Katalog

24 MART 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Kadıköy Müzik Günleri başlıyor ? Kültür Servisi Kadıköy Geleneksel Müzik Günleri bugün Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde başlıyor. 8 Nisan’a dek devam edecek etkinliğe katılacak isimler arasında ‘Erol Parlak Bağlama Beşlisi’, Okan Murat Öztürk, ‘İstanbul Fasıl Topluluğu’ ve Ayla Karacan da bulunuyor. Kadıköy Geleneksel katılımcıları, içlerinde Fransız müzikolog Jerome Cler’in ‘Hayri Dev ve Grubu’nu anlattığı ‘Ormanın Ardında’ ve Ruhi Su’nun hayatının anlatıldığı ‘Ezgili Yürek’in de bulunduğu birçok belgesel filmi izleme imkânı bulabilecekler. Etkinlik, 8 Nisan’da gerçekleştirilecek ‘Geleneksel Müziğimizde Gelenek, Değişim ve Gelişim’ konulu bir panelle sona erecek. (0 216 414 22 39) 17 4. Uluslararası İzmir Şiir Buluşması’nda bütün dillerde şiir, akıllarda İlhan Selçuk vardı Şiirin başkentinde üç gün EGEMEN BERKÖZ Mahkumlara şiir ve öykü ödülleri ? Kültür Servisi Cezaevindeki mahkumların katılımıyla bu yıl ilk kez düzenlenen “Mahsusmahal 2008 şiir ve öykü yarışması” sonuçlandı. Müge İplikçi, Gaye Boralıoğlu, Sema Kaygusuz, Behçet Çelik ve Özlem Narin Yılmaz’dan oluşan Öykü Ödülü Jürisi, ödülü yarışmaya “Yalancı Bahar” adlı öyküsüyle katılan Veysel Avcı’ya verdi. Haydar Ergülen, Neşe Yaşin, H. İbrahim Özcan, Orhan Alkaya ve Sezai Sarıoğlu’ndan oluşan Şiir Ödülü Jürisi de ödülü yarışmaya “Şehla Balıklar Denizi” adlı şiiri ile katılan Yalçın Hafçı’ya verdi. İslam karşıtı filme tepki ? Kültür Servisi Amsterdam’da geçen gün, İslami öğretiyi ‘özgürlük düşmanı’ olarak niteleyen ‘Fitna’ adlı kısa film aleyhine bir yürüyüş düzenlendi. Eylemciler, Hollandalı politikacı Geert Wilders’ın yapımcılığını üstlendiği filmin internet üzerinden yayılmasına “Müslamanlara karşı cadı avından vazgeçin!” yazılı pankartlarla tepki gösterdi. Hollanda hükumeti ise iki yıl önceki karikatür skandalının ardından gelen tepkilerin yinelenmesinden endişeli. (BBC) arihin bilinen en eski ozanı Homeros’un memleketi İzmir’de, şiirin başkentinde düzenlenen 4. Uluslararası İzmir Şiir Buluşması’na İlhan Selçuk’un gözaltına alınması damgasını vurdu. İzmir Konak Belediyesi ile Uluslararası PEN Türkiye Merkezi’nin birlikte düzenledikleri etkinliğin ikinci gününde hepimiz, Türk ve konuk Güney Amerikalı ozanlar, tüm katılımcılar bu haberle sarsıldık. O andan sonra bütün şiirler İlhan Selçuk için okundu, bütün konuşmalarda, konu ne olursa olsun, aklımızda hep o vardı. Yalnız gündüzleri değil, akşam yemeklerinde de... Bu inanması güç olayın yarattığı şaşkınlık, üzüntü ve öfke vardı. Oysa, Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ, PEN Türkiye Merkezi Başkanı Tarık Günersel ve düzenleme kurulundan, Cumhuriyet yazarı, şair Ataol Behramoğlu’nun konuşmalarıyla başlayan; onur konuğu, rahatsızlığı nedeniyle gelemeyen şair Gülten Akın’ın plaketini onun adına şair Zeynep Uzunbay’ın almasıyla süren; Ekvadorlu şair Margarita Laso’nun küçük dinletisi ve Grup Yorum’un konseriyle sona eren ilk gün salonu dolduran gençlerin çokluğu ve coşkusu ne umut vericiydi! Aynı zamanda Dünya Şiir Günü olan ikinci gün ve dünse şiirlerle ve şiir üzerine konuşmalarla geçti. Öğlen saat birde başlayıp akşam sekize, sekiz buçuğa kadar şiir okuduk, şiir üzerine konuştuk. Söyleşilerin konuları bu yılki buluşmanın izleği olan “Güney Amerika Şiiri”ne uygun seçilmişti kuşkusuz. 21 Mart Cuma günü Ataol Behramoğlu, Ke T TANYERİNİN HOROZU Onu gelecek fazlasından tutukladılar Alımlı ibiğinin öfkesi yüzünden Zırhı nedeniyle kemikten gagasının Pütürlü ve kaba ayakları yüzünden Alkışı nedeniyle suskun halkın Onu şarkılarıyla yaydığı için tutukladılar Gecenin boşluğunun son bulduğunu Ve ağırbaşlı bir çığlığın ışığının Dinç ve canlı görüntüleri Sabahın tenine akıttığını Onu mutluluk fazlasından tutukladılar İnsanı kendi boyutlarına karşı uzatmaktan Yeni köprüler geçmekten her adımda Ve yosun bağlamış yolun üzerinde Gitarıyla toz bulutları kaldırmasından Onu tutukladılar, bilindiği gibi, en geç saatte, Kirlettiler, belirgin, serpilen saflığını Sabırsız, keskin kıyılarını, tazeliğini ısırdılar, Fakat kendini duyumsamak mutluluğunu yeniden tatsın diye Bırakmak zorunda kaldılar kirpiklerin kuşattığı tanyeri celladını Rei Berroa Pablo Armando Fernandez, Ataol Behramoğlu, Kemal Özer, Rafael Courtoisie. mal Özer, gençliğinde Nâzım Hikmet’i tanımış olmaktan onur duyduğunu sık sık yineleyen Kübalı Pablo Armando Fernandez ve Uruguaylı Rafael Courtoisie, “Güney Amerika’da Devrimler ve Şiir” konusunda konuştular. Şilili Sergio Badilla, Muzaffer İlhan Erdost ve benim katıldığımız söyleşinin konusuysa “Ulusaldan evrensele Nâzım ve Neruda”ydı. İkinci gün Ahmet Telli, Arjantinli Diana Bellessi, Chavez’in yakın dostu olduğunu her fırsatta yineleyen Venezüellalı Enrique Hernandez d’Jesus, Nevzat Çelik ve Altay Ömer Erdoğan, “Şiirde Devrimci Tavır” üzerine konuştular. “Türkçede Güney Amerika Şiiri” söyleşisinin tek konuşmacısı Sennur Sezer’di. Rahatsızlığı nedeniyle gelemeyen Ülkü Tamer’in bildirisini ise kuşakdaşı Adnan Özyalçıner okudu. Bu iki günde üçerden altı şiir okuma izlencesi vardı. Katılan bütün ozanlar şiirlerini okudular. Türkler Kemal Özer, İsmail Uyaroğlu, Ahmet Telli. Sennur Sezer, Cezmi Ersöz, Tuğrul Keskin, Ruhan Mavruk, Nevzat Çelik, Yaşar Miraç, Hüseyin Yurttaş, Leyla Şahin, Asuman Susam, Ahmet Zeki Muslu, Rahmi Emeç, İlhan Tülman ve ben... Güney Amerikalı şairler de... Yukarıda adı geçenlerin tümü ve Meksikalı Maria Baranda ile Santa Domingolu Rei Berroa. Okunan şiirler içinde ikisine değinmeden geçemeyeceğim. Birincisi dünün sürprizi olan Urfalı çoban şair Ahmet Aslan’ın okuduğu sanırım “Kapı” adlı şiir. Ahmet Aslan adını unutmayın diyorum tüm okurlara. İkinci şiir ise, Santa Domingolu Rei Berroa’nın “Gallo del Alba” yani “Tanyerinin Horozu” şiiriydi. Sanki İlhan Selçuk için yazılmıştı ve Berroa da zaten okurken İlhan Selçuk’a adadığını söyledi. Ülkeleri bizimkine benzer olayları sık sık yaşayan Güney Amerikalı ozanların tümünün İlhan Selçuk’un gözaltına alınmasını protesto ettiklerini ve bizimle birlikte Cumhuriyet’in İzmir bürosuna gelip hazırlanan bildiriyi imzaladıklarını da ekledikten sonra, Rei Berroa’nın şiiriyle bitirmek istiyorum. Kendisiyle yarışan bir yönetmen... TANJU CILIZOĞLU sahneye koyduğu “Çığ”ı unutamıyorum. İR ANNENİN İKİ ÇOCUĞU 2007 2008 tiyatro döneminde “Çığ” Ankara’da ve yönetmen yeniden Ayşe Emel Mesci. Bir yönetmenin kısa bir zaman dilimi arayla aynı oyunu bir başka “kast”la yeniden ramp ışıklarına taşıması. Tiyatroda böylesi bir olaya her zaman raslamanız mümkün mü? Koştum Ankara’ya. Bu “Çığ” bir annenin ikinci çocuğu. Bursa’daki “Çığ” ile Ankara’da oynanmakta olan “Çığ” özde aynı, biçimde, sunumda farklı. Ayşe Emel Mesci ikinci “Çığ”da “kar” beyazlığının oyunun anlatımına katkısını yakalamış. “Kar”ların kelepçelediği yaşamın dramını seyircinin kavramasına, tasarımını Murat Gülmez’in yaptığı dekor, güçlü bir omuz veriyor. Ayşe Emel Mesci, ikinci “Çığ” yorumu ve rejisiyle kendisiyle yarışıyor. Bu kez anlatım daha bir hareketli. Oyunun imgesel cümleleri daha bir yoğun, vurgulanmış. yşe Emel Mesci’nin Bursa’da oylumlu bir toplum analiziyle yola çıkarak sahnelediği “Çığ”, Tuncer Cücenoğlu’nun yakaladığı bir yaşam gerçeğinin evrensel boyutlu sunumuydu. Geri kalmış toplumlarda, insanların yaşamak için korkuyu nasıl ecelleştirdiklerinin trajik bir öyküsüydü. Ve başkaldırının o gerçeği bulan, köhneleşmenin kabuğunu sıyıran yol göstericiliği. Dokuz ay karlarla kaplı dağların koyaklarına sığınmış, bu koyakları yaşam kabullenmiş bir toplumsal yapı. “Ses”e tutuklu bir yaşam. Dokuz ay ağlayamayan, bağıramayan çocuklar. Ağlamalarının bile “Çığ” düşürecek, kayalıklara sığınmış insanlara ölüm getirecek olması... Yaşamın insana kurduğu tuzakların, bireyi bırakın, sistemin bile aşamadığı acılar olarak kuşaktan kuşağa taşınıp durması... Bekleyişin, izleyeni isyanla buluşturan gerçeği... Ayşe Emel Mesci gibi bilgiyi duyarlı bir yürek ve dünya görüşüyle birleştiren bir yönetmen, Tuncer Cücenoğlu gibi böylesi yönetmenlere asist yapan bir yazarla buluştuğunda siz seyredin ortaya çıkacak görkemi. Bursa Devlet Tiyatrosu’nda izlediğim, Ayşe Emel Mesci’nin A B ‘Töreler hep haklı mı, yasalar hep doğru mu?’ Değişen her şey doğru değil ki haklı olsun. Seyirci bu sözü özümlerken oyun finalde yanıtı veriyor: ‘Ya hep birlikte ölürüz, ya birlikte kurtuluruz.’ Bilgi çağının evrensel mantığı bu. Kurtulmanın özünde başkaldırı var. Oyunun finalindeki bu gerçeğe, bir tek bu gerçeğe varmak için bile seyirlikten alınabilecek dersin en görkemli örneği, “Çığ”. Öğrenmek için bilgiyle buluşmak gerekiyor. “Çığ”ın oluştuğu kültürler coğrafyasında, korkular bilgiye çobanlık yapıyor. Yönetmen bu yanıtı son sahne mizanseninde seyirciye bir öğreti olarak sunuyor. Ve korkuları aşan sevgi oluyor. Sevgiyle yüreklere sinmiş çaresizlikler çareye dönüşüyor. “Ya birlikte ölürüz, ya birlikte kurtuluruz.” YNANIŞ Ayşe Emel Mesci artık oyuncunun şansı gördüğü, inandığı bir yönetmen. Bu inanç kolektif bir başarının ilk harcı oluyor. Tiyatro yazarı Tuncer Cücenoğlu’nun hep vitrininde duracak “Çığ” oyununun Ayşe Emel Mesci ile buluşması bir doruk. Mes O ci, yazarın önüne koyduğu hiçbir “gerçeğin” kılına dokunmadan oyunu seyirciye aktaran bir sorumlu yönetmen. “Çığ”ı bir kez izlerseniz anlama noktasında eksik kalabilirsiniz. Örneğin ben toplumların başkaldırılarda “Ya birlikte yok oluruz, ya birlikte kurtuluruz” mesajını ikinci oyunda daha net, daha sindirerek kavradım. Bir de program dergisinde dostum Prof. Dr. Hülya Nutku’nun “Çığ” bir doğa olayı mı, yoksa büyüttüğümüz korkularımız mı sorusuna takıldım. Cesareti öğretmiyorlarsa korkular yoldaşımız. Doğumdan ölüme yön veren, içine doğduğumuz sosyal çevre değil mi? Ankara Devlet Tiyatrosu’nun tüm oyuncuları yaptıklarına inanmanın bütününde, oyunculuklarını eksiksiz, cömertçe kullanıyorlar. Yönetmen Ayşe Emel Mesci belli ki oyunda her adımı, her bakışı, duruşu oya gibi işlemiş. Ellerine sağlık. Bütün oyuncular mükemmelin ötesine varmışlar. Dekor, ışık, müzik her şey ölçülü bir başaryı yakalamış. Seyircileri olarak tümünü kutluyorum. İlle de yaşlı adamda Nurtekin Odabaşı’nı. Yazanın, sahneye koyanın, oynayanın elleri dert görmeye. “Çığ” yurtdışı yarışmalara mutlaka gitmeli. Festivallerde oynanmalı. Oynanmalı ki dünya tiyatrosunda biz de varız diyelim. Bilinsin ki, Türkiye kirli siyasetin yok saydığı sanatla Avrupalı… Evrensel… T.C. CEYHAN İCRA DAİRESİ TAŞINMAZ AÇIK ARTTIRMA İLANI 2006/501 TAL. (DeğişikR.G.29/06/200525860/M. 1) Bir borçtan dolayı ipotekli olan ve İpoteğin Paraya Çevrilmesi yoluyla takibe başlanılan aşağıda tapu kaydı ve nitelikleri yazılı taşınmazların kayıtlarında mevcut şerhedilmiş teferruatları, üzerlerindeki iplik fabrikası ile birlikte satılarak paraya çevrilmesine karar verilmiştir. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAPU KAYDI: Adana İli, Ceyhan İlçesi, Büyükmangıt Köyü, Büyükmangıt Bucağı, 2547 parsel, 24 cilt, 2926 sayfada kayıtlı 10.000,00 m2 miktarlı fabrika binası ve arsası ile Adana ili, Ceyhan ilçesi, Büyükmangıt Köyü, Büyükmangıt Bucağı, 2548 parsel, 24 cilt, 2927 sayfada kayıtlı 14.577,00 m2 miktarlı arsa vasıflı taşınmaz. İMAR DURUMU: Ceyhan Belediyesi İmar Müdürlüğü Harita ve Planlama Şefliği imar yazısına göre taşınmazların 1/1000 ölçekli planda “sanayi ve depolama alanı” içinde kaldığı anlaşılmaktadır. (İmar Durumu Müdürlümüğüzün 2006 / 501 Tal. sayılı dosyasında mevcuttur.) TAŞINMAZLARIN HALİHAZIR DURUMU: Adana İli, Ceyhan İlçesi, Büyükmangıt Köyü, Büyükmangıt Bucağı, 2547 parsel, 24 cilt, 2926 sayfada kayıtlı 10.000,00 m2 miktarlı fabrika binası ve arsası ile Adana İli, Ceyhan İlçesi, Büyükmangıt Köyü, Büyükmangıt Bucağı, 2548 parsel, 24 cilt, 2927 sayfada kayıtlı 14.577,00 m2 miktarlı arsa vasıflı taşınmaz. Taşınmazlar üzerinde İplik Fabrikası bulunmaktadır. İplik fabrikası satışa konu 2547 ve 2548 parseller üzerinde kurulmuştur. Fabrikanın 2547 parsel üzerinde olan kısmının yüzölçümü 4.556,00 m2; 2548 parsel üzerinde olan kısmının yüzölçümü ise 5.l04,00 m2’dir. Fabrika arazisine giriş 2547 parselin yola bakan kenarındadır. Fabrikanın ana girişi de aynı parsel üzerinde, arka kısımları ise 2548 parselde kalmaktadır. Fabrika binası genel olarak birkaç ana bölümden oluşmaktadır. Yapının girişinin de olduğu ön kısmı kaplayan bölümde idari bina, klima santralleri, trafo gibi bölümler bulunmaktadır. Bu kısım, zemin kat ve 1 normal kattan ibaret olup, bazı kısımlarda ikinci normal kat da yer almaktadır. Girişin arka kısmında sol tarafta ihzarat (hazırlık) ve elyaf olarak adlandırılan bölüm, sağında da iplik bölümü bulunmaktadır. Her iki bölüm de yüksek bir zemin kattan oluşmaktadır. Üzeri çelik çatı ve sandwiç panel kaplama ile kapatılmıştır. Yerler karo kaplı olup, yukarıda alüminyum asma tavan oluşturulmuştur. Her iki bölümde de planda uzun yer kaplayan makinalar bulunmaktadır. Bir doğrultuda uzun açıklıklar ve diğer doğrultuda daha kısa açıklıklar oluşturulmuş, aksların kesim yerlerinde betonarme kolonlar inşa edilmiştir. İki bölüm; aralarındaki aks boyunca camekân ile ayrılmıştır. Diğer dış akslar tuğla duvar ile kapatılmıştır. Elyaf ve iplik bölümlerinde zemin kat tabanında fazla miktarda kanallar teşkil edilmiştir. Fabrikanın girişe göre sağ tarafındaki dar ve uzun kısımda ambalaj (paketleme) bölümü yer almaktadır. Ortadaki aksta betonarme + çelik kolon, çevre akslarda betonarme kolonlar olup; üzeri çelik çatı ve hafif kaplama ile kapatılmıştır. Ön cepheye yakın olan kısım iki katlı olup; diğer kısımlar aynı toplam yüksekliğe sahip tek katlıdır. Ana binanın arka kısmında yarım inşaatlar olup, bunların bir kısmının zemini toprak, diğerleri ise betonlanmış şekildedir. Bina dışında betonlanmış sahalar ve arazi çevresinde biriket duvarlar bulunmaktadır. Sahanın girişinde sağda bekçi kulübesi yer almaktadır. 2548 parsel üzerinde 585 m2 miktarlı yarım temel ve 322 m2 miktarlı yarım inşaat bulunmaktadır. Fabrika binası ve parseller Ceyhan ilçe merkezine 2 km uzaklıktadır. Genellikle tarım arazilerinin bulunduğu bölgede yer almaktadır. Ulaşımı kolaydır. Taşınmazlar mücavir alan sınırlarında olup, mevzi imar planı yapılmış ve taşınmaz sanayi ve depolama alanı imarlı olmuştur. Çekme mesafeleri anayoldan 10 m; komşu parsellerden ve arkadan 5 m’dir. Betonarme karkas inşaat olup, fabrika kısmında betonarme temel ve kolon üzerinde çelik çatı uygulanmıştır. Şebeke elektriği ve suyu olup, foseptik şeklinde kanal sistemi bulunmaktadır. İplik fabrikasının bina, ünite, makina, elektrik aksamı ve özellikleri şöyledir: a İplik Ünitesi: Betonarme temel ve kolon üzerinde çelik çatı ile sandwiç panel kaplamalıdır. Çatı altında alüminyum asma tavan uygulanmıştır. Harman hallaç, cer, openend ve ambalaj sevkıyat bölümleri olup, bu bölümler PVC doğramadan camekân ile ayrılmıştır. Zeminde karo mozaik kaplama, duvarlarda düz sıva üzeri plastik boya olup, aydınlatma pencereleri ve giriş kapıları demir doğramadır. Yan duvarlar 6 m ve çatının en yüksek yeri 8.50 m yüksekliğindedir. Zemin altında yeraltı havalandırma galerileri bulunmaktadır... b İdari Bina: Betonarme karkas sisteme sahip olup eşit alanlı iki kattan oluşmaktadır. Zemin katta 5 adet çalışma ofisi, bekleme salonu ve toplantı odası bulunmaktadır. Zemin seramik kaplama, duvarlar ve tavan düz sıva üzeri plastik boya, kapı ve pencereler PVC doğramadır. Islak hacimlerde zemin ve duvarları seramik (*)Bu örnek, bu yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. kaplıdır. Malzeme ve işçilik orta kalitededir. Birinci katta üç adet çalışma ofisi, toplantı odası, kiler, mutfak yemekhane bulunmaktadır. Duvarlar alçı sıva üzeri saten boyalı, taşyünü asma tavan kaplıdır. Kapı ve pencereler PVC doğrama, ıslak hacimlerde zemin ve duvarlar seramik kaplı olup malzeme ve işçilik kalitelidir. c Trafo Binası, kompresör dairesi, pres dairesi ve tahar dairesi binaları: Betonarme karkas olup, zemin karo mozaik kaplama, duvarlar düz sıva üzeri plastik boyalı, giriş kapısı demir doğramadır. d Su deposu: Duvar ve tavan betonarme perde ve döşemeden yapılmış olup su izolasyonu uygulanmıştır. e Güvenlik Kulübesi: Betonarme karkas olup, zemin karo mozaik kaplama duvarlar düz sıva üzeri plastik boyalı, kapı ve pencereler PVC doğramadır. f Fabrika binası içerisinde bulunan makinalar ve özellikleri: f1) 10 adet Schlafhorst Autocoro 312 Openend iplik makinası. Her birinde 312 adet üretim birimi (kafası) olan bu makinalar birer iplik bağlama robotu ile de donatılmıştır. Çalışır ve iyi bakımlı vaziyette olan bu makinalar en gelişmiş makinalardan bir evvelki makina tipleridir. f2) 1 adet Harman Hallaç Dairesi Makinaları Balya açma (MCM 101600) ve elyaf temizleme (CXL41600, SC, SCFO, MFC) makinalarını da içeren komple tesis f3) 13 adet yüksek üretim kapasitesine sahip Tarak Makinası (DK 903) F4) 6 adet yüksek üretim kapasitesine sahip Regüleli Cer Makinası (HSR 1000) f5) 4 adet yüksek üretim kapasitesine sahip Cer Makinası (HS 1000) f6) 1 adet klima santrali. Işımak Endüstriyel Tesisler Klima İnş Taah. Tic. Firması tarafından kurulmuş toz toplama ve filtre ünitesine de sahip klima santralidir. f7) 1 adet vidalı kompresör (GSKD 45 kW/10) Komteks Komprasör ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. tarafından temin edilmiştir. f8) 1 adet basınçlı hava kurutucusu (HHDP600) Komteks Komprasör ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. tarafından temin edilmiştir. f9) 1 adet hava tankı 2 m3. Komteks Komprasör ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. tarafından temin edilmiştir. f10) 1 adet su tutucu filtre (HF736) Komteks Komprasör ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. tarafından temin edilmiştir. f11) 1 adet yağ tutucu filtre (HF526) Komteks Komprasör ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. tarafından temin edilmiştir. f12) 375 adet fitil kovası (445x1070) f13) 100 adet şerit kovası (800x1200) f14) 100 adet bant kovası (1000x1200) f15) 1 adet telef presi f16) 1 adet hidrofor f17) 1 adet elektrikli baskül (SEP1/300) f18) 1 adet Kompresör (SGKD 75 Kw/10) f19) 1 adet enerji nakil hattı. TEDAŞ’in 34.5 kV swallov iletkenli hattından 30 m uzaklıktaki beton seksiyoner direğine gelip, buradan fabrika binasında bulunan 34.5/0.4 kV, 1600 Kva’lık trafo merkezini beslemesi için gerekli tüm malzemeler (seksiyoner direği, swallov iletke, güç anahtarı, izolatör ve parafudr gibi) f20) 1 adet trafo 1600 Kva’lik bina tipi trafo tesisi f21) 1 adet trafoya ait modüler hücreler giriş, çıkış, ölçü ve trafo koruma hücresi olarak kullanılan 4 adet modüler, yük ayırıcılı hücrenin toplamı f22) Trafoya ait alçak gerilim dağıtım ve kompanzasyon panoları. 5 parçalı ana dağıtım panosu ile buradan 2000 A’lik ana şalter üzerinden yapılan 22 çıkış (2 adet); 400 A (4 adet), 250 A (12 adet) ve 160 A (6 adet) şalterleri ve 2000 A’lık kompanzasyon şalteri ile birlikte, tüm malzemesi ile kondansatör gurupları, sigorta, ölçü ve sinyal devreleri dahil komple f23) Tali dağıtım panoları. Fabrikadaki tezgâhların kontrol panellerini ve elektrik motorlarını besleyen ve doğrudan trafodan beslenen tali dağıtım panoları, kablaj ve malzeme ile birlikte komple f24) Tali Pano ve Makine kumanda panoları, yer altı besleme kabloları. Fabrikanın çeşitli yerlerinde bulunan pano ve motorların beslenmesi için yer altı kabloları f25) Genel elektrik tesisatı. Bina iç tesisat projesi kapsamında kuvvetli akım (aydınlatma, piriz vs) ve zayıf akım (telefon ses yayın düzeni vs) komple TAŞINMAZLARIN KIYMETİ: Ceyhan İcra Hukuk Mahkemesi’nin 16/07/2007 tarih; 2006/72 Esas ve 2007/36 Karar sayılı KESİN KARARI ile değerlerin tespitinde esas alınmasına karar verilen ve Ceyhan İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2006/72 Esas sayılı dosyasından düzenlenen 23/02/2007 tarihli kıymet takdir raporuna göre; A) Adana İli, Ceyhan İlçesi, Büyükmangıt Köyü, Büyükmangı Bucağı, 2547 parsel, 24 cilt,2926 sayfada kayıtlı, 10.000,00 m2 yüzölçümlü taşınmaza bina ve arsa değeri olmak üzere toplamda 1.667.060 YTL B) Adana ili, Ceyhan ilçesi, Büyükmangıt Köyü, Büyükmangıt Bucağı, 2548 parsel, 24 cilt, 2927 sayfada kayıtlı 14.577,00 m2 yüzölçümlü taşınmaza bina ve arsa değeri olmak üzere toplamda 1.419.010,00YTL, C) Taşınmazlar üzerinde bulunan iplik fabrikasının makine ve elektrik aksamının değeri 9.763.729,78YTL Yukarıda açıklandığı üzere taşınmazlar üzerindeki iplik fabrikası 2 parsele müştereken inşa edilmiş olduğundan ve ayrı ayrı satılması ekonomik değer ve anlam ifade etmeyeceğinden taşınmazlar üzerindeki teferruat niteliğindeki menkuller ve iplik fabrikası ile birlikte tek kalemde satılacaktır. Buna göre satışa konu taşınmazların teferruat niteliğindeki menkuller ve iplik fabrikası ile birlikte takdir edilen değerleri toplamı 12.849.799,78YTL(Onikimilyonsekizyüzkırkdokuzbinyediyüzdoksandokuzyenilirayetmişsekizyenikuruş) olup bu değer üzerinden satılacaktır. SATIŞ ŞARTLARI 1Bahse konu taşınmazların; Birinci ihalesi 06/05/ 2008 Salı günü saat 14:00 14:30 saatleri arasında, Adana ili, Ceyhan ilçesi, Ceyhan Belediyesi Mezat salonunda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle bahse konu taşınmazların; İkinci ihalesi 16/05/2008 Cuma günü saat 14:0014:30 saatleri arasında, Adana ili, Ceyhan ilçesi, Ceyhan Belediyesi Mezat salonunda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en cok artırana ihale olunur. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye harcı, tapu satım harcı, birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir, ihale pulu (damga vergisi); tapu alım harç ve masrafları ve Katma Değer Yergisi (KDV) alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için, dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/501 Tal. Sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 15342 C MY B C MY B