06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 MART 2008 PAZARTESİ 10 SAĞLIK PROF. DR. ZUHAL BALTAŞ: TİHUD üyeleri, AKP’nin ‘Sağlıkta Dönüşüm’ yasa tasarısının ciddi sorunlar yaratacağına vurgu yaptı Dönüşüm değil geri dönüşüm SİBEL BAHÇETEPE DOÇ. DR. SOYER: 2008 sıkıntıya gebe bir yıl ŞULE KÖKTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ata Soyer, Sosyal Güvenlik Kurumu gelirlerinin, 2000’de 13.7 milyar dolarken 43 milyar dolara çıktığını, ancak giderlerinin 17.6 milyar dolardan 62.3 milyar dolara yükseldiğini belirterek yaklaşık 20 milyar dolar olan açığın daha da artacağını söyledi. Harcamalarla sağlıkta pembe tablo yaratıldığını ifade ederen Soyer, bu pembe tablonun çok uzun sürmeyeceğini, 2008’in sağlıkta ciddi sıkıntılara gebe olduğunu vurguladı. Ata Soyer’in araştırması, sağlıkta harcamaların her geçen gün artmasına karşın kaynağın daha çok özel hastanelere aktığını, yurttaşın nitelikli sağlık hizmetinden yoksun olduğunu ortaya koydu. Çalışmaya göre, SGK gelirleri, 2000’de 13 milyar 722 milyon dolardan 2007’de 42 milyar 963 miyon dolara çıkarken giderleri ise 17 milyar 579 milyon dolardan 62 milyar 225 miyon dolara yükseldi. Soyer, yaklaşık 20 milyar dolarlık açığın daha da artacağını vurguladı. Özel hastanelerin önünün açılması için, üniversite hastanelerinin de küçültülmeye çalışıldığını anlatan Soyer, “Sağlıkta 2008, bu gidişle ciddi sıkıntılara gebe görünmekte” dedi. Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Başkanı Prof. Dr. Hasan Yazıcı, hekimlerin tamgün çalışmasını öngören yasa tasarısının ciddi sorunlar yaratacağına dikkat çekerek yasanın kaçak çalışmayı kurumsallaştırabileceğini belirtti. Yazıcı, “Yasa tasarısı Sağlıkta Dönüşüm değil ‘Geri Dönüşüm’ yaşatacak” dedi. Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, AKP hükümeti ? TİHUD Başkanı Prof. Dr. Yazıcı, hekimlerin tamgün çalışmasını öngören yasa tasarısının ciddi sorunlar yaratacağına dikkat çekerek yasanın kaçak çalışmayı kurumsallaştırabileceğini belirtti. Yazıcı, “Yasa tasarısı ‘Sağlıkta Dönüşüm’ değil ‘Geri Dönüşüm’ yaşatacak” dedi. nin gündeme getirdiği hekimlerin tamgün çalışmasını öngören yasa tasarısı için geçen günlerde The Marmara Otel’de bir toplantı düzenledi. Çok sayıda hekimin katıldığı toplantıda konuşan Dernek Başkanı Prof. Dr. Yazıcı, ülkenin ana sağlık sorununun sağlığa ayrılan bütçe azlığından kaynaklandığını belirterek “Hekimlik sağlık hizmetlerinin bir parçasıdır. Sağlığın korunması temiz hava, içme suyu, yeterli beslenme, uygun mesken, taşıt kazalarını önlemek ve tıp merkezlerine kolay ulaşım sağlamakta en başta devlete, ondan sonra da hekimlerden fazla mühendislere, çevrecilere, tüccarlara ve endüstriciye düşer” dedi. Tamgün çalışmanın doğru olarak işleyebilmesi için temel uygulamaların yapılması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Yazıcı şöyle devam etti: “Bugünkü haliyle tamgün yasa tasarısında üniversite hastanelerinin ‘yan dallaşmak’, ‘bilim üretmek’, öğretim elemanı ve uzman yetiştirmek işlevlerine beklenenden çok az önem verilmektedir. Üniversite hastanelerinin rutin hasta bakımı yerleri olmadığı unutulmuştur. Herhangi bir alanda bilgi üretmek sanıldığı gibi bir lüks değil, uygarlığı yakalamanın olmazsa olmazıdır. Tıpta bilgi üretiminin yeri ise üniversite hastaneleridir.” Hasta hekim ilişkisi tedavi kadar önemli MELTEM YILMAZ ‘Hekimler rencide ediliyor’ Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş ise hekimlerin rencide edildiği bir sağlık politikasının başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını vurgulayarak “Unutulmamalıdır ki gündeme getirilen tam gün yasası ülkemizde 1965 ve 1978 yıllarında iki kez uygulamaya çalışılmış ve başarısız olunarak kısa bir sürede terk edilmiştir” dedi. Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde halen kısmi olarak çalışan doktorların bulunduğunu anımsatan Prof. Dr. Tıraş, bu sistemde hekimlerin 1 saat fazla çalışmış olacağını kaydetti. Tıraş, “Tamgün çalışmaya başlayacak hekimlerin özel kurumlarda vermiş olduğu ek hizmetler kalkacak ve hekimlerin işgücü kısıtlanacaktır. Bu sayede kamu hastanelerinde hasat kuyrukları ve tıbbi hata olasılığı artacaktır” diye konuştu. Hekimlerin muayenehanelerini kapatmasıyla birlikte sağlık kuruluşlarında milyonlarca tutar değerinde tıbbi cihazların kullanılamaz hale geleceğini anımsatan Tıraş, ülkenin tıbbi cihaz çöplüğü haline geleceğini kaydetti. Kartal Yanık Tedavi Hastanesi İstanbul Haber Servisi İstanbul İl Özel İdaresi tarafından yapılan ve yanık tedavisinde önemli bir yere sahip olacağı belirtilen Kartal Yanık Tedavi Hastanesi önümüzdeki ay hizmete açılacak. 7 bin 872 metrekare alana kurulan hastanenin özellikle yanık sorunlarının yoğun olarak yaşandığı sanayi alanı olan Marmara Bölgesi’nin büyük bir eksiğini kapatacağı belirtiliyor. İl Özel İdaresi tarafından yapılan açıklamada, 5.5 milyon YTL harcanarak yapılan Yanık Tedavi Hastanesi’nde 16 ağır yanık bakım odası, 6 yoğun bakım ünitesi ve 2 ameliyathane bulunacak. 3 katlı ve 68 araçlık otoparkı bulunan hastanenin ayrıca 4 cankurtaran aracı için özel bir otoparkı da yer alacak. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zuhal Baltaş, Türkiye’deki “hekim odaklı” sağlık sisteminin, sağlık ekonomisini milyonlarca dolarlık zarara uğrattığını, hekimin hastasıyla insani bir ilişkisinin olmamasının hastada hekime karşı güven sorunu yarattığını belirtti. Baltaş, “Hekimine güven duymayan hasta, güven duymak istediği başka bir hekime gidiyor. Çoğu zaman aynı hastalık için onlarca hekim gezen hasta, sağlık sistemini yersiz ve fazlaca kullanmış oluyor. Böylece sağlık ekonomisi milyonlarca dolarlık zarara uğruyor” dedi. Batı Avrupa ülkelerinin sağlık sisteminde hastanın merkezde olduğuna dikkat çeken Baltaş, Türkiye’deki hastaların hekimlerin odasına korkarak girdiğini, hekimden insani bir davranış görmediğini, kendisini iyi hissetmeden hekimin yanından ayrıldığını, hastalığına yönelik tanının ne olduğunu anlayamadığını ifade etti. Baltaş, bir hastalığın tedavisini başarılı kılan etmenlerin ilaçla sınırlı olmadığına dikkat çekti. Baltaş şöyle devam etti: “Bir hastalığın tedavisini mümkün kılan unsurlar, hekimin yaptığı işe olan inancı, kullandığı tedavi yöntemine olan güveni, hastasına gösterdiği ilgi, hastanın iyileşme isteği ve tedavi ortamının inandırıcılığıdır. Hastayı ilaçla tedavi etmek yetmez, onun sosyal, psikolojik ve bedensel iyilik halini de göz önünde bulundurmak gerekir. Eğer hasta bu şartlar altında tedavi edilmezse tedaviden sonuç alınamaz. Hastahekim ilişkisinde yaşanan sorunlar, tıp eğitiminde bu ilişkideki önemin vurgulanması ile hekimin alan çalışmasında mercek altına alınmasıyla çözülür.” Mahremiyete özen Hastaların en fazla şikâyet ettikleri konulardan bir tanesinin de hekimin “mahremiyete olan özensizliği” olduğunu ifade eden Baltaş, özellikle jinekoloji, dahiliye ve cerrahi gibi bilim dallarında hekimlerin hastanın mahremiyetini ele alırken onun psikolojisini de göz önünde bulundurması gerektiğini kaydetti. T.C. ADALET BAKANLIĞI TİREBOLU İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2007/109 Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Tirebolu ilçesi, Yenököy Mah. Plaj sk. No: 7’de kain, tapunun 179 ada, 70 parselinde kayıtlı, zemin kat 4 nolu bağımsız bölüm, hali hazırda mesken vasfındadır, Bina betonarme olarak inşa edilmiştir. 3 oda, 1 mutfak, banyo, tuvalet antre ve balkondan ibarettir. 110,00 M2 alanındadır. Sıvalı, boyalı ve içinde oturulur durumdadır. Taşınmazın pencereleri plastik doğrama ve ısıcamlıdır Taşınmazın muhammen bedeli, arsa yapı dahil 60.000,00 YTL olup, borçlunun hissesi tamdır. Taşınmaz imar planı içerisindedir. Satış Şartları: Birinci arttırma 05.05.2008 tarihinde, saat 10.30 10.45 arasında, Tirebolu Adliyesi zemin kat 2.duruşma salonunda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 15.05.2008 günü, Tirebolu adliyesi zemin kat 2. duruşma salonunda, saat 10.30 10.45 arası, ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemişse, gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların, toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 1. Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları ile %l. KD.V. alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 2. İpotek sahibi alacaklılar ile ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 3. İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arsıdaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 4. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için, dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde alıcıya bir örneği gönderilebilir. İşbu ilan tapu sicilinde adresi yazılı olmayan ve ilan yapılamayan ilgililere, İİK 127. maddesi gereğince ilanen tebligat mahiyetindedir. 5. Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/109 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilân olunur. 6. Tebligat yapılamayanlara gazete ilanı tebliğ niteliğindedir. 04.03.2008 (İ.İ.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dâhildir. (Basın: 13709) TEŞEKKÜR Ailemizin büyüğü babamız E. Kd. Kurmay Albay Genç Kızlarımız Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR 50 yıldan beri Amerika’da yaşayan, ama aklı ve yüreği yurduna dönük bir arkadaşım, son İstanbul ziyaretinde iki şeyden çok etkilendiğini anlattı. Bunlardan birincisi, birbiri ardı sıra açılan görkemli alışveriş merkezlerimiz. İkincisi ise incelik ve zarafetleri ile göze çarpan genç kızlarımız. Arkadaşım bu görüntünün, Amerika’daki kızların özensiz giyimleri ve taşıdıkları kilolar ile bir tezat oluşturduğunu söylüyor. Gerçekten caddelerimizde, toplantı salonlarında, tiyatro ve konser salonlarında, metroda rastladığımız genç kızlarımızın giyim kuşamı, ince yapıları dikkat çekici. Giderek boylanıyorlar ve daha sağlıklı bir görünüme bürünüyorlar. Hiç kuşkusuz, çok farklı koşullarda yaşayan kızlarımız toplumun çoğunluğunu oluşturuyor. Saçlarının güzelliğini ve tek bir telini bile büyük bir duyarlılıkla saklayan kızlarımızın sayısı artıyor. Latife Tekin onların üniforma gibi örtünmelerini ürkütücü buluyor ve bunun kendisinde ruhsal bir sıkıntı yarattığını söylüyor. Toplumun ve ailenin baskısı altında yasaklarla yaşayanlar elbette çoğunlukta. Çelişkiler içinde bocalayan bir ülke görünümündeyiz. Toplum, bir yandan Cumhuriyet devrimleriyle kazandığı ivmeyle modern yaşama uyum sağlamaya çalışıyor. Öte yandan, ortalama 4 yıl eğitim görmüş, aydınlanmadan uzak bırakılmış, tarikatlarla, cemaatlerle kuşatılmış, dogmalardan bağımsız kılınamamış halkımız ve genç kızlarımız, neredeyse tamamı muhafazakâr yönetimlerin, ailelerin ve mahallenin etkisi ve baskısı altında ve yasakçı din yorumları ile özgürce, insanca, kendi tercihleri ile yaşama şansı bulamıyor. Onların ve gençlerin özellikle kız çocuklarımızın yaşamı, heyecanı, özgürlüğü, aşkı, sevgisi sınırlanıyor ve yasaklanıyor. Zehra İpşiroğlu “Din ve geleneklerle beslenen kolektif bellek, kadına hiçbir hak tanımayan zihniyeti içselleştiriyor” diye özetliyor acıklı durumumuzu. Türkiye’yi yönetenler uzun yıllardan beri en önde gelen görevlerinin insanlarımızı özgürleştirmek, bağımsız, bilinçli bireyler haline getirmek, bunun için bilime, aydınlanmaya, hümanizmaya öncelik veren bir eğitimin sağlanması gerektiğini göremediler, daha doğru bir deyimle görmezden geldiler. Benim sempatiyle izlediğim özgür görünümlü genç kızlarımız, bence, toplum içinde yaşamın her alanında erkeklerle eşit koşullar içinde yer almak için hazırlanıyorlar. Ocak ayının ilk günlerinde Fındıkkıran Balesi’ni izledik. Orada da genç kızlarımız yetenekleri, zarafetleri ve birbirinden güzel dansları ile sahnede idiler. Keşke üst düzey muhafazakâr yöneticilerimiz de bu büyüleyici sanat gösterisini izleselerdi diye düşündüm. Ama sahnedeki kızlarımızın endamlarının güzelliğini açıkta bırakan giysilerini göz önünde tutunca, Tayyip Bey’in, yurtdışında bulunduğu sırada “Memlekette dekolte aldı yürüdü” biçimindeki sözlerini hatırlamadan duramadım. Her şeye karşın ben uygarlıktan, çağdaşlıktan yana genç kızlarımızın Cumhuriyet kazanımlarının değerini iyi bilen kadınlarımız ve kadın kuruluşları ile birlikte bir özgürlük savaşı vereceklerine ve başarılı olacaklarına inanıyorum. Bir gün çağdaşlıktan ve aydınlanmadan yana yönetimlerle birlikte türbanlı kızlarımızın da uygarlık savaşına katılacağı umudunu koruyorum. [email protected] NURETTİN GÜCÜYENER’in hastalığı sırasında bizlere candan dostluğunu gösteren Özel İsviçre Hastanesi Başhekimi, yürekli ve olağanüstü eşsiz insan Sayın Dr. KAZIM TAŞ’a, hastalığı sırasında onunla yakından ilgilenen, İç Hastalıkları Uzmanı Sayın Dr. Abdurrahman Çetiner’e, Başhemşire Gülay Sürek’e, unutulmaz ilgi, sevgi ve şefkat gösteren Servis Sorumlu Hemşiresi Melek Buçan’a, 4. Kat hemşireleri Selma Bolkan Erkaya, Mehtap Biber Altun, Aysen Çece, Nuray Ermiş, Aslı Erdoğdu, Özlem Turhan, Müşerref Akalın, Özden Birliker, Sedef Çürgül ve hasta bakıcılar Kenan Tosun, Elif Yalçın ve Kemal Kavala’ya, cenazesine bizzat katılan, çelenk yollayan, telefon eden ve acımızı paylaşan yakın dostlarımıza, cenazenin askeri protokol çerçevesinde yürütülmesini sağlayan 1. Ordu Komutanlığı birimlerine sonsuz şükranlarımızı sunarız. Evlatları: NURALEV COŞKUN ALİ GÜCÜYENER T.C. ÜRGÜP İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2008/41 Tal. Bir borçtan dolayı, hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmaşıtır. Birinci artırma 09.04.2008 günü, saat 14.0014.15’te Avanos cad. Total Benzinlik bahçesinde yapılacak ve o günün kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 14.04.2008 günü, aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak satılacağı, şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği taktirde, şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, satışa iştirat etmek isteyenlerin muhammen bedelin %20’si oranında, nakit para ya da eş değerde banka teminat mektubu vermeleri şarttır. Fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. Muhammen kıymeti LİRA: 19.000,00 YTL ADEDİ: 1 CİNSİ: 50 Dv386 Plakalı 2005 Model Alim Marka Yarı Römork Ad2 Tipli, Kırmızı Renklli, Şasi No: Np9Ad205Kdy022323 Numaralı, Bir Adet Yedek Tekerlekli Ve Kasa Yıpranmış Halde. Bosna: 15220 SAHİBİNDEN şarküteri ve tekel bayi devren satılıktır. BAYRAMPAŞA/ KARTALTEPE DENİZLİ 5. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2007/2806 Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar, satışa çıkartılmış olup: Birinci artırma 02.04.2008 günü saat 09,1009,20 Denizli Adalet Sarayı Adalet Oto Park ve Yedemin deposu Bereketli/Denizli adresinde yapılacak ve o günü kıymetlerin % 60’ını istekli bulunmadığı taktirde 07.04.2008 günü aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak satılacağı, şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklıların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden % 18. oranında KDV’nin ve damga harcının alçıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 07.03.200 Muhammen Kıymeti: 35.000.00 YTL 1 34 AY 4121 Plakalı 2004 model 61198150838621 motor nolu WDB904663IR588795 şasi nolu Mercedes marka Kapalı Kasa Kamyonet 413 CDI SPRINTER (Sol aynası kırık muhtelif yerlerinde çizikler var. Basın: 14455 Tel: 0212 418 12 05 Cep: 0535 541 77 85 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle