Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
9 EKİM 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 3
SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk
DÜNYA HALİ..
MEDYA NOTU
EMRE KONGAR
Nazan Moroğlu’ndan
Haber Var
Geçen hafta, yeni Sosyal Güvenlik Yasası’nda ka-
dınlara yapılan haksızlıklar karşısında suskun kalan
kadın kuruluşlarını eleştiren yazım üzerine birkaç
önemli yanıt aldım.
Bunlardan biri, bu konuda yaptıkları çalışmaları bil-
mediğimi, bunun da ‘benim ayıbım’ olduğunu ve asıl
benim kadın hakları kuruluşlarını eleştirmemin he-
sabını vermem gerektiğini söylüyordu; amacım po-
lemik olmadığı için bu mektubun üzerinde durmu-
yorum.
Sayın Nazan Moroğlu’ndan da iki mektup aldım.
Moroğlu yazımın onu niçin üzdüğünü şöyle anla-
tıyor:
“…Başta Medeni Kanun, TCK, İş K.; anayasa de-
ğişiklikleri olmak üzere yasalaşma sürecinde kadın
erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalarımızı,
(yazınızdan anlaşıldığı gibi) görünür kılamadığımız için;
ülkemizde demokrasinin araç olarak kullanıldığı bir
zihniyet egemen olduğu için; kadın erkek eşitliği de-
mokrasinin temel kriteri olarak görülmediği için; si-
yaset kadınlara kapalı bir arena olduğu için; TBMM’ye
giren az sayıda kadın milletvekilinin de etkisi olamadığı
için; fazla seslerini çıkaramadıkları için…
…Yasalarla ilgili ne yazık ki bütün çabalarımız Mec-
lis’in kapısına kadar uzanıyor, içeri bir türlü tam an-
lamıyla yansıyamıyor.
Özellikle kadın nüfusunun (yaklaşık beş milyonu
okuma yazma bilmeyen olmak üzere) yüzde 84’ünün
en çok ilkokul mezunu olduğu; iş bulma olanağının
bulunmadığı dikkate alınmadan hazırlanan SOSYAL
GÜVENLİK’TE REFORM ADINA yürürlüğe giren ye-
ni yasa KADINLARIN (eğitim, istihdam vd.) KONU-
MU DİKKATE ALINMADAN HAZIRLANMIŞTIR. BU
NEDENLE KADIN HAKLARININ ZEDELENMESİNE
YOL AÇAN BİR SONUÇ DOĞURACAKTIR.
Çünkü yasalar hazırlanırken, Atatürk’ün kadın er-
kek eşitliği yol haritasını göz ardı eden, bu neden-
le gerçek demokrasiyi yerleştiremeyen erkek egemen
TBMM kadınların sesini duymuyor, duyar gibi yap-
sa da dikkate almıyor.
‘Ne kadar demokrasi, o kadar sivil toplumun etkisi,
hele bir de demokrasi amaç değil, araç haline geti-
rilmişse’.. bunu da biliyoruz.”
Moroğlu’nun ikinci mektubu da şöyle:
“…Ülkemizde ne yazık ki demokratikleşme yolunda
ilerleyememizin nedeni siyasi iradeden kaynaklanı-
yor.
Özellikle eğitim, istihdam ve siyasette kadın erkek
eşitliğine yönelik gelişmeler demokrasiyi güçlendi-
recek, tabii bunun için kararlı bir devlet politikası ge-
rek.
Ama söz konusu kadın hakları olunca, o parti ya
da bu parti anlayışları da, kararları da pek farklı ol-
muyor….
Örneğin, Medeni Kanun değişikliği için kadın ku-
ruluşları ve kadın hukukçular olarak verdiğimiz mü-
cadeleyi anımsayacaksınız…
…Evet MK değişti; aile hukukunda eşlere eşit hak-
lar tanındı. Ama bu eşit hakların ekonomik yanı ‘eşit
paylaşım’, mevcut evlilikler açısından eksik bırakıl-
dı…
…Çünkü gerekçesine uygun biçimde tasarıda ‘bü-
tün evlilikleri EVLİLİK TARİHİNDEN İTİBAREN’ kap-
sayacağı belirtilen mal rejimi kuralları, TBMM Genel
Kurulu’nda son anda verilen bir önerge ile ‘KANUN
YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN kap-
sar’ şeklinde değiştirildi. Böylece yeni Medeni Ka-
nun’un sağladığı eşit paylaşım yaklaşık 17 milyon ev-
li kadın için geçerli olamadı.
Yeni MK yürürlüğe girdiğinde mevcut olan evli-
liklerde, kadınların yaşadıkları mağduriyetin kaldırı-
lamamış olmasını; sadece kadın kuruluşlarının etki-
sizliği diyerek açıklamak acaba hakkaniyete uygun
mu? Erkek egemen siyasetin hiç kusuru yok mu?
Aynı şekilde sosyal güvenlik konusunda çıkarılan
yasada kadınların mağduriyetini görmezden gelen-
ler, kadın haklarını göz ardı edenler değil mi? Ka-
dınların eğitim- istihdam durumunu dikkate almayan
ve mağdur olmalarına yol açacak bir yasanın SOS-
YAL DEVLET ilkesiyle bağdaşmayacağını belirten yo-
ğun uyarıcı, eleştirel raporlar gönderildiği halde.
Çünkü ‘Siyaset Kadınlara Kapalı’; ‘Kadın Millet-
vekilleri Sayılarının Azlığı Nedeniyle Etkili Olamıyor-
lar’; ‘çağdaş erkeklerin büyük çoğunluğu siyasette
kotaya karşı çıkıyorlar’; ‘kadınlar da mücadele ede-
rek siyasete girsin diyorlar, hem de parti içi de-
mokrasinin olmadığı bir yerde.’…”
Sevgili okurlarım, Moroğlu’nun mektubundan da
anlaşıldığı gibi, insan hakları, kadın hakları ve de-
mokrasi bir bütün.
Kadına “ikinci sınıf vatandaş” muamelesi yapan bir
iktidar “demokratik” diye nitelenebilir mi?
ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org
Starbucks her gün
170 bin litre suyu
boşa akõtõyor
İstanbul Haber Ser-
visi - Dünya kahve devi
Starbucks’õn “hijyen” ge-
rekçesiyle günde 23.4 mil-
yon litre suyu boşa akõtan
ve işletmelerinde “akar
su politikası” uygulayan
firma, İstanbul’da her gün
170 bin litre suyu boşa
akõtõyor.
Türkiye’deki 117 Star-
bucks’ta harcanan top-
lam 300 bin litre su ise 4
kişilik bir ailenin bir yõl-
lõk su tüketimine denk
geliyor. İstanbullularõ su
tasarrufu yapmalarõ ko-
nusunda uyaran İstanbul
Büyükşehir Belediyesi
(İBB) İSKİ Genel Mü-
dürlüğü ise faturalarõnõ
zamanõnda ödediği ge-
rekçesiyle şirkete her-
hangi bir yaptõrõmda bu-
lunmuyor. İBB Zabõta
Ekipleri’nce 2007 yazõn-
dan bu yana uygulanan ve
100 YTL ile 3 bin YTL
arasõna cezayõ öngören
“halı yıkama” yasağõnõn
anõmsatõlmasõ üzerine ise
yetkililer, “Halılar so-
kakta yıkandığı için ce-
za kesiliyor. Evinizde
halınızı yıkarsanız ce-
zası yok. Yasağın su ta-
sarrufu adı altından ak-
tarılması yanlış anla-
malara neden oluyor.
Bu yasağın su tasarru-
fuyla ilgisi yok” savun-
masõnda bulundular.
İstanbul’un 2007 ya-
zõndan bu yana su sõkõn-
tõsõyla karşõ karşõya kal-
dõğõna dikkat çeken yurt-
taşlar, İBB Başkanõ Kadir
Topbaş’õn su tasarrufu
çağrõsõnõn inandõrõcõlõğõnõ
yitirdiğini söylediler.
KAHVE DÜNYASININ DEVİ
Dünyada yaklaşõk 500 milyon kişinin ruhsal sorunlarõ bulunuyor, 20 milyondan fazla insan yardõm arayõşõ içinde
Ruh sağlõğõmõz yerinde değil
İstanbul Haber Servisi -
Dünyada yaklaşõk 500 milyon ki-
şinin ruhsal sorunlarõ bulunduğu,
20 milyondan fazla insanõn da
ruhsal sorunlar nedeniyle yardõm
arayõşõ içinde olduğu belirtiliyor.
Türkiye’de birinci basamak
sağlõk kuruluşlarõna başvuran
yaklaşõk her dört kişiden birinin
ruhsal sorunlar yaşadõğõ ve te-
davilerinin yetersiz olduğu ifade
edilirken ruh sağlõğõ yasasõnõn bir
an önce çõkarõlmasõ gerektiği
kaydediliyor.
10 Ekim Dünya Ruh Sağlõğõ
Günü ile ilgili olarak Psikiyat-
ri Derneği, Türk Nöropsikiyat-
ri Derneği, Türk Psikologlar
Derneği, Psikiyatri Hemşirele-
ri Derneği, Çocuk ve Gençlik
Ruh Sağlõğõ Derneği üyelerinin
oluşturduğu Ruh Sağlõğõ Plat-
formu üyeleri, dün İstanbul Ta-
bip Odasõ’nda basõn toplantõsõ
düzenlediler.
Türk Nöropsikiyatri Derneği
ve Ruh Sağlõğõ Platformu’ndan
Doç. Dr. Peykan Gökalp, Dün-
ya Ruh Sağlõğõ Federasyonu’nun
bu yõl konu olarak “ruh sağlı-
ğının tüm dünyada, tüm ülke-
lerde, toplumun tüm kesimle-
rinde öncelikli hale gelmesini”
belirlediklerini anõmsatarak, dev-
letin ruh sağlõğõ hizmetlerine
daha fazla kaynak ayrõlmasõ ge-
rektiğini söyledi.
Tüm yurttaşlarõn temel hakla-
rõndan olan “ruhça ve bedence
tam bir iyilik hali olan sağlığı
için Ruh Sağlığı Yasası”nõn en
kõsa zamanda çõkarõlmasõ ge-
rektiğini vurgulayan Gökalp
“Ruh sağlığının tüm dünya
için bir öncelik olmasını, bu-
nun için de ülkelerin politik ön-
celikleri arasına girmesi ge-
rektiğini düşünüyoruz” dedi.
Doç. Dr. Peykan Gökalp, ruh sağlõğõnõn
tüm dünyada, tüm ülkelerde, toplumun
tüm kesimlerinde öncelikli hale gelmesini,
devletin ruh sağlõğõ hizmetlerine
daha fazla kaynak ayõrmasõ gerektiğini söyledi.
İSTANBUL/İZMİR (Cum-
huriyet) - İstanbul Üniversitesi
(İÜ) Rektörü Prof. Dr. Mesut
Parlak, YÖK Genel Kurulu’na
bir yõl önce AKP iktidarõ tara-
fõndan atanan bir üyenin İÜ rek-
törlük seçimlerinde aday olarak
çõkmasõnõ şaşõrtõcõ bulduğunu
belirterek “Demokrasi, eşitlik ve
bilimsel özerklik böyle mi sağ-
lanacaktır? İÜ hiçbir zaman
herhangi bir siyasi iktidarın
gösterdiği veya göstermek is-
tediği hedef doğrultusunda yü-
rümemiştir” dedi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ)
2008-2009 Eğitim-Öğretim yõlõ
dün Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel
Konferans Salonu’nda düzenle-
nen törenle açõldõ. Törene İÜ
Rektörü Parlak, Yeditepe Üni-
versitesi Mütevelli Heyeti Baş-
kanõ Bedrettin Dalan’õn yanõ sõ-
ra çok sayõda dekan, öğretim
üyesi ve öğrenci katõldõ. Tören-
de bir konuşma yapan Prof. Par-
lak, üniversite yönetimlerinin
siyasallaştõrõlmasõnõn demokra-
siye katkõsõ olmayacağõnõ vur-
gulayarak, “Ülkemiz ve eğitim
kurumlarımız öncelikle içine
itildikleri yapay sorunlarla bo-
ğuşmaktadır. Daha kötüsü si-
yasi hesapların eğitimle iç içe
girmiş olmasıdır” diye konuş-
tu. Türkiye’yi din odaklõ toplu-
ma dönüştürme isteği olanlarõn
başarõlõ olamayacağõnõ belirten
Parlak, “Türkiye’nin bu gibi
kimselerin düzeni değiştirme
güçlerini çok aşan bir büyük-
lüğü vardır. Bu ulus tarihiyle
şu an sahip olduğu ekonomik
gücüyle ve eğitilmiş kadrola-
rıyla bu insanların çapının çok
ötesinde bir büyüklüğe sahip-
tir. Asıl sorun, bu kimselerin
dış güçlerin politik çıkarlarına
alet edilmesidir” dedi. Parlak,
“Laiklik öncelikle bu tür teh-
likelerin önlenebilmesinin ön-
koşuludur.
Düşüncelerimiz, görüşleri-
miz, inançlarımız sadece bi-
reyleri değil toplumumuzu da
kolayca karşıt gruplara sü-
rükleyebilmektedir. Bu sebeple
laiklik bu anlamda altarnatifi
olmayan bir düşünce ve bir
davranış modelidir.
Halbuki şu an da toplumu-
muz zorla kılık kıyafet tartış-
ması üzerine çekilmiş, anlam-
sız bir gerilim içinde tutul-
makta ve buna bağlı olarak la-
ik-anti laik tartışması yaşatıl-
maktadır” diye konuştu.
Ege Üniversitesi (EÜ) 2008-
2009 akedemik yõlõ dün gerçek-
leştirilen törenle açõldõ.
AMASYA LİSESİ’NDE 5 BRANŞLI DERS YAPILIYOR
MEHMET MENEKŞE
AMASYA- Amasya Lisesi binasõnda
Anadolu Lisesi, Yabancõ Dil Ağõrlõklõ Lise,
Kõz Meslek Lisesi, Güzel Sanatlar ve Genel
Lise olmak üzere beş lise birden eğitim öğ-
retime başladõ. Lisede eğitim sabahçõ ve öğ-
lenci olmak üzere ikiye bölünürken, tene-
füsler beş dakikaya, öğle arasõ ise yirmi da-
kikaya indirildi. Öğrencilerin diğer okul-
lardan farklõ olarak saat 7.50’de ders başõ
yaptõğõ okulda, giriş ve çõkõşlarda yõğõlma ya-
şanõrken, sõnõflar ve öğretmenler odasõ da ye-
tersiz kaldõ. Yabancõ Dil Ağõrlõklõ Lise’nin
son sõnõf öğrencisi Onur Özveren, bu du-
rumdan tüm öğrencilerin şikâyetçi olduğu-
nu, velilerin tepki gösterdiğini ancak ve İl
Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin tep-
kilere duyarsõz kaldõğõnõ belirtti. Özveren,
“Okulumuz, beş lisenin ağırlığını kaldı-
ramayacak durumda. Bu durumda eği-
tim görmek biz öğrencileri sıkıntıya so-
kuyor. Diğer okullardan daha erken der-
se başlıyoruz. Bu durumun düzeltilmesi
gerekir” dedi. Eğitim-Sen Amasya Şube
Başkanõ Cüneyt Kula yaptõğõ açõklamada
durumu “komedi” olarak nitelendirdi. Ku-
la, Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn okullarõn fi-
ziki yetersizliklerini göz ardõ ettiğini ve eği-
timde plansõz davrandõğõnõ söyledi.
SAĞLIK BAKANLIĞI USULSÜZLÜK TESPİT ETTİ
Yeşil kartların yarısı iptal edildi
SAMSUN (Cumhuriyet) - Sağlõk Ba-
kanlõğõ’nca Samsun ve ilçelerinde toplam
verilen 380 bin 187’i yeşil kartõn yarõsõ
usulsüzlük gerekçesiyle iptal edildi.
Sağlõk Bakanlõğõ tarafõndan 1 Mart’tan
itibaren yeşil kartlarõn sağlõk karnesine
dönüştürülmesi kararõ için Samsun’da
380 bin 187 kişinin dosyasõ incelendi.
İhtiyacı olmayanlara da
yeşil kart verilmiş
Yapõlan çalõşmalar sonucunda 190 bin
359 kişinin mükerrer veya gereksinimi ol-
madõğõ halde yeşil kart aldõğõ belirlendi.
Bu kişilerin yeşil kartlarõ iptal edildi.
Yeşil kart uygulamasõnda bazõ suiistimaller
yaşanmasõna karşõn sosyal devlet anlayõ-
şõnõn önemli bir göstergesi olduğunu be-
lirten Samsun Tabip Odasõ Başkanõ Cem
Şahan, “Sağlıkta dönüşüm projesi ve
sosyal devletin yok ediliş sürecinde
yeşil kart uygulaması aşama aşama
yok edilmektedir.
Bu uygulamayı daha hümanist bir
noktaya taşıma yerine sigorta bazlı
sağlık hizmeti sunumu seçildiği için
yoksulun sağlık hakkı yok edil-
mektedir” dedi. Şahan, genel seçimler
sonrasõ yeşil kart sayõsõnõn hõzla düştü-
ğüne de dikkat çekti.
Adana’da iki penisli ve iki
anüslü bebek dünyaya geldi
Haber Merkezi - Adana’da, 4 yõldõr çocuk
özlemi çeken ailenin erkek bebeği, iki
penisli ve iki anüslü olarak dünyaya
geldi. Milyonda bir görülen vaka olarak
değerlendirilen ve ‘Musa’ adõ verilen
bebeğin normal sağlõğõna kavuşmasõ için
bir dizi ameliyat olmasõ gerekiyor. Aile,
hamileliği izleyen doktorun bebeğin bu
özürle doğacağõnõ geç belirlediğini iddia
ederek tepki gösterdi.
AKP Beyoğlu İlçe Binası
önünde patlama
İstanbul Haber Servisi - Kasõmpaşa
Bahariye Caddesi’ndeki AKP Beyoğlu
İlçe Başkanlõğõ önünde park halindeki
araçlar arasõnda dün sabah 08.00
sõralarõnda meydana gelen patlama
maddi hasara neden oldu. Can kaybõnõn
olmadõğõ patlamada, AKP ilçe
örgütünün yanõnda bulunan Ahmet
Emin Yalman İlköğretim Okulu
öğrencilerinin derste olmasõ olasõ bir
faciayõ önledi. Polis ekipleri saldõrõyõ
gerçekleştirdiği ileri sürülen 20-25
yaşlarõnda bir kişinin yakalanmasõ için
çalõşma başlattõğõ belirtildi.
HİCRAN
ÖZDAMAR/SİBEL
BAHÇETEPE
İZMİR/İSTANBUL
- AKP hükümeti tara-
fõndan 1 Ekim’de yü-
rürlüğe konulan Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağ-
lõk Sigortasõ (SSGSS)
ile Sağlõk Uygulama
Tebliği (SUT) uygula-
maya girdiği ilk günden
itibaren olumsuzluklarõ
da beraberinde getirdi.
İzmir Eczacõ Odasõ
Başkanõ Tuncay Sayıl-
kan, devletin eczacõla-
ra tahsilatçõlõk yaptõr-
dõğõnõ belirterek, “Hü-
kümet bir yandan
‘sağlõk alanõnda devrim
yaptõm’ diye açıkla-
malar yapıyor. Diğer
yandan bize tahsilat-
çılık yaptırıyor” dedi.
Uygulamaya karşõ
çõkmalarõ durumunda,
kurumlardan alacakla-
rõnõn kesildiğine dikkat
çeken Sayõlkan, “Sosyal
devlette eğitim ve sağ-
lık ücretsizdir. Ücret-
siz işlemesi gereken
sistemde hükümet ‘10
YTL’ni alõrõm’ diyor.
Özelleştirmenin yo-
lu açılıyor. Sigortalı-
lardan bu parayı alı-
yoruz. Emeklilerinse
katılım payları ve
muayene ücretleri ma-
aşlarından kesiliyor.
Bir ayda 4 – 5 kez has-
taneye başvuran
emeklinin maaşından
50 YTL’ye yakın para
kesilecek.
Emeklilerin maaş-
larından büyük para-
lar kesilince, şaşkına
döneceklerdir” diye
konuştu.
İstanbul Eczacõ Oda-
sõ’nda dün düzenlenen
basõn toplantõsõnda ko-
nuşan Oda Başkanõ Ec-
zacõ Semih Güngör,
daha önceden 1 YTL
olan muayene ücretleri-
nin SUT ile ikinci ba-
samak resmi sağlõk ku-
ruluşlarõnda 3 YTL, eği-
tim ve araştõrma hasta-
nelerinde 4 YTL, üni-
versite hastanelerinde 6
YTL, özel sağlõk ku-
rum ve kuruluşlarõnda
10 YTL olarak belir-
lendiğini anõmsatarak
“Yurttaşa bütün has-
tanelerin kapılarını aç-
tığını öne süren AKP
hükümeti, katılım pa-
yı, katkı payı, ilave üc-
ret adı altında sağlık
hizmetini piyasalaş-
tırmıştır” dedi.
‘AKP sağlõk
hizmetlerini
piyasalaştõrdõ’
ECZACILAR YURTTAŞLARLA KARŞI KARŞIYA
İstanbul Üniversitesi 2008-2009 eğitim-öğretim dönemi törenle açõldõ
Rektörden laiklik uyarısı
‘Eğitim almakta zorlanıyoruz’
İstanbul üniversitesi İletişim
Fakültesi dün açõldõ. Dana
sonra dekan Suat Gezgin
açõlõşta bir konuşma yaptõ.