24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2008 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Aşkın Durumların Şairi Kalabalık bir gruptuk. Şairi ziyarete, ondan şi- irlerini Cumhuriyet’te yayımlamak için izin istemeye gitmiştik. Koltuğunda bir dev gibi oturuyordu. Epeyce uzun kaldık orada, şairi dinledik. Başımızda İlhan Abi vardı. Yazının ustası ile Türk şiirinin yaşayan ustası derin bir söyleşinin içinde aşkın bir durum yarattılar. Biz dinledik. Arada lafa karıştık mı hatırlamıyorum, karıştık- sa da önemsizdir. O söyleşinin metni Cumhuriyet’te yayımlandı. Aksaray’daki kitabevinin vitrininde asılı KARŞI duvar gazetesini, burnumu cama dayayıp oku- duğumda gençliğinin ilkbaharında bir delikanlıy- dım ben. Hakkında dava açmış olan, şimdi kimsenin bil- mediği bir savcıya seslendiği o unutulmaz şiir bu- gün Türk şiirinin en önemli, en derin, en aşkın şi- irlerinden birisi olarak kâğıtlarda, belleklerde, in- sanlığın içinde, sokakta, günde, güncede tıpkı o günkü gibi öylece duruyor. Geçen pazar günü yeri geldi, yeniden yayımladık onu. Türkçenin bu aşkın şairi, onun şiirleri belleklerde duruyor, ama tüm belleklerde değil. Okuduğu manzumeleri şiir zannedenlerin hafı- zaları derin şiire değil, basit manzumeye ayarlıdır. Ezber başka, şiir okumak başka. Onlar unuturlar ve karıştırırlar. Başbakan da karıştırdı. Başbakan’ın konuş- malarını hazırlayanlar herhalde şiiri, şairi, hele he- le aşkın şiiri hiç bilmiyorlar. Faruk Nafiz Çamlıbel’le Fazıl Hüsnü Dağ- larca’yı karıştırmışlar. Hiç ilgileri yoktur. Hiç benzemezler. Hem zaten her şiir her okuyana yakışmaz. Başbakan geçen günlerde beğenmediği biri- lerine “Komünistler gibi çamur atıyorlar” diye veryansın ediyordu. Sosyalistleri, komünistleri ta- nımadığından mı, işine öylesi geldiği için mi, işe yarar diye mi, “antikomünizm her zaman, her derde devadır” diye düşündüğünden mi bilmem. Fazıl Hüsnü ise bize “Ben komünistim” demişti o unutulmaz söyleşide. Gazetede duruyor, isteyen açıp bakabilir. Öyle sıradan, herkesin olabileceği gibi değil, aş- kın bir komünistti Fazıl Hüsnü Dağlarca. Çağların ötesinden gelip çağların ötesine uza- nan cinsinden. Zaman geçiyor. Fazıl Hüsnü de gitti. Hiç kimseye, hiçbir şaire benzemezdi. Şiirin sözcüklerle yazıldığını, ama sözcüklerin şairin kaleminde kendilerinden vazgeçebil- diklerini, şaire tabi olduklarını da ondan öğ- rendim ben. Harfin, hecenin, sözcüğün, sözün şairin ak- lına girip bambaşka bir şey olarak çıktığını gör- düm. Onun için o gün, “Bana bir sözcük verin, si- ze bir şiir vereyim” demişti. Ergenekon davası başladı. Fazıl Hüsnü yıllar ön- ce “Savcıya” şiir yazmıştı. İlhan Abi de “savcı- ya” yazılar yazıyor. Biz şairi uğurladık. Davanın kaotik havasıyla meşgulüz hepimiz, ama o şiirler, o yazılar aşkındır. Öylece duracaklar. Tıpkı o unutulmaz söyleşi gibi. Türkçenin aşkın yazarı ile şairi söyleştiler, biz din- ledik, zaman geçti. Sonra şair gitti. Nereye gitti? Kimisi “gökyüzüne” der, ben “ıs- sız mavi bir karanlığa” derim, hepsi aynıdır. Aynılıkları, aşkın olanın hiçbir yere gitmeme- sindendir. İşte orda duruyorlar zaten... e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr Eski özel harekâtçõ, katõldõğõ televizyon programõnda ‘Terörle mücadelede bin kişiyi öldürmüş olabilirim’ dedi Çarkõn’dan katliam itirafõİstanbul Haber Servisi - Susurluk sanõklarõndan eski Özel Harekâtçõ Ay- han Çarkın, Susurluk kazasõnõn Er- genekon’u aydõnlatan “lamba” ol- duğunu iddia ederek “Terörle mü- cadele sırasında bin kişi öldür- müş olabilirim” dedi. Çarkõn, Ab- dullah Çatlı’nõn da Ergenekon örgütü tarafõndan öldürüldüğünü iddia etti. Star TV’de yayõmlanan Arena programõnda Uğur Dündar’õn so- rularõnõ yanõtlayan Ayhan Çarkõn, çarpõcõ açõklamalarda bulundu. Uğur Dündar için de “ölüm emri” veril- diğini, ancak Çatlõ’nõn buna karşõ çõk- tõğõnõ açõklayan Çarkõn, öldürdüğü ki- şilerin kimlikleri hakkõnda bilgi ver- medi. Çarkõn, “Dündar için de ölüm emri verildi. Ama Abdullah Çatlı, ‘Uğur Dündar vatanõnõ sever’ diyerek bu suikasta karşı çıktı. Ya- ni Dündar’ı Allah korudu. Suikast emrini veren de bir siyasetçiydi” diye konuştu. Çarkõn, “Çatlı’nın sonunu Ergenekon mu hazırladı?” sorusuna da “Evet. Çatlı’nın mert bir insan olduğunu anladılar ve onu öldürdüler. Büyük bir açık yüreklilikle kullanıldığımızı da itiraf ediyorum. Kullanıldığımızı, kazanın olduğu sırada fark ettik ama hep sustuk” yanõtõnõ verdi. Özel Harekâtçõ Çarkõn, meslek- taşlarõna da “Gözlerini açsınlar ve Genelkurmay Başkanlığı’nın ve sivil unsurların dik duruşunu iz- lesinler. Türkiye Cumhuriyeti’ni savunacak zihniyetin karşılarında durduklarına inansınlar. Başka- larının sözlerine alet olmasınlar” uyarõsõnda bulundu. Kullanõldõklarõnõ çok geç “gördüklerini” anlatan Çarkõn, “O zaman fark ettim. Kamyon çarptığı anda gördüm” dedi. Ergenekon örgütüne ilişkin de iddialarda bulunan Çarkõn, PKK’nin de Ergenekon’un bir kolu olduğunu öne sürdü. Çarkõn, kaçõ- rõlan ve öldürüldüğü öne sürülen MİT çalõşan Tarık Ümit’in de ha- len yaşadõğõnõ söyledi. Çarkõn, öldürülen Susurluk dava- sõ hükümlülerinden Oğuz Yorul- maz’õn annesi Nurhan Yorul- maz’õn, oğlunun öldürülmeden ön- ce kendisine söylediği “Yaklaşık 100 kişiyi öldürdüklerini itiraf ettiği” açõklamasõnõ da doğruladõ. Özel Harekât eski polisi Oğuz Yo- rulmaz’õn annesi Nurhan Yorulmaz bir süre önce benzer açõklamalarda bulunmuş, oğlu Oğuz Yorulmaz’õn devlet tarafõndan kullanõldõğõnõ söy- lemişti. Anne Yorulmaz, “Devlet tüm faili meçhul cinayetleri oğlum ve arkadaşlarına işletti. Ergene- kon’da sadece paşalar değil siya- setçiler de var. Ben evladımı dev- lete memur verdim, çeteci ver- medim. Ortalama 93-94 kişiyi öl- dürmüşler” demişti. Bakõrköy Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ, Çarkõn’õn, “geçmişte terörle mü- cadele adı altında çok sayıda insa- nın öldürülmesine” ilişkin açõkla- malarõ üzerine soruşturma başlattõ. Programõn bant kayõtlarõnõn temin edilmesi amacõyla RTÜK’e yazõ gön- derildi. Bantlarõn incelenmesi sonu- cunda, Çarkõn ile Dündar’õn ifadele- rine başvurulabileceği kaydedildi. Susurluk sanõklarõndan Ayhan Çarkõn, katõldõğõ televizyon programõnda ‘terörle mücadele’ kapsamõnda bin kişiyi öldürdüğünü söyledi. Çarkõn, Susurluk kazasõnõn Ergenekon’u aydõnlatan bir ‘lamba’ olduğunu iddia ederek, “Kullanõldõğõmõzõ kazanõn olduğu sõrada fark ettik ama hep sustuk” dedi. Güneydoğu’da ‘Öcalan’a dayak’ iddiasõyla başlayan izinsiz gösterilerde çok sayõda kişi gözaltõna alõndõ Tansiyon düşmek bilmiyor DİYARBAKIR / MERSİN / ADANA (Cumhuriyet) - Terör örgütü PKK elebaşõsõ Abdullah Öcalan’a fiziki saldõrõda bulunul- duğu iddiasõyla gerginleşen Doğu ve Güneydoğu’da gösteriler devam ediyor. Şõrnak’ta dün çõkan olay- larda çok sayõda kişi gözaltõna alõndõ. Şõrnak’ta DTP İl Örgütü önün- de toplanan yüzlerce kişi slogan- larla Cumhuriyet Meydanõ’na doğ- ru yürümek istedi. Ancak polis yü- rüyüşün yasal olmadõğõnõ belirte- rek grubu dağõlmalarõ yönünde uyardõ. DTP yöneticileri ile emni- yet yetkililerinin görüşmeleri so- nucunda kitlenin Ömer Kabak Meydanõ’na yürümesine izin ve- rildi. PKK lehine slogan atan grup adõna konuşan DTP İl Başkan Yardõmcõsõ Abdullah Güngör, “Sayın Abdulah Öcalan’a yapılan çirkin muameleyi nefretle kını- yoruz. Konu ile ilgili Başbakan Tayyip Erdoğan ve Adalet Baka- nı Mehmet Ali Şahin açıklama yapmalıdır. Sayın Abdullah Öca- lan ve Kürt halkından özür di- lenmesi beklenmektedir” dedi. Kepenk kapatmayana taş Güngör’ün konuşmasõnõn ar- dõndan göstericiler, kepenk ka- patmayan bir işyerini ve polisi taşladõ. Polis, göstericileri biber ga- zõyla dağõttõ. Ara sokaklara kaçan göstericiler buralarda ateşler yak- tõ. Olaylarda 3 polis memuru, 3 ga- zeteci ve çok sayõda kişinin yara- landõğõ öğrenildi. İdil ilçesinde de bir grup DTP’li iddialarõ protesto etmek için bele- diye binasõna doğru yürüyüşe geç- ti. PKK ve Öcalan lehine slogan- lar atan gruba polis gaz bombala- rõyla müdahale edince grup dağõl- dõ. Olaylar nedeniyle Şõrnak ve İdil’de çok sayõda kişi gözaltõna alõndõ. Silopi’de de DTP’nin dü- zenlediği miting sonrasõnda çõkan olaylarda 7 kişi gözaltõna alõndõ. Şanlõurfa’nõn Viranşehir ilçe- sinde bir grup, çöp konteynõrlarõ ve taşlarla Karacadağ Caddesi’ni tra- fiğe kapatmaya çalõştõ. Lastik ya- kan göstericiler polise taşlarla sal- dõrdõ. Bir polis yaralanõrken, gru- ba müdahale edildi. Göstericilerin attõğõ taşlar nedeniyle bazõ işyerleri ve binalar zarar gördü. Olaylarla il- gili 10 kişi gözaltõna alõndõ. Mersin’de de Büyükşehir Bele- diyesi’ne ait bir belediye otobüsüne önceki gece molotofkokteylli sal- dõrõ düzenlendi. Otobüsteki 30 yolcu panik yaşarken şoför otobüsü yol kenarõnda durdurup ön camõ sa- ran alevleri söndürdü. Saldõrõda 16 yaşõndaki bir genç, patlayan camõn bir parçasõnõn yüzüne gelmesiyle hafif şekilde yaralandõ, 2 kadõn yol- cu ise fenalõk geçirdi. Mersin’de aynõ akşam, 4 ayrõ mahallede da- ha belediye otobüslerine taşlõ sal- dõrõlar düzenlendiği öğrenildi. Adana’nõn Ceyhan ilçesinde de, DTP ilçe örgütünün açõklamasõnõn ardõndan gösteri yapan gruba mü- dahale eden polislerden 5’i, atõlan taşlarla yaralandõ. Olayda bazõ ki- şiler gözaltõna alõndõ. Erdoğan’õn ziyareti nedeniyle PKK’nin internet siteleri ve haber kanallarõndan yaptõğõ protesto du- yurusu üzerine önceki gün savaş alanõna dönen Diyarbakõr’da ya- şam normale döndü. Olaylarda 31 kişinin gözaltõna alõndõğõ öğre- nildi. Belediyeler önceki gün kal- dõrmadõğõ çöpleri toplarken Di- yarbakõr Büyükşehir Belediyesi ve Sur, Yenişehir, Bağlar ile Kaya- põnar ilçe belediyeleri hakkõnda in- celeme başlatõldõ. Savcõlõk, DTP’li bazõ yöneticiler hakkõnda da “te- rör örgütü amacı doğrultusun- da propaganda yapmak” suçla- masõyla soruşturma açtõ. ERDOĞAN’IN DİYARBAKIR ZİYARETİ STK’ler de protesto etti DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Tayyip Erdoğan önceki gün Diyarba- kõr’da halkõn yanõ sõra sivil toplum örgütleri tara- fõndan da protesto edildi. Başbakan’õn, valilikteki sivil toplum örgütleri toplantõsõna, davet edilen Baro, Tabip Odasõ ve İHD yöneticileri katõlmadõ. Erdoğan, önceki Diyarbakõr ziyaretinde Kürt- çe konusunda özgürlük isteyen Diyarbakõr Baro Başkanõ Sezgin Tanrıkulu’nu “Bekâra karı bo- şamak kolay” diye azarlamõştõ. Erdoğan’õn bu tavrõ, önceki günkü toplantõda birçok sivil toplum örgütünden veto yemesine yol açtõ. Toplantõya davet edilen 20’nin üzerindeki kuruluştan Diyar- bakõr Baro Başkanõ Tanrõkulu, Tabip Odasõ Baş- kanõ Selçuk Mızraklı ile İHD Şube Başkanõ Mu- harrem Erbey daveti geri çevirdi. Yetkililer söz konusu kurum başkanlarõnõn mazeret bildirdiğini öne sürseler de, katõlmama nedeninin geçmişteki azarlama olayõ ile ilgisinin olduğu öğrenildi. Uluslararası havaalanı istendi Toplantõda Diyarbakõr Ticaret ve Sanayi Odasõ Başkanõ Mehmet Kaya, Diyarbakõr’a uluslararasõ havaalanõ kurulmasõnõ ayrõca kalkõnma ajansõnõn da bu kente alõnmasõnõ istedi. Kaya, bölgedeki so- runlarõn çözümü için demokratik açõlõmlarõn sür- mesini istediklerini belirtti. Güneydoğu Sanayici ve İşadamlarõ Derneği Başkanõ Şah İsmail Bedir- hanoğlu da Başbakan’õn 2005’te Diyarbakõr’da Kürt sorunu ile ilgili yaptõğõ açõklamalarõ anõmsa- tarak, halkta beklenti olduğunu, açõlõmlar yapõl- masõ gerektiğini ifade etti. Erdoğan ise 2005’ten bu yana demokratik açõlõmlarõ sürdürdüklerini be- lirterek, örnek olarak Kürtçe dil kurslarõyla TRT’nin bir kanalõnõn Kürtçeye tahsis edilmesini gösterdi. Erdoğan, bölgedeki olumsuzluklarõn de- mokratikleşmenin önünde engel olduğunu anlattõ. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Milli Güvenlik Kurulu, Te- rörle Mücadele Yüksek Kuru- lu’nda (TMYK) alõnan terörle mü- cadelede eşgüdümü arttõrmak ama- cõyla yeni kurumsal yapõlanmaya gidilmesi kararõnõ onayladõ. MGK, güvenlik güçlerine haksõz itham- larõn terör örgütünün amaçlarõna hizmet edeceği vurguladõ. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül başkanlõğõnda Çankaya Köşkü’nde yapõlan ekim ayõ MGK’sinde gü- venlik güçleri ve Dõşişleri bürok- ratlarõ terör örgütünün yurtiçi ve yurtdõşõ faaliyetleri, hedefleri ve ge- lişmeler konusunda güncellenmiş raporlarõnõ sundular. Dõşişleri bü- rokratlarõ, özellikle PKK’nin Irak’õn kuzeyindeki durumunu ku- rula aktardõ. Irak sõnõrõndaki Ak- tütün Karakolu’na terörist saldõrõ- nõn gerçekleştirilmesinden bu ya- na hükümetin ilgili kurum temsil- cileriyle iki kere yaptõğõ TMYK toplantõlarõndan çõkan sonuçlar MGK’de de değerlendirildi. TMYK’de terörle mücadelede eş- güdümü sağlamak amacõyla yeni kurumsal yapõlanma yönünde alõ- nan kararõ MGK onayladõ. Toplantõ sonrasõ yayõmlanan bildiride ülke güvenliğini ilgilendiren iç ve dõş gelişmelerin ele alõndõğõ belirtilen bildiride şu değerlendirme yapõldõ: “... (Bölücü terör) Tehdidin de- mokrasi ve hukukun üstünlüğü temelinde bertaraf edileceği ve terorizmle mücadelenin devleti- mizin tüm kurumlarının etkin iş- birliğiyle her koşulda sürdürü- leceği belirtilmiştir. Bu amaçla terörle mücadelede koordinas- yonu güçlendirmek üzere yeni bir kurumsal yapılanmaya gi- dilmesi benimsenmiştir.” MGK, Aktünün saldõrõsõ sonra- sõnda TSK’ye yönelik saldõrõlarõ da gündemine alarak görüştü. Konu- ya ilişkin bildiride şu ifadelere yer verildi:“Toplantıda, terörle büyük bir özveri ve başarıyla mücadele eden güvenlik güçle- rimize yönelik haksız ithamların bölücü terör örgütü ve yandaş- larının amaçlarına hizmet ettiği hatırlatılarak, herkesin sorum- luluk duygusuyla hareket etme- si gerektiği vurgulanmıştır.” MGK’de, güvenlik birimlerin- ce hazõrlanan raporlarda PKK’nin özellikle Irak’õn kuzeyindeki ope- rasyonlarda yaşadõğõ kayõplarõ örtmek için ses getirecek eylem arayõşõnda olduğuna dikkat çe- kildi. Toplantõda dõşişleri bürok- ratlarõnõn Kuzey Irak’taki bölge- sel yönetimle yapõlan görüşmele- re ilişkin sunum yaptõğõ ve Irak ta- rafõndan atõlmasõ istenen adõmla- rõn yakõndan takip edilmesinin kararlaştõrõldõğõ bildirildi. Yeni kurumsal yapõlanmaya onay MGK toplantõsõnda güvenlik güçlerine haksõz ithamlarõn bölücü örgütün amaçlarõna hizmet edeceği vurgulandõ, PKK’nin ses getirecek eylem arayõşõnda olduğu belirtildi Dış Haberler Servisi - Finlandiya’nõn başkenti Helsinki’de Türkiye Büyükelçiliği kundaklandõ, bir elçilik çalõşanõ duman- dan zehirlenerek tedavi altõna alõndõ. Yetkililer, saldõrõda elçili- ğin ön kapõsõnõn yandõğõnõ, yangõnõn iç taraflara yayõldõktan son- ra söndürülebildiğini belirtti. Saldõrõnõn önceki gün bir grup Kürt tarafõndan Türkiye aleyhine düzenlenen gösteriden sonra yaşan- masõ dikkat çekti. Polis, 4 kişinin gözaltõna alõndõğõnõ söyledi. Avusturya’nõn Salzburg kentinde, hafta sonunda Türkiye baş- konsolosluğuna molotofkokteylli saldõrõ düzenlenmişti. Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde olaylar dün gece de sürdü (solda). Adana’da ise önceki gün göstericiler polisle çatıştı. (AA) FİNLANDİYA’DA BÜYÜKELÇİLİK KUNDAKLANDI Gül’ün ataması Meclis’i gerdi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün Hâkimler ve Savcõlar Yük- sek Kurulu (HSYK) üyeliğine yaptõğõ atama, Meclis’i karõştõrdõ. Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Ka- mer Genç, Gül’ün Danõştay Genel Kurulu tarafõndan HSYK üyeliği için Çankaya’ya gönderdiği 1. sõra adayõnõ “Alevi olduğu için” atamadõğõnõ söyledi. Gül’ün 3. sõra adayõ atadõğõnõ anõmsatan Genç’e sinirle- nen AKP Grup Başkanvekili Mustafa Eli- taş’õn, “Allah belanõ versin” diyerek ağõr ifadeler kullanmasõ dikkat çekti. Yılmaz Gaziantep’den aday GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Eski Bayõndõrlõk ve İskân Bakanlõğõ ile Devlet Bakanlõğõ görevlerinde bulunan Mustafa Yõlmaz, CHP’den Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ’na aday adayõ oldu- ğunu açõkladõ. Kocaeli’nin Gebze ilçesin- de 3 ay önce geçirdiği trafik kazasõnda ya- ralanan ve tedavi gördüğü Ankara’dan memleketi Gaziantep’e gelen Mustafa Yõlmaz, CHP il binasõ önünde partilileri tarafõndan davul zurnayla karşõlandõ. Kol- tuk değneği ile ayakta duran Yõlmaz, “Halk beni Büyükşehir Belediye Başkanõ olarak görmek istiyordu. Sadece Büyükşe- hir Belediye Başkanlõğõ değil tüm ilçelere CHP bayrağõ dikeceğiz” dedi. Tersaneler konusu Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tuzla tersanelerindeki işçi ölümlerini araştõrmak için kurulan Araştõrma Komis- yonu’nun raporu, TBMM’de görüşüldü. Önerge sahibi olarak söz alan CHP’li Çe- tin Soysal, Tuzla tersanelerinde ruhsatlõ işyeri sayõsõnõn bir elin parmaklarõnõ geç- mediğini belirterek, “Ne yazõk ki Tuzla tersanelerinde devlet yok. Oraya ölüm tar- lalarõ denmiştir. Çünkü önlenebilir ölüm- ler olmasõna karşõn, gerekli önlemler alõn- mõyor” dedi. MHP’li Gürcan Dağdaş ise Denizcilik Müsteşarlõğõ’nõn “kadrolaşma yeri” haline geldiğini söyledi. Baro’ya ‘öneri’ incelemesi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Dicle Üniversi- tesi’nde (DÜ) “Kürdoloji Enstitüsü” ve “Kürt Dili ve Edebiyatõ Ana Bilim Dalõ” bölümlerinin kurulmasõ için başvuruda bulunan Diyarbakõr Barosu yönetimi hak- kõnda inceleme başlatõlmasõna karar verdi. Savcõlõk, inceleme kapsamõnda, DÜ Rek- törlüğü’nden Diyarbakõr Barosu Başkanlõ- ğõ’nca yapõlan talebe ilişkin yazõyõ istedi. Toplu taşıma ücretine tepki İstanbul Haber Servisi - Liberal Demokrat Parti (LDP) üyesi bir grup, akaryakõt fiyatlarõndaki düşüşe karşõn İETT’nin toplu taşõma ücretlerinde indi- rim yapmadõğõ gerekçesiyle İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi önünde protesto gös- terisi düzenledi. Genel Başkan Yardõmcõsõ Kürşat Çetinkoz, İBB’nin petrol fiyatla- rõndaki artõşõ gerekçe göstererek bilet fi- yatlarõnda artõşa gittiğini anõmsatarak, “Dünya piyasasõnda petrolün varil fiyatõ 150 dolardan Temmuz 2007’deki fiyat olan 70 dolara kadar düştü. Ancak İBB ulaşõm ücretlerini indirmiyor” dedi. KamerGenç.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle