05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B 1982 yılında, o zaman yönet- mekte olduğum ‘YAZKO Çeviri’ dergisinin Eylül-Ekim tarihli 8. sayısı için “Barış İçin Çeviriler” başlıklı bir özel bölüm hazırla- mıştık. Amacımız, 12 Eylül faşiz- minin en kara sayfalarından biri olan Barış Derneği Davası karşı- sındaki tutumumuzu ortaya koy- maktı. Bu özel bölüm için yazmış ol- duğum önsözün bazı paragrafla- rını aşağıya aynen alıyorum; böy- le yapmamın nedeni, bugün ül- kemizin Güneydoğu sınırlarında ve topraklarında gerçekleşen çok acı olayların, 26 yıl öncesine ait bu metnin güncelliğini ne yazık ki hâ- lâ koruduğunu göstermesidir. “…Savaş, çağlar boyunca var- lığını, işlerliğini hiç yitirmeyen bir mikrop niteliğiyle sürdürmedi mi? Ne yapılabildi bu mikrobu öldür- mek için? Ne yapılabilirdi? Ne yapılabilir?” Yanıtını bulamayan sorulardan oluşma bir sergi var karşımızda. Bu yanıtlar günümüze kadar ne felsefede, ne dinde, ne ahlakta, ne de başkaca alanlarda bulunabil- di. Üstelik çağımızda savaşlar, alan ve kapsam açısından deği- şime de uğradı. 20. yüzyılın dev adımlarla ilerleyen savaş tekno- lojisi, cephe ve cephe gerisi ayrı- mını ortadan kaldırdı. 1945’ten günümüze kadar uza- nan zaman parçası, barış arayış- larının ve girişimlerinin tarihte en yoğunlaştığı dönemdir. Ama atom yanıklarını aratmayan Napalm ya- nıklarını tıbba bir araştırma alanı olarak kazandıran da aynı dö- nemdir. Filistin halkının son ay- larda yaşadıkları ise, bir yandan Nazi yöntemlerinin, öte yandan Vi- etnam’a sözde özgürlük götü- renlerin öğrenci yetiştirmekteki ustalıklarının kanıtlarıdır. Sürekli barışa nasıl kavuşula- bileceği sorusunu birkaç satırda yanıtlayabilmek, olanaksız hiç kuşkusuz. Ama şurası kesin ki, hep soyut kavramları çıkış noktası yapmak, soyut arayışlara umut bağlamak, somut sonuçlara ulaş- tırabilecek yollar değil. Bu konu- da ciddi olmak istiyorsak, yaşa- dığımız zamanda her şeye oldu- ğu gibi, savaş ve barış sorununa da gerçekçi bir tutumla, bilimsel yaklaşmak zorundayız. Çünkü son zamanların bilimi, savaş tek- nolojisine olduğu kadar toplum- bilim ve ekonomi alanlarına da çok şey kazandırdı. Örneğin artık ulus- ların geri kalmalarının doğa ya- salarından değil, somut ‘geri bı- raktırma’ yasalarından kaynak- landığını, savaşlara hangi ‘somut yarar hesaplarıyla’ girildiğini ‘so- mut’ biçimde biliyoruz. Üstelik bu bilgilerin mercekleriyle geriye bakarsak, savaşların temel ne- denlerinin çoğu kez aynı kaldığı- nı saptamamız bile olası. En azın- dan, Paris’in Helena’ya olan aş- kının yıllar sürecek bir savaşa ancak destanlarda yol açabile- ceğini, Tahta At’ların Troya’lara gerçekte çok başka amaçlarla sokulduğunu biliyoruz! İçinde bulunduğumuz dönem- de dünyamız, tarihinin belki de en tehlikeli çelişkisini yaşıyor. Bir yanda her zamankinden yoğun bir silahlanma, öte yanda yine her za- mankinden yoğun bir barış arayışı. Ve artık tüm insanlığın geleceği, falcıların dudaklarından çıkacak sözlerde değil, bu çelişkinin çö- zümünde yatıyor. ‘Barış İçin Çeviriler’ başlığı al- tında okurlarımıza, barış arayış- larının edebiyat bahçesinde ye- tişme çiçeklerinden bir demet sunmak istedik -bu özlem çiçek- lerinin alacası, geçmiş savaşların karanlık yıldönümlerinde biraz ol- sun umudun ışığını taşıyabilir di- ye!” Bu uzun alıntıyı, Albert Eins- tein‘ın şu unutulmaz özdeyişiyle noktalamak istiyorum: “Savaş uğ- runa hiç direnmeksizin göze aldı- ğımız özverileri, barış uğruna da göze almak zorundayız… İnsanlar savaşa savaş açmadıkları sürece, hiçbir şey savaşları ortadan kal- dıramayacaktır… Barış gibi, inan- dığımız bir dava uğruna ölmek, sa- vaş gibi inanmadığımız bir şey uğ- runa acı çekmekten daha iyi de- ğil midir? Her savaş, insanlığın iler- lemesini engelleyen o kötülük zin- cirine bir halka daha ekler…” [email protected] ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Barış İçin Çeviriler... “Kente karşı otomobil... Basitleştiril- miş bir ifadeyle durum buna çok ya- kındır. Yavaş ama kesin bir biçimde, oto- mobil kentleri öldürmektedir. İkisi bir arada olamayacağından, 2000’lerde oto- mobil ya da kentten birini seçmemiz zo- runlu olacaktır.” Ulaşõmda otomobile öncelik verilmesi- ni eleştirenlerin dört elle sarõldõklarõ bu ön- görü, 1992’de kabul edilen “Avrupa Kentsel Şartı”nõn ilkeleri arasõndaydõ... Bizde de İçişleri Bakanlõğõ genelgeleriyle belediyelere iletilerek “rehber alınması” istenmişti. Ne var ki otomobile sevdalõ ulaşõm pro- jeleri öylesine yaygõnlaştõ ki çoğu kenti- mizde en çok övünülen “kentsel”(!) yatõ- rõm şu “bat-çık” denen yeraltõ geçişli kavşaklar. Uygarlõk tarihine “Melih Gökçek tah- ribatı” olarak geçmeye aday dev çukurlar otomobil uğruna önce başkentimizi delik deşik ettiler; sanki “matah”mõş gibi Bur- sa’dan Gaziantep’e hemen tüm kentlerimize de bulaştõrõldõlar... Yani, açõkça “kent ye- rine otomobil” seçilerek, her biri Avru- pa’dakilerden binlerce yõl daha fazla gör- müş geçirmiş kentlerimiz paramparça edil- di ve ediliyor. Öte yandan yine 1992’deki Avrupa Kentsel Şartõ’nõn temel hedefleri arasõnda yer alan “demokratik, katılımcı ve top- lum yararına planlama disiplinine bağ- lı bir kentleşme” ilkesinde de ne durum- da olduğumuzu, son aylardaki “sakıncalı medya haberleri” açõkça gösteriyor. Binlerce “siyasal kayırmalı” imar pla- nõ değişikliği; hesaplanamayan düzeyde haksõz inşaat rantlarõ sağlayan “imar yol- suzlukları” ve bütün bu “ayrıcalıklı” uygulamalarõn “özelleştirme”lerde de devlet eliyle gerçekleşmesine olanak sağ- layan “torba kanun” yetkileri.. kentle- rimizin yanõ sõra siyasetimizi, demokrasi- mizi ve hukuk devleti kimliğimizi de cum- huriyetin çağdaş uygarlõk hedeflerinden hõz- la uzaklaştõrõyor. ‘TÜRK BAŞKANLI’ KARAR... Biz işte bu haldeyken, Avrupa gözü gi- bi değer verdiği Kentsel Şartõ’nõ yeniden dü- zenledi. Kurucu ülkelerinden olmakla övündüğümüz “Avrupa Konseyi”nin 27- 29 Mayõs 2008’de Strazburg’da yaptõğõ 15. Genel Oturumu’nda “Avrupa Kentsel Şartı-2” kabul edilerek, “Yeni Bir Kentlilik İçin Manifesto”yla birlikte dünyaya ilan edildi. Özünde ekonomik amaçlara dayanan AB’den farklõ olarak 2. Dünya Savaşõ’nõn ardõndan 1949’da oluşturulan Avrupa Konseyi’nin (Council of Europe/COE) özellikle “insan hakları, demokrasi, kent kültürü ve toplumsal gelişme” hedefleriyle ilan edilen manifesto, COE’nin “Yerel ve Bölgesel Yöne- timler Kongresi”nde geliştirildi. Üye ülkelerin demokratik yerel yö- neticilerinden oluşan kongrenin Mayõs 2008’deki genel kurulunun başkanlõğõ- na da Çanakkale İl Genel Meclisi üye- si Yavuz Mildon seçilmişti. Aynõ genel kurulda onaylanan metni Türkçeye çe- viren mimar Aydan Erim diyor ki; “Bir Türk’ün başkanlığında ilan edi- len şarta çok daha fazla değer vermeli, sahiplenmeliyiz...” KENTLER ‘KENTLİLERİNDİR’... Türkiye’yi ve kentlerimizi yönetenler bu dileği önemserlerse, kentsel politikalarda “artık” hangi ilkeler gözetilecek? Sorunun eksiksiz yanõtõ için Mimarlar Odasõ web sayfasõndan metnin tamamõnõn okunmasõ- nõ tavsiye ederek, bazõ vurgulamalarla ye- tinelim: 1992 şartõnõn önemli oranda benimsen- diğini anõmsatan yeni metin, geçen 15 yõl- daki “küresel sorunlar”dan kaynakla- nan “kentsel gerilim”lere dikkat çekerek diyor ki: “Yerel yönetimlerden, kamu po- litikalarında etik değerleri, sürdürülebilir kalkınmayı ve daha ileri düzeyde daya- nışma ilkelerini uygulamalarını istiyo- ruz...” Bu istemin 21. yüzyõl başlarõndaki eylem alanlarõnõ tanõmlayan 85 maddelik “Yeni Bir Kentlilik İçin Manifesto”da ise yine 1992’den bu yana gelişen “kent hakkı” (right to the city) kavramõna değinilerek şu söyleniyor: “Kentsel politikaların mer- kezinde kentliler yer almalıdır; çünkü kentler ve kasabalar, kentlilerine aittir...” ‘AZMANLAŞMADAN’ BÜYÜMEK Manifestonun “Sürdürülebilir Kentler ve Kasabalar” başlõklõ bölümünde ise özellikle yapõlaşma ve imar süreçleri ele alõ- nõrken, “büyümeleri denetim altında tu- tulabilen kentler ve kasabalar istiyo- ruz...” vurgulamasõ dikkat çekiyor. Yani, kentsel nüfusun artmasõnõ ve özellikle “metropolleşmeyi” özendiren politikalar açõkça reddediliyor. 1992 Şartõ’nõn özel ağõrlõk verdiği “ula- şım” konusunda da “Otomobile verilen önceliğin olumsuz sonuçları artık iyice anlaşılmıştır” denilerek, sanki yine şu bat- çõklarõmõzõ anõmsatõrcasõna deniyor ki: “Bu öncelik kentsel peyzajları da boz- maktadır...” Aynõ konuda “Otomobile bağımlılıktan bir an önce kurtulmalıyız” çağrõsõna ek olarak “Otomobil ve motosikletlerin da- ha az payı olan bir ulaşım düzeni”nin sa- vunulmasõ da Avrupa’nõn artõk “motosik- let”lerden de bõktõğõnõn göstergesi. ‘MİMARİYLE’ DE ÖVÜNEBİLMEK Metnin “Uyumlu Kentler ve Kasaba- lar” bölümünde ise tarihsel dokulara ve do- ğal çevreye “uyum” ilkesi yeniden vur- gulanõyor. Buna yönelik mimari beklenti- ler için de bizdeki “özensiz” durumu sor- gulamasõ açõsõndan belki de en anlamlõ vur- gulama şu olsa gerek: “Kentlerimizle, ka- sabalarımızla ve onların kültürü ile ol- duğu kadar mimarileri ile de gurur duymalıyız...” ...VE ‘BİLGİLİ’ DEMOKRASİ Manifesto “Bilgi Temelli Kentler ve Kasabalar” başlõğõ altõnda da “toplumsal bilgilenme”nin önemine dikkat çekiyor. Özellikle “katılımcı” demokrasi için mut- laka “bilgi”ye dayalõ bir yerel yönetim an- layõşõnõn “yaşamsal”lõğõ şöyle vurgulanõ- yor: “İnsanlar, bulundukları yerleşimlerin sorumlu, aktif ve bilgili kentlileri olma- dan, kent ve kasabalarına sahip çıkamaz, onları tam anlamıyla yaşayamazlar...” İşte böylesine “herkesin bilmesi gere- ken” 21. yüzyõl kent ilkelerinin 5 aydõr Tür- kiye’de de neden “resmen” ilan edilmediği; 1992’deki gibi hiç değilse genelgelerle be- lediyelere neden iletilmediği ve TBMM’de- ki imar, çevre ve yerel yönetim tasarõlarõnda neden gözetilmediği gibi sorulara, bakalõm kim yanõt verecek. 1992’de ‘kentlerin baş düşmanõ’ ilan edilen otomobile 2008’de ‘motosiklet’ de eklendi TÜRKİYE’NİN ONAYLADIĞI AMA UYGULAMADIĞI İLKELER... 21. yüzyılda çağdaş kentli olmanın ilkelerini belirleyen kongrenin ev sahibi Strazburg, tarihsel geçmişini yaşatmakla övünüyor (1). Otomobillerin yanı sıra motosikletlerle iç içe yaşamanın da “kent kültürü”yle çeliştiği vurgulanıyor (2). İstanbul’da otomobilin zaten artık giremediği Mahmutpaşa’daki yayalaştırma yürüyüşü (3). ‘Avrupa Kentsel Şartõ’ yenilendi 1 2 3 DÜZCE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2006/685 Satõş ilanõ ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adrese tebligat yapõlamamasõ ve adresi bilinmeyenler için iş bu satş ilanõnõn, İ.İ.K. 127 M. ge- reğince tebliği yerine kaim olacağõ ilan ve tebliğ olunur. Satõlmasõna karar verilen taşõnmazõn cinsi, niteliği, kõymeti, adedi, önemli özellikleri; Düzce İli Merkez İlçesi, Kültür Mahallesi'nde bulunan tapunun 19 ada, 116 parselde, tapuda kayõtlõ 3 bağõmsõz bölüm numaralõ, Çağrõ Sokak, Mehmet Akif Cad- desi üzerinden girilen sokakta sol taraftan ikinci konumdadõr. Taşõnmaz üzerinde betonarme sistemde yapõlmõş, bodrum ve üç katlõ bir bina mevcuttur. İmar planõnda blok nizam üç kat inşaat iznine tabidir. Bu bina Caboğlu Apartmanõ olarak isimlendirilmiş, kapõ numarasõ beştir.,daire bir salon, üç oda, bir mutfak, banyo ve tuvaletten oluşmuştur. Oda tabanlarõ marley olup,õslak zeminler kalebodur olarak döşenmiş, mutfak tezgâhõ mevcut olup, tezgâh altõ ve tezgâh üstü dolaplarõ mevcuttur. Bu kõsmõn kullanõm alanõ 150.00’m2 dir. Taşõnmaz E-5 karayoluna yakõn olmasõ, Mehmet Akif Caddesi girişin- de bulunmasõ, dikkate alõndõğõnda ticari faaliyetin yoğun olduğu bir bölgededir, mevcut imar planõnda ticari bölge olarak ayrõlmõş olmasõ, arsa değerini arttõrmaktadõr. Taşõnmaz değeri: Taşõnmazõn muhammen bilirkişi raporuna göre muhammen bedeli; 416 ADA 4 PARSEL Arsa değeri: 139.55m2x 200.00YTL = 27.910.00 YTL Bina değeri: 150.00m2 x 267.20YTL = 40.080.00 YTL Toplam Değer 67.990.00 YTL Satõş şartlarõ: 1- Satõş 25/11/2008 günü saat 14.30'dan 14.40'a kadar Düzce 1. İcra Müdürlüğü’nde; açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen de- ğerin %60'õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartõyla 05.12.2008 günü, yukarõda bildirilen yerde saat 14.30 - 14.40’ta, ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõnõ ve satõş giderlerini geçmesi şartõyla en çok artõrana ihale olunur. Şu kadar ki ,artõma bedelinin malõn tahmin edilen be- delinin %40'õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, parya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir... 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20'si oranõnda pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Sa- tõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde on (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masraflarõ ile %1 KDV alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ, dayanağõ belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ, tapu sicil ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4- Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İcra ve İflas Kanununun 133'üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve %10 faizden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup, gideri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/685 sayõlõ dosya num- arasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilân olunur. 25/09/2008 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. SATIŞ YAPILACAK OLAN GAYRİMENKULUN SATIŞ TARİHİ VE SAATLERİ S.NO: l.SATIŞ TARİHİ: 2.SATIŞ TARİHİ: SATIŞ SAATLERİ ADA PARSEL 1- 25.11.2008 05.12.2008 14.30-14.40 19 116 (Basõn: 53450)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle