25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 8 KASIM 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Çocuksu Yalnızlık... Denizin karanlık uğultusunu dinlerken, belki uzun bir yolculuğa çıkıyorsun. Ellerin üşüyor, kirpiklerin. Gözlerinin rengi değişiyor, mevsimler gibi. Neredesin, ne yapıyorsun bilmiyorum... Aldatılma duygusu sarıyor bedenini. Öte çağlardan çıkagelmiş arzular içini kemiriyor. Var olma gücün, direnişin, yaşama sımsıkı sarılışın. Güneş yanığı parmaklarında yaz şarkılarını söyleyişin... Günler yükselirken bahçelerden, o çocuksu yalnızlığın, kayıp mektupları oymalı tahta sandıklarda arayışın... Seni anlatmak seni sevmek kadar zor! Bir ışık çizgisinin ardından koşar adım gelişin, saçlarının her telinde yalnızlığı büyütüşün... Koyu bir kayın dalı, serinlik getiren bir bakış gibidir senin bal rengi gözlerinde... Mavileri çabuk giyin, çık dışarıya... Bir göl kıyısında dolaş biraz, eski günleri düşünerek... Lila’nın ve Batu’nun gülüşünden çiçeklerden taç yap başına takmak için. Daha güzel ne var dünyada küçük çocuklardan başka... Doğar doğmaz elma kokarlar, ballı süt karışımıyla... Jaroslav Seifert’in dizelerinden bulup çıkardım ben bunları... “Küçücüktür hepsi birer gonca / tenleri yıldızların / üç yaşlarında belli belirsiz bir gölge / çizer saflıklarını. Tertemiz gülerler / ve vücutlarından geçen dalga / durur kalır doruklarda sonsuza kadar.. O zaman kızarır yüzleri / Ama bebekleri oynar onlarla / çocuk düşlerinde / ve gözlerinden öpmeye zorlarlar. Artık ezilmiş akağaç yaprakları / kokar tenleri burcu burcu / ve biraz çevirseler başlarını / yürekleri küt küt atar.” Vitezlav Nezval’ın dizelerinde geziniyorsun gün yaş dökerken. Küçük bir çocuk kaldırır başını yatağından... Anne tutsaktır aynanın içinde. Genç kızlık dönemini görür düşünde. “Sağ gözün öğle vaktidir gökyüzünün... En yüksek noktasındaki güneşi andıran gözbebeğiyle.... Sol gözün öğle saatlerinde bir göldür... Ve bulutlar... Sanrılarındır senin, aşkı düşündüğünde...” İşte kararsız düşünün beyaza kesmiş ayı. Çocukluk günlerin. O çok sevdiğin eylül. Bir sonbahar fırtınası, ağaçlardan savrulan sarı yapraklar... O elindeki fotoğraf 40 yıl önce çekilmiş, yine bir sonbahar sabahında bulutlar yıkanırken. İçimde buruk bir sevinç, bir yolculuk öncesi. Gri istasyonlar, tren sesleri. Bu gece senin için uykusuzluk gecesidir belki de. Belki de çobanyıldızının doğmasını beklediğin an. Gölün kıyısında yürürker sıla özlemi midir bilemem! Metin Demirtaş “Türkülerde Gezer Adları” koymuş son şiir kitabının adını. Çağdaş şiirimizin o büyük ustası... 1974 yazı, sıcak mı sıcak Akdeniz... Bilmem adını anımsadın mı? Uzak sevgiliye sesleniyor Metin: “Sen şimdi içimde eski bir hüzün / Gözlerimde bir damla yaşsın. / Bir avuç anısın gençlik yıllarımdan / Ve bir tutam çiçek. / İlk yaz sabahlarından.” Bir de Söke ovasını anlatıyor Metin Demirtaş, 68’lilerin kulaklarını çınlatarak... “Yıllar önce de geçmiştim, / Söke ovası, Beni anımsadın mı? 1969 yılının 22 Nisanı, / Ayağımda lastik ayakkabı, / Sırtımda keten gömlek, / Bizim de dağlarımız vardı, diyerek, / Binlerce tarım emekçisi, kadın, erkek, / Kız, kızan, / Uzun çarşı önünden / Bayraklar, şarkılar, marşlarla Söke ovası / o görkemli mitingi anımsadın mı” Denizin karanlık uğultusunu dinlerken yüreğinde ırmağın yeşil çemberi çoğalıyor gözlerimde... Ufukta bir bulut ve kimsesiz gölge. Adının harflerini yazarken camlara, toprak ateş olup yanıyor alev alev. Zaman ağacından anılar dökülüyor. Kayboluyor güneş yavaş yavaş ufukta. Karanlık şarkılar çalmaya başlıyor. Esinti kesilince bir bakıyorum sabah oluyor... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Milletvekilinin eylemi BURSA (AA) - CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Ban- dõrma-Bursa-Bilecik de- miryolunun 2010 yatõ- rõm programõna alõnma- sõ ve temelinin bir an önce atõlmasõ için Balõ- kesir’in Bandõrma ilçe- sinden dün başlattõğõ yürüyüş Bursa’da sona erdi. Bursa Atatürk Sta- dõ’nõn önüne gelen De- mirel, burada partililer- ce çiçeklerle karşõlandõ. Tuncel: ‘AKP geri dönemez LEFKOŞA (AA) - Yeni Kõbrõs Partisi’nin (YKP) kurultayõna ka- tõlmak üzere KKTC’ye gelen Demokratik Top- lum Partisi (DTP) Mil- letvekili Sabahat Tun- cel, Türkiye’de tüm toplumsal kesimlerin demokrasi ve barõş iste- diğini belirterek, “Bu açõdan AKP bu süreç- ten (demokratik açõlõm) geri dönemez” dedi. Tuncel, görüşmelerin 10 Kasõm’a denk geti- rilmesini de eleştirdi. Doğalgaz açıklaması KAYSERİ (AA) - Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanõ Taner Yõldõz, Kayseri’de Da- nõşma Meclisi Toplan- tõsõ’na katõlmadan önce doğalgaz zammõ ile açõklama yaptõ. Yõldõz, “Doğalgaza yüzde 70 zam haberi bir gazeteci arkadaşõn yaptõğõ ha- berden kaynaklandõ. Fiyatlar, 2008’den bu yana otomatik olarak belirleniyor. Yõl sonun- da doğalgazdaki hesap- lamalar yapõlacak ve ortalama fiyatlar belli olacak” dedi. Bilgesam’dan, Kürt açõlõmõ raporunda DTP’nin istikrarsõzlõk kartõnõ oynadõğõ ileri sürüldü ‘PKK’nin çoğunluk desteği yok’ BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Bilge Adamlar Stratejik Araştõrmalar Merke- zi, Güneydoğu Sorununun Sos- yolojik Analizi Araştõrmasõ’nõn ardõndan, hükümetin Kürt açõ- lõmõna ilişkin ikinci raporunu yayõmladõ. Dõşişleri Bakanlõ- ğõ’nõn eski müsteşarõ emekli Büyükelçi Özdem Sanberk tarafõndan kaleme alõnan ra- porda, açõlõmõn sõnõrlarõ de- ğerlendirilirken, “Her türlü etnik yapılanma, dil, din ve cinsiyet farklılıklarının öte- sine geçen yurttaşlık kavra- mı kabul edilemez” görüşüne yer verildi. Beklenti yaratõl- dõktan sonra açõlõmõn sonuç vermemesinin ülkedeki ku- tuplaşmalarõ keskinleştirece- ğine dikkat çekilen raporda, PKK’nin devletin kendisini muhatap almadõğõ sürece silah bõrakmayacağõ görüşüne vurgu yapõldõ. Rapordan satõrbaşlarõ şöy- le:  Muhtemel bir çözümün ayrõ bir etnik ulus olarak ta- nõnmayõ, egemenlik paylaşõ- mõnõ, etnik ulus temelinde ko- lektif kültürel haklarõ, fede- rasyon veya konfederasyon tarzõndaki yapõlanmalarõ, Türk- ler ve Kürtler arasõnda bir ara- da beraberce yaşamayõ değil yan yana ama ayrõ yaşamayõ öneren toplumsal ayrõşmaya dönük apartheid tarzõ politika- larõ, siyasi ve sosyo-kültürel ya- põlanmalarõ içeremeyeceği an- laşõlmaktadõr.  Dağdan inenlerin yurda süklüm püklüm girmelerini beklemek nasõl gerçekçi değilse terör mağdurlarõnõn gelenleri bağrõna basmalarõnõ beklemek de o derece gerçekçi olamaz. Bu karşõlamalarõ meydan oku- yucu bir siyasi tavõr koyma kis- vesine dönüştürmek sorumlu- lukla bağdaşmaz.  Nelerin olamayacağõ ko- nusunda ortaya çõkan bir baş- ka gerçek de Öcalan’õn dev- letçe muhatap alõnmasõdõr. Öca- lan seçilmiş bir siyasi lider değildir. Türkiye’deki Kürtle- rin tamamõnõ temsil iddiasõnõn hukuki ve fiili dayanağõ yoktur. Bu nedenle Yaser Arafat, Nelson Mandela ve Gerry Adams gibi, hepsi seçimle ge- len liderlerle yapõlan benzet- meler tutarlõ ve geçerli olma- maktadõr.  Sürecin şu veya bu ne- denle kesintiye uğramasõ veya açõlõma son verilmesi sorunla- rõn ve õstõraplarõn daha da art- masõna neden olacaktõr. Ayrõ- ca bazõ beklentiler yaratõldõktan sonra açõlõmõn hiçbir sonuç vermemesi kutuplaştõrmalarõ keskinleştirecektir.  PKK’yi bir terör örgütü olarak kabul etmemekte, barõş sözcüğünü dilinden düşür- mezken, şiddeti kõnamamakta ve fiilen PKK’nin ve bu terör örgütünün lideri Öcalan’õn gö- rüşlerini yansõtmaya özen gös- termektedir. Radikal Kürt mil- liyetçiliği platformunda hareket eden DTP, söylemde barõşçõ bir dil kullanmasõna rağmen fiili- yatta, demokratik açõlõma kar- şõ ikircikli tavõrlar sergilemek- tedir.  PKK kendi radikal talep- lerini devletle doğrudan mü- zakere etme amacõna ulaşma- dan silahlarõnõ bõrakmayacak- tõr. Kürtçe öğrenimi, TV ya- yõnlarõ, yerleşim yerlerinin es- ki adlarõnõn iadesi gibi yumu- şatõcõ ve gerginlikleri azaltõcõ önlemlerle ilgilenmemektedir.  Bulunacak çözümün sõrf Kürtlerin değil aynõ zamanda bütün vatandaşlarõmõzõn onayõ- na mazhar olmasõ beklenecektir. Sõrf tek bir etnik grubu tatmin edecek bir çözümün ülkede hu- zurun sağlanmasõna yeterli ola- cağõnõ sanmak gerçekçi değildir. Devletin kendisini muhatap almadõğõ sürece PKK’nin silah bõrakmayacağõnõn belirtildiği raporda, “Beklentiler yaratõldõktan sonra açõlõmõn sonuç vermemesi kutuplaştõrmalarõ keskinleştirecektir” denildi. İZMİR’DE MİTİNG Açılım karşıtları Gündoğdu’da İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - AKP ik- tidarõnõn açõlõm politi- kalarõ, bugün İzmir’de yapõlacak ve çok sayõda yurttaşõn katõlmasõnõn beklendiği mitingle pro- testo edilecek. Cumhu- riyet İçin Güçbirliği Plat- formu’nun düzenlediği “İhanet açılımlarına hayır! Millete birlik, vatana bütünlük” mi- tingi, Gündoğdu Ala- nõ’nda, saat 14.00’te baş- layacak. Çok sayõda sivil top- lum örgütü, meslek oda- sõ ve siyasi partinin des- tek verdiği mitingde, Cumhuriyet İçin Güç- birliği Platformu Dö- nem Sözcüsü avukat Er- doğan Özer, İzmir Ta- bip Odasõ Başkanõ Dr. Suat Kaptaner, İzmir Barosu Başkanõ Özde- mir Sökmen, Türk İş Ege Bölge Temsilciliği adõna Bülent Zengino- buz, şehit babasõ Ahmet Aydın, TÜMÖD Genel Başkanõ Prof. Dr. Al- paslan Işıklı ve TGB GYK Üyesi Hacı Bek- taş Önal konuşacak. Mitingin çağrõ met- ninde, “Kürt açılımıy- la” ulusun birliği ve va- tanõn bütünlüğüne son verilmek istenildiğine dikkat çekildi. Emperyalistlerin plan- larõnõ boşa çõkarmak is- teyen yurttaşlarõn bugün Gündoğdu’da buluşma- sõ istenerek, “Kürt açı- lımı dedikleri, Türki- ye’yi etnik temelde ay- rıştırma hedefinden başka bir şey değildir. Türk de biziz, Kürt de biziz, hepimiz Türk milletiyiz” denildi. Ermeni açõlõmõyla da, Ermenistan soykõrõm ya- lanõndan vazgeçmeden sõnõrõn açõlmasõnõn kabul edildiği ve Azerbay- can’la kardeşliğin balta- landõğõ vurgulandõ. Çağ- rõ metninde “Yıl sonu- na dek Kıbrıs açılımı- nın geleceğini de açık- ladılar” görüşüne yer verildi. Başkentte Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eği- tim Sen) YÖK’ü protesto mitingi düzenledi. Ankara Üni- versitesi’nin Cebeci Kampusu’nda toplanan Eğitim Sen ve eyleme destek veren sivil toplum örgütü üyeleri “Ferman YÖK’ünse üniversiteler bizimdir”, “Asla yalnız yürümeyecekler”, “Savaşa değil, eğitime bütçe”, “Eşit, parasız anadilde eğitim” slo- ganları atarak, Kolej Meydanı’na yürüdü. Katılımcılar, oluşturulan güvenlik noktasında aramadan geçirildikten sonra meydana alındı. Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, YÖK’ün 12 Ey- lül ürünü olduğunu ve bu yüzden “bilimsel ve özerk eğitimin üzerinden bir silindir gibi geçtiği- ni” söyledi.YÖK’ün, emekçilerin de düşmanı olduğunu ifade eden Kılıç, YÖK Başkanı Yusuf Zi- ya Özcan’la birlikte üniversitelerde kadrolaşmanın başladığını anlattı. (Fotoğraf: AA) YÖK’ü protesto
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle