05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Haber Merkezi - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün rektör atamalarõna bir tepki de Türk Sanayicileri ve İşa- damlarõ Derneği’nden (TÜSİAD) geldi. Türkiye’nin yükseköğretimde yeni bir yapõlanmaya gitmesinin şart olduğunu belirten TÜSİAD, “Eğitim, kesinlikle siyasetin müdahale alanı olmaktan çıkarılmadır” değerlen- dirmesini yaptõ. CHP İzmir İl Başkanõ Kemal Ka- rataş da, rektör atamalarõnõn AKP’nin, Anayasa Mahkemesi kara- rõna karşõn değişmeyeceğinin göster- gesi olduğunu söyledi. TÜSİAD’õn açõklamasõnda “Şüp- hesiz, yasalarla yetkilendirilmiş kurumlar bu yetkilerini kullana- caklardır. Ancak bu yetki kullanı- mı, YÖK sisteminin sorun üreten yapısını değiştirmemekte, her ka- rar ve atama tartışmalara yol aç- maktadır. Türkiye’nin yükseköğ- retimde yeni bir yapılanmaya git- mesi gerektiği muhakkaktır. Ssiya- si otoritenin gerginlik yaratmayan uzlaşmacı tavrı eğitim sisteminin ihtiyaç duyduğu reformun gerçek- leşmesine yardımcı olacaktır.” İNCE: ATAMALAR HESAPLAŞMA AMAÇLI CHP Yalova milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu Üyesi Mu- harrem İnce de yaptõğõ basõn açõkla- masõnda Cumhurbaşkanõ Gül’ün la- iklik karşõtõ düşünce beyanõnda bulu- nan özellikle türban konusunda fiili ey- lemde bulunan kişileri rektör olarak atadõğõnõ söyledi. İnce, atamalarõn “hesaplaşma ve rövanş alma” dü- şüncesiyle yapõldõğõnõ ifade etti. CHP İzmir İl Başkanõ Kemal Ka- rataş da yaptõğõ açõklamada, “Cum- hurbaşkanı, AKP’den gelen anla- yışını sürdürmüş ve kendilerin- den olanların cumhurbaşkanı ol- duğunu göstermiştir ” ifadelerine yer verdi. DSP İzmir İl Başkanõ Özdemir Sökmen ise rektör atamalarõnõn AKP zihniyetine uygun insanlarõ gö- reve getirme adõna yapõldõğõnõ savu- narak, “Yapılan atamalar yanlıştır. Tüm bunlara neden olanları kını- yorum” dedi. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2008 CUMA 6 HABERLER BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Laik Cumhuriyeti Savunmak AKP’nin “kader davası”, temmuzun son gün- lerinde karara bağlandı. Belleğinizde kalanı yeniden hatırlatalım: 11 üyeli Anayasa Mahkemesi’nin, karar için 7 üye- sinin oyu gerekiyordu. Yüksek Mahkeme, 10’a kar- şı 1 oyla, partinin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğuna karar verdiği halde, yasanın tanıdığı bir imkânla, 6 üye kapatma, 4 üyesi de Hazine yar- dımını kesme yolunda oyunu kullanmıştır. Böylece, AKP kapatılmıyor, devam ediyor. Ne var ki, 1’i dışında mahkemenin 10 üyesiyle verdiği karar, AKP’yi laiklik karşıtı eylemlerin odağında, bir “sabıkalı” durumunda yaşatacaktır. Öyle de olsa, bu tespit önemlidir ve Yargıtay Başsavcısı’nın, Abdurrahman Yalçınkaya’nın iddianamesini de büyük ölçüde onaylıyor. Bu vazifeşinaş savcıyı da kutlamalıyız... Karar öncesinde, Batı’nın çoğu gazeteleri, Yüksek Mahkeme’yi etkileme adına büyük gürültü patırtı yaptılar. Bizim liberallerimiz de onlara katıldılar. Bütün bunlar tarihe geçmiştir... Ama asıl olanı, AKP’nin ne yapacağıdır. Her şeyden önce, AKP uyanmış mıdır ya da uya- nacak mıdır? Pavlus’un “Şam yolunda uyanışı” gibi bir uya- nışa, çok ender olsa da inanılır. Beş yıl boyunca, “laik ve demokratik Cumhuriyet”in mezarını kazan bir partinin uyanmasına inanabilir misiniz? Her şey bir yana, kafalarındakileri bir yere bırakıp, büyük bir ilahiyatçının, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öz- türk’ün “Allah ile Aldatmak” adlı eserini alıp oku- maları, bu kitleyi bir yerden alıp bir yere götüre- bilir. Böylece “Türkiye’yi kemiren ihanet”ten kur- tulabilirler. Bu öğüt, onların etkisindeki bütün bir halka da açıktır. Çünkü halkın, asıl halkın uyanmasını isteyen- lerdenim. Bütün bir Cumhuriyet kültürü başta on- lar için yaratılmıştı: Özellikle Halkevleri, Köy Ens- titüleri onlar için kurulmuştu. Ama sonra bu ku- rumları, halk uyanmasın diye, alçak siyasetçiler kal- dırdılar. Bugün olan da şu: AKP, çoğunluk kararıyla suç- lu bulunduğu halde kapatılmamıştır. Ne var ki, yet- miyor; yeni tartışmalar gündemde. Güngör Men- gi’nin dediği gibi, “Kapatmayı daha fazla zorlaş- tırmak, laik Cumhuriyeti tümüyle savunmasız bı- rakmak, rejim düşmanlarına hücum borusu çalmak değil midir?” (Vatan, 5.8.2008). Üstelik, bu yolda, neredeyse bütün Batı, bütün liberaller de sefer- berdir... Cumhuriyetinizi ve halkınızı seviyorsanız, ha- zırlanınız! Son günlerde, Konya’nın bir beldesinde, izin- siz Kuran kursu olarak kullanılan bir özel öğren- ci yurdunda, patlama sonucu olarak 18 kızın ölüp gitmesi sizi de derinden derine üzdü elbette. Ne var ki, gazetelerden öğreniyoruz ki, olaydaki ih- mal üstünde duran olmamış beldede; ölenler “şe- hit”, yaşananlar da “takdiri ilahi”! Yaşar Nuri Hoca’nın kitabını açıp okuyoruz: “Bu- gün Türkiye’de Diyanet’in şemsiyesi altında faa- liyet yürüten ve Türk halkından resmi, gayri res- mi büyük meblağlarda paralar toplayan ‘Kuran kur- su sektörü’, Allah ile aldatmanın bir hizmet kuru- mu gibi çalışmakta, buralara devam eden ço- cuklara Kuran’ın muhtevası, ilkeleri zulme karşı çı- kan ahlakı öneren ruhu öğretilmek yerine Arap harf- lerinin telaffuzu öğretilmektedir. Oysaki, Kuran kur- sunun anlamı ve amacı bu değildir.” (s.168-169). Bu eğitimi laiklikle de uzlaştırmak mümkün de- ğil mi? Mümkün! Ne var ki, 1950’lerden beri, konu el- den kayıp gitmiştir ve soysuzlaşmış bir haldedir. En önemli konularımızdan biri de bu! Bir başkası da, orman yangınları: Son günler- de, Antalya’da patlak veren orman yangınlarını 5 günde bile söndüremedik. Yangın sürdü; içimizi de yaktı ve perişan olduk. Yazılanlara eğiliyoruz ki, idareden halkın tavırlarına kadar giden bir çe- lişmeler yumağı ile karşı karşıyayız. Toplum gibi doğamız da elimizden kaymıştır... Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün rektör atamalarõnõ TÜSİAD da eleştirdi ‘Eğitimesiyasetgirmesin’ ‘Türbanın rövanşı alınıyor’ AKADEMİK ÇEVRELER AYAKTA ‘Yetkiler yeniden düzenlensin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün üniversitelerde gerçekleştirilen seçimlerde birinci olmalarõna karşõn 9 rektör adayõnõ veto etmesi, buna kar- şõn AKP’ye yakõn isimleri atamasõnõn akade- mik çevrelerde yarattõğõ rahatsõzlõk sürüyor. Art arda yaşanan tepki istifalarõnõn ardõndan, rektör atamalarõndaki “anti-demokratik” tu- tumun önüne geçilebilmesi için Cumhurbaş- kanõ ve YÖK’ün üniversiteler üzerindeki yet- kilerinin yeniden düzenlenmesi gerektiği vur- gulanõyor. Tüm Öğretim Elemanlarõ Derneği Genel Başkanõ (TÜMÖD) Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, seçimlerde en çok oy olan 9 adayõn ve- to edilmesiyle Türkiye’nin üniversite tarihinde yerleşiklik kazanmõş olan geleneklerle bağ- daşmayan ve üniversite kadrolarõnõn hazmed- melerinin mümkün olmadõğõ bir tablonun or- taya çõktõğõnõ söyledi. Işõklõ, şunlarõ dile getirdi: “Bizim istemimiz YÖK’ün yalnızca bir eşgüdüm ve koordi- nasyon kurulu olarak biçimlenmesidir. Üniversitelerle ilgili olmayan birkaç daki- kalık mülakatlarla rektör belirlenmesi ve Cumhurbaşkanı’na sunulması biçimde te- peden inme karar verme yetkisine sahip ol- ması bugünkü karmaşayı, anti-demokratik yapılanmayı doğurmuştur.” Ortadoğu Öğretim Elemanlarõ Derneği’nden yapõlan açõklamada da “Geçmişte eleştirilen uygulamaların çok daha ötesine geçilerek, rektör atamalarında partizan ve ideolojik tercihler öne çıkarılmıştır” denildi. ÖSS’de yerleştirme sonuçları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarõmağan, ÖSS yerleştirme sonuçlarõnõn, 15-20 Ağustos arasõndaki bir tarihte açõklanabileceğini bildirdi. Yarõmağan dün yaptõğõ açõklamada, ÖSS tercih formlarõnõ teslim süresinin 4 Ağustos 2008’de sona erdiğini anõmsattõ. Minik öğrencilerden erken merhaba ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn “İlköğretim 1. sõnõflar ile ana sõnõflarõna başlayacak öğrencilerin okul korkularõnõ yenmelerini ve okula uyumlarõnõ sağlamak” amacõyla 2006-2007 eğitim-öğretim yõlõnda başlattõğõ uygulama bu yõl da devam edecek. Bu çerçevede söz konusu öğrenciler, 1-5 Eylül 2008 tarihleri arasõnda “uyum programõna” alõnacaklar. İlköğretim ve ortaöğretim okullarõ 8 Eylül 2008 Pazartesi günü açõlacak. Eğitim- öğretim yõlõnõn ilk yarõsõ 23 Ocak 2009 Cuma sona erecek. İkinci yarõyõl 9 Şubat’ta başlayacak ve 12 Haziran’da sona erecek. Nükleer karşıtları Akkuyu’da ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Nükleer karşõtlarõ, yarõn Mersin’in Silifke ilçesine bağlõ Akkuyu beldesinde nükleer santrallara bir kez daha “hayõr” diyecek. Akkuyu buluşmasõnõn bölgede kurulmak istenen nükleer santrala tepki amaçlõ olduğunu belirten Adana Nükleer Karşõtõ Platform sorumlusu Elektrik Mühendisleri Odasõ Başkanõ Mehmet Mak, “Yatõrõmõ ve ürettiği enerji maliyeti pahalõ, tümüyle dõşa bağõmlõ, yakõt kaynaklarõ sõnõrlõ, riskli ve kirletici olan nükleer santralõ ne Akkuyu’da ne de ülkemizde istiyoruz” dedi. Kaçak telefon operasyonu ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana Emniyet Müdürlüğü Hõrsõzlõk Bürosu ile Seyhan Belediyesi Zabõta ekipleri, ikinci el ve kaçak cep telefonu satõcõlarõna yönelik operasyon düzenledi. Kaldõrõmlarda açtõklarõ tezgâhlarda kaçak ve ikinci el telefonu sattõklarõ öne sürülen seyyar satõcõlarla ekipler arasõnda kovalama yaşandõ. Kovalama sõrasõnda ekiplere direnen bazõ seyyar satõcõlar karga tulumba gözaltõna alõndõ. Operasyonda ele geçirilen çok sayõda telefonun yapõlan inceleme sonucunda kaçak olduğu belirlendi. Maliye görevlilerinin seyyar satõcõlara yüklü miktarda ceza kestiği öğrenildi. Akdeniz ve İnönü üniversitelerinde devir teslim törenleri yapõldõ Akaydõn: Maske düştü Malatya İnönü Üni- versitesi’nde 8 yıldır rektörlük görevini yürüten Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu da düzenlenen törenle görevini yeni rektör Prof.Dr. Cemil Çelik’e devretti. (Fotoğraf: AA) Öç psiklojisi ile hareket edildiğini belirten CHP’li Kemal Kõlõçdaroğlu: ‘Üniversiteler AKP’nin arka bahçesi haline getirilmek isteniyor’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, rektör atamalarõna tepki gösterirken, “Üniversiteler AKP’nin arka bahçesi konumuna getiril- mek istenmektedir. Atamalarla türban ola- yının rövanşı alınmak istenmiş, öç psikolo- jisi ile hareket edilmiştir. Hedef türban ka- rarına direnç gösteren rektörlerdi” dedi. Kõlõçdaroğlu dün parlamentoda düzenlediği basõn toplantõsõnda rektör atamalarõ ile ilgili değerlendirmeler yaptõ. Kõlõçdaroğlu, “Tür- kiye açıkça Sayın Gül’ün siyasi hırsının tutsağı oldu. Sayın Gül, hâlâ eski partisi- nin bir neferi gibi çalışmaktadır. Rektör atamaları ile türban olayının rövanşı alın- mak istenmiştir. Bir ‘öç psikolojisi’ ile ha- reket edilmiş ve o dönemin etkin rektörle- rinin tasfiyesi amaçlanmıştır. Düne kadar rektör atamalarında YÖK Yasası’na göre Atatürkçü, cumhuriyete bağlı, laik ve de- mokrat olma koşulu aranırken, bugün AKP’ye bağlılık temel koşul hale gelmiştir” dedi. ‘SEÇİMDE MİLLİ GÖRÜŞ ETKİSİ OLDU MU?’ YÖK Başkanõ Özcan’õn “ön temizlik yap- tığını” vurgulayan Kõlõçdaroğlu, Cumhurbaş- kanõ Gül’e “Yüzde 47 mi büyük, yoksa yüz- de 15 mi; 564 mü büyük yoksa 181 mi?” sorusunu yöneltti. Kõlõçdaroğlu, “Bu rakam- lar Dokuz Eylül Üniversitesi rektör seçim- lerine ilişkin oy dağılımlarıdır. Sayın Cumhurbaşkanı seçime katılan öğretim görevlilerinin sadece yüzde 15’inin oyunu almış bir adayı rektör atamaktan çekinme- miştir. Acaba bu adayın ailesinin milli gö- rüş geleneğinden gelmiş olmasının, aile bi- reylerinin AKP Akhisar İlçe Teşkilatı yö- neticisi olmasının rektör seçilmesinde bir etkisi olmuş mudur?” görüşünü dile getirdi. Kõlõçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “En önemli hedefler türban kararı- na direnç gösteren rektörlerdi. İnönü ve Akdeniz Üniversitesi bu anlamda önemli hedeflerdendi. Demokrat Cumhurbaşkanımız, Sayın Mustafa Akaydõn’dan türbanın rövanşını aldı. Bu na- sıl bir özerk üniversite mantı- ğıdır ki, Sayın Cumhurbaşka- nı’nın atamalarından sonra üniversitelerde toplu istifalar yaşanmış, protestolar yapıl- mıştır. Bunlara kulaklarını tı- kayan Sayın Cumhurbaşkanı görevini yapmanın huzuru içinde tatile çıkmıştır. Ama unutulmasın ki, zamanı ge- lince bunların da hesabı sorulacaktır. Sır- ça köşkte oturanlar dahil.” Bir gazetecinin önceki Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Sezer’in atamalarõnda da benzer örnekler olduğunu, ona neden tepki göstermediklerini sormasõ üzerine Kõlõçda- roğlu, “O dönemde de bazı atamaları eleş- tirdik. AKP yandaşı medyanın haksız eleştirilerine katkı yapmamak için Sayın Cumhurbaşkanı’nın bazı eylemlerini eleş- tirmedik. Cumhuriyeti korumak adına bi- zim yaptığımız doğrudur” dedi. ‘GÜL VE ÖZCAN GÖREVLERİNDEN AYRILMALILAR’ Kõlõçdaroğlu bir başka soru üzerine de, “Eğer bir yüksek mahkeme, bir karar veriyor ve AKP’yi laikliğe karşı eylemle- rin odağı konumuna getiriyorsa, Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcısı’nın iddiana- mesinde Cumhurbaşkanı da varsa, bu 10 yüksek yargıç tarafından onaylanıyorsa, öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve üniversitelerde buna çanak tutan YÖK Başkanı’nın konumu artık tartışmalı ha- le gelmiştir. Eğer gerçekten bu ülkeyi se- viyorlarsa, ülkede huzur olmasını istiyor- larsa ikisinin de görevlerinden ayrılmala- rı gerekir” dedi. Yurt Haberleri Servisi - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül tarafõndan yapõlan tartõşmalarõ atamalarõn ardõndan, Akdeniz ve İnönü üniversitelerinde devir tes- lim törenleri yapõldõ. Akdeniz Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın, atama- larla ilgili “Maske düştü arka- daşlar. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman siyaset, üniversi- te yönetimine bu kadar müda- hil olmamıştır. Bu ayıbı taşıyan insanlara bu toplum, bunun hesabını sormak zorundadır. Bu bir cumhuriyet ayıbı- dır” dedi. Akdeniz Üniversitesi es- ki Rektörü Prof. Dr. Mus- tafa Akaydõn, görevini ye- ni rektör Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe’ye devretti. Devir teslim töreninin ar- dõndan gazetecilerin soru- larõnõ yanõtlayan Akaydõn, rektörlük seçimlerinde öğre- tim üyelerinin iradesi olmadõ- ğõnõ vurguladõ. Akaydõn, “Demokrat olduğu- nu iddia edenler, gerçekten de- mokratlarsa, eğitilmişliğin en üst düzeyindeki öğretim üyele- rinin istencine bağlı bir seçim sonucuna uyulması gerekir” diye konuştu. ‘GÖĞSÜMDE GURURLA TAŞIYACAĞIM’ “Atamanızın türban nede- niyle mi yapılmadığını düşü- nüyorsunuz” sorusuna ise Akay- dõn, “Bunun yanıtını Cumhur- başkanı’nın vermesi gereki- yor” diye yanõt verdi. Üniversi- telerarasõ Kurul Başkanõ olarak bir misyon yüklendiğini belirten Prof. Akaydõn, “Siyasi çevreler bun- dan rahatsızlık duymuş olabi- lir. En üst makama atanmış ki- şi henüz siyasi geçmişinden arınmamış olsa gerek, kendini soyutlamamış olsa gerek ki tak- dirini böyle kullanmıştır. Cum- huriye- tin temel ilkelerini savunmamın faturası kesilmiştir diye düşü- nüyorum. Sayın Cumhurbaş- kanı’nın tasarrufunu ömrüm boyunca Cumhuriyet madalyası olarak göğsümde gururla taşı- yacağım” dedi. Atama kararõnõn ardõndan Akdeniz Üniversite- si’ndeki istifalarõn tepkisel değil, duygusal olduğunu ve kõşkõrtõcõ bir özelliği olmadõğõnõ vurgulayan Akaydõn, yeni rektörün arkasõn- da olduğunu söyledi. Yeni rektör Prof. İsrafil Kurt- cephe ise toplum için laikliğin önemini bildiğini belirterek, ken- di yönetimi döneminde de bu konuda asla taviz verilmeyeceği- ni vurguladõ. Türk Silahlõ Kuvet- leri’nde 17 yõl görev yaptõğõnõ anõmsatan Kurtcephe, “Silahlı Kuvvetler’de beni kime ister- seniz sorabilirsiniz” dedi. ‘DEĞİŞİM İÇİN ADAY OLDUM’ Üç aşamalõ rektörlük seçim- lerinde demokrasinin gerek- lerinin bozulduğunu söyle- yen Kurtcephe, bunun için yasal bir değişikliğe ge- reksinim olduğunu ifade etti. Prof. KurtcepheÜni- versitede şiddetle değişime gereksinim olduğu için aday olduğunu söyledi Malatya İnönü Üniversi- tesi’nde 8 yõldõr rektörlük gör- evini yürüten Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu da düzenlenen tören- le görevini yeni rektör Prof. Dr. Cemil Çelik’e devretti. Samsun Ondokuz Mayõs Üni- versitesi’nde de Prof. Dr. Hüse- yin Akan’õn rektör olarak atan- masõnõn ardõndan istifa eden Tõp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tayyar Cantürk, yerine Tõp Fakültesi Radyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Bekir Selçuk atan- dõ.Cantürk’ün teamüller gereği görevinden ayrõldõğõ ifade edildi. Eğitimin kesinlikle siyasetin müdahale alanõ olmaktan çõkarõlmasõ gerektiği vurgulanan TÜSİAD açõklamasõn- da “Yetki kullanõmõ, YÖK sisteminin sorun üreten yapõsõnõ değiştirmemekte, her karar ve atama tartõşmalara yol aç- maktadõr. Türkiye’nin yükseköğretimde yeni bir yapõ- lanmaya gitmesi gerektiği muhakkaktõr” denildi. Akdeniz Üniver- sitesi’ndeki rektörlük görevini Prof. Dr. İsrafil Kurt- cephe’ye devreden Mustafa Akay- dın, rektörlük seçimlerinde öğretim üyelerinin iradesi olmadığını vurgula- dı. Akaydın, “Cumhuriyetin temel ilke- lerini savunmamın faturası kesilmiştir diye düşünüyorum. Cumhurbaşka- nı’nın tasarrufunu ömrüm boyun- ca Cumhuriyet madalyası ola- rak göğsümde gururla ta- şıyacağım” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle