05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Kötümser olanların değerlendirmesi de şöyleydi: Bugüne kadar nasıl yürüdülerse aynen devam eder- ler. Daha da radikalleşirlerse, şaşırmamak gerekir. Biz, iyimserlik - kötümserlik duygularını bir kena- ra koyalım; olana bakalım... Anayasa Mahkemesi AKP davasını kabul edip et- memeyi tartışırken şu sorunun yanıtı en uzun süre- yi almıştı: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu davanın kap- samında olmalı mı, olmamalı mı? Sonuçta 7-4 olması yönünde karar çıktı. Bu durum, mahkeme tarafından yukarıda aktardığımız açıklık için- de kamuoyuna anlatıldı. Düz mantıkla bakarsak; mahkeme kararı Gül’ü de bağlıyor! Girişte sorduğumuz sorunun en güzel yanıtını Gül verdi. Rektör atamalarında en tartışmalı üniversite- lerde tartışmasız biçimde “taraf” oldu. Nirengi nok- tası Akdeniz Üniversitesi’ydi. Gül, bir bakıma, “ilk he- defim Akdeniz’dir” deyip kendi çizgisinde olan bir ki- şiyi atadı! Zaten YÖK ilk tırpanı atmıştı, arkasını da Gül ge- tirmiş oldu. YÖK’ün temmuz başında yaptığı budama şöyle al- gılanmıştı: Gül, tepki çekecek adımlar atmak istemedi. Bu ne- denle gerçek listenin YÖK’te yapılmasını sağladı. Ken- di önüne gelen listede fazla oynama yapmayacak, “ben önüme gelene baktım” diyecek. YÖK’ten giden liste sıralaması fazla değişmeyebilir. Öyle olmadı... Gül de YÖK’ün ardından “bu da ben- den” dedi. Dicle Üniversitesi’nde de daha önce AKP’den mil- letvekilliğine soyunmuş bir kişinin atanması, Akde- niz’i tamamlamış oldu. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan, temel gör- evi kurumlar arasında denge kurulmasını sağlamak olan bir kişi bunu yaptıktan sonra, başta hükümet ol- mak üzere, AKP kadrolarının elini tutabilene aşk ol- sun... Doğal olarak pek çok kişinin aklına şu soru gele- bilir: Kardeşim siz Gül’ü, YÖK’ü eleştiriyorsunuz ama, zamanında 10. Cumhurbaşkanı Sezer de öyle dav- ranmamış mıydı? Görünüm olarak evet, ama içerik olarak hayır! Sezer’in üniversitelere bakışı şuydu: Bu kurumlara siyaset girmemeli. Rektör atamala- rında da siyasete açıkça bulaşmış, örneğin aday ol- muş kişiler öne çıkmamalı. Ben, Türkiye’nin geleneksel çağdaşlık yürüyüşünden yana tarafım. Atamaları da bu yönde yaparım. Oysa Gül, taraflılığını ne bilim, ne devlet; salt AKP’den yana koyuyor... En azından rektör atama- larında gördüğümüz tablo bu. Öyle anlaşılıyor ki Gül, türban konusunu da bu yön- temle çözmeyi düşünüyor. Türbandan yana olan rek- törler göreve geldikçe sorun da kendiliğinden çö- zülmüş olacak. Acaba öyle mi olur? Gül’ün yanı sıra AKP’nin ve akıl köşelerinin tavrı bu. Bize göre bu yol da türbanı çözmeyecek. Neden? Örneğin, türbanın serbest olduğu bir üniversitede bu kez daha ileri istekler öne çıkacak. Gün gelecek o istem Gül ailesini bile tedirgin edecek. Gül’ün açtığı bu gidiş dengelenebilir mi? Öğretim üyelerinin yer yer gösterdiği çıkışlar, tek tek yanan ışıklar gibi görünüyor... Gün, üniversitelerin gerçek bilim yuvası olmasını is- teyenlerin sesini yükseltme günü... GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada şilerin gerçek kimliklerini iki cümlede özetledi. Prof. Akaydın, “...Kendilerine gelince demokrasi için sandıktan çıkmış olmak önemli oluyor. Ama bize gelince sandıktan çıkan oyların hiçbir önemi yok…” diyor. Eski Üniversiteler Arası Kurul Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Akaydın, “Türban mağ- duru” olduğunu söylerken; Çankaya’daki AKP’li- nin “eski siyasi partisinin ideolojik tavrından kur- tulamadığının” altını çiziyor. Bu saptama da doğru ve artık Çankaya’dakinin bir AKP’li olduğunu hiç aklından çıkarmadığı ve AKP’nin bilinen amaçları doğrultusunda görev yap- makta olduğu kimi rektörlere takındığı tavırla bir kez daha kanıtlandı. Dönekliğin kitabını yazarak rahata ve üne ka- vuşan aşırı demokrat rolüyle yalakalığa örnekler sunan -ismini yazmak gereksiz, mal meydanda- bir yazarla kamuoyuna yansıttığı sağduyu sahibi cumhurbaşkanı izleniminin, uygulamaları karşısında beş paralık değeri yok. Çankaya’daki AKP’linin tutumu, geçmişle bu- günü kıyaslayan yorumlara neden oldu. Örneğin rektör kıyımını “üniversitelerin siyaset yapmalarını” ön plana çıkararak savunan Bah- çeşehir Üniversitesi rektörü bayan Deniz Ülke Arı- boğan gibileri YÖK’ün yasaları kullanarak yaptı- ğı aday saptamalarını eski ve yeni cumhurbaş- kanlarının kendi anlayışlarına göre uyguladıkları- nı söylüyorlar. Bakalım, gerçekler böyle mi? Değil, çünkü: Sayın Sezer’le Çankaya’daki AKP’li arasındaki önemli fark şurada: Sezer rektör atamalarında devletin temel öğe- si laik Cumhuriyeti, Cumhuriyete hayat veren Ata- türk devrimlerini özümseyen ve savunan, üni- versiteye bu ruh ve anlayışı getireceğine inan- dıklarını atadı. Uygulamalarında siyasal hiçbir görüş rol oyna- madı. Uygulamalarını partizan bir anlayış ve ka- rarlılık asla etkilemedi. Yeminindeki şu temel ilkelere “…Anayasaya, hu- kukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine” bağlı kal- dı. Çankaya’daki AKP’linin bu aşamaya gelinceye kadar imzaladığı kararnamelerdeki pek çok kişi, Atatürk ilke ve inkılaplarına, laik Cumhuriyet ilke- sine bağlı olmadığı yazılıp çizilen kişiler. Yukarıdaki siyasal bir simge kabul edilen türbanı savunanları rektörlüğe atayarak laik Cumhuriyet ilkesine ve üniversitelerin kurduğu Cumhuriyeti sa- vunan ve yaşatanların yuvası olmasına özen gösteren Atatürk devrimlerine karşı bir tutum ser- giledi. Çankaya’daki AKP’linin uygulamalarını aklamak için uygulamalarını Sayın Sezer’in anlayış ve uy- gulamalarıyla kıyaslamak, abesle iştigalden baş- ka bir şey değildir. Sayın Sezer Batı dünyasında Çankaya’dakine layık görülen sıfatla anılmadı. Bugün Batı’nın önde giden gazeteleri Çanka- ya’daki AKP’liyi “İslamcı cenahtan gelen Cum- hurbaşkanı” diye tanımlıyor ve yazıyorlar. Oysa Sayın Sezer laik rejimin koruyucusu ve sa- vunucusu bir cumhurbaşkanı olarak tarihe geç- ti. Turgut Özal’ın şatafat düşkünü ve Çankaya ola- naklarından yararlanma sevdasına ne Sezer, ne de Demirel asla kapılmadı. Çankaya’daki AKP’li ise Kayseri mantısından is- takozlu makarnaya terfi eden türbanlı eşi ve ço- cuklarıyla serin koylarda -kimin nesi kimin fesi ol- duğu bilinmeyen- üç katlı lüks bir yatla tatil yapı- yor. Gazete haberine göre, “Gül, eşi Hayrünnisa ve çocukları gözlerden uzak koylarda denize girdi”. Gözlerden uzak? Fakat, sabah akşam dünya- ya baştan aşağıya örtünmüş, saçı ucu görünme- yecek ölçüde kapalı Hayrünnisa Hanım, denizde erkek balıkların bakışlarından nasıl sakındı? Çankaya’daki, üç katlı lüks yat personelinin eşi- nin ola ki tesettürlü mayo veya denizde ıslana- rak vücuduna yapışan giysilerle dolaşmasına gizli açık bakmalarına nasıl engel oldu? Personelin eşini böyle açık saçık görmelerine karşı ne gibi ön- lemler aldı? Çankaya’dakine gönülden bağlı sözcü, bir za- manlar gazeteci Ahmet Sever merak kışkırtan so- ruları yanıtlasa da aydınlansak! [email protected] SAYFA 8 AĞUSTOS 2008 CUMACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 30 Edirne B 33 Kocaeli B 32 Çanakkale B 32 İzmir B 36 Manisa B 37 Aydın B 38 Denizli B 38 Zonguldak B 25 Sinop B 28 Samsun B 26 Trabzon Y 27 Giresun Y 27 Ankara B 33 Eskişehir B 31 Konya B 30 Sıvas B 26 Antalya B 40 Adana B 35 Mersin B 33 Diyarbakır PB 37 Şanlıurfa B 37 Mardin B 35 Siirt PB 37 Hakkâri PB 31 Van Y 25 Kars Y 27 Oslo Y 18 Helsinki Y 21 Stockholm Y 20 Londra Y 20 Amsterdam Y 19 Brüksel Y 18 Paris Y 21 Bonn Y 20 Münih Y 27 Berlin Y 25 Budapeşte Y 33 Madrid B 35 Viyana Y 23 Belgrad Y 34 Soyfa Y 29 Roma PB 28 Atina PB 30 Zürih Y 22 Moskova PB 20 Aşkabat A 38 Astana B 37 Taşkent A 42 Bakû PB 26 Bişkek Y 37 Tiflis PB 23 Kahire PB 36 Şam B 35 Kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıla- rı ile Kars, Ağrı, Iğdır, Muş, Bitlis ve Van çev- releri kısa süreli ve ye- rel olmak üzere sağa- nak ve gökgürültülü sa- ğanak yağışlı, diğer yer- ler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklı- ğında önemli bir deği- şiklik olmayacak. 49 bebek öldü, Sağlık Bakanı ortada yok! MAHMUT LICALI ANKARA - Dr. Zekai Tahir Burak Kadõn Hastalõklarõ Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde tem- muz ayõnõn başõndan beri yaşa- mõnõ yitiren 49 bebekten 13’ünün enfeksiyon nedeniyle öldüğünün kesinleşmesine karşõn, Sağlõk Ba- kanlõğõ sadece ölen bebeklerin ai- lelerine kutu içerisinde teslim edilmesi konusunda göstermelik bir soruşturma başlattõ. Başta Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ ol- mak üzere hükümet üyeleri, baş- kentin göbeğinde yaşanan sağlõk skandalõ konusunda inatla sus- maya devam ediyor. Başkentte yaşanan sağlõk skan- dalõnõ görmezden gelen Sağlõk Bakanlõğõ, hastane yönetiminin reddettiği enfeksiyonun 49 be- bekten 13’ünü öldürdüğünün ke- sinleşmesi ve tedavi gören 14 bebekte de enfeksiyon olduğunun anlaşõlmasõna karşõn sorumlularõn bulunmasõna yönelik adõm atmõ- yor. Son yõllardaki en büyük top- lu bebek ölümleri karşõsõnda Sağ- lõk Bakanõ Recep Akdağ, bugüne kadar ne bir açõklama yaptõ, ne de ölümlerin yaşandõğõ hastaneye gitti. Bakan Akdağ inatla sessizliği- ni korurken, AKP hükümetin- den de hiçbir açõklama gelmemesi dikkat çekiyor. Sağlõk Bakanlõğõ ve hükümet yetkililerinin sus- masõ, hastane yönetimi AKP ta- rafõndan korunuyor mu sorusunu da akla getiriyor. Sağlõk ve Sos- yal Emekçiler Sendikasõ’nõn Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesi’nin Başhekimi Leyla Mollamah- mutoğlu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn eşi Emine Erdoğan’õn yakõn arkadaşõ ol- duğu ve bu nedenle hastane yet- kililerinin üzerine gidilmediği yönündeki iddialarõ da bugüne ka- dar yalanlanmadõ. 49 bebeğin ölmesinin ardõn- dan bir heyet görevlendiren Sağ- lõk Bakanlõğõ, önceki gün de ya- şamõnõ yitiren bebeklerin kutu içerisinde ailelerine teslim edil- mesine yönelik soruşturma baş- lattõğõnõ açõkladõ. Soruşturma, be- beklerin öldükten sonra aileleri- ne teslim edilmesi yönteminin insan onurunu zedeleyici olduğu gerekçesiyle başlatõlõrken, ölüm- lerin sorumlularõ hakkõnda her- hangi bir işlem yapõlmadõ. Şehit polise tören Hedef Selimiye Kışlası mı? İstanbul Haber Servisi - Üs- küdar Belediyesi’nin Selimi- ye’deki ek hizmet binasõnda dün sabah saatlerinde peş peşe mey- dana gelen patlamalarda 3 kişi çe- şitli yerlerinden hafif şekilde ya- ralandõ. İstanbul Emniyet Mü- dürü Celalettin Cerrah, patla- manõn nedeninin toplanan çöpte sõkõşan gazlardan olabileceği üzerinde durulduğunu belirtirken görgü tanõklarõ patlamanõn bom- badan kaynaklandõğõnõ ileri sür- düler. Çeşitli haber ajanslarõna yapõlan ihbarlarda ise mezarlõk- ta yapõlan incelemede 4 adet boş havan mermisinin bulunduğu belirtilerek asõl hedefin 1. Ordu Komutanlõğõ olabileceği iddia edildi. Binanın camları kırıldı Selimiye Atölyeler Caddesi üzerinde bulunan Üsküdar Be- lediyesi’nin ek hizmet binasõ ile Temizlik İşleri Bakõm Onarõm Atölyesi’nin yakõnõnda dün sabah 9.20 sõralarõnda art arda patlama meydana geldi. Patlamanõn etki- siyle belediyenin ek hizmet bi- nasõ, atölyesi ve Üsküdar Bele- diyesi Toplumsal Gelişim Mer- kezi (TOGEM) binalarõnõn cam- larõ kõrõlõrken, park halindeki araçlarda da maddi hasar oluştu. Patlamada yaralanan Savaş Mız- rak, Yusuf Kenan Öztoprak ve Yasin Yılmaz isimli işçiler olay yerine çağõrõlan ambulanslarla hastaneye kaldõrõlarak tedavi al- tõna alõndõ. Patlamanõn ardõndan olay ye- rinde incelemelerde bulunan İs- tanbul Emniyet Müdürü Cela- lettin Cerrah olaya ilişkin gaze- tecilere bilgi verdi. Patlamanõn çöp kamyonunda meydana gel- diğini belirten Cerrah, “Patlama sabah saatlerinde çöp kamyo- nunda meydana gelmiş. Patla- manın toplanan çöplerden mi yoksa kamyonun üzerine ko- nulmuş bir maddeden mi kay- naklandığını araştırıyoruz. Olay yeri inceleme ekipleri ve bomba uzman ekiplerimiz ça- lışmalarını tamamladıktan son- ra hazırlayacağı rapora göre patlama nedenini belirleyece- ğiz” diye konuştu. Gazetecilerin, “Görgü tanıkları patlamanın bombadan kaynaklandığını” söylüyor sorusuna Cerrah,“Şu an için kesin bir şey söylemek imkânsız. Bekleyelim” yanõtõnõ verdi. Can kaybı yok Üsküdar Belediye Başkanõ Mehmet Çakır da, belediyenin Selimiye’deki ek hizmet binasõ yakõnõnda 3 patlama meydana geldiğini belirterek patlamala- rõn ikisinin Karacaahmet Me- zarlõğõ, birinin de çöp kamyonu- nun içinde olduğunu bildirdi. Can kaybõnõn olmamasõnõn se- vindirici olduğunu ifade eden Çakõr, “Patlamada küçük çap- lı maddi hasar meydana gel- miş. Emniyet güçleri, patla- manın nedenini yapılan araş- tırmanın sonucunda açıklaya- cak” diye konuştu. Devriye görevi yaparken ge- çirdiği trafik kazasõ sonucu ya- şamõnõ yitiren polis memuru İl- han İlmeç için Kağõthane İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde düzen- lenen cenaze töreni sõrasõnda ga- zetecilerin Üsküdar’daki patla- maya ilişkin sorularõnõ yanõtlayan İstanbul Valisi Muammer Gü- ler ise patlamanõn bütün boyut- larõyla araştõrõldõğõnõ bildirdi. Gazetecilerin Patlamaya “el bombası” veya “havan mer- misinin” neden olup olmadõğõna ilişkin bir soru üzerine de Güler, “İddiaları biz de değerlendiri- yoruz. Hangi taraftandır? Na- sıl olmuştur? Arkadaşlarımız bakıyorlar. Patlamanın nede- nini tespit etmeye çalışıyoruz. MUŞ (Cumhuriyet) - Muş’un Malazgirt İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yapõlan roketli saldõrõda şehit olan polis memuru Mehmet Özbek (32) için dün Muş’ta tören düzenlendi. Törene İçişeleri Ba- kanõ Beşir Atalay ve Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal katõldõ. Şehit polis için Cumhuriyet Meydanõ’nda dü- zenlenen törende konuşan Atalay, saldõrõlarõn ka- os ortamõ yaratmak için yapõldõğõnõ belirtti. Ata- lay, “Bu tür saldırılar ‘hür yaşamayalõm, de- mokrasileşme açõlõmlarõnõ yapmayalõm’ diye yapılıyor. Bu acılar bizi üzer ama gücümüzü arttırır. Türkiye bugünleri geride bıraka- cak. Ülkemizin hiçbir köşesini diğerinden ayırt etmiyoruz ve etmeyeceğiz” dedi. Muş Va- lisi Erdoğan Bektaş ise “Bu topraklarda bin yıldan fazladır bulunuyoruz. Binlerce yıl da- ha bulunmaya devam edeceğiz. Bu toprakla- rı yurt edinmek için çok şehitler verdik, ver- meye de devam edeceğiz” diye konuştu. Ahmedinejad’ın Türkiye ziyareti MAHMUT GÜRER ANKARA - İran Cumhurbaşkanõ Mahmud Ahmedinejad’õn ziyareti öncesinde yaşanan protokol sõkõntõsõnõn en önemli nedeninin İran’õn Türkiye’ye yeni atadõğõ Büyükelçi Bah- man Hüseyin Pour olduğu bildirildi. Pour’un Ankara’ya atanmadan önce İran Dõşişleri Bakanlõğõ Protokol Genel Müdürlüğü görevini yürüttüğü belirtilirken İranlõ diplomatõn, Türk meslektaşlarõnõn “Anıtkabir ziyareti içe- ren” tüm önerilerini hem Tahran’daki görevi hem de Ankara’da bulunduğu sürece reddet- tiği öğrenildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgile- re göre, Ahmedinejad’õn ziyareti konusunda, Ankara ile başõndan bu yana masaya oturan kişi, İran’õn yeni Türkiye Büyükelçisi Pour... Daha önce İran Dõşişleri Bakanlõğõ’nda 2 yõl süreyle protokol genel müdürlüğü yaptõğõ öğrenilen Pour’un, Ahmedinejad’õn Türkiye’ye yapacağõ ziyareti başõndan bu yana planlayan kişi oldu. İranlõ diplomat, Ahmedinejad’õn ge- çen yõl sonundan bu yana gerçekleştirmek is- tediği ziyaret konusunda, Tahran’õn tutu- mundan geri adõm atmadõ. Bu sürecin ardõndan ziyaret konusundaki te- maslarõn nisan ayõnda, bir türlü sonuca varõ- lamayõnca kesildiği öğrenildi. Ancak Türki- ye’nin ABD ile İran arasõnda “kolaylaştırı- cılık” rolüne soyunmasõ Ankara’nõn ziyaret ko- nusunda tekrar adõm atmasõna neden oldu. Ahmedinejad’õn Türkiye’ye çağrõlmasõ için BM ve Avrupa Birliği ülkelerinden de Tür- kiye’ye çok sayõda telkin geldiği vurgulandõ. Bunun üzerine Dõşişleri Bakanõ Ali Babacan, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün de istemiyle Malezya’da haziran ayõnda bir araya geldiği Ahmedinejad’a ziyaret istemini yineledi. Ardõndan başlayan program hazõrlõklarõnda yine Tahran tarafõnõ Pour temsil ederken “Anıtkabir’in ziyaret kapsamında olma- ması” şartõ da Ankara tarafõndan kabul edil- di. Pour, Ahmedinejad’õn ziyaretinin kesin- leşmesinin hemen ardõndan, yani yaklaşõk 1 hafta sonra ise 1.5 yõldõr Maslahatgüzarlõk se- viyesinde tutulan Ankara’ya büyükelçi olarak atandõ. Pour önceki yõllarda da İran’õn İstan- bul Başkonsolosluğu görevini yürütmüştü. Öte yandan Ahmedinejad’õn ziyaretinin 2 gün sürmesinin kesinleştiği bildirildi. Buna gö- re, 14 Ağustos Perşembe günü gelecek olan Ahmedinejad, İstanbul’dan 15 Ağustos Cuma günü akşamüstü saatlerinde ayrõlacak. Bu isteğin temel nedeninin ise İran Cumhurbaş- kanõ’nõn cuma namazõnõ İstanbul’da kõlmak is- temesi olarak açõklanõyor. İran diplomatik kaynaklarõndan edinilen bil- gilere göre, resmi programda da Ahmedine- jad’õn “cuma namazı” yer alõyor. İran Cum- hurbaşkanõnõn namazõ Selimiye ya da Beya- zõt Camisi’nde kõlmasõ planlanõyor. Patlama petrol fiyatını yükseltti ERZİNCAN (Cum- huriyet) - Bakü-Tiflis- Ceyhan (BTC) Petrol Bo- ru Hattõ’nõn Erzincan’õn Refaiye ilçesinden geçen bölümünde önceki gün çõkan yangõn kontrol al- tõna alõndõ. Ancak yangõ- nõn boru hattõnõn içinde- ki petrol bitene kadar de- vam edeceği belirtildi. Hattõn içinde çok yük- lü miktarda petrol bulun- duğunu ve yangõnõn sön- mesi için bunun tama- men yanmasõnõn beklen- diğini ifade eden yetkili- ler, bunun 1-2 gün süre- bileceğini söylediler. Yet- kililer, yangõnõn tama- men söndürülmesinin ar- dõndan hattõnõn onarõmõ- na başlanacağõnõ ve ona- rõmõn yaklaşõk 10 gün sürebileceğini ifade etti- ler. PKK saldõrõyõ üstle- nirken soruşturmanõn sür- dürüldüğü bildirildi. Pat- lamanõn hemen ardõndan boru hattõnõn vanasõ An- kara’dan kapatõlarak ge- rekli güvenlik önlemleri alõndõ. Yangõn nedeniyle kesilen ham petrol boru hattõnõn yakõnõndaki do- ğalgaz boru hattõndan gaz akõşõ yeniden sağlanmaya başlandõ. Yangõn yüzünden sev- kiyatõn durmasõ üzerine Ceyhan’da depolanan stoklarõn tükendiği belir- tiliyor. Öte yandan BTC hattõ- nõn geçici olarak kapan- masõ nedeniyle ham pet- rol fiyatlarõ varil başõna 2 dolarõn üzerinde arttõ. Lüks yat kimin? ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Kendisini izleyen gazetecileri atlata- rak ailesiyle Göcek koy- larõna tatile giden Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün kullandõğõ lüks ya- tõn nereden alõndõğõ ya da kiralandõğõ merak konusu oldu. Bazõ gazetelere yan- sõyan ve Hayrünnisa Gül’e ait olduğu belirtilen haşemalõ fotoğraflar Cum- hurbaşkanlõğõ tarafõndan yalanlanõrken, yat konu- sunda herhangi bir açõkla- ma yapõlmamasõ dikkat çekti. Bu tip yatlarõn gün- lük kirasõnõn 15 bin Avro civarõnda olduğu belirtili- yor. Gül ailesinin kullandõğõ ileri sürülen yata ait gö- rüntüler dün bazõ gazete- lerde yayõmlandõ. Görün- tülerde haşemayla denize giren, ancak yüzü net ola- rak görülemeyen kişinin Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül olduğu belirtildi. Haberler üzerine dün öğle saatlerinde bir açõk- lama yapan Cumhurbaş- kanlõğõ Basõn Merkezi, gö- rüntülerdeki kişinin Hay- rünnisa Gül olmadõğõnõ sa- vunurken, yatõn Gül ailesi tarafõndan kullanõlan yat olup olmadõğõ konusunda bilgi vermedi. Yapõlan açõklamada, şunlar kay- dedildi: “Öncelikle belirtmek gerekir ki, söz konusu fotoğraflardaki kişi iddia edildiği gibi Sayın Ha- nımefendi değildir. Ay- rıca Sayın Cumhurbaş- kanımızın birkaç gün- lük tatilinin içeriği ko- nusunda detaylı bilgiler verilmesi, bulunduğu ye- rin haber, fotoğraf ve görüntülerle ortaya ko- nulması, kabul edilmeli- dir ki, kendilerinin gü- venliğini tehlikeye at- maktadır. Bu hassas ko- nuda basın mensupları- nın gerekli özeni göste- rerek, duyarlılık ve so- rumluluk bilinciyle ha- reket etmelerinin bek- lenmesi doğaldır. Bu tür haber, fotoğraf ve gö- rüntüler, aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanı- mızın ve ailesinin özel hayatını taciz eder nite- liktedir.” Cumhurbaşkanlõğõ kay- naklarõ, õsrarlõ sorulara kar- şõn yatõn kime ait olduğu konusunda herhangi bir açõklama yapmadõ. Gül, Dõşişleri Bakanlõğõ döne- minde de Göcek Belde- si’ne gitmişti. O dönemde de kullanõlan yatõn kime ait olduğu konusunda bir açõklama yapõlmamõştõ. Ancak daha sonra “Mo- onstar” adlõ yatõn Rixos Oteller Zinciri’nin sahibi Fettah Tamince’ye ait ol- duğu ortaya çõkmõştõ. 49 bebeğin yaşamõnõ yitirdiği hastanede yalnõzca ölen bebeklerin kutu içerisinde ailelerine teslim edilmesi soruşturmaya konu olurken, ne 13 bebeği öldüren enfeksiyona neden olan sorumlular ne de hasta yoğunluğu konusunda bir çalõşma yapõlõyor. Patlamaya neden olan mad- denin niteliği nedir, nereden gelmiştir, oraya nasıl kon- muştur gibi...” diye konuştu. Çöp arabasının kasası delindi Patlama anõnda olay yerinde bulunan Üsküdar Belediyesi’nde görevli İsmail Akdemir isimli işçi sabah saatlerinde çöp ara- balarõnõn bulunduğu yerde ardõ ardõna 4 ayrõ patlamanõn mey- dana geldiğini ifade ederek “Böyle gaz sıkışması olmaz. Patlamanın etkisiyle çöp ara- basının kasası delindi. Ağaç- ların büyük dalları koptu. Pat- lamanın ardından çevreye sa- çılan parçalar karşıda bulunan belediye binasına kadar geldi. Herkeste kulak sorunu oluştu. Zor duyuyoruz” diye konuştu. Bir başka görgü tanõğõ ise sa- bah saatlerinde art arda patlama duyduğunu söyledi. Olay yerine gittiğinde arkadaşlarõnõn yerde yattõğõnõ gördüğünü anlatan tanõk, “En büyük patlama 4. patlama oldu. İlk üç patlama peş peşe olurken, 4. patlamadan sonra büyük bir alev topu meydana geldi. Olay yerine ilk önce kar- şımızda bulunan 1. Ordu Ko- mutanlığı’nda bulunan bir grup asker gelerek arkadaşla- rı ambulanslara bindirdi. Pat- lama ile birlikte hepimiz büyük bir şok yaşadık” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle