07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2008 CUMA 18 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Festival ‘İstanbul Barok’la kapandı ? Kültür Servisi 14. İstanbul Barok Festivali 2 Nisan’da İtalyan Kültür Merkezi’nde “İstanbul Barok” solistlerinin konseriyle sona erdi. Konserde Leyla Pınar’ın yönetimindeki topluluk İtalyan Barok bestecileri Vivaldi, Scarlatti, G. Caccini, Todorini, A. Caldara, G. B. Pergolesi, A. Campra ile Haendel ve F. Koczwara’nın yapıtlarını çaldı. Konserin solistleri soprano Oya Ergün ile kontrtenor Kaan Buldular’dı. Festival 27 Mart’ta La Troupe du Phare ve İstanbul Barok eşliğinde “La Fontaine” masallarının sahnelenmesiyle başlamış; konserlerde Barok bestecilerin Kıbrıs oyun havası, bostancıbaşı vb. Türklerle ilgili parçalarına da yer verilmişti. Şef Francesco Corrias yönetimindeki “Barok Çağda İtalya’da Seyahat” izlekli konserle, “Barok Çağın Sesleri ve Cenevizli Bestecilerden Örnekler” başlıklı müzikli söyleşi ve “İstanbul Barok” solistlerinin iki konseri festival kapsamındaki önemli etkinliklerdi. Filmlerden film beğen(eme)me günleri... SUNGU ÇAPAN İDSO’nun bu haftaki solisti Jiri Barta ugün sinemalarda Joseph Mankiewicz ustanın 1972 yapımı son filmi Sleuth’ün Michael Caine’le Jude Law’ın oynadığı, Kenneth Branagh eliyle çekilmiş yeniden çevrimi SleuthÖlümcül Oyun, ilk film Donnie Darko’yla (2002) özel hayranlar edinmiş bağımsız yönetmen Richard Kelly’nin karmaşık anlatımıyla seyirciyi her an diken üstünde tutup dikkat gerektiren, son dönemin iç içe girmiş karmaşık ve kesişen öykü tarzındaki ikinci filmi, 2.5 saatlik Southland TalesKıyamet Öyküleri, penguenlerin yaşamı üstüne son yılların en şirin doğa belgesellerinden İmparatorun Yolculuğu’yla (2005) en iyi belgesel Oscar’ını kazanmış Luc Jacquet’nin bu kez okula gitmek için yolu gizemli bir ormandan geçen küçük bir kızla kızıl bir tilkinin dostluğunu anlattığı Le Renard et L ’EnfantArkadaşım Tilki, ‘Madonna’nın İngiliz Kocası’ yaftası gittikçe yönetmenliğini bastıran Guy Ritchie’nin 3 yıllık gangster filmi RevolverTabanca (2005) ve Forest Whitaker, Dennis Quaid, Sigourney Weaver vb. gibi iyi oyuncuları bir araya getirmiş televizyon yönetmeni Pete Travis’in ABD başkanına düzenlenen bir suikastı konu edinen gerilimaksiyon denemesi Vantage PointBakış Açısı gibi ilginç sayılabilecek filmler gösterime giriyor, yarın başlayacak festivalle gizliden gizliye rekabet edercesine. Gelgelelim şu anda kim takar şehir sinemalarını, çünkü şimdi filmlerden film beğeneceğimiz festival zamanı! Malum uzun yıllardan beri, nisanın gelişiyle birlikte sinemaseverlerin gündemini iki haftalığına Uluslararası İstanbul Film Festivali oluşturur bilindiği gibi, 1980’lerdeki Sinema Günleri’nden bu yana. İşte yarın yine başlıyor, meraklısınca nicedir yolu gözlenen festival 27. kez. Bu yıl 20’yi aş B kın bölümde toplanmış, 47 ülkeden gelen irili ufaklı, 200’ü aşkın (katalogdan saydığımız kadarıyla 211) filmden oluşan zengin bir programa sahip festivalde, dünyanın dört bucağındaki film şenliklerinden seçilmiş, kuşkusuz keşfe değer yeni yönetmenlerle seyre değerleri, yedinci sanatın yıllardır meydan okuyan, eski ve kalıcı olmanın peşindeki yeni ustalarının imzasını taşıyan örnekler, mayınlı bölgelerin seyirciye zorlu bir seyir deneyimi yaşatan, alışılmadık filmleri, unutulmaz başyapıtlar, yeniden elden geçirilip montajlanmış klasikler, Bob Dylan’dan Rolling Stones’a, Lou Reed’den Patti Smith’e kadar rock ilah ve ilahelerine ilişkin yepyeni belgeseller, özetle yakın dönem dünya sinemasındaki en son modalarla eğilimleri yansıtan, onlarca seçkin filmle karşı karşıyayız bir kez daha. Söyleşiler, sinema dersleri, konserler ve partiler gibi yan etkinlikler de cabası. Uluslararası ve ulusal yarışma gibi demirbaş bölümlerin yanı sıra festivalde bu yıl programın ana yemeği, yirminci yüzyılın dünya tarihini derinlemesine etkileyip yönlendiren, çığır açıcı, coşkulu 1968 olaylarının atmosferini beyazperdeye taşıyan, tarzı, üslubu ve içeriği bakımından, sıradışı on filmden bütünlenen 68 ve mirası bölümü bizce. Varsa hâlâ görmemiş olanlara hararetle salık vereceğimiz Easy Rider, doğrusu büyük perdede 68 VE MİRASI izlemek ve Jimi Hendrix, Steppen Wolf, Byrds vb. gibi eski müzisyen ve grupların şarkılarını dinlemek bakımından bir kez daha keyifle tüketilecek cinsten, nostaljik bir çiçek çocukları kuşağı güzellemesidir. Arjantinli yönetmen Fernando E. Solanas’ın üçüncü dünya sinemasının yolunu açan, Fırınların Saati adıyla gösterilecek, namlı devrimci belgeseli La Hora dejos Hornos,Yeni Dalga içinde geleneksel sinema anlatımının kalıplarını kırıp kendi tarzını oluşturan, zamanının hep önünde gitmiş JeanLuc Godard’ın 1960’lı yılların ikinci yarısında hızla siyasallaşarak militan arkadaşlarıyla kurduğu Çiga Vertoy grubundan JeanPierre Gorin’le Jane FondaYves Montand yıldız çiftini yönetip ortaklaşa imzaladığı, Brecht’vari keskin bir siyasal taşlama niteliğindeki Tout Va BienHer Şey Yolunda ile 1968 yapımı ilk İngilizce (ve kendi deyişiyle son burjuva) filmi olan One Plus OneSympathy for the Devil, 1960’larda Paris’i mesken tutup Kimsiniz Siz Polly Magoo, Eldridge Cleaver, Kara Panter, Bay Özgürlük gibi siyasal ve deneysel filmleriyle adını duyurmuş Amerikalı fotoğrafçı ve sinemacı William Klein’in el kamerasıyla günü gününe kaydettiği 68 olaylarını aktaran, çekiminden ancak on yıl sonra 1978’de gösterilen benzersiz belgeseli Grands Soirs et Petits MatinsBüyük Geceler ve Küçük Sabahlar, Stalinci baskıların ve komünist düzenin kemikleşmiş bürokrasisinin tavana vurduğu 1950’lerin Çekoslovakya’sında geçen, Jaromil Jires’in Mi lan Kundera uyarlaması, Şaka, Michelangelo Antonioni’nin gözünden Amerika’daki 1960’ların gençlik hareketlerine bakan, senaryosu yeterince tatmin edici olmasa da görsel bakımdan mükemmel Zabriskie Point, 68 ve mirası bölümünün ilk bakışta hemen salık verilecek filmleri. DÜLLERE ABONE YUMURTA Uluslararası Yarışma bölümünde, ünlü kamera ustası Michael Ballhaus’un başkanlık edeceği jüriden Altın Lale’yi kapmak için çekişecek 12 film arasında, Fransız Michel Gondry’nin Lütfen Başa Sarın’ı, Arjantinli Lucia Puenzo’nun XXY’si, John Sayles’ın Honeydripper’i ve bizden Semih Kaplanoğlu’nun ödüllere abone Yumurta’sıyla belgeselci Hüseyin Karabey’in ilk uzun metrajı Gitmek öne çıkıyor. Festivalin dışarıya açılan penceresi niteliğindeki Dünya Festivalleri bölümündeyse Amerikalı yazar Paul Auster’in yazıp yönettiği Martin Frost’un İç Dünyası, Aleksandr Sokurov’un Alexandra, Cedric Klapisch’in Paris, Jan Kounen’in 99 Francs ve Brezilyalı Jose Padilha’nın son Berlinale galibi, Altın Ayı’lı Tropa de EliteÖzel Tim’i öncelikle dikkati çeken filmler. Yıllara meydan okuyanlar bölümündeki Rohmer, Rivette, Chabrol ve dalya demiş De Oliveira’nın son işlerinden çok asıl İtalyan Ermanno Olmi’nin Yüz Mıh’ıyla eski gözağrımız Polonyalı Andrzej Wajda’nın annesine babasına adadığı Katin’ini merakla bekliyoruz. Tabii ki merakımız, beklentimiz bunlarla sınırlı değil festivalde. Daha geride Amerikan Bağımsızları’ndan Genç Ustalar’a, Sinemada İnsan Hakları’ndan Mayınlı Bölge’ye kadar bir yığın bölüm ve film var, Milos Forman ve Marc Caro bölümlerinin yanı sıra. Sinemaseverlere iyi seyirlerkeşifler ve keyifli bir festival diliyoruz. Ö ? Kültür Servisi Emin Güven Yaşlıçam yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın bu haftaki konserlerinin solisti viyolonsel sanatçısı Jiri Barta. Bu akşam saat 19.30 ve yarın saat 11.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak konserlerde, Carl Maria von Weber’in ‘Oberon Uvertürü’, Robert Schumann’ın ‘Viyolonsel Konçertosu’ ve ‘1. Senfoni’si seslendirilecek. (0 212 251 56 00) ‘Troya’ başlıyor ? Kültür Servisi Anadolu topraklarının efsanesi “Troya”, ilk defa İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezi’nde 8 Nisan Salı akşamı 21.00’de sahnelenecek. Anadolu Ateşi Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan’ın Homeros’un İlyada destanında yer alan şiirdeki hikâyeden esinlenerek 7 yıl önce yazdığı, 2 bölümden oluşan 90 dakikalık “Troya”nın müziklerini de Vassilis ve Sarandis Saleas kardeşler yaptı. 120 kişilik dans topluluğunun 3 yıldır prova yapıtığı “Troya”, 9, 16, 17 ve 18 Nisan tarihlerinde sahnelenmeye devam edecek. Aytekin Özen’in yazıp yönettiği ‘Susmayan Nefes Pir Sultan Abdal’ adlı oyun 7 Nisan’da Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda K Â M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan ÖZNUR OĞRAŞ “Oyunumuzda, tarihin tozlu sayfalarında unutulmaya ya da unutturulmaya yüz tutmuş destanları anlatırız. Anlatırız ki, sömürüye karşı duranlar, özgürlüğe nefes verenler, darağaçlarının ilmiğinden günümüze bakarken unutulmasınlar, hep hatırlansınlar, insanlığın bu utanç veren karanlık yüzüne ‘aydınlık ışığını yakalım’ diye. Utanmasın doğan güneş, utanmasın çocuklarımız, utanmasın artık yarınlara beslediğimiz umutlarımız.” Aytekin Özen’in yazıp yönettiği, dramaturgluğunu Lütfü Kaleli ve Ahmet Demir’in yaptığı ‘Susmayan Nefes Pir Sultan Abdal’ adlı oyunun galası önceki akşam Bakırköy Belediye Tiyatroları Yunus Emre Sahnesi’nde yapıldı. On altıncı yüzyılda geçen oyunda, Osmanlı’nın ağır vergileri altında halkın yok yoksul yaşadığı; rüşvetçi kadıların, yobaz müftülerin elinde yargının ve dinin sömürü aracına dönüştüğü dönemde, Pir Sultan Abdal’ın Osmanlı’nın baskısına, halkın ezilmişliğine, ürettiğinin üçte ikisini vergi diye kadı ve mollalara vermesine başkaldırışı anlatılıyor. Aytekin Özen, “Özellikle Pir Sultan’ın döneminde yaşayan ezilen insanların, hatta ezen insanların bile insan yanını ortaya çıkarmaya çalıştık oyunda’’ diyor. Leyla Ünver, Fatih Korkmaz ve Mahmut Karakaya’nın derlediği oyunun kostüm tasa Film Festivali açılışı bugün... Kültür Servisi Bu yıl 27.si düzenlenen Uluslararası İstanbul Film Festivali, bu akşam saat 20.00’de Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılacak açılış töreniyle başlıyor. Cansu Dere ile Mehmet Ali Alabora’nın sunacağı gecede, Şevval Sam film müziklerinden derlenmiş şarkılar seslendirecek. Açılış töreninde Türk sinemasının üç usta oyuncusu Ekrem Bora, İzzet Günay ve Ediz Hun’a festivalin “Sinema Onur Ödülleri”, törenin özel konuğu İtalyan sinema oyuncusu Claudia Cardinale’e ise İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” verilecek. Açılış töreninin ardından festival, Nadine Labaki’nin “Karamel” adlı filmiyle açılacak. Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki de filmini sunmak üzere törene katılacak. rımını Gönül Sipahioğlu yapmış. Oyuncular Onur Soysal, Sevgi Gemici, Volkan Gemici, Leyla Ünver, Ömer Yıldırım, Ahmet Demir, Mehmet Harbalioğlu, Ergin Sakar, Adnan Zaman, Gamze Özyol, Müge Biter ve Hülya Kırımoğlu. Oyun, 7 Nisan saat 20.30’da Yunus Emre Sahnesi’nde, 8 Nisan’da Avcılar Barış Manço Kültür Merkezi’nde, 10 11 Nisan’da Akatlar Kültür Merkezi’nde saat 20.00’de sahnelenecek. “O karanlığın / en zalim koyusuna yaktı / aydınlık ışığını / Zulmün / en karasını besleyen / zindanların / paslı demir parmaklıklarından / seslenerek / Söndürmesinler diye / karanlığın / zalim bekçileri / güneşin / tam ortasına kurduğu / idam sehpasını...” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle