24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 2008 ÇARŞAMBA 18 SPOR S P O R G Ö Z L E M / A L İ A B A L I Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, federasyon- larının sayısını bir yandan artırdı öbür yandan da özerklik düğmesine bastı. Bildiğimiz kadarı ile 54 fe- derasyonumuz özerk oldu. Futbol Federasyo- nu’ndan sonra diğer spor dallarının kendi başları- na, özgürce faaliyette bulunma yolunun açılması Türk sporu için atılan olumlu bir adım sayılmalıdır diye dü- şünüyoruz. Ancak bu özgürlük elbette, olumlu kul- lanılırsa ve o spor dalının ilerlemesi yolunda olursa değer kazanacağının acaba bilincinde miyiz? Bu özerklik kabul edilirken, her spor dalının Olimpiyat Oyunları sonrası hesap vermesi ve se- çime gitmeleri de ilke olarak kararlaştırılmıştı. Olimpiyat Oyunları bitti ve şimdi federasyonla- rımız bu yolda çalışmalara başladı. Federasyonlar ikinci olağan genel kurullarına giderken aynı zamanda birinci mali genel kurul top- lantılarını yapmış oluyorlar. Daha açık deyimle bir yıllık faaliyetlerinin akçalı hesabını veriyorlar. Bu ara- da özerkliği, özgürlükle özdeşleştirenler de var. Ken- di spor alanında başarılı çalışmalarının yanı sıra, sponsorların desteği ile özel şoförlü makam arabası kullananlar ve yine bazı federasyonlarda aile boyu çalışma söylentileri de var. Bakalım bu gibi konu- lar gündeme gelecek mi? Bugüne kadar sekiz fe- derasyon mali genel kurulu ve 2. olağan genel ku- rulunu tamamladı. Badminton, masa tenisi, halk oyunları, boks, kürek, modern pentatlon, kick boks ve yüzme federasyonları sınavdan geçti. Sadece iki yeni başkan var, bunlar kürekte İlhami İşseven ve modern pentatlonda Turgay Çetinkaya’dır. Genel olarak federasyon başkanlığı için yeni adaylar or- taya çıkmıyor ya da seçime geçildiği sırada çekili- yorlar ve böylelikle eskiler yollarına devam ediyor. Önümüzdeki günlerde, İşitme Engelliler, Okçuluk, Basketbol, Beysbol, Halter, Üniversite Sporları ve Tenis Federasyonları’nın seçimleri yapılacak. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nce, fede- rasyonlara özerklik verilirken, uyulması gereken bir çerçeve statü hazırlandı. Tüm federasyonlar bu çer- çeve statünün hükümlerini aynen uygulamak zo- rundalar. Ancak kendi spor dallarıyla ilgili bazı ko- nuları da genel kurullarından geçirmek suretiyle ana statüde bazı ilaveler ve değişiklikler yapabiliyor- lar. Örneğin, federasyonlarda başkan seçiminde, adaylar katılım parası ödemek zorundalar, bu mik- tar genellikle 5 milyar liradır. Bu seçimlere gidilir- ken bazı federasyon başkanlarının aday olma, ka- tılım miktarını 25 ve hatta 30 milyar olarak ilan et- melerine ne demeli? Çünkü bu katılım parası, ka- zansan da, kaybetsen de geri gelmiyor. Görüldüğü gibi değişen bir şey yok gibi, eski ha- mam, eski tas, başkan olmak için değil, Türk spo- runu yüceltecek kişiler bekleniyor. Özerklik, Özgürlük! Spor Servisi - G.Saray Teknik Direktörü Michael Skibbe, Olympiakos’la yarõn yapacaklarõ UEFA Kupasõ maçõnda taraftarlarõn desteğine ihtiyaçlarõ olduğunu söyledi. Alman teknik adam, GS TV’de katõldõğõ ‘Teknik Yorum’ programõnda yaptõğõ açõklamada, Ali Sami Yen Stadõ’ndaki atmosferin her zaman müthiş olduğunu belirterek, “Seyircimizin takımımıza katkısı da çok yüksek.Müthiş baskı kötü oyundan kurtulmamıza yardımcı oldu” dedi. 1 2 . A D A M A Ç A Ğ R I Spor Servisi - Beşiktaş Antrenörü Tayfur Havutçu, “Beşiktaş’ı layık olduğu yerlere getireceğimize inanıyorum” dedi. Havutçu, teknik direktör Mustafa Denizli’nin yardõmcõlõğõnõ yaptõğõ yeni göreviyle ilgili, “Denizli güvendiğim, futbol felsefesine inandığım ender teknik direktörlerden birisi. Mustafa hocadan da çok şeyler öğreneceğim için hiç tereddütsüz teklifi kabul ettim ve göreve başladım” diye konuştu. Spor Servisi - Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Nusaybin Demirspor Kulübü Başkanõ Şerif Akboğa ve yönetici Servet Talayhan’la Şõrnakspor Kulübü Başkanõ Mustafa Şan’a 2 yõl ceza verdi. K A R T A L U M U T L U Spor Servisi - Sõvasspor’da kaleci Petkovic sakatlandõ. Gol çalõşmasõ sõrasõnda parmağõ kõrõlan Avustralyalõ file bekçisinin 7-8 hafta sahalardan uzak kalacağõ açõklandõ. ŞİKE GİRİŞİMİNE İKİ YIL CEZA SIVAS’TA PETKOVIC SOKU Sarı-Lacivertliler, Arsenal’e 5-2’yle boyun eğerek 3 yıl aradan sonra yenilgiyle tanıştı F.BAHÇE: 2 - ARSENAL: 5 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: P.Fröjdfeldt (7), H.Andren (7), M.Sjöblom (7) (İsveç) F.BAHÇE: Volkan (3), Gökhan (3) (dk. 79 Burak), Edu (4), Lugano (4), R.Carlos (2), Maldonado (3) (dk. 52 Ali 3), Selçuk (4), Uğur (5), Alex (4), Güiza (7), Semih (6) ARSENAL: Almunia (6), Eboue (7), Song (7), Silvestre (6), Clichy (6), Walcott (7), Fabregas (7), Diaby (6) (dk. 73 Ramsey), Denilson (6), Nasri (7), Adebayor (7) GOLLER: Dk. 10 Adebayor, dk. 11 Walcott, dk. 19 Silvestre (k.k.), dk. 22 Diaby, dk. 49 Song, dk. 78 Güiza, dk. 90+4 Ramsey SARI KARTLAR: Selçuk, Lugano, Semih Song, Diaby HİLMİ TÜRKAY 2005 yõlõnõn Kasõm’õnda F.Bahçe, Milan’a 4-0 kaybetmişti. Peki sonrasõ?.. Aradan tam üç yõl geçmiş. F.Bahçe, Saracoğlu’nda bir daha kaybetmemiş. 15 maçlõk yenilmezlik serisi yakalamõş, bir bir büyük takõmlarõ devirmiş. Parlak bir tablo. Gurur verici, övgüyle söz edeceğimiz bir başarõ. Kadõköy’ün havasõ başka oluyor. 55 bin kişilik koroyu anlatmaya hiç gerek yok. 12. adam olan taraftarlar görevini en iyi şekilde yapõyor. Ama şu günlerde tribünlerdeki gruplaşmalar tabii ki hiç de hoş değil. F.Bahçe bu sezon Şampiyonlar Ligi’ne iyi başlayamamõştõ. Porto’ya yenilmişti ardõndan da Dinamo Kiev’le berabere kalmõştõ. Başarõsõzlõk sadece Avrupa’yla sõnõrlõ değildi. Bizim ligimizde de vasat bir görüntü çiziyordu. Ama F.Bahçe böyle olmamalõydõ, bu kadar kötü oynamamalõydõ. ‘Kolay yutulur bir lokma’ olmuştu rakipleri karşõsõnda. Hep kötü; hep kötü... Takõm sahada mücadele etmiyordu. Kayserispor karşõsõnda alõnan farklõ yenilgi buna iyi bir örnek... Yaşanan önemli sõkõntõlar da vardõ bu arada... Sakatlar baş belasõydõ. Bütün planlarõ bozmuştu. Ayrõca yeterli transferler yapõlamamõştõ. Bu işte de suçlu başkan Aziz Yıldırım’dõ. Sakatlõklarõn uzamasõ, transferdeki yetersizlik hedeflere ulaşmanõn kolay olmayacağõnõ gösteriyordu. Dün gece Sarõ - Lacivertliler grubunda üçüncü maçõna çõktõ. Rakip Arsenal’di. İngiliz takõmõnõn oturmuş saha düzeni ve çok kaliteli bireysel yetenekleri vardõ. Fabregas, Van Persie, Adebayor en önemli silahlarõydõ. ‘Lider’ konumundaki Gallas’õn oynamamasõ bize iyi haberdi. F.Bahçe tarafõndan baktõğõmõzda kazanmaktan başka bir düşüncesinin olmadõğõ 90 dakikaydõ. 3 puan çõkarõrsa umutlanacaktõ, beraberlik ya da alõnabilecek yenilgi işimizi mucizelere bõrakacaktõ. Sevinelim istiyorduk. Ama ‘zor’ bir gece bekliyordu hepimizi. Muhteşem bir coşku seli kaplamõştõ tribünleri, herkes ayaktaydõ, susmak yok... İlk fõrsat, Uğur’la bizim, kaleci Almunia izin vermiyor. Ardõndan Adebayor kaçõrõyor, derin bir ‘oh’ çekiyoruz. Oyuna başlangõcõmõz olumlu sayõlõr. Kazım 18 kişilik kadroda değil. 11’de oynamayacağõnõ anlayõnca “Yedek soyunmam” demiş. Aragones de kapõyõ göstermiş kendisine. Çok da iyi yapmõş. Arsenal, güçlü bir takõm, her haliyle belli oluyordu. Hõzlõ oyunlarõna yetişmemiz zordu. Günümüzde artõk yürüyerek oynamak kalmadõ. Zor gece olacağõnõ söylemiştik. Arsenal için kolay geçti her şey... Bizim ise zaaflarõmõz o kadar çoktu ki... Aramõzdaki fark açõkça çõktõ ortaya. Ciddiyetsizliğin sonu hüsran olur. 11 dakika içinde yediğimiz 2 gol gruba erken veda ettiğimizin bir göstergesiydi. Bu saaten sonra ‘hesap - kitap’ işlerine dahi gerek kalmadõ. İngilizler, futbolun gerektirdiği her şeyi kusursuz uyguluyordu sahada... Kendi kalelerine attõklarõ golle umutlansak da hemen arkasõndan üçüncüyü yedik. Hezimet korkusu yaşanmaya başlandõ, tribünler sustu. F.Bahçe’den farklõ şeyler beklemek yanlõş olurdu. Bu yõlki durumlarõ ortada zaten. Sarõ - Lacivertlilerde bireysel olarak iş yapan, mücadele eden bir kaç futbolcu vardõ dün gece. Bunlar, en başta Güiza, sonra Semih, biraz da Uğur Boral... Geri kalanlar beni ilgilendirmiyor. Bu takõma, bu formaya yakõşmayan o kadar futbolcu var ki... Aragones’i eleştiriyorum ama bazen de hak vermiyorum değil. Song, 4. golü kalemize gönderdiğinde dakikasõ henüz 49’du ve stadõ terk edenleri görüyordum. Sonra sõkmadõlar, hafife aldõlar işi. Biraz sõksalardõ skor nasõl olurdu kim bilir? Ama 5. golü atmaktan da geri kalmadõlar. İngiltere’deki rövanşõ düşünmek dahi istemiyorum. F.Bahçe’yi gören var mõ? E L E Ş T İ R İ ALTAN AYANOĞLU Avrupa’da Yokuz B iri Turkcell Süper Lig’de şampiyonluğa oynayan F.Bahçe, diğeri İngiltere Premier Ligi’nin şampiyon adaylarından Arsenal... İşte bu iki takım arasındaki fark sahaya da yan- sıdı ve ortaya 5-2’lik tablo çıktı. Arsenal kısa paslarla özellikle sol kanattan yaptığı ataklarda her an gol pozisyonuna giri- yordu. İlk yarıda 4 gol de (biri kendi kalesine) İngiliz temsilcisinden geldi. F.Bahçe,futbolun nasıl oynanacağını Arsenal’den öğreniyordu. Arsenal öyle bir takım ki istediği an gol atabi- lecek kapasitede... Hatalı oynayan hemen hemen hiçbir futbolcu yok. Savunmaları açık verse bile F.Bahçe’nin beceriksizliğinden yı- kılmadılar. İlk yarıda Semih 2, Güiza 1 gol ka- çırıp takımlarının yazgısını belirliyordu... Adebayor ve Walcott ise yakaladıkları her pozisyonu gole çevirdi. Ama F.Bahçe, 2. bö- lümde boş kaleye gol atmakta dahi zorlandı. Güiza’nın kaçırdığı bir gol var ki kendisi bile bu işe şaştı kaldı. Doğrusunu söylemek gerekir- se Kocaelispor maçında gördüğümüz F.Bah- çe’nin bu karşılaşmada puan alamayacağı bel- liydi. Öyle de oldu. Sarı - Lacivertliler, Şampiyonlar Ligi defte- rini de kapadı. Bu maçın sonucunu görünce Londra’da neler olacağını düşünmek bile is- temiyorum. Bana göre F.Bahçe, Aragones’le ligde bir şey yapamaz. Sadece İspanyol tek- nik adamı da suçlamamak gerekir. Futbolcu- ların da sorumluluklarının bilincinde olması şart. E L E Ş T İ R İ MEHMET GÜÇLÜ Saldõm Çayõra... M edyada böyle maçlar öncesi rakipler hakkında detaylar içeren, oyuna ve so- nuca ışık tutabilecek analizler oluyor. Gü- nümüzde özellikle genç kuşak basın mensup- larının irdeleyici yanları var. Avrupa’nın üst dü- zey takımlarını mercek altına alırken rakamsal verilerle sınırlı kalmayıp en ince ayrıntılara de- ğinilen bu tür analizlerden bizim teknik direk- törlerimiz acaba yeterince yararlanabiliyor mu? Aslında Arsenal’i ve bu takımın oyun alanındaki becerilerini, Arsenal’i diğerlerinden farklı kılan özel- likleri, güçlü yanlarını, zaaflarını Premier Lig’e il- gi duyan pek çok futbolsever ezbere söylüyorsa, bunu Aragones’in bilmiyor olması düşünülemez. İstanbul’a savunmada 3 önemli eksikle gelmiş ol- salar da oturmuş bir kadroya sahip İngiliz tem- silcisinin üzerine yüklenen rakiplere karşı kont- rataklarla etkili olduğunu, bu tür pozisyonlarda iler- de çok çabuk çoğaldıklarını sağır sultan duydu, Aragones duymamış!.. F.Bahçe’nin dün akşam oyuna başladığı 11’e bakıyorsunuz; Alex, Semih ve Güzia, takım savunmasına katkıları ‘sıfır’ olan 3 oyuncu bir arada sahada... Son 2 yılda orta sa- hada üstün özellikleri olan Appiah, Tuncay, Aurelio gibi önemli değerlerini yitiren ve şimdi- lerde bunun sıkıntısını yaşayan F.Bahçe, mevcut kadrosundan bu isimlerin yerini dolduracak si- lahlara da sahip değilken Arsenal’i nasıl böyle ha- fife alabilir, anlayabilmek mümkün değil. Nasıl böy- le bir oyun kurgusuyla, böyle bir dizilişle oynar, akıl sır ermiyor. İspanyol hoca herhalde ‘eğrisi doğrusuna denk gelirse’ düşüncesiyle bu takımı salmış çayıra, mevlam kayıra!.. İlk 20 dakikada karşılıklı 8 net pozisyondan on- lar 4’te 3’ünü gol yaparken, biz 4’te 1’e razı olduk. F.Bahçe Gökhan’ıyla, Uğur’uyla, Alex’i, Semih’i, Güiza’sıyla rakibinin üstüne çılgınca yüklendikçe dönen her topta İngiliz ekibi orta alanı ve adeta ka- ğıttan Sarı - Lacivertli savunmayı kolaylıkla geçti. Yenilen gollerin tümü birbirinin kopyasıydı. Mal- donado ve Selçuk’un kapasiteleri belli, onları eleş- tirmek yersiz. Böylesine bir yoklukta eldeki malzeme bu. Peki ya Edu’ya, Lugano’ya ne demeli? Daha şimdiden ‘sezon bitse de yeni bir takıma gitsek’ ha- vasındalar. Fırsat bulsalar ocakta kaçacaklar. Affedilmez bir taktiksel hatayla başladığı maç F.Bahçe açısından henüz oyunun başında sona er- di. Sagna, Toure ve Gallas’ın yokluğunda Arse- nal savunmasını teslim alacağını düşünen Arago- nes, Arsene Wenger’in oltasına yem oldu. Futbolu son derece basit ve sakin oynayan özgüveni yük- sek Arsenal, İstanbul’da istediğini çok kolay aldı. Bu maçın bir de rövanşı olacak, eyvah ki eyvah... Kadıköy kalesi yıkıldı A vrupa kupalarõ kapsamõnda Şükrü Saracoğlu Stadõ’nda 15 maçtõr yenilmeyen Fenerbahçe, dün gece Arsenal’e 5-2 mağlup olarak seriyi sonlandõrdõ. En son 2005’te Milan’a yenilen Sarõ - Lacivertliler, bu maçtan sonra oynadõğõ 15 mücadeleyi de kaybetmemişti. Dün geceki maçta ise ilk 10 dakikada 2 gol yiyen temsilcimiz daha sonra toparlanmasõna karşõn uzun süre sonra sahasõnda bir rakibine 3 puan verdi. Atletico Madrid, Barcelona ve Liverpool’la birlikte bu sezon Şampiyonlar Ligi’nin en golcü takõmlarõndan biri olan Arsenal, dün de geleneğini sürdürerek Fenerbahçe kalesini 5 kez havalandõrmayõ başardõ. Öte yandan Arsenal kadrosunda yer alan ve Trabzonsporlu Rigobert Song’un yeğeni olan Alexandre Song takõmõnõn 4. golüne imza attõ. Sarõ - Lacivertlilerde teknik direktör Luis Aragones, Colin Kâzım’õ 18 kişilik maç kadrosuna almadõ. Kocaelispor ile yapõlan lig maçõnda omuzunda sorun yaşayan Kâzõm’õn, daha sonra yapõlan açõklamada önemli bir şeyi olmadõğõ bildirilmişti. İspanyol teknik adam Kazõm’õn yerine Arsenal maçõnda Maldonado’ya ilk 11’de görev verirken Fenerbahçe’de orta alanõn sağõnda Semih oynadõ. Mücadeleyi izlemek için tribüne çõkan Kazõm’õ gören taraftarlar şaşkõnlõğõnõ gizleyemedi. Bu arada sakatlõğõ nedeniyle maçta oynayõp oynamayacağõ karşõlaşmanõn başlama saatinde belli olacağõ açõklanan Gökhan, ilk 11’de sahaya çõktõ. ÖNCE DESTEK SONRA TEPKİ Dün geceki mücadeleye F.Bahçe taraftarõ büyük ilgi gösterdi. İki takõm taraftarlarõ arasõnda güvenlik nedeniyle boş bõrakõlan alan dõşõnda, tribünlerin büyük bir bölümü doldu. Maraton üst tribünde dev Türk bayrağõ, Telsim kale arkasõ tribününün üst bölümünde ise dev sarõ-lacivertli bayrak açõlõrken, alt bölümde de büyük boyutta açõlan pankarta “Atam izindeyiz, çünkü Fenerbahçeliyiz” yazõsõ yer aldõ. Sarõ - Lacivertli yandaşlar, Maraton alt tribünde ise İngilizce olarak ‘Believe’ (İnanõn) yazõsõyla futbolculara mesaj verdi. Ancak üst üste gelen Arsenal gollerinden sonra Başkan Aziz Yıldırım’la ‘husumeti’ olan Genç Fenerbahçeliler, “Aziz gol, gol, gol” şeklinde tempo tuttu. Fenerium tribününden de futbolculara ve yönetime tepki geldi. Bazõ taraftarlarõn mücadelenin 75. dakikasõnda tribünleri boşalttõğõ görüldü. Maçõn bitmesiyle beraber Sarõ - Lacivertli yandaşlar yönetimi istifaya davet ederken futbolcularõ õslõkladõ. F . B A H Ç E - A R S E N A L M A Ç I N D A N N O T L A R / G Ö R K E M Ç Ö T E L İ O Ğ L U Yerle Bir M açtan bir gün önce UEFA’nın internet sitesindeki başlık il- ginçti: “Türklerin Şükrü Sa- racoğlu kalesi... ” Öyle ya 15 maçtır Avrupa’da hiç yenil- memişti Fenerbahçe. Hem de Inter’inden CSKA’sına, PSV’sinden Chelsea’sine puansız gitmişti nice dev... Böyle bir miras vardı Da- um’dan Zico’ya, Zico’dan da Aragones’e kalan... Ama İngilizlerin topçula- rına ‘Gunners’larına dayan- mayacaktı Fenerbahçe’nin duvarları. Yıkılıverdiler is- kambil kağıdı gibi. Gerçi belliydi salının geli- şi taaa geçen cumartesi gününden, Kocaeli’ndeki yalancı bahardan....Ama yi- ne de geçmişe güveniyordu herkes. Düşünmüyorlardı da Edu - Lugano’nun iyi iki ön liberosuz tel tel döküle- ceğini... Selçuk ve Maldo- nado’lu orta saha ile üst dü- zey maçlar oynanmacağını da hesaplamamışlardı baş- kan, yönetim ve teknik kad- ro olarak. Üstelik solbek R.Carlos artık yıpranmış, Halit Deringör ağabeyimi- zin dediği gibi ‘ahı gitmiş, va- hı kalmıştı...’ Sağ kanatta Gökhan, canı acıya acıya oynadığı için verimli olama- yacaktı. Colin Kâzım, Ara- gones’in kaprisine takılmış- tı... Üstelik Alex de eski Alex değildi. Semih ve Güi- za mı? Atsalar ne olurdu ki? Attılar da ama fazlasını ye- diler. Aragones’in “taş dev- ri” futbolu kalenin yıkılan duvarlarına engel olama- yacaktı... Arsenal’in ‘Gun- ners’ lakaplı genç topçula- rı istediklerini alıyordu son- bahar akşamı İstanbul’un Anadolu yakasından... YORUM ARİF KIZILYALIN 1 3 2 4 TAKIMLAR O G B M A Y P Avj. Arsenal 3 2 1 - 10 3 7 +7 D.Kiev 3 1 2 - 2 1 5 +1 Porto 3 1 - 2 3 6 3 -3 FENERBAHÇE 3 - 1 2 3 8 1 -5 G G R U B U Şampiyonlar Ligi’nde F.Bahçe’nin de yer aldõğõ G Grubu’nda Dinamo Kiev, deplasmanda Porto’yu Aliyev’in golüyle 1-0 yendi. H Grubu’nda ise Zenit, Fatih Tekke’nin gol attõğõ maçta BATE Borisov’la 1-1 berabere kaldõ. Diğer sonuçlar/E Grubu: Manchester Utd.-Celtic: 3-0, Villarreal-Aalborg: 6-3. F Grubu: B.Münih-Fiorentina: 3-0, S.Bükreş-Lyon: 3-5. H Grubu: Juventus-Real Madrid: 2-1. KIEV KAZANDI Şampiyonlar Ligi’nde farklõ Arsenal yenilgisi, İspanyol teknik direktör Aragones’in koltuğunu iyice sarstõ. F.Bahçe yönetimine yakõn çevreler ünlü atrenörün istifa etmesi halinde ‘dur’ denmeyeceğini bildirdi. Sarõ - Lacivertlilerin gündemindeki isimler ise Lucescu, Hollandalõ Koeman ve Rıdvan Dilmen... Bazõ yöneticiler sabahõn ilk saatlerine dek toplantõ yaptõ. Toplantõdan ne karar çõkacağõ merak konusu... GİDİYOR MU?Güiza F.Bahçe taraftarları tarafından alkışlanan tek isimdi (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle