18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Bir ara RTE’ye, iktidarın TBMM’deki malum açılım projesi ile ilgili görüşmeleri 10 Kasım Atatürk’ün öldüğü güne denk getirmesindeki nedenleri açıklama fırsatı verildi. Yanıtı medyada yer almadı. Oysa RTE; “10 Kasım tatil günü değildir” diye başladı ve: “Biz” dedi: “Ölenle ölmeyiz. Eserlerle geleceğe taşırız.” Bu sözü üzerine beyefendiye, “one minute” diyen olmadı. Tabii AKP (RTE) iktidarının yedi yıl içinde hangi eserlerle Atatürk’ü geleceğe taşıdıklarını soran da! RTE eserlerine eser katarak Atatürk’ü geleceğe taşıdığını söyleyince; “vay canına!” dedim. Meğer RTE, laik rejimi kalbura çeviren “eserleriyle” Atatürk’ü geleceğe taşıyormuş da haberimiz yokmuş!.. Ana çizgileriyle yedi yılda yaşadıklarımızı anımsayınca başladım gülmeye. Laikliği tanınmaz hale getirmek.. devleti din temellerine oturtmak.. giyim kuşamda çağdaş toplum izlenimini silmek… Türbanı siyasal simge olarak benimseyerek laik devlete savaş açmak.. laik devleti türbanlı eşle Çankaya’da temsil etmek… Milli eğitimi laiklik karşıtı amaçlara koşut bir nesil yetiştirmek… Devlet kadrolarını AKP anlayışına uyanlarla ele geçirmek.. üniversiteleri susmaya zorlamak, türbanı savunanlarla yeniden yapılandırmak... Atatürk dönemini, devrimlerini; ekonomik, sosyal, hukuksal açıdan olağanüstü gelişmeleri inkâr etmek... Muhaliflerini tutukevlerine tıkmak.. yargıyı ele geçirmek için her yolu denemeye ve uygulamaya geçmek.. yürütmede, yasamada imam hatip anlayışını egemen kılmak.. ve nihayet yüzünü Batı’ya çeviren Türkiye’yi tekrar Doğu’nun karanlık yaşamına sürüklemek… …bu “eserler”, devrimleriyle çağdaş bir cumhuriyet yaratan Atatürk’ü geleceğe taşıyor olabilir mi? Atatürk’ün milletine verdiklerini geri alma çabalarının yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. AKP, dinci bir partidir ve artık bu gerçek içeriden dışarıya kabul görüyor... Baş sallayanlar toplantısında RTE; demagoji ustalığına yeni bir örnek de verdi. Dediğine göre malum açılım projesinin 10 Kasım’da TBMM’de görüşülmesi Atatürk’ün ünlü “Yurtta barış dünyada barış” sözü ile örtüşüyormuş! Oysa Atatürk; kuşku yok, yurtta barış kavramını RTE’nin anladığı anlamda kullanmadı. Yurtta barış derken ayrışmaya giden, açılım fren tutmazsa ülkenin bölünmesine gidecek bir yolda yürümeyi amaçlamadı. Atatürk, adını yaşarken de, öldükten sonra da dünya tarihine yazdırdı. Devrimleri, geri kalmış bir toplumu aydınlığa çıkaran uygulamalarıyla dünyada örnek bir lider olarak saygı ile anılıyor ve kuşku yok anılmaya devam edecek. Ya sen ya o! Ya da siz veya sizler: Atatürk devrimlerini yozlaştırmak için elinden geleni yapan veya yapanlar olarak anılacaksınız. Dün önüne konulan 10 Kasım mesajında “Türkiye Cumhuriyeti O’nun işaret ettiği yolda ilelebet yaşayacaktır” diyor. Atatürk’ün “gösterdiği çağdaşlaşma hedeflerine her zamankinden daha yakın olduğumuzu” söyleyerek; AKP (RTE) iktidarı ile Türkiye’nin giderek Atatürkçü düşüncelerden, devrimlerinden her yıl, her ay, her gün biraz daha uzaklaştığını yaşayanları adeta gözleri görmez, kulakları duymaz sanıyor. Ama söylediklerine kendi söylüyor, kendi inanıyor. 10 Kasım ve Atatürk üzerine söyledikleri öylesine mantığın, sağduyunun sindiremeyeceği söylemler ki… …pes dememek için insan zorlanıyor! SAYFA 11 KASIM 2009 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Kasım Oslo B 1 Helsinki B 3 Stockholm B 5 Londra Y 10 AmsterdamY 11 Brüksel Y 9 Paris B 9 Bonn B 9 Münih B 8 Berlin B 10 Budapeşte Y 8 Madrid B 18 Viyana B 7 Belgrad B 10 Sofya Y 14 Roma B 16 Atina B 21 Zürih B 8 Moskova K 5 Aşkabat PB 13 Taşkent B 12 Bakû B 14 Bişkek PB 8 Tiflis Y 15 Kahire B 26 Şam B 26 İstanbul Y 18 Edirne Y 17 Kocaeli Y 17 Çanakkale Y 17 İzmir Y 21 Manisa Y 21 Denizli Y 16 Zonguldak Y 17 Sinop Y 20 Samsun PB 26 Trabzon PB 23 Giresun PB 21 Ankara Y 20 Eskişehir Y 15 Konya PB 18 Sıvas PB 19 Antalya Y 23 Adana PB 23 Mersin PB 23 Diyarbakır B 22 Şanlıurfa B 22 Mardin B 20 Siirt B 21 Hakkâri B 14 Van B 15 Kars S 13 Ülkemizin batı ke- simleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, Batı Ka- radeniz ile Ankara, Es- kişehir ve Çorum ya- ğışlı diğer yerler parça- lı ve az bulutlu geçecek. Yağışlar Kıyı Ege, Balı- kesir, Antalya’nın batı ilçeleri ve Sakarya çev- relerinde kuvvetli olmak üzere sağanak ve gök- gürültülü olacak. Hava sıcaklığı yağışla birlikte batı bölgelerde 4 ila 6 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir de- ğişiklik beklenmiyor. Ergenekon savcõlarõ, İrticayla Mücadele Eylem Planõ’yla ilgili olarak tebligat çõkarõldõğõnõ açõkladõ Çiçek bugün ifade verecek ‘Saldırı işini Küçük verdi’ Albay Dursun Çiçek, Adli Tõp Kurumu’nun kararõ- nõn aksine imzanõn kendisine ait olmadõğõnõ bir kez da- ha yineledi. Hakkõndaki iddialarõ reddeden Çiçek, geliş- meleri “Türk hukuk sisteminin yüz karası” olarak ni- teledi. Çiçek Hürriyet gazetesine yaptõğõ değerlendirme- de şunlarõ kaydetti: “Hazırlamadığım bir plan ile at- madığım bir imzanın hesabının benden sorulmaya kalkılması; Türk hukuk sisteminin yüz karası olma- lı. Yargısız infaz için medya ve siyasetin nasıl kulla- nıldığı konusunda dünyada en taze ve adaletin en çok ayaklar altına alınmış olduğu örnek, benim du- rumum olmalı ve ders olarak okutulmalı. İrtica ko- nusu, benim başında olduğum birimin görevi değil. Gündeme taşınan imzanın benim olmadığını ve o planı ilk defa 12 Haziran’da malum gazetede gördü- ğümü anlatmak için ne yapmalıyım ve nasıl bir yön- tem uygulamalıyım diye aylardır düşünüyorum. Ge- lişmelerin ‘ilahlar kurban ister’ noktasına gitmesi ve Türk adaletine olan güvenin kökten sarsılması beni ve çevremi en çok düşündüren son nokta olmalı.” İSTANBUL / ANKARA (Cumhuriye) - “İrticayla Mü- cadele Eylem Planı”nda õslak imzasõ olduğu iddia edilen Albay Dursun Çiçek’in, ifade vermek üzere bugün İstanbul Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ’nda hazõr olaca- ğõ belirtildi. Ergenekon soruşturmasõnõ yü- rüten savcõlar, Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn ifade için tebligat yapõlmadõğõnõ açõkladõğõ “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” adlõ belgede õslak imzasõ bulunduğu iddia edilen Albay Dursun Çi- çek’in “zorla getirilmesini iste- diklerini” ancak gelmediğini açõkladõ. Soruşturma savcõlõğõnõn dün sabah yaptõğõ açõklamanõn ardõndan Çiçek’in avukatõ Mus- tafa Çevik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na yazõlõ başvuruda bulunarak, “Müvekkilinin, şüp- heli olarak ifadesine başvurul- mak üzere bugün (dün) saat 13.00’te adliyeye davet edildi- ğinden oldukça geç haberi ol- duğunu” kaydetti. Müvekkili Çiçek’in, kanser te- davisi gören annesinin durumunun ağõrlaşmasõ nedeniyle Tokat’a git- mek zorunda kaldõğõnõ ifade eden avukat Çevik, Başsavcõlõğa gön- derdiği yazõda, “Müvekkilimin bahse konu mazeretine ilave olarak, daveti geç öğrenmem nedeniyle daha önceden planlı adli işlerim ve Ankara’da işti- rak etmek zorunda bulundu- ğum davalar nedeniyle, müvek- kilim ile birlikte 11 Kasım günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılı- ğı’nda hazır olacağımızı bildirir, saygılar sunarım” dedi. HATİCE TUNCER Danõştay’a silahlõ baskõn ve Cum- huriyet Gazetesi’ne bombalõ saldõrõ dosyasõ ile birleştirilen Birinci Erge- nekon davasõnda sanõk Osman Yıl- dırım, “Cumhuriyet’e saldırı işini Veli Küçük’ün, bombaları da Mu- zaffer Tekin’in verdiği” iddiasõnda bulundu. Danõştay baskõnõnõn ger- çekleştiren Alparslan Arslan’õn ba- basõ İdris Arslan “oğluyla gurur duyduğunu” söyleyerek, “30 yıldır böyle öğrenci yetiştiriyorum” diye bağõrdõ. Yõldõrõm, İHD Onursal Genel Başkanõ Akın Birdal’a suikast giri- şiminin azmettiricisi Semih Tufan Gülaltay’õn da Şener Eruygur’un “tetikçisi” olduğunu öne sürdü. “Giz- li tanık 9” olduğu iddia edilen Yõldõ- rõm, İP lideri Doğu Perinçek’in ken- disinden ifadesini değiştirmesini is- tediğini öne sürdü. Danõştay’a baskõn ve Cumhuriyet gazetesinin bomba- lanmasõ sanõklarõ Erhan Timuroğlu, İsmail Sağır ve Tekin Irşi, gazete- mize atõlan bombalarõ Yõldõrõm’õn ta- limatõyla attõklarõnõ, Danõştay saldõrõ- sõnõ da Yõldõrõm ve Arslan’õn planla- dõğõnõ söyledi. Timuroğlu Yõldõrõm’õn ifadesini değiştirmek için Ergenekon sanõklarõndan 2 milyon dolar istediğini iddia etti.Timuroğlu’na küfür eden Yõl- dõrõm, salondan çõkarõldõ. ‘Danıştay’la ilgim yok’ Birinci Ergenekon davasõnõn 121. duruşmasõ gerçekleştirildi. Duruşma- da heyet başkanlõğõnõ Hasan Hüseyin Özese, üye hâkimliği ise yedek hâkim Hüsnü Çalmuk üstlendi. Duruşmada ifade veren Osman Yõldõrõm, Cum- huriyet Gazetesi’ne iki kez bomba atõl- masõnõ azmettirdiğini, Danõştay sui- kastõ ile ilişkisinin olmadõğõnõ yinele- di. Yõldõrõm, “Alparslan Arslan, Ve- li Küçük ve Muzaffer Tekin’e bağ- lıdır. Onların üstündekiler de Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’dur” id- diasõnda bulununca Özese somut de- lillerini sordu. Yõldõrõm, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basõn Sözcüsü Sevgi Erenerol’u işaret ederek şunlarõ söy- ledi: “Alparslan, Hıristiyan bayan- la ilgili konuştuğumda zıplamadı mı? Ayin yapan ekip belli değil mi? Cumhuriyet’e eylem kararın- da Arslan bu kişilerle birlikte değil mi? Hani Ataşehir’de toplantı yok- tu. Evi gösterelim. İşi veren Küçük, bombaları veren Tekin’dir.” Yõldõrõm, Arslan ve kendisine Cum- huriyet Gazetesi’ne atõlmasõ için bom- balarõn verildiği ve Ataşehir’de ya- põldõğõ öne sürülen toplantõnõn tarihi- ni hatõrlamadõğõnõ söyledi. Yõldõrõm, Özese’nin õsrarõ üzerine nisan ayõnda olduğunu, telefon sinyallerinden tari- hin saptanabileceğini ifade etti. Ata- şehir’deki toplantõya kimlerin katõldõğõ sorusuna, “Muzaffer Tekin, Hüseyin Görüm’ün yeğeni, Oktay Yıldırım, Fikri Karadağ, Alparslan Arslan ve tanımadığım kişiler” dedi. “Sen o toplantıya katıldın mı” sorusu üze- rine Yõldõrõm, “5-10 dakika kaldım. Bombaları Tekin verdi. İkisini ce- bine koydum. Arslan bir tane aldı” yanõtõõn verdi. Ataşehir’dekinden ön- ce de bir toplantõ yapõldõğõnõ öne sü- ren Yõldõrõm “Önceki toplantıda işi ben Veli Küçük’ten almıştım” dedi. Özese’nin “Bildiklerinizi açık söy- leyin” uyarõsõ üzerine Yõldõrõm “Ars- lan’ı Beşiktaş’ta kimin yanına bı- raktım. Küçük’ün yazıhanesi var. Bombalama sonrası onu oraya bı- raktım” diye konuştu. Yõldõrõm, Te- kin ile Arslan’õn her zaman beraber ol- duklarõnõ belirterek “Arslan ondan habersiz hareket etmiyor” dedi. ‘2 milyon dolar istedi’ Yõldõrõm, Perinçek’in ifadesini ge- ri çekmesi durumunda kendisine yar- dõmcõ olacağõnõ söylediği iddiasõnda da bulundu. Danõştay dosyasõnõn sanõk- larõndan Timuroğlu da ayağa kalkarak, şunlarõ söyledi: “Sincan’da Yıldırım ile aynı odada kalmak istemiyor- dum. Koridorda kalmaya başla- dım. Yıldırım yanıma geldi, Le- vent Astsubay da tanıktır. Bunlara söyle ‘bana 2 milyon dolar versinler, dilekçelerim yalan derim’ dedi.” Timuroğlu, Ataşehir toplantõsõnõn yapõldõğõ tarihte Yõldõrõm ile Sultan- çifliği’ne İbrahim Genç adlõ bir kişiyi öldürmeye gittiklerini öne sürdü. Ti- muroğlu konuşurken küfür etmeye başlayan Yõldõrõm salondan çõkartõ- lõrken “Seni yanlış kullanıyorlar” di- ye bağõrdõ. Erhan Timuroğlu ise “Dip- lomalı hırsız” diye cevap verdi. Yõldõrõm’õn kendisine “Cumhuri- yet’i bombalayacağız” dediğinde anlamadõğõnõ belirten Timuroğlu “Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl bom- balayacağız diye düşündüm. Elinde bir poşetle geldi. Tekin Irşi’ye ‘Cum- huriyeti sen bombala, başörtüsü me- selesidir’ dedi. Bombayı görünce Tekin’in rengi sarardı. Irşi’ye ‘pa- ra vereceğiz, cezaevine girmeyecek- sin’ dedi. Irşi gündüz gitmiş, atma- mış. Yõldõrõm telefon etmiş, tehdit et- miş. Tekin Irşi de beklemiş bombayı gece pimini çekmeden atmış”dedi. Yõldõrõm’õn İsmail Sağõr’õ, Erzurum- lu bir akrabasõyla “bir iş görüşmeye gideceksiniz” diye kandõrdõğõnõ daha sonra ikinci bombayõ Cumhuriyet’e at- tõrdõğõnõ belirten Timuroğlu “Üçüncü bombayı Alparslan kendi attı. Ben de vardım. Yıldırım, çağırınca git- tim, ‘Alparslan ile gideceksin’ dedi. Yıldırım ‘yoktum’ diyor ama ora- daydı gözcüydü. Ben Cumhuriyet gazetesini bilmiyorum. Okuma yaz- mam yok” diye konuştu. İsmail Sağır ve Tekin Irşi’nin ken- dilerine vaat edilen parayõ istediklerini belirten Timuroğlu şöyle devam etti: “Danıştay’dan yargılanıyorum ama Danıştay’ın ne olduğunu bilmiyo- rum. Arslan ile Yıldırım planla- mışlar, vuracaklar. Yıldırım, ‘İşimiz var Ankara’da. Gidip döneceğiz’ de- di.” İsmail Sağõr da Yõldõrõm’õn “müp- tezel” olduğunu ifade ederek “Bu adam sahtekâr” diye konuştu. ‘Devlet için yapıyorum’ Irşi ise “Cumhuriyet’e ilk bom- bayı ben attım” diyerek şöyle devam etti: “Yõldõrõm, Cumhuriyet’e bom- ba için ‘Bu işi devlet için yapõyorum. Bizi kõrk kişi bekliyor’ dedi. Ama kimse yoktu” dedi. Irşi, “Yõldõrõm, Ankara’da cezaevinde bana ‘Bu davayõ Veli Küçük ile birleştireceğim’ dedi. Arslan’ı Bostancı’da tanıdım, iyi bir insan” diye konuştu. Muzaf- fer Tekin, “Osman Yõldõrõm’ı ilk kez burada gördüm. Bomba verme- dim, Ataşehir’de toplantı olmadı, Cumhuriyet’ne bomba attırma- dım” dedi. Tekin, “Ataşehir iddia- sının mesnetsiz olduğunu baz is- tasyonu kayıtlarıyla kanıtladık” di- ye konuştu. Yõldõrõm’õn zeki olduğu- nu, kendini kurtarmak için iftira attõ- ğõnõ belirterek “Bu dava asıl dışarı- da görülüyor. Bizi burada asıl Er- genekonlar tutuyor. Asıl Ergene- konlar yayın yapıyor” diye konuştu. Merkezi Kanada Calgary’de bulunan ve fotoğraf bankası Getty Images tarafından 2006 yılında satın alınan dünyanın önde ge- len multimedia kaynağı Istockphoto’nun sanatçıları İstanbul’da bir araya geldi. Istockphoto’ya fotoğraf veren sanatçılar İstanbul’un farklı semtlerinde çekimler yaptı. Çalışmalara, dünyanın farklı ülkelerinden 30 Istockphoto sanatçısı katıldı. Bu etkinlik daha önce Seattle, Marsilya, Berlin, Buenos Aires ve Calgary’de gerçekleştirilmiş. Etkinliğe Türkiye’den Emre Ogan, Mehmet Salih Güler, Necip Yanmaz, Serdar Yağcı ve Kutay Tanır katıldı. Ergenekon davasõnda Osman Yõldõrõm, gazetemize yönelik saldõrõda bombalarõ Muzaffer Tekin’in verdiğini ileri sürdü. Danõştay sanõğõ Timuroğlu da Yõldõrõm’õn ifadesini değiştirmek için Ergenekon sanõklarõndan para istediğini iddia etti P O Y R A Z K Ö Y K A Z I S I : B İ R Y A R B A Y T U T U K L A N D I İstanbul Haber Servisi - “İrtica ile mücadele planı” ile ilgili, önceki gün savcõlõğa ifade veren 8 askerden 3’ünün, Poyrazköy kazõsõyla ilgili ko- nuştuğu ortaya çõktõ. Bu askerler arasõndaki bir yarbay da tutuklandõ. İstanbul Adliyesi’nde önce- ki gün ifade veren 8 askerden 5’i “irtica ile müca- dele planõ”yla ilgili delilleri yok ettikleri iddiasõy- la sorgulandõ. 3 asker ise Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda, Poyrazköy’de yapõlan kazõlarla ilgili ifade verdi. Bu askerler arasõndaki bir yarbay dün tutuklandõ. “Ergenekon” soruşturmasõ kapsamõn- da, İstanbul Poyrazköy’deki bir arazide nisan ayõnda yapõlan kazõlarda çok sayõda mühimmat ve silah bulunmuştu. Araziden çõkarõlan silah ve mü- himmatõn önemli bölümünün Türk Silahlõ Kuv- vetleri’ne (TSK) ait olduğu belirlenmişti. Baştımar uğurlandı İstanbul Haber Servisi - Türkiye komünist hareketinin öncülerinden Dündar Baştımar dün son yolculuğuna uğurlandõ. Önceki gün yaşama veda eden Baştõmar’õn cenazesi Kuzguncuk Camii’nde kõlõnan öğlen nama- zõnõn ardõndan Nakkaştepe’deki aile mezarlõ- ğõnda toprağa verildi. Baştõmar’õn cenaze tö- renine ailesi ve TKP’liler başta olmak üzere eski komünist arkadaşlarõ katõldõ. Eski TKP Genel Sekreteri Zeki Baştımar’õn kuzeni olan Dündar Baştõmar, “1951 Komünist Tevkifatı”nda tutuklandõ. TKP liderlerinden Nihat Sargın’õn da kayõnbiraderi olan Baştõ- mar’õn, DP Tekirdağ Milletvekili Şevket Mocan’õn Nâzım Hikmet’in teyzesi Sa- re’den olan kõzõ Ayşe Mocan’a âşõk olup kaçõrmasõ 1950’li yõllarda büyük yankõ uyandõrmõştõ. Şevket Mocan, kõzõnõ ve dama- dõ Baştõmar’õ “bunlar komünisttir” diyerek savcõlõğa ihbarda bulunmuştu. Ancak işlem yapõlmamõştõ. Baştõmar, İlerici Gençler Birli- ği davasõndan iki yõl hüküm giymişti. İstanbul’da fotoğraf kutlamasõ ALBAY, HAKKINDAKİ İDDİALARI REDDETTİERDOĞAN ‘TSK ile irtibat halindeyiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tayyip Er- doğan, Aydın Menderes’i İncek Alacaatlõ köyü Çakõrbeyi villa- larõndaki evinde ziyaret etti. Er- doğan, “İrticayla Mücadele Eylem Planı”yla ilgili soru üze- rine ise çalõşmalarõn sürdürül- düğünü ifade ederek şunlarõ kay- detti: “Silahlı Kuvvetlerimizle irtibat halindeyiz. Nerede ne tür eksikler var? Bunların üzerinde duruyoruz. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetlerimiz devletimizin güçlü unsurla- rından, organlarından bir ta- nesi ve tahribe gelmez. Bunu bir lüks haline getirenler var ama Türkiye böyle bir lüksü kaldırmaz. Bunu görmemiz lazım. Onun için de güç birli- ği yapmamız lazım ama bu ku- rumlarımız arasında da yan- lışları olanları da asla barın- dırmamamız lazım. Bu silah- lı kuvvetlerimizde olabilir, di- ğer güvenlik örgütlerimizde, tüm devletin birimleri içinde olabilir. Ne kadar yanlış insan varsa bunları ayıklamamız la- zım ki... Yarınların Türkiyesi güçlü bir devlet eliyle yürüye- cektir, kurulacaktır.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle