Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
11 EKİM 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
LEYLA TAVŞANOĞLU
Son iki aydõr Kafkasya bölgesinde çok
hõzlõ gelişmeler oldu; olaylar patlak
verdi. Bu arada 15 Ekim’de
Azerbaycan’da Cumhurbaşkanlõğõ
seçimi var. Geçen ay Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül milli maç için önce
Ermenistan’a gitti. Ardõndan,
Azerbaycan’da bu ziyaretin ciddi
rahatsõzlõklar yaratmõş olabileceği
hesabõyla Bakû’yu da ziyaret ederek
Cumhurbaşkanõ İlham Aliyev’le
görüştü. Kafkasya’da neler oluyordu?
Türkiye’nin bölge siyaseti değişiyor
muydu? Bütün bu sorulara, yõllardõr
Avrasya bölgesiyle yakõndan ilgilenen
ve bire bir temaslarõ olan Marmara
Grubu Vakfõ’nõn Başkanõ Dr. Akkan
Suver’le yanõt aradõm.
-Cumhurbaşkanı Gül, milli maç için
Erivan’a gidip Ermenistan
Cumhurbaşkanı Sarkisyan’la
görüşmesinin Azerbaycan’da
yarattığı tepkileri yatıştırmak
amacıyla olduğu söylenen bir de
Bakû ziyareti yaptı. Bu arada
Kafkasya’daki sorunları çözmek için
de hükümetten Kafkasya Platformu
kurulması fikri çıktı. Ancak bildiğim
kadarıyla bu Kafkasya
Platformu’nun fikir babası 1994’te
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur
Sultan Nazarbayev. 2000’de de 3.
Avrasya Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel bu öneriyi
yineledi. Siz bu konuyu yakından
bilen birisi olarak anlatır mısınız?
AKKAN SUVER - Kafkaslar’da
cereyan eden olaylar dünya sorunudur.
Sorun bence Sovyetler Birliği’nin
dağõlmasõ sonucunda ortaya çõktõ.
Sovyetler’in tasfiyesi sonucunda orada
yeni bir coğrafya oluştu. Evet,
Kafkasya İstikrar Paktõ ya da
Kafkasya Platformu hayõrlõ bir
teşebbüstür. Ama bu teşebbüsü, sizin
de söylediğiniz gibi daha önce 1994’te
Bağõmsõz Devletler Topluluğu (BDT)
içinde Nur Sultan Nazarbayev ortaya
attõ. Çok da büyük ilgi gördü. Ama
gördüğü bu ilgi bunun yaşamasõna
olanak sağlamadõ.
Daha sonra 2000’de bizim Marmara
Grubu Vakfõ’nõn Avrasya Ekonomi
Zirvesi’ndeki konuşmasõnda 9.
Cumhurbaşkanõ Süleyman Demirel
Kafkasya İstikrar Paktõ’nõn önemine
değindi. Bosna’da yaşanan olaylarõn
Kafkasya’da tekrarlanmamasõ için
böyle bir paktõn gerekli olduğunu
vurguladõ. Fakat dünya o tarihte
Balkanlar’da meydana gelen olaylarla
ilgili olduğu için Kafkasya İstikrar
Paktõ düşüncesine rağbet edilmedi.
2001’de Avrasya’da bir istikrar paktõ
oluşturulmasõ için bir düşünce
platformu ortaya koymak istedik.
“Kafkasya’nın istikrarı önemlidir.
Ama Orta Asya’da istikrar olmadan
Kafkasya’nın tek başına istikrarı
sağlaması pek de mümkün
gözükmemektedir” dedik.
-Peki, bu bağlamda Türkiye’nin
konumunu değerlendirir misiniz?
- Türkiye-AB, Türkiye-NATO
ilişkilerinin yanõ sõra Türkiye’nin
Rusya ile ilişkileri de önemli.
Gürcistan’da meydana gelen
olaylardan sonra Türkiye inisiyatif
aldõ ve Başbakan Erdoğan Kafkasya
İstikrar Platformu adõyla bir oluşumu
ortaya koymak için yola çõkmõştõr. Bu
başarõlõ olur mu, olmaz mõ? Zaman
bize gösterecek.
Fakat Kafkasya İstikrar Paktõ tek
başõna bir şey ifade etmeyecektir,
inancõndayõm. Çünkü bunun içine
Kafkasya ülkeleri, Ukrayna ve Rusya
girince AB de, hatta gözlemci
statüsüyle ABD de burada olsun,
gibisinden görüşler ortaya çõkabilir.
Öte yandan Rusya’nõn ciddi sõkõntõlarõ
var.
Rusya kıskaçta
-Nedir bu sıkıntılar?
- Öncelikle Rusya Orta Avrupa’daki
periferisini kaybetti. Romanya,
Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Çek
Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya,
öbür Balkan ülkeleri, Estonya,
Letonya, Litvanya gibi periferileri
vardõ. Bunlarõ AB Rusya’nõn elinden
aldõ ve üye yaptõ. Bununla da kalmadõ.
Gürcistan’a, Ukrayna’ya, hatta
topraklarõnõn bir kõsmõ Urallar’õn
batõsõnda diye Kazakistan’a da yeşil
õşõk yaktõ. Bu durumda Rusya’nõn
yanõnda eski dostlarõndan sadece
Ermenistan, Kõrgõzistan, Tacikistan,
Moğolistan kaldõ. Özbekistan’õn ne
kadar var olduğu belli değil. Bu
yalnõzlõğa itilme vehmi, Rusya’yõ daha
atak hale getirdi.
Gürcistan sõkõntõsõ yaşanõrken
Ermenistan’la milli maç yapõlmasõ
ortaya çõktõ. Ermenistan’dan
Cumhurbaşkanõ Gül’e davet geldi. Bu
kabul edildi. Doğaldõr, Ermenistan
Türkiye’nin sõnõr komşusu. Ama çok
önemli bir konu var.
-Türkiye-Azerbaycan ilişkileri mi?
- Evet. Türkiye-Azerbaycan ilişkileri
Ermenistan’la olan ilişkilerin çok
üzerindedir. Çünkü biz, bir millet iki
devlet, dedik. Bunun bir sorumluluğu
vardõr. Dileğim odur ki, Türkiye
Cumhurbaşkanõ’nõn yaptõğõ o ziyaret
havada kalmasõn; Ermenistan bunun
sorumluluğunu duysun, icabõnõ yerine
getirsin.
Bu icabõn birinci şartõ soykõrõm
iddiasõnõ, Dağlõk Karabağ ve
Azerbaycan’a ait rayonlarõn işgalini
ortadan kaldõracak demarşlarda
bulunmaktõr. Türkiye Ermenistan’a
karşõ devlet çapõnda vecibelerini
yerine getirmiştir. Türkiye
Ermenistan’õ 1991’de tanõdõ.
1992’de ABD’den buğday transferine
izin verildi. Doğrudan elektrik satõşõ
için Ermenistan’la anlaşma imzalandõ.
Hatta KEİ’ye Ermenistan’õn üye
olmasõna göz yumuldu. Bugün
İstanbul’da bir Ermenistan temsilciliği
KEİ bünyesinde faaliyet gösteriyor.
Ayrõca İstanbul-Erivan arasõnda çarter
uçak seferleri yapõlõyor.
Ermenistan jeste
karşılık vermeli
-Ama kapalı olan bir kara sınırı var...
- Türkiye bu sõnõrõ durduğu yerde
kapatmadõ. Dağlõk Karabağ ve
Azerbaycan’a ait öbür bölgelerin
Ermenistan tarafõndan işgal edilmesi
üzerine sõnõr kapatõldõ. Ayrõca
Ermenistan Anayasasõ’nõn 11.
maddesinde Doğu Anadolu bölgesi
Batõ Ermenistan olarak tabir ediliyor.
Anayasasõnõn 13. maddesinin ikinci
fõkrasõnda devlet armasõnõn Ağrõ Dağõ
olduğu hükmü var. Öte yandan
bugün İstanbul’da kimine göre
60 bin, kimine göre 70 bin
Ermenistanlõ Ermeni evlerde
çalõşõyor. Yani Türk milleti
Ermenistanlõ Ermenilere bu
kadar rahat bir biçimde
davranõrken Ermenistan’õn
da buna karşõlõk bir şeyler
yapmasõ gerektiğine
inanõyorum.
-Yani ilişkileri düzeltmek
bir alışveriştir, tek taraflı
olmaz mı diyorsunuz?
- Tabii ki öyledir. Bugüne
kadar yapõcõ davranan
taraf hep Türkiye oldu.
Ayrõca, hicap duyarak
bunu söylüyorum,
diplomatlarõmõzõn katilleri
şu anda Ermenistan’da.
Bunlardan hiç bahsedilmiyor.
Cumhurbaşkanõ Gül
Ermenistan’a büyük bir özveride
bulunarak gitmiştir. Bu ziyaret
Türkiye-Ermenistan ilişkileri kadar,
Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri
bakõmõndan da çok önemlidir. Türkiye
devleti ve hükümeti Kars sõnõr kapõsõnõ
durduğu yerde açamaz.
Çünkü bu Türkiye’nin elindeki
kozdur. Bunun birinci bedeli Dağlõk
Karabağ, ikinci bedeli de sözde
soykõrõm iddialarõdõr.
Ermeni diasporasõ, dünya
parlamentolarõnõ sözde soykõrõm
iddialarõ nedeniyle ayaklandõrmõştõr.
Ermenistan bugüne kadar tek taraflõ
olarak yapõcõ değil, tam tersi yõpratõcõ,
bozucu davranõşlarda bulunmuştur.
Hatta şunu da hatõrlatayõm. Bundan
birkaç yõl önce aralarõnda sizin de
bulunduğunuz 10 Türk hanõmõ bir
grup Ermeni kadõnla ilişki kurdu. Bu
ilişkiler dahi sizlerin büyük özverisine
rağmen Ermeni tarafõnca yarõda
kesildi.
Gül’ün ziyaretine Bakû tepkisi
-Diyelim ki Ermenistan
Cumhurbaşkanı Gül’ün jestine
karşılık vermedi. Ne olur?
- Bu jeste karşõlõk vermezse
inandõrõcõlõğõnõ bir kere daha kaybeder.
AGİT, Avrupa Parlamentosu, Avrupa
Konseyi Parlamenterler Meclisi
Dağlõk Karabağ’õn Azeri toprağõ
olduğunu kabul etmişlerdir. Bu
konuda Ermenistan’a yaptõrõm henüz
uygulanmamõştõr.
-Basın ve medyadan Gül’ün
Ermenistan ziyaretinin
Azerbaycan’da çok ciddi tepkiyle
karşılandığı haberlerini aldık. Gül
Erivan’dan hemen sonra Bakû’ya
giderek Ankara’nın çizgisinin hiçbir
şekilde değişmeyeceği teminatını
verdiğini de yine bu haberlerden
öğrendik. Azerbaycan tarafından
aldığınız duyumlara göre orada hava
nasıl?
- Azerbaycan bir millet, iki devlet
felsefesinin icabõnõ yerine getiren bir
kardeş ülke. Azerbaycan Yunanistan
ve Rusya’ya rağmen KKTC’ye direkt
uçak seferi yaptõrmõş bir ülkedir.
Azerbaycan bütün uluslararasõ
toplantõlarõna KKTC Cumhurbaşkanõ
Talat ve kurucu Cumhurbaşkanõ
Rauf Denktaş’õ davet etmiştir.
Azerbaycan’da şu anda bir milyon
savaş göçmeni yaşõyor.
Bütün bunlarõ alt alta koyduğumuz
zaman Türkiye Cumhurbaşkanõ’nõn
Ermenistan gezisinin pek hoş
karşõlanmayacağõ bir gerçektir. Ama
insanlar umutla yaşõyorlar.
Cumhurbaşkanõ Gül’ün Bakû ziyareti
Azerbaycanlõlarõn umutlarõnõ
yeşertmiştir. Türkiye Karabağ’õn
işgalini Ermenistan ziyaretiyle
halledecek mi diye umutla
bekliyorlar.
-Cumhurbaşkanı Gül Bakû’dan
döndükten sonra “Üçlü bir zirve
olabilir” dedi. Azerbaycan
medyasından öğrendiğim kadarıyla
böyle bir gelişmeden kimsenin haberi
yok. Acaba bu konuda Bakû’da bir
şeyler konuşulmuş olabilir mi?
- Ama daha bunun altyapõsõyla ilgili
hiçbir haber yok. Ayrõca
Azerbaycan’da hiç kimse böyle bir
şeyin farkõnda değil. Ben tekrar,
Cumhurbaşkanõ Gül’ün bu ziyaretinin
bedelini Ermenistan’õn ödemesi
gerektiğini vurgulamak istiyorum.
Azerbaycan daha önemli
Bakana BOP
protestosu
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - “Türkiye’nin Avrupa
Birliği’ne Tam Üyeliği ve
Avrupa Kültürü” konulu
konferansa katõlmak için
İzmir’de Hilton Oteli’ne gelen
Devlet Bakanõ Mehmet Aydõn’õ,
Türkiye Gençlik Birliği (TGB)
üyeleri, ellerinde “Hükümet
istifa” yazan pankartlar ve Türk
bayraklarõyla protesto etti. TGB
Yürütme Kurulu Üyesi İlker
Yücel, Başbakan Erdoğan’õn
BOP’un eşbaşkanõ olmasõ
nedeniyle AKP’nin bakanõnõ
tanõmadõklarõnõ vurgulayarak,
“ABD ve AB, PKK’yi silah ve
parayla besliyor. Mehmet
Aydõn’õn bakanlõğõnõ
tanõmõyoruz” diyerek tepki
gösterdi.
Karaayıtlılar yargıda
kazandı
AYVALIK (Cumhuriyet) -
Balõkesir’õn Ayvalõk ilçesine
bağlõ Karaayõt köylüleri, bir
süredir yörelerinde çalõşma
yürüten Bilfer Madencilik
şirketine karşõ verdikleri hukuk
mücadelesinin ilk aşamasõnõ
kazandõ. Balõkesir İdare
Mahkemesi, köylülerin mera
olarak kullandõklarõ alanda
madencilik yapõlamayacağõnõ
kararlaştõrarak, yürütmeyi
durdurma kararõ verdi. Karaayõt
köylüleri, maden arama
çalõşmasõna karşõ sivil toplum
kuruluşlarõ ve çevre
belediyelerin desteğiyle
harekete geçmiş, muhtar ve 11
köylü adõna Balõkesir İdare
Mahkemesi’nde dava açõlmõştõ.
Ecstasy operasyonu
ANTALYA (AA) -
Hollanda’dan Türkiye’ye
getirilen ve Antalya Narkotik
polisinin 1.5 ay süren istihbarat
çalõşmasõ sonucu ele geçirilen
ecstasy haplarla ilgili gözaltõna
alõnan 4 zanlõ tutuklandõ.
Antalya Emniyet Müdürlüğü
Kaçakçõlõk ve Organize Suçlarla
Mücadele Şube Müdürlüğü
Narkotik Büro Amirliği
ekiplerince 1.5 aylõk istihbarat
ve takip çalõşmasõnõn ardõndan
Kaleiçi ve Konyaaltõ
Caddesi’nde 172 bin adet
ecstasy hapõn ele geçirildiği
operasyonla ilgili, Tahir Y,
Servet B, Şafi C. ve Hollandalõ
Roland G. çõkarõldõklarõ
mahkemece tutuklandõlar.
Arı kovanında esrar
KÜTAHYA (AA) - Kütahya
Emniyet Müdürlüğü Kaçakçõlõk
ve Organize Suçlar Şube
Müdürlüğü ile Tavşanlõ
Emniyet Müdürlüğü ekiplerince
Karakova Mahallesi’ndeki bağ
evinde arõ kovanlarõna
gizlenmiş 11 kilogram esrar
maddesiyle yakalanan Sabri
Akçay (45) tutuklandõ.
AÇIKLAMA
Haber Merkezi -
Başbakanlõk Gümrük Müsteşarõ
Emin Zararsõz, gazetemizde 4
Ekim 2008 tarihinde yayõmlanan
“Gümrükte de yeşil kriz”
başlõğõyla yayõmlanan haberle
ilgili yazõlõ bir açõklama yaptõ.
Zararsõz, “Gümrük
Müsteşarlõğõ’nõn resmi web
sitesinin sağ üst köşesinde
kullanõlan hususi bayrak Türk
bayrağõ olmayõp “Gümrük
Dairesi” (Gümrük Teşkilatõ)
bayrağõdõr. Gümrük Dairesi
bayrağõ -14 Eylül 1937 yõlõnda
Resmi Gazete’de yayõmlanan
nizamname doğrultusunda- Türk
bayrağõnõn şekli ve ölçüleri ile
aynõ olup, ay ve yõldõzõ yeşil
renkli dikdörtgen bir şerit
çerçevelemektedir” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Av-
rupa Konseyi Yolsuzluğa Karşõ Devletler
Grubu (GRECO) tarafõndan hazõrlanan
“Türkiye için Yolsuzluk Raporu”nun,
AKP istemediği için yayõmlanmadõğõ orta-
ya çõktõ. GRECO tarafõndan 2006 yõlõnda ha-
zõrlanan “1. ve 2. aşama Hazırlık Rapo-
ru”nda ise, “Türkiye’de ortaya çıkan
yolsuzluk skandallarının, yolsuzluğun
siyasetin en yüksek kademelerinde, dev-
let kurumlarında ve yargıda dahi var ol-
duğunu gösterdiği” belirtiliyor.
AKP hükümeti, GRECO’nun Türki-
ye’de yolsuzlukla mücadele konusunda ha-
zõrladõğõ iki rapordan birinin yayõmlan-
masõna izin vermedi. GRECO’nun inter-
net sitesinde yer alan çizelgede, tüm üye
ülkeler için 2 rapor hazõrlandõğõ belirlen-
di. Bu raporlardan ilki Hazõrlõk (Uyum) Ra-
poru olarak adlandõrõldõ ve 6-10 Mart 2006
tarihlerinde Türkiye içinde yayõmlandõ.
GRECO tüm ülkelerdeki yolsuzluklara ve
çözüm önerilerine ilişkin ikinci raporunu ise
7 Ekim 2008 tarihinde yayõmladõ. Ancak çi-
zelgenin Türkiye ile ilgili kõsmõnda, “İzin
verilmedi” ifadesine yer verildi.
Öymen sordu
CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur
Öymen, konuyu, Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle
verdiği soru önergesiyle TBMM günde-
mine taşõdõ. Öymen, hemen hemen bütün
ülkelerin kendileriyle ilgili raporlarõn ya-
yõmlanmasõna rõza gösterirken, AKP hü-
kümetinin raporu gizlediğini ve yayõm-
lanmasõna izin vermediğini belirtti. Baş-
bakan Erdoğan’a, raporun yayõmlanmasõna
izin verilmemesinin nedenini soran Öy-
men, şu sorulara yanõt istedi: “Raporda
yer alan iddialarla ilgili hükümetin
görüşü nedir?/ Hükümetin bu tutumu,
izlediğini iddia ettiği şeffaflık politika-
sıyla bağdaşmakta mıdır?/ Sözü edilen
raporun birer örneğinin Türkiye Büyük
Millet Meclisi’nde temsil edilen siyasi
partilere gönderilmesi düşünülmekte
midir?”
AB’nin Yolsuzluk Raporu Türkiye’nin istemiyle yayõmlanmazken, konuyla ilgili hazõrlõk raporunda yolsuzluklara dikkat çekiliyor
Türkiye
Azerbaycan
ilişkileri
Ermenistan’la
olan ilişkilerin
çok üzerindedir.
Biz bir millet iki
devlet dedik.
Bunun bir
sorumluluğu
vardır.
Marmara Grubu Vakfõ Başkanõ Dr. Akkan Suver, Kafkasya’daki gelişmeleri yorumladõ:
Yolsuzluk skandalları siyasetin üst kademelerinde
6-10 Mart 2006 tarihinde ya-
yõmlanan hazõrlõk raporunda, Tür-
kiye’deki yolsuzluklara ilişkin çar-
põcõ bilgilere yer verildi. Raporda
şu saptamalar yer aldõ:
? Özelleştirme programlarõ ve
kamu ihaleleri kaygõlarõn olduğu
alanlardõr. Yolsuzluk, Türkiye’ye
yabancõ sermaye girişinin önündeki
ana engellerden biri olarak gö-
zükmektedir.
? Son yõllarda ortaya çõkan yol-
suzluk skandallarõ, yolsuzluğun si-
yasetin en yüksek kademelerinde,
devlet kurumlarõnda ve hatta yar-
gõda bile var olduğunu göstermiş-
tir.
? Sivil toplum temsilcileri, bu
olaylarõn çok az kõsmõnõn soruş-
turmaya tabi tutulduğunu ve hiçbiri
hakkõnda cezaya hükmedilmediği-
ni de iddia etmiştir. Ülkede yol-
suzluğun incelenmesinde rol al-
mõş uluslararasõ organizasyonlar
tarafõndan da yolsuzluk bu şekilde
algõlanmaktadõr.
? Ülkedeki yolsuzluk ile organi-
ze suçlar arasõnda bir bağlantõ ol-
duğu Türk tarafõnca kabul edil-
mektedir. Yürütülen adli soruştur-
malar bu tip bağlantõlarõ ortaya çõ-
karmõştõr.
? Yolsuzluk soruşturmalarõ her
zaman devlet görevlileri ile ilişki-
lendirilmekte iken özel kuruluşlar
arasõnda rüşvet suç kapsamõna
alõnmamaktadõr.
? Uluslararasõ Şeffaflõk Örgü-
tü’nün 2005 yõlõ Yolsuzluk Endek-
si’nde Türkiye 10 üzerinden 3.5 no-
tu ile 159 ülke arasõnda 65. sõrada
yer almõştõr. Bu rakamlar, Türki-
ye’yi Avrupa’da yolsuzluğun en
çok görüldüğü ülkeler grubuna
koymaktadõr.
? Türk yetkilileri, Türkiye’deki
yolsuzluğun yönetimin düzgün iş-
leyişini tehdit eden önemli bir so-
run olduğunu kabul etmektedirler.
? Türkiye uzun zamandõr yol-
suzluktan geniş ölçüde etkilen-
mekte ve bu problemin, yargõ da da-
hil olmak üzere, tüm ülke kurum-
larõnda yaygõn olduğu görülmek-
tedir. Ayrõca, siyasi düzeydeki yol-
suzluğun kamu tarafõndan kaygõy-
la karşõlandõğõ anlaşõlmaktadõr.
ÖZELLEŞTİRME VE İHALELER
KAYGILI ALANLAR
‘
‘
Dr. Suver, Tavşanoğlu’nun
Kafkasya’yla ilgili sorularını
yanıtlarken Kafkasya İstikrar
Paktı’nın tek başına bir şey ifade
etmeyeceğini söyledi.