05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2008 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Bırakın Halkı Dinini Serbestçe Yaşasın! Yine bir Kurban Bayramı yine aynı terane. Bir kı- sım gazetelerde sokaklardaki kurban görüntüleri ve öyküleri, kaçan hayvanlar, ellerinde bıçaklarla, sa- tırlarla onları kovalayanlar, daha sonra, kan içinde kalan yol kenarlarının fotoğrafları, bir şeyler olaca- ğını sezinlediklerinden oraya buraya saldıran, kaç- maya çalışan hayvan görüntüleri, kendisini kesen insan görüntüleri ve bunlarla alay eden yeniyetme muhabirler ile çok bilmiş yazıişleri müdürleri... Hatta bu bayram büyük gazetelerimizden biri- nin birinci sayfasında, kocaman bir fotoğraf.. Boğaziçi koylarından birinde, denizin kurban ka- nıyla nasıl kırmızıya boyandığını gösteriyordu. Gördüğünüz gibi her yıl aynı terane, halkın dini- ni serbestçe yaşamasını küçümseyen, örf ve âdet ile alay eden, köylülüğü hor gören “elitist” bir tavır. Sanıyorum, artık şunu söylemenin vakti geldi: - Efendiler bırakınız halkımız dinini serbestçe ya- şasın! Karışmayın halkın kurbanına, töresine, ör- füne âdetine! Yine gazetelerde vardı, bir kısım kefere taifesi, halkımızın dini inançlarını yerine getirerek kurban keserken fotoğrafını çekmeye kalkınca, mutekit in- sanlarımızın tepkisine neden olmuş. Ellerine “Ya Allah Bismillah” diyerek bilenmiş bı- çağı almış bu inanmış kişiler, karşılarında dinleri- ne, ibadetlerine karışan, bir de fotoğraflamaya ça- lışan gâvur taifesi ile onların “insan hakları mı, hay- van hakları mı bilmem ne” hempalarını görünce ga- leyana gelmezler mi; elbette ki ellerindeki kesici aletlerle üzerlerine savlet ederler... Neyse ki, Allah korumuş da gâvur taifesi ve hem- paları bu inanmış mümin kardeşlerimizin eline düş- meden kurtulmuşlar da layıklarını bulmamışlar, Al- lah’tan bulsunlar boynu devrilesiciler... Bir de bu herifi naşerifler, (belki de yanlarında bir kısım hatunu naşerifler de vardı) karakola baş- vurmuşlar. Tabii, insan haklarına bunlar cümlesinden olan, dinini serbestçe yaşama hakkına saygılı olan po- lisimiz, bunların kimlik tespitlerini yapmış ve mü- minlerin de kendilerinden şikâyetçi olduğunu bil- dirmiş. Böylelikle bu taife sesini kesmiş. Herkes sırayla kendine gelsin ve müdahaleden vazgeçsin! Halkımız dinini istediği gibi serbestçe yaşamak hakkına sahiptir ve bunu yaşayacaktır. Kimsenin bunu engellemeye hakkı da, kudreti de yoktur. Bu görüşlerimize karşılık taifeyi nifak; - Efendim, bizim buna bir itirazımız yok, ama kurbanları AB standartlarına uygun kessinler, bu- yuruyor. Behey ehli gafilan! Halkımız dinini serbestçe ya- şarken, hangi standartlara uyacağını gâvurlara mı soracak? Müslüman âdetlerini, geleneklerini AB gibi gâvur standardına uydurmak zorunda mı ka- lacak? Eskiden böylesine baskıları bizdeki iktidarlar da yapar, kurban postlarının Türk Hava Kurumu’na bağışlanması için baskı yapardı. Çok şükür şimdi, müminler üstündeki bu bas- kılar kalktı, artık Deniz Feneri Derneği aracılığıy- la kutsal kurbanların kutsal postları, ussal bir yer- lere doğru gidiyor. Köyden göçmüş insanımız, kurbanını banyo- sunda da kesse itiraz ediyorlar, otoyol kıyısında ya da parkta kesse de... Peki ne yapsın bu iman sahibi yurttaş? Efendim birtakım elitistler ile gâvurlar ve kefere muhipleri rahatsız olacak diye kurbanını mı kesmesin? Efendim neymiş? Türkiye bu görüntülere layık mıymış? Niye olmasın dostlarım? Bu kurbanları kesen- ler kefereler mi, Moskoflar mı ki, Türkiye buna la- yık olmasın? Bu godoşların hepsi de ağız birliği etmişçesine aynı şeyi söylerler: - Efendim, din bu değil, dinin özü böyle değil, dinde eza cefa yok, canlıya şefkat ve saygı var. Hayvana eza etmeyeceksin, karıyı dövmeyecek- sin....... Laf Laf laf!.. Karıya dayak kitapta yok mu? Bunlar kim oluyorlar da... Halka dini nasıl anlayacağını anlatmak, laikçi eli- tistlere mi kalmış? Halk dini nasıl algılıyorsa, onu öyle algılayıp uy- gulama hakkına da sahiptir demokraside. Bizde ruhban da olmadığına göre... Hariçten ga- zel okuyanlara halt etmek düşer! Dinin ne olduğu, nasıl algılanacağı, nasıl uygu- lanacağı konusunda demokrasilerde halk kendi ka- rarını verir. Halk öyle istiyor, öyle algılıyor, öyle uyguluyor- sa, bütün bu görüntüler, hurafeler, baskılar, da- yaklar, töreler hep dinin gereğidir. Karışmayın bunlara, bırakın halkımız dinini ser- bestçe yaşasın!.. [email protected] Yõl başõndan bu yana terörle mücadele kapsamõnda yapõlan operasyonlarda 1049 terörist etkisiz hale getirildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terörle mücadele kapsamõnda yurtiçinde yõl ba- şõndan 10 Aralõk’a kadar ger- çekleştirilen operasyonlarda, 670 terörist öldürüldü, 214 te- rörist yakalandõ, 165 terörist de güvenlik güçlerine teslim oldu. Genelkurmay Başkanlõ- ğõ’nõn internet sitesinden der- lenen verilere göre, güvenlik kuvvetlerinin yürüttüğü te- rörle mücadele faaliyetlerin- de, ocak ayõnda 53, şubatta 266, martta 74, nisanda 70, mayõsta 218, haziranda 47, temmuzda 76, ağustosta 58, eylülde 52, ekimde 69, kasõmda 54, aralõkta ise 12 olmak üzere toplam 1049 terörist etkisiz hale getirildi. 3 Şubat’ta Bingöl’de 10, 25 Şubat’ta Irak’õn kuzeyinde 41, 27 Şubat’ta Irak’õn kuzeyinde 77, 12 Mart’ta Şõrnak’ta 10, 22 Şubat’ta Irak’õn kuzeyinde 44, 2 Mayõs’ta Irak’õn kuzeyinde 153, 15 Temmuz’da Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde 11, 9 Mayõs’ta Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde 19, 14 Temmuz’da Şõrnak’õn Beytüşşebap ilçesinde 18, 2 Ağustos’ta 8, 25 Eylül’de Siirt’in Eruh ilçesinde 6 ve 3 Ekim’de Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde 23 te- rörist öldürüldü. Güvenlik güçlerince 1 Ocak 2008-5 Aralõk 2008 arasõnda 326 olayda patlamaya neden olmadan etkisiz hale getirilen C-4 plastik patlayõcõ madde miktarõ 91.7 kilogram, C-3 plastik patlayõcõ madde miktarõ 17.4 kilogram, A-4 plastik patlayõcõ madde miktarõ 79.875 kilogram, amonyum-potasyum nitrat miktarõ 3350.3 kilogram ve TNT miktarõ 252.616 kilogram olarak açõklandõ. Güvenlik güçleri, 55 adet antipersonel ma- yõn, 1 adet tuzaklanmõş antitank mayõnõ ile 85 adet tuzaklanmõş çeşitli patlayõcõyõ da etkisiz hale getir- di. Terör örgütü mensuplarõnca gerçekleştirilen 149 olayda 823.7 kilogram patlayõcõ madde kullanõldõğõ tahmin edilirken, bu olaylarda 9 adet muhtelif mü- himmat ile 17 adet antipersonel mayõnõ kullanõldõ. TSK teröre göz açtõrmõyor AYŞE SAYIN ANKARA - Dõşişleri Bakanlõğõ ta- rafõndan TBMM İnsan Haklarõnõ İn- celeme Komisyonu’na gönderilen “Azınlıklar” raporunda, Fener Rum Patrikhanesi’ne “tüzelkişilik” veril- mesine anayasanõn “laiklik ilkesi”nin engel olduğu belirtilirken Patrik Bart- holomeos’un dõş gezilerde “eküme- niklik” sõfatõnõ kullanmasõna Türki- ye’nin göz yumduğu, Ortodokslarõn kutsal meclisi sayõlan ve her yõl İstan- bul’da bir kez toplanan Saint Sinod’a yabancõ uyruklu piskopos atanmasõna da karşõ çõkmadõğõ ifade edildi. Azınlıklar haritası çıkarıldı Dõşişleri Bakanlõğõ tarafõndan Ko- misyon’a gönderilen “Kasım 2008/Azınlıklar” başlõklõ raporun “Hizmete özel” bölümünde Türki- ye’deki azõnlõklarõn “haritası” çõka- rõlõrken ibadethanelerin durumu ve sta- tülerine ilişkin ayrõntõlõ bilgilere yer verildi. Rum Ortodoks azõnlõğa geniş yer ayrõlan raporda, Yunanistan’õn bu çerçevede Patrikhane’nin statüsü, Heybeliada Ruhban Okulu’nun eği- time açõlmasõ ile İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rum azõnlõğõn du- rumunu sürekli AB gündeminde tut- maya çalõştõğõ belirtilerek “Was- hington yönetiminin konuya ilgisi ise ABD’deki Rum lobisinin yanı sı- ra daha fazla nüfusa sahip Mosko- va Patrikhanesi’yle süregiden mü- cadelede Fener Rum Patrikhane- si’ne üstünlük sağlama arayışından kaynaklanmaktadır” denildi. Lo- zan Barõş Antlaşmasõ’nõn Patrikha- ne’ye “ekümeniklik” statüsü sağla- masõna “cevaz vermediği” kaydedi- len raporda, buna rağmen Türki- ye’nin bazõ uygulamalara nasõl “göz yumduğu” şöyle ifade edildi: “Zira Patrikhane’nin sadece İs- tanbul’daki Rum Ortodoks nüfusun dini ve ruhani ihtiyaçlarını sür- dürmek amacıyla İstanbul’da kal- ması öngörülmüştür. Bununla be- raber Patrik Bartholomeos’un ya- bancı ülkelere yaptığı ziyaretlerde ‘ekümenik’ sıfatının kullanılmasına müdahale edilmemektedir. 2004 yılında düzenlenen seçimlerde Sa- int Sinod’a yabanca uyruklu pis- koposlar atanmasına da karşı çı- kılmamıştır. Yunanistan’ın Saint Si- nod üyesi yabancı uyruklu pisko- poslardan birinin patrik seçilmesi- ne imkân sağlayacak bir düzenleme arayışı içinde olduğu bilinmektedir. Bu husus, Patrik Bartholomeos ta- rafından Ekim 2007’de Sayın Cum- hurbaşkanımıza ve Başbakanımıza da iletilmiştir. Anayasa uyarınca, di- ni kurumlara tüzelkişilik verilme- si mümkün değildir. Patrikhanenin tüzelkişilik taleplerinin altında, Va- kıflar Kanunu’nun kısıtlamaların- dan kurtularak muhtelif tasarruf- larda bulunma arayışı olabileceği değerlendirilmektedir.” Dõşişleri’nden TBMM’ye azõnlõk raporu: SERTAÇ EŞ ANKARA - Eskişehir, Türkiye’nin havacõlõk merkezi olma yolunda iler- liyor. Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK) hava araçlarõ projesinde yer alan ve ABD’li firmalarla ortak pro- jeler yürüten 4 firmanõn bu ilde tesisleri bulunuyor. Eskişehir’deki Alp Havacõlõk ve TEI, F-35 müşterek taarruz uçağõ projesinin motor bölü- münde ABD’li firmalarla ortak çalõ- şõyor. Türk Hava Kuvvetleri’ne ait savaş ve nakliye uçaklarõnõn bakõm, onarõm ve tadilat işlemlerinin yapõldõğõ 1. Ha- va İkmal Bakõm Merkezi’nin Eski- şehir’de bulunmasõ, bölgede havacõ- lõk firmalarõnõn yoğunlaşmasõ sonu- cunu doğurdu. İkmal Bakõm Merke- zi’nin bazõ gereksinimlerini öncele- ri KOBİ düzeyinde karşõlayan fir- malar günümüzde birçok dev hava- cõlõk firmasõyla işbirliği içinde üretim yapõyor. Firmalar, özellikle ABD firmalarõyla ortak projeler geliştiriyor, “son insanlı uçak” olarak üretilme- si planlanan F-35’in motoru için or- tak çalõşõyor. Eskişehir’in faaliyet gösteren fir- malardan biri Alp Havacõlõk, F-35’in motoru için tasarlanan bazõ parçala- rõn üretimine başladõ. Alp Havacõlõk başta Sikorsky olmak üzere Pratt & Whitney, Pratt & Whitney Kanada, Goordirch Landing Gear ve TAI/Bo- eing gibi dünya devleri ile çalõşõyor. Eskişehir’de ayrõca Coşkun Öz Savunma Havacõlõk ve Turbomak (Eskişehir Jant Sanayi) firmalarõ da havacõlõk ve savunma alanõnda faali- yet gösteriyor. ‘Bartholomeos’a müdahale etmiyoruz’ ‘Laiklikengel’ Raporda “ekümeniklik” statüsü konusunda Ortodoks kilisesi içinde de görüş ayrõlõğõ olduğu ifade edilerek “Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Türk anayasasının laik niteliği dini cemaatlerin tüzelkişilik kazanmalarına izin vermemektedir. Bu durum İslam inancına mensup olanlar için de geçerlidir. Türk Yargıtayı’nın ahiren aldığı ve Fener Rum Patrikhanesi’nin statüsüne değinen karar da bu anlayışı teyit etmektedir” denildi. Vakõflar Yasasõ değişikliği ile azõnlõklar lehine yapõlan iyileştirmelerin anlatõldõğõ raporda, Batõ Trakya Türklerine Yunanistan’õn yaklaşõmõ da eleştirilerek Yunanistan Vakõflar Yasasõ’nõn Türkiye’nin gerisinde olduğu vurgulandõ. Ruhban okulu açõlamaz Rum azõnlõğõn taleplerinden birinin de Heybeliada Ruhban Okulu’nun açõlmasõ olduğu anõmsatõlan raporda, anayasanõn 24. maddesi uyarõnca bu okulun eski sta- tüsünde faaliyetlerini sürdürmesinin müm- kün olmadõğõ ifade edildi. Ruhban Oku- lu’nun faaliyetlerine Anayasa Mahkeme- si’nin 12 Ocak 1971 tarihli kararõ çerçe- vesinde son verildiği anõmsatõlan raporda, Patrikhane’nin İstanbul Üniversitesi İla- hiyat Fakültesi bünyesinde kurulacak bi- rimde eğitimin sürdürülmesi önerisine olumlu yaklaşmadõğõ kaydedildi. Raporda, Türkiye’de 270’den fazla gayrimüslim ibadethanesinin açõk bulun- duğuna, bunlarõn 100’den fazlasõnõn ise sa- yõca en az azõnlõk grubu olan Rumlara ait olduğuna işaret edildi. Rapora göre Tür- kiye’de en fazla yaşayan azõnlõk, yaklaşõk 60 bin nüfusla Ermeniler. Yaklaşõk 45 bi- ni İstanbul’da yerleşik olan Ermenilere ait 55 kilise, 52 vakõf, 5 gazete, 1 dergi, 2 has- tane bulunuyor. Musevi kökenli yurttaş- larõn sayõsõ 25 bin olarak ifade edilirken, bunlarõn 22 bini İstanbul’da yaşõyor. İba- dete açõk 36 sinagog bulunuyor. Sayõlarõ 3-4 bin olarak tahmin edilen Rumlarõn büyük bölümü İstanbul’da ya- şõyor. 90’õ ibadete açõk 108 ibadethanesi bulunan Rumlarõn 75 de vakfõ var. Ra- porda, Yunanistan’a yerleşen 60 bin Türk vatandaşõ Rumun Türkiye’ye dönmesine engel bir durum olmadõğõ da belirtiliyor. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn internet sitesinden derlenen verilere göre yõl başõndan bu yana 670 terörist öldürüldü, 214 terörist yakalandõ, 165 terörist de güvenlik güçlerine teslim oldu. Eskişehir Türkiye’nin havacõlõk merkezi DÜNYA DEVLERİNE ÜRETİM YAPAN FİRMALAR BU BÖLGEDE PKK Türk kadını kaçırdı Dış Haberler Servisi - Fransa’nõn başkenti Paris’te, polisin, 21 yaşõndaki bir Türk kadõnõ kaçõrdõğõ sanõlan iki PKK’liyi aradõğõ bildirildi. Adõnõn “Cemile” olduğu belirtilen kadõnõn geçen pazar günü Pierrefitte-sur-Seine Caddesi’nde yürürken silahlõ bir kadõn ve bir erkek tarafõndan zorla bir arabaya bindirildiği, olaydan bir saat sonra ailesini arayan ve PKK üyesi olduğunu söyleyen bir kişinin kadõnõ PKK için savaşmasõ amacõyla kaçõrdõklarõnõ söylediği kaydedildi. Arayan kişinin aileden fidye talebinde bulunmadõğõ belirtildi. Rize’de İncil dağıtıldığı iddiası RİZE (AA) - Rize’de, İncil dağõttõklarõ iddiasõyla yabancõ uyruklu 2 kişi gözaltõna alõndõ. Alõnan bilgiye göre, il merkezinde bazõ esnafõn polisi arayarak işyerlerinin önüne İncil ve Hõristiyanlõk ile ilgili kitap ve CD’ler bõrakõldõğõnõ bildirmeleri üzerine araştõrma başlatõldõ. Yapõlan çalõşma sonucunda işyerlerinin önüne İncil bõraktõğõ tespit edilen yabancõ uyruklu 2 kişi, “misyonerlik faaliyetinde bulunmak” suçundan gözaltõna alõndõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle