05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2008 PERŞEMBE 18 SPOR GÖRÜŞ / DOĞAN HASOL Galatasaray Yeni Finansal Yapılanma Peşinde Galatasaray’da 25 Ekim günü olağanüstü genel kurul yapıla- cak. Hedefi, kulübün sağlıklı, sürdürülebilir ve uzun vadede is- tikrarlı bir finansal yapıya kavuşturulması. Bu çerçevede, sağla- nacak bir kredi ve tahvil ihracıyla mevcut dağınık, kronikleşmiş borçların kapatılması ve satılmış olan G.Saray Sportif A.Ş. his- selerinin geri alınması amaçlanıyor. Sportif A.Ş., ortaklardan arın- dırılınca G.Saray Futbol A.Ş. ile birleştirilecek. Bilindiği gibi, Galatasaray’ın sattığı hisseler kulübün başı- na dert oldu. Sportif A.Ş. kurulduktan sonra şirketin hisse- lerinin bir bölümünün blok halinde satılması gündeme gelmişti. Seçilen alıcı, geçen günlerde ekonomik bunalıma düşen AIG adlı Amerikan firmasıydı. O zamanki kulüp başkanı Faruk Süren bu hisse satışının bü- yük yararlar getireceğini ileri sürüyordu. Öneriye göre, şirket pay- larının yüzde 42’si 29 milyon dolara satılacaktı. Kulüp genel ku- rulunun konuyu incelemek üzere kurduğu komisyon, başkan ka- dar iyimser değildi; yapılacak alışverişi yüksek faizle borçlanmaya benzetiyordu ve belirlenen koşullar altında hisselerin satışına kar- şı çıkıyordu. Ne var ki Başkan Süren, genel kurulu ikna etmeyi başardı ve satış, öneriden biraz (!) farklı olarak gerçekleşti. Ya- pılan düzeltmeyle şirket paylarının yüzde 21.05’i 20 milyon do- lara satıldı. Komisyonun üyelerinden Prof. Dr. Oğuz İmregün, o günlerdeki gelişmeleri, geçenlerde yayımladığı “Galatasaraylı” ad- lı anı kitabında çok güzel özetlemiş. Kulübün futbolla ilgili isim ve medya yayın hakları ile reklam, pazarlama ve ürün satış hakları gibi sağlam gelirlerinin tümü şir- kete devredilmişti. Kulübe yalnızca küçük gelirler kalmıştı. Buna karşılık, sporcu transfer ücretleri dahil bütün giderler kulüpçe kar- şılanacaktı. Kısacası, gelirler şirketin, giderler kulübün olacaktı ne- redeyse… Nitekim öyle oldu. Süren, AIG’nin stratejik ortak olarak yapacağı girişimlerle ge- lir pastasını büyüteceğini umuyordu. Böyle bir katkı hiçbir zaman gerçekleşmedi. AIG, yatırdığı parayı birkaç yılda yalnızca kâr pay- larıyla geri aldı. Kulüp faizle sürekli borç almış duruma düştü. Üs- telik yabancı ortak kendisine tanınmış haklarla yönetime ayak ba- ğı olmaya başlamıştı. Sonradan halka açılmış olan yüzde 16’lık dilimle birlikte kulübün gelirlerinin yüzde 37’si artık, her yıl ortaklara kâr pa- yı olarak ödenir hale gelmişti. Özhan Canaydın başkan olduğunda öncelikle bu dertten kur- tulmanın yollarını aramaya başladı. Ne var ki çabalar ve izlenen hukuki yol kulübe çok pahalıya patladı. Kulüp üyelerinden Ünal Aysal devreye sokuldu ve hisseler, ödediği 23.5 milyon dolar kar- şılığında Aysal’a geçti. Kulüp bu işlemler sırasında AIG’ye 9 mil- yon dolar tazminat, ayrıca 1.5 milyon dolar vekâlet ücreti öde- mek zorunda kaldı. Anlaşmaya göre kulübün, belirlenen bir sü- re içinde bedelini ödeyerek hisseleri Aysal’dan devralması söz ko- nusuydu. Kulüp alamadığı takdirde Aysal dilediğine satmakta ser- best olacaktı. Öyle de oldu. Hisseler yabancı fonlara satıldı. Şu anda yabancı grupların, Galatasaray Sportif A.Ş.’ye ortaklığı sürüyor. Başta alınan 20 milyon dolar kat kat ödendiği gibi, ku- lübün hareket alanı da çok daralmış oldu. Şimdi Adnan Polat yönetimi, elden çıkarılmış hisseleri kulü- be geri almaya çabalıyor. Bu işleme genel kurulun ilkesel olarak karşı çıkması söz konusu değil; tartışılan, sağlanacak finansmanın koşulları olacak. Top yine genel kurulda. e-posta: [email protected]. faks: 0212 211 34 20 GÖRÜŞ / ADNAN DİNÇER Adam Gibi Adam Kişileri değerlendirirken dış görünüm, giyim kuşam, davranış ve kültürleri ile ilk görünüşte yorumlamak gibi bir mantığımız olabilir. Bu nedenle elektriği tu- tanlar o kişiyi tarif ederken genelde “Adam gibi adam” deyimini kullanırlar. Son zamanlarda kimin adam, ki- min olmadığı konusunda ikilem yaşayan bir toplum olduğumuzu medya ve basın tayin ediyor. Gelişi ile gidişi arasındaki toplumsal duyumları ve yaşanılanı irdelersek Ertuğrul Sağlam’ın “Adam gi- bi” gittiğini söyleyebiliriz. Kirlenmeden namusunla be- cerebildiği kadar işini iyi niyetle yaptı. Kimsenin onun adamlığı üzerine konuşması ve gündem oluşturma- sı gerekmez. Bu ilkel bir futbol yorumunun sonucunda gelinen noktanın karartılması anlamı taşır. Asıl sorun Beşiktaş’ta ne kadar başarılı olacağıydı. Gelirken önünde örnekleri olan bir durum vardı. Del Bosque, Rıza Çalımbay, Tigana gerçeğini bilerek göreve baş- ladı. Gözyaşı dökmeyen teknik adam çok azdır. Ki- mi dışa vurur kimi içine akıtır. Tigana da öyle gitmişti. Bugün gelinen noktada Beşiktaş, Ertuğrul Hoca’nın başlangıç tarifine ve beklentilere uymuyor. Birçok uy- gulamada kararsızlıklar yaşandı. Cezalar, vaat edi- lenler ve saha içi ile dışı gerçekleri söylemleri ile ör- tüşmedi. İki sezonda alınan oyuncuların forma giy- meden geri gidenlerine suskun kalmak veya takımın asıl futbol devamlılığına gösterdiği yakınlık umut ver- medi. UEFA Beşiktaş için çok önemliydi. Olmadı. Sa- man alevi gibi istikrarsız futbol takımı oldu Beşiktaş. Liverpool ve son Metalist yenilgisi Beşiktaş ve Ertuğrul Sağlam’ın hedefi olamazdı. Sağlam’ın genç yaşta Beşiktaş’a gelirken ona tel- evizyondan ve bu köşemden hatırlatmamda iyi dü- şünmesini, başarılı takımından kötü olan Beşik- taş’a geldiğini bir ağabeyi olarak hatırlatmıştım. İs- lam Çupi hiç gol yemeyen namağlup genç ulusal ta- kımın başından ayrılırken nedenini sorduğumda ba- na “Daha çok gençsin yine gelirsin” demişti. Bu uğur- da ömür verdik de ne oldu? Biz “Adam gibi adam” değil miyiz? Madem öyle işte böyle demedik. O za- man sen de çok gençsin Ertuğrul yine bu şansı ya- ratabilirsin. Önemli olan ‘Adamlık’ ise kimselere laf söyletmem kendi adıma. Ama suskunlukla el koyup kararsız davranışların senin en büyük kaybın olup bu sonu hazırladı. Üzülme şimdi teknik adam oldun. Çün- kü bu ülkede en zor işin temsilcisi olup yaşadığını ola- ğan kabul edeceksin. Futbolumuzun acı gerçeği bu- dur. Gelirken omuzlarda giderken ise gözyaşı... Demirören, ‘Denizli kulübün kapısından giremez’ dedi ama prensip anlaşmasına vardı Sözünü unutan başkan!UFUK TANIŞAN Beşiktaş, Başkan Yıldırım Demirören döneminde bir türlü başarõya ulaşamazken verilen sözlerin tutulmamasõ yönetimin inandõrõcõlõğõnõ da kaybettirdi. Geldiği günden bu yana ani çõkõşlarõ ve keskin açõklamalarõyla dikkat çeken Demirören, her fõrsatta dile getirdiği ‘Beşiktaşlılık duruşunu’ da ayaklar altõna aldõ. Siyah - Beyazlõlarõn Onursal Başkanõ Süleyman Seba’nõn kulübe kazandõrdõğõ bütün değerler yine Demirören döneminde yerle bir edildi. “Sıvas maçına PAF takımla çıkacağız”, “Görevi bırakıyorum”, “Del Bosque’ya tezminat ödemeyeceğiz”, “Sinan Engin kulubün kapısından içeri giremez” gibi tutulmayan sözlerden sonra Demirören şimdi de teknik direktör Ertuğrul Sağlam’õn gidişinde başrolü oynadõ. Halbuki Yõldõrõm Demirören geçen sezon istikrarõn korunmasõ için adõmlar atacaklarõnõ vurgulayarak “Takımda köklü değişiklikler yapmayacağız. Nokta transferler yapacağız. Köklü revizyonun açısını çok çektik. 2010’a kadar görevimizin başındayız. Kongreyle geldik, ancak kongreyle gideriz. Teknik heyet de bu dönemde bizimle beraber olacak” ifadelerini kullanmõştõ. Ancak Demirören verdiği sözü ‘yine’ tutmayarak Metalist Kharkiv hezimetinin siniriyle Kiev’e eski teknik direktörleri Mircea Lucescu ile görüşmeye gitti. Eli boş dönünce de tekrar Ertuğrul Sağlam’a tutunmak isteyen Demirören, genç teknik adamõ istifadan vazgeçiremedi. Ve son olarak Siyah - Beyazlõlarõn anlaştõğõ iddia edilen Denizli ile ilgili olarak “Ben varken kulübün kapısından içeri giremez” demesine karşõn, deneyimli çalõştõrõcõya görev vermesi şaşkõnlõk yarattõ. Siyah - Beyazlõlarõn Başkanõnõn, tutamadõğõ sözlerin yanõ sõra sinirle hareket etmesi de kulübe büyük zarar verdi. Özellikle geçen sezonki Fenerbahçe maçõndan sonra hakem hatalarõna dikkat çekmek için sõcağõ sõcağõna “Sıvas karşısına PAF takımla çıkacağız” açõklamasõnõ yapmõştõ. Ancak Beşiktaş’õn İMKB’de işlem gören bir şirket olduğunu ‘unutmuş’ ve rekabet kurulunun böyle bir olaydan sonra işlem başlatacağõnõ kestirememişti. Bunun yanõ sõra yine geçen sezon oynanan Fenerbahçe- Kayseri maçõndan sonra Hakan Sivriservi’ye olan tepkisi göstermek için dönemin Futbol Federasyonu Başkanõ Hasan Doğan’õ arayan Demirören, TFF ile Beşiktaş’õn arasõnõn bozulmasõna neden oldu. Ayrõca İnönü Stadõ’ndaki bir maçta eski TFF yöneticisi ve Beşiktaş kongre üyesi Affan Keçeci’ye ‘Beşiktaşlılık duruşunu’ hiçe sayarak protokolde yalnõz bõrakmasõ Demirören’in ‘meşhur’ sinirinin en önemli göstergelerinden biriydi. DEMİRÖREN’İN İÇİNE DOĞMUŞ Beşiktaş’õn eski teknik direktörü Ertuğrul Sağlam’õn ne kadar görevde kalacağõ Başkan Yõldõrõm Demirören’in çok önceden içine doğdu. Zira Demirören, Sağlam’õn imza töreninde sözleşmenin kaç yõllõk olduğunu soran bir basõn mensubuna “2008’e kadar” demiş ancak daha sonra “2010” olarak düzeltmişti. Çalõştõğõ hiçbir antrenörle sözleşme süresine yaklaşamayan Demirören, Ertuğrul Sağlam’õn gidiş tarihini imza töreninde belirtemesi bir ilk oldu. Matheus’la anlaştığını söyledi, ancak Türkiye’ye bile getiremedi. Del Bosque’yi öve öve bitiremedi, ancak yarõm sezon dayandõ. Beşiktaş’ı dünya kulübü yapacağını söyledi, takımı yüklü borca soktu. Rõza Çalõmbay’õn sonuna kadar arkasõndayõm dedi, 2 hafta sonra kovdu. İstifa edeceğim dedi, sözünü tutmadı. Beşiktaş’õ kirlenmiş üyelikten kurtaracağõm dedi, yapamadõ 100. yılda kaybedilen şampiyonluğu araştıracağını söyledi, sonuç çıkmadı. Haluk Ulusoy’un arkasõnda olduğunu söyledi, gelecek seçimlerde Hasan Doğan’õ destekledi. Sinan Engin kulübün kapısından içeri giremez dedi, menajer yaptı. İsterse Roberto Carlos’u 2 saatte getireceğini söyledi, Ricardinho ile anlaştõ. Amatör şubelere yatırım yaptım dedi, voleybol takımı küme düştü. Bosque davasõnda haklõyõz, para ödemeyeceğiz dedi, 9 milyon Avro kasadan çõktõ. PAF takımla maça çıkacağım dedi, yapamadı. Ertuğrul Sağlam’la gideriz dedi, hala görevinin başõnda. FATİH ERDOĞDU Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu (MHK), 32 üst klasman hakemiyle yaptõğõ toplantõda Turkcell Süper Lig’in ilk 6 haftalõk dönemini değerlendirdi. Sürmeli Otel’de gerçekleştirilen toplantõnõn ilk yarõm saatlik bölümü basõn mensuplarõna açõk tutulurken, MHK Başkanõ Oğuz Sarvan bu bölümde medyayõ bilgilendirmek için açõklamalar yaptõ. Sarvan, Yunus Yıldırım ve Halis Özkahya’nõn FIFA listesine alõndõğõnõ açõkladõ. V A A T L E R Y E R İ N E G E T İ R İ L M E D İ YILDIRIM VE ÖZKAHYA FIFA LİSTESİNDE Spor Servisi - Ertuğrul Sağlam’õn istifasõndan sonra teknik direktör arayõşlarõna hõz veren Beşiktaş’õn Mustafa Denizli ile prensip anlaşmasõna vardõğõ öğrenildi. Tecrübeli teknik adamõn Siyah - Beyazlõlarõn yeni teknik direktörü olmasõna karar verilirken, Başkan Yıldırım Demirören ve Denizli’nin son detaylar üzerinde konuştuğu öğrenildi. Mustafa Denizli ile cuma gününe kadar resmi şözleşmenin imzalanmasõ bekleniyor. Mustafa Denizli ve Beşiktaş’õn adõ daha önceki dönemlerde de birlikte anõlmõş, ancak tecrübeli teknik adam Siyah- Beyazlõ takõmda bugüne kadar görev yapamamõştõ. Denizli’nin son olarak Ertuğrul Sağlam’õn göreve başladõğõ 2007-2008 sezonu öncesi Beşiktaş’la anlaşabileceği gündeme gelmişti. Öte yandan Mustafa Denizli’nin yardõmcõlõğõna Beşiktaş’õn eski futbolcularõndan Tayfur Havutçu’nun, menajerliğe ise Ali Gültiken’in getirileceği vurgulandõ. Denizli daha önce Galatasaray, Alemannia Aachen, Kocaelispor, Türkiye A Milli Takõmõ, Fenerbahçe, Vestel Manisaspor, Pas ve Persapolis’de görev yapmõştõ. BEŞİKTAŞ TECRÜBELİ TEKNİK ADAMLA BÜYÜK ÖLÇÜDE UZLAŞTI Denizli’de sona doğru Spor Servisi - Beşiktaş’ta, sağ ayak arka adalesinde gerilme olan Serdar Özkan’õn yaklaşõk 3 hafta sahalardan uzak kalacağõ bildirildi. Kulüp Doktoru Ayhan Optur, Hacettepe maçõnda sakatlanan Serdar Özkan’õn tedavisine başladõklarõnõ belirterek, “Tedavisi 2 veya 3 hafta sürecek. Milli maçlar nedeniyle lige verilen ara da var. Önümüzdeki ilk lig maçına yetişebilir. Tedavisini sürdüreceğiz” dedi. Savunma oyuncusu İbrahim Toraman’õn da geçen sezondan bu yana devam eden bir sakatlõğõ bulunduğunu belirten Optur, “Sol aşil tendonunun önünde bir kemik çıkıntısı var. Yeni bir sakatlık değil, geçen sezondan beri devam ediyor. O bölgenin tıraşlanması gerekiyor, ama acil bir durum yok ve şu anda oynamasına engel değil” diye konuştu. Optur, şu an için İbrahim’e fizik tedavi uyguladõklarõnõ, deneyimli futbolcunun kontrol amacõyla Almanya’ya gideceğini de sözlerine ekledi. SERDAR ÖZKAN ÜÇ HAFTA YOK Fatih Terim ve öğrencileri onlar için oynayacak Ulusallar şehitleri unutmadı NEVZAT DİNDAR Yine terörün acõmasõz yüzünü gösterdiği ve ülkeyi yasa boğdudu bir haftadayõz. Geçen yõl bu zamanlar Küpe Dağõ’nda şehit düşen askerlerine ağlõyordu Türkiye...Bugün ise Aktütün’e... İşin ilginç tarafõ ise geçen yõl da bu yõl da aynõ dönemlerde ‘terör saldırıları’nõn olmasõ ve ardõndan ulusal maçlarõn oynanmõş olmasõydõ.Ulusallar cumartesi günü İnönü Stadõ’nda Bosna Hersek’i ağõrlayacak. Ay-Yõldõzlõlar bu maçla tüm dünyaya mesaj vermek istiyor. Bu arada Futbol Federasyonu ‘şehitlere yardım’ adõ altõnda açõlacak kampanyaya destek verme kararõ aldõ. Bu kamsapda öncelikle Bosna Hersek maçõnõn geliri düşünülüyor. Federasyon ayrõca, maça gelecek olan herkese ay-yõldõzlõ tişörtler dağõtacak. Konuyla ilgili olarak Ulusal Takõm Sorumlusu Levent Kõzõl, “Bosna-Hersek maçına gelen taraftarlarımıza 25 bin adet ay-yıldızlı tişört dağıtacağız. Bu önemli karşılaşmada tribünlerin tek yürek olmasını istiyoruz. Seyircimize çok ihtiyacımız var. Taraftarlarımız tribünleri ay-yıldızlı tişörtleriyle doldursunlar ve centilmence, Türkiye’ye yakışır bir şekilde 90 dakika boyunca milli takımımızı desteklesinler” dedi. Fatih Terim ve öğrencileri de şehitleri unutmayacak. Onlarõn ilk düşüncesi sahaya çõkõp kazanmak olacak. Geçen yõl Moldova maçõnda olduğu gibi İstiklal Marşõmõz okunurken futbolcularõmõz hep birlikte asker selamõ vererek izleyenleri gözyaşlarõna boğmuşlardõ. Bu maçta da benzer bir hareketin planlandõğõ öğrenildi. TÜRKİYE 3 SIRA GERİLEDİ Spor Servisi -Ulusal Takõm’da sakatlõklar teknik direktör Fatih Terim’i yeni arayõşlara itti. Terim, 2010 Dünya Kupasõ Elemeleri’ndeki Bosna Hersek ve Estonya maçlarõ öncesi kadro kurmakta zorlanõrken sürpriz oyunculara şans vermeyi düşündüğü öğrenildi. Ay- Yõldõzlõlarda, savunma bölgesinde öne çõkan isim olarak İbrahim Kaş dikkat çekiyor. Forvet hattõ ise diğerlerine göre daha az sorunlu. Batuhan Karadeniz ve Mehmet Yıldız’õn da katõlmasõyla Terim, ileri uçta rahatladõ. Mevlüt Erdinç ve Halil de diğer gol ayaklarõ. Terim’in maça Batuhan’la başlayõp başlamama konusunda ise kararsõzlõk yaşadõğõ dile getirildi. Spor Servisi - Uluslararasõ Futbol Federasyonlarõ Birliği (FIFA), ekim ayõ dünya sõralamasõnõ açõkladõ. Türkiye, 3 basamak gerileyerek 13. sõraya düştü. 2008 Avrupa Futbol Şampiyonasõ’ndaki başarõsõ nedeniyle, dünya klasmanõnda ilk sõraya yükselen ve Türkiye’nin 19. Dünya Kupasõ elemelerindeki rakiplerinden olan İspanya, bin 643 puanla liderliğini sürdürürken, listenin 2.’si İtalya ile 3. sõrada yer alan Almanya da yerini korudu. 2010 Dünya Kupasõ elemelerinin etkili olduğu sõralamada, Dünya Kupasõ’nõ 5 kez kaldõran Brezilya 2 basamak yükselerek, 4. sõraya yerleşti. 4. sõrada bulunan Hollanda ve ardõndan gelen Hõrvatistan, birer basamak geriledi. TERİM SİLBAŞTAN Batuhan. Denizli.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle