07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MART 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ulusal Yargı Ağı Projesi, sistem yetersizlikleri nedeniyle avukatları isyan ettirdi 11 İSTANBUL BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ Dava açmak işkence gibi HİLAL KÖSE Boşanmalarda en önemli etken şiddet HÜLYA KESKİN Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), avukatları isyan etme noktasına getirdi. Bilgisayarlar kilitlendiğinde, saatlerce kuyrukta bekleseler bile dava açamıyorlar. Sistemdeki arıza, özellikle İstanbul’da hemen hemen her gün yaşanıyor. UYAP, yargı bağımsızlığına darbe vurduğu için de eleştiriliyor. Adalet Bakanlığı’nın “Adliyedeki işlemler daha hızlı yapılacak” iddiasıyla uygulamaya soktuğu sistem, İstanbul dahil edilince tam bir eziyete dönüştü. Yalnızca İsrail ve Singapur’da uygulanan sistemi kullanmadan adli hiçbir işlem yapılamıyor. Savcılar, adliyedeki memurlar da sistemden şikâyetçi. Yazılımında avukatlar düşünülmemiş. Dava açma, temyiz gibi işlemlerin son gününde ise “ekranın donduğuna” ilişkin tutanak hazırlanıyor. İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı avukat Mehmet Durakoğlu, çağdaş proje iddialarının gerçek olmadığının ortaya çıktığını, AB’nin uygulamadığı bir sistem için Türkiye’ye fon verdiğini belirtiyor. UYAP’a “avukatlara yargıda ıstırap projesi” dediklerini söyleyen Durakoğlu, “Elektronik imza yok. Zaten bilgisayardan dilekçe gönderemiyorsun. Yine eski sistemdeki gibi adliyeye gidiyorsun. UYAP ilk uygulandığında avukatı tanımıyordu. Bunun için aylarca uğraştık. Adresi değişen, evlenip soyadı değişen avukatlar sorun yaşamaya devam ediyor. Hâlâ 1500 avukat sisteme kayıtlı değil” diyor. Ulusal Yargı Ağı Projesi’nde yaşanan sorunlar nedeniyle avukatlar ve yurttaşlar saatlerce kuyruk beklemek zorunda kalıyor. personelin eğitimsiz olduğunu söyleyen Durakoğlu, Avrupa’da avukatların böyle bir zorunlu uygulamaya tabi tutulmadıklarını ifade ediyor. Sistemin İstanbul’da bir yıldır devrede olduğunu kaydeden Durakoğlu, “Şu anda ıstırap çekerek götürdüğümüz bir sistem var. Avukatlar için zaman kavramı kalmadı. Davanızı 5 saatte de açabilirsiniz, o gün açamayabilirsiniz de... Çok umutsuzuz. Çok kötü durumdayız. Sistem zorunlu olmamalı” diyor. UYAP kuyruğunda, memur, vatandaş ve avukatın karşı karşıya geldiğini, kavga bile çıktığını anlatan avukat Şefik Çelik, “Çoğu kez dava açamadan geri dönüyorum. Her sırada mutlaka tartışma çıkıyor. Bu sistemin derhal kaldırılması gerek. Zaten işlemleri memur yapıyor. UYAP’ın getirdiği yeni bir şey de yok” diyor. Çelik, yargıç ve savcıların da şikâyet ettiklerini, ancak en çok avukatların mağdur olduğunu vurgulayarak devam ediyor: “5 dakikalık iş için saatlerce bekliyoruz. Duruşmaya mı yetişelim, dava açmaya mı? Eskiden duruşmaya girmeden önce dosyayı götürüyorduk, harcı yatırıyorduk, işlem bitiyordu. Beklemiyorduk. Sistem tam bir fiyasko. Her şey felç olmuş durumda. Geçen bir avukatın son temyiz günüymüş. Sistem çalışmıyor. Adam önceki gün de gelmiş, yine sistem çalışmıyor. Tutanak tutmuş. ‘Yine mi tutanak tutayım’ diye soruyor. Temyiz sayılır mı sayılmaz mı, o da belli değil.” Sistemin her gün çöktüğünü söyleyen Çelik, adliye personelinin de avukatlardan bu konuda yardım istediklerini ifade ediyor. yerek “Dün üç tane kuyruğa girdim. Önce UYAP’a giriş, sonra vezne, en son da mahkemenin belirlenmesi için yeni bir UYAP kuyruğu... Müvekkilim adına mal beyanında bulunacağım. 2.3 liralık harç parası yatırmam lazım. Bunun için bile kuyruğa giriyorum” diyor. ‘Dosyaları gözleyebilirler’ Durakoğlu, UYAP’ın Adalet Bakanlığı’na bağlı olmasının da son derece sakıncalı olduğunu dile getirerek şöyle devam ediyor: “İdare bu sistemle bütün dosyaları gözleyebilir. İddianame, duruşma tutanakları vs. her şey UYAP’a aktarılıyor. Gözlenmese bile yargıcın, kendi kararlarının sürekli gözetim altına alındığını hissedeceği bir ortam var. Ülkemizde zaten yargı bağımsız değil. Bu sistem bizce uygulanmamalı. Uygulanacaksa da özerk bir IP şirketi eliyle HSYK’ye bağlanmalıdır.” Projenin hiçbir altyapısının olmadığını, ‘Üç ayrı kuyruk’ Avukat Özden Özdemir de UYAP çalışmadığı zaman tutanak hazırlanması için mutlaka kapanış saati olan 15.30’un beklendiğini anlatıyor. Memurların tutanağı o saate kadar imzalamadığını söyle ‘Hiçbir işlem yapılamıyor’ Avukat Özdemir, tek istisnanın, duruşma tutanağının, zaman kaybı olmasın diye word dosyasına yazılıp sonradan UYAP’a kaydedilmesi olduğunu söyleyerek devam ediyor:“Kaldırılması lazım. Bana göre tek amaç, avukatların kayıt altına alınması.” Özdemir, İstanbul’da “ekran donduğunda” tüm Türkiye’de hiçbir işlemin yapılamadığını vurgulayarak sistemin genellikle saat 09.0010.00 arası ve öğle arasında çalıştığını, avukatların ve memurların öğle tatili yapmadan işlem yapmaya çalıştıklarını söylüyor. İstanbul’da 2004 2007 yılları arasında maddi durumu yetersiz olan 8 bin 574 kadın, adli yardım almak amacıyla İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’ne başvurdu. Başvuru nedenleri arasında birinci sırada yer alan boşanma davalarının en önemli etkenini ise “şiddet” oluşturu‘Haklarını yor. ? İstanbul Barosu bllmiyorlar’ Medeni Kanun başta Kadın Hakları olmak üzere, temel yaİstanbul Barosu KaMerkezi’ne yapılan salarda kadınerkek eşitdın Hakları Merkezi sabaşvurular liğinin sağlanması, bu kovunucusu Nurcan Binarasında birinci nuda kadınlara danışmangöltekin de 2007 yılınlık hizmeti verilmesi, her sırada boşanma da boşanma davalarına türlü şiddete maruz kalan ilişkin 1449, nafaka midavaları yer aldı. kadınlara hukuki yardım rasına ilişkin 261, naBu davaların en sunulması amacıyla kufaka davalarına ilişkin önemli nedenini rulan İstanbul Barosu Kade 157 başvuru yapıldıise “şiddet” dın Hakları Merkezi’ne ğını dile getirdi. Bin2007 yılında 2 bin 213 oluşturuyor. göltekin, başvurular arakadın başvurdu. 2007 yısında ailenin korunmalı rakamlarına 2004, 2005 sına ilişkin 214 talebin ve 2006 yılında adli yarde olduğunu ifade etti. dım almak için başvuran Kadınların büyük çokadın sayısı eklendiğinğunluğunun hakları kode sayı 8 bini geçiyor. nusunda bilgi sahibi olHakları konusunda madığını vurgulayan yeteri kadar bilgi sahiBingöltekin, baronun bi olmayan ve ekono“Aile Konutu Şerhi mik durumu yeterli Mağdur Olmanızı olmayan kadınlar, Önler” adı altındaki kendilerine en yakın broşür çalışmasına da adli nöbet bürolarına badeğinerek “Türkiye de ronun istediği belgelerle konutların yüzde 90’ı başvurarak, adli yardım erkekler üzerine katalep edebiliyor. İstanbul yıtlı. Konutun satışıBarosu’nun değerlendirnı engellemek için aimesi sonucunda başvuru le konutuna şerh kohukuki ve ekonomik açınulur. Bunu da tadan uygunsa çalışmalar pu kaydı olmayan eş başlatılıyor. Baro tüm bu yapar. Türkiye’de çalışmaları için kadınlarbunu çoğunlukla kadan herhangi bir vekâlet ücreti talep et dınlar yapıyor. Konutta kendisinin miyor, kişi yalnızca dava masraflarını de yaşadığını bu şekilde belgeleyen kakarşılıyor. İstanbul Barosu Kadın Hak dın evin satışına engelleyebildiği giları Merkezi Başkanı Avukat Aydeniz bi, mağdur olma durumunu da ortaAlisbah Tuskan, kadınların genellik dan kaldırmış oluyor. Biz, kadınların le boşanma davaları yüzünden adli yar bu konuda neler yapmaları gerektidım talep ettiklerini belirterek “Baş ğini anlatan bilgilendirme amaçlı brovuruları genellikle ailenin korunma şürler hazırladık” dedi. sı, velayet davaları ve boşanma davaları oluşturuyor. Ama kadınların çoğu bize şiddet yüzünden başvuruyor. Şiddet yüzünden kadınlar boşanma davası açıyor. Nereye, nasıl başvuracağını bilmeyen kadınlara hukuki süreç açısından yardım ediyoruz. Bu başvurularla sorunlar halledilebiliyor” dedi. İlhan Selçuk’u sabaha karşı evinden hoyrat bir şekilde gözaltına alıp, 40 saatlik bir eziyetle yüz yüze kalmasına yol açanlar acaba ne yaptıklarını düşünüyorlar? Demokratik hukuk devletinin gelişmesine mi katkıda bulundular, ya da hukukun üstünlüğünü mü bize kanıtlamış oldular? Bravo onlara!!! Başka da bir şey söylemek istemiyorum... Alın size hukuk devletinden bir kesit... ??? Bundan tam 30 yıl önce 24 Mart 1978’de Ankara’da bir sabah vakti işine gitmek üzereyken Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz öldürüldü. Savcı Doğan Öz, hukuku uygulamaya çalışan, devlet içindeki çeteleşmeyi görüp, bu konuda zamanın Başbakanı Bülent Ecevit’e “Kontrgerilla” raporu hazırlayan bir hukuk insanıydı. Onu öldüren bir ülkücüydü. Katil zanlısı yakalandı. Suçunu itiraf etti. Tanıklar katili tanıdılar. Yargılama başladı. Bu davayı en dikkatle izleyenlerden birisi de Doğan Öz’ün yakın arkadaşı Uğur Mumcu’ydu. ??? Doğan Öz’ün yargılanması süreci, ül Doğan Öz Cinayeti ve Hukuk... kemizdeki hukukun nasıl yönlendirildiğini göstermesi bakımından ilginç bir dava oldu. Doğan Öz cinayeti davası sürerken 12 Eylül askeri darbesi gerçekleşti. Dava artık askeri darbe koşullarında yürüyecekti. Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi topladığı belgelere dayanarak Doğan Öz’ün katil sanığı İbrahim Çiftçi’yi idama mahkum etti. Dosya Askeri Yargıtay’a gitti. Askeri Yargıtay Başsavcısı kararın onanmasını istedi. Askeri Yargıtay’ın ilgili dairesi de kararı onayladı. İdam hükmü kesinlik kazanmak üzereyken, daha önce cezanın onayını isteyen Başsavcılık, delil yetersizliği gerekçesiyle Askeri Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu’na itirazda bulundu. 15 yargıçtan oluşan Askeri Yargıtay Genel Kurulu toplandı. 15 yargıcın yarıdan bir fazlası yani 8’i, İbrahim Çiftçi’in cezalandırılması kararını delil yetersizliğinden bozdu. Dosya Askeri Mahkeme’nin önüne yeniden geldi. Dünyada belki de bir örneği görülmemiş bir karar veren Askeri Mahkeme’nin dosyadaki açıklaması şöyleydi: Biz cinayeti bu sanığın işlediği kanaatindeyiz. Elimizdeki belgeler, dinlediğimiz tanıklar ve vicdani kanaatimize göre bu cinayeti işleyen bu kişidir. Ancak Askeri Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına uymak zorunda olduğumuzdan, sanığı delil yetersizliğinden beraat ettiriyoruz. Böylece Doğan Öz’ün katili askeri yargının en yüksek mahkemesinin kararıyla serbest kaldı. Bu süreci yaşayan Uğur Mumcu, Mustafa Ekmekçi siyasi müdahaleler nedeniyle bir cinayet dosyasının kapatıldığını düşündüler. Bu konuda düşüncelerini kaleme aldılar. ??? Doğan Öz davası bir hukuk faciasıdır. Ancak bu hukuk faciası yalnızca hukukçuların sorumluluğunda olan bir facia olarak görülmemeli. Türkiye’de ne yazık ki devlet içindeki bazı güçler, bu tür cinayetlerin katillerinin aklanmasını sağladılar. Doğan Öz’ün eşi Sezen Öz de hukuk çu. Yargıtay üyeliğinden emekli oldu. 30 yıldır bu cinayet sonrası yaşanan hukuk faciasının hayal kırıklığını yaşıyor. Daha sonra yine benzer cinayetlerde hayal kırıklığı yaşayan aileler birbirlerine dost oldular. Aynı acıları yaşamanın ne demek olduğunu bilen aileler, birbirlerinin acısını hafifletmeye çalıştılar. ??? Bu ülkenin onurlu savcısını, devlet içindeki çeteler tarafından yönlendirildiği belli olan bir cinayetin kurbanı olan Doğan Öz’ü 30 yıl önce yitirmiştik. Bu tür cinayetleri ve bu cinayetler sonrası ortaya çıkan hukuk felaketlerini bugün yeniden hatırlamakta yarar bulunuyor. O dosyaları yeniden açmalıyız ve Türkiye’nin gerçekten nasıl hukuk devleti olabileceğini bu deneylerin ışığında tartışmalıyız. Türkiye, gece yarısı yapılan polis baskınlarından kurtulmak, demokrasiye ve insan haklarına saygılı bir hukuk sistemi kurmak istiyorsa, yakın geçmişte yaşadıklarını incelemeli ve geçmişiyle bu anlamda da yüzleşmelidir. Öldürülmesinin 30. yılında Doğan Öz’ü sevgiyle, saygıyla ve tabii başımızı öne eğerek anıyoruz... Dosya No: 2007/127 Es. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAPU KAYDI: Sultandağı tapu sicil müdürlüğünün 15.02.2007 tarih, 171 yevmiye nolu yazısına göre, Gayri menkul: Derecine Köyü, Kayran mevkii, 0 ada, 3946 nolu parsel cinsi Bahçeli iki katlı kargir ev, yüzölçümü 546,00 m2 dir. Borçlu hissesi tamdır. ÖZELLİKLERİ: Derecine Köyü, Kayran mevkii anayol üzerinde bulunan, hali hazırda 2 katlı ev ve bahçesi vardır. Bahçesinde 2 adet 20 yaşında çam ve 1 adet 15 yaşında üzüm asması olup, değerleri toplam 180,00 YTL’dir. Taşınmaz üzerinde 2 katlı 10x11 ebatlarında yığma konut, arka kısmında ise 13.75+1x5.75 ebatlarında depo ve garaj mevcuttur. Konut salon, y.odası, o.odası, mutfak, banyo ve wc’den oluşmaktadır. Mutfak, banyo, wc ve koridorların döşemesi rölyefli seramik, oda ve salon döşemesi tahta kaplıdır. Zemin ve birinci kat aynıdır. Konut soba ile ısıtılmakta olup, elektrik ve su bağlantıları mevcuttur. Çatı kaplama kiremittir. Konutun girişleri ayrı olup, dıştan merdivenlidir. Konut 1992 yılında yapılmıştır. Garaj ve depo, tek katlı çatısı mozaik olup, teras şeklindedir. Yapının değeri: Bayındırlık Bakanlığı yapı yaklaşık birim fiyatlarına göre 3. sınıf A grubu yapılarda birim m2 fiyatı 375 YTL dir, buna göre (10x11)=110+10 (merdiven) 120x2=240 m2 toplam bina maliyeti ise 240x375=90.000,00 YTL’dir. Bu miktardan yıpranma payı olan (1115 yaş arası %18) karşılığı 90.000x%18 = 16.200 YTL düşülerek, 90.00016.200 =73.800 YTL’dir. Arka kısımdaki garaj ve depo ise yapı yaklaşık birim fiyatlarına göre 5.75x14.75x230=19.506,88 YTL’dir. Yıpranma payı olan 3.511,24 YTL düşülerek, 19.506,88 3.511,24 = 15.995,64 YTL’dir. Arsa Değeri: Mahalli bilirkişi beyanına göre arsa bedeli taşınmaz 546 m2 olup, toplam 55.000 YTL dir. Gayrimenkulün değeri; TOPLAM YAPININ+ARSANIN+AĞAÇLARIN) DEĞERİ=144,975,64 YTL İMAR DURUMU: Mevcut imar planında konut alanı olarak ayrılmış. SATIŞ SAATİ: 11:00 11:10 Arası. MUHAMMEN BEDELİ: 144.976,00 YTL Satış Şartları: 1 Satış 12.05.2008 günü, yukarıda belirtilen saatler arasında Sultandağı İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bur artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 22.05.2008 günü, aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları ile K.D.V . alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin, yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İİK.m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 14961) T.C. SULTANDAĞI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI T.C. DENİZLİ (2) SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULUN SATIŞ İLANIDIR DOSYA NO: 2007/24 SATIŞ İzalei Şüyuu yolu ile satışına karar verilen Taşınmazın ilanı; A)Denizli Merkez Saraylar mh. 2418 ada, 3 parsel sayılı 527 M2. miktarında, otopark ruhsatı alınmış ve halen otopark olarak kullanılan arsa 790.500,00 YTL bedelle B)Denizli Merkez Saraylar mh. 2419 ada, 5 parsel sayılı 300 M2 miktarında arsa, 450.000,00 YTL bedelle C)Denizli Merkez Saraylar Mh. 2419 ada, 6 parsel sayılı, 481 M2 miktarında arsa 721.500,00 YTL bedelle, (Taşınmazlar il merkezinde ticari alanda, 5 ve 6 parseller yan yana olup, Özel Ege, Erpa ve Vizyon Göz merkezine yakındır). Denizli Adliye binasındaki, İzalei Şüyuu Satış odasında, açık ihale ile satışı yapılacaktır. Satış, peşin para iledir. Alıcı isterse bir kez ve 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir, KDV., tellaliye ve damga vergisi ve tapu harcı alıcıya aittir. 11.SATIŞIN: 05/05.2008 günü, 3 sayılı parsel için saat: 09:3009:40 arasında, 5 sayılı parsel için saat: 09:4509:55 arasında, 6 sayılı parsel için saat: 10:0010:10 arasında yapılacaktır. Bugün verilen fiyatlar muammen bedelin %60’ını ve satış masraflarını karşılamadığı veya alıcı çıkmadığında: 2.SATIŞIN: 15.05.2008 günü, aynı yer ve saatlerde olmak üzere, Muhammen bedelin %40’ını ve satış masraflarını geçmek kaydıyla İHALE EDİLECEKTİR. Satışa katılmak isteyenlerin, Muhammen bedelin %20’si kadar nakit ya da milli bir bankadan teminat mektubunu ibraz ettikleri takdirde satışa katılabilirler, Satışa katılanlar şartname münderecatını aynen kabul etmiş sayılacaklardır. 3İpotekli alacaklılarla. İcra alacaklıların diğer ilgililerin taşınmaz üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa ait iddialarını. belgeleriyle 15 gün içinde satış müdürlüğüne bildirmeleri, Daha fazla bilgi almak isteyenlerin Satış müdürlüğümüzün 2007/24 satış dosyasına müracaat etmeleri, satışa girmek isteyenlerin, satış gün ve saatinde satış mahallinde hazır bulunmaları, ilan olunur. 10.03.2008 (Basın: 15208) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle