24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
R eklam, promosyon, kampanya ve spon- sorluklarla tehir ve satõş koşullarõna getirilen ta- nõm ve sõnõrlamalarla IV Murat düzenini hatõrlatan “Tütün Mamulleri ve Al- kollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönet- melik”in yürütümünden, bir tüzel kişilik olarak Kurum değil, doğrudan doğruya TAPDK Başkanõ sõfatõyla Kazõm Çalõşkan sorumlu olacak. Taslağõ kendi elleri ile ka- leme alan Çalõşkan, Maliye Bakanõ Kemal Unakõtan’õn danõşmanõyken, Özelleştirme İdaresi’ne (ÖİB) Başkan Yardõmcõsõ olarak atanmõş, Tekel de ona bağlanmõştõ. Hem ÖİB Başkan Yardõm- cõlõğõ hem de Tekel Yönetim K u r u l u Başkanlõ- ğõ’nõ bir- l i k t e yürüten Çalõşkan, Maliye Bakanlõğõ adayõ olarak TAPDK Baş- kanlõğõ’na atanõnca, sektörü düzenleyen kurumun başõna da geçeceği için Tekel Yö- netim Kurulu Başkanlõ- ğõ’ndan istifa etmek zorun- da kalmõştõ. Çalõşkan’õn kaleme aldõğõ yönetmelik taslağõ, “..al- kollü içkileri arz ambalaj- larını bozmak veya bunla- rı bölmek suretiyle satan- lara 1000 YTL’den 10 bin YTL’ye kadar idari para cezası” getiren 5752 sayõlõ yasayõ bütünlüyor. Geçen nisan ayõnõn orta- sõnda tütün ve alkollü içki pi- yasasõnõ düzenlemek gerek- çesiyle çõkarõlan yasa; bar- larda, restoranda, otellerde kadehle rakõ servisini, yõlbaşõ sepetine konan şarabõ sõnõr- layan hükümleri nedeniyle kamuoyunda tepki ile karşõ- lanmõştõ. Tepkileri, “Ortada bir yanlış anlama varsa, yö- netmelikle düzeltiriz” di- yerek geçiştiren Çalõşkan, “yanlış anlamaları dü- zeltmek” bir yana, objektif ölçüler yerine her türlü yo- ruma açõk muğlak ifadeler getirerek, alkollü içki üre- ticileri ve bayiler üze- rinde “Demokles’in Kılıcı”nõ asõyor. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 19 EKİM 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Adım Adım ABD’nin BOP ya da GOP (Genişletilmiş Or- tadoğu Projesi) Afganistan’da, İran’da bazı en- gellerle karşılaşmasına, Irak’ta zayıf da olsa di- renişlerin sürmesine karşı, en başarılı bir şekil- de Türkiye’de, Türkiye üzerinden yürütülmektedir. Bu proje çerçevesinde Irak’ın üçe bölünmesi, Ku- zey Irak’ta otonom bir Kürt yönetiminin oluştu- rulması, zamanla bu Kürt yönetiminin Türkiye, İran ve Suriye’den toprak taleplerinin bulunma- sı, sonuçta haritası çizilmiş, ABD denetiminde bü- yük bir Kürt devletine doğru yol alış... Türkiye’ye bu projeyi kabul ettirmek için iki araç kullanılıyor. Biri terör: Terörle Türkiye’yi yıldırmak, diz çöktürmek, boyun eğdirmek isteniyor. İkin- cisi de, içimizde medyada politikada iş âlemin- de, bürokraside, üniversitelerde çöreklenmiş çı- karcı, gurur ve onurdan yoksun yerli işbirlikçiler... Projenin alalaması, kamuflajı da barışçıl, siyasal çözüm. Dikkat edilirse her terör eyleminden sonra yer- li goygoycu, işbirlikçi takımı askeri çözüm, silahla çözüm olmuyor, bu iş böyle yürümüyor, yeni çö- züm yolları bulunmalı, siyasal çözüm gerekli, pla- ğını çalmaya başlıyorlar. Böylece kamuoyunu et- kilemeye, kamuoyu önünde haklılıklarını kanıt- lamaya çalışıyorlar. Olayların perde arkasını göremeyen vatandaşları da bir ölçüde etkiliyorlar. PKK terörü bir amaçla yapılıyor, arkasında bes- leyen emperyal güçler var. “Uyuşturucu kaçak- çılığı ile terör finanse ediliyor”, işin göstermelik gerçek kaynaklarını kamufle etme, gizleme, göz boyama yönü. Uyuşturucu kaçakçılığı ile bu denli silahlı bir güç finanse edilebilir mi? Bu ufak bir çete mi, mafya topluluğu mu? İnsanları bu- dala yerine koymanın başka bir oyunu bu, uyuşturucu kaçakçılığı ile terör finansmanı PKK’nin arkasındaki gücü, besleyen dış güçle- ri tanımlamadan savaşım verilmez. Batı’nın ya- yın organlarında ünlü CNN’de, PKK teröründen söz edilmiyor. “Kurdish rebel” Kürt başkaldırı- cılarından, Kürt asilerinden, Kürt savaşçılarından söz ediliyor. Şimdi gelinen aşama, terörle mücadele adı al- tında Barzani’nin ayağına gitmek, Barzani’den yardım istemek. Gerçekten haysiyet kırıcı bir dav- ranış, çuval geçirilme olayından daha onur kırı- cı... Denilebilir ki, “Perşembenin gelişi çarşam- badan belliydi”. Başına çuval geçirilmeyi hazmeden, Barza- ni’nin ayağına gitmekte de, yardım istemekte de bir beis, bir sakınca görmez. Barzani yardımı(!) çözüm yolu buluyoruz diye belki akılcı bir dav- ranış gibi de gösterilebilir. ABD’den, AB’den afe- rin bile alınabilir. Yerli işbirlikçilerden, destek de görür. Nitekim ne sakınca var, denmeye başla- nılmıştır. Barzani’nin ayağına gitmek, muhatap olmak, onur sorunu olması bir yana, ileride doğuraca- ğı sonuçlar, gelebilecek istekler açısından da teh- likeli ve sakıncalıdır. Barzani’nin ayağına gitmek, muhatap almak Irak’ın kuzeyindeki oluşumu, fii- len, “de facto” olarak tanımak demektir. Yakın bir gelecekte, dış güçlerden, yerli işbirlikçilerden bir istek daha gelecek, de facto olarak tanıdınız, haydi bir adım daha atın yasal olarak “de jure” olarak da tanıyın denilecektir. Siyasal çözüm sü- reci böylece bir aşama daha kaydetmiş olacaktır. Siyasal çözümün anlamı, ABD’nin, AB’nin is- teklerinin yerine getirilerek BOP ya da GOP’un uygulanmasına yardımcı olmak. Bakın GOP gerçekleşsin, ne terör ne Kürt so- runu “ne insan haklarının ihlali” kalır. Özür dilerim, rejimi ne olursa olsun ne İran ka- dar ne de Taliban kadar dik durabiliyoruz. Ba- tı’nın uydusu, peyki olmak ne Batılılaşmak, ne Atatürk ideallerini gerçekleştirmek demektir. Hem kendimizi hem de başkalarını aldatmaya ça- lışmayalım. Bizim İstiklal Marşımızın en anlam- lı bölümü, “Ben ezelden, beri hür yaşadım, hür yaşarım” dizesidir. Gerçekten insan, Bağımsızlık Savaşımızı ya- panlardan, şehitlerimizden utanıyor; yazık, biz- lerin hür, bağımsız, onurlu yaşamamız için can- larını verenlerden utanıyor. Değer miydi? Bizler için değer miydi?.. Alkollü içkilerin bakkal rafõnda teşhirinden, firmalarõn satõş koşullarõna kadar bir dizi ağõr sõnõrlama Örtülü içki yasağõ devri HASAN ERİŞ Başta şarap olmak üzere ülkenin ulus- lararasõ rekabet şansõ yüksek ürünlerine sõrf alkol içerdiği için yüksek vergiler ko- yan AKP yönetimi, şimdi de örtülü iç- ki yasağõ getirmeye hazõrlanõyor. Alkollü içkilerin dağõtõmõndan bakkal rafõnda teşhirine, firma reklamlarõndan ağõr satõş koşullarõna kadar bir dizi sõ- nõrlamanõn yer aldõğõ yönetmelik yürür- lüğe girdiğinde, Türkiye’de içki satõşõnõn büyük ölçüde denetim altõna alõndõğõ ye- ni bir dönem başlayacak. Yeni dönem- de IV. Murat rolünü de Tütün ve Alkol Piyasasõ Düzenleme Kurumu (TAPDK) Başkanõ Kazım Çalışkan üstlenecek. Çalõşkan tarafõndan hazõrlanan “Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” TAPDK Ku- rulu’nun onayõna sunulduktan sonra il- gili bakanlõğa sevk edilecek. Objektif ölçüler yerine her türlü yo- ruma açõk muğlak ifadeler getirerek, al- kollü içki üreticileri ve bayiler üzerinde “Demokles’in Kılıcı”nõ asan taslak, Geçici 1. maddesiyle halen geçerli olan tüm satõş belgelerinin 2009 Mart ayõ so- nuna kadar yeni düzene göre yenilen- mesini öngörüyor. Geçici 4. maddesiy- le yönetmeliğin çõkõş tarihini izleyen iki ay içinde yeni düzene uygun düzene geç- meyenlerin ruhsatõnõ iptal ediyor. İçki satõş noktalarõnõ önemli ölçüde sõnõrlamayõ amaçlayan taslak; reklam, kampanya, promosyon ve sponsorluk faaliyetlerini de cen- dereye alarak içki üreticilerinin nere- deyse tüm ticari ey- lemlerini Çalõşkan’õn iki dudağõ arasõna sõ- kõştõrõyor. Taslakta yer alan bazõ hükümler özetle şöyle:  Taslak, kavramlarõ karõştõrõp muğlaklõk ya- ratmaya 4. maddesindeki “Tanımlamalar” bölü- münden başlõyor. Burada “genç”, “Dünya Sağlık Örgütü’nün kabulleri kapsamında 15-24 yaş ara- sındaki kişi” olarak tanõmlanõyor. Ta- nõmõn sõnõrlarõ yasal olarak “reşit” sa- yõlma yaşõ olan 18’in çok ötesine çeki- lince, “alkolün zararlarından korun- ması” gerekenlerin alanõ genişliyor, tü- ketimin alanõ daralõyor.  “18 yaş” sadece bir iki yerde ge- çiyor; Madde 7-2’de 18 yaşõnõ doldur- mamõş kişilerin tütün ürününün pazar- lama ve satõşõnda istihdam edilmesi ya- saklanõyor. Sigara satõşõna ilişkin diğer kõsõtlamalarla birlikte bu hüküm, örne- ğin arada bir kasaya oğlunu oturtup mal almaya giden bir bakkal için bayiliğin ip- taline kadar baskõlara kapõ aralõyor.  Taslak zaman zaman 24 yaş sõnõrõ- nõ da yeterli görmeyip trajikomik teh- ditlere başvuruyor. Madde 25-1/õ ço- cuklar ve 24 yaşõna kadar olan “genç”le- rin alkollü içki reklamlarõnda “kulla- nılmasını” engellemekle yetinmiyor, “erişkin olduğu halde genç görünen kimseleri” de yasak kapsamõna alõyor.  Sigarada hiçbir şekilde reklam, ta- nõtõm yapõlamõyor. O kadar ki, satõş nok- tasõndaki raflar üzerindeki tütün ürünle- rinin ancak “geniş yüzeyleri doğrudan görünmeyecek şekilde yatay olarak” teşhirine izin veriliyor.  Alkollü içkilerde ise “kul- lanımı ve satışı özendirici ve- ya teşvik edici” kampanya, promosyon, reklam ve tanõtõm yasağõ ile yetinilmiyor; Madde 25-2’de ruhsat iptalini de içe- ren ağõr yaptõrõmlara kapõ aça- cak yuvarlak ve her yöne çe- kilebilen ifadelerle, hangi “reklam içerikli benzer faa- liyetin”, “istismar edici, teş- vik edici ve özendirici, ka- mu sağlığını bozucu ve ço- cuklar ile gençleri (24 ya- şına kadar) etkileyecek içerikte” sa- yõlacağõ u, v, y, z dõşõnda alfabenin bü- tün harflerini içeren fõkralarla sõralanõyor.  Neredeyse her eylemi “içkiyi teş- vik ve reklam” sayõyor; firmalarõn tür- bişon, kadeh gibi promosyon koymala- rõ, malõnõ taşõrken aracõna logosunu çağ- rõştõracak bir işaret bile yerleştirmeleri ya- saklanõyor.  Reklam, sözüm ona yasaklan- mõyor ama.. yasaktan beter ceza tuzaklarõ döşeniyor. Örneğin, içki reklamlarõnõn “gençlerin yoğun ilgi gösterebilecekleri” gazetede ya da sinemalarda ya- yõmlanmasõ yasaklanõrken, bunlarõn ne, nereler olduğu ve hangi ölçülere gö- re belirleneceği belirtilmiyor.  Tütün ve alkollü içkilerin sunum ve satõş esaslarõnõ yeniden düzenlemek gerekçesiyle hazõrlanan yönetmelik taslağõ adeta IV. Murat devrini geri getiriyor. Taslak kabul edilirse Türkiye’deki tüm bayiler mart ayõna kadar ruhsatlarõnõ yenilemek zorunda kalacak. İki ay içinde yeni düzene uyamayan bayinin ruhsatõ iptal edilecek.  Yeni düzende IV. Murat rolünü Unakõtan’õn eski danõşmanõ Kazõm Çalõşkan oynayacak. TAPDK Başkanlõğõ’na getirilen Çalõşkan, kendi eliyle hazõrladõğõ yönetmelik taslağõnda yürütme yetkisini de tek başõna kendi üstlendi. Taslak reklam, kampanya, promosyon ve sponsorluk faaliyetlerini yapõlamaz hale getiriyor.  Taslağa göre kim ki içkinin reklamõnõ yaparken içenleri içmeyenlerden daha zeki, daha sağlõklõ gösterecek, 30 bin YTL cezaya çarptõrõlacak. Alkollü içki reklamlarõnda sadece yaşõ 24’e kadar olan gençler değil, “erişkin olduğu halde genç görünenler” ve olumlu karakteri ile kamuoyunda iyi tanõnanlar da rol alamayacak. FATMA KOŞAR Cumhurbaşkanlõğõ Devlet Denetle- me Kurulu’nun (DDK) özerk meslek örgütlerinde incelemesi sürüyor. 25 Eylül 2008 tarihli TÜRMOB (Türki- ye Serbest Muhasebeci Mali Müşa- virler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalarõ Birliği) ve TMMOB’ye (Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birliği) ulaşan yazõda, hizmet kalitesini art- tõrmak üzere, anket gerekçesiyle ma- yõs ayõnda başlatõlan incelemede ye- ni ve çok daha detaylõ bilgiler istendi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün talimatõyla TOBB, TESK, TZOB, TMMOB, TTB, TDHB, TVHB ile Türk Eczacõlarõ Birliği, Türkiye Ba- rolar Birliği, TÜRMOB’un da arala- rõnda olduğu meslek örgütleri denet- lemeye alõnmõştõ. Cumhurbaşkanlõğõ DDK, bu ay ör- gütlere ulaşan yazõda daha detaylõ bilgi istedi. Birlik ve bağlõ odalarda uy- gulanan muhasebe sistemi, tutulan defterler, ayrõntõlõ hesap planlarõ, per- sonel istihdamõ, iştirakler, seçimlere ilişkin istatistikler, son üç yõla ait ge- nel kurullar, üye kayõt ve güncelleme, iştirakleri delege yapõsõ gibi ayrõntõlõ bilgiler istedi. 15 Kasõm’a kadar süre tanõdõ. Faaliyette olunan alandaki ilgili bakanlõkla rutin raporlaşmanõn ya- põldõğõ meslek örgütlerinde genel ku- rullarda alõnan her karar yargõya açõk. Soğancı: Sindirme mi? TMMOB Başkanõ Mehmet So- ğancı: İstenen bilgiler ile hizmet ka- litesinin arttõrõlmasõ arasõnda bir bağ göremiyorum. Hesaplara yönelik bir denetleme olmadõğõnõ açõklamõştõ, ama bize bağlõ odalar ve bu odalara bağlõ 160 şube ile yüzlerce il-ilçe temsilciliklerinin 5 yõl geriye dönük tüm gelir-gider bilgileri ile seçim so- nuçlarõ da istendi. Kurulun yetkisi hu- kuken tartõşõlamayacak ve bizim de as- la tartõşmayacağõmõz kadar net ve açõktõr. Ancak Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’ün talimatõyla Devlet De- netleme Kurulu kendi ve TMMOB ta- rihinde ilk defa bu yetkiyi kullan- maktadõr. Bu denetim, hükümete mu- halif örgütleri ‘terbiye’ etme istemi- nin bir sonucu mudur sorusunu akla getirmektedir. Arıkan: İyi niyetli gibi görünmüyor TÜRMOB Genel Başkan Yardõm- cõsõ ve İstanbul SMMM Odasõ Başkanõ Yahya Arıkan: Seçimlerle yönetim- leri belirlenen meslek örgütleri özerk yapõdadõr. İktidarõn burada işi olma- malõ. Genel kurulda alõnan her kara- rõ, tek bir üye de yargõya taşõyabilir. Ayrõca denetleme kurullarõ şubeler ve genel merkezi takiptedir ve bakanlõk- larla rutin iletişim aksatõlamaz. İktidar iyi niyetli mi ona bakmak lazõm. İyi ni- yetli gibi gözükmüyor. Kendi yasasõ olan, özerk yapõlarda hizmet kalitesi- ne not verecek yapõ siyasi iktidar ya da DDK değil, üyedir. O da notunu se- çimlerde veriyor. Kolcuoğlu: Yeni bir organizasyon hazırlığı İstanbul Barosu Başkanõ Kazım Kolcuoğlu: AKP hükümeti meslek ör- gütlerini ele geçirmek için önemli girişimlerde bulundu. Ancak başarõsõz oldu. Şimdi yeni bir organizasyon için altyapõ hazõrlõğõ var.Yoksa bele- diyeler, devlet kurumlarõ, orda burda onca yolsuzluk dururken aidatla ge- çinen meslek örgütlerinde denetim gündeme gelmezdi. Barolarõn parasõyla niye uğraşsõn ki? Adalet Bakanlõ- ğõ’na raporumuzu veriyoruz. İhbar olsa anlarõm da, o da yok. AKP meslek örgütlerinin peşinde  Bundan böyle alkollü içki reklamlarõnda, “erişkin olduğu halde genç görünenler” ile olumlu karakteri ile kamuoyunda iyi tanõnan herhangi bir kişi rol alamayacak.  Buzlu bir birayõ içen ferahlamõş, Boğaz’da rakõ içen keyiflenmiş gösterilemeyecek. Yaş günü, yõlbaşõ, düğün, bayram, seyran gibi önemli günlerde, “özel olaylara, kişisel ve top- lumsal değerlere vurgu yapılamayacağı” için bir şişe şampanya açõlamayacak.  Elinde kadeh tutan biri, diğerine göre da- ha zeki, daha yetenekli, daha dinç ve daha mut- lu gösterilirse bu, “içenlerin içmeyenlere na- zaran daha olumlu özellikleri ortaya çıka- ran bir unsur” sayõlacak ve cezalandõrõlacak.  TV’de yemek tarifi yaparken rizotto’ya şarap katan aşçõbaşõ, senaryoya “Oğlum 24 ya- şına bastın. Erkek olmuş sayılırsın. Baba- cığının yanına otur da bir kadeh aslansü- tü iç” gibi muzõrlõklar katan senarist, madde 4-1/õ’ya göre “ürün tanıtımı yönünde dolaylı etkisi olan tavsiye” faslõndan ceza tehdidi ile karşõ karşõya kalabilecek.  Bir şarap üreticisi, “muhatabının tüke- tici olup olmadığına bakmadan (?)” bir şi- şe şarap hediye edemeyecek.  Artõk “Efes Pilsen Cup” gibi uluslararasõ spor turnuvalarõ düzenlenemeyecek, Tuborg gi- bi bir spor kulübü olamayacak, diyelim ki Bur- gaz Meslek Lisesi, Efe Turizm Okulu gibi ad- larla sponsorluk yapõlamayacak.  Madde 22-1’e göre fiyatlar ve içkinin cin- si 20 puntodan büyük yazõlamayacağõ için raf- taki alkollü içkinin fiyatõnõ öğrenmek bile ar- tõk “göz isteyecek.” Kim ki neş’e duyar, cezası vaciptir 5752 sayõlõ yasadaki cezalarda şöyle:  Yetkili olmayõp açõk olarak içki satõşõ ve- ya sunumu yapanlar ile satõşa sunulan tütün ma- mulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri arz ambalajlarõnõ bozmak veya bunlarõ bölmek suretiyle satanlara 1000 YTL’den 10 bin YTL’ye kadar idari para cezasõ.  Tütün mamulleri veya alkollü içkilerin tü- keticilere satõşõnõ, izinsiz olarak veya kurum dü- zenlemelerine aykõrõlõk oluşturacak şekilde in- ternet, televizyon, faks ve telefon gibi elektro- nik ticaret araçlarõ ya da posta ile sipariş yön- temi kullanarak yapmak üzere satõş sistemi ku- ranlara 20 bin YTL ile 100 bin YTL arasõnda idari para cezasõ.  Tütün mamulleri veya alkollü içkileri, oto- matik satõş makinesi ile satanlara veya bahis oy- natmak veya ödül vermek gibi yollarla veren- lere, fiili suç oluşturmadõğõ takdirde 50 bin YTL ile 250 bin YTL idari para cezasõ.  Bu mevzuata ve kurum düzenlemelerine aykõrõ teşhirde bulunanlara, tanõtõmõ önlemek amacõyla yapõlan düzenlemelere aykõrõ hareket edenlere 30 bin YTL idari para cezasõ. Cezalardancezabeğen Mayõs ayõnda, özerk meslek örgütlerine yönelik inceleme başlatan ve tepkiler üzerine “mali denetim yapmadõğõnõ, sadece hizmet kalitesinin arttõrõlmasõnõ hedeflediğini” savunan Cumhurbaşkanlõğõ Devlet Denetleme Kurulu, 25 Eylül’de gönderdiği yazõda yeni ve ayrõntõlõ bilgiler istedi. TMMOB ve TÜRMOB yöneticileri Türkiye tarihinde ilk yapõlan uygulamaya tepki gösterdi. Bedava kömürün faturası 1,1 milyar YTL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu İk- tisadi Teşebbüsleri (KİT) ve bağlõ ortaklõklarõna 2009 yõlõnda bütçeden aktarõlacak 3 milyar 484 mil- yon YTL’nin 1 milyar 103 milyon YTL’si halka be- dava kömür dağõtan kuruluşlara yapõlacak. Bakanlar Kurulu’nun, KİT’ler ve bağlõ ortak- lõklarõnõn, 2009 yõlõna ait Genel Yatõrõm ve Fi- nansman Programõnõn tespitine ilişkin kararõ Res- mi Gazete’de yayõmlandõ. En fazla yatõrõm yapõlacak KİT’ler 1 milyar 350 milyon YTL ile Türkiye Cum- huriyeti Devlet Demiryollarõ (TCDD), 685 milyon YTL ile Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ), 650 milyon YTL ile Türkiye Petrolleri Anonim Or- taklõğõ (TPAO) olacak. KİT’lerin toplam borçlan- ma gereği 2009 yõlõnda toplam 3 milyar 912 mil- yon YTL olarak öngörüldü. En fazla borçlanma gereği olan kuruluş 2 milyar 839 milyon YTL ile Türkiye Elektrik Dağõtõm Ano- nim Şirketi (TEDAŞ) oldu. Kazım Çalışkan 2009 bütçesinde KİT’lere aktarılacak 3.4 milyar YTL’nin 1.1’i kömür dağıtanlara verilecek. 4. MURAT ROLÜ ÇALIŞKAN’IN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle