07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 NİSAN 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Bize biçilen rolü, ‘ılımlı İslam devleti’ olmayı kabullenirsek, ne Expo kazanabiliriz ne de ayrımcılığı önleyebiliriz 19 KEDİ GÖZÜ VECDİ SAYAR İkiyüzlülüklerle yüzleşmek Bugün Uluslararası İstanbul Film Festivali açılıyor. 27. kez açılıyor… Yaşamımın 27 yılına damgasını vurmuş filmler, anılar, anlar… Yüreğimde Onat Kutlar’ın ve Yavuzer Çetinkaya’nın fısıldadıkları… Hülya Uçansu’ya göz kırpıyorum… Sinemanın gücü… Derken, Cladio Cardinale çağrışımları… (Hayır hayır, bunları yazmanın sırası değil şimdi…) Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nin programı açıklandı. Heyecan verici bir program! Kıpır kıpır, genç, alternatif arayışlar, sorgulamalar… Aslan arkadaşım festival direktörü Dikmen Gürün! Yaşasın İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı! (Hayır hayır, bunları da yazmanın sırası değil şimdi…) kız öğrenciler yüzde 25 daha çok fire verdi. Bunlar toplumsal cinsiyet açısından korkunç bir ayırımcılığı ortaya koyuyor. Ve en vahimi, OECD ülkelerinde Türkiye dışında hepsinde son 20 yılda kadınlar lehine değişim var. Ama “Türkiye hariç” diye vurgulanıyor! Türban inatlaşması hâlâ kızların okuyabilmesi içindir diyen var mı? Raporda bana, Başbakan’ın önerisini, hani kadınlara “En az 3 çocuk doğurun” tavsiyesini ve “Bebekler bereketleriyle gelir” lafını anımsatan gerçekler de var: Engelli çocukların uğradığı haksızlıklar (kaynak yok, olanak yok, eğitimleri yok!)… İlköğretim çağındaki her üç çocuktan biri yoksul hanede yaşıyor… 06 yaş arası çocukların kenttekilerin yüzde 20’si, kırsal alandakilerin yüzde 40’ı yoksulluk sınırının altında... 617 yaş grubunda 78 bin çocuk tarım işçisi… İkiyüzlülüklerimizle yüzleşme vakti çoktan geldi de geçiyor. Yalnız Avrupalılarınkiyle değil, kendimizinkiyle de… [email protected] KONSER YARIN ‘Troia’yı ve Ödülleri Beklerken Toplumsal gerilimin giderek tırmandığı bir ortamda, sanat bir kurtarıcı gibi imdadımıza yetişiyor; konser salonlarında, tiyatrolarda, sinema salonlarında hayata inancımızı tazeliyoruz. Ankara’da Müzik Festivali, İstanbul’da Film Festivali başlıyor bugün. Hafta içinde de, görkemli bir gösteri İstanbullulara merhaba diyecek: Mustafa Erdoğan’ın yıllardır hazırlandığı “Troia” ya da ‘3000 yıllık mistik bir düşün yeniden hayat bulması’… Mustafa Erdoğan, bu gösteri ile “Anadolu Ateşi”ni aşan bir başarıya imza atıyor. Bu kez yalnızca koreograf olarak değil, yazar ve yönetmen olarak da övgüyü hak ediyor Erdoğan. Dansçılar, tek kelime ile mükemmel. Behçet Malikler’in dekor tasarımı ve Serdar Başbuğ’un kostüm tasarımı da, yapıtın estetik bütünlüğüne ciddi katkı sağlıyor. “Troia”yı izlemek için Türkiye’nin dört bir yanındaki sanatseverlerin İstanbul’a gelmeleri gerekecek. Çünkü, turne yapması neredeyse olanaksız bir prodüksiyon bu. Hiç kuşkusuz, yıllarca sahnede kalacak ve 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’u ziyaret edecek yabancılara en güzel armağanlardan biri olacak. Yerelden evrensele köprüler kuran sanat ürünlerinin, ülkemizi dünyaya tanıtan en etkili araç olduğunu söyler dururuz. “Troia” gibi, bu coğrafyanın tarihini ve zengin kültürünü yansıtan görkemli bir prodüksiyon bu bağlamda önemli bir işlev üstleniyor. Uluslararası platformlarda başarı kazanan yazarlarımızın, yönetmenlerimizin, müzisyenlerimizin yanında artık koreograflarımızın da yer alacağını şimdiden söyleyebiliriz. Son zamanlarda büyük bir keyifle izlediğim bir başka yapıt, koreografisini Beyhan Murphy’nin yaptığı “Hüsn ü Aşk’a Dair”, kendi kültürümüzden kaynaklanan, evrensel sanatın olanaklarından ustaca yararlanan bir bale. Tıpkı, Selman Ada’nın “Ali Baba ve 40 Haramiler” operası gibi. Bu iki yapıtı sahneleyen İstanbul Devlet Opera ve Balesi’ni ve sanatçılarını kutluyorum. ??? Keyifle, gururla izlediğim sahne yapıtlarından biri de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın sahnelediği, ulusal tiyatromuzun başyapıtlarından Haldun Taner’in “Keşanlı Ali Destanı”. İki yıldır kapalı gişe devam eden bu müzikali nihayet geçen hafta sonu, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ndeki son oyunda izleyebildim. En güzel anılarını bu sahnede yaşamış oyuncular gözyaşları içinde tiyatrolarına veda ediyorlardı. Bir yıl sonra, aynı yerde, daha donanımlı bir salonda yeniden başlamak umudunu koruyarak. Hikmet Körmükçü, Engin Alkan, Meriç Benlioğlu, Münir Kutluğ, Rozet Hubeş, Serdar Orçin gibi isimlerin öne çıktığı kadroyu Yücel Erten coşkulu ve doğru bir yorumla yönetmişti. Şehir Tiyatroları, “Ölümsüz Öykü”, “Bayazıt”, “Titanik Orkestrası”, “Saygılı Yosma” gibi güzel oyunlar içeren repertuvarına bir yenisini ekledi geçen hafta: “Tekrar Çal Sam”. Ragıp Yavuz’un rejisi ve Sevtap Çapan, Arda Aydın, Sezai Aydın, Sevinç Erbulak gibi usta oyuncuların performansları ile Woody Allen’in esprisini yakalayan keyifli bir seyirlik. ??? Tiyatro dünyamız, bu ay içinde sonuçlanacak iki önemli ödülün Sadri Alışık ve Afife Ödülleri aday listelerinin açıklanması ile çalkalandı geçen günlerde. Listelerde, hemfikir olduğumuz pek çok isim ve yapıt yer alıyor, ama ciddi eksikler de var sanki. Geçen yıl “Keşanlı”daki çalışması ödüllendirilmeyen Yücel Erten’in yazgısı bu yıl da değişmiyor. Ne Erten’in, ne de bu mevsim İstanbul Devlet Tiyatroları’nda sahnelediği, Çek yazar Oldrich Danek’in “Savaş İkinci Perdede Çıkacak”ın adı aday listelerinde yer alıyor. (Lyons Ödülleri’nde En İyi Yapım seçilmesini saymazsak). Oysa, hiç kuşkusuz bu mevsimin en iyi oyunlarından biri. Hakan Meriçliler, Alpay İzbırak, Şenay Gürler gibi usta oyuncuların, Çiğdem Erken gibi başarılı bir bestecinin katkıları Erten’in güçlü yorumunu destekliyor (Müzik dalındaki adaylar arasında Çiğdem Erken’in adının yer almaması, listelerin bir başka eksiği bence). Afife ve Sadri Alışık Ödülleri aday listelerinde, ‘En İyi Yapım’ dalında İBŞT’nin “Bayazıt” (yön: Başar Sabuncu), Tiyatro Pera’nın “Venedik Taciri” (yön: Nesrin Kazankaya) ve Dostlar Tiyatrosu’nun “Sivas’93” (yön: Genco Erkal); ‘En İyi Yönetmen’ dalında Mehmet Ergen (“Şeylerin Şekli” Akbank Yeni Kuşak Tiyatro), Arif Akkaya (“Bana Bir Picasso Gerek” Duru Tiyatro) ve oyunculuk dallarındaki tüm adaylara katılmamak elde değil (iki ödülün aday listeleri birbirini tamamlıyor sanki); gene de bazı isimleri gözlerimizin aradığını söylemeliyim. “39 Basamak”ın yönetmeni Mehmet Birkiye, “Dalga”nın yönetmeni Şakir Gürzumar, “Ben Anadolu”nun unutulmaz Yıldız Kenter’i ilk aklıma gelenler... İki Ödül jürisinin de, En İyi Yapım ve Yönetmen dallarında aday gösterdiği Tiyatro Dot’un “Kürkü Merkür”ünü (yön: Murat Daltaban) henüz izleyemedim ne yazık ki... Son olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın özel tiyatro desteklerinin nihayet hayata geçirilmiş olmasından ve listede Semaver Kumpanya, Tiyatro Oyunevi, Tiyatro Pera, Duru Tiyatro gibi eski yılların ‘cezalı’ tiyatrolarının yer almasından duyduğum mutluluğu belirtmek isterim. [email protected] İZMİR’İ KUCAKLAMAK Şimdi içimden yalnız ve yalnız İzmir’i kucaklamak, İzmir’e sarılmak, İzmir’i okşamak, okşamak, okşamak geliyor! Ben de televizyonun yanlış haber alma ağına yakalanıp sevinenler arasındaydım; telefonlarda uçuşan kutlamalar, kahkahalar ve kucaklaşmalar arasındaydım…Ve sonra o korkunç düşüşü, düşkırıklığını ve hüsranı yaşayanlar arasındaydım… Expo 2015’i neden İzmir değil de Milano aldı diye çok şey yazıldı, çok şey söylendi. Hepsini okudum, dinledim ama yine de eksik bir şeyler vardı… Çooook uzun yıllar Expo’nun bilincinde olmamak; belleksiz toplum olmak; yarış hazırlıklarına geç başlamak; önceleri sanki yerel bir olaymış tavrı sergilemek; topyekun seferberliğe çok sonraları kalkışmak… Bütün bunlar tamam da, yine de eksik bir şeyler vardı… Gönlüme en yakın açıklama yine de şuydu: Hem bu yarışa “Herkese sağlık” gibi çok iddialı bir sloganla gireceksiniz, hem de yüzyıllar önce herkese sağlık dağıtan, sağlık kaynağı olan, bilinen en eski sağlık merkezlerinden biri olan Allianoi antik kentini gözden çıkaracaksınız! Elli yıl hizmet görecek bir baraj için, alternatif aramaktansa, yüzlerce yıllık kültür, sa nat ve tarih birikimini yok sayacaksınız… Dünya, Bergama ve çevresine belli ki, bizlerden daha duyarlıydı! Yine de içimdeki eksiklik duygusu ortadan kalkmamıştı… Sonra… Paris’ten yazan Hikmet Çetinkaya’nın yazısındaki kimi satırlar, birden eksiği tamamlayıverdi! Paris Kongre Sarayı’ndaki genel kurulu anlatan dünkü yazısından alıntı yapıyorum: “İtalya Başbakanı Romano Prodi, konuşmasında Türkiye’de son yıllardaki antilaik gelişmelere gönderme yaparken aynen şöyle dedi: Dinsel fundamentalizme karşı, kadınların hak ve özgürlükleri için oyunuzu bize verin!..” NLARIN VE BİZİM İKİYÜZLÜLÜĞÜMÜZ Ah evet, Avrupalılar, Expo 2015 için oy toplamak istediklerinde Türkiye’deki antilaik gidişattan dem vururlar, birdenbire bu gerçeği görüverirler! Dinsel fun O damentalizme karşı ve özellikle kadınların hak ve özgürlükleri için yanıp tutuşuverirler! Ama aynı Avrupalılar, Anayasa Mahkemesi’nin AKP hakkındaki kapatma davasında, nedense bu gerçekleri bilmezden, duymazdan geliverirler. Çok merak ediyorum, AB’nin genişlemeden sorumlusu Olli Rehn, Romani Prodi’nin bu konuşmasını duydu mu, duyduysa ne tepki verdi? “Sen bir çuval inciri berbat ediyorsun, AKP ile Türkiye laikleşiyor, demokratikleşiyor” demedi mi! AB ve ABD ikiyüzlü, tamam bunu biliyoruz. Ya biz? Önceki gün elime geçen Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) raporu utanç verici, çarpıcı gerçekleri ortaya koyuyordu! Okula gidemeyen her beş çocuktan üçü kız çocuğuydu! İlköğretimin ilerleyen yıllarında kız öğrencilerin erkeklere göre oranı hızla düşüyordu. Ağrı, Bitlis, Muş, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da ilköğretimde kızların oranı erkeklerinkinin yarısıydı. 20012002 yılında 3. sınıfta 100 erkeğe karşın 90 kız öğrenci vardı… 20052006 yılında 100 erkeğe karşı 75 kız… 20062007’de 100 erkeğe karşı 75 kız liseye kaydolabildi. Yani 2001’den 2007’ye Orff’un başyapıtı Mersin’de Kültür Servisi Mersin Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü,Carl Orff’un “Carmina Burana” adlı sahne kantatını, yarın saat 20.00’de Mersin Kültür Merkezi’nde seslendiriyor. Orff’un bir arkeolojik kazı ekibinin 13. yüzyıla ait bir manastırda kalıntıların içinde bulduğu sandıktan çıkan şiirlerden, sadece 25 adedinden beste yaparak dünya klasiklerinin içinde yer almasını sağladığı eserini, besteci ve orkestra şefi Selman Ada yönetecek. (0 324 239 43 88) T.C. KOCAELİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 2005/381 Esas Davacı Maliye Hazinesi vekili Av. Ayşe Rengin Ortaç tarafından, davalı Kamil Durmuş aleyhine açılan, Tapu iptali ve Tescil davasının verilen ara kararı gereğince; Davacı vekili, dava dilekçesini özetle; İzmit Eskieşme Köyünde bulunan, Tapuda Kamil Durmuş adına kayıtlı, P .111 nolu taşınmazın (201 nolu kadastrol parsel yenileme sonrası 102 ada, 185 parsel) 6831 Sayılı Yasanın 2/B Maddesi uyarınca, orman sınırları dışına çıkarıldığını, bu nedenle davalı adına kayıtlı tapunun iptaline, hazine adına tesciline ve dava kesinleşinceye kadar tapu kaydı üzerine İhtiyati Tedbir konulmasını talep ve dava etmiş, ancak dava dilekçesi tüm aramalara rağmen bulunamayan Davalı Mehmet oğlu KAMİL DURMUŞ’a dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verildiğinden, duruşmanın yapılacağı 10.04.2008 günü, saat: 10.15’te, Mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, duruşmaya gelmez veya kendisini bir vekile temsil ettirmez ise, duruşmaya yokluğunda devam edileceği ve karar verileceği ilan olunur. (Basın: 16856) T. C. DÜZCE 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 200758 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkartılmıştır. Birinci artırmada 07/04/2008 günü, saat 11.3011.40’de Düzce Öztürkler mevkii Emniyet otoparkında yapılacak ve o günü kıymetlerin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 14/04/2008 günü, aynı yer ve saatte 2.artırma yapılarak satılacağı, şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden %1 oranında KDV .nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin, icra dosyasından görülebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla, dairemize başvurmaları ilan olunur. MUAMMEN KIYMETİ LİRA: 16.000,00.YTL. ADEDİ: 1 CİNSİ (Mahiyeti ve önemli özellikleri): 81 AN 318 plakalı Fiat marka 2001 model hususi oto Siena 1.4 LPG tipi, senfoni mavisi Motor No: 178B20006720656, Şasi no: NM417800006267797, Koç Fiat Kredi Tük.Fin.A.Ş. lehine rehinli. (Basın: 17566) DOSYA NO: 2007/2 Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Geyve İlçesi, Alifuatpaşa Okul Mahallesi mevkiinde bulunan, 950 parsel sayılı 218,00 m2 alanlı arsa ile arsa üzerinde bulunan 2 kat dubleks, 3 oda, 1 salon, 60 yıllık bina, bir katlı briketten yapılmış kuruluk. Arsa Değeri: 10.900,00 YTL, Meyve Ağacı Değeri: 60,00 YTL, Yapı Değeri: 40.000,00 YTL, Toplam Muhammen Bedel: 50.960,00 YTL SATIŞ ŞARTLARI: Satış, Geyve Adliyesi Yazı İşleri Müdürlüğü odasında yapılacaktır. Gayrimenkulun 1. İhalesi 26.05.2008 günü, saat 14.00’tür. Bu artırımda taşınmaz masrafları ile birlikte muhammen bedelinin %60’ını bulmaz veya alıcısı çıkmaz ise taşınmazın aynı yer ve saatte 10 gün sonra ikinci ihalesi yapılacaktır. Gayrimenkulun 2. ihalesi 05.06.2008 günü, saat: 14.00’te yapılacaktır. Bu artırımda taşınmaz masrafları ile birlikte muhammen bedelinin % 40’nın altında satılmayacaktır. Satışa girenler % 20 nakti teminatlarını yatırmak zorundadırlar. Bakiye satış bedelinden başkaca, damga resmi, alım harcı, KDV , tellaliye alıcıya aittir. Satışa girenler şartnameyi okumuş ve kapsamını aynen kabul etmiş sayılırlar, şartnamesi ilan tarihinden itibaren herkese açıktır. İlan olunur. 31.03.2008 (Basın: 18074) GEYVE SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜNDEN GAYRİMENKULUN AÇIK ARTIRMA İLANI SAYI: 2008/1 Mahkemece satışına karar verilen bu taşınmaz: 1) Bucak ilçesi, Barbaros Mahallesi, Çukuryer mevkii, ada 117, parsel 12’de kayıtlı, 3804 m2 olan taşınmaz, belediye imar planı içerisinde, ancak imar uygulaması yapılmamış tarla niteliğindedir. Taşınmazın üzerinde escar bulunmayıp taşınmazın değeri bilirkişi beyanına göre m2 fiyatı 40,00 YTL ’den olup, toplam 152.160,00 YTL muhammen bedelle satışı yapılacaktır. 1. satış günü 12/05/2008 Pazartesi günü, saat 10.30 10.40 arasında, Adliye binasının güney kısmında yapılmasına, Mezkur taşınmazın % 60’ına talipli çıkmadığı takdirde % 40 bedelle ikinci açık artırma günü olan 22/05/2008 Perşembe günü, aynı yer ve aynı saatte yapılmasına, Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20 nisbetinde pey akçesi yatırmalarına, Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebileceği bir şekilde açık olup, satışa iştirak edeceklerin şartnameyi görmüş veya münderecatını kabul etmiş sayılacaklarına, Satışın gerçekleşmesi halinde satış bedeli üzerinden tellaliye, % 4,5 ihale resmi %15 tapu harcı ile , %18 Katma Değer vergisi alıcı tarafça karşılanacaktır. Başkaca bilgi isteyenlerin memurluğumuzun 2008/1 sayılı dosya numarası ile başvurmaları ilan olunur. 26/03/2008 (Basın: 17861) BUCAK İZALE İ ŞÜYUU SATIŞ MEMURLUĞU GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANIDIR C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle