Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
26 EKİM 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Karanlık Yağmurlar...
Serin bir Ankara sabahında uyandım... Bir sü-
re Kızılay’da yürüdüm...
Sonbaharda bir başka güzeldir Ankara.
Rüzgârda savrulan sararmış yapraklar beni otuz
yıl öncesine taşır.
Düşlerime dek girmiş bıçaklar, karanlık yağ-
murlar varoluşun yaşamla kesiştiği sokaklara
götürür beni.
Bir merdivende ışığın düştüğü yerde olurum, sar-
mal bir yıldızın gökyüzünde kaydığı saatlerde.
Akşam üşüyen bir kadın dudağı gibidir, kendi
halinde durağan.
Ölümün akıp geldiği 70’li yılların sonu, öfkenin,
silah seslerinin, kanın aktığı kentlere ulaşır...
Doğan Öz’ün öldürüldüğü gün Ankara’daydım...
Hüzün, acı, gözyaşı...
Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mum-
cu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu...
Kaldığım otelin penceresinde gece yavaş yavaş
soluk alırken hüzünlenirim...
Hürriyet Yaşar’ın hazırladığı “Yiğit İken Ölenle-
re”yi (Can Yayınları) okudum İstanbul’dan Anka-
ra’ya gelirken...
12 Mart öyküleri ve yazılarıydı bunlar...
Oktay Akbal’dan Samim Kocagöz’e, Adalet
Ağaoğlu’ndan Sevgi Soysal’a, Orhan Duru’dan
Erdal Öz’e, Leyla Erbil’den Aziz Nesin’e, Muzaffer
İzgü’den Tomris Uyar’a, Fakir Baykurt’tan De-
mir Özlü’ye dek pek çok yazar ve öykücü...
Tezer Özlü ve Nevzat Üstün, yazdıkları öteki ya-
zarlar gibi derinden vurdu beni... Hürriyet Yaşar’ın
“Öncesinden Bugüne Balyoz Üstüne” yazısı ise dü-
şündürdü...
Ne diyordu Hürriyet Yaşar:
“Siyasallaşmış öğrenci çoğunluğunun baskın
olduğu 12 Eylül öykülerinde işçi pek yokken 12 Mart
öykülerinde işçi vardır...”
Dostum Demirtaş Ceyhun’un “Gebe” adlı öy-
küsü, Avşar Dede’nin bahçedeki bostanları sula-
ması, yolun altındaki çardak, Çukurova’ya, Sö-
ke’ye, Gediz’e götürdü beni...
Egemen Berköz’ün dizelerinde ilkyazın sürgün
verdiği Toroslar geçti gözümün önünden, deliş-
menliğimin rüzgâr çiçekleri...
“İçim kamaşıyor ilkyazdan / yanılmadan, alçak-
lıktan, ölümden.
İçim kamaşıyor ölümden / ihanetten, döneklikten,
polisten.
İçim kamaşıyor polisten / silahlardan, çiçeklerden,
geceden.
İçim kamaşıyor geceden / kuşkulardan, yiğitlik-
ten, delikandan.
İçim kamaşıyor delikandan / akan kandan, yıkan
kandan, delikandan.”
Öyle ihanetler gördük, kaçışlar, dönekler,
dönme dolaplar!
Toprağın altından gelen solukları gördük, ölüm
mangalarını!.. Uykusuzluğu soğuyan kemiklerin-
de işkenceyi gördük...
Yüreği kavrayan bir yumruk, bir pınar gözyaşla-
rıyla çağlayana dönüşen! Yitip giden aşklarda, bi-
ten evliliklerde kıyamet günlerini yaşadık!
Oktay Akbal’ın “Sabah Düşünceleri”nde “Kar-
şı Kıyıları” anımsadım... Esmer delikanlının söy-
lediği türküyü, adaletin gözünün kör olduğunu, in-
sanları, iktidarları ve zorbaları düşündüm...
Hepsi gelip geçmişti gerçekten... 1979 yılında do-
ğanlar otuzlu yaşlara gelmişti...
Nedim Gürsel’in “Köprüaltı”sı, Osman Şahin’in
“İzmir Bekir”i, Erdal Öz’ün “Taş”ı, Salim Şengil’in
“Gecenin Uzadığı An”ı, Adnan Özyalçıner’in “Grev
Bildirisi”, Necati Tosuner’in “Özgürlük Alanı”, Ay-
sel Özakın’ın “İhanetin Resmi”, Hulki Aktunç’un
“Yıl Yıldan Uzun”u...
Ne kadar çok insan gördü her şeyi... Kıyımları,
katliamları, genç ölümleri, yargısız infazları, iş-
kenceyi, sürgünleri...
Din eksenli bir siyaseti demokrasi ve özgürlük sa-
nan kimi 68’liler ve 78’liler!
Hâlâ derin bir uykuda mısınız, yoksa dönekli-
ğin bedelini getiri hanenize yazmaya devam mı edi-
yorsunuz?
Bilmem Birgün’ün manşetini okudunuz mu?
Çok şeyler anlatıyor o manşet anlayana elbet:
“Fırat’ın öte yanı müdahil olamıyor!”
Satılmışlar tezgâhının cepçileri, kalemlerine
ihanet eden aşağılıklar, Birgün’ün manşetini kesip
saklayın, her sabah okuyun! Bir de Hürriyet Ya-
şar’ın Can Yayınları’ndan çıkan “Yiğit İken Ölen-
lere”sini...
Mustafa Balbay’la Cumhuriyet Ankara Büro-
su’nun düzenlediği kültür etkinliklerinde olacağım
bugün saat 14.00’te... Döneklerin, Soros’un Ço-
cukları’nın, Amerikan Mızıkacıları’nın, Fethullah-
çı Gladyo’nun, Yobaz ve Hokkabazlar’ın kulakla-
rını çınlatacağız...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
G-9’dan işten
çıkarmalara tepki
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Basõn dernek ve
örgütlerinden oluşan G-
9 Gazeteciler Platformu
basõndaki işten
çõkarmalara tepki
göstererek “Kriz ve
yangõn günlerinde
çalõşanlarõn ‘ilk
kurtarõlacak’ değil, ‘ilk
kurtulunacak’ unsurlar
olarak görülmesi, ancak
vicdanõ iptal edilmiş
yapõlara özgü bir durum
olabilir” açõklamasõnõ
yaptõ. Açõklamada, tüm
emekçiler için büyük bir
tehdit haline gelen
kitlesel işten çõkarmalara
karşõ, ancak çalõşanlarõn
dayanõşmasõ, birliği ve
sendikalarõn asgari bir
program etrafõnda
birleşerek ortak tavõr
almasõyla mücadele
edilebileceği belirtildi.
Cumhuriyet
Korosu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Tiyatrolarõ Opera
ve Balesi Çalõşanlarõ
Vakfõ (TOBAV) Genel
Başkanõ Tamer Levent
başkanlõğõndaki “85. Yõl
Cumhuriyet Korosu”
etkinliğine katkõda
bulunan kurum ve
kuruluşlarõn temsilcileri
dün Anõtkabir’i ziyaret
etti. Cumhuriyet’in 85.
yõldönümü nedeniyle 2
bin kişiden oluşan “85.
Yõl Cumhuriyet
Korosu”, bugün saat
12.00’de Anõtpark’ta 11
marş seslendirecek.
Uzmanların
SUT tepkisi
İZMİR
(Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Dokuz Eylül
Üniversitesi Tõp
Fakültesi Öğretim Üyesi
ve Retina Göz
Hastalõklarõ Tanõ Tedavi
Dal Merkezi Yöneticisi
Prof. Dr. Süleyman
Kaynak, 1 Ekim’de
yürürlüğe giren Sağlõkta
Uygulama Tebliği’nin
halkõn sağlõğõnõ korumak
ve geliştirmek amacõyla
yapõlmadõğõnõ kaydetti.
Kaynak, “Bu
uygulamayla küçük ve
orta boy sağlõk
işletmelerinin ya
kapanmasõ ya da
büyüklere satõlmasõ
amaçlanmaktadõr.
Böylece özellikle hekim
odaklõ ve çok sayõdaki
küçük işletme 4 yõl önce
çõkarõlan mevzuatlarla
kurdurulurken
şimdilerde kapanmaya
mecbur ediliyor. Bu
şekilde en az 3 bin
dolayõnda sağlõk
kuruluşu, çalõşanlarõ ve
teknolojik cihaz
parklarõyla tekelleşme
sürecinin ucuz
kurbanlarõ olacaklardõr”
dedi.
DTP’liler
kontrolden geçti
ADANA
(Cumhuriyet Bürosu)
- Belediyeyi 1 milyon
YTL tutarõnda
dolandõrdõklarõ
gerekçesiyle gözaltõna
alõnan Adana’nõn
merkez Yüreğir ilçesine
bağlõ DTP’li Yakapõnar
(Misis) Belediye
Başkanõ Burhan Aras’õn
da aralarõnda bulunduğu
20 kişi sağlõk
kontrolünden geçirildi.
Yakapõnar Belediye
Başkanõ Burhan Aras ile
belediyenin eski
başkanõ ve terör örgütü
lideri Abdullah
Öcalan’õn yeğeni
Osman Keser, DTP
Seyhan İlçe Başkanõ
Mehmet Nardan’õn da
aralarõnda bulunduğu 20
kişi “mal alõmlarõnda
yolsuzluk yapmak,
ihaleye fesat
karõştõrmak, usulsüz
işlem yapmak ve haksõz
menfaat sağlayarak
belediyeyi 1 milyon
YTL’nin üzerinde
dolandõrmakla”
suçlanõyor.
Eminağaoğlu, Hâkim Şengün’ün sözünün gelinen noktayõ gösterdiğini söyledi
‘Telekulakhalkõsindirdi’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ergenekon davasõ-
na bakan İstanbul 13. Ağõr
Ceza Mahkemesi Heyeti Baş-
kanõ Köksal Şengün’ün “Hâ-
kimin dinlenmediğini kim
iddia edebilir” sözleri, telefon
dinlemelerinin ulaştõğõ boyutu
da gözler önüne serdi.
Türkiye Barolar Birliği
(TBB) Başkanõ Özdemir
Özok, ulusal ve uluslararasõ
kamuoyu tarafõndan dikkatle
izlenen bir davanõn mahkeme
başkanõnõn telefon dinleme-
leri konusundaki bu yaklaşõ-
mõnõn ülkenin özel yaşamõn
gizliliği konusunda geldiği
noktayõ ortaya koyduğunu be-
lirterek, “Hukuk devletini iç-
selleştirememiş, sadece söy-
lemlerde ve nutuklarda hu-
kuk devletini savunan kişiler
ülkeyi bu hale getirmiştir. Ül-
keyi bu noktaya getirenleri,
tarih karşısında halkımızın
vicdanına bırakıyorum” de-
di. Özel yaşamõn kişilik haklarõ
içerisinde özel bir öneme sahip
olduğunun altõnõ çizen Özok,
şunlarõ kaydetti:
“Çağdaş ceza hukukunun
ve ceza yargılaması normla-
rının kabul etmediği delille-
rin ve bu normlara ters dü-
şülerek elde edilen delillerin,
yargı makamı tarafından
değerlendirilmeye alınma-
ması gerekmektedir. Çünkü
bu deliller ‘hukuka aykõrõ de-
liller’ olarak nitelendirilir
ve yargı makamının ‘vicda-
ni delil sistemi’ndeki hareket
sahasının sınırını çizer. Çün-
kü yargı makamı, maddi
gerçeğe ulaşabilmek için, hu-
kuk kurallarının öngördü-
ğünün tersine ve dolayısıyla
‘hukuk devleti’ ilkesini ihlal
ederek karar verebilme yet-
kisine sahip değildir.”
Yargõçlar ve Savcõlar Birli-
ği (YARSAV) Başkanõ Ömer
Faruk Eminağaoğlu, herke-
sin dinlendiği kuşkusuna ka-
põlmasõnõn, haberleşme gü-
venliğinin sağlanamadõğõnõn
kanõtõ olduğunu söyledi. Emi-
nağaoğlu, “Telekomünikas-
yon İletişim Başkanlığı’nın
kuruluş ve yapılanmasına
yönelik yasa ve yönetmelik
incelendiğinde Türkiye’de
haberleşme güvenliğinden
bahsedebilmek mümkün de-
ğil. Yargılama makamların-
ca yapılan açıklamalar da
bunun çok farklı boyutlara
ulaştığını gösteriyor” dedi.
Prof. Dr. Süheyl Batum da
Türkiye’de özellikle Ergene-
kon davasõnõn soruşturma sü-
reci ile birlikte birçok “hukuk
dışılığın” gündeme geldiğini
belirterek “En önemli hukuk
dışılıklardan biri de telefon
dinlemeleri” dedi. Batum,
şöyle devam etti:
“Ergenekon soruşturma-
sı nedeniyle, bir ülkede hâ-
kim bile, Anayasa Mahke-
mesi Başkanvekili bile ‘biz
dinleniyoruz’ diyorsa ve ül-
kenin Adalet Bakanı, İçiş-
leri Bakanı bu iddialar kar-
şısında ‘Siz ne diyorsunuz,
öyle şey olur mu?’ diyemi-
yorsa, bu ülke demokratik
hukuk devleti olduğunu id-
dia edebilir mi?”
Özel yaşamõn kişilik haklarõ içerisinde özel bir öneme sahip olduğunun altõnõ
çizen Türkiye Barolar Birliği Başkanõ Özdemir Özok, “Ülkeyi bu noktaya
getirenleri, tarih karşõsõnda halkõmõzõn vicdanõna bõrakõyorum” dedi.
HEP DESTEK OLDU
AKP’ninkoltuk
değneği MHP
MHP Cumhurbaşkanlõğõ seçimi, türban
düzenlemesi, Anayasa Mahkemesi’nin
yetkisinin daraltõlmasõ konularõnda hep
AKP’nin yanõnda oldu.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - MHP’nin
Meclis’e girer girmez,
cumhurbaşkanlõğõ seçi-
miyle başlayan AKP des-
teği, son olarak Anayasa
Mahkemesi’nin yetkileri-
nin sõnõrlanmasõ ve parti
kapatma yerine “bireysel
sorumluluk” isteyen ana-
yasa değişikliği önerisi
noktasõna geldi.
MHP’nin 22 Temmuz
seçimlerinden sonra orta-
ya atõlan hükümete “kol-
tuk değneği olduğu” eleş-
tirilerine yol açan faali-
yetleri şöyle:
22 Temmuz seçimle-
rinin hemen ardõndan ya-
põlan cumhurbaşkanlõğõ
seçiminde 367 krizinin
aşõlmasõ için MHP oyla-
maya katõlma kararõ aldõ.
MHP’nin desteğiyle 367
rakamõna ulaşõldõğõ için
Abdullah Gül, Çankaya
Köşkü’ne oturdu.
Başbakan Tayyip
Erdoğan’õn İspanya’da
yaptõğõ ünlü “Velev ki
türban siyasi simge”
açõklamasõnõn hemen ar-
dõndan, Devlet Bahçeli, bu
konuda anayasa değişikli-
ği önerdi. AKP’nin iste-
mesi halinde, türbanla il-
gili anayasa değişikliği ve
YÖK Yasasõ’nõn ek 17.
maddesiyle ilgili değişik-
liğe her türlü desteği ve-
receğini açõkladõ. İki par-
ti ortak komisyonlar oluş-
turup, elbirliğiyle türban-
la ilgili anayasa değişikli-
ğini Meclis’ten geçirdi.
MHP bu tavrõ nede-
niyle kendi tabanõ da dahil,
birçok kesimden
“AKP’nin koltuk değ-
neği” olduğu eleştirile-
riyle karşõlaşõnca, “Biz
AKP’nin elindeki ‘mağ-
duriyet’ kozlarını almak
için bu düzenlemeye des-
tek verdik” gerekçesine
sõğõndõ. Eleştirilerin arka-
sõ kesilmeyince MHP li-
deri Bahçeli, “koltuk değ-
neği” genelgesi yayõmla-
mak zorunda kaldõ. Ge-
nelgede, Bahçeli, “Tah-
riklere karşı uyanık olu-
nacak. İnançlar ile kamu
kuralları arasında asla
taraf olunmayacak, ça-
tışılmayacak. MHP’nin
başka siyaset aktörlerine
omuz verdiği, alet oldu-
ğu veya koltuk değneği
olduğuna dair yapılan
kara propagandaya fır-
sat verilmeyecek” tali-
matõ verdi.
AKP hakkõnda ka-
patma davasõ açõlõnca,
Bahçeli buna en sert tep-
ki gösteren isimlerin ba-
şõnda geldi. Bahçeli, bö-
lücülük suçlarõ dõşõnda si-
yasi partilerin kapatõlma-
sõna karşõ çõkarak, “bi-
reysel cezai sorumluluk”
ilkesini getiren anayasa
değişikliği önerdi.
Anayasa Mahkeme-
si’nin türbanla ilgili ana-
yasa değişikliğini iptal et-
mesine de yine en büyük
tepki Bahçeli’den geldi.
Bahçeli, Anayasa Mah-
kemesi’nin yetkilerinin kõ-
sõtlanmasõna yönelik ilk
önerisini 26 Ağustos’taki
basõn toplantõsõnda dile
getirdi. Türban düzenle-
mesi konusunda “ağzı süt-
ten yanan” AKP’liler bu
öneriye o dönemde tem-
kinli yaklaştõ.
Anayasa Mahkeme-
si’nin türban düzenleme-
sini iptal ve AKP hak-
kõndaki kapatma davasõy-
la ilgili gerekçeli kararõnõ
açõklamasõnõn ardõndan
Bahçeli, “bireysel cezai
sorumluluk” ilkesinin ge-
tirilmesini içeren anayasa
değişikliği önerisini yine-
ledi.
‘Rejim totaliterleşir’
Ankara Barosu Başkanõ Coşar, ‘Anayasa Mahkemesi’ni kaldõrmak veya
yetki ve görev alanõnõ sõnõrlandõrmak rejimi dinamitlemek demektir’ dedi
CHP’den Ankara Anakent Belediye başkan adaylõğõna hazõrlanan Karayalçõn
‘29 Mart’ta düğünümüz olacak’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP’den Ankara Anakent Belediye
başkan adaylõğõ sürecini başlatan SHP
Genel Başkanõ Murat Karayalçın,
adaylõğõ konusunda “CHP ile söz
kesme” yorumlarõna “İnşallah 29
Mart 2009 tarihinde de düğünü-
müz olacaktır” karşõlõğõnõ verdi.
Divriği Kültür ve Dayanõşma Vak-
fõ önceki gece Cumhuriyetin 85. yõlõ-
nõ kutlamak ve “Okutmaya varım”
sloganõ ile eğitim bursu çalõşmalarõna
destek vermek amacõyla “Cumhuriyet
Balosu” düzenledi.
Gazi Üniversitesi Kültür Merke-
zi’nde düzenlenen baloya, CHP Genel
Sekreteri Önder Sav, CHP Grup Baş-
kanvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu ve
Hakkı Süha Okay, SHP Genel Baş-
kanõ Murat Karayalçõn, HSYK Baş-
kanvekili Kadir Özbek, eski DGM
Savcõsõ Nuh Mete Yüksel ile Gazi
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza
Ayhan başta olmak üzere birçok da-
vetli katõldõ.
Halk ozanõ Ali Kızıltuğ’un deyişleri
eşliğinde semahlarõn dönüldüğü gecede
birçok isme alanlarõna yaptõklarõ kat-
kõlardan dolayõ plaket verildi.
Siyaset alanõnda ödüle değer görü-
len isim ise Kemal Kõlõçdaroğlu oldu.
Kõlõçdaroğlu’na ödülünü Murat Kara-
yalçõn verdi.
Murat Karayalçõn da yaptõğõ ko-
nuşmada, “Sayın Başkan bir söz ke-
siminden bahsetti. İnşallah 29 Mart
2009 tarihinde de düğünümüz ola-
caktır” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ankara Barosu 60. Ola-
ğan Genel Kurulu dün Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakülte-
si’nde başladõ.
Baro Başkanõ Vedat Ahsen
Coşar genel kurulda yaptõğõ
konuşmada, Anayasa Mahke-
mesi’nin, anayasanõn bekçisi
olduğunu belirtti. Yüksek mah-
keme kararlarõnõ bu çerçevede
değerlendirmek gerektiğini ifa-
de eden Coşar, “Bu mahkemeyi
kaldırmak veya yetki ve görev
alanını sınırlandırmak, rejimi
dinamitlemek, yasama ve yü-
rütme organını frensiz hale ge-
tirmek demektir” diye konuş-
tu. İktidarõn, hukuki ve siyasi
metin ve anlaşmalara bağlõ kal-
masõ, anayasal demokrasinin,
herkesin, her görüşün kucak-
lanmasõ üzerine kurulu bulun-
duğunu dikkate almasõ gerekti-
ğini anlatan Coşar, aksi takdir-
de rejimin otokratlaşmaya, to-
taliterleşmeye başlayacağõnõ
söyledi. Coşar, “22 Temmuz
2007’deki milletvekili genel
seçimlerinden bu yana yaşa-
nanların, AKP’nin bugüne
kadar izlediği muhafazakâr
çizgiden uzaklaştığını ve Tür-
kiye’yi otoriter bir yönetime
doğru götürmekte olduğunu
gösterdiğini” belirtti. Vedat
Ahsen Coşar, “Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan’ın eleşti-
rilere gösterdiği aşırı ve de-
mokratik olmayan tepkilerin,
hak ve özgürlüklerin sadece
türbana indirgenmesinin, ik-
tidarın, TCK’nin 301. mad-
desi ve Kürt sorunu konu-
sundaki hareketsizliğinin, AB
projesinin neredeyse askıya
alınmasının, dinci kadrolaş-
manın, dinin siyasallaşması-
nın, kimi devlet ihalelerinin
yandaşlara verilmesinin, Yar-
gıtay Yasası’nda yapılmaya
çalışılan değişiklik, içki ko-
nusundaki yasaklayıcı dü-
zenlemelerin” de içinde bu-
lunduğu çeşitli konularõn buna
örnek olduğunu ifade etti.
Ankara Cumhuri-
yet okurları, (An-
kara CUMOK) dün SHP Genel Başkanı Murat Ka-
rayalçın’ı ziyaret ederek, Ankara Anakent Beledi-
ye başkan adaylığını desteklediklerini belirttiler. CU-
MOK üyeleri, Karayalçın’a, “Solda tek adaylık” pro-
jesinin Türkiye için sinerji yaratacağını dile getirdi.
Karayalçın’a ziyaret