05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 8 AĞUSTOS 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Rota Belli... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gerçekten de- mokrasiyi, özgürlükleri, evrensel kukuku, eşitli- ği savunuyor mu? Göcek köylerinde dinlenen Gül’ün gülümse- mesi, ağırbaşlı tavrı inandırıcı mı? Gül, 21 üniversiteye rektör atadıktan sonra sa- nırım rahatlayıp bir “oh” çekti ve Ankara’dan Da- laman’a uçup oradan Göcek’e gidip, bilmem kaç metre boyundaki yatla Güney Ege’nin mavi su- larına yelken açtı... Göcek benim çok sevdiğim bir doğa harika- sıdır... Koyları ve bükleri çok güzeldir... Üstelik yağmalaya yağmalaya bitmemiştir... 70’li yıllarda İzmir’den yola çıkıp Fethiye’ye uzanırdım... O yıllar İzmir-Fethiye yedi sekiz saat sürerdi... Güney Ege bir yaşam sevinci verir insana. Bodrum’dan başlayan mavi yolculuk elbet ilk akla gelendir... Binlerce yıllık tarih ve kültürün izleriyle yaşar o yörenin insanları. Aşkı, sevinci, hüznü bir baş- ka yaşar. Aslında rektör atamalarını yazacağım... AKP’nin kendi kadrolarını nasıl kurduğunu, AKP’den mil- letvekili adayı olanların nasıl rektör atandığını an- latacağım... Ben rektör atamalarını düşünürken, Halikarnas Balıkçısı’nın “Arşipel” kitabını anımsadım. Şadan Gökovalı’nın hazırladığı kitapta Cevat Şakir, bü- yük düşünür Platon’dan söz ederken özellikle Ana- dolu’da felsefenin, kadınların da katıldığı dü- şünsel bir konu olduğunun altını çizer... Üç bin yıl önce Anadolu’da kadın, yaşamın her alanında vardı... Peki ya şimdi?.. Eğer AKP’liyseniz tüm kapılar ardına dek açı- lır. Prof. Dr. Ayşe Jale Saraç, 22 Temmuz se- çimlerinde Dicle Üniversitesi’ndeki görevinden istifa edip AKP’den milletvekili adayı olmuştu. Se- çilemedi ve yeniden görevine döndü. Rektör seçimlerine katılan Saraç, sandıktan üçüncü çıktı. YÖK onu ikinci sıraya taşıdı, Abdullah Gül de rektör olarak atadı. Dokuz Eylül Üniversitesi’ndeki oylamada Prof. Dr. Sedef Gidener oyların büyük çoğunluğunu al- dı. Cumhurbaşkanı, oyların yüzde 15’ini alan Prof. Dr. Mehmet Füzün’ü rektörlüğe atadı. Bu ayrımcılık değil mi? Olur mu hiç! Cumhurbaşkanı demokrattır, eşitlikçidir. Ayrımcılık yapmaz... Burada bir anımsatma yapmam gerekir sevgi- li okur... Oyların yüzde 15’ini alan Mehmet Füzün’ün kardeşi Manisa’nın Akhisar AKP İlçe Başkanı’ydı. Gördünüz mü yansız olması gereken Cum- hurbaşkanı Abdullah Gül’ün ne denli demokrat ve özgürlükçü olduğunu... Rektör atamalarına bakıldığında tarikatların, Mil- li Görüş bahçesinde yetişenlerin etkili olduğu- nu açık biçimde görebilirsiniz... AKP üniversitelerde kadrolaşıyor... Her şey aşama aşama.. Bizim Soros’un Çocukları, liberal tosuncuklar ne diyor AKP’nin örgütlenmesine? Demokrasi ve özgürlükler adına alkışlıyorlar... Akdeniz Üniversitesi’nin eski rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın şu sözlerine kulak verin: “İşgal edilen makam Atatürk’ün kullandığı ma- kamdır. Saygıdeğer makamdır. Cumhuriyet dev- rimi ve ilkelerini savunmanın faturasının bana ke- sildiğini düşünüyorum.” Aydınlanma devrimini savunmak suç bugün ülkemizde... Suçlu olmak salt Ergenekon’dan gözaltına alı- nıp tutuklanmak ya da salıverilmek değil... Dikkat edin başınıza her şey gelebilir... İşadamı ya da sanayiciyseniz AKP iktidarıyla iyi geçinmeniz gerekir... Eğer geçinmezseniz mali- ye denetçileri sabah akşam kapınızdadır... Türkiye böyle bir dönemi hiç yaşamadı... Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki örgütlenme orta- da... Sosyaldemokrat Halk Partisi (SHP) “Laiklik Karşıtı Eylemler Katoloğu”nun üçüncüsünü ha- zırladı... Ankara’da üstgeçit köprülerin üzerine asılan pankartta ne yazıyor? Gelin birlikte okuyalım: “Başörtüsü Allahın emridir...” Açık lise sınavlarına kara çarşaf, sarık ve cüp- peyle giren öğrenciler, Ege’nin her yerinde kuru- lan tarikat kampları ve rektör atamaları... Artık “nereye gidiyor Türkiye” sorusunu sor- muyorum. Gidilen yer belli... Rotayı ABD ve AB çizmiş: İslam devleti... [email protected] Faks numaramız: 02126 343 72 69 MEB’e vekaleten atama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB) Personel Genel Müdürlüğü’ne Necmettin Yalçõn vekaleten atandõ. Edinilen bilgiye göre, eski Personel Genel Müdürü Remzi Kaya’nõn Müsteşar Yardõmcõlõğõ’na atanmasõ dolayõsõyla Personel Genel Müdürlüğü’ne, Çõraklõk ve Yaygõn Eğitim Genel Müdürü Necmettin Yalçõn getirildi. Yalçõn’õn yerine ise Özel Eğitim Rehberlik ve Danõşma Hizmetleri Genel Müdür Yardõmcõsõ Mehmet Can vekaleten görevlendirildi. USİAD’dan açıklama İstanbul Haber Servisi - Ulusal Sanayici ve İşadamlarõ Derneği (USİAD) Kurucu Üyesi Ümit Ülgen, USİAD’õ hedef alan ve AKP’ye yakõnlõğõ ile bilinen basõn kuruluşlarõnda yayõmlanan “Ulusalcõ Dernekler Bölücü Çõktõ” başlõklõ haberlerle ilgili “ahlaksõzca atõlmõş bir iftiradõr” değerlendirmesinde bulundu. Ülgen dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Türkiye’nin bağõmsõzlõğõnõ ve laik, demokratik, çağdaş ve Atatürkçü çizgisinden uzaklaşmamasõ için görüşlerini açõkladõğõnõ belirterek “Bu başlõğõ ve iftirayõ atanlar ülkenin çõkarlarõnõn korunmasõ için siz ne yaptõnõz? Çamur atarak iz bõrakamayacaksõnõz. Bizleri korkutup sindiremeyeceksiniz” dedi. HAYAT TV yeniden yayında ANKARA (ANKA) - Roj TV’ye görüntü desteğinde bulunduğu gerekçesiyle yayõnõ durdurulan Hayat Televizyonu, 22 günlük kapatmanõn ardõndan yeniden yayõnda. İçişleri Bakanlõğõ ve RTÜK’ün Türksat’õ uyarmasõnõn ardõndan 15 Temmuz’da uydudan yayõnõ durdurulan Hayat Televizyonu, önceki akşam saat 21.00 sõralarõnda yeniden yayõna başladõ. Hayat TV’den yapõlan açõklamada, yayõn durdurma kararõnõn geri alõndõğõ ve Hayat Televizyonu’nun yeniden yayõna geçebileceği bilgisinin, Türksat tarafõndan kendilerine bildirildiği belirtildi. Okullara ibadethaneAKP’li Edibe Sözen, Almanya Yasasõ’ndan birebir hazõrladõğõ yasa tasarõsõ taslağõna okullara ibadethane ve gençleri fişlemeyi ekledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Edi- be Sözen’in hazõrladõğõ “Gençleri Koruma Yasası” taslağõnda “por- nografik yayın” satõn alanlarõn fiş- lenmesi yolu açõlõrken, okullarda “her dine mensup öğrenciler için iba- dethane kurulması” önerildi. Ancak Sözen’in, Alman Gençleri Koruma Yasasõ’ndan neredeyse “bire bir” kopyaladõğõ taslağa, Almanya’daki yasada olmamasõna karşõn, pornogra- fik yayõn satõn alanlarõn fişlenmesi ve “her seviyedeki okulda, her dine mensup öğrenciler için ibadethane açılması” zorunluluğu getirmesi dik- kat çekti. Edibe Sözen’in, Almanya’daki “Gençleri Koruma Yasası”ndan esin- lenerek hazõrladõğõnõ ifade ettiği yasa taslağõ, pornografik yayõnlarõn ancak TC kimlik numarasõ bilgileri ve imza karşõlõğõnda satõşõnõ öngörürken, genç- lerin sağlõklõ ve dengeli yetişebilmesi için de “her seviyedeki okulda, her dine mensup öğrenciler için iba- dethane kurulması” yükümlülüğü getiriyor. Bu düzenleme yasalaşõrsa, anaoku- lundan, üniversiteye kadar her okula, cami ve mescit yapõlmasõ zorunluluğu getirilmiş olacak. Yasa önerisi 16 ya- şõnõ doldurmamõş çocuk ve gençlerin saat 22.00’den sonra lokanta ve res- toranlara girişini de yasaklõyor. Ayrõ- ca 18 yaşõndan küçük gençlerin de ka- muya açõk disko, müzikhol, tavernalara giremeyeceği öngörülüyor. Almanya’da yasada yok! Almanya’daki düzenleme, Türki- ye’de çeşitli yasalarda da bulunan izinsiz ses ve görüntü CD’si kopyala- maya ilişkin hükümlerin yanõ sõra 18 yaşõndan küçük gençlerin giremeye- cekleri mekânlara ilişkin düzenleme- leri kapsõyor. Alman yasasõnda öngö- rülen birçok hüküm, Küçükleri Muzõr Neşriyat’tan Koruma Yasasõ, alkollü iç- ki satõşõ ve tütün ve tütün ürünlerinin satõşõnõ düzenleyen yasalarla Türki- ye’de de uygulanõyor. Ancak Sözen, neredeyse satõr satõr aldõğõ Alman Gençleri Koruma Yasasõ’na iki önem- li düzenlemeyi ekliyor. Bunlardan bi- rincisi “her seviyedeki okula, her di- ne mensup öğrenciler için ibadet- hane kurulması” zorunluluğu geti- rilmesi. Buna göre anaokulundan üni- versiteye kadar, her seviyeden okula, cami, mescit, cemevi, kilise, havra ku- rulmasõ gerekecek. Taslağõn bir başka önemli düzenlemesi ise pornografik ya- yõn yapan dergilerin satõşõyla ilgili. Tas- lakta, mevcut uygulamada da “poşet- te” satõlan pornografik yayõnlarõ alan- lar teker teker fişlenecek. Çünkü bu ya- yõnlar ancak TC kimlik bildirimi ve im- za karşõlõğõ satõlabilecek. Sözen’den savunma Edibe Sözen ise yaptõğõ açõklamada, AB sürecine hazõrlõk yapõlmasõ ama- cõyla bu düzenlemeyi gündeme getir- diğini ileri sürdü. Sözen, “Bunun da- ha çok azınlıkları ilgilendirdiğini, bir zorunluluk değil de okulların mü- tevelli heyetinin bir sorumluluk ala- nı olarak değerlendirilmesi gerek- tiği” görüşünü savundu. Sözen, birçok Avrupa ülkesinde ibadethane özgür- lüğünün uygulandõğõnõ ileri sürdü. D üzenleme yasalaşõrsa, anaokulundan, üniversiteye kadar her okula, cami ve mescit yapõlmasõ zorunluluğu getirilmiş olacak. Yasa önerisi 16 yaşõnõ doldurmamõş çocuk ve gençlerin saat 22.00’den sonra lokanta ve restoranlara girişini de yasaklõyor. Ayrõca 18 yaşõndan küçük gençlerin de kamuya açõk disko, müzikhol, tavernalara giremeyeceği öngörülüyor. CHP’den tepki AKP’li Sözen’in girişimine CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman’dan sert tepki geldi. Alman Gençlik Koruma Yasa- sõ’nõ daha önce kendisinin de incelediğine dikkat çeken Arõtman, o ya- sada ibadetha- ne kurulmasõna dönük bir dü- zenleme olma- dõğõna dikkat çekti. Arõtman, “Benim algıladığım şudur; bu gençleri fişleme yasasıdır. Bu AKP’nin bakış açısını da or- taya koyuyor. Eğer gençleri, çocukları korumak istiyorlar- sa, önce taraf olduğumuz BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin yükümlülüklerini yerine ge- tirsinler” dedi. Okullarda iba- dethane açõlmasõnõn gençleri, çocuklarõ Müslüman, Hõristi- yan, Alevi-Sünni gibi ayrõşma- lara götüreceğine dikkat çeken Arõtman, bu uygulamanõn laik Cumhuriyet ilkeleriyle bağdaş- mayacağõnõ vurguladõ. CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Nur Serter ise tepkisini, “AKP’nin, laiklik karşıtı odak olarak be- lirlenmesinden sonra, böyle bir yasa tekli- finin gündeme getirilmesinde- ki cürete hay- retler içinde kaldım” sözle- riyle dile getir- di. Okullara iba- dethane açõlma- sõnõn hem anayasa, hem de mil- li eğitimle ilgili yasa ve yönet- meliklere aykõrõ olduğuna dikkat çeken Serter, “Ayrıca Türki- ye’de cami sayısının okul sa- yısından çok fazla olduğu ger- çeğinden hareketle, böyle bir talebin olmadığı da açık” dedi. Serter, “AKP zannediyorum, muhafazakâr, hatta anti laik hazırlıklarla, seçim öncesinde kendi tabanına mesaj verme- ye çalışıyor. Ayrıca, 16 yaşın- dan küçük çocukların lokan- talara alınmaması, ailelere bü- yük bir müdahaledir ve yine bu da uygulanamaz bir hü- kümdür” dedi. Fethullahçõ okula protesto Sözen Arıtman Serter Başbakanlõk Özürlüler Yüksek Kurulu üyesinden cin tarifli kitap tüyler ürpertiyor ‘Kreşlerde dini içerikli manevi bakõm yapõlsõn’ FIRAT KOZOK ANKARA - Başbakanlõk’a bağlõ Özürlüler Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Seyyar’õn kaleme aldõğõ “Sos- yal Hizmetlerde Manevi Bakım” adlõ kitap tüyler ürpertiyor. Kreş, ço- cuk yuvasõ, cezaevleri, õslahevleri, sõ- ğõnma evleri, kadõn ve çocuk mahke- meleri gibi yerlerde dini içerikli “ma- nevi bakım” yapõlmasõnõ isteyen Sey- yar, “cin”leri de “mümin cinler” ve “kâfir cinler” olarak ikiye ayõrõyor. Prof. Dr. Seyyar, özürlülere, “Bu du- rumunuz ilahi bir hediyedir. Bu şe- kilde ölürseniz şehit sayılırsınız, Cennete gidersiniz” diyerek sabõrlõ ol- malarõ çağrõsõnda bulunuyor. Seyyar, Şefkatli Eller Yayõnlarõ’ndan çõkan kitabõnda ruhsal sorunlar yaşayanlar- la ilahiyat kökenli “manevi terapist- lerin” de ilgilenmesi gerektiğini be- lirtiyor. Seyyar’õn “manevi bakım modelinden” bazõ bölümler şöyle: ? Cinler, saf ateşten, yani dumansõz ateş alevinden yaratõlmõş ruhani var- lõklardõr. Cinler de melekler gibi, gö- rünmeyen gizli varlõklar olup çeşitli su- ret ve şekle girmeye ve zor işler ba- şarmaya muktedir yaratõklardõr. Cinler arasõnda da insanlar gibi evlenme var- dõr. Onlar da Allah’a iman ve ibadet- le mükelleftirler. ? Her şeyin kader planõnda cereyan ettiğini esas alan model, bakõma muh- taç kişilere içinde bulunduklarõ duru- ma havf ile reca duygularõyla bakma- larõnõ, yani Allah’õn sevgisinden ve em- niyetinden mahrum olma korkusu ile ona tevekkül ve teslimiyet içinde ümit beslemenin en akõllõ yol olduğunu tavsiye eder. ? Manevi model, esas itibarõyla ahi- reti ölçü alan fakat bunun kendisini di- ğer tõbbi ve sosyal bakõm türlerini ih- mal etmeye sevk etmeyen bir bakõş or- taya koyar. Model, Allah’a inanan bakõma muhtaçlarõ her açõdan ahirete hazõrlarken, dünya nimetlerinden de na- siplerini unutmamalarõnõ ister. ? Bakõma muhtaçlõk ilahi bir hedi- yedir. Eğer bunlar mana boyutuyla gü- zel şeyler olmasaydõ, Yaratan en sev- diği kullarõna hastalõklarõ vermezdi. Ba- kõma muhtaç halinde ölmek şehit se- vabõ kazandõrõr. Sabreden bakõma muhtaç müminler cennete gider. Seyyar, manevi bakõmõn uygulana- bileceği alanlarõ da şöyle sõralõyor: “Çocuk yuvaları, kreş, çocuk ku- lüpleri, gençlik merkezleri, sokak ço- cukları merkezleri, dershaneler, öğ- renci yurtları, aile danışma mer- kezleri, aile ve çocuk mahkemeleri, sığınma evleri, ıslahevleri, hastane- ler, psikiyatri klinikleri, sağlık ocak- ları, huzurevleri, işçi konseyleri, etik kurullar.” Türbandan atõlana da af geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, yerel seçimler öncesi aralarõnda türban nedeniyle üniversi- telerden uzaklaştõrõlanlarõn da bulunduğu yaklaşõk 600 bin kişiyi ilgilendiren öğ- renci affõnõ gündeme getiri- yor. Milli Eğitim Bakanlõğõ YÖK’ten aldõğõ bilgiler doğ- rultusunda yeni bir yasa tas- lağõ hazõrlõyor. Taslağõn ye- ni yasama döneminde ya- salaştõrõlmasõ hedefleniyor. Milli Eğitim Bakanlõğõ, yeni bir öğrenci affõ konu- sunda YÖK ile birlikte ça- lõşmalara başladõ. Bakan- lõk, af bekleyen kişi sayõsõ- nõn 600 bine ulaştõğõnõ sap- tadõ. Bu öğrencilerin yakla- şõk 400 binini açõköğretim- lilerin oluşturduğu öğrenil- di. Bakanlõk yetkilileri “He- nüz somutlaşan bir konu yok. Affın kapsamını YÖK’ün raporu belirle- yecek” derken çõkarõlacak yeni aftan üniversitelerden disiplinsizlik ve türban ne- deniyle atõlanlar da yararla- nabilecek. NURPERİ DEĞİRMENCİ BODRUM - Bodrum’un Konacõk beldesinde Fethullah Gülen’e ait ol- duğu savlanan özel okul inşaatõnõn, 2006 yõlõnda mühürlenmesine karşõn ta- mamlanmak üzere olmasõ tepkiyle karşõlandõ. Bodrum Yurttaş İnisiyatifi Grubu üyeleri, okul inşaatõ önünde bir araya gelerek, protesto gösterisinde bu- lundu. Burada yapõlan açõklamada, Bodrum Yarõmadasõ’nda, Gülen Ce- maati’ne ait okullarõn istenmediği vur- gulandõ. Protesto gösterisini haber alan inşaat yetkililerinin, işçileri geri çek- tikleri belirtildi. Grup adõna açõklama yapan Ayhan Karahan, “Daha önce kaçak olarak yapımı devam eden okul inşaatı, imar yasasında hiçbir değişiklik ol- mamasına karşın 3 aydır gizli olarak bitirilmeye çalışılmaktadır” dedi. Ters “F” şeklinde yapõlan kaçak yapõ- nõn ruhsat tabelasõnda harita mühendisi olarak, inşaatõ mühürleyen Konacõk Be- lediye Başkanõ Mehmet Tosun’un da adõ geçiyor. Belediye kayõtlarõnda mülk sahibi olarak AKP eski Bodrum İlçe Başkanõ Hasan Mustafa Mer- ter’in adõ yer alõyor. Bodrum Yurttaş İnisiyatifi Grubu üyeleri, okul inşaatı önünde bir araya gelerek, protesto gösterisinde bulundu. Aysel’in sevgili eşi, Ahmet’in babası, Faruk ve Claudia’nın amcaları, Emir Zübeyir, Karim Asım ve Omar’ın dedeleri, Mualla ve Mukadder’in enişteleri, Kemal, Okan, Ayşe, Füsun ve Alain’in Ağabeyleri ZÜBEYİR HAN’ı rahmet ve sevgiyle anıyoruz. HAN AİLESİ ANMA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle