Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2008 PERŞEMBE
18 SPOR
GÖRÜŞ / DOĞAN HASOL
Galatasaray Yeni Finansal
Yapılanma Peşinde
Galatasaray’da 25 Ekim günü olağanüstü genel kurul yapıla-
cak. Hedefi, kulübün sağlıklı, sürdürülebilir ve uzun vadede is-
tikrarlı bir finansal yapıya kavuşturulması. Bu çerçevede, sağla-
nacak bir kredi ve tahvil ihracıyla mevcut dağınık, kronikleşmiş
borçların kapatılması ve satılmış olan G.Saray Sportif A.Ş. his-
selerinin geri alınması amaçlanıyor. Sportif A.Ş., ortaklardan arın-
dırılınca G.Saray Futbol A.Ş. ile birleştirilecek.
Bilindiği gibi, Galatasaray’ın sattığı hisseler kulübün başı-
na dert oldu. Sportif A.Ş. kurulduktan sonra şirketin hisse-
lerinin bir bölümünün blok halinde satılması gündeme gelmişti.
Seçilen alıcı, geçen günlerde ekonomik bunalıma düşen AIG
adlı Amerikan firmasıydı.
O zamanki kulüp başkanı Faruk Süren bu hisse satışının bü-
yük yararlar getireceğini ileri sürüyordu. Öneriye göre, şirket pay-
larının yüzde 42’si 29 milyon dolara satılacaktı. Kulüp genel ku-
rulunun konuyu incelemek üzere kurduğu komisyon, başkan ka-
dar iyimser değildi; yapılacak alışverişi yüksek faizle borçlanmaya
benzetiyordu ve belirlenen koşullar altında hisselerin satışına kar-
şı çıkıyordu. Ne var ki Başkan Süren, genel kurulu ikna etmeyi
başardı ve satış, öneriden biraz (!) farklı olarak gerçekleşti. Ya-
pılan düzeltmeyle şirket paylarının yüzde 21.05’i 20 milyon do-
lara satıldı. Komisyonun üyelerinden Prof. Dr. Oğuz İmregün, o
günlerdeki gelişmeleri, geçenlerde yayımladığı “Galatasaraylı” ad-
lı anı kitabında çok güzel özetlemiş.
Kulübün futbolla ilgili isim ve medya yayın hakları ile reklam,
pazarlama ve ürün satış hakları gibi sağlam gelirlerinin tümü şir-
kete devredilmişti. Kulübe yalnızca küçük gelirler kalmıştı. Buna
karşılık, sporcu transfer ücretleri dahil bütün giderler kulüpçe kar-
şılanacaktı. Kısacası, gelirler şirketin, giderler kulübün olacaktı ne-
redeyse… Nitekim öyle oldu.
Süren, AIG’nin stratejik ortak olarak yapacağı girişimlerle ge-
lir pastasını büyüteceğini umuyordu. Böyle bir katkı hiçbir zaman
gerçekleşmedi. AIG, yatırdığı parayı birkaç yılda yalnızca kâr pay-
larıyla geri aldı. Kulüp faizle sürekli borç almış duruma düştü. Üs-
telik yabancı ortak kendisine tanınmış haklarla yönetime ayak ba-
ğı olmaya başlamıştı.
Sonradan halka açılmış olan yüzde 16’lık dilimle birlikte
kulübün gelirlerinin yüzde 37’si artık, her yıl ortaklara kâr pa-
yı olarak ödenir hale gelmişti.
Özhan Canaydın başkan olduğunda öncelikle bu dertten kur-
tulmanın yollarını aramaya başladı. Ne var ki çabalar ve izlenen
hukuki yol kulübe çok pahalıya patladı. Kulüp üyelerinden Ünal
Aysal devreye sokuldu ve hisseler, ödediği 23.5 milyon dolar kar-
şılığında Aysal’a geçti. Kulüp bu işlemler sırasında AIG’ye 9 mil-
yon dolar tazminat, ayrıca 1.5 milyon dolar vekâlet ücreti öde-
mek zorunda kaldı. Anlaşmaya göre kulübün, belirlenen bir sü-
re içinde bedelini ödeyerek hisseleri Aysal’dan devralması söz ko-
nusuydu. Kulüp alamadığı takdirde Aysal dilediğine satmakta ser-
best olacaktı. Öyle de oldu. Hisseler yabancı fonlara satıldı.
Şu anda yabancı grupların, Galatasaray Sportif A.Ş.’ye ortaklığı
sürüyor. Başta alınan 20 milyon dolar kat kat ödendiği gibi, ku-
lübün hareket alanı da çok daralmış oldu.
Şimdi Adnan Polat yönetimi, elden çıkarılmış hisseleri kulü-
be geri almaya çabalıyor. Bu işleme genel kurulun ilkesel olarak
karşı çıkması söz konusu değil; tartışılan, sağlanacak finansmanın
koşulları olacak. Top yine genel kurulda.
e-posta: merkez@hasmimarlik.com.tr. faks: 0212 211 34 20
GÖRÜŞ / ADNAN DİNÇER
Adam Gibi Adam
Kişileri değerlendirirken dış görünüm, giyim kuşam,
davranış ve kültürleri ile ilk görünüşte yorumlamak
gibi bir mantığımız olabilir. Bu nedenle elektriği tu-
tanlar o kişiyi tarif ederken genelde “Adam gibi adam”
deyimini kullanırlar. Son zamanlarda kimin adam, ki-
min olmadığı konusunda ikilem yaşayan bir toplum
olduğumuzu medya ve basın tayin ediyor.
Gelişi ile gidişi arasındaki toplumsal duyumları ve
yaşanılanı irdelersek Ertuğrul Sağlam’ın “Adam gi-
bi” gittiğini söyleyebiliriz. Kirlenmeden namusunla be-
cerebildiği kadar işini iyi niyetle yaptı. Kimsenin onun
adamlığı üzerine konuşması ve gündem oluşturma-
sı gerekmez. Bu ilkel bir futbol yorumunun sonucunda
gelinen noktanın karartılması anlamı taşır. Asıl sorun
Beşiktaş’ta ne kadar başarılı olacağıydı. Gelirken
önünde örnekleri olan bir durum vardı. Del Bosque,
Rıza Çalımbay, Tigana gerçeğini bilerek göreve baş-
ladı. Gözyaşı dökmeyen teknik adam çok azdır. Ki-
mi dışa vurur kimi içine akıtır. Tigana da öyle gitmişti.
Bugün gelinen noktada Beşiktaş, Ertuğrul Hoca’nın
başlangıç tarifine ve beklentilere uymuyor. Birçok uy-
gulamada kararsızlıklar yaşandı. Cezalar, vaat edi-
lenler ve saha içi ile dışı gerçekleri söylemleri ile ör-
tüşmedi. İki sezonda alınan oyuncuların forma giy-
meden geri gidenlerine suskun kalmak veya takımın
asıl futbol devamlılığına gösterdiği yakınlık umut ver-
medi. UEFA Beşiktaş için çok önemliydi. Olmadı. Sa-
man alevi gibi istikrarsız futbol takımı oldu Beşiktaş.
Liverpool ve son Metalist yenilgisi Beşiktaş ve Ertuğrul
Sağlam’ın hedefi olamazdı.
Sağlam’ın genç yaşta Beşiktaş’a gelirken ona tel-
evizyondan ve bu köşemden hatırlatmamda iyi dü-
şünmesini, başarılı takımından kötü olan Beşik-
taş’a geldiğini bir ağabeyi olarak hatırlatmıştım. İs-
lam Çupi hiç gol yemeyen namağlup genç ulusal ta-
kımın başından ayrılırken nedenini sorduğumda ba-
na “Daha çok gençsin yine gelirsin” demişti. Bu uğur-
da ömür verdik de ne oldu? Biz “Adam gibi adam”
değil miyiz? Madem öyle işte böyle demedik. O za-
man sen de çok gençsin Ertuğrul yine bu şansı ya-
ratabilirsin. Önemli olan ‘Adamlık’ ise kimselere laf
söyletmem kendi adıma. Ama suskunlukla el koyup
kararsız davranışların senin en büyük kaybın olup bu
sonu hazırladı. Üzülme şimdi teknik adam oldun. Çün-
kü bu ülkede en zor işin temsilcisi olup yaşadığını ola-
ğan kabul edeceksin. Futbolumuzun acı gerçeği bu-
dur. Gelirken omuzlarda giderken ise gözyaşı...
Demirören, ‘Denizli kulübün kapısından giremez’ dedi ama prensip anlaşmasına vardı
Sözünü unutan başkan!UFUK TANIŞAN
Beşiktaş, Başkan Yıldırım Demirören
döneminde bir türlü başarõya ulaşamazken
verilen sözlerin tutulmamasõ yönetimin
inandõrõcõlõğõnõ da kaybettirdi. Geldiği
günden bu yana ani çõkõşlarõ ve keskin
açõklamalarõyla dikkat çeken Demirören,
her fõrsatta dile getirdiği ‘Beşiktaşlılık
duruşunu’ da ayaklar altõna aldõ. Siyah -
Beyazlõlarõn Onursal Başkanõ Süleyman
Seba’nõn kulübe kazandõrdõğõ bütün
değerler yine Demirören döneminde yerle
bir edildi. “Sıvas maçına PAF takımla
çıkacağız”, “Görevi bırakıyorum”, “Del
Bosque’ya tezminat ödemeyeceğiz”,
“Sinan Engin kulubün kapısından içeri
giremez” gibi tutulmayan sözlerden sonra
Demirören şimdi de teknik direktör
Ertuğrul Sağlam’õn gidişinde başrolü
oynadõ. Halbuki Yõldõrõm Demirören geçen
sezon istikrarõn korunmasõ için adõmlar
atacaklarõnõ vurgulayarak “Takımda
köklü değişiklikler yapmayacağız.
Nokta transferler yapacağız. Köklü
revizyonun açısını çok çektik. 2010’a
kadar görevimizin başındayız.
Kongreyle geldik, ancak kongreyle
gideriz. Teknik heyet de bu dönemde
bizimle beraber olacak” ifadelerini
kullanmõştõ. Ancak Demirören verdiği sözü
‘yine’ tutmayarak Metalist Kharkiv
hezimetinin siniriyle Kiev’e eski teknik
direktörleri Mircea Lucescu ile
görüşmeye gitti. Eli boş dönünce de tekrar
Ertuğrul Sağlam’a tutunmak isteyen
Demirören, genç teknik adamõ istifadan
vazgeçiremedi. Ve son olarak Siyah -
Beyazlõlarõn anlaştõğõ iddia edilen Denizli
ile ilgili olarak “Ben varken kulübün
kapısından içeri giremez” demesine
karşõn, deneyimli çalõştõrõcõya görev
vermesi şaşkõnlõk yarattõ. Siyah -
Beyazlõlarõn Başkanõnõn, tutamadõğõ
sözlerin yanõ sõra sinirle hareket etmesi de
kulübe büyük zarar verdi. Özellikle geçen
sezonki Fenerbahçe maçõndan sonra
hakem hatalarõna dikkat çekmek için sõcağõ
sõcağõna “Sıvas karşısına PAF takımla
çıkacağız” açõklamasõnõ yapmõştõ. Ancak
Beşiktaş’õn İMKB’de işlem gören bir
şirket olduğunu ‘unutmuş’ ve rekabet
kurulunun böyle bir olaydan sonra işlem
başlatacağõnõ kestirememişti. Bunun yanõ
sõra yine geçen sezon oynanan Fenerbahçe-
Kayseri maçõndan sonra Hakan
Sivriservi’ye olan tepkisi göstermek için
dönemin Futbol Federasyonu Başkanõ
Hasan Doğan’õ arayan Demirören, TFF ile
Beşiktaş’õn arasõnõn bozulmasõna neden
oldu. Ayrõca İnönü Stadõ’ndaki bir maçta
eski TFF yöneticisi ve Beşiktaş kongre
üyesi Affan Keçeci’ye ‘Beşiktaşlılık
duruşunu’ hiçe sayarak protokolde yalnõz
bõrakmasõ Demirören’in ‘meşhur’ sinirinin
en önemli göstergelerinden biriydi.
DEMİRÖREN’İN İÇİNE DOĞMUŞ
Beşiktaş’õn eski teknik direktörü
Ertuğrul Sağlam’õn ne kadar
görevde kalacağõ Başkan Yõldõrõm
Demirören’in çok önceden içine
doğdu. Zira Demirören, Sağlam’õn
imza töreninde sözleşmenin kaç
yõllõk olduğunu soran bir basõn
mensubuna “2008’e kadar”
demiş ancak daha sonra “2010”
olarak düzeltmişti. Çalõştõğõ hiçbir
antrenörle sözleşme süresine
yaklaşamayan Demirören, Ertuğrul
Sağlam’õn gidiş tarihini imza
töreninde belirtemesi bir ilk oldu.
Matheus’la anlaştığını
söyledi, ancak
Türkiye’ye bile
getiremedi.
Del Bosque’yi öve öve
bitiremedi, ancak yarõm
sezon dayandõ.
Beşiktaş’ı dünya kulübü
yapacağını söyledi,
takımı yüklü borca
soktu.
Rõza Çalõmbay’õn sonuna
kadar arkasõndayõm dedi, 2
hafta sonra kovdu.
İstifa edeceğim dedi,
sözünü tutmadı.
Beşiktaş’õ kirlenmiş
üyelikten kurtaracağõm
dedi, yapamadõ
100. yılda kaybedilen
şampiyonluğu
araştıracağını söyledi,
sonuç çıkmadı.
Haluk Ulusoy’un
arkasõnda olduğunu
söyledi, gelecek
seçimlerde Hasan Doğan’õ
destekledi.
Sinan Engin kulübün
kapısından içeri giremez
dedi, menajer yaptı.
İsterse Roberto Carlos’u 2
saatte getireceğini söyledi,
Ricardinho ile anlaştõ.
Amatör şubelere yatırım
yaptım dedi, voleybol
takımı küme düştü.
Bosque davasõnda
haklõyõz, para
ödemeyeceğiz dedi, 9
milyon Avro kasadan çõktõ.
PAF takımla maça
çıkacağım dedi,
yapamadı.
Ertuğrul Sağlam’la gideriz
dedi, hala görevinin
başõnda.
FATİH ERDOĞDU
Futbol Federasyonu Merkez
Hakem Kurulu (MHK), 32
üst klasman hakemiyle
yaptõğõ toplantõda Turkcell
Süper Lig’in ilk 6 haftalõk
dönemini değerlendirdi.
Sürmeli Otel’de
gerçekleştirilen toplantõnõn
ilk yarõm saatlik bölümü
basõn mensuplarõna açõk
tutulurken, MHK Başkanõ
Oğuz Sarvan bu bölümde
medyayõ bilgilendirmek
için açõklamalar yaptõ.
Sarvan, Yunus Yıldırım ve
Halis Özkahya’nõn FIFA
listesine alõndõğõnõ açõkladõ.
V A A T L E R
Y E R İ N E
G E T İ R İ L M E D İ
YILDIRIM VE
ÖZKAHYA
FIFA LİSTESİNDE
Spor Servisi - Ertuğrul Sağlam’õn
istifasõndan sonra teknik direktör
arayõşlarõna hõz veren Beşiktaş’õn
Mustafa Denizli ile prensip
anlaşmasõna vardõğõ öğrenildi.
Tecrübeli teknik adamõn Siyah -
Beyazlõlarõn yeni teknik direktörü
olmasõna karar verilirken, Başkan
Yıldırım Demirören ve
Denizli’nin son detaylar üzerinde
konuştuğu öğrenildi. Mustafa
Denizli ile cuma gününe kadar
resmi şözleşmenin imzalanmasõ
bekleniyor. Mustafa Denizli ve
Beşiktaş’õn adõ daha önceki
dönemlerde de birlikte anõlmõş,
ancak tecrübeli teknik adam Siyah-
Beyazlõ takõmda bugüne kadar
görev yapamamõştõ. Denizli’nin son
olarak Ertuğrul Sağlam’õn göreve
başladõğõ 2007-2008 sezonu öncesi
Beşiktaş’la anlaşabileceği gündeme
gelmişti. Öte yandan Mustafa
Denizli’nin yardõmcõlõğõna
Beşiktaş’õn eski futbolcularõndan
Tayfur Havutçu’nun, menajerliğe
ise Ali Gültiken’in getirileceği
vurgulandõ. Denizli daha önce
Galatasaray, Alemannia Aachen,
Kocaelispor, Türkiye A Milli
Takõmõ, Fenerbahçe, Vestel
Manisaspor, Pas ve Persapolis’de
görev yapmõştõ.
BEŞİKTAŞ TECRÜBELİ TEKNİK ADAMLA BÜYÜK ÖLÇÜDE UZLAŞTI
Denizli’de sona doğru
Spor Servisi - Beşiktaş’ta, sağ ayak
arka adalesinde gerilme olan Serdar
Özkan’õn yaklaşõk 3 hafta
sahalardan uzak kalacağõ bildirildi.
Kulüp Doktoru Ayhan Optur,
Hacettepe maçõnda sakatlanan
Serdar Özkan’õn tedavisine
başladõklarõnõ belirterek, “Tedavisi
2 veya 3 hafta sürecek. Milli
maçlar nedeniyle lige verilen ara
da var. Önümüzdeki ilk lig
maçına yetişebilir. Tedavisini
sürdüreceğiz” dedi. Savunma
oyuncusu İbrahim Toraman’õn da
geçen sezondan bu yana devam eden
bir sakatlõğõ bulunduğunu belirten
Optur, “Sol aşil tendonunun
önünde bir kemik çıkıntısı var.
Yeni bir sakatlık değil, geçen
sezondan beri devam ediyor. O
bölgenin tıraşlanması gerekiyor,
ama acil bir durum yok ve şu
anda oynamasına engel değil” diye
konuştu. Optur, şu an için İbrahim’e
fizik tedavi uyguladõklarõnõ,
deneyimli futbolcunun kontrol
amacõyla Almanya’ya gideceğini de
sözlerine ekledi.
SERDAR ÖZKAN
ÜÇ HAFTA YOK
Fatih Terim ve öğrencileri onlar için oynayacak
Ulusallar şehitleri unutmadı
NEVZAT DİNDAR
Yine terörün acõmasõz yüzünü
gösterdiği ve ülkeyi yasa boğdudu bir
haftadayõz. Geçen yõl bu zamanlar
Küpe Dağõ’nda şehit düşen
askerlerine ağlõyordu
Türkiye...Bugün ise Aktütün’e... İşin
ilginç tarafõ ise geçen yõl da bu yõl da
aynõ dönemlerde ‘terör
saldırıları’nõn olmasõ ve ardõndan
ulusal maçlarõn oynanmõş
olmasõydõ.Ulusallar cumartesi günü
İnönü Stadõ’nda Bosna Hersek’i
ağõrlayacak. Ay-Yõldõzlõlar bu maçla
tüm dünyaya mesaj vermek istiyor.
Bu arada Futbol Federasyonu
‘şehitlere yardım’ adõ altõnda
açõlacak kampanyaya destek verme
kararõ aldõ. Bu kamsapda öncelikle
Bosna Hersek maçõnõn geliri
düşünülüyor. Federasyon ayrõca,
maça gelecek olan herkese ay-yõldõzlõ
tişörtler dağõtacak. Konuyla ilgili
olarak Ulusal Takõm Sorumlusu
Levent Kõzõl, “Bosna-Hersek
maçına gelen taraftarlarımıza 25
bin adet ay-yıldızlı tişört
dağıtacağız. Bu önemli
karşılaşmada tribünlerin tek yürek
olmasını istiyoruz. Seyircimize çok
ihtiyacımız var. Taraftarlarımız
tribünleri ay-yıldızlı tişörtleriyle
doldursunlar ve centilmence,
Türkiye’ye yakışır bir şekilde 90
dakika boyunca milli takımımızı
desteklesinler” dedi. Fatih Terim ve
öğrencileri de şehitleri unutmayacak.
Onlarõn ilk düşüncesi sahaya çõkõp
kazanmak olacak. Geçen yõl Moldova
maçõnda olduğu gibi İstiklal
Marşõmõz okunurken futbolcularõmõz
hep birlikte asker selamõ vererek
izleyenleri gözyaşlarõna boğmuşlardõ.
Bu maçta da benzer bir hareketin
planlandõğõ öğrenildi.
TÜRKİYE 3 SIRA GERİLEDİ
Spor Servisi -Ulusal
Takõm’da sakatlõklar
teknik direktör Fatih
Terim’i yeni arayõşlara
itti. Terim, 2010 Dünya
Kupasõ Elemeleri’ndeki
Bosna Hersek ve Estonya
maçlarõ öncesi kadro
kurmakta zorlanõrken
sürpriz oyunculara şans
vermeyi düşündüğü
öğrenildi. Ay-
Yõldõzlõlarda, savunma
bölgesinde öne çõkan isim
olarak İbrahim Kaş
dikkat çekiyor. Forvet hattõ
ise diğerlerine göre daha
az sorunlu. Batuhan
Karadeniz ve Mehmet
Yıldız’õn da katõlmasõyla
Terim, ileri uçta rahatladõ.
Mevlüt Erdinç ve Halil de
diğer gol ayaklarõ.
Terim’in maça Batuhan’la
başlayõp başlamama
konusunda ise kararsõzlõk
yaşadõğõ dile getirildi.
Spor Servisi - Uluslararasõ Futbol
Federasyonlarõ Birliği (FIFA), ekim ayõ
dünya sõralamasõnõ açõkladõ. Türkiye, 3
basamak gerileyerek 13. sõraya düştü.
2008 Avrupa Futbol Şampiyonasõ’ndaki
başarõsõ nedeniyle, dünya klasmanõnda
ilk sõraya yükselen ve Türkiye’nin 19.
Dünya Kupasõ elemelerindeki
rakiplerinden olan İspanya, bin 643
puanla liderliğini sürdürürken, listenin
2.’si İtalya ile 3. sõrada yer alan
Almanya da yerini korudu. 2010 Dünya
Kupasõ elemelerinin etkili olduğu
sõralamada, Dünya Kupasõ’nõ 5 kez
kaldõran Brezilya 2 basamak yükselerek,
4. sõraya yerleşti. 4. sõrada bulunan
Hollanda ve ardõndan gelen Hõrvatistan,
birer basamak geriledi.
TERİM
SİLBAŞTAN
Batuhan.
Denizli.