23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 NİSAN 2008 PAZAR kultur@cumhuriyet.com.tr 18 KÜLTÜR Aceh’te unutulan Türk acısı!.. Hilal ve beş köşeli yıldızdan oluşan bayrağımız 1839 ile 1861 yılları arasında tahtta oturan Sultan Abdülmecit döneminde ortaya çıkmıştır 004 yılının son gününde çıkan bir haber dikkatimi çekmişti: “Tsunami Yazı, yıllardır belgesellerini büyük bir ilgiyle izlediğim ın imzasını taşıyordu. Usta “Haberci” Aral, okyanusun dev dalgalarının yuttuğu Sumatra Adası‘nın kuzey bölgesi olan Aceh ile ilgili şu bilgileri veriyordu: “ SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Klasik Dâhiler Modern Ustalar Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası 2008 yılına “Klasik Dâhiler Modern Ustalar Bir Arada” sloganını taşıyan güçlü ve parlak bir repertuvar ile girmiş bulunuyor. Orkestra Şefi . Solist (keman), başkemancı . ‘in “Rosamunde Uvertürü D. ’un “Keman Konçertosu No. 1 Sol minör Op. 644., ‘ın “Senfoni No. 9 Mi minör Op. 95 Yeni Dün26”, . Konuk Orkestra yadan”. Başkemancı Şefi Sascha Goetzel müzik eğitimine önce keman çalarak başladı. Viyana Filarmoni Orkestrası ile çalışmaya başladı. Usta şeflerle hem teknik, hem müzikal açılardan birlikte çalışma fırsatı buldu. , gibi... 2007 yılında Kuopio Senfoni Orkestrası‘nın başına geçti. AvusturyaKore Filarmoni Orkestrası‘nın sanat yönetmeni oldu. ‘nın yardımcısı oldu. Sibelius Akademi’de Sascha Goetzel ülkesi Avusturya’da Viyana Oda Orkestrası ve Tonkünsler Orkestrası‘nın şefi olarak dünya çapında ün kazandı. Uluslararası bir kariyeri onu dünya çapında üne kavuşturdu. Birmingham Senfoni, Berlin Senfoni, Lüksemburg Filarmoni ve Deutsche Kammerakademi gibi toplulukların yönetimini aldı. Özellikle Viyana müziğini dinleyicilere tanıttı. Aynı zamanda opera şefliği, TV programları, radyo dinletileri yaptı. 20072008 konser sezonunda ‘in çağrısı ile St. Petersburg’un Marinski Tiyatrosu’nda konuk şef olarak görev aldı. İzlediğimiz konserde solist olan kemancı ‘a gelince... Başarılı kemancımız 1973 yılında Bulgaristan’ın Schumen kentinde doğdu. Altı yaşı onun müziğe bağlantısını hazırladı. İlk resitalini piyanist kardeşi ‘ın eşliğinde 1980 yılında veren Özcan Ulucan (keman), 1982 yılında Bulgaristan’ın ‘nda İkincilik Ödülü kazandı... Varna’ya yerleştikten sonra ‘nda ile çalışmaya başladı. Özcan Ulucan 1987 yılında Çek Cumhuriyeti’nde ‘nda Birincilik Ödülü kazandı. Aynı yıl ‘nin Keman Konçertosu’nu çalarak geniş ilgi çekti. 1989 yılında politik sebeplerle ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç etti. 1993 yılında İstanbul’da Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı‘nda ile keman çalışmalarına hız verdi. Sonra Londra’da Guildhall Müzik Okulu’nda burslu olarak çalışmalarını tamamladı. Yüksek lisans derecesini Ankara’da Hacettepe Üniversitesi’nden aldı... Özcan Ulucan sonra Almanya’ya gitti ve ile çalıştı. Berlin, İstanbul ve Londra’da konserlere katıldı. Özcan Ulu‘un can Saarbrücken Üniversitesi’nde ünlü yapımı asistanlığını yaptı. 2004 modeli kemanla çalıyor. Konserde kullanılan bu keman, Özcan Ulucan’a değişik repertuvarında çok yararlı oluyor. Programda adı geçen (17971828) Rosamunde Uvertürü D. 644 sahne müziği karakterini taşıyor ve konser programlarının sevilen yapıtlarındandır. Yapıt Sihirli Arp Operası‘nın Uvertürü olarak da çalınır. Uvertür karanlık izlenimi veren do minör tonunda ‘ın stilinde ağır ve görkemli bir Giriş‘le başlar. Bestecinin yapıt içerisinde etki yapan çıkışları ise ‘in stilini andırır. Uvertür akışında kulağa yansıyan tema’lar ‘e özgü lirik dilde yazılmıştır. Uvertür’ün hızlı bölümünde ise sahne müziğinde sonradan duyulacak olan tema’lar önceden e özduyurulmuş sayılır. Rosamunde Uvertürü gü bir mutluluk havasında devam eder. Bu etki ilk kesitinin karamsarlığına karşıt olarak bazen lirik, bazen enerjik ve tekrar Beethoven’in havasını yansıtan hareketli bir yaratım ile son bulur... İzlediğimiz konser programında yer alan ‘un (18381920) Op, 26 Sol minör No. 1 Keman Konçertosu dünyada keman virtüözlerinin çalmak istedikleri keman konçertolarından biridir. Romantik dönemin tipik ve duygu dolu karakterini taşır. 2 ? Usta “Haberci”Aral, okyanusun dev dalgalarının yuttuğu Sumatra Adası‘nın kuzey bölgesi olan Aceh ile ilgili şu bilgileri veriyordu: “İki yıl önce atv’de yayımlanan Haberci programı için bölgeye yaptığım yolculukta öğrendiğim ve Türk olduğumu söylediğimde gururumun kabarmasına yol açan bu tarihi gerçeği ne yazık ki bölgede araştırma yapan bir İngilizden öğrenmiştim. Üstelik, bana bu bilgileri veren kişi, bölgedeki tersanelerde inşa edilen Osmanlı taka ve çektirme stili ile yapılan ağaç tekne ustalarıyla ilgili araştırma yapıyordu.” lı tarafından korunduğunun nişanı olarak bir top dökerler, üstüne de padişahın tuğrasını koyarlar. Bu tarihi topu görmek için adanın en büyük kilisesini ziyaret etmeniz gerekir. Zira, kilisenin çanı, üstünde II. Selim’in de imzası olan sözünü ettiğimiz toptan yapılmıştır!.. Kurtoğlu Hızır Bey 1569’da gitmiş Endonezya’ya… Düşünelim; aradan onca yıl geçmiş olduğu halde, nasıl olur da deniz araçlarında, şarkılarda ve yemeklerde Anadolu kültürünün izleri kalabilir?.. Üstelik, Yemen’de başlayan isyanı nedeniyle Hızır Bey’in sadece 2 gemisi ulaşabilmiştir Aceh’e. Hayır! Aral’ın gördüklerinde bir yanlışlık olamaz ama “ ”ın büyük bir parçasının eksik olduğunu da söylemeliyiz. Eksik parçalar, in armağanlarını Japon İmparatoru Meji’ye götürmek üzere İstanbul’dan yola koyulan Ertuğrul Firkateyni’nin hüzünlü öyküsündedir!.. Eski, bakımsız bir gemi olmasına ve usta denizcilerin karşı çıkmasına rağmen bu zor sefer için görevlendirilen Ertuğrul, 14 Temmuz 1889’da İstanbul’dan ayrılır. Süveyş Kanalı’ndan geçen yorgun gemimiz, 1 Kasım 1889 günü Kolombo Limanı’ndan Singapur’a doğru yelken açar... Yolculuğun bu etabı, Sumatra Adası’nın Aceh Burnu’ndan Malaka Boğazı’na girişle devam edecek ve Singapur’da tamamlanacaktır. Ertuğrul, 15 Kasım günü demir atar Singapur Limanı‘na. 11 yıl Haliç’te yattıktan sonra ilk kez sefere çıkan Ertuğrul’un Singapur’a varması, İstanbul’da öyle bir sevinç havası estirir ki, geminin komutanı , albay rütbesinden amiralliğe yükseltilir! Amiral Osman Bey’in, 29 Aralık günü Singapur’dan yazdığı mektubu okursak, Aceh’teki kültürümüze ait izlerin derinliği anlaşılacaktır: “ günü ayrılır Singapur’dan. Bu sürede her gün binlerce insan ziyaret eder Ertuğrul’u. Gemide bulunan bando, kentin parklarında konserler verir, şarkılar, türküler çalar!.. Bu arada, ziyaretçilere armağanlar dağıtılmakta ve getirdikleri yiyecekler pişirilerek ikram edilmektedir!.. Karaya çıkan her denizci, halifenin elçisi olarak görüldüğü için olağanüstü bir ilgi görmekte ve polislerin koruması eşliğinde gezebilmektedir. Ertuğrul’da bulunan gemi yapım ustalarının bilgilerini yöre denizcilerine aktardıklarını düşünmemiz de yanlış olmayacaktır. Coşkun Aral, Aceh’te bağımsızlık için savaşan gerillaların bayrağının kırmızı üstüne beyaz ay ve yıldızdan oluştuğunu da bildiriyor. Biz de bu bilginin ışığında, sözü edilen sevginin Ertuğrul kökenli olduğunu sağlam bir kanıta bağlıyoruz... Hilal ve beş köşeli yıldızdan oluşan bayrağımız 1839 ile 1861 yılları arasında tahtta oturan döneminde ortaya çıkmıştır. Aceh halkının bayrağı Kurtoğlu Hızır Reis’e ait gemilerin direklerinde görmüş olması mümkün değildir. Geriye bir tek yer kalıyor; Ertuğrul’un direkleri!.. Üstelik, Amiral Osman Bey, yukarıda alıntı yaptığımız mektubunda şunları da yazmaktadır: “ ‘BİR ÖNCEKİ KUŞAĞA KADAR’ rıyla ilgili araştırma yapıyordu.” Aral, öğrendiği tarihi bilgiyi şöyle aktarıyor: “ Sarı Selim zamaKurtoğlu Hızır Reis Coşkun Aral, Aceh Limanı’nı gezerken, Türk olduğunu öğrenen bir Acehli sayesinde mezarlığa götürülür ve gördüklerini şöyle dile getirir: latıyor.” Olay anlaşılmıştır... Kanuni’nin Hürrem Sultan’dan doğan oğlu II. Selim zamanında Aceh’e gelen Türkler, burada yerleşerek yerli halkla kaynaşmışlardır. Aral’dan şu bilgileri de alıyoruz: “ ARAL’DAN BİLGİLER... bus’ Zeynelabidin İbni Abdülvahit Ebu Sait ‘TımMehmet olmayacak.” Aral’ın altını çizdiği tarihi olayın belgelerine bir katkı da biz sunalım: II. Selim döneminde Sumatra Adası’na giden Türkler arasında döküm ustaları da vardır. Bu ustalar, adada yaşayan Müslümanların Osman rini beyan etmiştir.” Anlaşıldığı üzre, Aceh halkı üzerinde iz bırakan Ertuğrul Firkateyni olmuştur. Şüphesiz ki, bu sevginin temelinde, Ertuğrul’dan 320 yıl önce bölgeye giden denizcilerimizin de payı vardır. Fakat, Ertuğrul’un Singapur Limanı‘nda planlanandan uzun kalması, Coşkun Aral’ın tanık olduğu sevgi mimarisini oluşturmuştur. Ertuğrul, 22 Mart 1890 rinde dalgalanmaktadır.” Bir meddah olarak sergilediğim sahne oyunumu izleyenler, Ertuğrul’un hüzünlü öyküsünü nasıl canlandırdığımı bilir. “Önce ” adlı kitabımda da uzun uzun yazmışımdır bu trajik öyküyü... Evet, trajik diyorum çünkü Ertuğrul, Japonya seferinden geri dönerken, 16 Eylül 1890 tarihinde, yakalandığı fırtınadan kurtulamaz ve dev dalgalara yenik düşer. Tıpkı, tsunaminin Aceh’te yuttuğu kültürümüze ait izler gibi!.. Ertuğrul’un batış haberi Sumatra Adası’nda büyük bir matem havası estirir ve yıllar geçse de, denizcilerimizin gönüllerde acıya dönüşen hatıraları bölgede unutulmaz. Ama, Coşkun Aral’ın yazdığı gibi, “bir önceki kuşağa kadar”!.. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle