18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ekonomi Servisi - Danõştay, Doğan Yayõn Holding’in (DYH) 915 milyon liralõk vergi cezasõna karşõlõk teminat istenmesine itirazõnõ haklõ buldu. DYH’den yapõlan açõklamada, Danõş- tay kararõnõn ‘hukuka uyarlık bu- lunmadığı’ gerekçesiyle alõndõğõ be- lirtildi. Açõklamada, Danõştay’õn Halkalõ Ver- gi Dairesi’nin holdingden vergi cezasõna ilişkin teminat göstermesi talebine karşõ açõlan davayõ reddeden mahkeme kararõnõn durdurulduğu kaydedildi. DYH’den yapõlan açõklamada şu görüşlere yer verildi: “Danıştay, ‘hukuka uyarlõk bulunmadõğõ’ gerekçesiyle, Halkalı Vergi Dairesi’nin şirketimizden teminat gösterilmesinin ta- lep edilmesine ilişkin işleminin ve bu işle- min yürütmesinin durdurulması istemiy- le şirketimiz tarafından açılan davayı reddeden ‘mahkeme kararõ’nın, şirketimiz ‘lehine’ yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir. Vergi idaresinin, şirke- timiz ve bağlı ortaklıları ile ilgili diğer te- minat isteme işlemlerinde de Danıştay’ın almış olduğu bu karar doğrultusunda iş- lem tesis etmesi beklenmektedir. Daha ön- ce de kamuya açıkladığımız üzere, 1 Nisan 2002-31 Mart 2003, 1 Nisan 2003-31 Mart 2004, 1 Nisan 2004-31 Aralık 2004, 2005 ve 2006 hesap dönemlerine ait vergi/ceza ih- barnamelerinin terkini ile ilgili olarak şirketimiz, yürütmenin durdurulması da- hil, her türlü yasal hakkını kullanmakta- dır.” Mahkeme reddetmişti DYH’nin Halkalõ Vergi Dairesi’nin 915 milyon liralõk vergi cezasõna karşõlõk teminat göstermesi istenmiş, holding de buna karşõ yürütmenin durdurulmasõ davasõ açmõştõ. Ancak mahkeme Doğan Yayõn Holding’in bu talebini reddedince holding de davayõ bir üst mahkeme olan Danõştay’a götürmüştü. Danõştay, Doğan Yayõn Holding’in 2002-2006 hesap dönemlerine ait vergi cezasõna teminat gösterilmesine ilişkin kararõn yürütmesini durdurdu. [email protected] 10 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Nobel Barış... Nobel Barış Ödülleri yıllar önce emperyal güç o- daklarınca, ödülün verilmesi karşılığında rüşvet dağı- tan ilaç firmasının eylemi ile fazlasıyla kirletilmişti... Barışın değil, insan hakları ihlalleri, adaletsizliğin sim- gesi güç odaklarının vitrinde pazarlanmış, kavram kargaşasında kullanılan marka isimlerine yıllar boyu ödüller verilmesi ile, hak edilmiş ünü hak edilmemiş biçimde kirletilirken, toplumsal algılama, ödülün saygınlığı, öneminin yitirilmemesi için gerekenler fazlası ile yapıldı. Biçimsel objektiflik kriterlerinin görünüyor kılın- ması, marka olmuş ünlü jüri üyeleri, çok yüksek ödülleri, dünya çapında medyatik duyuruları.. etk- ileyici. Nobel Barış Ödülü’nü, haberlerini, kazanan- larını, onur olma ölçütünün yarattığı önyargıyı.. cid- diye almamak olanaksız... En son Obama’ya No- bel Barış Ödülü’nün verilmesine dudak kıvırsak da, gönlümüzün bir yanında, en azından benimkinde Yaşar Kemal’in bir Nobel ödülü alması gizli isteği hep saklı kaldı... İstesek de istemesek de Nobel Edebiyat Ödülü’nü almış yazarları, kitapları önem- siyor, almak, okumakta öncelik veriyoruz... Perde arkası siyasi oyunları, dönen dolapları, hesapları al- gılamadan bütün dünya ülkelerinde insanları etk- ileyen bir durum... 108 yıllık Nobel Edebiyat Ödülü’nün Alman kadın yazar Herta Müller’e verilmesi gerekçesini reddedebilir miyiz? “Ezilenlerin dünyasını şiirin y- oğunluğu ve dizaynının açıklığıyla betimlediği” gerekçesini yadsıyabilir miyiz? Emperyal düzenin en büyük krizlerinden birini yaşadığı, zengin kuzey dünyasında bile çok hızlı bir yoksullaşma, yok- sunlaşma sürecinin, işsizlik patlamasının yaşandığı bir dönemde, yoksullar eksenli edebiyat ödülü, No- bel Barış Ödülü amacı ile çakışan bir görüntü. Jüri üyelerinin önüne gelmiş edebiyatçılar, dünya çapın- da edebiyatçıların bu yıla uygun değerlendirmeleri içinde ne tartışabilir ne de yadsıyabiliriz... ABD’nin, küreselleşmenin sahipleri, emperyal güç odaklarının, ABD’nin 11 Eylül’ü gerekçe yapılarak işgaller, kanlı petrol üzerinden sürdürdükleri kriz- den çıkış reçetelerinin getirilerinin tükenmesi, çökmesi aşamasında, çaresiz farklı lider, imaj, s- tratejilerle yola çıkmak zorunda kaldıkları bir nok- tada, vitrine çıkarılan, pazarlanan liderin, daha önce benzer konudakiler gibi Barış Ödülü sahibi kılınması, milyarlarla dünyalıyı aptal yerine koyma, bilinç, al- gılama kirliliği yaratma olmuyor mu? Obama’nın bireysel kimliği, eğitimi, kültürünü yad- sıyor değiliz. Ancak ABD’de siyasi liderliğe getir- ilişi, iktidar koltuğuna oturtuluşunda, değişen dünya dengelerinde ABD’nin değişmek zorunda olan iç-dış politika dengelerinin rolü öncelikli değil mi? Çuvallanan gidişatta, sistemin krizinden çark edişte yeni yüz, yeni umut, yeni politikalar vitrine konulurken seçilen, yaratılan lider, özünde birey- sel çok şey yapamayacağı çarklarda, anlamlı bir tek rol söz konusu olamadan nasıl olur da Nobel Barış Ödülü’nü hak eden lider oluverir? Pakistan’da, Afganistan’da ABD, emperyal çıkar- lar adına çark edişi olamayan çatışmalarda, op- erasyonlarda her gün siviller dahil, insanlar, çocuk- lar dahil ölmüyor, yaralanmıyorlar mı? Daha Irak bataklığından çıkış, çekilişin projelendirilmesinde bile somut adımlar atılabilmiş değil. Obama rahatlıkla İran’ı gerekirse savaşla tehdit eden konuşmalar yapıyor. Türkiye, başta NATO ülkelerini aktif savaş- ta, Afganistan, Pakistan’da operasyonlarda rol almak üzere zorluyor... Ortadoğu bataklığında, Filistin karabasanında barışa yönelik etkin nasıl bir adım attığından söz edebiliyoruz?.. Orantısız güç kullanımında, kuralsız düzenin ku- ralsız savaşlarında, son intiharcı terör eyleminde net açıklanmamış çok sayıda ABD paralı askerinin de ölmesi gerçeği karşısında, ABD’de beyinleri yıkanan kitleler bile sokağa düküldüler. Savaş karşıtı, Oba- ma ile devam eden saldırgan politikaları reddeden eylemler yapıyorlar. Obama kimliğinde pazarlanan zorunlu yeni politik stratejiler, ABD’nin Bush sim- gesindeki saldırgan politikalarının değiştirilmesi pro- jelerinde besbelli ciddi sorunlar var. Yaratılan barış umutları çok çabuk sönüyor. Dahası somut adım- lar atılamaması nedeniyle güçlü tepkiye dönüşme olasılıkları tırmanıyor ki... Obama’yı henüz somut tek bir proje, atılmış gerçek adım olmadan yeniden barışla özdeşleştire- cek vitrine, pazarlamaya şiddetli gereksinim doğ- muş bulunuyor. Nobel simgesel vitrin için gerçek bir marka. Amerikalılar bir süre de Obama’nın aldığı Nobel Barış Ödülü ile oyalanırlar. Nasılsa Vietnam sendromuna kimi gerçekler çok uygun düşüyorsa da, ABD askerlerinin paralı olması aynı sendromun algılanması, yaşanması koşullarını dağıtıyor. Sıradan Amerikalı, her kesimden vatandaşlar asker olup ölümle, savaşla yüz yüze gelmeyince, profesyonel, ağırlıklı en alttakilerden; başka meslek seçme şansı bulamamış, ölmeleri, yaralanmaları da mesleğin kuralları içinde kabul görmüş asker tabutları, gazileri daha yavaş bir toplumsal tepki yaratıyor... [email protected] Mahkeme DYH’nin 915 milyon liralõk vergi cezasõna karşõlõk teminat istenmesine dair itirazõnõ haklõ buldu Danõştay’dan Doğan’a iyi haber Pegasus ile İzair Atina’da İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) - Pegasus İzair’in İzmir-Atina uçuşlarõ başladõ. İlk uçuş nedeniyle İzair’in Airbus 319 uçağõ ile İzmir’den ha- reket eden heyet, Yunanistan’õn Ati- na Elefteros Venizelos Havaala- nõ’na ulaştõ. İzmir Valisi Cahit Kıraç, Bü- yükşehir Belediyesi Başkanõ Aziz Kocaoğlu, İzmir Ticaret Odasõ Yö- netim Kurulu Başkanõ Ekrem De- mirtaş, Pegasus Yönetim Kurulu Başkanõ Ali Sabancı, İzmir Gaze- teciler Cemiyeti Başkanõ Atilla Ser- tel, iş adamlarõ ve basõn mensupla- rõndan oluşan heyet Atina’ya gitti. RES Türkiye’ye rüzgârla girdi Ekonomi Servisi - Yenilenebilir enerjide faaliyet gösteren Rene- wable Energy Systems Holdings Limited (RES), Türkiye’de rüzgar enerjisinde önemli projeleri içeren bir portföy satõn aldõğõnõ duyurdu. Konuya ilişkin yapõlan yazõlõ açõk- lamada, toplamda 500 megavatlõk rüzgar enerjisi projelerini kapsayan söz konusu satõn almanõn, rüzgar enerjisi üretimi açõsõndan önemli ekonomik potansiyele sahip Türki- ye pazarõnda, RES tarafõndan atõlan son derece önemli bir ilk adõm ol- duğu belirtildi. Açõklamaya göre, bir- kaç aylõk dönem sonrasõnda, anõlan projeler 3-4 yõllõk bir süreçte ger- çekleştirilebilecek. Kademeli olarak ilerleyecek projelerin toplam yatõrõm miktarõnõn yaklaşõk 750 milyon av- ro olduğu kaydedildi. Yok yõlõ, var yõlõnõ geçti İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su) - Ulusal Zeytin ve Zeytinyağõ Konseyi (UZZK), yok yõlõ olarak ta- nõmlanan 2009-2010 sezonunda 147 bin 491 ton zeytinyağõ, 389 bin 120 ton sofralõk zeytin üretileceğini tah- min etti. Var yõlõ olan geçen yõl 130 bin ton zeytinyağõ üretildiği belirtildi. Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ tara- fõndan verilen yetkiyle, bu yõl ilk kez Ulusal Zeytin ve Zeytinyağõ Konse- yi tarafõndan yapõlan zeytin-zeytinyağõ rekolte sonuçlarõnõ açõkladõ. UZZK Başkanõ Mustafa Tan “2009-2010 sezonunda gerçekleşeceği bekle- nen üretimin yaklaşık 100 bin ton- luk iç tüketim ve 50 bin tonluk ih- racata yetecek miktarda olduğu tespit edilmiştir. Bu da geçen yıl ya- pılan ihracatın iki katına yetebile- cek yağ olduğunu gösterir” dedi. İSG, bu yõl 6 milyonun üzerinde yolcuya ev sahipliği yapmayõ hedefliyor 500 milyon Avro’luk yatırım Ekonomi Servisi - İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararasõ Havalimanõ’nõn 20 yõllõk işletme hakkõnõ Mayõs 2008’de KDV dahil 2 milyar 280 milyon Av- ro’ya devralan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararasõ Havalimanõ Yatõrõm Yapõm ve İşletme A.Ş (İSG), 18 ayda tamam- ladõğõ ek terminal ve ünitelere 500 milyon Avro yatõrõm yaptõ. Yeni terminaller ve ek üniteler 31 Ekim’de hizmete açõlacak, 9 Kasõm’dan itibaren de THY, yurtdõşõ uçuşlarõna başlayacak. İSG CEO’su Gökhan Buğ- day, ek tesislerin devreye girmesiyle Sa- biha Gökçen’in yõllõk yolcu kapasite- sinin 25 milyona çõkacağõnõ söyledi. 2008’de 4.3 milyon yolcuya ev sa- hipliği yapan İSG’nin, bu yõl bu raka- mõ 6 milyonun üzerine çõkarmayõ he- deflediğini belirten Buğday, düzenlenen toplantõda şöyle konuştu: “Yıl sonunda hedefimiz Atatürk ve Antalya’nın ardından üçüncü sıraya yerleşmek. Halen beşinci sıradayız. Bundan sonra, İSG’nin hedeflediği yüksek büyüme oranının birinci kay- nağı dış hatlar olacak. İç ve dış hat- larda toplam büyüme oranımızı ise yüzde 30-40 arasında tahmin ediyo- ruz.” İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararasõ Havalimanõ’nõn 20 yõllõk işletme hakkõnõ 2.2 milyar Avro’ya devralan İSG, 18 ayda tamamladõğõ ek terminal ve ünitelere 500 milyon Avro yatõrõm yaptõ. Kamuya 3.3 milyar aktaracak Türkiye ekonomisinin en kritik konularõndan istihdam için önem- li bir katkõda bulunduklarõnõ be- lirten Buğday, İSG’nin yürüttüğü yatõrõmlarla, inşaat döneminde 8 bin, operasyon döneminde ise yaklaşõk 2 bin kişiye istihdam sağlandõğõnõ açõkladõ. CEO Buğ- day, 20 yõllõk kiralama dönemi so- nunda kira ödemeleri, kurumlar vergisi, KDV ve istihdam vergi- leri toplamõnda kamuya aktarõla- cak tutarõn 3 milyar 330 milyon Avro’yu bulacağõnõ söyledi. Li- mak Holding (LİMAK), GMR Infrastructure (GMR) ve Malay- sia Airports Holdings Berhad (MAHB) ortaklõğõnda kurulan İSG, İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararasõ Havalimanõ’nõn 20 yõllõk işletme hakkõnõ devraldõktan sonra, havalimanõnõn genişletil- mesi için planlanan yatõrõmlarõna başladõ. İSG Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özdemir, 30 ayda bitmesi öngörülen ek yatõrõmlarõn 18 ay gibi bir sürede tamamlan- dõğõnõ, 430 bin metrekaresi kapa- lõ toplam 500 bin metrekare inşaatõ tamamladõklarõnõ söyledi. Ekonomi gazetecileri Bülent Abi’sini kaybetti Ekonomi Servisi - Ekonomi basõnõnõn dayanõşmanõn sembol ismi Bülent Yardımcı vefat etti. Türkiye’nin ilk ekonomi gazetecilerinden olan ve yaşamõnõn sonuna kadar ekonomi gazeteciliğinin önemli isimlerinden biri olan Bülent Yardõmcõ, önceki gece tedavi gördüğü İstanbul Çapa Hastanesi’nde hayatõnõ kaybetti. Bülent Yardõmcõ’nõn cenazesi, dün ikindi vakti kõlõnan namazõn ardõndan Eyüp Sultan Mezarlõğõ’na defnedildi. Yardõmcõ, çalõştõğõ Milliyet Gazetesi’nde kalp krizi geçirerek hastaneye kaldõrõlmõş, arkasõndan bir dizi operasyon geçirmişti. Son olarak solunum zorluğu nedeniyle Çapa Hastanesi’nde tedavi görüyordu. EGD’de öncülük etti Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin kuruluşunda büyük emek veren Yardõmcõ, son genel kurulda Divan Başkanlõğõ görevini yapmõştõ. Güneş Gazetesi’nde ekonomi muhabirliği ve müdürlüğü, Barometre Gazetesi’nde yazarlõk yapan; Türkiye’nin ilk perakende sektör dergisi olan Bakkal-Market Dergisi’ni hazõrlayan, uzun yõllardõr Milliyet Gazetesi’nde ekonomi yazarlõğõ yapan Bülent Yardõmcõ, 8 ay önce önce kalp kriz geçirmiş, bu süreçte hem baypas ameliyatõ olmuş hem de tedavi sõrasõnda nefes borusunda oluşan komplikasyon nedeniyle nefes almakta güçlük çeker hale gelmişti. Buna karşõn mesleki tutkusunu hiç yitirmeyen Yardõmcõ, eylül ayõnda yeniden hastaneye yatmasõna neden olan ikinci kalp krizini geçirdiğinde de röportaj yapmaya gitmişti. Ekonomi Servisi - Amerikan Mer- kez Bankasõ (Fed) Başkanõ Ben Ber- nanke, ekonomik görünüm yararlõ bi- çimde iyileştiği zaman enflasyonu ön- lemek için para politikasõnõ sõkõlaştõ- racaklarõnõ, ancak bunun için henüz er- ken olduğunu söyledi. Bankanõn gu- vernörler kurulu toplantõsõnda konuşan Bernanke, faiz oranlarõnõ arttõrmak için aceleye gerek olmadõğõnõ belirte- rek, böylece daha fazla harcama sağ- layarak toparlanmayõ beslemeyi amaç- ladõklarõnõ söyledi. ABD ekonomisinin büyük ihtimalle durgunluktan çõkaca- ğõnõ söyleyen Bernanke, ancak topar- lanmanõn 26 yõlõn en yüksek seviye- sinde olan işsizlik oranõnõn artmasõnõ önleyecek kadar sağlam olmayabile- ceği uyarõsõnda bulundu. Ekonomi basõnõnõn duayeni, meslektaşlar arasõndaki dayanõşmanõn sembol ismi Bülent Yardõmcõ, ekonomi gazetecilerinin örgütlenmesinde aktif role sahipti. YakõnarkadaşõFarukTürkoğluBülentYardõmcõ’yõ şöyleanlatõyor:“Sempatik,girişkenveneşelitavır- larınedeniylearkadaşlarıarasındaadıCanbaba’ydı. Ancakdoğrubildiğigörüşlerini,karşısındakilerikı- racakolsadasakınmadansöyleyecekkadaraçıkyü- rekliydi. Onunla İktisat Fakültesi’nde okurken ta- nıştık.Soleğilimliydi.1968’dekiöğrencihareketle- rinde üzerine düşen görevi yapmıştı. Öğrencilerarasındakiçatışmalardageridedurmaz ve hep öne atılırdı. 1967 yılında yapılan Kıbrıs Mi- tingi’ndeAmerikanbayrağınınyakılmasısırasında naylon bayrağın parçaları yüzüne düşmüştü... Ancak onun solculuğu doktriner değildi. İşçiler veköylülerilekolaylıklabağkurarveonlarındilinden anlardı. Bursa’daki Maden-İş ve DİSK örgütlen- melerisırasındaönemliyardımlarıdokunmuştu.12 Eylül’den sonra Bursa’da polis, onu evindeki bazı antikalaryüzündenhaksızyeretutuklamışveondan işçileri desteklemesinin rövanşını almıştı... Tarımın her alanı ile ilgilenirdi. Tarımdaki hor- monkullanımınakarşıilkbayrakaçangazetecilerden biri Bülent Yardımcı’ydı. Soyadına uygun olarak genç gazetecilere yardım eder, istenen bilgileri ve- rirdi. Ancak tarım dışında ekonomi gazeteciliğinin heralanındakendinehascanlıüslubuilehaberler yapardı. Bülent, pencereden bakıp yazı yazan ga- zetecilerden değildi. Durmadançarşıpazardolaşır,tarımhaberlerini masa başından değil gittiği tarlalarda ve bahçeler- de aldığı notlardan yazardı. Demokrasinintemelşartlarındanbirininyerelyö- netimlerin güçlenmesi olduğunu bildiği için, Bur- sa’daveİstanbul’unAnadoluYakası’ndakiCHPbe- lediyelerininçalışmalarınabilgisiveyaratıcıöneri- leriilekatkıdabulunmuştu.Örneğinhalkekmekfab- rikalarınınkuruluşundaonundakatkılarıolmuştu. O, herkesin baktığı yerde başkalarının göreme- diğinigörür,ekonomininvehayatınolaylarınahep farklı açıdan bakardı. Büyükbirarşivciydi.Elindekigazeteleri,dergileri, bildirileri biriktirir, her taşındığında odalar dolusu belgeyi beraberinde götürürdü.” Borsa 2009’un rekorunu kırdı Ekonomi Servisi - İstanbul Menkul Kõymetler Borsasõ (İMKB) dün 50 bini aşarak 2009 yõlõ rekoruna imza atõ. IMF anlaşmasõna yönelik yapõlan olumlu açõklamalar ve hazine ihalelerine gelen rekor talebin etkisiyle borsa yükselişini sürdürdü. Hisse senetleri ise günlük bazda ortalama yüzde 0.68 oranõnda değer kazandõ. Önceki gün, 22 ay aradan sonra gün içinde 50 kez 50 bini aşan İMKB, gelen kar satõşlarõyla 49 bine kadar inmişti. Dün de seans içinde ulaştõğõ 50 bin 257 puanlõk seviye ile bu yõlõn en yüksek değerine ulaşan İMKB, günü 50 bin 217 puandan tamamladõ. İMKB Bileşik Endeksi, bundan önce 50 bin puanlõ kapanõşõ en son 50 bin 377 puanla 15 Ocak 2008’de görmüştü. F A R U K T Ü R K O Ğ L U , Y A R D I M C I ’ Y I A N L A T T I . . . İyileşme işsize çare olmayacak SABİHA GÖKÇEN HEDEF BÜYÜTTÜ - İSG Yönetim Kurulu Üyeleri Ebru Özdemir (Limak), İSG CEO’su Gökhan Buğday, ISG Yönetim Kurulu Üyesi / GMR Türkiye CEO Cenk Alpsoy, GMR Tür- kiye İş Geliştirme Direktörü Öner Çelebi (soldan sağa) toplantıda hedeflerini açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle