Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2008 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 15 16 16 16 21 21 21 18 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 10 9 9 13 14 14 10 21 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B B B B Y Y Y Y 23 23 16 19 14 14 8 8 5 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu, Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz’in doğusu ile Adıyaman, Gaziantep, Diyarbakır, Batman ve Siirt çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı mevsim normalleri civarında seyretmeye devam edecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y K Y Y Y Y Y Y Y 10 5 11 16 12 12 14 8 13 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y Y Y Y Y Y 13 16 26 12 14 15 16 18 12 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B Y Y B K Y PB Y 14 21 14 28 13 26 11 23 21 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada MHP, parti kapatmayı zorlaştıran ve AKP’yi kapanmaktan kurtarmak amacında olan anayasa değişikliğine karşı vaziyet aldı. İktidarın AKP’yi ve RTE’yi kurtarma yöntemleri kesinlik kazanmış değil. Belirsizliğe ana muhalefetin suskunluğu eklendi. Ana muhalefetteki suskunluk kimi soruları akla getiriyor. Baykal, (Hürriyet’e göre) “Başbakan’a yönelik hiçbir husumeti olmadığını” ve “gerilimli ortama bir son vermek gerektiğini” söylüyor. İktidar anayasa paketini muhalefet partileriyle görüştükten sonra biçimlendireceğine göre; acaba CHP, AKP’den kimi öneriler gelmesini mi bekliyor? Radikal’deki haber; Baykal’ın “Sorunu (hangi sorunu?) aşmak lazım” ve “Yeni bir başlangıç lazım (Nasıl bir başlangıç?)” dediğini bildiriyor. AKP’nin, partiyi ve RTE’yi kurtarmak için kimi “ödünler” vermesi olası. Örneğin CHP’ye iktidar, türbanla ilgili ya da dokunulmazlıkları kaldıran veya daraltan yeni yasal koşullar önerebilir ve karşılığında tek sorunları olan partiyi ve RTE’yi kurtarmakla ilgili anayasal önerilere yeşil ışık yakmasını isteyebilir. Baykal’ın Merkez Yönetim Kurulu’ndaki kimi saptamaları bu türden uzlaşma çağrılarına, olasılıklara izin vermiyor. Ne ki “Güven uyandıran, sözde kalmayan bir adım atılırsa, üzerine düşeni yapmaya hazır” olduğunu söylüyor: Bakalım nereye kadar? ??? AKP’nin Anayasa Mahkemesi’ne bir ay içinde vermek zorunda olduğu savunma hazırlıklarına başlaması zorunlu; ne ki olağan bu gelişme medyada geniş ölçüde yer aldı. AKP savunmasını hazırlayacak komisyonun başına parti kapatma olaylarında deneyimli Çiçek Cemil getirildi. RTE işini biliyor. Ne de olsa Çiçek Cemil parti kapatma konusunda deneyimli. AKP’ye gelinceye kadar görev aldığı, içinde bulunduğu partiler, Anayasa Mahkemesi’nce kapatılan partiler. Refah… Fazilet… Fakat amacı kestirilemeyen gelişme, RTE’nin İsveç’te birden yelkenleri suya indirdiği izlenimi veren açıklamaları… “Şu anda olay yargı süreci içerisindedir. Bu süreç içerisinde çok daha fazla yorum yapmak uygun değildir” demesi… Medya RTE’nin birden AB’ye döndüğünü yazıyor ve ola ki AB’den gelen dayatmalara uygun bir reform paketi içinde partisini (ve tabii kendini) kurtarmayı düşünüyor, bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyor. AB’nin Türkiye komiserlerinden Bay Lagendijk’in hükümeti tehdit eden son demecinden galiba RTE etkilendi. Milli eniştenin, 301. madde gibi dayatmalar karşılanmazsa AB’nin Türkiye’ye arkasını döneceğini, hükümeti korumayıp yalnız bırakacağını içeren demeci belleklerde. ??? Şirket patronlarının, yöneticilerin ve bankaların genel müdürlerinin ve son zamanlarda durmadan ekonomik sıkıntılara uyarılarda bulunan Merkez Bankası’nın küresel krizin burnumuzun dibinde olduğunu, riskin hemen her gün arttığını içeren açıklamaları… RTE’nin bir kulağından giriyor, ötekinden çıkıyor. Dış sermaye pusuya yatmış. Bizimki hâlâ 2002’de 1 milyar olan küresel sermaye girişinin 2007 sonunda 660 milyar dolara yükselmesiyle övünüyor. Oysa sert bir darbeyle yabancı sermaye pır diye uçup gidebilir. RTE, her şeyi bir yana bıraktı: Partiyi ve kendini kurtaracak yeni oyunlar kurguluyor… Yeni oyunlar kuluçkada! Yalçınkaya’ya gelen tehdit içerikli elektronik postalarla ilgili soruşturma başlatıldı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Yargıya hakaret yağmuru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP hakkında kapatma davası açmasıyla birlikte yargıya yönelik “hakaret yağmuru” başlarken yargı da harekete geçti. Kapatma davasını açtığı gün Yalçınkaya’ya gelen tehdit telefonlarına, elektronik postalar da eklendi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da kapatma davası nedeniyle yargıya yönelik “tehdit” mesajlarına ilişkin soruşturma başlattı. Yalçınkaya’nın AKP hakkında kapatma davası açmasıyla birlikte kendisi ve yargı; hakaret, tehdit ve saldırıların hedefi haline geldi. Davanın açılmasından bir gün sonra hakkında siyasi yasak istenen eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, eski MHP Milletvekili Mehmet Gül’ün cenazesinde, “Ölüm en büyük gerçek. Bunu başsavcı da görmeli, siyasetçiler de görmeli, herkes görmeli.” demesi tepkilere neden oldu. Açıklamalarının “Başsavcıya tehdit” olarak yorumlanması üzerine Arınç, böyle bir niyetinin olmadığını duyurdu. Hedef haline geldi Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın başsavcının dava açmaya zorlandığını öne sürerek “Bundan kastım Ergenekon soruşturmasıdır. Devletin içine sızmış bir çeteleşme ile mücadele ediyoruz” demesi de tepki toplamıştı. Yalçınkaya’nın, Günay’ın bu sözlerinden duyduğu rahatsızlığı yakın çevresiyle paylaştığı öğrenildi. Türbanın kamusal alanda kullanılamayacağına ilişkin karar nedeniyle silahlı baskına uğrayan Danıştay 2. Dairesi üyelerini, saldırıdan önce “hedef gösteren” dinci Vakit gazetesi, kapatma davasının ardından bu kez de Yalçınkaya’nın köyüne giderek “karalamaya” dönük haberlere günlerce yer ayırdı. Kapatma davası açmasının ardından 3 hafta boyunca suskunlu ğunu koruyan Başsavcı Yalçınkaya, önceki gün hakaret ve tehditler için yasal yollara başvurabileceği mesajını vermişti. Edinilen bilgiye göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da yargıya yönelik hakaret ve tehditlere yönelik soruşturma başlattı. IP numaraları belirlenecek Yargıtay’ın resmi internet sitesindeki elektronik posta iletişim adresi üzerinden gönderilen hakaret ve tehdit mesajları incelemeye alındı. İçeriklerinde suç unsuru belirlenen elektronik postaların IP numaraları üzerinde yapılacak çalışmalarla göndericilerine ulaşılacak. İZMİR BAROSU Savcı Öz için HSYK’ye başvuru İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Barosu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na başvurarak, Ergenekon soruşturmasını yürüten cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz’ün görevden alınmasını istedi. Öz’ün, soruşturmada yanlı davrandığını savunan İzmir Barosu, “Toplum içinde yeri ve konumu ne olursa olsun, hiçbir kişi veya kurumun hukuk kurallarını ihlal etme ayrıcalığı yoktur ve olamaz” açıklamasını yaptı. Yargı bağımsızlığının yargıç ya da savcılara tanınmış bir ayrıcalık olmadığına dikkat çeken İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, “Yargı bağımsızlığı adaletin her türlü kuşku ve baskıdan arınmış biçimde gerçekleşmesine yarayan bir kurumdur” dedi. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na yollanan başvuru dilekçesinde şu görüşlere yer verildi:“Yakın tarihte Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’ın gözaltına alınıp tutuklanması, daha sonra yargılanıp beraat etmesiyle başlayan, Hakkâri ve Şemdinli’de dış odakların provoke edip güdümlediği olaylardan sonra o dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı’na yönelik politik kaynaklı suç atımına yol açan, bunu yapan cumhuriyet savcısının meslekten ihracına neden olan sürecin Ergenekon adlı soruşturmayla devam ettiği anlaşılmaktadır. Hukuk devletinde kuşkusuz hiçbir kişi ya da kurumun suç işleme ayrıcalığı yoktur ve olamaz. Suç işleyen kim olursa olsun, en etkin ve hızlı biçimde soruşturma ve kovuşturma yapılmalı, gecikmeye neden olmaksızın adalet tecelli etmelidir.” Türkiye’de emniyet ve adalet örgütü içine Fettullahçı ve Nakşi tarikatına üye kişilerin sızdığının bilinen bir gerçek olduğuna dikkat çeken İzmir Barosu Başkanı Erdemir, “Bir tarikat şeyhinin, yandaşlarına adalet örgütü içinde yapılanma talimatı verdiği de bilinmektedir. Bu durum yurttaşlarımızın adalete olan inancının örselenmesine yol açmaktadır. Adalet örgütü içinde yaratılan bu tahribatın tez elden restore edilmesi, yargıya sızan gerici unsurların ayıklanması gerekir” vurgusu yaptı. Başvuru dilekçesinde, haklarında Ergenekon soruşturması kapsamında işlem başlatılan kişilerin ortak özelliğinin Başbakan Erdoğan aleyhine dava açmak olduğuna dikkat çekildi. ‘Ergenekon ABD tertibi’ İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Erkan Önsel, ABD ve AB’nin İP’yi yok etmek için Ergenekon operasyonunu başlattığını öne sürdü. Beyoğlu’ndaki İP İstanbul İl Örgütü önünde bir araya gelen partililer, “Ergenekon yalanı Amerikan tertibi”,“Hükümet istifa,Tayyip Yüce Divan’a” ve “Cumhuriyet devrimi kazanacak” sloganlarını attı. Grup adına açıklamayı yapan Önsel, Ergenekon operasyonunu “hukuk faciası” olarak tanımladı. Önsel, operasyonun, halkın öncüsü İP’nin halktan koparılması olduğunu savundu. İP’liler, açıklamanın ardından İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in gözaltına alındığı 22 Mart tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yaptığı açıklamanın yazılı olduğu bildirileri İstiklal Caddesi boyunca dağıttı. (Fotoğraf: GÖKÇE UYGUN) 1 Çok haklısınız... Cumhuriyet’in tirajını arttırmak artık ciddi bir mücadele aracı, ayakta durma yöntemidir. 2 Önce sizin yapmanız gerekenler var. (Yayın politikası, internet ortamı, dağıtım...) Birinci şık yüzde 80, ikinci şık yüzde 20’lik bir orana sahipti. İki şıkkı sütuna yatırmadan önce başlığı açalım: Cumhuriyet Gazetesi’nin üzerinde “gazete üzeri” bir yük ve güç var. Gazetemizi candan okuyanlar ve gazetemizin canına okumak isteyenler bunun bilincinde. Elbette biz de... Kurtuluş Savaşı’ndan bugüne Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi, Cumhuriyet Gazetesi olmaksızın yazılamaz. Cumhuriyet’i eleştirenler, yayın politikasına katılmayanlar olacaktır. Onlar da bizim gücümüz. Özellikle son yaşanan olaylardan sonra Cumhuriyet Gazetesi okumanın giderek bayraklaştığını vurgulasak, sanırım abartmış olmayız... Bu konuya yine değineceğiz... Okurları bekletmeyelim... ??? 29 Mart’ta tirajı arttırmak için yapılabilecekleri sıralarken “Okur okurdan üstündür” diye başlamıştık. Hem bizim 3 önerimizi genişleten hem de yeni öneriler içeren pek çok ileti aldık. Yeni öneriler özetle şöyle: 1 Nasıl ki lokantalarda, fırınlarda ya da benzer gıda maddesi satan yerlerde “askıya” diye bir yöntem varsa, Cumhuriyet için de benzer bir yöntem geliştirilmeli. Bugünkü koşullarda sırf maddi sorunları nedeniyle Cumhuriyet okuyamayanlar var. Böylece onlara ulaşılmış olur. 2 Zaman gazetesi kendi yöntemleriyle yüz binlerce gazete dağıtıyor. Bizim onlar gibi kaynaklarımız olmayabilir ama “Komşuna bir Cumhuriyet ver” kampanyası başlatılabilir. 3 Stadyumlarda “kombine bilet” uygulaması başlatıldı. Futbol kulüpleri bir yıl önceden bütün tribünleri satıp hem parayı baştan alıyorlar, hem de satışı garanti etmiş oluyorlar. Cumhuriyet de 1 aylık, 6 aylık, 1 yıllık dilimlerle kombine satış yöntemi geliştirsin... ??? Öteki önerileri önümüzdeki günlerde paylaşacağız... Pek çok iletide şöyle bir tümce vardı: “Cumhuriyet’in tirajı şu noktaya vardığı gün Türkiye pek çok olumsuzluktan kurtulmuş olacak...” Verilen rakamlar genellikle 200 bin ve 500 bin! Bu değerlendirmeye biz de katılıyoruz... İnternet sorusu çok ama çok fazla... “Bu devirde” diye başlayan tümcelerin ardı arkası kesilmiyor... Bu konuda Cumhuriyet’in çok ciddi çalışmaları var. Şimdilik bu kadarını vurgulamakla yetinelim. Bir okurun iletisinden: “29 Mart’taki yazınızı okuyunca hemen iletişime geçtik... Facebook’ta bir grup oluşturduk... Tirajınız artarsa bizdendir!” Buna benzer iletiler, Cumhuriyet’in “bilgi çağı”nın bütün araçlarında yer almasının gerekliliğini ortaya koyduğu gibi bu zeminlerde de çok güçlü olabileceğini gösteriyordu. Cumhuriyet okumak bayraklaşıyor... Evinde bayrak bulundurmayı yurttaşlık sorumluluğu olarak gören herkese bir de Cumhuriyet ışığı ne güzel yakışır! ankcum?cumhuriyet.com.tr Tazminat davasında bozma ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’yu manevi tazminat ödemeye mahkum eden yerel mahkeme kararını bozdu. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar vererek, Mumcu’nun 10 bin YTL manevi tazminat ödemesine karar vermişti. 2 BİNİN ÜZERİNDE İŞÇİ ETKİLENECEK Türk Telekom’da zorunlu emeklilik İstanbul Haber Servisi Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasa Tasarısı’nın görüşmeleri Meclis’te sürerken Türk Telekom’da emeklilik süreleri dolduğu gerekçesiyle 2 binin üzerinde işçinin emekli edilmesine karar verildi. Türkİş’e bağlı Haberİş 2 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, emeklilik hakkı kazanan personelin kendi isteği dışında zorunlu olarak emekli edildiğini söyledi. Türk Telekom’da mayıs ayınının sonundan itibaren yeni işçi alımı için emeklilik süresi dolan personel, aralıklı zamanlarla emekli edilecek. İşçiler, bir taraftan SSGSS Yasa Tasarısı ile emekliliği zorlaştırırken diğer taraftan genç yaştaki çalışanların emekli edilmesinin anlaşılamadığını ifade etti. Haberİş 2 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, personelin kendi isteği dışında zorunlu olarak emekli edildiğini belirterek “Mayıs ayının sonuhaziran ayının başında Türk Telekom’a yeni personel alımı gerçekleştirilecek. Türkiye genelinde 2 bini aşkın işçi kendi iradesi dışında emekli edilecek. Tam da SSGSS Yasa Tasarısı’nın görüşüldüğü sırada 40’lı yaşlarda çalışanların emekli edilmesi düşündürücü” dedi. Türk Telekom’a alınacak yeni işçiler nedeniyle İstanbul’da ilk etapta 250 işçinin emekli edileceğini vurgulayan Dokuyucu, “Yeni işçi alımları ile birlikte arkadaşlarımız belirli aralıklarla zorunlu emekli edilecek” diye konuştu. Selçuk yoğun bakımdan çıkarılıyor İstanbul Haber Servisi Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk’un sağlık durumu her geçen gün daha iyiye gidiyor. Selçuk bugün yoğun bakım ünitesinden normal bir odaya çıkarılacak, ancak ziyaretçi yasağı bir süre daha devam edecek. Geçirdiği kalp spazmı ve pnömoni sonucu geçtiğimiz hafta sonu Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’ne kaldırılan ve bir süredir tedavi gören İlhan Selçuk’u ziyarete giden okurları ve yurttaşlar hekimlerin bir süre daha dinlenmesi istemi nedeniyle açılan ziyaretçi defterlerini imzalıyorlar. Ziyaretçi defterini imzalayanlar arasında eski İstanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Türk Gençliğine Hizmet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu, TGC Yönetim Kurulu adına Orhan Erinç, Türk Basın Birliği Başkanı Engin Baydar ve Başkan Vekili Prof. Dr. Pars Tuğlacı, Prof. Dr. Selçuk Erez ile birçok okur bulunuyor. Mesajlarda Selçuk’un bir an önce sağlığına kavuşması dilekleri yer alıyor. BAŞKANDAN TUHAF ‘MADIMAK’ ÇIKIŞI ‘Pişmiş aşa soğuk su katılmaz’ SIVAS (Cumhuriyet) Sıvas Belediye Başkanı Sami Aydın, 1993 yılında 35 kişinin yakılarak öldürüldüğü Madımak Oteli’nin altında açılan kebapçının kapatılarak kütüphaneye dönüştürülmesi önerisini “Pişmiş aşa soğuk su katılmaz” sözleriyle karşı çıktı.Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sıvas’a giden 35 aydın, kaldıkları Madımak Oteli’nde 2 Temmuz 1993 tarihinde yakılarak öldürülmüştü. Yanan otelin müze olması konuşulurken, otelin giriş katında ‘kebapçı’ açılması tepkilere yol açmıştı. Bu arada, sivil toplum örgütlerinin kebapçının yerine barışı simgelemesi nedeniyle çiçekçi dükkânı veya kütüphane açılması önerileri de sonuç vermemişti. Dün bir basın toplantısı düzenleyen Sıvas Belediye Başkanı Sami Aydın’a konuyla ilgili soru soran gazeteciler, beklenmedik bir tepki Sami Aydın. ile karşılaştı. Aydın, “Bizde bir atasözü vardır. ‘Pişmiş aşa soğuk su katılmaz’ derler. Öneriler soğuk su şeklinde olmamalı. Orası bir defa özel mülkiyet. Uygulanması, hayata geçirilmesi zor bir konu” diye konuştu. Öte yandan bir süre önce internetteki sosyal paylaşım ağı Facebook’ta 43 bin üyeli “Madımak Oteli Müze Olsun” grubu tarafından başlatılan mektuplu imza kampanyası sürüyor. Grubun üyesi olmayanlar imza metnini ve gönderi adresini “[email protected]”dan talep edebiliyorlar. İmzalar kargo ya da posta yoluyla Karacaahmet Cemevi’nin yayın organı Karacaahmet Dergisi’ne gönderiliyor. Hak arama bildirisine soruşturma ? ANTALYA (Cumhuriyet) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı ile ilgili olarak hastalara bildiri dağıttığı öne sürülen Antalya Atatürk Devlet Hastanesi radyoloji uzmanı Dr. Levent Tunçel hakkında Sağlık Bakanlığı müfettişlerince soruşturma başlatıldı. Tunçel’in hastalarının hastaneye çağrılarak ifadelerine başvurulduğu öğrenildi. Tunçel, hakkındaki soruşturmayı hastalardan öğrendiğini belirtti. Korumalar kaza yaptı ? KASTAMONU (AA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Trabzon programı için yola çıkan Başbakanlık korumalarını taşıyan aracın Kastamonu’nun Tosya ilçesinde devrilmesi sonucu 4 kişi yaralandı. Araçta bulunan ve yaralanan Başbakanlık korumaları sürücü Salih Şimşek ile Emre Bulut, Tayfun Demirargun ve Yavuz Kurt, ambulansla Kastamonu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılardan Demirargun’un durumunun ağır olduğu bildirildi. Süper Loto 2 milyon YTL devretti ? ANKARA (AA) Süper Loto çekilişinde kazanan numaralar, “4, 17, 21, 24, 37, 42” olarak belirlenirken 6 bilen çıkmayınca 2 milyon 43 bin 105 YTL 94 YKr haftaya devredildi. Çekilişte 5 bilenler 3 bin 246 YTL 45’er YKr, 4 bilenler 68 YTL 75’er YKr, 3 bilenler ise 6’şar YTL ikramiye alacak. C MY B C MY B