Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Bir ara RTE’ye, iktidarın TBMM’deki malum
açılım projesi ile ilgili görüşmeleri 10 Kasım
Atatürk’ün öldüğü güne denk getirmesindeki
nedenleri açıklama fırsatı verildi.
Yanıtı medyada yer almadı.
Oysa RTE; “10 Kasım tatil günü değildir” diye
başladı ve:
“Biz” dedi: “Ölenle ölmeyiz. Eserlerle
geleceğe taşırız.”
Bu sözü üzerine beyefendiye, “one minute”
diyen olmadı.
Tabii AKP (RTE) iktidarının yedi yıl içinde
hangi eserlerle Atatürk’ü geleceğe taşıdıklarını
soran da!
RTE eserlerine eser katarak Atatürk’ü
geleceğe taşıdığını söyleyince; “vay canına!”
dedim. Meğer RTE, laik rejimi kalbura çeviren
“eserleriyle” Atatürk’ü geleceğe taşıyormuş da
haberimiz yokmuş!..
Ana çizgileriyle yedi yılda yaşadıklarımızı
anımsayınca başladım gülmeye.
Laikliği tanınmaz hale getirmek.. devleti din
temellerine oturtmak.. giyim kuşamda çağdaş
toplum izlenimini silmek…
Türbanı siyasal simge olarak benimseyerek
laik devlete savaş açmak.. laik devleti türbanlı
eşle Çankaya’da temsil etmek…
Milli eğitimi laiklik karşıtı amaçlara koşut bir
nesil yetiştirmek…
Devlet kadrolarını AKP anlayışına uyanlarla
ele geçirmek.. üniversiteleri susmaya zorlamak,
türbanı savunanlarla yeniden yapılandırmak...
Atatürk dönemini, devrimlerini; ekonomik,
sosyal, hukuksal açıdan olağanüstü gelişmeleri
inkâr etmek...
Muhaliflerini tutukevlerine tıkmak.. yargıyı ele
geçirmek için her yolu denemeye ve
uygulamaya geçmek.. yürütmede, yasamada
imam hatip anlayışını egemen kılmak.. ve
nihayet yüzünü Batı’ya çeviren Türkiye’yi tekrar
Doğu’nun karanlık yaşamına sürüklemek…
…bu “eserler”, devrimleriyle çağdaş bir
cumhuriyet yaratan Atatürk’ü geleceğe taşıyor
olabilir mi?
Atatürk’ün milletine verdiklerini geri alma
çabalarının yaşandığı bir dönemden geçiyoruz.
AKP, dinci bir partidir ve artık bu gerçek
içeriden dışarıya kabul görüyor...
Baş sallayanlar toplantısında RTE; demagoji
ustalığına yeni bir örnek de verdi.
Dediğine göre malum açılım projesinin 10
Kasım’da TBMM’de görüşülmesi Atatürk’ün
ünlü “Yurtta barış dünyada barış” sözü ile
örtüşüyormuş!
Oysa Atatürk; kuşku yok, yurtta barış
kavramını RTE’nin anladığı anlamda
kullanmadı.
Yurtta barış derken ayrışmaya giden, açılım
fren tutmazsa ülkenin bölünmesine gidecek bir
yolda yürümeyi amaçlamadı.
Atatürk, adını yaşarken de, öldükten sonra
da dünya tarihine yazdırdı.
Devrimleri, geri kalmış bir toplumu aydınlığa
çıkaran uygulamalarıyla dünyada örnek bir lider
olarak saygı ile anılıyor ve kuşku yok anılmaya
devam edecek.
Ya sen ya o! Ya da siz veya sizler:
Atatürk devrimlerini yozlaştırmak için elinden
geleni yapan veya yapanlar olarak
anılacaksınız.
Dün önüne konulan 10 Kasım mesajında
“Türkiye Cumhuriyeti O’nun işaret ettiği yolda
ilelebet yaşayacaktır” diyor.
Atatürk’ün “gösterdiği çağdaşlaşma
hedeflerine her zamankinden daha yakın
olduğumuzu” söyleyerek; AKP (RTE) iktidarı ile
Türkiye’nin giderek Atatürkçü düşüncelerden,
devrimlerinden her yıl, her ay, her gün biraz
daha uzaklaştığını yaşayanları adeta gözleri
görmez, kulakları duymaz sanıyor.
Ama söylediklerine kendi söylüyor, kendi
inanıyor.
10 Kasım ve Atatürk üzerine söyledikleri
öylesine mantığın, sağduyunun
sindiremeyeceği söylemler ki…
…pes dememek için insan zorlanıyor!
SAYFA 11 KASIM 2009 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Kasım
Oslo B 1
Helsinki B 3
Stockholm B 5
Londra Y 10
AmsterdamY 11
Brüksel Y 9
Paris B 9
Bonn B 9
Münih B 8
Berlin B 10
Budapeşte Y 8
Madrid B 18
Viyana B 7
Belgrad B 10
Sofya Y 14
Roma B 16
Atina B 21
Zürih B 8
Moskova K 5
Aşkabat PB 13
Taşkent B 12
Bakû B 14
Bişkek PB 8
Tiflis Y 15
Kahire B 26
Şam B 26
İstanbul Y 18
Edirne Y 17
Kocaeli Y 17
Çanakkale Y 17
İzmir Y 21
Manisa Y 21
Denizli Y 16
Zonguldak Y 17
Sinop Y 20
Samsun PB 26
Trabzon PB 23
Giresun PB 21
Ankara Y 20
Eskişehir Y 15
Konya PB 18
Sıvas PB 19
Antalya Y 23
Adana PB 23
Mersin PB 23
Diyarbakır B 22
Şanlıurfa B 22
Mardin B 20
Siirt B 21
Hakkâri B 14
Van B 15
Kars S 13
Ülkemizin batı ke-
simleri parçalı ve çok
bulutlu, Marmara, Ege,
Batı Akdeniz, Batı Ka-
radeniz ile Ankara, Es-
kişehir ve Çorum ya-
ğışlı diğer yerler parça-
lı ve az bulutlu geçecek.
Yağışlar Kıyı Ege, Balı-
kesir, Antalya’nın batı
ilçeleri ve Sakarya çev-
relerinde kuvvetli olmak
üzere sağanak ve gök-
gürültülü olacak. Hava
sıcaklığı yağışla birlikte
batı bölgelerde 4 ila 6
derece azalacak, diğer
yerlerde önemli bir de-
ğişiklik beklenmiyor.
Ergenekon savcõlarõ, İrticayla Mücadele Eylem Planõ’yla ilgili olarak tebligat çõkarõldõğõnõ açõkladõ
Çiçek bugün ifade verecek
‘Saldırı işini Küçük verdi’
Albay Dursun Çiçek, Adli Tõp Kurumu’nun kararõ-
nõn aksine imzanõn kendisine ait olmadõğõnõ bir kez da-
ha yineledi. Hakkõndaki iddialarõ reddeden Çiçek, geliş-
meleri “Türk hukuk sisteminin yüz karası” olarak ni-
teledi. Çiçek Hürriyet gazetesine yaptõğõ değerlendirme-
de şunlarõ kaydetti: “Hazırlamadığım bir plan ile at-
madığım bir imzanın hesabının benden sorulmaya
kalkılması; Türk hukuk sisteminin yüz karası olma-
lı. Yargısız infaz için medya ve siyasetin nasıl kulla-
nıldığı konusunda dünyada en taze ve adaletin en
çok ayaklar altına alınmış olduğu örnek, benim du-
rumum olmalı ve ders olarak okutulmalı. İrtica ko-
nusu, benim başında olduğum birimin görevi değil.
Gündeme taşınan imzanın benim olmadığını ve o
planı ilk defa 12 Haziran’da malum gazetede gördü-
ğümü anlatmak için ne yapmalıyım ve nasıl bir yön-
tem uygulamalıyım diye aylardır düşünüyorum. Ge-
lişmelerin ‘ilahlar kurban ister’ noktasına gitmesi ve
Türk adaletine olan güvenin kökten sarsılması beni
ve çevremi en çok düşündüren son nokta olmalı.”
İSTANBUL / ANKARA
(Cumhuriye) - “İrticayla Mü-
cadele Eylem Planı”nda õslak
imzasõ olduğu iddia edilen Albay
Dursun Çiçek’in, ifade vermek
üzere bugün İstanbul Cumhuri-
yet Başsavcõlõğõ’nda hazõr olaca-
ğõ belirtildi.
Ergenekon soruşturmasõnõ yü-
rüten savcõlar, Genelkurmay
Başkanlõğõ’nõn ifade için tebligat
yapõlmadõğõnõ açõkladõğõ “İrtica
ile Mücadele Eylem Planı” adlõ
belgede õslak imzasõ bulunduğu
iddia edilen Albay Dursun Çi-
çek’in “zorla getirilmesini iste-
diklerini” ancak gelmediğini
açõkladõ. Soruşturma savcõlõğõnõn
dün sabah yaptõğõ açõklamanõn
ardõndan Çiçek’in avukatõ Mus-
tafa Çevik, İstanbul Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na yazõlõ başvuruda
bulunarak, “Müvekkilinin, şüp-
heli olarak ifadesine başvurul-
mak üzere bugün (dün) saat
13.00’te adliyeye davet edildi-
ğinden oldukça geç haberi ol-
duğunu” kaydetti.
Müvekkili Çiçek’in, kanser te-
davisi gören annesinin durumunun
ağõrlaşmasõ nedeniyle Tokat’a git-
mek zorunda kaldõğõnõ ifade eden
avukat Çevik, Başsavcõlõğa gön-
derdiği yazõda, “Müvekkilimin
bahse konu mazeretine ilave
olarak, daveti geç öğrenmem
nedeniyle daha önceden planlı
adli işlerim ve Ankara’da işti-
rak etmek zorunda bulundu-
ğum davalar nedeniyle, müvek-
kilim ile birlikte 11 Kasım günü
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı’nda hazır olacağımızı bildirir,
saygılar sunarım” dedi.
HATİCE TUNCER
Danõştay’a silahlõ baskõn ve Cum-
huriyet Gazetesi’ne bombalõ saldõrõ
dosyasõ ile birleştirilen Birinci Erge-
nekon davasõnda sanõk Osman Yıl-
dırım, “Cumhuriyet’e saldırı işini
Veli Küçük’ün, bombaları da Mu-
zaffer Tekin’in verdiği” iddiasõnda
bulundu. Danõştay baskõnõnõn ger-
çekleştiren Alparslan Arslan’õn ba-
basõ İdris Arslan “oğluyla gurur
duyduğunu” söyleyerek, “30 yıldır
böyle öğrenci yetiştiriyorum” diye
bağõrdõ. Yõldõrõm, İHD Onursal Genel
Başkanõ Akın Birdal’a suikast giri-
şiminin azmettiricisi Semih Tufan
Gülaltay’õn da Şener Eruygur’un
“tetikçisi” olduğunu öne sürdü. “Giz-
li tanık 9” olduğu iddia edilen Yõldõ-
rõm, İP lideri Doğu Perinçek’in ken-
disinden ifadesini değiştirmesini is-
tediğini öne sürdü. Danõştay’a baskõn
ve Cumhuriyet gazetesinin bomba-
lanmasõ sanõklarõ Erhan Timuroğlu,
İsmail Sağır ve Tekin Irşi, gazete-
mize atõlan bombalarõ Yõldõrõm’õn ta-
limatõyla attõklarõnõ, Danõştay saldõrõ-
sõnõ da Yõldõrõm ve Arslan’õn planla-
dõğõnõ söyledi. Timuroğlu Yõldõrõm’õn
ifadesini değiştirmek için Ergenekon
sanõklarõndan 2 milyon dolar istediğini
iddia etti.Timuroğlu’na küfür eden Yõl-
dõrõm, salondan çõkarõldõ.
‘Danıştay’la ilgim yok’
Birinci Ergenekon davasõnõn 121.
duruşmasõ gerçekleştirildi. Duruşma-
da heyet başkanlõğõnõ Hasan Hüseyin
Özese, üye hâkimliği ise yedek hâkim
Hüsnü Çalmuk üstlendi. Duruşmada
ifade veren Osman Yõldõrõm, Cum-
huriyet Gazetesi’ne iki kez bomba atõl-
masõnõ azmettirdiğini, Danõştay sui-
kastõ ile ilişkisinin olmadõğõnõ yinele-
di. Yõldõrõm, “Alparslan Arslan, Ve-
li Küçük ve Muzaffer Tekin’e bağ-
lıdır. Onların üstündekiler de Şener
Eruygur ve Hurşit Tolon’dur” id-
diasõnda bulununca Özese somut de-
lillerini sordu. Yõldõrõm, Türk Ortodoks
Patrikhanesi Basõn Sözcüsü Sevgi
Erenerol’u işaret ederek şunlarõ söy-
ledi: “Alparslan, Hıristiyan bayan-
la ilgili konuştuğumda zıplamadı
mı? Ayin yapan ekip belli değil
mi? Cumhuriyet’e eylem kararın-
da Arslan bu kişilerle birlikte değil
mi? Hani Ataşehir’de toplantı yok-
tu. Evi gösterelim. İşi veren Küçük,
bombaları veren Tekin’dir.”
Yõldõrõm, Arslan ve kendisine Cum-
huriyet Gazetesi’ne atõlmasõ için bom-
balarõn verildiği ve Ataşehir’de ya-
põldõğõ öne sürülen toplantõnõn tarihi-
ni hatõrlamadõğõnõ söyledi. Yõldõrõm,
Özese’nin õsrarõ üzerine nisan ayõnda
olduğunu, telefon sinyallerinden tari-
hin saptanabileceğini ifade etti. Ata-
şehir’deki toplantõya kimlerin katõldõğõ
sorusuna, “Muzaffer Tekin, Hüseyin
Görüm’ün yeğeni, Oktay Yıldırım,
Fikri Karadağ, Alparslan Arslan ve
tanımadığım kişiler” dedi. “Sen o
toplantıya katıldın mı” sorusu üze-
rine Yõldõrõm, “5-10 dakika kaldım.
Bombaları Tekin verdi. İkisini ce-
bine koydum. Arslan bir tane aldı”
yanõtõõn verdi. Ataşehir’dekinden ön-
ce de bir toplantõ yapõldõğõnõ öne sü-
ren Yõldõrõm “Önceki toplantıda işi
ben Veli Küçük’ten almıştım” dedi.
Özese’nin “Bildiklerinizi açık söy-
leyin” uyarõsõ üzerine Yõldõrõm “Ars-
lan’ı Beşiktaş’ta kimin yanına bı-
raktım. Küçük’ün yazıhanesi var.
Bombalama sonrası onu oraya bı-
raktım” diye konuştu. Yõldõrõm, Te-
kin ile Arslan’õn her zaman beraber ol-
duklarõnõ belirterek “Arslan ondan
habersiz hareket etmiyor” dedi.
‘2 milyon dolar istedi’
Yõldõrõm, Perinçek’in ifadesini ge-
ri çekmesi durumunda kendisine yar-
dõmcõ olacağõnõ söylediği iddiasõnda da
bulundu. Danõştay dosyasõnõn sanõk-
larõndan Timuroğlu da ayağa kalkarak,
şunlarõ söyledi: “Sincan’da Yıldırım
ile aynı odada kalmak istemiyor-
dum. Koridorda kalmaya başla-
dım. Yıldırım yanıma geldi, Le-
vent Astsubay da tanıktır. Bunlara
söyle ‘bana 2 milyon dolar versinler,
dilekçelerim yalan derim’ dedi.”
Timuroğlu, Ataşehir toplantõsõnõn
yapõldõğõ tarihte Yõldõrõm ile Sultan-
çifliği’ne İbrahim Genç adlõ bir kişiyi
öldürmeye gittiklerini öne sürdü. Ti-
muroğlu konuşurken küfür etmeye
başlayan Yõldõrõm salondan çõkartõ-
lõrken “Seni yanlış kullanıyorlar” di-
ye bağõrdõ. Erhan Timuroğlu ise “Dip-
lomalı hırsız” diye cevap verdi.
Yõldõrõm’õn kendisine “Cumhuri-
yet’i bombalayacağız” dediğinde
anlamadõğõnõ belirten Timuroğlu
“Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl bom-
balayacağız diye düşündüm. Elinde
bir poşetle geldi. Tekin Irşi’ye ‘Cum-
huriyeti sen bombala, başörtüsü me-
selesidir’ dedi. Bombayı görünce
Tekin’in rengi sarardı. Irşi’ye ‘pa-
ra vereceğiz, cezaevine girmeyecek-
sin’ dedi. Irşi gündüz gitmiş, atma-
mış. Yõldõrõm telefon etmiş, tehdit et-
miş. Tekin Irşi de beklemiş bombayı
gece pimini çekmeden atmış”dedi.
Yõldõrõm’õn İsmail Sağõr’õ, Erzurum-
lu bir akrabasõyla “bir iş görüşmeye
gideceksiniz” diye kandõrdõğõnõ daha
sonra ikinci bombayõ Cumhuriyet’e at-
tõrdõğõnõ belirten Timuroğlu “Üçüncü
bombayı Alparslan kendi attı. Ben
de vardım. Yıldırım, çağırınca git-
tim, ‘Alparslan ile gideceksin’ dedi.
Yıldırım ‘yoktum’ diyor ama ora-
daydı gözcüydü. Ben Cumhuriyet
gazetesini bilmiyorum. Okuma yaz-
mam yok” diye konuştu.
İsmail Sağır ve Tekin Irşi’nin ken-
dilerine vaat edilen parayõ istediklerini
belirten Timuroğlu şöyle devam etti:
“Danıştay’dan yargılanıyorum ama
Danıştay’ın ne olduğunu bilmiyo-
rum. Arslan ile Yıldırım planla-
mışlar, vuracaklar. Yıldırım, ‘İşimiz
var Ankara’da. Gidip döneceğiz’ de-
di.” İsmail Sağõr da Yõldõrõm’õn “müp-
tezel” olduğunu ifade ederek “Bu
adam sahtekâr” diye konuştu.
‘Devlet için yapıyorum’
Irşi ise “Cumhuriyet’e ilk bom-
bayı ben attım” diyerek şöyle devam
etti: “Yõldõrõm, Cumhuriyet’e bom-
ba için ‘Bu işi devlet için yapõyorum.
Bizi kõrk kişi bekliyor’ dedi. Ama
kimse yoktu” dedi. Irşi, “Yõldõrõm,
Ankara’da cezaevinde bana ‘Bu
davayõ Veli Küçük ile birleştireceğim’
dedi. Arslan’ı Bostancı’da tanıdım,
iyi bir insan” diye konuştu. Muzaf-
fer Tekin, “Osman Yõldõrõm’ı ilk kez
burada gördüm. Bomba verme-
dim, Ataşehir’de toplantı olmadı,
Cumhuriyet’ne bomba attırma-
dım” dedi. Tekin, “Ataşehir iddia-
sının mesnetsiz olduğunu baz is-
tasyonu kayıtlarıyla kanıtladık” di-
ye konuştu. Yõldõrõm’õn zeki olduğu-
nu, kendini kurtarmak için iftira attõ-
ğõnõ belirterek “Bu dava asıl dışarı-
da görülüyor. Bizi burada asıl Er-
genekonlar tutuyor. Asıl Ergene-
konlar yayın yapıyor” diye konuştu.
Merkezi Kanada Calgary’de bulunan ve
fotoğraf bankası Getty Images tarafından
2006 yılında satın alınan dünyanın önde ge-
len multimedia kaynağı Istockphoto’nun sanatçıları İstanbul’da bir araya geldi. Istockphoto’ya fotoğraf veren
sanatçılar İstanbul’un farklı semtlerinde çekimler yaptı. Çalışmalara, dünyanın farklı ülkelerinden 30 Istockphoto
sanatçısı katıldı. Bu etkinlik daha önce Seattle, Marsilya, Berlin, Buenos Aires ve Calgary’de gerçekleştirilmiş.
Etkinliğe Türkiye’den Emre Ogan, Mehmet Salih Güler, Necip Yanmaz, Serdar Yağcı ve Kutay Tanır katıldı.
Ergenekon davasõnda Osman Yõldõrõm, gazetemize yönelik saldõrõda bombalarõ Muzaffer Tekin’in verdiğini ileri sürdü.
Danõştay sanõğõ Timuroğlu da Yõldõrõm’õn ifadesini değiştirmek için Ergenekon sanõklarõndan para istediğini iddia etti
P O Y R A Z K Ö Y K A Z I S I : B İ R Y A R B A Y T U T U K L A N D I
İstanbul Haber Servisi - “İrtica ile mücadele
planı” ile ilgili, önceki gün savcõlõğa ifade veren
8 askerden 3’ünün, Poyrazköy kazõsõyla ilgili ko-
nuştuğu ortaya çõktõ. Bu askerler arasõndaki bir
yarbay da tutuklandõ. İstanbul Adliyesi’nde önce-
ki gün ifade veren 8 askerden 5’i “irtica ile müca-
dele planõ”yla ilgili delilleri yok ettikleri iddiasõy-
la sorgulandõ. 3 asker ise Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda, Poyrazköy’de yapõlan kazõlarla ilgili
ifade verdi. Bu askerler arasõndaki bir yarbay dün
tutuklandõ. “Ergenekon” soruşturmasõ kapsamõn-
da, İstanbul Poyrazköy’deki bir arazide nisan
ayõnda yapõlan kazõlarda çok sayõda mühimmat ve
silah bulunmuştu. Araziden çõkarõlan silah ve mü-
himmatõn önemli bölümünün Türk Silahlõ Kuv-
vetleri’ne (TSK) ait olduğu belirlenmişti.
Baştımar uğurlandı
İstanbul Haber Servisi - Türkiye komünist
hareketinin öncülerinden Dündar Baştımar
dün son yolculuğuna uğurlandõ. Önceki gün
yaşama veda eden Baştõmar’õn cenazesi
Kuzguncuk Camii’nde kõlõnan öğlen nama-
zõnõn ardõndan Nakkaştepe’deki aile mezarlõ-
ğõnda toprağa verildi. Baştõmar’õn cenaze tö-
renine ailesi ve TKP’liler başta olmak üzere
eski komünist arkadaşlarõ katõldõ. Eski TKP
Genel Sekreteri Zeki Baştımar’õn kuzeni
olan Dündar Baştõmar, “1951 Komünist
Tevkifatı”nda tutuklandõ. TKP liderlerinden
Nihat Sargın’õn da kayõnbiraderi olan Baştõ-
mar’õn, DP Tekirdağ Milletvekili Şevket
Mocan’õn Nâzım Hikmet’in teyzesi Sa-
re’den olan kõzõ Ayşe Mocan’a âşõk olup
kaçõrmasõ 1950’li yõllarda büyük yankõ
uyandõrmõştõ. Şevket Mocan, kõzõnõ ve dama-
dõ Baştõmar’õ “bunlar komünisttir” diyerek
savcõlõğa ihbarda bulunmuştu. Ancak işlem
yapõlmamõştõ. Baştõmar, İlerici Gençler Birli-
ği davasõndan iki yõl hüküm giymişti.
İstanbul’da fotoğraf kutlamasõ
ALBAY, HAKKINDAKİ İDDİALARI REDDETTİERDOĞAN
‘TSK ile
irtibat
halindeyiz’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tayyip Er-
doğan, Aydın Menderes’i İncek
Alacaatlõ köyü Çakõrbeyi villa-
larõndaki evinde ziyaret etti. Er-
doğan, “İrticayla Mücadele
Eylem Planı”yla ilgili soru üze-
rine ise çalõşmalarõn sürdürül-
düğünü ifade ederek şunlarõ kay-
detti: “Silahlı Kuvvetlerimizle
irtibat halindeyiz. Nerede ne
tür eksikler var? Bunların
üzerinde duruyoruz. Çünkü
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz
devletimizin güçlü unsurla-
rından, organlarından bir ta-
nesi ve tahribe gelmez. Bunu
bir lüks haline getirenler var
ama Türkiye böyle bir lüksü
kaldırmaz. Bunu görmemiz
lazım. Onun için de güç birli-
ği yapmamız lazım ama bu ku-
rumlarımız arasında da yan-
lışları olanları da asla barın-
dırmamamız lazım. Bu silah-
lı kuvvetlerimizde olabilir, di-
ğer güvenlik örgütlerimizde,
tüm devletin birimleri içinde
olabilir. Ne kadar yanlış insan
varsa bunları ayıklamamız la-
zım ki... Yarınların Türkiyesi
güçlü bir devlet eliyle yürüye-
cektir, kurulacaktır.”