Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
11 KASIM 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
EKONOMİ POLİTİK
ERİNÇ YELDAN
Küresel kriz sonrası toparlanma ve
büyümeye geçiş sürecinde yoğun bir
ayrışmanın yaşandığı bir döneme
girmekteyiz. Gerek ülkemizde, gerekse
dünya ekonomilerinde bir yandan istihdam
kayıpları ve işsizlik yaygınlaşırken, bir
yandan da sanayi üretimindeki daralmanın
tüm şiddetiyle hüküm sürdüğü gözleniyor.
Öte yandan finansal varlıkların fiyatları ve
menkul kıymet borsa endeksleri açısından
kriz öncesi değerlerin neredeyse
yakalandığı görülmekte. Tüm dünyada
başta sanayi sektörleri olmak üzere küresel
krizin etkileri yoğunlaşırken, finans sistemi
yaralarını neredeyse sarmış gözüküyor.
Geçen haftanın en önemli verisi Amerikan
ekonomisinden geldi: Ekim ayında
Amerikan ekonomisinde açık işsizlik
oranının yüzde 10.2’ye sıçradığı açıklandı.
Bu oran, 1982’nin aralık ayında gözlenen
yüzde 10.8’lik “işsizlik rekoruna” oldukça
yakındı. Kaldı ki söz konusu oran sadece
“açık” işsizlik oranına aitti. Nitekim,
Amerikan Ekonomi Politikaları Araştırma
Enstitüsü’nün (EPI) tahminlerine göre “son
dört hafta içerisinde aktif olarak iş arayıp da
bulamayanları” kapsayan bu orana, “son bir
sene içerisinde iş arayanları ve tam zamanlı
çalışmaya hazır, ancak iş bulamadığı için
yarı zamanlı istihdam edilebilen” milyonlar
da katıldığında, elde edilen açık artı gizli
işsizlik oranı yüzde 17.5’e varmaktaydı.
Dolayısıyla, ekim ayı itibarıyla Amerikan
ekonomisinde her altı kişiden biri açık ya da
gizli işsiz konumundadır. Bu oran Aralık
1982 için tahmin edilen yüzde 17.1’lik
oranın daha da üstündedir.
Geçen pazartesi günü Türkiye İstatistik
Kurumu (TÜİK) sanayi üretim verilerini
açıkladı. TÜİK’in tahminlerine göre eylül ayı
itibarıyla sanayi üretimi bir önceki yılın
eşdeğer dönemine görece hesaplandığında
yüzde 8.6; bir önceki aya (Ağustos 2009)
görece de yüzde 0.4 oranında daralmıştır.
Yani sanayi üretimi yaz sonundan itibaren
sürüklendiği ikinci dalga resesyon sürecinde
daralmasını sürdürmektedir. Sanayi kesimi
küresel krizin etkilerinin açıkça hissedilmeye
başladığı 2008 Ekimi’nden bu yana negatif
büyüme oranları sergilemekte, yani daralma
içerisinde yaşam savaşı vermektedir.
İstihdam kayıplarının ve sanayi üretim
düzeyindeki daralmanın şiddetlendiği bu
dönemde bir yandan da küresel finans
piyasaları bir coşku içinde gözükmektedir.
Bu coşkuyu körükleyen ana mekanizma ise
küresel para piyasalarında hükümran para
birimi olarak işlev gören Amerikan Doları’nın
son derece ucuz olmasından
kaynaklanmaktadır. Amerikan ekonomisi
neredeyse sıfır faizle çalışırken, finansal
spekülatörler dolar bazında son derece
ucuza borçlanabilmekte, elde ettikleri fonları
da hisse senedi, tahvil ve diğer finansal
kâğıtlara “yatırmaktadır”. Böylece, doların
ucuzluğu diğer finansal kâğıtlara güçlü bir
talep yaratılmasını sağlamaktadır. Yani, sıfır
faizli dolar maliyetleri sayesinde finansal
sistemde bir kaldıraç işlemi
gerçekleştirilmektedir. Son dönemde dünya
finans piyasalarında estirilen genişleyici
konjonktürün (carry trade diye anılan) bu tür
kaldıraç işlemlerinden kaynaklandığı
anlaşılmaktadır.
Peki finans piyasalarında yaratılan bu
köpük nereye kadar şişkinleştirilebilir? Ve
daha önemlisi, bu tür kaldıraç köpüklerinin
yarattığı yeni tehditler nelerdir?
Bu konuda, küresel kriz “kâhini” olarak
adlandırılan iktisat profesörü Nouriel
Roubini, finansal varlık fiyatlarındaki bu
şişkinleşmeyle birlikte yeni bir köpüğün
yaratılmakta olduğu ve bir gün bu köpüğün
patlamasıyla birlikte şimdiye dek
görülmemiş bir finansal krizin
yaşanabileceği uyarısını yapmaktadır.
Sanayi sektörleri daralan, istihdam
kayıpları şiddetlenen ve gerçekte
büyüyemeyen ekonomilerde “toparlanma
artık büyümeye dönüştü” düşleri içerisinde
olan finans dünyası, reel ekonominin
gerçeklerinden kopmuş durumdadır. Bu
arada küresel sermaye artık birikimini
sanayi yatırımları üzerinden değil, finans
dünyasının sanal rantları ile sürdürmeye
yönelmekte ve adeta sanayisiz ve
istihdamsız bir köpük kapitalizmi
kurgulamaktadır.
Köpük Kapitalizmi:
Sanayisiz Büyüme,
Büyümesiz Toparlanma
Dinçer’e göre kamuda uzmanlõk oranõ yüzde 20’lerin altõnda, memurlarõn yüzde 11’i kamuya hizmet üretemiyor
Doğan Yayõn
Holding davasõ
ertelendi
Doğan Yayõn Holding AŞ, ver-
gi/ceza ihbarnamelerinin terkini için
Halkalõ Vergi Dairesi aleyhine açõ-
lan davada duruşma ertelendi. Hal-
kalõ Vergi Dairesi aleyhine açõlan da-
vada, dairenin “reddi hâkim” tale-
binde bulunmasõ nedeniyle bugün
yapõlmasõ gereken duruşmanõn, ile-
ri bir tarihe ertelendiği kaydedildi.
Öte yandan çeşitli yayõn organla-
rõnda çõkan haberler üzerine bir
açõklama yapan Doğan Yayõn Hol-
ding, herhangi bir satõş işlemi ya-
põlmadõğõnõ, söz konusu haberlerin
gerçeği yansõtmadõğõnõ duyurdu.
Çõkan haberler üzerine sabah se-
ansõnda işleme kapalõ olan Doğan
Yayõn Holding hisseleri, öğlen 12.00
seansõnda işleme açõldõ.
OVM: Petrol
Ofisi görüşmeleri
sürüyor
VİYANA (Reuters) - Avusturyalõ
petrol ve doğalgaz şirketi OMV,
üçüncü çeyrek bilançosuyla birlik-
te yaptõğõ açõklamada Petrol Ofisi
konusunda görüşmelerin sürdüğünü
belirtti.
OMV, düşük petrol fiyatlarõ ve da-
ralan rafineri marjlarõnõn üçüncü
çeyrekte gelirlerin azalmasõna neden
olduğunu açõkladõ. Şirket, yõlõn
üçüncü çeyreğinde satõş gelirlerin-
de geçen yõlõn aynõ dönemine oran-
la yüzde 49 düşüş yaşandõğõnõ açõk-
larken vergi ve faiz öncesi kârõnõn
geçici nitelikteki bir seferlik gelir-
ler çõkarõldõktan sonra 514 milyon
Avro’ya gerilediğini belirtti.
ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARI
TASARISI KÖŞKE İADE
Konuşmasõnõn ardõndan katõlõmcõlarõn sorularõnõ
yanõtlayan Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ
Ömer Dinçer, “Özel İstihdam Büroları Cumhur-
başkanı tarafından veto edilmişti. Şimdi ne olacak”
şeklindeki bir soruya, “Özel istihdam bürolarına yö-
nelik kanun, ısrarla çıkarmayı düşündüğümüz
kanunlardan biri. Kanun, iyi anlaşılmayan bir şe-
kilde eleştirildi. Köle düzeni gibi anlatıldı. Biz, büt-
çe görüşmelerinden sonra yeniden ve aynen Cum-
hurbaşkanı’na göndereceğiz” yanõtõnõ verdi.
Boeing’in, yaklaşan füzelere
karşı erken uyarı ve koruma
sistemi testleri başarı ile
tamamlandı. Boeing’den
yapılan açıklamada, firmanın,
Avustralya’nın Havadan Erken
Uyarı ve Kontrol (AEW&C) Sistemi projesi olan
Wedgetail projesine ilişkin Karşı Tedbir Atma
Sistemi’nin (CMDS) testlerini başarıyla tamamladığı
kaydedildi. CMDS testlerinin tamamlanmasının,
Wedgetail AEW&C uçağının
genel Elektronik Harp Kendini
Koruma (EWSP)
kabiliyetinin doğrulanmasına
yönelik önemli bir adım olduğu
vurgulandı. “Bu dönüm noktası, Boeing’in askeri
sistemleri ticari uçaklara entegre etme kabiliyetinin ve
müşterilerimizin operasyonel ihtiyaçlarına yönelik
düşük riskli, maliyet etkin çözümler sunuyor
olduğumuzun en son örneğidir” denildi.
Boeing füzelere karşı koruyacakBoeing füzelere karşı koruyacakBoeing füzelere karşı koruyacakBoeing füzelere karşı koruyacak
Ekonomi Servisi - Koç
Holding Yönetim Kurulu
Başkanõ Mustafa Koç, eko-
nomik kalkõnmanõn dünya-
ya aynõ anda refahõ getir-
meye yetmediğini söyledi.
Yönetim Kurulu Başkanõ Koç,
İsveç’te düzenlenen ve ‘Pro-
tect, Respect and Re-
medy’ başlõklõ sosyal
sorumluluk konfe-
ransõndaki konuş-
masõnda, iş dünyasõ
olarak toplumsal so-
runlarõ ve ihtiyaçla-
rõ görmezden gelme
lüksüne sahip olma-
dõklarõnõ ifade etti.
Vehbi Koç’un, günün şartlarõn-
da her şeyi devletten beklemek
yerine, elini taşõn altõna koydu-
ğunu ve toplumsal alanda pek
çok hizmet verdiğini anlatan
Koç, “Vehbi Koç Vakfı’nı ku-
rarak, sosyal sorumluluğu ku-
rumsallaştırdı. Kriz de göster-
miştir ki sadece ekonomik kat-
ma değer üretilmesi tüm dün-
yaya refahı getirmiyor. Bu ne-
denle küresel sürdürülebilir
kalkınma için koordineli çalış-
mamız şart” dedi. Koç,
piyasalarõn ve politikalarõn
birbirinden bağõmsõz ol-
duğunu söylemenin doğru
olmayacağõna dikkati çek-
ti. Koç, “Genel geçer bir
yaklaşım vardır: Devlet kural
koyar, iş dünyası bunu uygular.
Peki, gerçekten böyle mi? Sı-
nırlar nerede başlıyor, nerede
bitiyor? Burada öğrenmemiz
gereken, kurumlarla şahıslar,
devletlerle kurumlar arasın-
daki işbirliğinin önemini gör-
memizdir. Bu dengeleri koor-
dineli birliktelik lehine yeniden
konumlandırmak gereklidir”
ifadesini kullandõ.
Ekonomi Servisi - TAV Ha-
valimanlarõ Holding, Suudi Ara-
bistan’da kurulu Al-Rajhi Hol-
ding ile bu ülkede bulunan ha-
valimanlarõ konusunda işbirliği
yapõlmasõ amacõyla ortak girişim
sözleşmesi imzaladõ.
TAV’dan yapõlan açõklama-
ya göre Suudi Arabistan’da bu-
lunan havalimanlarõ işletmecile-
ri ile havaalanõna entegre hiz-
metler vermek üzere sözleşme-
ler yapma imkânlarõnõn araştõ-
rõlmasõ ve değerlendirilmesi ile
ortaklaşa tespit edilen projeler
için ihalelelere girilmesi amacõyla
Al-Rajhi Holding ile yüzde 50
ortaklõkla bir şirket kurulmasõnõn
kararlaştõrõldõğõ belirtildi. TAV
Havalimanlarõ Holding İcra Ku-
rulu Başkanõ M. Sani Şener
“TAV Havalimanları, gün geç-
tikçe artan kalifiye insan kay-
nağı ve sürekli gelişen sağlam
altyapısıyla havalimanı işlet-
mesi alanında dünyada aranan
bir güç konumuna geldi. Suu-
di Arabistan’a da hiz-
met ağımızı götür-
mek üzere güç birli-
ği yaptığımız Al-Raj-
hi Holding Gru-
bu ile pek çok
proje için
dirsek dir-
seğe çalı-
şacağız”
dedi.
Boeing füzelere karşı koruyacak TAV
Suudilerle
anlaşma
imzaladõ
Mustafa Koç: Toplumsal
sorunlara seyirci kalamayõz
Mustafa Koç, son küresel ekonomik
krizin, iyi yönetişim olmaksõzõn, hiçbir
kalkõnma hamlesinin sürekli
olamayacağõnõ gösterdiğini söyledi.
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr
Atatürk’ün ölümünün 71. yılı... Saat 9’u 5
geçeyi gösteriyor. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da
siyasiler Anıtkabir’e çelenk koyup saygı
duruşunda bulunur, televizyon kameraları nöbet
tutan erlerin gözyaşlarına odaklanırken içimdeki
acı yumağı yine büyüyerek devleşiyor.
75 milyon nüfusa ulaşmış bir Türkiye. Kişi
başına milli gelir 10 bin 471 dolar. Dünya
toplam GSYİH’sinden aldığımız pay yüzde
1.35...
Sayısı ile övünüp asla sahip çıkmadığımız bir
gençliğimiz, eli bıçaklı kocaların, sevgililerin
hatta babaların elinde can veren genç
kızlarımız, kaçırılan çocuklarımız var bizim.
Şiddet Türkiye’yi pençesine almış, kültürel
erozyon son kertesinde...
Türk toplumu ‘Recep İvedik’te kendisini
seyrediyor. Üstelik buna, yani kendisine çevrilen
aynaya kahkahalarla gülerek...
Zülfü Livaneli’nin bir makalesinde dediği gibi
mesele gerçekten “kültürün değişimi” mi? Ve
“medya başta olmak üzere birçok kurumun
Recep’leşmeyi yani lümpenleşmeyi
desteklemesi” mi?..
Ve işin garibi “Bize neler oluyor” sorusunu
sadece bir avuç insanın
soruyor oluşu...
Sevgilisinin kafasını
bedeninden ayırıp çöpe
atanlar, para vermedi diye tüm ailesini
katledenler, köy düğününde kadın-çocuk
demeden önüne geleni tarayanlar... Erkeğe,
turiste, hayvana, dünya barışı için dünyayı
turlayanlara, sevgilisine, çocuğunun sevgilisine,
hatta çocuğuna tecavüz edenler... Ve daha nice
sayamayacağım çirkinlikler süslüyor haber
bültenlerini, gazete manşetlerini...
Polis kayıtlarına bakıldığında Türkiye
genelinde suç oranlarının arttığı görülüyor.
Ancak daha ayrıntılı bakıldığında insanın kanını
donduran bir ayrıntı ortaya çıkıyor: Çocuklara
karşı işlenen suçlar Türk geleneklerinin de
etkisiyle bu ülkede her zaman her koşulda
dokunulmazlığı olan çocukların artık toplumsal
değer sıralamasında geri plana düştüğü
anlaşılıyor. İşin en üzücü tarafı ise insanların
kendi çocuklarına bile acımaması.
Çivisi çıkıyor toplumumuzun. Tüm bunlar
yargıda, siyasette, dinde kutuplaşmalarla
körükleniyor. Güven erozyonu büyüdükçe
büyüyor.
Atatürk, Türkiye
Cumhuriyeti’ni kurduğunda ilk
yaptığı laik bir toplumun
temellerini atmak ve insanına yatırım yapmak
olmuştu. Zorlu bir süreçti, kaynaklar kıttı,
insanlar kara cahildi. Buna karşın devasa eğitim
hamleleri başlatıldı, dünya klasikleri Türkçeye
çevrildi, yurtdışına öğrenciler gönderildi,
yurtdışından saygın bilim insanları Türkiye’ye
davet edildi. Kalkınma hamlesi deyince para
değil insan geliyordu o zaman akla.
Bugün de gelişmiş ülkelerin kültür
mühendisliğinde ve zekâ ekonomisinde en
büyük silahları insana yatırım.
Bir ülkenin kendi insanına ne kadar ve nasıl
yatırım yaptığını ölçüp diğer ülkelerle kıyaslayan
ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
(UNDP) tarafından hazırlanan “İnsani Gelişme
Endeksi”nde Türkiye ne yazık ki hayli gerilerde.
2009 verileri 182 ülke arasında 79. sırada
olduğumuzu gösteriyor ve Türkiye’nin “insana
yatırım yapmaya devam etmesi gerektiği” ısrarla
vurgulanıyor. Kadınların ekonomik ve politik
hayata aktif katılımını ölçen endekse göre ise
Türkiye 109 ülke arasında 101. sırada. Yani
sondan 8’inci...
Dünyanın 17. büyük ekonomisi olan
Türkiye’nin dünya insanı gelişmişlik
sıralamasındaki bu yeri, bizim kendimizi ne
kadar iyi ya da büyük gördüğümüzden öte,
başkalarının ve dünyanın nasıl gördüğünün ve
nasıl anladığının görülmesi bakımından son
derece önemli.
Benzer bir sıralama Dünya Ekonomik
Forumu’nun Küresel Rekabetçilik Raporu’nda
Türkiye’nin 133 ülke arasındaki yerinde de
ortaya çıkıyor. 133 ülke arasında yapılan
sıralamadaki yerimiz 69’unculuk. Ancak bir de
kimi alt değerlerdeki sıralamaya bir göz atalım.
Örneğin; hükümet harcamalarındaki israfta 133
ülke arasında 101’inci; hükümet kararlarındaki
kayırmacılıkta 95. sıradayız. Hukuki çerçevenin
sorunları çözmedeki verimliliğinde 83. sırada, ilk
eğitimin kalitesinde 92. sıradayız.
Gelişmiş ekonomiler arasında, önemli ülkeler
arasında yer almasıyla övünüyor, özellikle G20
ülkeleri arasında yer almaktan büyük
memnuniyet duyuyor siyasi iktidarımız ancak
konu insani gelişmeye gelince nal topluyoruz.
2009 Türkiyesi...
B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK
Ekonomi Servisi - Çalõşma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer,
devlet memurunun vasõfsõzlõğõndan
yakõndõ. Dinçer, Türkiye Personel
Yönetimi Derneği (PER-
YÖN) tarafõndan düzen-
lenen “17. Ulusal İnsan
Yönetimi Kongresi”nin
açõlõşõnda şunlarõ söyledi:
En temel sorunumuz istihdam.
Lise altõ kesimin yüzde 56’sõ işsiz.
Gençlerin mesleksiz olmalarõ so-
runlarõmõzõ derinleştiriyor. Buna sõ-
kõntõya son yõllarda tarõmdaki çö-
zülme de eklendi. Mevcut istihdamõn
kalitesi ortada.
Bu durum uluslararasõ rekabet gü-
cümüzü olumsuz etkiliyor. Bugün ka-
mu bürokrasisinde uzmanlõk oranõ
yüzde 20’lerin altõnda. Şu anda 2 mil-
yon 600 bin civarõndaki devlet me-
murunun yüzde 36’sõ bütünüyle va-
sõfsõz insanlardan oluşmakta, yüzde 11’i
ise aslõnda kamuya hizmet üretemiyor.
Nüfus 2013’te 79 milyona ula-
şacak. İyi bir planlayamazsak, gele-
ceğin Türkiye’si büyük ama vasõfsõz
olacak. Sen-ben kavgasõ, vasõfsõzlõk do-
muz gribinden daha tehlikelidir.
Türkiye bu büyük girdaptan, ka-
ranlõk tünelden yine kendi insan kay-
naklarõyla çõkabilir. Yeter ki insanla-
rõmõzõn önünü açalõm, demokrasimizi
geliştirelim. Bunu hayatõn her ala-
nõnda birbirimize güvenerek yapaca-
ğõz. Birbirimizi başarõya motive etmeli,
birbirimize güven aşõlamalõyõz.
Çalõşma Bakanõ, istihdam kalitesinin
düşüklüğünden yakõnõrken “Vasõfsõzlõk,
kalitesizlik, domuz gribinden daha
tehlikelidir” dedi.
Benim memurum vasõfsõz
Sani
Şener
T.C. ANKARA GAYRIMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDENTAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI
DOSYA NO 2008/1990 Es.
Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kõymeti, evsafõ
Satõş Şartlarõ: Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Özgür Mahallesi, (Uğur Mumcu Mahallesi) Başkent Bulvarõ 1600. Sokak’ta (Eski 208. Sokak) Banknot Sitesi’nde 130 kapõ nolu ya-
põnõn bulunduğu yere rastlayan imarõn 15474 ada, 1 parseli teşkil eden, 32012 m2 arsa üzerine inşa edilmiş, 1/177 arsa paylõ, A-l Tipi 130 nolu bodrum kat, antre ve bir odadan, gi-
riş kat, antre, salon, mutfak, wc ve bir balkondan, 1. kat, 3 oda, banyo ve bir balkondan müteşekkil, toplam 132 m2 kullanõm alanlõ dubleks mesken vasõflõ taşõnmaz bir borç nedeni
ile açõk artõrma suretiyle satõlacaktõr. Gayrimenkulün geniş evsafõ dosyada mevcut bilirkişi raporunda açõklanmõştõr.
TAKDİR OLUNAN KIYMETİ : 120.000,00. TL %1 KDV alõcõya aittir.
1- Satõş 09.02.2010 günü, saat 10.15’den 10.25’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda açõk artõrma sureti ile yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õ ve rüç-
hanlõ alacaklõlar varsa mecmuunu ve satõş ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz ise en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõy-
la, gayrimenkul 19.02.2010 günü, saat 10.15’den, 10.25’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilmemiş ise
gayrimenkul en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artõrma bedelinin malõn tahmin
edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geç-
mesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmaz ise satõş talebi düşecektir. 2- Açõk artõrmaya katõlmak isteyenlerin takdir edilen kõymetin %20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya
da bu miktar kadar milli bir bankanõn kesin ve süresiz (dosya numarasõ belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediği takdirde ken-
disine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma Değer Vergisi, ihale damga vergisi, alõcõ adõna tahakkuk edecek 1/2 tapu harcõ satõn alana ait olacaktõr. Birikmiş emlak ver-
gi borçlarõ, tellaliye resmi ile satõcõ adõna tahakkuk edecek tapu harçlarõ satõş bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alõcõsõna aittir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla, diğer
ilgililerin, varsa irtifak hakkõ sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, faiz ve masrafa dahil olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde müdür-
lüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4- Taşõnmazõ satõn alanlar, ihaleye alacağõna mahsuben iştirak
etmemiş olmak kaydõyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satõş bedelini derhal veya İİK 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadõr. 5- Gayrimenkul ken-
disine ihale olunan kimse müddetinde parayõ vermezse ihale kararõ fesholunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razõ olursa
ona, razõ olmaz veya bulunmazsa hemen artõrmaya çõkarõlõr. Bu artõrma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnõzca satõştan en az yedi gün önce yapõlacak ilanla yetinilir. Bu artõrmada tek-
lifin İİK 129. maddedeki hükümlere uymasõ şartõyla taşõnmaz en çok artõrana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli
arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme gerek kalmaksõzõn icra müdürlüğünce tahsil
olunur. 6- Şartname ilan tarihinden itibaren müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örnek gönderilebilir. 7- Satõşa iştirak
etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/1990 Es. sayõlõ dosya numarasõ ile müdürlüğümüze baş-
vurmalarõ rica olunur. 21.10.2009 (İc. İf. K. 126) ( * ) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 63433)
T.C. ANKARA İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN
ADİ TASFİYE VE İFLASIN AÇILMASI İLANI
Dosya No: 2009/23
Müflisin Adõ ve Adresi: T.M.T. Taahhüt Mühendislik ve Ticaret Ltd. Şti. Çetin
Emeç Bulvarõ 2. Cad. No:6/5 06460 Aşağõ Öveçler/ANKARA
İflasõn açõldõğõ tarih: 08.07.2009 Günü Saat: 12.50
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.07.2009 tarih ve 2009/59 Esas,
2009/396 Karar sayõlõ kararlarõ ile iflasõna karar verilmiş olan yukarõda adõ ve adresi
yazõlõ müflis hakkõnda tasfiyenin şimdilik adi tasfiye şeklinde yapõlmasõ tensip kõlõn-
mõş olduğundan;
1-Alacaklõlarõn ve istihkak iddiasõ sahiplerinin alacak ve istihkaklarõnõ ve bunlarõn
dayanağõ olan belgelerini veya örneklerini bu ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Mü-
dürlüğümüze kaydettirmeleri veya tevdi eylemeleri,
2-Müflise borçlu olanlarõn aynõ süre içinde kendilerini ve borçlarõnõ bildirmeleri ak-
si halde ( İc.İf.K.nun 336. maddesi uyarõnca) cezai sorumluluğu gerektireceği,
3-Müflis mallarõnõ her ne surette olursa olsun ellerinde bulunduranlarõn o mallar
üzerinde kanuni haklarõ saklõ olmak şartõyle bunlarõ aynõ süre içinde iflas dairesi em-
rine tevdi etmeleri, makul özüre dayanmaksõzõn vermezlerse cezai sorumluluğa uğra-
yacaklarõ ve rüçhan haklarõndan mahrum kalacaklarõ (İc.İf.K.m. 336),
4-08.12.2009 günü saat: 16.00’da Ankara İflas Müdürlüğü’nde ilk alacaklõlar top-
lantõsõ yapõlacağõndan alacaklõlarõn bu toplantõya gelmeleri veya yetkili bir vekil gön-
dermeleri, müflis ve müşterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcu tefekkül eden sa-
ir kimselerin bu toplantõda hazõr bulunmaya haklarõ olduğu ilan olunur. 04.11.2009
(İc.İf.K.m.219, 336)
(Basõn: 63449)