05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 8 AĞUSTOS 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk - ADAMIN ÜZERİNDEN KALEM ÇIKMIŞ.. GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Bomba ‘Kriterleri’ Bugünler ‘bomba’ günleri… İlk atom bombası, 6 Ağustos 1945 günü Ja- ponya’nın Hiroşima kentine atıldı. Kayıp rakam- ları çelişkili, ama 100 binden fazla insan aynı an- da öldü. Kent yıkıldı, yandı, bitti, kül oldu. Göz- leri kör eden parlak ışık, insanın derisini tutuştu- ran sıcaklık, ağaçları kökünden söken, insanları ve eşyaları uçuran fırtınalar… Arkasından gelen radyasyon dalgası… Vahşetin en büyüğüydü bu… Radyasyonun da etkisiyle bombanın atıl- masından sonraki beş yıl içinde ölenlerin sayısı- nın 200 bini aştığı söyleniyor. Üç gün sonra, 9 Ağustos sabahı aynı vahşi sal- dırı Nagasaki’de tekrarlandı. Japonya’nın kalabalık, sanayi kentlerinden biriydi bu. Orada da bombanın atılmasıyla birlikte 100 bin kişinin bir anda öldü- ğü tahmin ediliyor. İzleyen beş yılda ölenlerin sa- yısı 150 bine ulaşmış. Hiroşima ve Nagasaki, bugün iki simge kent. Ba- rış kentleri olarak anılıyorlar ve her yıl atom bom- balarının yıldönümlerinde o vahşet kınanıyor ve ba- rış çağrıları yapılıyor. Tepki, nefret elbette önce atom bombasının kul- lanılmış olması. Nükleer bombaların en ilkelleri ol- malarına rağmen böylesine yıkıcı bir silahın kul- lanılması insanlık adına utanç verici. Ama belki de ondan daha vahim olan neden, ilk atom bomba- larının sivil halkı hedef alması. Her savaşta oldu- ğu gibi, İkinci Dünya Savaşı’nda da binlerce ton bomba kullanıldı. Uzman olmaya gerek yok.. bom- bayı atarken herhalde hedefe en fazla zarar ver- meyi düşünürsünüz. Ama hedef askeri hedeftir, düşmandır. Hedef masum halk olunca işin şekli değişir. Amerika’da ‘Manhattan Projesi’ adı verilen atom bombası yapım süreciyle ilgili anıları okur- ken bir tartışmaya takılıp kalmıştım. Tartışma ney- di biliyor musunuz? Nereye atarsak, daha fazla in- san öldürürüz? Bu bombayı öyle bir yere atalım ki, bombanın yakma, yıkma, yok etme ve rad- yasyon etkisi en fazla olsun? Böyle bir hedef, an- cak çukurdaki bir kent olabilirdi. Böylece hamam tası gibi bir ortamda bombanın etkisi dağılmaz, yoğunlaşır ve daha çok insan ölebilirdi. Nüfusun yoğun olması da tabii ki tercih nedeniydi? Na- gasaki ne kadar da uyuyordu bu hedef tanımına… Doğrulatamadım ama, atom bombalarının atıl- masından önce Hiroşima ve Nagasaki’ye hava akınlarının durdurulduğu ve ‘artık güvenli’ izleni- mi yaratılan bu bölgelere göçün arttırıldığı da öne sürülüyor. Hani canlı hedef sayısı artsın diye… Gözler dönünce vahşetin sınırı olmuyor demek ki… Öldürülecek insan sayısını arttırmak için atom bombasına çukur hedef seçmek gibi... Güngören’de önce ses bombası patlatıp oraya in- sanların toplanmasını sağladıktan sonra ikinci ve öldürücü bombayı patlatmak gibi… Vahşet aynı vahşet. [email protected] ERCİŞ’TE 29KİŞİ HASTANELİK OLDU İçme suyunda zehir iddiası YUSUF ZİYA CANSEVER VAN - Erciş’e bağlõ Derekent köyünde ya- şayan 29 kişi içtikleri sudan zehirlendikleri sa- võyla hastaneye başvur- du. Aileler arasõndaki husumet nedeniyle kö- yün içme suyuna zehir atõldõğõ iddiasõyla soruş- turma başlatõldõ. ‘BULGU YOK’ Aydõn, Hakçõoğlu ve Kaynarcõ ailelerine üye 29 kişi, kusma, karõn ağ- rõsõ ve baş dönmesi şi- kâyetiyle hastaneye baş- vurdu. Vali Yardõmcõsõ Ali İpek, hastalarda her- hangi bir zehirlenme bul- gusuna rastlanmadõğõnõ ifade ederek tedavi altõ- na alõnan 29 kişiden 9’unun taburcu edildiği- ni, diğer 20 kişinin ise halen kontrol altõnda tu- tulduğunu söyledi. İpek, bir yurttaşõn Kayma- kamlõğa verdiği dilek- çede köy muhtarõnõn iç- me suyu deposuna ilaç kattõğõnõ iddia ettiğini, bunun üzerine yetkilile- rin köyde su örneği al- dõğõnõ ve su örneklerinin tahlil için Erzurum’a gönderildiğini bildirdi. Köy muhtarõnõn üyesi olduğu aile ile köyde yaşayan diğer aile ara- sõnda husumet bulundu- ğunu vurgulayan İpek, iddianõn bu husumetten kaynaklanmõş olabilece- ğini söyledi. İpek, su tahlil raporla- rõnõn gelmesinin ardõn- dan konunun netlik ka- zanacağõnõ ifade etti. Uzmanlar, büyük yangõnlarõn tekrar edeceği bölgenin sõnõrlarõnõn belli olduğunu vurguluyor Yangõnlar rastlantõ değilİstanbul Haber Servisi - Manav- gat’ta 31 Temmuz’da başlayan ve 6 günün sonunda kontrol altõna alõna- bilen orman yangõnõnda yaklaşõk 10 bin hektarlõk alan kül oldu. Yaz ba- şõndan itibaren Türkiye genelinde çõkan orman yangõnlarõnda yok olan alan ise 9 bin 522 hektar. Geçen yõl 31 Temmuz itibarõyla yanan alan ise 6 bin 579 hektardõ. Küresel õsõn- manõn da etkisiyle orman yangõnla- rõnõn önümüzdeki yõllarda daha da artacağõ tahmin ediliyor. İstanbul Üniversitesi Orman Fa- kültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ka- dir Erdin, Antalya’da meydana ge- len orman yangõnõnda olduğu gibi Türkiye’de bütün yangõnlarõn tek boyutlu değerlendirilmesini eleştire- rek “Yetkililerin ‘söndürmede ba- şarõlõyõz’, ‘geçen yõla göre daha az alan yandõ’ gibi açıklamaları ye- tersiz. Orman yangınlarını doğal afete dönüştüren iklim, topogra- fik yapı, ağaç türleri gibi birçok etken var” dedi. Orman yangõnlarõ- nõ 10 yõl önceki gibi değerlendirme- nin mümkün olmadõğõna dikkat çe- ken Erdin, büyük yangõnlarõn tekrar edeceği bölgenin sõnõrlarõnõn belli olduğunu söyledi. Erdin, “Akdeniz, Ege, Güney Marmara ve Ankara’yı da içine alan batı-güney Karadeniz bölge- si, küresel iklim değişikliğinin en çarpıcı etkilerinin yaşanacağı alandır. Yeni koşullara uygun ye- ni modeller belirlenmeli” diye ko- nuştu. Eski Orman Mühendisleri Odasõ Genel Başkanõ Salih Sönmezışık, artan yangõnlarõn rastlantõ olmadõğõ- nõ belirterek, “Bunun nedeni AKP’nin 2-B arazilerinin satışı gibi orman yağmasına neden olan ormancılık politikaları. Orman yağması devam ettiği sürece yan- gınlar da sürecek” dedi. Sönmezõşõk, Türkiye’deki anlayõ- şõn, orman yangõnlarõnõ önlemeye değil sadece söndürmeye yönelik olmasõnõ da eleştirdi. Evlilik tarihi: 08.08.08 İSTANBUL (AA) - Sayõlarõn uğuruna inanan yüzlerce çift, “08.08.08’’ tarihinde ni- kâh masasõna oturacak. İstanbul’da günde or- talama 5 nikâhõn kõyõldõğõ evlendirme dairele- rine çiftlerin 7 ay önceden başvuruda bulun- maya başladõklarõ bildirildi. Bugün bazõ evlen- dirme dairelerinde gerçekleştirilecek olan ni- kâh sayõlarõ şöyle: “Kadõköy 64, Ümraniye 60, Gaziosmanpaşa 42, Bağcõlar 35, Avcõlar 32, Şişli 25, Fatih 23, Beykoz 22, Beyoğlu 19.’’ Ölen kızı için kütüphane yaptırdı İZMİR (AA) - Zafer İlköğretim Oku- lu’nun geçen yõl nisan ayõndaki Kapadokya gezisi sõrasõnda meydana gelen ve 33 kişinin öldüğü kazada yaşamõnõ yitiren Gülbin Ko- ca’nõn babasõ Mustafa Koca’nõn Atatürk Lise- si’ne yaptõracağõ kütüphanenin bitmek üzere olduğu bildirildi. Atatürk Lisesi Müdürü Ha- san Basri Karaoğlu, kütüphanenin açõlõşõnõn eylül ayõnda yapõlacağõnõ ve açõlõşa İzmir Va- lisi Cahit Kõraç’õ davet ettiklerini söyledi. Başbakan’a, yangõn uçaklarõnõn yetersizliği anlatõlmõştõ THK iki kez uyardı ‘Carettalar’la tatil keyfi MERSİN (AA) - Prof. Dr. Serap Ergene başkanlõğõnda, caretta carettalarõn üç türünün yuvalama alanõ olan Anamur’da başlatõlan bilinçlendirme çalõşma- larõ sonuç vermeye baş- ladõ. Çalõşmalar kapsa- mõnda, yurttaşlar koru- ma altõna alõnan plajda- ki kaplumbağa yuvalarõ arasõnda denize giriyor. Balık ağına takılarak öldü ELAZIĞ (AA) - Palu ilçesinde tarihi İpek Yolu köprüsü ona- rõmõnda çalõşan Fikret Alpulli (35) serinlemek için Murat Nehri’ne girdi. Balõk avlamak için atõlmõş olan ağlara takõlan Alpulli öldü. Yasak dönemde avla- nan kişiler hakkõnda soruşturma başlatõldõ. Tarkan’dan ‘yeşil’ şarkı İSTANBUL (AA) - Ünlü şarkõcõ Tarkan, Doğa Derneği’ne des- tek için yazdõğõ “Uyan” şarkõsõnõn kaydõnõ ta- mamladõ. Orhan Gen- cebay’õn sazõ ve sesiyle eşlik ettiği Tarkan, do- ğanõn içinde bulunduğu tehlikeye dikkat çekti. FIRAT KOZOK ANKARA - Türk Hava Kuru- mu’nun (THK) orman yangõnlarõ konusunda başta hükümet olmak üzere birçok kurum ve kuruluşu ge- çen yõl boyunca õsrarla uyardõğõ or- taya çõktõ. Kurumun, yangõnlarda kullanõlan uçaklarõn eksik ve yeter- siz olduğu yönündeki uyarõlarõ dik- kate alõnmadõ. “Yangınlara daha etkili müdahale etmek için uçak sayımızı ülke olarak mutlaka art- tırmalıyız” diyerek kampanya baş- latan kurum, 1.5 yõlda yalnõzca 200 bin YTL toplayabildi. 15 uçağõ ile yangõn söndürme ça- lõşmalarõna katõlan THK, hükümeti 2007’de iki kez uyardõ. Genel Mü- dür Yusuf Güngör imzasõyla 5 Ni- san’da başta Başbakan olmak üzere icracõ birçok kurum ve kuruluşa gönderilen yazõda, THK’nin orman varlõğõnõn korunmasõ konusunda yardõma her zaman hazõr olduğu vurgulanarak yangõn söndürme uçaklarõnõn ülkeye kazandõrõlmasõ için bir kampanya başlatõlmak is- tendiği belirtildi. Kampanyaya ge- rekli desteğin verilmemesi üzerine temmuzda bir kez daha harekete geçen Güngör, uyarõsõnõ yineledi. Ordu’da konaklamalarõ yasaklandõ, Ünye ve Fatsa kucak açtõ İşçilerinhaklıisyanı ERDOĞAN ERİŞEN ORDU - Ordu Valisi Ali Ka- ban’õn Güneydoğu kökenli tarõm işçileri için getirdiği konaklama yasağõ sadece kent merkezinde uygulanõyor. Jandarma ekipleri- nin uyarõsõyla çadõrlarõnõ toplayan işçilere Ünye ve Fatsa kayma- kamlõklarõ kucak açtõ. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Dõşişleri döneminde Ulu- sal Güvenlik Danõşmanõ olan, Gül’ün Cumhurbaşkanõ olmasõ- nõn ardõndan da Başbakanlõk Müsteşarõ Efkan Ala’nõn özel da- nõşmanlõğõna, ardõndan Ordu Va- liliği’ne atanan Kaban’õn uygu- lamalarõ nedeniyle mevsimlik işçiler sefillik çekiyor. Vali Kaban önceki gün dü- zenlediği basõn toplantõsõnda ken- disini savunarak “Ordu’da bir toplama kampı görünümü ver- mek istemediğimiz ve uygun bir yer bulamadığımız için böyle bir karar aldık. Bunun da doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Gelen kardeş- lerimiz gerçek emekçi, eli öpü- lesi insanlardır. Bu manada bizim onlarla bir problemimiz olamaz” dedi. Bu açõklamadan bir gün sonra işçilerin, Efirli köyü Akçaova Irmağõ kenarõnda konakladõkla- rõnõ öğrenen Vali Kaban, jan- darmaya emir vererek çadõrlarõn kaldõrõlmasõnõ istedi. Gidecek yerleri olmadõğõnõ söyleyen işçi- lere bir gün süre verdi. İÇME SUYU SORUNU Fatsa ve Ünye kaymakamlõk- larõ ise tarõm işçilerine kucak açtõ. Ancak konakladõklarõ yer- de içme suyu ve tuvalet bulun- mamasõ nedeniyle işçiler büyük zorluk yaşadõ. Fõndõk işçilerinden Hidayet Suruç, tepkisini “Vali bizi şe- hir merkezine sokmuyor. Bizim kime zararımız var. Sadece Ordu’da bu eziyeti çekiyoruz” diye dile getirdi. CHP, ÖDP ve EMEP il baş- kanlarõ da yaptõklarõ açõklamalarla valiliğin yasağõnõ eleştirdiler. Fõndõk Üreticileri Sendikasõ Ge- nel Başkanõ Kutsi Yaşar da ya- sağõn bir arada yaşama iradesine darbe vurduğunu söyledi. Prof. Dr. Kadir Erdin: Önlem alõrken küresel õsõnmayõ da hesaba katmak gerek. Salih Sönmezışık: Yangõnlarõn nedeni AKP’nin 2-B arazilerinin satõşõ gibi yağmaya yol açacak politikalar. CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Yol verme meselesi yü- zünden tartõştõğõ kişilerin araçlarõyla kovaladõklarõ Samsun Devlet Hastane- si Başhekim Yardõmcõsõ Opr.Dr. Ab- dullah Taşkõn, saldõrganlardan kurtul- mak için otomobiliyle acil servisin içi- ne girdi. Opr. Dr. Taşkõn, önceki gece otomobilde bulunan kişilerin kendisi- ne el kol hareketi yapmasõ üzerine ilk kavşaktan geri döndü. Taşkõn, görev yaptõğõ hastaneye döndü. Kendisini iz- leyen kişiler, araçlarõndan indi. Taş- kõn, saldõrganlardan kurtulmak için gaza basõnca acil servis kapõsõnõ par- çalayarak hastanenin içine girdi. Oto- mobilin çarptõğõ Serhan Ay yaralandõ. ‘Acil’de bir araba (Fotoğraf:AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle