Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Kötümser olanların değerlendirmesi de şöyleydi:
Bugüne kadar nasıl yürüdülerse aynen devam eder-
ler. Daha da radikalleşirlerse, şaşırmamak gerekir.
Biz, iyimserlik - kötümserlik duygularını bir kena-
ra koyalım; olana bakalım...
Anayasa Mahkemesi AKP davasını kabul edip et-
memeyi tartışırken şu sorunun yanıtı en uzun süre-
yi almıştı:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu davanın kap-
samında olmalı mı, olmamalı mı?
Sonuçta 7-4 olması yönünde karar çıktı. Bu durum,
mahkeme tarafından yukarıda aktardığımız açıklık için-
de kamuoyuna anlatıldı.
Düz mantıkla bakarsak; mahkeme kararı Gül’ü de
bağlıyor!
Girişte sorduğumuz sorunun en güzel yanıtını Gül
verdi. Rektör atamalarında en tartışmalı üniversite-
lerde tartışmasız biçimde “taraf” oldu. Nirengi nok-
tası Akdeniz Üniversitesi’ydi. Gül, bir bakıma, “ilk he-
defim Akdeniz’dir” deyip kendi çizgisinde olan bir ki-
şiyi atadı!
Zaten YÖK ilk tırpanı atmıştı, arkasını da Gül ge-
tirmiş oldu.
YÖK’ün temmuz başında yaptığı budama şöyle al-
gılanmıştı:
Gül, tepki çekecek adımlar atmak istemedi. Bu ne-
denle gerçek listenin YÖK’te yapılmasını sağladı. Ken-
di önüne gelen listede fazla oynama yapmayacak,
“ben önüme gelene baktım” diyecek. YÖK’ten giden
liste sıralaması fazla değişmeyebilir.
Öyle olmadı... Gül de YÖK’ün ardından “bu da ben-
den” dedi.
Dicle Üniversitesi’nde de daha önce AKP’den mil-
letvekilliğine soyunmuş bir kişinin atanması, Akde-
niz’i tamamlamış oldu.
Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan, temel gör-
evi kurumlar arasında denge kurulmasını sağlamak
olan bir kişi bunu yaptıktan sonra, başta hükümet ol-
mak üzere, AKP kadrolarının elini tutabilene aşk ol-
sun...
Doğal olarak pek çok kişinin aklına şu soru gele-
bilir:
Kardeşim siz Gül’ü, YÖK’ü eleştiriyorsunuz ama,
zamanında 10. Cumhurbaşkanı Sezer de öyle dav-
ranmamış mıydı?
Görünüm olarak evet, ama içerik olarak hayır!
Sezer’in üniversitelere bakışı şuydu:
Bu kurumlara siyaset girmemeli. Rektör atamala-
rında da siyasete açıkça bulaşmış, örneğin aday ol-
muş kişiler öne çıkmamalı. Ben, Türkiye’nin geleneksel
çağdaşlık yürüyüşünden yana tarafım. Atamaları da
bu yönde yaparım.
Oysa Gül, taraflılığını ne bilim, ne devlet; salt
AKP’den yana koyuyor... En azından rektör atama-
larında gördüğümüz tablo bu.
Öyle anlaşılıyor ki Gül, türban konusunu da bu yön-
temle çözmeyi düşünüyor. Türbandan yana olan rek-
törler göreve geldikçe sorun da kendiliğinden çö-
zülmüş olacak.
Acaba öyle mi olur?
Gül’ün yanı sıra AKP’nin ve akıl köşelerinin tavrı bu.
Bize göre bu yol da türbanı çözmeyecek.
Neden?
Örneğin, türbanın serbest olduğu bir üniversitede
bu kez daha ileri istekler öne çıkacak. Gün gelecek
o istem Gül ailesini bile tedirgin edecek.
Gül’ün açtığı bu gidiş dengelenebilir mi?
Öğretim üyelerinin yer yer gösterdiği çıkışlar, tek
tek yanan ışıklar gibi görünüyor...
Gün, üniversitelerin gerçek bilim yuvası olmasını is-
teyenlerin sesini yükseltme günü...
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
şilerin gerçek kimliklerini iki cümlede özetledi.
Prof. Akaydın, “...Kendilerine gelince demokrasi
için sandıktan çıkmış olmak önemli oluyor. Ama
bize gelince sandıktan çıkan oyların hiçbir önemi
yok…” diyor.
Eski Üniversiteler Arası Kurul Başkanı ve Akdeniz
Üniversitesi Rektörü Prof. Akaydın, “Türban mağ-
duru” olduğunu söylerken; Çankaya’daki AKP’li-
nin “eski siyasi partisinin ideolojik tavrından kur-
tulamadığının” altını çiziyor.
Bu saptama da doğru ve artık Çankaya’dakinin
bir AKP’li olduğunu hiç aklından çıkarmadığı ve
AKP’nin bilinen amaçları doğrultusunda görev yap-
makta olduğu kimi rektörlere takındığı tavırla bir
kez daha kanıtlandı.
Dönekliğin kitabını yazarak rahata ve üne ka-
vuşan aşırı demokrat rolüyle yalakalığa örnekler
sunan -ismini yazmak gereksiz, mal meydanda-
bir yazarla kamuoyuna yansıttığı sağduyu sahibi
cumhurbaşkanı izleniminin, uygulamaları karşısında
beş paralık değeri yok.
Çankaya’daki AKP’linin tutumu, geçmişle bu-
günü kıyaslayan yorumlara neden oldu.
Örneğin rektör kıyımını “üniversitelerin siyaset
yapmalarını” ön plana çıkararak savunan Bah-
çeşehir Üniversitesi rektörü bayan Deniz Ülke Arı-
boğan gibileri YÖK’ün yasaları kullanarak yaptı-
ğı aday saptamalarını eski ve yeni cumhurbaş-
kanlarının kendi anlayışlarına göre uyguladıkları-
nı söylüyorlar. Bakalım, gerçekler böyle mi?
Değil, çünkü: Sayın Sezer’le Çankaya’daki
AKP’li arasındaki önemli fark şurada:
Sezer rektör atamalarında devletin temel öğe-
si laik Cumhuriyeti, Cumhuriyete hayat veren Ata-
türk devrimlerini özümseyen ve savunan, üni-
versiteye bu ruh ve anlayışı getireceğine inan-
dıklarını atadı.
Uygulamalarında siyasal hiçbir görüş rol oyna-
madı. Uygulamalarını partizan bir anlayış ve ka-
rarlılık asla etkilemedi.
Yeminindeki şu temel ilkelere “…Anayasaya, hu-
kukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve
inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine” bağlı kal-
dı.
Çankaya’daki AKP’linin bu aşamaya gelinceye
kadar imzaladığı kararnamelerdeki pek çok kişi,
Atatürk ilke ve inkılaplarına, laik Cumhuriyet ilke-
sine bağlı olmadığı yazılıp çizilen kişiler.
Yukarıdaki siyasal bir simge kabul edilen türbanı
savunanları rektörlüğe atayarak laik Cumhuriyet
ilkesine ve üniversitelerin kurduğu Cumhuriyeti sa-
vunan ve yaşatanların yuvası olmasına özen
gösteren Atatürk devrimlerine karşı bir tutum ser-
giledi.
Çankaya’daki AKP’linin uygulamalarını aklamak
için uygulamalarını Sayın Sezer’in anlayış ve uy-
gulamalarıyla kıyaslamak, abesle iştigalden baş-
ka bir şey değildir.
Sayın Sezer Batı dünyasında Çankaya’dakine
layık görülen sıfatla anılmadı.
Bugün Batı’nın önde giden gazeteleri Çanka-
ya’daki AKP’liyi “İslamcı cenahtan gelen Cum-
hurbaşkanı” diye tanımlıyor ve yazıyorlar.
Oysa Sayın Sezer laik rejimin koruyucusu ve sa-
vunucusu bir cumhurbaşkanı olarak tarihe geç-
ti.
Turgut Özal’ın şatafat düşkünü ve Çankaya ola-
naklarından yararlanma sevdasına ne Sezer, ne
de Demirel asla kapılmadı.
Çankaya’daki AKP’li ise Kayseri mantısından is-
takozlu makarnaya terfi eden türbanlı eşi ve ço-
cuklarıyla serin koylarda -kimin nesi kimin fesi ol-
duğu bilinmeyen- üç katlı lüks bir yatla tatil yapı-
yor.
Gazete haberine göre, “Gül, eşi Hayrünnisa ve
çocukları gözlerden uzak koylarda denize girdi”.
Gözlerden uzak? Fakat, sabah akşam dünya-
ya baştan aşağıya örtünmüş, saçı ucu görünme-
yecek ölçüde kapalı Hayrünnisa Hanım, denizde
erkek balıkların bakışlarından nasıl sakındı?
Çankaya’daki, üç katlı lüks yat personelinin eşi-
nin ola ki tesettürlü mayo veya denizde ıslana-
rak vücuduna yapışan giysilerle dolaşmasına
gizli açık bakmalarına nasıl engel oldu? Personelin
eşini böyle açık saçık görmelerine karşı ne gibi ön-
lemler aldı?
Çankaya’dakine gönülden bağlı sözcü, bir za-
manlar gazeteci Ahmet Sever merak kışkırtan so-
ruları yanıtlasa da aydınlansak!
[email protected]
SAYFA 8 AĞUSTOS 2008 CUMACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 30
Edirne B 33
Kocaeli B 32
Çanakkale B 32
İzmir B 36
Manisa B 37
Aydın B 38
Denizli B 38
Zonguldak B 25
Sinop B 28
Samsun B 26
Trabzon Y 27
Giresun Y 27
Ankara B 33
Eskişehir B 31
Konya B 30
Sıvas B 26
Antalya B 40
Adana B 35
Mersin B 33
Diyarbakır PB 37
Şanlıurfa B 37
Mardin B 35
Siirt PB 37
Hakkâri PB 31
Van Y 25
Kars Y 27
Oslo Y 18
Helsinki Y 21
Stockholm Y 20
Londra Y 20
Amsterdam Y 19
Brüksel Y 18
Paris Y 21
Bonn Y 20
Münih Y 27
Berlin Y 25
Budapeşte Y 33
Madrid B 35
Viyana Y 23
Belgrad Y 34
Soyfa Y 29
Roma PB 28
Atina PB 30
Zürih Y 22
Moskova PB 20
Aşkabat A 38
Astana B 37
Taşkent A 42
Bakû PB 26
Bişkek Y 37
Tiflis PB 23
Kahire PB 36
Şam B 35
Kuzeydoğu kesimleri
parçalı ve çok bulutlu,
Doğu Karadeniz kıyıla-
rı ile Kars, Ağrı, Iğdır,
Muş, Bitlis ve Van çev-
releri kısa süreli ve ye-
rel olmak üzere sağa-
nak ve gökgürültülü sa-
ğanak yağışlı, diğer yer-
ler az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcaklı-
ğında önemli bir deği-
şiklik olmayacak.
49 bebek öldü, Sağlık Bakanı ortada yok!
MAHMUT LICALI
ANKARA - Dr. Zekai Tahir
Burak Kadõn Hastalõklarõ Eğitim
ve Araştõrma Hastanesi’nde tem-
muz ayõnõn başõndan beri yaşa-
mõnõ yitiren 49 bebekten 13’ünün
enfeksiyon nedeniyle öldüğünün
kesinleşmesine karşõn, Sağlõk Ba-
kanlõğõ sadece ölen bebeklerin ai-
lelerine kutu içerisinde teslim
edilmesi konusunda göstermelik
bir soruşturma başlattõ. Başta
Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ ol-
mak üzere hükümet üyeleri, baş-
kentin göbeğinde yaşanan sağlõk
skandalõ konusunda inatla sus-
maya devam ediyor.
Başkentte yaşanan sağlõk skan-
dalõnõ görmezden gelen Sağlõk
Bakanlõğõ, hastane yönetiminin
reddettiği enfeksiyonun 49 be-
bekten 13’ünü öldürdüğünün ke-
sinleşmesi ve tedavi gören 14
bebekte de enfeksiyon olduğunun
anlaşõlmasõna karşõn sorumlularõn
bulunmasõna yönelik adõm atmõ-
yor. Son yõllardaki en büyük top-
lu bebek ölümleri karşõsõnda Sağ-
lõk Bakanõ Recep Akdağ, bugüne
kadar ne bir açõklama yaptõ, ne de
ölümlerin yaşandõğõ hastaneye
gitti.
Bakan Akdağ inatla sessizliği-
ni korurken, AKP hükümetin-
den de hiçbir açõklama gelmemesi
dikkat çekiyor. Sağlõk Bakanlõğõ
ve hükümet yetkililerinin sus-
masõ, hastane yönetimi AKP ta-
rafõndan korunuyor mu sorusunu
da akla getiriyor. Sağlõk ve Sos-
yal Emekçiler Sendikasõ’nõn Dr.
Zekai Tahir Burak Hastanesi’nin
Başhekimi Leyla Mollamah-
mutoğlu’nun Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn eşi Emine
Erdoğan’õn yakõn arkadaşõ ol-
duğu ve bu nedenle hastane yet-
kililerinin üzerine gidilmediği
yönündeki iddialarõ da bugüne ka-
dar yalanlanmadõ.
49 bebeğin ölmesinin ardõn-
dan bir heyet görevlendiren Sağ-
lõk Bakanlõğõ, önceki gün de ya-
şamõnõ yitiren bebeklerin kutu
içerisinde ailelerine teslim edil-
mesine yönelik soruşturma baş-
lattõğõnõ açõkladõ. Soruşturma, be-
beklerin öldükten sonra aileleri-
ne teslim edilmesi yönteminin
insan onurunu zedeleyici olduğu
gerekçesiyle başlatõlõrken, ölüm-
lerin sorumlularõ hakkõnda her-
hangi bir işlem yapõlmadõ.
Şehit polise tören
Hedef Selimiye Kışlası mı?
İstanbul Haber Servisi - Üs-
küdar Belediyesi’nin Selimi-
ye’deki ek hizmet binasõnda dün
sabah saatlerinde peş peşe mey-
dana gelen patlamalarda 3 kişi çe-
şitli yerlerinden hafif şekilde ya-
ralandõ. İstanbul Emniyet Mü-
dürü Celalettin Cerrah, patla-
manõn nedeninin toplanan çöpte
sõkõşan gazlardan olabileceği
üzerinde durulduğunu belirtirken
görgü tanõklarõ patlamanõn bom-
badan kaynaklandõğõnõ ileri sür-
düler. Çeşitli haber ajanslarõna
yapõlan ihbarlarda ise mezarlõk-
ta yapõlan incelemede 4 adet boş
havan mermisinin bulunduğu
belirtilerek asõl hedefin 1. Ordu
Komutanlõğõ olabileceği iddia
edildi.
Binanın camları kırıldı
Selimiye Atölyeler Caddesi
üzerinde bulunan Üsküdar Be-
lediyesi’nin ek hizmet binasõ ile
Temizlik İşleri Bakõm Onarõm
Atölyesi’nin yakõnõnda dün sabah
9.20 sõralarõnda art arda patlama
meydana geldi. Patlamanõn etki-
siyle belediyenin ek hizmet bi-
nasõ, atölyesi ve Üsküdar Bele-
diyesi Toplumsal Gelişim Mer-
kezi (TOGEM) binalarõnõn cam-
larõ kõrõlõrken, park halindeki
araçlarda da maddi hasar oluştu.
Patlamada yaralanan Savaş Mız-
rak, Yusuf Kenan Öztoprak ve
Yasin Yılmaz isimli işçiler olay
yerine çağõrõlan ambulanslarla
hastaneye kaldõrõlarak tedavi al-
tõna alõndõ.
Patlamanõn ardõndan olay ye-
rinde incelemelerde bulunan İs-
tanbul Emniyet Müdürü Cela-
lettin Cerrah olaya ilişkin gaze-
tecilere bilgi verdi. Patlamanõn
çöp kamyonunda meydana gel-
diğini belirten Cerrah, “Patlama
sabah saatlerinde çöp kamyo-
nunda meydana gelmiş. Patla-
manın toplanan çöplerden mi
yoksa kamyonun üzerine ko-
nulmuş bir maddeden mi kay-
naklandığını araştırıyoruz.
Olay yeri inceleme ekipleri ve
bomba uzman ekiplerimiz ça-
lışmalarını tamamladıktan son-
ra hazırlayacağı rapora göre
patlama nedenini belirleyece-
ğiz” diye konuştu. Gazetecilerin,
“Görgü tanıkları patlamanın
bombadan kaynaklandığını”
söylüyor sorusuna Cerrah,“Şu
an için kesin bir şey söylemek
imkânsız. Bekleyelim” yanõtõnõ
verdi.
Can kaybı yok
Üsküdar Belediye Başkanõ
Mehmet Çakır da, belediyenin
Selimiye’deki ek hizmet binasõ
yakõnõnda 3 patlama meydana
geldiğini belirterek patlamala-
rõn ikisinin Karacaahmet Me-
zarlõğõ, birinin de çöp kamyonu-
nun içinde olduğunu bildirdi.
Can kaybõnõn olmamasõnõn se-
vindirici olduğunu ifade eden
Çakõr, “Patlamada küçük çap-
lı maddi hasar meydana gel-
miş. Emniyet güçleri, patla-
manın nedenini yapılan araş-
tırmanın sonucunda açıklaya-
cak” diye konuştu.
Devriye görevi yaparken ge-
çirdiği trafik kazasõ sonucu ya-
şamõnõ yitiren polis memuru İl-
han İlmeç için Kağõthane İlçe
Emniyet Müdürlüğü’nde düzen-
lenen cenaze töreni sõrasõnda ga-
zetecilerin Üsküdar’daki patla-
maya ilişkin sorularõnõ yanõtlayan
İstanbul Valisi Muammer Gü-
ler ise patlamanõn bütün boyut-
larõyla araştõrõldõğõnõ bildirdi.
Gazetecilerin Patlamaya “el
bombası” veya “havan mer-
misinin” neden olup olmadõğõna
ilişkin bir soru üzerine de Güler,
“İddiaları biz de değerlendiri-
yoruz. Hangi taraftandır? Na-
sıl olmuştur? Arkadaşlarımız
bakıyorlar. Patlamanın nede-
nini tespit etmeye çalışıyoruz.
MUŞ (Cumhuriyet) - Muş’un Malazgirt İlçe
Emniyet Müdürlüğü’ne yapõlan roketli saldõrõda
şehit olan polis memuru Mehmet Özbek (32) için
dün Muş’ta tören düzenlendi. Törene İçişeleri Ba-
kanõ Beşir Atalay ve Emniyet Genel Müdürü
Oğuz Kağan Köksal katõldõ.
Şehit polis için Cumhuriyet Meydanõ’nda dü-
zenlenen törende konuşan Atalay, saldõrõlarõn ka-
os ortamõ yaratmak için yapõldõğõnõ belirtti. Ata-
lay, “Bu tür saldırılar ‘hür yaşamayalõm, de-
mokrasileşme açõlõmlarõnõ yapmayalõm’ diye
yapılıyor. Bu acılar bizi üzer ama gücümüzü
arttırır. Türkiye bugünleri geride bıraka-
cak. Ülkemizin hiçbir köşesini diğerinden
ayırt etmiyoruz ve etmeyeceğiz” dedi. Muş Va-
lisi Erdoğan Bektaş ise “Bu topraklarda bin
yıldan fazladır bulunuyoruz. Binlerce yıl da-
ha bulunmaya devam edeceğiz. Bu toprakla-
rı yurt edinmek için çok şehitler verdik, ver-
meye de devam edeceğiz” diye konuştu.
Ahmedinejad’ın Türkiye ziyareti
MAHMUT GÜRER
ANKARA - İran Cumhurbaşkanõ Mahmud
Ahmedinejad’õn ziyareti öncesinde yaşanan
protokol sõkõntõsõnõn en önemli nedeninin
İran’õn Türkiye’ye yeni atadõğõ Büyükelçi Bah-
man Hüseyin Pour olduğu bildirildi. Pour’un
Ankara’ya atanmadan önce İran Dõşişleri
Bakanlõğõ Protokol Genel Müdürlüğü görevini
yürüttüğü belirtilirken İranlõ diplomatõn, Türk
meslektaşlarõnõn “Anıtkabir ziyareti içe-
ren” tüm önerilerini hem Tahran’daki görevi
hem de Ankara’da bulunduğu sürece reddet-
tiği öğrenildi.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgile-
re göre, Ahmedinejad’õn ziyareti konusunda,
Ankara ile başõndan bu yana masaya oturan
kişi, İran’õn yeni Türkiye Büyükelçisi Pour...
Daha önce İran Dõşişleri Bakanlõğõ’nda 2 yõl
süreyle protokol genel müdürlüğü yaptõğõ
öğrenilen Pour’un, Ahmedinejad’õn Türkiye’ye
yapacağõ ziyareti başõndan bu yana planlayan
kişi oldu. İranlõ diplomat, Ahmedinejad’õn ge-
çen yõl sonundan bu yana gerçekleştirmek is-
tediği ziyaret konusunda, Tahran’õn tutu-
mundan geri adõm atmadõ.
Bu sürecin ardõndan ziyaret konusundaki te-
maslarõn nisan ayõnda, bir türlü sonuca varõ-
lamayõnca kesildiği öğrenildi. Ancak Türki-
ye’nin ABD ile İran arasõnda “kolaylaştırı-
cılık” rolüne soyunmasõ Ankara’nõn ziyaret ko-
nusunda tekrar adõm atmasõna neden oldu.
Ahmedinejad’õn Türkiye’ye çağrõlmasõ için
BM ve Avrupa Birliği ülkelerinden de Tür-
kiye’ye çok sayõda telkin geldiği vurgulandõ.
Bunun üzerine Dõşişleri Bakanõ Ali Babacan,
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün de istemiyle
Malezya’da haziran ayõnda bir araya geldiği
Ahmedinejad’a ziyaret istemini yineledi.
Ardõndan başlayan program hazõrlõklarõnda
yine Tahran tarafõnõ Pour temsil ederken
“Anıtkabir’in ziyaret kapsamında olma-
ması” şartõ da Ankara tarafõndan kabul edil-
di.
Pour, Ahmedinejad’õn ziyaretinin kesin-
leşmesinin hemen ardõndan, yani yaklaşõk 1
hafta sonra ise 1.5 yõldõr Maslahatgüzarlõk se-
viyesinde tutulan Ankara’ya büyükelçi olarak
atandõ. Pour önceki yõllarda da İran’õn İstan-
bul Başkonsolosluğu görevini yürütmüştü.
Öte yandan Ahmedinejad’õn ziyaretinin 2
gün sürmesinin kesinleştiği bildirildi. Buna gö-
re, 14 Ağustos Perşembe günü gelecek olan
Ahmedinejad, İstanbul’dan 15 Ağustos Cuma
günü akşamüstü saatlerinde ayrõlacak. Bu
isteğin temel nedeninin ise İran Cumhurbaş-
kanõ’nõn cuma namazõnõ İstanbul’da kõlmak is-
temesi olarak açõklanõyor.
İran diplomatik kaynaklarõndan edinilen bil-
gilere göre, resmi programda da Ahmedine-
jad’õn “cuma namazı” yer alõyor. İran Cum-
hurbaşkanõnõn namazõ Selimiye ya da Beya-
zõt Camisi’nde kõlmasõ planlanõyor.
Patlama petrol
fiyatını yükseltti
ERZİNCAN (Cum-
huriyet) - Bakü-Tiflis-
Ceyhan (BTC) Petrol Bo-
ru Hattõ’nõn Erzincan’õn
Refaiye ilçesinden geçen
bölümünde önceki gün
çõkan yangõn kontrol al-
tõna alõndõ. Ancak yangõ-
nõn boru hattõnõn içinde-
ki petrol bitene kadar de-
vam edeceği belirtildi.
Hattõn içinde çok yük-
lü miktarda petrol bulun-
duğunu ve yangõnõn sön-
mesi için bunun tama-
men yanmasõnõn beklen-
diğini ifade eden yetkili-
ler, bunun 1-2 gün süre-
bileceğini söylediler. Yet-
kililer, yangõnõn tama-
men söndürülmesinin ar-
dõndan hattõnõn onarõmõ-
na başlanacağõnõ ve ona-
rõmõn yaklaşõk 10 gün
sürebileceğini ifade etti-
ler. PKK saldõrõyõ üstle-
nirken soruşturmanõn sür-
dürüldüğü bildirildi. Pat-
lamanõn hemen ardõndan
boru hattõnõn vanasõ An-
kara’dan kapatõlarak ge-
rekli güvenlik önlemleri
alõndõ. Yangõn nedeniyle
kesilen ham petrol boru
hattõnõn yakõnõndaki do-
ğalgaz boru hattõndan gaz
akõşõ yeniden sağlanmaya
başlandõ.
Yangõn yüzünden sev-
kiyatõn durmasõ üzerine
Ceyhan’da depolanan
stoklarõn tükendiği belir-
tiliyor.
Öte yandan BTC hattõ-
nõn geçici olarak kapan-
masõ nedeniyle ham pet-
rol fiyatlarõ varil başõna 2
dolarõn üzerinde arttõ.
Lüks yat kimin?
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kendisini
izleyen gazetecileri atlata-
rak ailesiyle Göcek koy-
larõna tatile giden Cum-
hurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün kullandõğõ lüks ya-
tõn nereden alõndõğõ ya da
kiralandõğõ merak konusu
oldu. Bazõ gazetelere yan-
sõyan ve Hayrünnisa
Gül’e ait olduğu belirtilen
haşemalõ fotoğraflar Cum-
hurbaşkanlõğõ tarafõndan
yalanlanõrken, yat konu-
sunda herhangi bir açõkla-
ma yapõlmamasõ dikkat
çekti. Bu tip yatlarõn gün-
lük kirasõnõn 15 bin Avro
civarõnda olduğu belirtili-
yor.
Gül ailesinin kullandõğõ
ileri sürülen yata ait gö-
rüntüler dün bazõ gazete-
lerde yayõmlandõ. Görün-
tülerde haşemayla denize
giren, ancak yüzü net ola-
rak görülemeyen kişinin
Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül
olduğu belirtildi.
Haberler üzerine dün
öğle saatlerinde bir açõk-
lama yapan Cumhurbaş-
kanlõğõ Basõn Merkezi, gö-
rüntülerdeki kişinin Hay-
rünnisa Gül olmadõğõnõ sa-
vunurken, yatõn Gül ailesi
tarafõndan kullanõlan yat
olup olmadõğõ konusunda
bilgi vermedi. Yapõlan
açõklamada, şunlar kay-
dedildi:
“Öncelikle belirtmek
gerekir ki, söz konusu
fotoğraflardaki kişi iddia
edildiği gibi Sayın Ha-
nımefendi değildir. Ay-
rıca Sayın Cumhurbaş-
kanımızın birkaç gün-
lük tatilinin içeriği ko-
nusunda detaylı bilgiler
verilmesi, bulunduğu ye-
rin haber, fotoğraf ve
görüntülerle ortaya ko-
nulması, kabul edilmeli-
dir ki, kendilerinin gü-
venliğini tehlikeye at-
maktadır. Bu hassas ko-
nuda basın mensupları-
nın gerekli özeni göste-
rerek, duyarlılık ve so-
rumluluk bilinciyle ha-
reket etmelerinin bek-
lenmesi doğaldır. Bu tür
haber, fotoğraf ve gö-
rüntüler, aynı zamanda
Sayın Cumhurbaşkanı-
mızın ve ailesinin özel
hayatını taciz eder nite-
liktedir.”
Cumhurbaşkanlõğõ kay-
naklarõ, õsrarlõ sorulara kar-
şõn yatõn kime ait olduğu
konusunda herhangi bir
açõklama yapmadõ. Gül,
Dõşişleri Bakanlõğõ döne-
minde de Göcek Belde-
si’ne gitmişti. O dönemde
de kullanõlan yatõn kime ait
olduğu konusunda bir
açõklama yapõlmamõştõ.
Ancak daha sonra “Mo-
onstar” adlõ yatõn Rixos
Oteller Zinciri’nin sahibi
Fettah Tamince’ye ait ol-
duğu ortaya çõkmõştõ.
49 bebeğin yaşamõnõ yitirdiği hastanede yalnõzca
ölen bebeklerin kutu içerisinde ailelerine teslim
edilmesi soruşturmaya konu olurken, ne 13 bebeği
öldüren enfeksiyona neden olan sorumlular ne de hasta
yoğunluğu konusunda bir çalõşma yapõlõyor.
Patlamaya neden olan mad-
denin niteliği nedir, nereden
gelmiştir, oraya nasıl kon-
muştur gibi...” diye konuştu.
Çöp arabasının
kasası delindi
Patlama anõnda olay yerinde
bulunan Üsküdar Belediyesi’nde
görevli İsmail Akdemir isimli
işçi sabah saatlerinde çöp ara-
balarõnõn bulunduğu yerde ardõ
ardõna 4 ayrõ patlamanõn mey-
dana geldiğini ifade ederek
“Böyle gaz sıkışması olmaz.
Patlamanın etkisiyle çöp ara-
basının kasası delindi. Ağaç-
ların büyük dalları koptu. Pat-
lamanın ardından çevreye sa-
çılan parçalar karşıda bulunan
belediye binasına kadar geldi.
Herkeste kulak sorunu oluştu.
Zor duyuyoruz” diye konuştu.
Bir başka görgü tanõğõ ise sa-
bah saatlerinde art arda patlama
duyduğunu söyledi. Olay yerine
gittiğinde arkadaşlarõnõn yerde
yattõğõnõ gördüğünü anlatan tanõk,
“En büyük patlama 4. patlama
oldu. İlk üç patlama peş peşe
olurken, 4. patlamadan sonra
büyük bir alev topu meydana
geldi. Olay yerine ilk önce kar-
şımızda bulunan 1. Ordu Ko-
mutanlığı’nda bulunan bir
grup asker gelerek arkadaşla-
rı ambulanslara bindirdi. Pat-
lama ile birlikte hepimiz büyük
bir şok yaşadık” dedi.