Katalog

SAYFA CUMHURİYET 24 HAZİRAN 2008 SALI 10 H . A İ 3 İ l ı l \ L j l İ i l t . [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR 'Soykırım'dan Kimler Zarar Gftriiyor? Önceki hafta Isveç Parlamentosu "Ermeni soykmmı" savını yasalaştır- mak isteyen bir tasanyı 37'ye karşı 245 oyla reddetti. Ret gerekçesi şöyle özetlenebilir: 1. BM, Ermeni olaylarını hiçbir za- man "soykınm" olarak kabul etmedi. 2. BM Soykınm Sözleşmesi 1948'den öncesini geri dönüşümlü olarak dikkate almıyor. 3.1915 olayları hakkında, konunun uzmanları arasında bile temel görüş ayrılıkları var. 4. Uzmanlar, "soykınm" kavramı- nın, başka suçları kapsayacak bi- çimde genişletilmesinden kaygı du- yuyorlar. 5. Yasa koyucular, dış siyasaya mü- dahale edip Türkiye'nin iç sürecinde rahatsızlık ya- ratmamalı. Isveç Parlamento- su'ndan yaklaşık bir hafta sonra ABD Senato Dış lliş- kiler Komitesi de Erme- nistan'a büyükelçi atan- masını görüştü. ABD'de büyükelçi adayları, gide- cekleri ülkelerde izlene- cek siyasa konusunda Komiteye he- sap vermek zorundadırlar. Erivan'daki Büyükelçi John Evans, 1915 olaylarından "soykınm" diye söz edince Mayıs 2006'da görevden alınmıştı. Boşalan göreve Richard Hoagland aday gösterilmiş, ancak Komitede "soykınm" sözcüğünü kul- lanmayınca Ermeni yanlısı Demokrat Senatör Robert Menendez'in veto- su ile karşılaşmıştı. Koskoca ABD'nin, iki yılı aşkın bir süredir Erivan'da bü- yükelçisi bulunmuyor! ABD Dışişleri bu kez Marie Yova- novitcz'i Erivan'a atamak istediğini Komiteye bildirdi. Bayan diplomat, Komite önüne "etnik temizlik" deyip "soykınm" sözcüğünü ağzına alma- yınca Menendez'in "neden soykınm sözcüğünü kullanmadığı" sorusuyla karşılaştı. Büyükelçi adayı "Bu, hü- kümetin siyasasıdır" demekle yetindi. Ayrıca Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi de aynı günlerde "Kafkas- lar'da durum" konusunu tartışırken, Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Barack Obama Fried de "soykınm" sözcüğünü kul- lanmadı. Ermenilerin yoğun olduğu Kaliforniya'dan Demokrat temsilci Diane Vatson neden "soykınm" söz- cüğünü kullanmadığını sordu. Fried, 1915 olaylarının reddedilmediği, an- cak bu sözcüğü kullanmanın 'Türk-Er- meni ilişkilehne ve Türkiye'nin tarihiyle yüzleşmesine biryaran olmayacağı" yanıtını verdi. Türkiye'nin Turgut Özal zamanın- da Istanbul raylı sistem tasansının iha- lesi ile "insan haklan" arasındaki çe- lişkinin giderilmesinden sonra başla- yan Ankara-Stockholm ilişkilerindeki iyileşme, son zamanlarda savunma sanayiine kadar ulaşan karşılıklı olum- lu bir ekonomik içerik kazandı. İki yıldır Erivan'a bir bü- yükelçi gönderememenin aczi içindeki ABD'nin birkaç temsilcisinin oy uğruna yaptıkları kaprisin acısını Ermenistan'daki halkın çek- tiğini, Los Angeles'ta bir eli yağda bir eli balda olan Ermenilerin hâlâ anlamadığı anlaşılıyor. 2005'te 130 milyon do- lar olan Türkiye-Ermenistan ticareti- nin, sınırın kapalı olmasına karşın geçen yıl 200 milyon dolara yüksel- diğini, Ermenistan dış ticaretinde Tür- kiye'nin ilk beşte yer aldığını bile bil- miyorlar. Unutulmasın ki bu ticaret, komşu öteki ülkeler üzerinden yapıl- dığı için Ermeni tüketicilerin Türk mallarına faturası pahalı olmaktadır. Bugün işsizlikten kıvranan Ermenis- tan'dan Türkiye'de yasal ve kaçak ol- mak üzere çalışmaya gelen Ermeni sayısının da 50-100 bin arasında de- ğiştiği, gönderdikleri havaleler ile Er- menistan'da ailelerini besledikleri de unutulmamalıdır. Şimdi de Kongre'deki Ermeni yan- lısı Demokrat senatör ve temsilcilere, Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi'ye ek olarak Demokrat Başkan Adayı Barack Obama'nın bir- kaç yüz bin Ermeni kökenli oy uğru- na "soykınm" sözcüğüne destek ver- mesi, Ankara-Erivan-Vaşington iliş- kilerine kara bulutların gölgesinin dü- şeceğini gösteriyor. Baba Ocağı Ziyanetinin Ardından! Bir yazar olarak ne kadar iyi niyet- li olursanız olunuz, her an yanlış al- gılanabilirsiniz. Kimileri aynı yazıdan dolayı "gurur duyduklannı" yazarlar, kimileri de "Yağmuryağdı sen bana kazdedin" bile derler. Cuma günü bu köşede Londra Belediye Başkanı Aleksander Boris de Pfefel Johnson'un babası Stan- ley'in kuzeni Dışişleri Bakanlığı Müs- teşarı Selim Kuneralp ile dedelerinin babası balmumcu kâhyası Hacı Ah- met Hamdi Efendi'nin Çankırı'nın Kalfat köyüne yaptıkları ziyarete yer vermiştik. "Bir Baba Ocağı Ziyareti" başlıklı yazımızda Boris'in soyağacı- nı özetle aktarmaya çalıştık. Yazımı- zı okuyanlar, gerçekte bu soyağacı- nın bir tarihsel roman zenginliğine sa- hip olduğunu bildirdiler. Boris'in "saçlarının açık rengini" kendi sözlerinden alıntı yaparak "1500 yıl önce bu yöreye yerleşen Got'lara ya da Kalfat'tan gelen Çerkez kızları- na bağladığına" değindik. Ayrıca Kal- fat'a bir övgü olması için Fatih Sul- tan Mehmet'in cariyelerinden eşi, 2. Beyazıt'ın annesi Gülbahar Ha- tun'un bu köyden geldiğini anımsat- tık. Babası Çerkeşli, anne- si Kurşunlulu olan Çankırı kökenli bu yazarın yöre ka- dınlarının güzelliğini vurgu- lamak için "Kız sen geldin Çerkeş'ten, pek güzelsin herkesten, farkın yoktur bil- lahi, lepiska saçlı Çerkez- den" türküsüne de gururla yer verdik. Kalfat köyü, bugün Orta ilçesine bağlı. Yazıda Orta il- çesinin Osmanh'daki adının "Karı Bazan" olduğunu, az Stanley ve Selim Kalfat köyünde. önce değindiğimiz verilerin ışığında burasının Kafkaslar'dan gelen Çerkez kızları ile bağlantılı olabileceğine dik- kati çektik. Yazarın 48 yıllık mesleki yaşantısının temel özelliği araştır- macı oluşudur, bugüne değin birtek yalanlama dahi almamıştır. Kalfat köyü hakkında araştırma yaparken köyün kendi internet sitesi olan "kal- fat.com" u da okudu. Bakın Kalfat kö- yünün kendi internet sitesinde ne ya- zıyor: "...Başbakanlık DevletArşivleri Ge- nel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire- si Başkanlığı'nm yayım no: 20'de (Defter-i Hakani dizisi) Kalfat ve yöresi ile ilgili önemli belge ve bilgiler de bu- lunmaktadır. Bu bilgilerin bazılan şöy- ledir. Kalfat'ın adı Halfet olarak geç- mektedir. Orta ilçesinin adı ise KARI BAZARI olarak beyan edilmektedir. Fakat burada şunu açıklamakta fay- da görüyorum. O tarihlerde yine 30 köy mevcut olup daha sonra adları- nı sıralayacağımız köylerden 7 tane- si bugünkü Kalfat sınırlan içerinde yer almaktadır. KARI BAZARI nahiyesinin yeri büyük ihtimalle, bugünkü imam hatip lisesi civannda kurulmuş ve Basdak ile Kanlıca köyleri ortalanmış bir yer olarak görülmektedir..." Yazımıza tepki gösteren okurların önce Kalfat köyünün kendi sitesini okumalarını öneririm. Üstelik Baş- bakanlık Devlet Arşivi resmi kaynak gösterilip "KARI BAZARI" sözcükle- ri özenle büyük harflerle vurgulanıyor! Bazı okurlar "karı" sözcüğünün "kari (okur)" olarak anlaşılmasını, bu- nunla "Kuran" okuyanların amaçlan- mış olabileceğini bildirdiler. Bir an bu- nu kabul etsek "Kari Bazan (Kuran okuyanlarpazan)" demek biraz garip olmuyor mu? Bu garip durumdan Or- talılar da hoşlanmamış olacaklar ki, öteki ilçelerin ortasında bir konumda oluşundan yararlanarak adını "Orta"ya çevirmişler. Konuya özen gösteren Çankırı Araştırmaları Merkezi'ne bir görev düşüyor. Başbakanlık Devlet Arşivleri'ni yeniden tarasınlar, "kan" sözcüğünün "kari" mi yoksa "kan" mı olduğunu araştırıp kendi sitelerini yeniden düzenlesinler. Insanın aklına bir başka olasılık daha geliyor! Bugün Türkiye'de birkaç kentte "yalnızca ka- dın satıcılann" tarımsal ürünlerini ge- tirdikleri köylü pazarlarına halk ara- sında "kadın-karı pazan" denildiği de dikkate alınmalıdır. Stanley Johnson'un kuzeni Selim ile baba ocağı ziyaretinden mutlu ola- rak Londra'ya döndüğünü öğren- dim. Başta köyün beş yıl Franşa'da yaşamış Belediye Başkanı Ömer Karaağaç olmak üzere köy halkı kendisini coşku ile karşılamış. Stan- ley, Boris'in telefonla aradığını, Lon- dra'daki 400 bin kadar Türk'ün ken- disine verdiği oydan dolayı teşekkür ettiğini köylülere iletmiş. Balmumcu kâhyası Hacı Ahmet Hamdi'nin ol- duğu söylenen ev ziyaret edildikten sonra ormanda topluca öğle yeme- ği yenilmiş. Konuşmalarını Çankırı AKP Milletvekili Suat Kınıkoğlu'nun çevirdiği Stanley, köyü bakımlı, yolunu da düzgün bulmuş. Nüfusunun 2000'in altına düşmesi ile köyün "belediye" olma hakkını yitirmesi ola- sılığına üzülmüş. Köyden hediyeler- le uğurlanan Stanley duygulanmış. Şimdi yazıma tepki gösteren bazı okurlar, Orta ilçesinin Osmanh'daki adının gerçek anlamını bulup sitele- rine doğru dürüst aktarmalılar ve Kalfat köyünde belediye olgusunun sürdürülmesi için elbirliğiyle ne ya- pılması gerektiğini düşünmeliler. Araplann gönlünü kazanmak amacıyla kurulan El Hurra televizyonu seyirci bulamadı ABD propagandası tutmadı Dış Haberler Servisi - ABD'nin Arap dünyasının gönlünü kazanmak için on milyonlarca dolar yatınp kurduğu El Hur- ra televizyon kanalının rağbet görmedi- ği ve bu propaganda yönteminin işe yaramadığı görüşü dile getirildi. Önde gelen Amerikan gazetelerinden Washington Post, adı "özgür" anlamı- na gelen ve uydudan yayın yapan televizyon kanalının Mısır bürosundan yapılan haberinde, El Hurra'nın geçen 4 yılın ardından fîyasko yaşadığını belirt- ti. Haberde, 350 milyon dolara mal olan kanahn "kalpleri ve zihinleri" kazan- ma savaşında, El Kaide terör örgütünün medya gücü karşısında başarısız olduğu vurgulandı. Vasatın altında programlar yayımlayan kanahn, televizyonculukta deneyimsiz ve yeterince Arapça bilnıe- yen kadrolan bulunduğuna işaret edilen haberde, Müslüman dünyasına sesle- nen kanalda bir sunucunun programını • 2004 yılında Arap ülkelerine yönelik uydu yayını yapmaya başlayan Amerikan televizyon kanalı El Hurra, izlenme oranı bakımından Hizbullah örgütünün kanahnı geçemedi. Sıkça rastlanan yayın hataları sonrasında kanal çalışanlarının, "Neyse, zaten kimse bizi izlemiyor" diye şakalaştıkları belirtildi. "Isa bugün yükseldi" diye açması ve Lübnan'daki Islamcı direniş örgütü Hiz- bullah'ın Genel Sekreteri Hasan Nas- rallah'ın uzun bir konuşmasının ya- yımlanması nedeniyle ABD Kongre- si'nin kanahn bütçesini kesmeyi gün- deme alması "utanç verici örnekler" olarak sıralandı. Kanahn eski editörlerinden Yaser Tabet gazeteye açıklamasmda, çalı- şanların birçoğunun ne yapmaları ge- rektiğini bilmediğinden şikâyet ederek, "Canlı yayında bir sorun olursa in- sanlar sadece birbiriyle şakalaşıp, 'Neyse, zaten kimse bizi izlemiyor' derdi" diye konuştu. Uyduda» Arapça yayın yapan kanal sa- yısının 200 civannda olduğu ve lideri Ka- tar merkezli El Cezire olan bu alanda, în- giliz yayın kurumu BBC'nin de faaliyete geçtiği aktanlan haberde, Suudi Ara- bistan'ın El Arabiya televizyonunun Washington sunucusu Hişam Mel- hem'in, "Araplar evlerinde televizyo- nun karşısına geçince çılgınca sörf ya- parlar. Çok ender El Hurra izlediği- ni söylcyen birini bulabilirsiniz. Kanal sırasında onuncu olabilir anıa kesin- likle birinci, ikinci, üçüncü, dördün- cü değildir" sözlerine yer verildi. Mel- hem, ABD'nin bu propaganda operas- yonunun büyük masrafina rağmen çok az etkisi olduğunu söyledi. El Hurra'nın sahibi gözüken şirketin başkanı Brian T. Conniff ise ilerleme kaydettiklerini savunarak, "Propagan- da kanalı, Bush kanalı olmadığımızı göstermek zaman aldı" dedi. Amerikan resmi verilerinde kanalı cn az haftada bir takip eden 25 milyon kişiden söz edil- mcsine karşın, Maryland Üniversite- si'nin öncülüğündeki bağımsız araştır- maya göre, Arap izleyicilerin yüzde 54'ünün takip ettiği El Cezire'yi yüzde 9'la El Arabiya takip ederken, El Hur- ra ise Hizbullah'ın televizyonu El Ma- nar ile yüzde 2'de kaldı. En çok Irak'ta izlenen kanalın stratejik planlama yetkilüerinden Bnıce Sherman da, "Vanşı kazandığımızı söylemiyo- ruz. Söylediğimiz şcy yarışta bir atı- mızın olduğu" ifadesini kullandı. Bolivya 'da kavga büyüyor Bolivya'nın doğalgaz zengini bölgelerinden Tarija eyaletinde, Devlet Başkanı Evo Morales yönetiminin yasadışı ilan etmesine karşın önceki gün düzenlenen özerklik referandumundan ilk sonuçlara göre "evet" oyu çıktığı bildirildi. ilk tahminlere göre, 173 bin seçmenin katıldığı referandumda "evet" diyenlerin oranı yüzde 79. Referandum sırasında Morales taraftarları, referandumları protesto gösterileri düzenlediler. Daha önce dc 3 cyalette yapılan özerklik referandumlarından "evet" oyu çıkmıştı. CÜVENLİK YETERSİZ Washington 'ın elçilik sıkıntısı Dış Haberler Servisi - ABD'nin büyük miktarda para harcamasına rağmen yurtdışındaki en az 150 büyükelçilik ve temsilcilikte güvenliği yeterince sağlayamadığı bildirildi. ABD Dışişleri Bakanhğı'nın raporunda, özellikle 11 Eylül saldınlarının ardından artan güvenlik ihtiyacının karşılanamadığı, "hassas durutndaki" elçiliklerin güvenliğinin sağlanması için şu anda harcanan 4 milyar doların iki katı kadar paraya ihtiyaç duyulduğu belirtildi. ABD, Kenya ve Tanzanya'daki büyükelçiliklerine düzenlenen ve 231 kişinin ölümüne neden olan 10 yıl önceki bombalı saldınların ardından temsilciliklerinde güvenliği arttınna karan almıştı. Dışişleri Bakanlığı'nın raporunda, 265 büyükelçilik ve konsoloslukta güvenliğin standartların altında olduğu, hatta elçiliklerin başkentlerden taşınmasının gündeme geldiği bildiriliyor. VEFAT ve BAŞSAGLIGI TÜRKİYE MÜDAFAA-İ HUKUK PARTİSİ, VE MÜDAFAA-İ HUKUK VAKFI Genel Başkanı Sayın (E) Vali MahmutYILBAŞ'ın ANNESİ Sayın DURSUN YILBAŞ VEFATININ ÜZÜNTÜSÜ İÇİNDEYİZ. MERHUMEYE RAHMET, AİLEYE BAŞSAĞLIĞI DİLERİZ. Çalışma Arkadaşları VEFAT Dicle Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi, Atatürkçü düşüncenin yılmaz savunucusu, meslektaşımız ve arkadaşımız Yard. Doç. Dr. RIZA GÜL U kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Ailesine ve tüm dostlanna başsağlığı, merhuma Allah'tan rahmet dileriz. Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyeleri KULTUR • SANOT www.perareklam.com.tr • > « • • • (0212) 293 89 78 CUMOK'TAN BAŞSAGLIGI DtYARBAKIR'IN YÜREKLİ KEMALtST'İ ADD ŞUBE BAŞKANLIĞI VE CUMOK SÖZCÜLÜĞÜNÜ YİĞİTÇE SÜRDÜREN DEĞERLİDOSTUMUZ DAVA ARKADAŞIMIZ ÜDOÇ. DR. RIZA GÜL 22 HAZİRAN 2008 GÜNÜ ANKARA'DA ADD GENEL KURULU'NDA YAŞAMA VEDA ETTİ. VE BİZLERE ARTIK ÜSTLENEMEYECEĞ1 TÜM GÖREVLERİEMANET BIRAKARAK ARAMIZDAN AYRILDI. YAKINLARINA, SEVENLERÎNE VE DOSTLARENA BAŞSAĞLIĞI DtLERİZ. ANISISAVAŞIMTM1ZAIŞIK TUTSUN! ARKADAŞIMTZI 24.06.2008 SALI GÜNÜ GAZİANTEP ULUCAMİ'DE KI- LINACAK ÖĞLE NAMAZINDAN SONRA ASRl MEZARLIKTA SONSUZLUĞA UĞURLUYORUZ. CUMOK OLUŞUMLARI: Adana, Afyon, Aklıısar, Alaııya, Alaşchir. Altınuluk. Anıasya, Anamıır, Ankara, Anlakya, Antalya, Arclahan, Ari- vin, Aydın. Ayvalık. Babaeski, Bafra, Bandımıa, Uodrum, Bolu, Bozüyük. Burdur, Burhaniye, Bursa, Çan, Çaııak- kalc, Çarjamba, Çerkczköy, Çivril, Çorlu, Dalça, Denizli, Dikili. Diyarbakır, Edime, Edrcmil, Elbistan. Kskişchir. Erzin, Erzincan, Eraurum, Felhiye, Finikc. Foça, Gazianlep, Gelibolu, Gcmlik, Gcree, Giresun, Göncn, Isparta, Ine- bolu, ItKgül, Iskenderun, Istanbul, iznıir. Karabük, Kaıacabcy, Karanıan. Kars, Kastamonu, Kayseri, Kdz. ErcJIİ, Kcşarı, Kınkkalc, Kırklarcli, Kilis. Kocaeli, Köycegiz, Kuşadası, K.ütahya. Lülcburgaz. Malatya, Marmaris. Mcrsin. Milas, Mujla, Nevşehir, Nigde, Ordu, Orhangazi, Polallı, Rizc, Salihli, Samsun, Saray, Silifte, Sinop, Sivas, Soma, Sorıjun. Şereflikoçhisar. Taşeli. Tckirdag. Tokat, TurguÜU, Türkoflu, Urfa, Urla, Uzunköprü, Van, Vize, Yalova, Zonguldak. ENKA YAZ ETK1NLIKLERİ 126 HAZİRAN-18 TEMMUZ 2008 EMKA EŞREFDENİZHAN AÇIKHAVA TİYATROSU ENKA KÜLTÜR SANAT 20.YIL Elmek: [email protected] Faks:0312-442 79 90 Oğlumuz Efe Mehmet doğdu. Aramıza hoş geldin. Seni çok seviyoruz. Şefika-Ertan ÇOLAK t GEBZE-ADAPAZARI-İZMİT EIEKTRİK ÜRETİM LÎO. ŞIİ 02 Temmuz 2008 Çarsatnba 21:15 TİYATRO KEO//KİBARUK BUDALASI 09 Temmuz 2008 Çarşamba 21:15 TİYATRO İSTANBULı GÖNÜL HIRSIZI ENKA VAKFI Sadi Gülçelik Spor Sitesi. lstinye-lstanbul T: (0212) 276 22 97 (Pbx) / 209 F: (0212) 276 22 98 E: enkakultıırtçDenka.com W: www.erıkasaııat.orq I