25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Mahkemesi’nin görüldüğü yerde tutuklanmasına karar verdiği Sudanlı Ömer el Beşir’i, daha önceki gelişinde Çankaya’da kırmızı halılarla karşıla. Bu kez El Beşir adındaki vicdanı gibi yüzü de kara adamın İslam Ekonomik ve Ticari İşbirliği Komitesi toplantısına katılmak için İstanbul’a gelişine Avrupa Birliği’nin gösterdiği tepkiye -yüzünde alaylı bir gülümsemeyle- “Onlar ne karışırmış ki… Bu ikili ziyaret değil” diyerek sert çık! Çankaya’daki AKP’li AB gibi ABD’nin de aynı doğrultuda tepki gösterdiğini galiba henüz öğrenememişti; zira öğrenseydi El Beşir’i bu kadar sert, ‘hadi canım sen de’ye gelen içerikte savunmazdı. Olamazdı; çünkü, uyarı dümen suyunda gittikleri ABD’den gelince akan sulara dur dediklerini artık bilmeyen kaldı mı? AB, El Beşir konusunda duyarlı. Dönem Başkanı İsveç’in Ankara Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na gönderiyor. Sözlü veya yazılı fark etmez, Türkiye’yi uyarıyor. AB, üyelik müzakereleri yürüten Türkiye’nin (hükümetten) Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) El Beşir hakkında aldığı karara uymasını istiyor. Ne diyor AB: El Beşir’in Türkiye’ye gelmemesi istenilmelidir. Zira UCM’nin AB’yi bağlayıcı nitelikteki kararlarına tam üyelik müzakereleri yürüten Türkiye de uymak zorundadır! Çankaya’daki AKP’linin sonuçta El Beşir’i korur nitelik içeren yanıtını Dışişleri Bakanlığı diplomatik birtakım gerekçelere dayandırıyor. Toplantıyı Türkiye organize etmiyor… İKÖ ülkesi devlet başkanlarına yapılan daveti değiştirmez.. ve sonuç: Türkiye UCM’ye taraf değildir. Peki ama; UCM’ye üye olmamak uluslararası soykırım suçlusu El Beşir’e el bebek gül bebek muamelesi yapmayı gerektirir mi? Üye olduğun kulübün koşullarına uyacaksın veya ya bu deveyi güdecek, ya da bu diyardan gideceksin derler adama ama… ...bizimkiler yarın öbür gün AB’yi de ABD’yi de memnun edecek dayatmalardan bir ikisine şapkayı çıkarır, El Beşir olaylarını unutturacaklarını sanırlar. İnsanın sorası geliyor: AB ile Türkiye arasında kriz çıkıyor. Kel başına saç ektirerek bir ara hayli magazinleşen AB’den sorumlu Devlet Bakanı Bay Egemen Bağış nerede? Bugün diplomatik gereklere sığınarak üstü örtülen, Türkiye’yi Batı’dan kopararak İslam ülkeleri arasında yer almaya yönelen uygulamaların aslı astarı nedir, kuşku olmasın bir gün mutlaka ayrıntılarıyla ortaya çıkacaktır. Dün söyledik, bugün de yineleyelim. AKP iktidarından gittikten sonra bugün alkışlanan ya da korku, baskı nedeniyle çoğu görmezlikten gelinen kimi icraatıyla ilgili allı pullu dosyalar piyasaya sürülecektir. Gün gelecek, kişisel dosyalar açılacak; bugün telekulaktan yakınan medyanın malum nedenlerle üzerinde durup gürültü koparamadığı, örneğin RTE ile yakın dostu, işadamı Remzi Gür arasındaki mangırsal konulu telefon konuşmasında sözünü ettikleri ilişkilerin içeriği daha da derinlemesine incelenecek. Türkiye’de yaşanan siyasal dönüşümü, AB ve ABD medyası artık yadsıyamıyor. Fıkrayı belki bilirsiniz: Yabancı Türkiye’deki gelişmeleri ballandıra ballandıra anlatan Türk’ün her sözünü inşallah diye onaylıyor. “Türkçeyi hayli öğrenmişsiniz” diyen Türk’e; yabancının, “Türkler olmayacak her şeyin başına bir inşallah koyuyorlar” dediği gibi: Dinci, yalaka, yandaş dışındaki medyamız Batı medyası gibi inşallahhhh “gidişatı” bir gün algılar! SAYFA 8 KASIM 2009 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI /IŞIL ÖZGENTÜRK Yõllar önce gazetelerde okumuştum, Türk mafyasõndan biri bir diğerini şöy- le tehdit ediyordu: “Seni mermi manyağı yapacağım!” Adam dediğini yaptõ mõ bilemiyo- rum ama.. biz, bu topraklarda yaşa- yanlar en âlâsõndan birer “gündem manyağı” olup çõktõk. Türkçesi şu, hepimiz büyük bir tõ- marhanede yaşõyor gibiyiz. Şimdi yetmiş milyonluk tõmarhanede biraz dolaşalõm. Kendimden başlayayõm, evde pey- nir bitmiş, doğru markete gidiyorum; o da ne.. bende bir şüphe bir şüphe.. ya alacağõm peynir, genetiği değişti- rilmiş yemlerle beslenen ineklerin sütünden yapõlmõşsa? Tam bir bul- maca, acaba hangi marka peynir da- ha güvenilir? Peynir reyonunun önün- de epey vakit harcõyorum. Ve karar ve- riyorum, bu işe kafayõ takarsam, zo- runlu bir açlõk grevi beni bekliyor. Du- rumu benden daha vahim olanlar var; gencecik bir anne, marka marka sütün satõldõğõ rafõn önünde dur- muş, sütlerin içinde neler oldu- ğunu tek tek okumaya çalõşõyor. Derdi üç yaşõndaki çocuğuna sağlõklõ süt içirmek; bu kadar masum bir isteği var ama gel gör ki, genetiğiyle oynanmõş besinler sõr gibi saklanõyor.. o da deli da- na gibi çaresizlik içinde dönüp duruyor. Hani şeytan diyor ki, şüphelendiğin bir besin maddesini al, paraya kõy, la- boratuvarlarda incelet; ardõndan, çõkan sonucu ilan vererek gazetelerde ya- yõmla ve ardõndan da devlet sõrlarõnõ ifşa ettiğin için hapse gir. Şeytan bu- nu diyor! İki orta yaşlõ beyefendi, çeşit çeşit meyve sularõnõn sergilendiği rafõn önünde durmuş, meyve suyu kutula- rõnõn üstündeki mi- ni minnacõk satõr- larõ okuyup, “Bun- da mısır şekeri var”, “Bunda da mısır şekeri var” diyerekten acayip bir iş yapõyorlar. Birden birisi diğe- rine nutuk atmaya başlõyor, kulak kabartõyorum: “Bak kardeşim” diyor, “Irak’taki Ame- rikan askerlerine meyve suyu biz- den gidiyor, Amerikalılar bunları tatlandırmak için şekerpancarı ya da şekerkamışından yapılmış şeker kullanılmasını şart koşmuşlar; gen- leriyle oynanmış mısır şekeri de bize kalmış. Yani, onlara mutluluk yolları.. bize kurşunlar.” Aman aman, bir mermi manyağõ ol- mamõz eksik kalmõştõ... Dünyada gerçekten böyle bir ülke yok. Başbakan “Ben aşı olmam” dedi ya, hacõ adaylarõ bunda bir hik- met olduğunu düşünüp “Aşı olma- yız!.” diye baş kaldõrdõlar, iyi de ol- du.. hükümet, çocuklardan önce onlarõ aşõlamaya koşmuştu; neyse ki, Baş- bakan’õn aşõyõ reddetmesi epeyce bir aşõ artmasõna neden oldu, bundan böyle herhalde çocuklara sõra gelir. Bu arada, gündeme mermi değil ha- van topu etkisiyle düşen õslak imza ku- rumaya başladõ ve yeni gündem maddeleri yolda. Demokratik açõlõmõn 10 Kasõm’da Millet Meclisi’ne getirilmesi şimdiden ufak çaplõ fõrtõnalarla kendini hisset- tirmeye başladõ bile. Al sana bir havan topu daha! Dün- yanõn, çocuk katili, bebe katili ilan et- tiği Sudan lideri Ömer el Beşir, İs- tanbul’da yapõlacak İSEDAK top- lantõsõna katõlacak. AB bize, “AB’nin dış politikasıyla aynı çerçevede dav- ranma” sözümüzü anõmsattõ, Cum- hurbaşkanõmõz da “Bu konuya kim karışır ki, ne karışır ki!” diye hepi- miz adõna AB’ye sunturlu bir yanõt verdi. Yahu böyle bir adamõn ülkeme gelmesine, törenle karşõlanmasõna ben karşõyõm. Sen kimsin, sus baka- lõm! Sõraya geç şöyle.. tõmarhanede sa- yõm yapõlacak! Bir, iki, üç!.. “Hey! Yeryüzünün bütün gün- dem manyakları birleşin!” Kim o, neden öyle bağõrõyor? Gündem dışı bir not: Nihayet yavruların yavrusu Güler Zere ser- best bırakıldı. Dilerim sevdikleriy- le uzun bir ömür sürer, seni öpü- yorum sevgili kızım. isilozgenturk gmail.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8 Kasım Oslo Y 3 Helsinki Y 5 Stockholm B 6 Londra Y 10 AmsterdamB 8 Brüksel B 8 Paris Y 9 Bonn B 7 Münih B 8 Berlin B 10 Budapeşte Y 13 Madrid Y 16 Viyana Y 8 Belgrad Y 14 Sofya Y 18 Roma Y 17 Atina Y 21 Zürih Y 8 Moskova Y 5 Aşkabat PB 14 Taşkent Y 6 Bakû P 16 Bişkek Y 8 Tiflis Y 14 Kahire B 28 Şam B 25 İstanbul PB 19 Edirne Y 22 Kocaeli PB 26 Çanakkale Y 19 İzmir Y 20 Manisa Y 21 Denizli Y 22 Zonguldak PB 21 Sinop PB 20 Samsun PB 25 Trabzon PB 22 Giresun PB 20 Ankara PB 20 Eskişehir PB 19 Konya PB 20 Sıvas PB 18 Antalya Y 5 Adana PB 26 Mersin PB 26 Diyarbakır S 21 Şanlıurfa PB 22 Mardin PB 20 Siirt PB 21 Hakkâri PB 15 Van PB 15 Kars S 13 Yurdun kuzey iç ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Ege, Batı Akdeniz, Edirne, Ça- nakkale, Balıkesir ile ge- ce saatlerınde Ankara, Bolu ve Eskişehir çev- releri sağanak ve gök- gürültlü sağanak yağış- lı, diğer yerler az bulut- lu geçecek. Hava sıcak- lığında önemli bir deği- şiklik olmayacak. Kara- deniz’de doğu ve gü- neydoğudan Batı Kara- deniz’in batısı akşam güneybatıdan 2 ila 4, Doğu Akdeniz’de ku- zeydoğudan 3 ila 5 kuv- vetinde esecek. Gündem Manyağı Olduk İLHAN TAŞCI ANKARA - Adalet Bakanlõğõ’nõn Ergenekon savcõlõğõna, soruşturulmala- rõ Yargõtay’õn yetkisinde olan birinci sõ- nõf yargõç ve savcõlarõ soruşturmasõ için “emir” verdiği ortaya çõktõ. Ergenekon savcõlõğõnõn, soruşturulmalarõ istenen yargõçlarõn “birinci sınıfa ayrılmış ve çoğunun ağır ceza merkezlerinde gö- revli olması” nedeniyle bunu yapa- mayacaklarõnõ bakanlõğa iletmelerine karşõn, bakanlõk bu konuda õsrarcõ oldu. Adalet Bakanlõğõ, Ergenekon savcõlõğõ- na yargõçlarõ “sıfatlarına bakmaksızın soruşturup sonucunu bildirmesi” ta- limatõ verdi. Cumhuriyet’in ulaştõğõ belgelere göre Ergenekon soruşturmasõna birinci sõnõf yargõç ve savcõlarõn da “dahil edilmesi” için Adalet Bakanlõğõ yoğun çaba içine girdi. Bu çaba, Ergenekon sav- cõlõğõ ile Adalet Bakanlõğõ’nõn arasõnda geçen yõldan bugüne kadar süren yazõş- malara yansõdõ. Tartõşmalõ süreç şöyle ge- lişti: Ergenekon soruşturmasõ sõrasõnda ya- põlan aramalarda bulunduğu belirtilen ki- mi belgelerde bazõ yargõç ve savcõlarõn isimleri de yer aldõ. Bunun üzerine İs- tanbul Cumhuriyet Başsavcõ Vekili Tu- ran Çolakkadı, Adalet Bakanlõğõ’na gönderdiği “2008/1763 B.M” sayõlõ ve 14 Ağustos 2008 tarihli yazõda, “Bu bel- gelerin delil olarak hangi vasıf ve mahiyette bulunduğu gibi hususlar tahlil edilmeksizin, tamamen ilgili ve yetkili makamlar tarafından değer- lendirilebilmesi için olduğu gibi gön- derilmiştir” dedi. Daha sonra dönemin Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, kendisinin 5 Eylül 2008 tarihli oluruyla, “gizli tanık ifadaleri, Osman Akyıldız adıyla gön- derilen elektronik mektup ve İP Genel Merke- zi’nde bulunan CD’de adı geçen hâkim ve sav- cıların” Adalet Müfettişliği’nce incelenmesi ve de- lil elde edildiğinde de soruşturmaya geçilmesine vi- ze verdi. Adalet müfettişlerinin istemi doğrultusunda da yargõç ve savcõlarõn telefonlarõ dinlemeye ve iz- lemeye alõndõ. Adalet başmüfettişleri yaptõklarõ incelemenin ar- dõndan düzenledikleri 19 Ocak 2009 tarihli tuta- nakla, Türkiye’nin değişik bölgelerinde görev ya- pan birinci sõnõf hâkim ve savcõlarõn eylemlerine ilişkin dosyanõn İstanbul Özel Yetkili Başsavcõ Ve- killiği’ne devrine karar verdi. Özel yetkili savcõlõk da “2009/270 Soruşturma” sayõlõ ve 20 Nisan 2009 tarihli fezlekeyi Adalet Ba- kanlõğõ’na gönderdi. Ergenekon savcõlõğõ, fezlekede “... Yapılan inceleme sonucunda, mevcut delillere göre cumhuriyet başsavcılığımızca soruşturmanın yürütülmesinin mümkün bulun- madığı, bu konuda gereğinin Ada- let Bakanlığı Ceza İşleri Genel Mü- dürlüğü’nce yapılmasının gerektiği kanaatine ulaşılmıştır” görüşünü or- taya koydu. Savcõ Ercan Şafak ve Fi- kret Seçen fezlekede şu dikkat çeken değerlendirmeyi yaptõ: “(CMK’nin 250. maddesindeki suçların işlenmesi halinde) Adı ge- çen yargı mensuplarının tamamının birinci sınıfa ayrılmış ve çoğunun da ağır ceza merkezlerinde görevli ol- ması, keza fiillerinin suç teşkil etmesi halinde bu suçları görevle ilgili ve gö- rev sırasında işlediklerinin anlaşıl- ması... CMK’nin 250. maddesinde- ki suçlardan birini işledikleri yo- lunda yeterli delil bulunmaması na- zara alındığında, soruşturma evra- kının gereğinin takdir ve ifası için Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi ge- rekmektedir.” Başsavcõlõğõn, değişik kentlerde gö- rev yapan yargõç ve savcõlarõ soruştu- ramayacağõna ilişkin fezlekesine Ada- let Bakanlõğõ’nõn yanõtõ “sert” oldu. Adalet Bakanõ adõna Ceza İşleri Genel Müdür Yardõmcõsõ Çetin Şen imzasõyla İstanbul Cumhuriyet Baş- savcõ vekilliği’ne gönderilen yazõda, Ceza Muhakemesi Kanunu değerlen- dirilerek, hâkim ve savcõlara yönelik “İddia edilen Ergenekon terör ör- gütüne üye olmak ve bilerek bu ör- güte yardım etmek suçlarından so- ruşturmanın suçu işleyenin sıfatına bakılmaksızın ilgili cumhuriyet baş- savcılığınca yürütüleceği açıkça anlaşılmakta- dır” denildi. Bakanlõğõn yazõsõnda, işlem sonu- cunun da Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne bildi- rilmesi istendi. Bakanlõğõn soruşturulmasõnõ iste- diği yargõç ve savcõlar listesinde, Ergenekon kap- samõnda bulunan belgelerde ismi geçmeyenlerin de yer almõş olmasõ dikkat çekti. Listede yer alan sav- cõ ve yargõçlarõn çoğu, iktidarõ rahatsõz eden so- ruşturma ve mahkeme kararlarõna imza atan isim- ler olarak öne çõktõ. Bakanlık: Yargıyı da soruşturun İlhan Erdost anõldõ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - 12 Eylül as- keri yönetimi döneminde, Mamak Askeri Ceza- evi’nde dövülerek öldürü- len yayõncõ İlhan Erdost, öldürülüşünün 29. yõlõnda Karşõyaka Mezarlõğõ’ndaki gömütü başõnda anõldõ. Askeri yönetim sürecin- de, 7 Kasõm 1980 günü dövülerek öldürülen ya- yõncõ İlhan Erdost için ger- çekleştirilen anma törenine, Erdost’un eşi Gül Erdost, kõzlarõ Alaz ve Türküler Erdost, ağabeyi Muzaf- fer İlhan Erdost, eski CHP milletvekili Mustafa Ga- zalcı, eski İnsan Haklarõ Derneği Başkanõ Hüsnü Öndül, yazar Vahap Er- doğdu, avukat Halit Çe- lenk, eşi Şekibe Çelenk, Ankara CUMOK adõna Haluk Yalvaç, Ziraat Mü- hendisleri Odasõ’ndan Tev- fik Kızgınkaya, Devrimci 78’liler Federasyonu adõna Hüseyin Esentürk, avukat Nevzat Helvacı, yayõncõ Remzi İnanç, İlhan Er- dost’un kucağõnda can ver- diği Ali Cemal Türkmen katõldõ. Törende yapõlan konuşmalarda, İlhan Er- dost’un öldürülmesinin an- lamõ üzerinde duruldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkur- may Başkanlõğõ’nõn “İrtica konusunda faa- liyet gösteren internet sitelerini Başbakan- lık’ın bilgisi dahilinde izliyoruz” şeklinde- ki açõklamasõ üzerine Başbakanlõk, Genel- kurmay’dan bilgi istedi. Başbakanlõk’õn iste- ği üzerine açõklama yapan Genelkurmay Başkanlõğõ, sitelere ilişkin Başbakanlõk di- rektifinin 2000 yõlõna ait olduğunu açõkladõ. Genelkurmay Başkanlõğõ Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, Haftalõk Bilgi- lendirme Toplantõsõ’nda elektronik posta ara- cõlõğõyla medyaya gönderilen ve Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK) irticayla mücadele kapsamõnda takibe aldõğõ internet sitelerinin sõralandõğõ ihbar mektubuyla ilgili sorularõ yanõtlamõştõ. Çubuklu, “Türk Silahlı Kuv- vetleri’nin Başbakanlık’ın ilgili plan ve di- rektifleri çerçevesinde irticai ve bölücü tehdit unsurlarını izlemek üzere kurul- muş, işletilmiş internet siteleri bulunmak- tadır” demişti. “Başbakanlık’ın direktifi sadece Genelkurmay Başkanlığı’nı mı, tüm kamu kurum ve kuruluşlarını mı kapsıyor” sorusuna ise Çubuklu, “Tabii tüm kamuyu” yanõtõnõ vermişti. Bu açõkla- malarõn ardõndan Genelkurmay’dan “Böyle bir direktifin kimin tarafından verildiği” hakkõnda bilgi isteyen Başbakanlõk’a Genel- kurmay’dan yanõt geldi. Genelkurmay Baş- kanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, Genelkur- may Başkanlõğõ tarafõndan düzenlenen top- lantõda, “irticai ve bölücü tehdit unsurları- nı izlemek üzere kurulmuş, işletilmiş in- ternet siteleriyle” ilgili direktifin 2000 yõlõ- na ait olduğu belirtildi. Açõklamada, “Söz konusu internet siteleri 2007 tarihli, 5651 sayılı yasaya uyum sağlamak maksadıyla yeniden düzenlenmiş ve daha sonra tü- müyle iptal edilmiştir” denildi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - 2802 sayılı Hâkimler ve Sav- cılar Kanunu’nun 90. maddesin- de, “...birinci sınıfa ayrılmış olan- larla ağır ceza mahkemeleri heye- tine dahil bulunan hâkim ve cum- huriyet savcılarının son soruştur- maları Yargıtay’ın görevli ceza dairesinde görülür. Birinci fıkra dışındaki hâkim ve savcıların son soruşturmaları, yargı çevresi için- de bulundukları ağır ceza mahke- mesinde yapılır” hükmü yer alı- yor. Anayasa Mahkemesi’nin Ku- ruluş Kanunu’nun 55. maddesin- de, başkan ve üyelerinin görevle- rinden doğan veya görevleri sıra- sında işledikleri kişisel suçların- dan soruşturma açılmasının Ana- yasa Mahkemesi kararına bağlı olduğu hüküm altına alınıyor. Yasada, Anayasa Mahkemesi başkan ve üyelerinin şahsi suçla- rında ise, Yargıtay üyelerinin şah- si suçlarına ilişkin hükümlerin uy- gulanacağı belirtiliyor. Yargıtay Yasası’nın “Kişisel ve görevle ilgili suçlar” üst başlıklı 46. maddesinde, “Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri, daire başkanları, üyeleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcı Vekili- nin görevleriyle ilgili veya kişisel suçlarından dolayı haklarında so- ruşturma yapılabilmesi Birinci Başkanlık Kurulu’nun kararına bağlıdır. Ancak, ağır cezayı gerek- tiren suçüstü hallerinin hazırlık ve ilk soruşturması genel hükümlere tabi” deniliyor. Yasada, “Hakla- rında inceleme ve soruşturma ya- pılacakların, inceleme ve soruş- turma mercilerinin tayininde son görev ve sıfatları esas alınır” dü- zenlemesi yer alıyor. 2802 SAYILI YASANIN 90. MADDESİ Genelkurmay’dan yanıt: Sitelere ilişkin direktif 2000 yõlõna ait
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle