30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM 2008 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Bulamaç “Bulamaç”ın sözlük karşılığı “sulu, cıvık hamur” ve “koyu un çorbası” olarak veriliyor. Konuşma dilinde bu sözcük, birbirini tutmayan şeylerin bir araya getirildiği karışık bir nesneyi ad- landırmak için de kullanılıyor. Kimi törenlerimizde ve gösterilerde görülen ka- rışıklık, kargaşa, duygusal iniş çıkışlar, birbirini tut- mazlıklar, akla çoğu kez bu sözcüğü getiriyor… “İstiklal Marşı”mızla başlayalım… Üzücü, ama gerçek; “İstiklal Marşı”mızı okumayı bilmiyoruz… Bir ağızdan okumaya başladığımızda, sonuç ço- ğu kez bir ses ve söz anarşisi oluyor… Bu özrümüzün sanırım hepimiz ayrımındayız. Sorun nerede? Sözlerle müzik arasındaki uyumsuzlukta mı? “Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” dizesini, beste nedeniyle bölerek “korkma sönmez bu şafak/larda yüzen al sancak” demek zorunda oluştaki çetrefillikte mi? “Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak” dizesinin hemen ardına bir sonraki dizeden “o benim” sözcüklerini ekleyip, sonrasında da an- lamın hiç gerektirmediği bir es verişteki yine o pek de hoş olmayan güfte-beste uygunsuzluğunda mı? Kurtuluş Savaşı döneminde bir anlamı olabile- cek “kahraman ırk”, “hakkıdır hakka tapan” gibi de- yimlerin bugün tartışılabilir olmasından mı? Günümüzde “ırk” kavramı artık ırkçılıkla özdeş duruma gelmiştir. Bunun gibi, bugün en inanmış bir dindarın bi- le Tanrı inancını günümüzde daha çok günlük ko- nuşma dilinde, dinle ilgisi olmayan anlamlarda kul- lanılan “tapmak” sözcüğüyle birlikte düşüneceğini pek sanmıyorum. Sonuçta, her sözcüğün anlamını anlayarak ve içselleştirerek, inançla ve güzel okunamayan bir bağımsızlık marşı, birlik ve güçlülük duygusu uyan- dırmak yerine, tam tersine, bir başıboşluk, dağı- nıklık görüntüsü ve izlenimi uyandırıyor… Her yerde, her fırsatta, her açılışta ve kapanış- ta marş okunmasının çok anlamlı ve gerekli ol- madığı da ayrı bir konu… Dualarımız konusunda da benzer düşüncelerim var. Arap gırtlağıyla (hançeresiyle) Arapça okunan duaların, ne kadar köklü geleneklere sahip olunursa olunsun, bu ülke insanının yüreğinde yeterince açık ve aydınlık duygular uyandırabildiğinden emin de- ğilim… Bu konunun da eninde sonunda, saplan- tıdan ve saptırmadan uzak, uygarca bir yaklaşımla, güçlü biçimde gündeme geleceğini, aynı duala- rın daha doğal bir sesle ve Türkçe olarak da okun- masında bir sakınca bulunmadığının anlaşılaca- ğını ümit ediyorum. (Bilindiği gibi Gökalp bu gö- rüşü savunmuş, daha sonra da uzunca bir süre ezan kendi dilimizde okunmuştu.) Ulusça acımızı dile getirdiğimiz son törenlerde ve protesto gösterilerinde de, birçok benzerinde olduğu gibi, kimi kez yanlış ve kötü okunan İstiklal Marşları, anlamları bilinemeyecek Arapça dualar, Atatürk posterlerinin ve bayrakların yanı başın- da kurt başı işaretleriyle uzanan kollar, bir ara Chopen’in cenaze marşı, kimi törenlerde belki mehter marşları, kitlesel sloganların atıldığı tö- renlere neredeyse kundakta getirilen bebekler ve başkaca birbirini tutmazlıklar birbirine karıştı… Bu karışıklıkta ben bir ulusal birlik görüntüsü de- ğil, çeşitlilik de değil, bir kimlik bulamacı görü- yorum… Ve bu kimlik bulamacı sadece bu türden tö- renlerde değil, TV programlarından gazete say- falarına, trafik kargaşasından günlük yaşam iliş- kilerimize, sokakta yürüme adabından kuyrukta sı- ra bekleme alışkanlığına, kişisel ve toplumsal ya- şamlarımızın bütün alanlarına yayılmış durumda… Özellikle bu iktidar döneminde bütün ülkeyi hiç- bir zaman olmadığı ölçüde kaplayan bu bula- maçtan, bu görüntü ve kültür karmaşası ve kirli- liğinden, gerçek anlamıyla uygar, vakur; görün- tüsüyle de içeriğiyle de aydınlık bir ulusal birliğe evrilmek nasıl gerçekleşecek? Bu sorunun tek bir yanıtı olabilir: Okuma çağına gelmiş kuşakların bilimsel ve hü- manist eğitiminden geçirilmesiyle… Hem ulusal hem sınıfsal aidiyet bilinci kazan- manın, kendi ulusunun insanıyla bütün insanlığa sevgi duymak arasında bir çelişki görmemenin; bir dine, inanca ya da ülkeye bağlılığı akılla, bil- giyle, bilinçle yaşamanın, özet olarak da bugün içinde bulunduğumuz kimlik bulamacından kur- tulmanın biricik yolu, ulusça böyle bir eğitimden geçmemiz olsa gerek… [email protected] Faks: (0212) 343 72 64 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, Irak’õn ku- zeyini kastederek “Artık oralar bizim için BBG (Biri Bizi Gözetliyor) evi gibi” diyen eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral Yaşar Büyüka- nıt’a “Gözetliyordun da niye bun- lar oldu diye sorarlar” sözleriyle tep- ki gösterdi. NTV’de gündeme ilişkin sorularõ yanõtlayan Çiçek, terör konularõnda id- dialõ konuşmanõn yanlõş olduğunu söyledi. İsim vermeden eski Genel- kurmay Başkanõ emekli Orgeneral Büyükanõt’õ eleştiren Çiçek, “İşte kökünü kazıdık, kazıyoruz. Şunu yaptık, bunu yaptık... Sorumlu mev- kideki insanların çok iddialı açık- lamaları terörle mücadelede bizim işimizi zorlaştırıyor. Biri bizi gö- zetliyor... Gözetliyordun da niye bunlar oldu diye sorarlar” dedi. Muhalefetin Kuzey Irak’ta tampon bölge oluşturulmasõ önerisine de de- ğinen Çiçek, şöyle devam etti: “Hem gerçekleri konuşmalıyız hem de gerçekçi konuşmalıyız. Ye- gâne doğru yoktur, başka doğru- larla bir anlam ifade edilirse o doğ- ru olur. Bir taraftan doğru görülü- yorsa bazı yönlerden de yanlıştır. Getirisi olan şeyin götürüsü de var- dır. Her konuyu iyi hesap etmek ge- rekiyor. Aksi halde başka bir böl- genin sınırını işgal etmiş olmuş olursunuz. Bunun konuşulması ge- rekir, konuşuyoruz zaten. Bir yıl ön- ce sınır ötesi operasyonu yapacağız dedik, yaptık. Irak halkıyla bir derdimiz yok. Irak’ın bütünlüğüne önem veriyoruz. Bunu anlatabil- memiz 1 yıl aldı. Türkiye, çok acı- lar yaşadı. Toplumun bir kesimi di- yor ki ‘Demokraside eksiklik var’, ‘Demokratik açõlõmlar yapõlmadõğõ için böyle şeyler oluyor.’ Bir kısmı da yanlış diyor. Sorunun kestirme bir çözümü yok. Teröre karşı ulusla- rararası dayanışma şart. Terör so- runu dış destek nedeniyle çözüle- miyor. Terörist olarak nitelendir- diğimiz insanları istedik, vermi- yorlar. Bir terör örgütünün yöne- ticisini istedik; dirisi değil, ölüsü gel- di. Niye, çünkü onlar kullanıyor- lardı.” ‘Yeni paket açıklanamaz’ Teröre karşõ yeni bir paket açõk- lamanõn doğru olmayacağõnõ ifade eden Çiçek, “Hatta hiçbir şey açık- lamamak gerekir. Terörün bu- gün-yarın ortadan kaldırılması mümkün değil” dedi. Çiçek, Aktütün saldõrõsõ sõrasõnda Antalya’da golf oynadõğõ için eleşti- rilen Hava Kuvvetleri Komutanõ Or- general Aydoğan Babaoğlu’na yö- nelik eleştirileri de değerlendirdi. Çi- çek, “Hangi görevde olursak olalım bizi biri gözetliyor işte... Biraz da- ha hem konuşmamıza hem davra- nışımıza dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Belli ki hassas dö- nemden geçiyoruz. Bazı şeyler böy- le bir dönemde toplumda tepkilere sebep oluyor” diye konuştu. Çiçek, terörist başõ Abdullah Öcalan ile 9 yõl önce “Bu işi sizin- le çözelim” şeklinde görüşmeler yapõldõğõ yönündeki haberlere ilişkin soru üzerine, “Bizim dönemimizde bu kişiyle cezaevi mevzuatı dışın- da görüşmesi gerekenlerin dışın- da hiç kimse görüşmemiştir” ya- nõtõnõ verdi. Hükümet Sözcüsü Çiçek, bir televizyon programõnda eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral Büyükanõt’a yüklendi. Büyükanõt’õn Kuzey Irak için yaptõğõ ‘BBG evi’ benzetmesini eleştiren Çiçek, ‘Gözetliyordun da niye bunlar oldu diye sorarlar’ sözleriyle tepki gösterdi. Çiçek, Öcalan’la görüşüldüğü iddialarõnõ da yalanladõ. ‘Gözetliyordun da ne oldu?’ EMİNE KAPLAN ANKARA - Terörle mücadele zirve- sinde askere terörle mücadele kapsamõn- da yeni yetkiler verilmesi üzerinde uzlaş- ma sağlanamazken; AKP hükümeti özel- likle gözaltõ süresinin uzatõlmasõ başta olmak üzere anayasa ve yasa değişikliği gerektirecek düzenlemelere karşõ çõkõyor. Aktütün saldõrõsõnõn ardõndan terörle mücadele için alõnacak yeni önlemleri belirlemek üzere önceki gün toplanan te- rörle mücadele zirvesinden bir sonuç çõkmadõ. Genelkurmay, terörle mücadele kapsamõnda gözaltõ süresinin uzatõlmasõ başta olmak üzere anayasa ve yasalarda değişiklik getiren ve askere yetki arttõrõ- mõnõ öngören bir dizi düzenleme istiyor. Ancak AKP hükümeti, bu düzenlemelere sõcak bakmõyor. Terör zirvesine, gelecek hafta devam edilecek. AKP hükümetinin, bu düzenle- melerin tamamõna ya da bir kõsmõna “evet” demesi durumunda bile parti için- de sõkõntõ bulunuyor. Parti yöneticileri ve bölge milletvekilleri başta olmak üzere AKP grubunun büyük çoğunluğu askere yetki arttõrõmõ öngören düzenlemelere karşõ çõkõyor. Bu nedenle hükümetin bu düzenlemeleri TBMM’den geçirme ko- nusunda sõkõntõ yaşayabileceğine dikkat çekiliyor. TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Ko- misyonu Başkanõ Zafer Üskül, terörle mücadelenin güvenlik yönü olduğu ka- dar ekonomik, sosyal, kültürel yönü de olduğunu belirterek önlemlerin bunlar dikkate alõnarak belirlenmesi gerektiğini söyledi. Üskül, insan haklarõ alanõnda yapõlacak daraltmalarõn terörle mücade- lede çözüm olamayacağõnõ kaydederek Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinin sõkõ- yönetim ve OHAL’ler tarihi olduğunu belirtti. Üskül, şu görüşleri dile getirdi: “Temel hak ve özgürlüklerin ola- ğanüstü ölçülerde sınırlandırıldığı dö- nemlerdir bunlar. Ama Türkiye’nin geldiği nokta ortada. Temel hak ve öz- gürlüklerde yeni daraltmalara gide- rek, Türkiye’yi AİHM önünde yeni- den davalık konuma getirmenin anla- mı yok. Türkiye, elbette terörle müca- dele edecektir. İnsan haklarından vaz- geçmeden, verilen yetkilerin gerektiği gibi kullanılması, teknolojiden yarar- lanılması ve terörle mücadelenin ör- gütlenmesinin gözden geçirilmesi ye- terli olacaktır.” Partide görüş ayrılığı AKP’de MHP kökenli milletvekilleri ise terörle mücadele kapsamõnda askere istediği yetkilerin verilmesini istiyor. İl- gili yasal düzenmelerin TBMM’ye gel- mesi durumunda görüşmeler sõrasõnda parti içinde sõkõntõlõ bir süreç yaşanabile- ceğine dikkat çekiliyor. AKP hükümeti- nin Genelkurmay’õn istediği değişiklikle- re birebir “evet” demese bile işyeri ve konutta arama, terörle mücadele eden bi- rimlere adli kolluk yetkisinin verilmesi gibi konularõ bazõ koşullara bağlayarak yumuşak geçiş öngören bazõ düzenleme- leri kabul edebileceğine işaret ediliyor. Böylelikle parti içinde askerin taleplerine karşõ çõkan milletvekillerinin itirazlarõnõn en aza indirgenebileceği belirtiliyor. AKP’de ‘yetki’ tartõşmasõ TERÖRLE MÜCADELE Teröre tepki tüm yurtta çõğ gibi büyüyor Haber Merkezi - Aktütün ve Diyarbakõr’daki terör saldõrõlarõna tepkiler çõğ gibi büyüyor. Kuşadasõ’nda AKP, CHP, MHP, DSP, DP, SP ve ANAVATAN ilçe örgütlerinin ev sahipliğinde, çeşitli sivil toplum örgütleri ve mesleki kuruluşlarõn desteğiyle düzenlenen miting Atatürk Anõtõ önünde yapõldõ. Yüzlerce kişinin katõldõğõ mitingde teröre lanet yağdõ. Bursa’nõn Mudanya ilçesinde de çeşitli sivil toplum örgütlerince “Teröre Lanet” mitingi yapõldõ. Miting sõrasõnda Mudanya açõklarõnda bulunan balõkçõ tekneleri ve kayõklarõnõn da Türk bayraklarõyla süslendiği dikkat çekti. Adana’da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Hacõ Bektaş Vakfõ, Yüreğir Cem Derneği, Tunceliler Derneği ve Adõyaman Bulamlar Derneği yöneticileriyle birlikte basõn toplantõsõ düzenleyen Hacõ Bektaşi Veli Kültür ve Tanõtma Derneği Adana Şube Başkanõ Kemal Çelik, “Tüm güçlere düşen görev, toplumun sağduyulu olmasına yardımcı olmak ve provokasyonlara vesile olacak çabalara karşı uyanık olmaktır” dedi. İşçi Partisi Adana İl Başkanõ İsmail Hakkõ Savaşer de yaptõğõ açõklamada ABD’yi, yõllardan beri Türkiye’ye yönelik terörün ardõndaki en büyük güç olmakla suçladõ. Kuşadası’nda teröre lanet yağarken (üstte), Adana’da dernekler provo- kasyon uyarısı yaptı. (Fotoğraflar: LATİF SANSÜR/YUSUF BAŞTUĞ) Gabar’da sõğõnaklar bombalandõ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Aktü- tün Karakolu ve Diyarbakõr’daki polis servisine dü- zenlenen saldõrõnõn ardõndan operasyonlar sõklaştõ- rõldõ. Sõnõr ötesi harekât tezkeresinin TBMM’de kabul edilmesinin ardõndan hava harekâtlarõ sürdürülüyor. Diyarbakõr 2. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlõ- ğõ’ndan önceki günden itibaren 50 civarõnda F-16 sa- vaş uçağõ sõnõra doğru haraket etti. Diyarbakõr 7. Kolordu Komutanlõğõ’na da aske- ri araçlarõ taşõyan çok sayõda TIR girdi. Şõrnak’õn Cu- di, Küpeli ve Yassõ Dağlarõ ile Bestler Dereler böl- gesine de çok sayõda asker ve araç sevkõyatõ yapõl- dõ. Şõrnak’õn Güçlükonak ilçesi kõrsalõ ve Gabar Da- ğõ’nda ise önceki gün 4 teröristin öldürülmesinin ar- dõndan, bölgede başka PKK’li gruplarõn da bulun- duğu istihbaratõnõ alan güvenlik güçleri operasyon- larõnõ sõklaştõrdõ. Gün boyu süren operasyonlarda Şõrnak 23. Sõnõr Tümen Komutanlõğõ’ndan kalkan kobra ve süper kob- ra helikopterlerin de Gabar Dağõ’ndaki terörist sõ- ğõnaklarõnõ bombaladõğõ belirtildi. Gözaltı sayısı 6’ya yükseldi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr’da 4’ü polis 5 kişinin şehit olmasõna yol açan saldõrõyõ gerçekleştiren teröristlere yardõm ve yataklõk ettiği iddiasõyla bir kişi daha gözaltõna alõndõ. Diyarbakõr’da Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksekokulu personelini taşõyan servis aracõna yönelik saldõrõyla ilgili soruşturmasõ sürüyor. Saldõrõyõ gerçekleştiren 4 teröristten 3’ü ile olayla bağlantõsõ bulunduğu ifade edilen 2 kişinin emniyetteki sorgusu devam ederken, dün de PKK’lilere yardõm ve yataklõk ettiği iddiasõyla bir kişi gözaltõna alõndõ. Böylece olayla ilgili gözaltõna alõnanlarõn sayõsõ 6’ya yükseldi. Emniyet yetkilileri, olayõn planlayõcõsõ olan PKK’li Mehmet Şah Yildeniz’in yakalanmasõ için başlatõlan operasyonlarõn devam ettiğini bildirdiler. İlkgörevyerleriGüneydoğu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açtõğõ kurslarõ tamamlayan 485 Özel Harekât sõnõfõ polis, başta Şõrnak ve Hakkâri olmak üzere çeşitli kentlere gönderildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât timlerine, yeni mezun 485 polis daha katõldõ. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Daire Başkanlõğõ’nõn bu yõl içerisinde açtõğõ 36. dönem kursuna katõlan ve çeşitli kadrolarda görev yapan kursiyer polisler, yaklaşõk 3 ay 15 gün süren eğitime tabi tutuldu. Kursu başarõyla tamamlayan 485 Özel Harekât mensubunun, başta Hakkâri ve Şõrnak olmak üzere çeşitli kadrolara atamalarõ yapõldõ. Yeni atanan Özel Harekât mensuplarõnõn önümüzdeki günlerde görev alacaklarõ bildirildi. OPERASYONLAR Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek isim vermeden eski Genelkurmay Başkanõ Yaşar Büyükanõt’õ eleştirdi Tartaklama soruşturulmayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Batman Valiliği, 17 Şubat tarihinde kentte meydana gelen olaylar sõrasõnda DTP Batman Milletvekili Bengi Yõldõz’õ tartakladõğõ ileri sürülen çevik kuvvet polisleri için “soruşturma izni” vermedi. Yõldõz, gün ortasõnda ve çok sayõda güvenlik görevlisinin gözü önünde tartaklandõğõnõ belirterek, valilik kararõna itiraz etti. YARSAV’dan dava hazırlığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõçlar ve Savcõlar Birliği (YARSAV) Yönetim Kurulu’nun, Hâkimler ve Cumhuriyet Savcõlarõ Hakkõnda Uygulanacak Atama ve Nakil Yönetmeliği ve bu yönetmelikte değişiklik öngören yönetmeliğin yetki aşõmõ nedeniyle iptali istemiyle Danõştay’da dava açacağõ bildirildi. YARSAV Yönetim Kurulu adõna yapõlan yazõlõ açõklamada, “HSYK’nin görevleri gasp edilerek yapõlan ve uygulanagelen bu düzenleyici işlemlerin, yargõ bağõmsõzlõğõnõn ve yargõda reform söyleminin gereği olarak ivedilikle kaldõrõlmasõnõ, anõlan konularõn 2461 ve 2802 sayõlõ Yasa hükümlerinin yürürlükte bulunmasõ karşõsõnda; anayasal görevi uyarõnca HSYK tarafõndan çõkarõlacak yönetmeliklerle düzenlenmesi çağrõsõnda bulunuyoruz” denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle