belki, sonunda sõra Atatürk‘e de gelecek, Atatürk’ün, parmaklarõnõn arasõnda sigarasõyla çekilmiş fotoğraf ve filmleri yok edilecekti! ÖDÜL TÖRENİNİ CUMA GÜNÜ YAPILACAK YILDIZ ÇELİK’İN ÇOCUKLARI KARELEDİĞİ FOTOĞRAF SERGİSİ 9 ARALIK’TA AÇILIYOR S anat yaşamõnõn 62. yõlõnda ‘Kraliçe Lear’i oynayan Yõldõz Kenter, sevdiği işi yaptõğõ için kendini mutlu saydõğõnõ söylüyor ve Gorki’nin “İş zevk olmayõnca hayatõn tadõ olmaz” sözünü hatõrlatõyor. Yıldız Kenter, “Kraliçe Lear”in tam kendisine göre bir oyun olduğunu vurguluyor. Kültür Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ta- rafõndan bu yõl 33’üncüsü düzenlenen ‘Sedat Si- mavi Ödülleri’nde Edebiyat Ödülü’nü ‘Ange- lacoma’nın Duvarları’ (Can Yayõnlarõ, 2008) ro- manõ ile Cemil Kavukçu kazandõ. Ödül töreni 11 Aralõk Cuma günü 19.30’da Ataköy Olimpi- yatevi Turgut Atakol Konferans Salonu’nda ya- põlacak. 1951 İnegöl doğumlu Kavukçu’nun yaşamõndan izler taşõyan bu romanõ, yazarõn ço- cukluk ve ilkgençlik yõllarõnõ geçirdiği İnegöl yõl- larõnõ konu alõyor. ‘Otobiyografik bir anlatı’ alt başlõğõyla yayõmlanan kitabõn adõ ise eski ismi ‘Angelacoma’ olan İnegöl’den geliyor. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeofizik Mühendisli- ği Bölümü’nü bitiren ve 1980’den bu yana çeşitli dergilerde öyküleri yayõmlanan Kavukçu, 1987 Yaşar Nabi Nayõr Öykü Ödülü ve 1996 Sait Fa- ik Abasõyanõk Hikâye Armağanõ’nõn da sahibi. Sedat Simavi Ödülü Kavukçu’nun CHRISTIE’S MÜZAYEDE EVİ Kültür Servisi - New York Christie’s Müzayede Evi’nde önceki gün yapõlan açõk arttõrmada ilk ABD Başkanõ George Washington’õn, yeğeni Bushrod Washington’a yazdõğõ bir mektup 3.2 milyon dolara satõldõ. 1787 yõlõnda başkanõn, ye- ğenini, ülkenin yeni anayasasõnõn benimsenmesi konusunda teşvik ettiği bu dört sayfalõk mektup, 100 yõldan fazladõr Bushrod Washington’õn so- yundan gelen kişilerin elinde idi. George Was- hington’õn bir mektubu için verilmiş daha önceki 834 bin dolarlõk rekor fiyatõ kõran alõcõnõn kim- liği ise açõklanmadõ. Bu müzayedede rekor fiyatla satõlan bir diğer parça ise ABD’li yazar ve şair Edgar Allan Poe’ya ait. Poe’nun nadir bulunan ‘Tamerlane and Other Poems’ adlõ ilk kitabõ, 662 bin 500 dolarlõk bu satõşõ ile Amerikan edebi- yatõnda 19. yüzyõla ait bir şiir kitabõ için verilen en yüksek fiyatla alõcõ buldu. Kitabõn bu kop- yasõnõ, Poe, 13 yaşõndayken ismini açõklamadan yazmõştõ. Yaklaşõk 20 yõl önce satõlan aynõ ki- tabõn başka bir kopyasõ için verilen rekor fiyat ise 250 bin dolardõ. Washington’õn mektubuna 3.2 milyon dolar Kültür Servisi - İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) “Fotoğraf ve Sinema Ödülleri” önceki gün İTÜ Vakfõ Maçka Arõ Kovanõ Restoranõ’nda düzenlenen İFSAK Geleneksel Yemeği’nde sahiplerine verildi. 2009 yõlõnda, galerisinde açõlan sergilerle meraklõlarõnõ birçok farklõ fotoğrafla buluşturan Santralistanbul, “İFSAK Fotoğraf Ödülü”ne, Türkiye’deki sinema dünyasõnõn teorik gelişmesine yaptõğõ katkõlar nedeniyle Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi de “İFSAK Sinema Ödülü”ne değer görüldü. İFSAK’õn ilk kurucularõndan Hulki Öğreten, (89) İstanbul’un fotoğrafla ilgili böyle bir kuruma ihtiyacõ olduğunu ve bu eksikliği gidermek amacõyla İFSAK’õ kurduklarõnõ söyledi. Öğreten, “7 arkadaşla başladık bu yola. Ben bu faaliyetleri gördüğüm için mutluyum. İFSAK iyi yerlerde ve her geçen gün daha iyi oluyor” dedi. İFSAK Başkanõ Tanju Akdamar ise İFSAK’õn fotoğraf ve sinema alanõnda birçok ismin Türkiye’ye kazandõrõlmasõnõ sağladõğõnõ belirtti. Erenköy Amatör Fotoğraf Kulübü adõ ile kurulan İFSAK, 50’nci yõlõnõ bir dizi fotoğraf ve sinema ekinliğiyle kutlayacak. Fotoğrafödülü,Santralistanbul’un İFSAK ‘Fotoğraf ve Sinema Ödülleri’ sahiplerini buldu AliİlkerElçi Yoktur yârin imanõ! Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Can Karadoğan Muayene, teşhis, tedavi TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) - http://www.tkv.org.tr CHP BAHÇELİEVLER GENEL KURULA ÇAĞRI CHP İstanbul B.evler İlçesi 8. olağan kongresinin 26/12/2009 tarihinde çoğunluklu 27/12/2009 tarihinde çoğunluksuz saat 12.00’da aşağõdaki gündemle toplanmasõna, Talatpaşa CD No: 21 Şölen düğün salonu B.evler/ İstanbul adresinde yapõlmasõna karar verilmiştir. GÜNDEM 1-AÇILIŞ ve YOKLAMA 2-BAŞKANLIK DİVANI SEÇİMİ 3-SAYGI DURUŞU 4-FAALİYET RAPORUNUN OKUNMASI 5-GELİR-GİDER RAPORLARININ OKUNMASI 6-FAALİYET VE GELİR-GİDER RAPORLARI ÜZERİNE GÖRÜŞMELER 7-FAALİYET RAPORUNUN VE GELİR-GİDER RAPORLARININ AYRI AYRI İBRASI 8-DİLEK VE TEMENNİLER 9-ORGANLARIN SEÇİMİ a-) ilçe başkanlõğõ seçimi b-) ilçe yönetim kurulu asil ve yedeklerinin seçimi c-) il kongre delegeleri seçimi 10-KAPANIŞ CHP BAHÇELİEVLER İLÇE BAŞKANI Dr. Hüseyin ÖZKAHRAMAN ZEKİ MÜREN CAD. M.KAPLAN İŞ MERKEZİ NO:1 KAT:3 B.EVLER İSTANBUL TEL:0212 441 71 71 www.chpbahcelievler.org
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle