06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 2008 SALI CUMHÜRİYET SAYFA KULTUR [email protected] 15 Maeght koleksiyonundan derlenen sergi, 31 Ağustos'a dek Pera Müzesi'nde görülebilir İşte JoanMiro gerçeğiKAYA ÖZSEZGİN Maeght koleksiyonundan derlenen baskı resimlerin ağırlıkh bir yer aldığı, birkaç da tab- lo ve heykeü kapsayan Joan Miro (1893-1983) sergisi, yabancı yapıtlan içeren müze kavra- mına yabancı ülkemizde haklı bir ilgiyle iz- leniyor. Belki daha uzun bir süre, bu tür ser- giler, özellikle Batı sanatından özgün örnek- ler görerek yetişmesi gereken ülkemizdeki öğ- renci kesimi için verimli bir olanak yaratacaktır. Ancak sanat eğitimi kuşaklarla sinırlı olma- dığuıa göre, belki bir süre sonra müzecilik kav- ramı ikinci aşamasim yaşanıaya başlayacak ve bu kurumlan yönlendiren kişiler, dışardan ser- gi getirmenin sorunu çözmeyeceği bilincindcn yola çıkarak, dikkatlerini bu kez dış dünyaya çevirecek ve ülkemizdeki müzecilik yeni bir dönüşüm yaşayacaktır. Miro sergisi de dahil olmak üzere, bu tür sergilerin getirilmesinde yaşanan zorluklar hesaba kaülırsa, bu konudaki emeğin büyük bir boşluğu, geçici de olsa, dol- durduğu kuşkusuzdur. Sergi, îspanyol kökenli gerçeküstücü sa- natçıyı tanıtmanın ötesinde, örneğin Fran- sa'da sanatçılaıia galericiler arasında pekişen ilişkiler bağlamında ilginç bir ömeği günde- me getimıektedir. Neredeyse Maeght adıyla pe- kişir Miro'nun adı ve bu iki isim sürekli ola- rak birbirini çağnştınr. 0 nedenle sergi, Mi- ro'nun yapıtlannı Türkiye'de ilk kez günde- me getimıiş olmanın yanında, Maeght-Miro da- yanışmasmı açığa vuran bir gösteri özelliği ta- şıyor. Ekonomik ve yönetsel açıdan büyük so- runlann yaşandığı galeriler dünyamız, ka- ramca bu dayanışmanm anlammı yakuıdan kav- ramaya çahşmalıdır. Serginin açılışı nedeniyle ülkemize gelen Maeght ailesinden Yoyo Maeght, açılışın er- tesi günü müzede yaptığı konuşmada bu da- yaraşmanın aynntılannı ve küçük yaşlarda ta- nıma olanağı bulduğu Miro'yu insan ve sanatçı yönleriyle anlattı. Galerinin kurucusu Aime Maeght, birlikte çalıştığı öteki sanatçılardan daha fazla yaknıdı Miro'ya. 1939'dan başla- yarak sanatçmın bütün yapıtlannı koleksiyo- nuna geçiren ve pazarlayan kişi olmuştu. 1950'li yıllarda da bir Katalan asıllı mimara Mayorka adasında bir atölye yaptırnıış ve ken- di galerisinde arka arkaya Miro sergileri aç- M V wJ m : ? ) s. mışh. Yoyo Maeght'in belleğinde Miro adının yer etmesüıde, başka sanatçılann yanı sıra Mi- ro'nun hem aile hem de galeri arasında kuru- lan sağlanı bağ etkili olmuştu. 1960'h yıllar- da Adrien Maeght'in galeriye ek olarak kur- duğu basımevinde, Miro'nun kullandığı ka- lemler, bakır levhalar ve lito taşları vardı. Cerçeküstücüluk teknlğl... Bir başka ilginç olgu da yaşadığı dönemin şairleriyle yakın dostluk kurmasıydı Miro'nun. Sanatçı, onlann şiirlerinden esinleniyor, şair- ler de onun resünleri üzerine yorumlarda bu- lunuyor ve bir bakıına o resimlerle beslcnerek daha güzel şiirler yazıyorlardı. Gerçeküstücü tekniği iki cephedcn algılamanın getirdiği bu doğal ilişkiler, bir döneme gerçek niteliğini ka- zandınnış oluyordu. Ömeğin Paul Eluard, Mi- ro ile yakın dostluk içinde bulunan ressamla- nn başında geliyordu. Bu arada Prevert'in Mi- ro'yu kimi zaman üzüm bağlanmn, kimi za- nıan şarapla dolu bir evrenin yansıdığı bir "ay- na Miro" olarak yorumlamıştı ünlü şiirinde. 'ergi, îspanyol kökenli gerçeküstücü sanatçıyı tanıtmanın ötesinde, ilginç bir örneği gündeme getirmektedir. Neredeyse Maeght adıyla pekişir Miro'nun adı ve bu iki isim sürekli olarak birbirini çağnştınr. O nedenle sergi, Miro'nun yapıtlannı Türkiye'de ilk kez gündeme getirmiş olmanın yanında, Maeght-Miro dayanışmasını açığa vuran bir gösteri özelliği taşıyor. Miro sergisi nedeniyle, bu iki önenıli nok- ta gözden uzak tutulmamalı. Galeriye bağ- lanmak ve o galeriyle iş yaparak karşılıklı bağ- lılığuı önemini her zaman güııdemde tutmak; aynca alan dışındaki başka sanatçılarla etki- leşim içinde bulunmak, çağdaş sanatın yolu- nu çizen ve ihmal edilmemesi gereken iki et- kendir. Birincisine, görebüdiğimiz kadanyla bizde pek tanık olmuyoruz. Piyasadaki dağı- nıklığın önenıli nedenlerinden biri bu olmalı. îkincisi de birincisinden daha az önemli değil kanımca. 1940'h yıllarda bizde sanatçı-ede- biyatçı diyaloğu, çevrenin sınırlılığı nedeniy- le olsa gerek, organik bir yapılanma içinde ku- rulmuştu. Bugünse böyle bir diyalogdan söz etmek neredeyse münikün değil: Ressamlar edebiyatçılann dünyasına kapalı, edebiyatçı- lar da ressamlann dünyasına... Miro sergisini bir de bu yönüyle değer- lendirmek gerekir. (Sergi, 31 Ağııstos 'a ka- dar görülebilir.) [email protected] İSTANBUL MÜZİK FESTİVAÜ Çimen Seymen'in 'Müsenna' adlı çalışması bu akşam saat 21.30'da Topkapı Babü-s Saade'de. Barok Karnavallan ve Osmanlı ŞenliJderi Kültür Servisi - 36. Uluslararası Istanbul Mü- zik Festivali, bu akşam iki konsere ev sahipliği ya- pıyor. Çimen Seymen'in proje tasarımını ve yönet- menliğüıi yapüğı 'Müsenna: Barok Karnavallar ve Osmanlı Şenlikleri', bu akşam saat 21.3O'da Top- kapı, Babü-s Saade'de izleyiciyle buluşacak. Erkan Sever'in anlatıcı olarak katıldiğı göstcrinin sahne ve kostüm tasanmı Hüsamettin Koçan'a, ışık tasanmı Müfıt Özbek'e ait. Osmanlı hat sanatmda aynı met- nin sağdan sola ve soldan sağa karşılıklı yazma tar- zı olan müsenna tekniğinin esin kaynağını oluşturduğu gösteri, Topkapı Sarayı, Fransız ve Venedik saraylan, Istanbul'dâki büyükelçilikler ve kozmopolit şehir- lerdeki 17. yüzyıl şenlik ve bayramlannı yansıtıyor. Saim Akçıl yönetimindeki TEKFEN Filarmoni Or- kestrası'run 'Eski Dünya, Yeni Dünya' adh konseri ise bu akşam saat 20.00'de Aya Irini Müzesi'nde mü- zikseverlerle buluşacak. Şirin Pancaroğlu'nun solist olarak katılacağı konserde Pancaroğlu, Hasan Uçar- su'nun 'Davetsiz Misafirler' adlı Arp ve Çeng için Konçerto'nun ilk kez seslendirilişini yapacak. Kon- serde aynca orkestra, Çaykovski'nin 'Italyan Kap- riçyosu, Op. 45', Dvorak'm '9. Senfoni, Mi Minör, Op. 95' adlı yapıtlannı seslendirecek. Konser önce- sinde de 'Konsere Doğru' kapsamında 19.00 - 19.30 saatleri arasında Aya Irini Miizesi, lç Avlu'da Ersin Antep moderatörlüğünde Şirin Pancaroğlu ve Hasan Uçarsu ile sohbet yer alacak. Toplumsal bir tedirgiııliği anlatıyor diye düşünüyorum Şanghay Rlm Festivali • HONG-KONG (AA) - Bu yıl 1 l.'si düzenlenen Şangay Uluslararası Film Festivali'nde Vladimir Kott'un yönettiği Rus filmi "Mukha" adlı fıhn, festivalin en önemli ödülü "Jin Jue" ödülüne değer görüldü. Film, babasımn öldüğünü zanneden ve aniden ortaya çıkmasıyla şaşkınlığa uğrayan bir genç kızın öyküsünü anlatıyor. Çin lîhni "Old Fish" Jüri Büyük Ödülü'nü alırken yönetmen Maris Martinsons "Loss" adlı filmiyle "en iyi yönetmen" ödülünü kazandı. "En iyi sinema fotoğrafçılığı" ödülünü ise Alman fıhni "My Mother's Tears" aldı. Oscar'larda kısıtlama • Kültür Servisi - Oscar organizatörlcri en iyi şarkı dalmda yanşacak fıhnlerin şarkı sayısına rekabeti arttırmak için sınırlama getirdi. Bundan böyle her film iki şarkıyla aday olabilecek. 2007'de 'Rüya Kızlar'ın, 2008'de 'Manhattan'da Sihir'in bu daldaki beş ödülden üçüne aday olması kısıtlamayı gerekli hale getirdi. Öte yandan geçen yılın adaylanndan Manhattan'da Sihir aday olduğu üç dalda da ödül kazanamadı. 2009 Oscar Ödülleri için en iyi özgün müzik dalında yapılan bu değişiklikler yabancı dilde en iyi film dalını da etkiledi. Yabancı dilde en iyi film dalında yanşan dokuz aday adayı fihnden üçü bir komite tarafindan seçilccek. Daha önce dokuz film de akademi üyeleri tarafindan seçiliyordu. Geopge Carlin yaşamını yitirdi • LOS ANGELES (AA) - Grammy ödüllü Amerikah komedyen, oyuncu ve yazar George Carlin, 71 yaşındakalp yetmezliğinden öldü. Comedy Ccntral tarafından Richard Pryor'dan sonra tüm zamanların en iyi ikinci komedyeni seçilen George Carlin sayısız televizyon komedisinde yer aldı. Carlin'in klasikleşmiş "Yedi kirli kelime" adlı tek kişilik gösterisi topluma aykın düşünceler içermesi nedeniyle televizyonlarda yasaklanmıştı. PORTRE/ NİLAY ÖZER Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Biyoloji öğ- retmenliği Bölümü 'nün ardmdan eğitimini Bilkent Üni- versitesi Türk Edebiyatı Bölümü 'nde yüksek lisans yapa- rak sürdürdü. 1995 'ten buyana şiirleri çeşitli dergilerde yayımlamyor. Nilay özer 'in 'Zamana Dağılan Nar' (1999) ve 'Oll' (2005) adlı iki şiir kitabı bulunuyor. ARİF DAMAR Mayıs/2008 ve bu ayı da kapsayan edebiyat dergilerinden: Afrodisyas-Sanat, Akademi Gökyüzü, Akatalpa, Alaz, Aş- kar, Az Edebiyat, Berfin Bahar, Deniz- suyukâsesi, Dize Evrensel Kültür, Gcdiz (Manisa), Hayâl, H. Gösteri, Kitap-lık, Kum, Lâcivert, Malone, NO, Sanat Cep- hesi, Sincan lstasyonu, Sözcükler, Şarköy Sanat, Tavır, Tay, Üç Nokta, Varlık, Ya- sakmeyve ve Yedi Iklim'de yer alan şiir- leri okudum, inceledim. Nilay Özer'in bu ay hem Hayal ve hem de Varlık dergisinde birer şiiri yayımlandı. Her iki şiirini de çok beğendim. Ama ben Hayal'deki "Bir Düşüş Nakaraü" adlı şiirini değil de, Var- hk'taki: "Görmek Büyüyor Bu Kimse- nin Anladığı Yük Değil" (Nilay büyük harf kullanmıyor) adlı şiirini seçmeyi iki yönden ycrinde buldum. Hayâl dergisin- deki şiiri çok kapalı olsa da anladığıma gö- re 10 yılda bir yapılan askeri darbeleri ele ahyor. Şiirinin sol başına koyduğu Sylvia Plath'ın: "her on yılda bir/böyle bir ta- ne beceririm" dizelcri az da olsa açıklı- yor şiirin konusunu. İkinci nedenimse bir şiirin ne söylediğinin yanında nasıl söy- lediği de önemli, hatta daha önemli olduğu yönünden Varlık dergisindeki şiirini da- ha çok beğendim. Kimi aklıevveller -"Ka- dınlardan şair olmaz" görüşünü ileri sü- rüyorlar. Ta üç bin yıldır şiirleri okunan Lespos'lu (Midilli Adası) Sapho'nunbir kadın olduğunun ayırdında değiller ya da bundan haberleri yok. Bizim bugün ya- şayan Gülten Akın'm yanı sıra Didem Madak, Bejan Matur, Birhan Keskin, Gonca Ozmen, Zeynep Köylü, Zeynep Uzunbay, Yelda Karataş ve 18 yaşında kitabı yayımlanan Duygu Ergun ve da- ha şu anda aklıma gelmeyen (Deniz Du- rukan) ve niceleri başanlı şiirler yazı- yorlar. Çoğu Nilay Özer gibi çok genç. Za- manla bir Gülten Akın neden olmasınlar. Nilay Özer ilk kitabı "Zamana Dağılan Nar (1999)"ı öteki iki gençtazşairle bir- likte ilk imza gününü benimle birlikte 13 Mayıs 2000 günü Pengucn'de (Balıari- ye'deki) gerçekleştirdi. Çok önceleri bü- tün Yeni Türkü (İsim babası Yaşar Mi- raç) ve çok sonra Sunay Akın ilk kitabı "Makiler"i Cevat Çapan ve benimle bir- likte yaptı. O TV'de yanlış aramsıyor, Ce- mal Süreya diyor. Cemal onu destekli- yordu. Hatay içkievine varınca o da ora- daydı. O kadar. Kitabının adını da Cemal koymuştu. Yalnız Fransa'daki anlamını kendisine açıklamamış, benden öğrendi. Gelelim Nilay'ın şiirine! Ne anlatı- yor bu şiir? Bir bakıma açık seçik hiç- bir şey anlatmıyor. Bir bakıma da çok şey anlatıyor. Peki biz ne anlıyoruz oku- yunca? Bakın, hepimiz, herkcs farklı şey anlıyor. Ben, toplumsal bir tedir- ginliği anlatmak istiyor diye düşünü- yorum. Bence en iyisi şairinden bizle- ri aydınlatmasını, şiirini açıklamasını is- teyebiliriz. Ama o gereksiz bulursa bir şey diyemeyiz. Ne anlatırsa anlat- sın çok yakın bir zamanda evlenen genç şairimize ben kendi adıma mutluluklar diliyorum. Sizler de bana katılın lütfen. görmek büyüyor bu kimseniıı anladığı yük değil anıtsı ve utangaç ve filizî bir ki üç... ve durmadan bölünen çifl cinsiyetli okunaksız bir şeydi hayır bir yerdi çoğala çoğala sis mi kar mı tövbe de bir yokoluş biçimi yaşamasından bakkallar sonrasıydı şaşırrruş adam- lann ellerinden un akıtıp geldiği göğün son kez denendiği o heves harn yenen hurmalardan da buruk kireçlenip gömülmüştü üstelik def- terleri korkulur güllere bulaşmasından hazırlıksız ve uzak ve geçici bir ki üç... bir olay kişisi mi hayır bir şeydi her yerdcydi göstermek mümkün degil... bir sızıyordu kapılann altından türlü koyu renklerde endişelerde bir siliyor açık seçik izlerini var mı yok mu tövbe de bu masal zamandan gözlere yazıhııalı çünkü unulturu- lur seyrine sadakât gerektiren her yokJuk çünkü bir balkonun eğri büğrü ke- dcri sözcüklerle olsun biçimlen- mek istiyor hem büyüyor sokağın yüzüne birikmiş sular sularda bir ölüyü oku- masından ağırlaşnuş ve siyah ve kaç parça bir kiüç... herkesin kendisi mi elbet bir şey- di şemsiyelerin paltolarm altında uzun... uzun şapka tcreklerinin gazetelerin arkasında gevcze bir boşluk vapurlann basık salonlannda ba- kışan erkeklerle kızlann inandığı bir kayıp ilanı son kez nerde gö- rühnüş bir çifl göz vc boyalı bir ağız evleri yağmurla işaretlcnıniş kız- lardan en az biri kalkıp gitmcli daha büyük gün yok çünkü bir göv- denin bulutlan dağıtmasından geniş kalçalı ve toy ve ansızın bir kiüç... dağlara teklif mi gülünç birjeydi gösteri sanatları sohnesi YAZAN: Uğur MUMCU OYUNLAŞTIRAN: Uğur MUMCU- Rutkay AZİZ YÖNETEN: Mehmet ULAY MÜZİK: Timur SELÇUK HAREKET DÜZENİ: Gizem ERDEN IŞIK TASARIM: Yüksel AYMAZ DEKOR-KOSTÜM: M. Ziya ÜLKENCİLER FİLM TASARIM: Önder ÖNSAL GENEL SANAT YÖNETMENİ: Othan AYDIN 0IKAYANLAH .Mehmet ULAY .Orhan AYDIN .Eeoep IEKEH .Mustafa EIHAFTEPE .Tamer ÖZCEVİZ .Deniz ATAM Cansu FIBINCI .Hamazan ATBAŞ ve Oğuz TUNÇ 27 Hadran Cuma Saat 21.00 ESENRENT RIFAT ILGAZ AÇIK HAVA SAHNESt 28 Haziran Cumartesi Saat 21.00 KADIKÖY NÂZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZİ Tel: 0216 414 22 39 Anadolu AYAN NE /:^77 Bir Yaşama Dönen Semah tanı 2 Perde "ikli Oyun Yazan ve Yöneten; Aytekin ÖZEN Dramaturg: Lutfü KALELİ -Ahmet DEMİR Derlevenler F a t i h L e y l a M a h m u t KORKMAZ ÜNVER KARAKAYA Türküleri Yorumlayan: LEYLA Kostüm: Gönüi SIPAHİOĞLU İki Temmuz Anısına Bakırköy ve Kadıköy Belediyelerinin desteği ile AYDINLIGA NÖBET TUTANLAR İÇİN ANADOLU YAKASINDA İLK OYUN Caddebostan Kültür Merkezi Kadıköy GişeTel: 216.467 25 68 4 Temmuz 2008 Cuma Saat: 20.30 5 Temmuz 2008 Cumartesi Saat: 20.30 Bilgi için : 0212.560 70 83 0533.773 68 07 0552.211 22 34 www.anadolumeydansahnesi.com OTOMOTİVhn katkılarıyla Her şey dahil sistemimizde sabah kahvaltısı, öğlen yemeği, akşam yemeği, beş çayı ve pasta ikramı, gün boyu (08.00-22.00) alkollü ve alkolsüz limitsiz içecekler mevcuttur. özel plaj, havuzlarda şezlong, şemsiye ücretsizdir. ARİNNA 09.06-ZZ.06 Z3.06-13.07 14.07-03.08 04.08-24.08 25.08-07.09 08.09-30.09 AnexOda 49YTL 64YTL 74 Ya 90YTL 74 YR 50 Ya Std. Oda 65 Ya 90 Ya 99 YTL 1I5YTL 99 Ya 70 Ya BLUE BODRUM 09.06-22.06 23.06-13.07 14.07-03.08 04.08-24.08 25.08-07.09 08.09-30.09 Std. Oda 49 YTL 74 Ya 94 YTL 99 Ya 74 Ya 49 YTL TEL: 0252.319 01 01 GSM: 0532.395 81 41 w w w . c l u b h o t e l a r l n n a . c o m TEL: 0252.382 20 17 GSM: 0533.655 14 90 www.bodrumturkey.com/clubblue İZMİR-İSTANBUL EDEBİYAT-KOOP ÖREN BELEDİYESİ İLE 24-26 HAZİRAN/08 HALUK OTEL VE 27-28 HAZlRAN /08 CAFE FOÇA KARASI 187-Sokak-No:7 Foça/lzmir 0232-8127272-0535-4760810
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle