Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 HAZİRAN 2008 SALI CUMHÜRİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Maeght koleksiyonundan derlenen sergi, 31 Ağustos'a dek Pera Müzesi'nde görülebilir
İşte JoanMiro gerçeğiKAYA ÖZSEZGİN
Maeght koleksiyonundan derlenen baskı
resimlerin ağırlıkh bir yer aldığı, birkaç da tab-
lo ve heykeü kapsayan Joan Miro (1893-1983)
sergisi, yabancı yapıtlan içeren müze kavra-
mına yabancı ülkemizde haklı bir ilgiyle iz-
leniyor. Belki daha uzun bir süre, bu tür ser-
giler, özellikle Batı sanatından özgün örnek-
ler görerek yetişmesi gereken ülkemizdeki öğ-
renci kesimi için verimli bir olanak yaratacaktır.
Ancak sanat eğitimi kuşaklarla sinırlı olma-
dığuıa göre, belki bir süre sonra müzecilik kav-
ramı ikinci aşamasim yaşanıaya başlayacak ve
bu kurumlan yönlendiren kişiler, dışardan ser-
gi getirmenin sorunu çözmeyeceği bilincindcn
yola çıkarak, dikkatlerini bu kez dış dünyaya
çevirecek ve ülkemizdeki müzecilik yeni bir
dönüşüm yaşayacaktır. Miro sergisi de dahil
olmak üzere, bu tür sergilerin getirilmesinde
yaşanan zorluklar hesaba kaülırsa, bu konudaki
emeğin büyük bir boşluğu, geçici de olsa, dol-
durduğu kuşkusuzdur.
Sergi, îspanyol kökenli gerçeküstücü sa-
natçıyı tanıtmanın ötesinde, örneğin Fran-
sa'da sanatçılaıia galericiler arasında pekişen
ilişkiler bağlamında ilginç bir ömeği günde-
me getimıektedir. Neredeyse Maeght adıyla pe-
kişir Miro'nun adı ve bu iki isim sürekli ola-
rak birbirini çağnştınr. 0 nedenle sergi, Mi-
ro'nun yapıtlannı Türkiye'de ilk kez günde-
me getimıiş olmanın yanında, Maeght-Miro da-
yanışmasmı açığa vuran bir gösteri özelliği ta-
şıyor. Ekonomik ve yönetsel açıdan büyük so-
runlann yaşandığı galeriler dünyamız, ka-
ramca bu dayanışmanm anlammı yakuıdan kav-
ramaya çahşmalıdır.
Serginin açılışı nedeniyle ülkemize gelen
Maeght ailesinden Yoyo Maeght, açılışın er-
tesi günü müzede yaptığı konuşmada bu da-
yaraşmanın aynntılannı ve küçük yaşlarda ta-
nıma olanağı bulduğu Miro'yu insan ve sanatçı
yönleriyle anlattı. Galerinin kurucusu Aime
Maeght, birlikte çalıştığı öteki sanatçılardan
daha fazla yaknıdı Miro'ya. 1939'dan başla-
yarak sanatçmın bütün yapıtlannı koleksiyo-
nuna geçiren ve pazarlayan kişi olmuştu.
1950'li yıllarda da bir Katalan asıllı mimara
Mayorka adasında bir atölye yaptırnıış ve ken-
di galerisinde arka arkaya Miro sergileri aç-
M
V
wJ
m
: ?
)
s.
mışh. Yoyo Maeght'in belleğinde Miro adının
yer etmesüıde, başka sanatçılann yanı sıra Mi-
ro'nun hem aile hem de galeri arasında kuru-
lan sağlanı bağ etkili olmuştu. 1960'h yıllar-
da Adrien Maeght'in galeriye ek olarak kur-
duğu basımevinde, Miro'nun kullandığı ka-
lemler, bakır levhalar ve lito taşları vardı.
Cerçeküstücüluk teknlğl...
Bir başka ilginç olgu da yaşadığı dönemin
şairleriyle yakın dostluk kurmasıydı Miro'nun.
Sanatçı, onlann şiirlerinden esinleniyor, şair-
ler de onun resünleri üzerine yorumlarda bu-
lunuyor ve bir bakıına o resimlerle beslcnerek
daha güzel şiirler yazıyorlardı. Gerçeküstücü
tekniği iki cephedcn algılamanın getirdiği bu
doğal ilişkiler, bir döneme gerçek niteliğini ka-
zandınnış oluyordu. Ömeğin Paul Eluard, Mi-
ro ile yakın dostluk içinde bulunan ressamla-
nn başında geliyordu. Bu arada Prevert'in Mi-
ro'yu kimi zaman üzüm bağlanmn, kimi za-
nıan şarapla dolu bir evrenin yansıdığı bir "ay-
na Miro" olarak yorumlamıştı ünlü şiirinde.
'ergi, îspanyol kökenli
gerçeküstücü sanatçıyı
tanıtmanın ötesinde, ilginç
bir örneği gündeme
getirmektedir. Neredeyse
Maeght adıyla pekişir
Miro'nun adı ve bu iki isim
sürekli olarak birbirini
çağnştınr. O nedenle sergi,
Miro'nun yapıtlannı
Türkiye'de ilk kez
gündeme getirmiş olmanın
yanında, Maeght-Miro
dayanışmasını açığa vuran
bir gösteri özelliği taşıyor.
Miro sergisi nedeniyle, bu iki önenıli nok-
ta gözden uzak tutulmamalı. Galeriye bağ-
lanmak ve o galeriyle iş yaparak karşılıklı bağ-
lılığuı önemini her zaman güııdemde tutmak;
aynca alan dışındaki başka sanatçılarla etki-
leşim içinde bulunmak, çağdaş sanatın yolu-
nu çizen ve ihmal edilmemesi gereken iki et-
kendir. Birincisine, görebüdiğimiz kadanyla
bizde pek tanık olmuyoruz. Piyasadaki dağı-
nıklığın önenıli nedenlerinden biri bu olmalı.
îkincisi de birincisinden daha az önemli değil
kanımca. 1940'h yıllarda bizde sanatçı-ede-
biyatçı diyaloğu, çevrenin sınırlılığı nedeniy-
le olsa gerek, organik bir yapılanma içinde ku-
rulmuştu. Bugünse böyle bir diyalogdan söz
etmek neredeyse münikün değil: Ressamlar
edebiyatçılann dünyasına kapalı, edebiyatçı-
lar da ressamlann dünyasına...
Miro sergisini bir de bu yönüyle değer-
lendirmek gerekir. (Sergi, 31 Ağııstos 'a ka-
dar görülebilir.)
kayaozsezgin@yahoo.com.tr
İSTANBUL MÜZİK FESTİVAÜ
Çimen Seymen'in 'Müsenna' adlı çalışması bu
akşam saat 21.30'da Topkapı Babü-s Saade'de.
Barok Karnavallan
ve Osmanlı ŞenliJderi
Kültür Servisi - 36. Uluslararası Istanbul Mü-
zik Festivali, bu akşam iki konsere ev sahipliği ya-
pıyor. Çimen Seymen'in proje tasarımını ve yönet-
menliğüıi yapüğı 'Müsenna: Barok Karnavallar ve
Osmanlı Şenlikleri', bu akşam saat 21.3O'da Top-
kapı, Babü-s Saade'de izleyiciyle buluşacak. Erkan
Sever'in anlatıcı olarak katıldiğı göstcrinin sahne ve
kostüm tasanmı Hüsamettin Koçan'a, ışık tasanmı
Müfıt Özbek'e ait. Osmanlı hat sanatmda aynı met-
nin sağdan sola ve soldan sağa karşılıklı yazma tar-
zı olan müsenna tekniğinin esin kaynağını oluşturduğu
gösteri, Topkapı Sarayı, Fransız ve Venedik saraylan,
Istanbul'dâki büyükelçilikler ve kozmopolit şehir-
lerdeki 17. yüzyıl şenlik ve bayramlannı yansıtıyor.
Saim Akçıl yönetimindeki TEKFEN Filarmoni Or-
kestrası'run 'Eski Dünya, Yeni Dünya' adh konseri
ise bu akşam saat 20.00'de Aya Irini Müzesi'nde mü-
zikseverlerle buluşacak. Şirin Pancaroğlu'nun solist
olarak katılacağı konserde Pancaroğlu, Hasan Uçar-
su'nun 'Davetsiz Misafirler' adlı Arp ve Çeng için
Konçerto'nun ilk kez seslendirilişini yapacak. Kon-
serde aynca orkestra, Çaykovski'nin 'Italyan Kap-
riçyosu, Op. 45', Dvorak'm '9. Senfoni, Mi Minör,
Op. 95' adlı yapıtlannı seslendirecek. Konser önce-
sinde de 'Konsere Doğru' kapsamında 19.00 -
19.30 saatleri arasında Aya Irini Miizesi, lç Avlu'da
Ersin Antep moderatörlüğünde Şirin Pancaroğlu ve
Hasan Uçarsu ile sohbet yer alacak.
Toplumsal bir tedirgiııliği anlatıyor diye düşünüyorum
Şanghay Rlm Festivali
• HONG-KONG (AA) - Bu yıl 1 l.'si
düzenlenen Şangay Uluslararası Film
Festivali'nde Vladimir Kott'un yönettiği
Rus filmi "Mukha" adlı fıhn, festivalin en
önemli ödülü "Jin Jue" ödülüne değer
görüldü. Film, babasımn öldüğünü zanneden
ve aniden ortaya çıkmasıyla şaşkınlığa
uğrayan bir genç kızın öyküsünü anlatıyor.
Çin lîhni "Old Fish" Jüri Büyük Ödülü'nü
alırken yönetmen Maris Martinsons "Loss"
adlı filmiyle "en iyi yönetmen" ödülünü
kazandı. "En iyi sinema fotoğrafçılığı"
ödülünü ise Alman fıhni "My Mother's
Tears" aldı.
Oscar'larda kısıtlama
• Kültür Servisi - Oscar organizatörlcri
en iyi şarkı dalmda yanşacak fıhnlerin
şarkı sayısına rekabeti arttırmak için
sınırlama getirdi. Bundan böyle
her film iki şarkıyla aday olabilecek.
2007'de 'Rüya Kızlar'ın, 2008'de
'Manhattan'da Sihir'in bu daldaki
beş ödülden üçüne aday olması kısıtlamayı
gerekli hale getirdi. Öte yandan geçen yılın
adaylanndan Manhattan'da Sihir aday
olduğu üç dalda da ödül kazanamadı.
2009 Oscar Ödülleri için en iyi özgün müzik
dalında yapılan bu değişiklikler yabancı dilde
en iyi film dalını da etkiledi. Yabancı dilde en
iyi film dalında yanşan dokuz aday adayı
fihnden üçü bir komite tarafindan seçilccek.
Daha önce dokuz film de akademi üyeleri
tarafindan seçiliyordu.
Geopge Carlin yaşamını yitirdi
• LOS
ANGELES
(AA) - Grammy
ödüllü Amerikah
komedyen,
oyuncu ve yazar
George Carlin,
71 yaşındakalp
yetmezliğinden
öldü. Comedy
Ccntral
tarafından
Richard
Pryor'dan sonra
tüm zamanların
en iyi ikinci
komedyeni
seçilen George
Carlin sayısız televizyon komedisinde yer aldı.
Carlin'in klasikleşmiş "Yedi kirli kelime" adlı
tek kişilik gösterisi topluma aykın düşünceler
içermesi nedeniyle televizyonlarda
yasaklanmıştı.
PORTRE/
NİLAY
ÖZER
Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Biyoloji öğ-
retmenliği Bölümü 'nün ardmdan eğitimini Bilkent Üni-
versitesi Türk Edebiyatı Bölümü 'nde yüksek lisans yapa-
rak sürdürdü. 1995 'ten buyana şiirleri çeşitli dergilerde
yayımlamyor. Nilay özer 'in 'Zamana Dağılan Nar' (1999)
ve 'Oll' (2005) adlı iki şiir kitabı bulunuyor.
ARİF DAMAR
Mayıs/2008 ve bu ayı da kapsayan
edebiyat dergilerinden: Afrodisyas-Sanat,
Akademi Gökyüzü, Akatalpa, Alaz, Aş-
kar, Az Edebiyat, Berfin Bahar, Deniz-
suyukâsesi, Dize Evrensel Kültür, Gcdiz
(Manisa), Hayâl, H. Gösteri, Kitap-lık,
Kum, Lâcivert, Malone, NO, Sanat Cep-
hesi, Sincan lstasyonu, Sözcükler, Şarköy
Sanat, Tavır, Tay, Üç Nokta, Varlık, Ya-
sakmeyve ve Yedi Iklim'de yer alan şiir-
leri okudum, inceledim. Nilay Özer'in bu
ay hem Hayal ve hem de Varlık dergisinde
birer şiiri yayımlandı. Her iki şiirini de çok
beğendim. Ama ben Hayal'deki "Bir
Düşüş Nakaraü" adlı şiirini değil de, Var-
hk'taki: "Görmek Büyüyor Bu Kimse-
nin Anladığı Yük Değil" (Nilay büyük
harf kullanmıyor) adlı şiirini seçmeyi iki
yönden ycrinde buldum. Hayâl dergisin-
deki şiiri çok kapalı olsa da anladığıma gö-
re 10 yılda bir yapılan askeri darbeleri ele
ahyor. Şiirinin sol başına koyduğu Sylvia
Plath'ın: "her on yılda bir/böyle bir ta-
ne beceririm" dizelcri az da olsa açıklı-
yor şiirin konusunu. İkinci nedenimse bir
şiirin ne söylediğinin yanında nasıl söy-
lediği de önemli, hatta daha önemli olduğu
yönünden Varlık dergisindeki şiirini da-
ha çok beğendim. Kimi aklıevveller -"Ka-
dınlardan şair olmaz" görüşünü ileri sü-
rüyorlar. Ta üç bin yıldır şiirleri okunan
Lespos'lu (Midilli Adası) Sapho'nunbir
kadın olduğunun ayırdında değiller ya da
bundan haberleri yok. Bizim bugün ya-
şayan Gülten Akın'm yanı sıra Didem
Madak, Bejan Matur, Birhan Keskin,
Gonca Ozmen, Zeynep Köylü, Zeynep
Uzunbay, Yelda Karataş ve 18 yaşında
kitabı yayımlanan Duygu Ergun ve da-
ha şu anda aklıma gelmeyen (Deniz Du-
rukan) ve niceleri başanlı şiirler yazı-
yorlar. Çoğu Nilay Özer gibi çok genç. Za-
manla bir Gülten Akın neden olmasınlar.
Nilay Özer ilk kitabı "Zamana Dağılan
Nar (1999)"ı öteki iki gençtazşairle bir-
likte ilk imza gününü benimle birlikte 13
Mayıs 2000 günü Pengucn'de (Balıari-
ye'deki) gerçekleştirdi. Çok önceleri bü-
tün Yeni Türkü (İsim babası Yaşar Mi-
raç) ve çok sonra Sunay Akın ilk kitabı
"Makiler"i Cevat Çapan ve benimle bir-
likte yaptı. O TV'de yanlış aramsıyor, Ce-
mal Süreya diyor. Cemal onu destekli-
yordu. Hatay içkievine varınca o da ora-
daydı. O kadar. Kitabının adını da Cemal
koymuştu. Yalnız Fransa'daki anlamını
kendisine açıklamamış, benden öğrendi.
Gelelim Nilay'ın şiirine! Ne anlatı-
yor bu şiir? Bir bakıma açık seçik hiç-
bir şey anlatmıyor. Bir bakıma da çok
şey anlatıyor. Peki biz ne anlıyoruz oku-
yunca? Bakın, hepimiz, herkcs farklı
şey anlıyor. Ben, toplumsal bir tedir-
ginliği anlatmak istiyor diye düşünü-
yorum. Bence en iyisi şairinden bizle-
ri aydınlatmasını, şiirini açıklamasını is-
teyebiliriz. Ama o gereksiz bulursa
bir şey diyemeyiz. Ne anlatırsa anlat-
sın çok yakın bir zamanda evlenen genç
şairimize ben kendi adıma mutluluklar
diliyorum. Sizler de bana katılın lütfen.
görmek büyüyor
bu kimseniıı anladığı
yük değil
anıtsı ve utangaç ve filizî bir ki üç...
ve durmadan bölünen çifl cinsiyetli
okunaksız bir şeydi hayır bir yerdi
çoğala çoğala sis mi kar mı tövbe
de bir yokoluş biçimi yaşamasından
bakkallar sonrasıydı şaşırrruş adam-
lann ellerinden un akıtıp geldiği
göğün son kez denendiği o heves
harn yenen hurmalardan da buruk
kireçlenip gömülmüştü üstelik def-
terleri korkulur güllere bulaşmasından
hazırlıksız ve uzak ve geçici bir ki
üç...
bir olay kişisi mi hayır bir şeydi
her yerdcydi göstermek mümkün
degil...
bir sızıyordu kapılann altından
türlü koyu renklerde endişelerde
bir siliyor açık seçik izlerini var mı
yok mu tövbe de bu masal zamandan
gözlere yazıhııalı çünkü unulturu-
lur seyrine sadakât gerektiren her
yokJuk
çünkü bir balkonun eğri büğrü ke-
dcri sözcüklerle olsun biçimlen-
mek istiyor
hem büyüyor sokağın yüzüne
birikmiş sular sularda bir ölüyü oku-
masından
ağırlaşnuş ve siyah ve kaç parça bir
kiüç...
herkesin kendisi mi elbet bir şey-
di
şemsiyelerin paltolarm altında
uzun...
uzun şapka tcreklerinin gazetelerin
arkasında gevcze bir boşluk
vapurlann basık salonlannda ba-
kışan erkeklerle kızlann inandığı
bir kayıp ilanı son kez nerde gö-
rühnüş bir çifl göz vc boyalı bir ağız
evleri yağmurla işaretlcnıniş kız-
lardan en az biri kalkıp gitmcli
daha büyük gün yok çünkü bir göv-
denin bulutlan dağıtmasından
geniş kalçalı ve toy ve ansızın bir
kiüç...
dağlara teklif mi gülünç birjeydi
gösteri sanatları sohnesi
YAZAN: Uğur MUMCU
OYUNLAŞTIRAN: Uğur MUMCU- Rutkay AZİZ
YÖNETEN: Mehmet ULAY
MÜZİK: Timur SELÇUK
HAREKET DÜZENİ: Gizem ERDEN
IŞIK TASARIM: Yüksel AYMAZ
DEKOR-KOSTÜM: M. Ziya ÜLKENCİLER
FİLM TASARIM: Önder ÖNSAL
GENEL SANAT YÖNETMENİ: Othan AYDIN
0IKAYANLAH
.Mehmet ULAY .Orhan AYDIN
.Eeoep IEKEH .Mustafa EIHAFTEPE
.Tamer ÖZCEVİZ .Deniz ATAM
Cansu FIBINCI .Hamazan ATBAŞ
ve Oğuz TUNÇ
27 Hadran Cuma Saat 21.00
ESENRENT RIFAT ILGAZ AÇIK HAVA SAHNESt
28 Haziran Cumartesi Saat 21.00
KADIKÖY NÂZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZİ
Tel: 0216 414 22 39
Anadolu
AYAN NE
/:^77
Bir Yaşama
Dönen Semah
tanı
2 Perde
"ikli Oyun
Yazan ve Yöneten; Aytekin ÖZEN
Dramaturg: Lutfü KALELİ -Ahmet DEMİR
Derlevenler
F a t i h L e y l a M a h m u t
KORKMAZ ÜNVER KARAKAYA
Türküleri Yorumlayan: LEYLA
Kostüm: Gönüi SIPAHİOĞLU
İki Temmuz Anısına
Bakırköy ve Kadıköy
Belediyelerinin desteği ile
AYDINLIGA
NÖBET TUTANLAR İÇİN
ANADOLU
YAKASINDA
İLK OYUN
Caddebostan Kültür
Merkezi Kadıköy
GişeTel: 216.467 25 68
4 Temmuz 2008 Cuma
Saat: 20.30
5 Temmuz 2008 Cumartesi
Saat: 20.30
Bilgi için : 0212.560 70 83
0533.773 68 07
0552.211 22 34
www.anadolumeydansahnesi.com
OTOMOTİVhn katkılarıyla
Her şey dahil sistemimizde sabah kahvaltısı, öğlen yemeği,
akşam yemeği, beş çayı ve pasta ikramı, gün boyu (08.00-22.00)
alkollü ve alkolsüz limitsiz içecekler mevcuttur.
özel plaj, havuzlarda şezlong, şemsiye ücretsizdir.
ARİNNA
09.06-ZZ.06
Z3.06-13.07
14.07-03.08
04.08-24.08
25.08-07.09
08.09-30.09
AnexOda
49YTL
64YTL
74 Ya
90YTL
74 YR
50 Ya
Std. Oda
65 Ya
90 Ya
99 YTL
1I5YTL
99 Ya
70 Ya
BLUE BODRUM
09.06-22.06
23.06-13.07
14.07-03.08
04.08-24.08
25.08-07.09
08.09-30.09
Std. Oda
49 YTL
74 Ya
94 YTL
99 Ya
74 Ya
49 YTL
TEL: 0252.319 01 01 GSM: 0532.395 81 41
w w w . c l u b h o t e l a r l n n a . c o m
TEL: 0252.382 20 17 GSM: 0533.655 14 90
www.bodrumturkey.com/clubblue
İZMİR-İSTANBUL
EDEBİYAT-KOOP
ÖREN BELEDİYESİ İLE 24-26 HAZİRAN/08
HALUK OTEL VE 27-28 HAZlRAN /08
CAFE FOÇA KARASI 187-Sokak-No:7
Foça/lzmir
0232-8127272-0535-4760810