03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tersaneler bölgesinde bir işçinin daha yaşamını yitirmesiyle son 7 ayda önlenlerin sayısı 15’e yükseldi 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Tuzla’da ölümler durmuyor BURAK ALİÇAVUŞOĞLU Demirel’in de Umudu Yargı Süleyman Demirel Güniz Sokak’ta konuştu. 9’uncu Cumhurbaşkanı tedirgin, hatta ıstırap içinde. Elli yıldır Türkiye’de siyasete damgasını vurmuş bir politikacının sözleri hiç de sıradan sözler değil. Böyle bir siyasetçi şu sözleri söylüyorsa, durum vahim demektir: ‘Hemen hemen Türkiye’de bölünmemiş müessese, bölünmemiş halk kesimi kalmamıştır. Bence ülkenin huzuru bozulmuştur. Bir ülkede baroları, üniversiteleri, siyaseti bölmek ve halkı bir evin içinde dahi bölmek suretiyle elde edilecek netice, herhalde sevinilecek bir netice değildir.’ ‘Huzursuzluk ve bölünmenin önemi yoktur diyenin alnını karışlarım. Huzursuzluk yarattınız. Bu hoş bir şey değildir. Istırap içerisindeyim, fevkalade üzgünüm.’ Demirel’in umudu da yargı: ‘Demokratik Cumhuriyetin laiklik ayağı tartışma içine girmiştir. Anayasada değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez olarak nitelenmiş bulunan bu ayağın yandan dolaşarak zedelenmesi şeklinde iddialar vardır. Bu iddiaları temize çıkaracak olan yine ülkenin hukuk sistemidir. Mesele TBMM’nin çıkardığı kanunla bitmiyor, ondan ileride Anayasa Mahkemesi var.’ Bu sözler, görmüş geçirmiş bir siyasetçinin sözleridir. Ve yakın bir tehlikenin altını çizmektedir. Demirel bile siyasetten umudunu kesmiş, çözümü yargıdan bekler hale gelmişse, vah ki vah... ??? Anayasanın, Kurtuluş Savaşı’yla, devrimle, kanla, canla yazılmış maddelerini, parmak hesabıyla, etrafından dolanarak, arkasına geçerek değiştirmeye kalkanların, hâlâ işin ciddiyetinin farkında olmadıkları anlaşılıyor. Onların dönüşü olmayan bir yola girdikleri açık. Kendileri de bunu açık açık söylüyorlar zaten. Sözümüz asıl kafaları karışanlara. Hani, yağcılık yapmak için birbirlerini ezerek öne geçmeye çalışan, yalanlarına bilimsel, edebi kılıflar uydurmakta ustalaşmış, ellialtmış yılın bütün çamurlarını 1950 öncesine atmakta uzmanlaşmış sözde aydınlara... Şimdi onların yanıp tutuştuklarını görmek çok ilginç. ‘Biz bunu dememiştik canım, türbanın serbest bırakılması doğru ama yöntemi yanlış’ gibi tornistan çabalarını, ‘Acaba üçüncü bir yol yok mu?’ gibi zavallıca arayışlarını gördükçe insan hem gülüyor hem kahroluyor. ‘Türban özgürlük değil, esarettir; kadının ortaçağ karanlığına sokulmasıdır’ diyenlerle alay eden, göz göre göre kadını zaman tünelininin derinliklerine itilmesine gazetelerde çarşaf çarşaf yazılarla destek veren, televizyonlarda nefes bile almadan laikliğe cevap yetiştiren bu arkadaşlar, şimdi şaşkın ördek gibiler. Kimileri, erkekliğe leke sürmemek adına inadını sürdürmeye çalışıp komik oluyor, kimileri nasıl çark edeceğini bilemiyor, kimileri kendini ‘tevekkül’e bırakmış durumda. İnadı sürdürenler önemli değil. ‘Tevekkül’e teslim olanları Allah kurtarsın. Ama çark edenlerle daha işimiz var. Bakalım, yıllardır sürdürdükleri yalanlarını nasıl birer birer yutacaklar? [email protected] Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde art arda yaşanan ölümlere karşın yeterli önlem alınmıyor. İşçiler yaşananları sık sık protesto ediyor. Yaşanan işçi ölümlerine karşın iş güvenliğinin bir türlü sağlanamadığı Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde Metin Turhan (19) adlı işçinin ölümünün üzerinden 1 hafta bile geçmeden dün de Cevat Toy (41) adlı işçi “iş cinayetine” kurban gitti. Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde son 7 ayda Toy’un da yaşamını yitirmesiyle ölen işçi sayısı 15 oldu. Limterİş Başkanı Cem Dinç, Tuzla Tersanesi’nde iş güvenliğine ilişkin önlemlerin alınmadığına dikkat çekerek “Gözünü kâr hırsı bürümüş patronlar iş güvenliği önlemlerini almıyorlar” dedi. Yaşanan “iş cinayetleriyle” gündemden düşmeyen Tuzla Tersaneler Bölgesi bir kurban daha verdi. Dearsan Tersanesi’nde kadrolu olarak çalışan Cevat Toy isimli işçi, geminin güvertesinde tav işi yaparken ambarın içine düştü. Ambarın içinde bulunan demir çubukların vücuduna saplanması sonucu feci şekilde can veren Toy’un cesedine 3 saat sonra ulaşıldı. ‘Kaza değil cinayet’ Limterİş Sendikası Başkanı Cem Dinç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş güvenliği önlemlerini almayarak ölümlere davetiye çıkardığını söyledi. Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde “Ağır İşkolu Yönetmeliği”nin uygulanması gerektiğine işaret eden Dinç, “Çalışma Ba kanlığı müfettişleri tersaneleri denetlediklerini ve iş güvenliği önlemlerinin alınıp alınmadığını kontrol ettiklerini söylüyor. Fakat Tuzla Tersanesi’nde yaşanan ölüm olayları bunun doğru olmadığını gösteriyor. Gözünü kâr hırsı bürümüş patronlar işçilerin can güvenliğini hiçe sayarak güvenlik önlemlerini almıyorlar” dedi. Cem Dinç, tersanelerde güvenlik önlemlerini denetleyecek ve içinde bakanlığın, sendikaların, tersane sahiplerinin görevlendirdiği kişilerin bulunduğu bir komisyonun kurulması gerektiğini belirterek “Eğer bu komisyon kurulmazsa ölümler artarak devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu. ‘Unakıtan’ın köprüsü’ hatalı çıktı ? ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın Eskişehir’den milletvekili seçimi sırasında “büyük icraat” olarak tanıttığı köprünün hatalı yapıldığı belirlendi. DSP Eskişehir İl Başkanı Ayhan Kavas, yapımı süren köprünün kazaları arttıracağını belirterek, “Eski sinyalizasyon kalsaydı, daha iyi olurdu. Bu kadar harcama boşu boşuna yapıldı” dedi. Büyükşehir Belediye Meclisi’nin DSP’li üyesi Önder Tuna da “ 8 yolu birbirine bağlaması planlanan bu köprünün yapımıyla 4 yol birbirine bağlanmış oldu. Araçlar nereden gidecek, nereden dönecek belli değil” diye konuştu. Adliye’de ‘memur paniği’ ? İstanbul Haber Servisi Bakırköy Adliyesi’nin adli emanet bölümünde, görevlinin ortadan kaybolması nedeniyle sayım yapılacağı bildirildi. Binanın zemin katındaki adli emanette görevli memurun 2 gündür işe gelmediğinin anlaşılması üzerine başsavcılık araştırma başlattı. Görevlinin bulunması için çalışmaların sürdüğünü ifade eden yetkililer, adli emanette kayıp olup olmadığının belirlenmesi amacıyla sayım yapılacağını söyledi. 2007’de 87 gazeteci öldü ? WASHINGTON (AA) Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün raporunda, geçen yıl gazeteciler açısından en tehlikeli ülkenin Irak olduğu belirtildi. Raporda, 2007’de dünya genelinde 87 gazetecinin görev başında öldüğü bildirildi. Irak’ta ölen gazetecilerin sayısı ise 2007’de 47 oldu. Bir önceki yıl Irak’ta 41 gazeteci ölmüştü. Gazeteciler açısından geçen yıl diğer tehlikeli ülkeler; 8 gazetecinin öldüğü Somali ve 6 gazetecinin öldüğü Pakistan, Irak’tan sonra ikinci ve üçüncü sıralarda yer aldı. Çocuklar için şiddetsiz oyun ? STRASBOURG (AA) Avrupa Konseyi, 710 yaşındaki çocukların her türlü şiddetten korunmasına yardımcı olabilmek amacıyla internette bir oyun sitesi kurdu. ‘Vahşi Web Ormanı, “www.wildwebwoods.org” oyununda çocukların amacı eğlence, barış ve özgürlük kenti olan “Ekenti’’ne ulaşmak. Çocukların kente ulaşması için Vahşi Web Ormanı’ndan geçmesi gerekiyor. Oyun Türkçe’de oynanabiliyor. CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle