Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2008 PAZAR 2 Biri de kalkmış, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ı, savcılığa jurnal etmeye! Büyükanıt beş suçtan hepsini işlemiş!.. DTP’nin terörist olduğunu söylemiş; milletvekillerine, TBMM’ye hakaret etmiş; kamu görevlilerinin siyaset yapma yasağına uymamış; mahkemeyi etkilemeye kalkışmış!.. Beş konuda suçlanan bir Genelkurmay Başkanı aylardır Mehmetçikleriyle birlikte sınırlarda savaş vermekte... ??? Ne garip bir ülkede yaşıyoruz! Bir Cumhurbaşkanı seçildi, ama hesap vermesi gereken dosyaları bir yanda duruyor... Bir Başbakanımız var, belediye başkanlığı döneminden kalma ağır suçlamalar bir türlü sonuçlanmamış!.. İkisini de kurtaran, dokunulmazlık zırhı!.. Savcılar, yargıçlar bu iki kişiden bir gün eski hesapları soracak diye yıllardır bekleniyor. Bütün bunları görmezden gelen Soros çocukları birtakım yazarcıklar, Türk askerinin başındaki bir generalin savcılıklarda, belki de hapislerde süründürülmesini istiyorlar!.. ??? Yanlış şeyler mi? TBMM’deki kimi milletvekillerinin PKK’yi terör örgütü saymadıklarını söylemek yanlış mı? Bir tek DTP milletvekili “PKK’yi kınıyoruz” diyebiliyor mu? Asker siyasete karışamazmış!.. Nedir siyaset? Bir hal EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Biri de Kalkmış!.. kın, bir ülkenin yazgısı konusunda endişe duyan insanların haklı uyarıları siyaset midir? Asker de bu ülkenin insanı değil mi? Sen, o, bu hepsi ülkenin ters gidişine göz yumacak, hatta destekleyecek, ama asker hep susacak... Hepimiz beş yıldan bu yana Atatürk devrimine dayanan Atatürk Cumhuriyetinin parça parça ortadan kaldırılmakta olduğunu görüyoruz. Hele son seçimlerden sonra, yoksul, aç, çıplak bir yaşama mahkum edilen insanlarımızın, birer patates, peynir, pirinç ya da birkaç okka kömür çuvalıyla kandırılarak elinden aldıkları oylara pek güvenmesinler! Kapma oylar bir gün altüst olur, kaç kez gördüğümüz gibi, Soros çocuklarıdır şimdiki destekçileri de.. bakarsın onlar günü geldiğinde kaçacak yer ararlar!.. Geçmişimizde, Cumhuriyet silahlı kuvvetlerinin başındaki bir generale, hem de aylardır bir çeşit vatan savunması yapan, hemen her gün şehitler veren bir ordunun başkomutanı durumundaki bir askere bu denli düşmanca davranılması tarihte görülmemiştir! Bu kişiler böyle çirkin suçlamalara kalkışmak yürekliliğini acaba, yeni anayasa taslağından mı alıyorlar? ??? Türkiye Cumhuriyeti savcıları, bu çeşit jurnallere önem verecek insanlar değildir. Yurt düşmanlarının yararına hizmet etmeye kalkışanlar günü geldiğinde halkımızdan hak ettikleri dersi alacaklardır! Gerisi, boş laf!.. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Memleketimden 2007 Manzaraları Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR ürkiye’deki gerçek işsiz sayısının 5 milyona vardığı bildiriliyor. Resmi istatistiklerin verdiği rakamlar sadece iş bulma kurumuna başvuranlarla sınırlı kalıyor. Türkiye’nin AB üyeliği herhalde sona ermiş bulunuyor. Artık “Elveda Avrupa” demek zamanı gelmiştir. Türkiye’nin dış borcu 210 milyardan 420 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. Özel sektörün borcu 213 milyara yükseldi. Günde 153 milyon faiz ödemek zorundayız. Bankalardaki mevduatın yüzde 90’ı yüzde 3.5’lik bir mutlu azınlığa ait. Türk toplumunda ortalama okuma süresinin bir günde 26 saniye, ortalama TV izleme süresinin 3.5 saat olduğu öğrenildi. (Amerika’nın ardından dünya ikincisiyiz). Türkiye’de 1220 hastane, 85 bin cami bulunuyor. 60 bin kişiye bir hastane, 350 kişiye bir cami düşüyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi birkaç bakanlığa bedel. 13 ilimizde tiyatro bulunurken 81 ilimizde Kuran kursu var. 2539 lisemize 49 milyon YTL tahsis edilirken 455 imam hatip PENCERE Kar Yağıyor... Kar yağdı.. Çocukluğumuzun neşesiydi.. Eskiden “Romantizm”in gereği, kar üzerine şiirler yazılır ve okunurdu... Pencereden bakıyorum, ortalık bembeyaz... Orhan Seyfi’nin ‘Kış’ adlı şiirini anımsayalım mı: “Dışarda yorgun adımlar, çalındı sonra kapım... ‘Acep gelen bu zaman kim?’ dedim, gidip açtım... Görünce, kalbimi oynattı bir küçük lerziş... Garip çehreli, asırdîde bir derviş!.. Elinde buzdan âsâ, koltuğunda bir ney var... Omuzlarında uzun, bembeyaz uzun saçlar...” Şiir uzuyor... “Asırdîde” ihtiyarın adı kış imiş, üstelik baharın âşıkıymış... Doğa ve mevsimler üzerine çeşitleme bir dönemin edebiyatında geçerliydi... Ya şimdi?.. ? Günümüze yağan kar, bir dönemin romantizmini 21’inci yüzyılın acımasız gerçekçiliğinde ezip geçiyor; yoksulların ve ezilmişlerin feryatlarına kulak tıkamaya olanak yok... Üstelik çağımızın insanı artık romantik değil... Postromantik... Nasıl?.. Sen ‘kar’ diyorsun, adam a’nın üstüne bir şapka konduruyor: Kâr... Yinelesen de yararı yok: Kar... Anlamazlıktan gelerek o da yineliyor: Kâr... Karın söylenişinden bile kârın tadını çıkaran zamane uyanığına a’nın üstündeki şapkayı çok görmek bir yana.. şapka çıkarılır... ? Ancak bir dostum dedi ki: El elden üstündür... Ne demek istiyorsun?.. Yalnız ‘kar’ın değil, ‘kâr’ın da modası geçti... Peki, şimdi moda ne?.. Faiz... Ne demek o?.. Üretmek, pazarlamak, satmak.. zararı göze alarak kâr etmeye çabalamak zahmetli işler... Rizikoya ne gerek var?.. Dünyada en yüksek faiz Türkiye’de... Kuranıkerim’in kesinlikle yasakladığı faizin folluğunu İslamcı ve türbancı politikacılar ülkemizde oluşturdular... Deme!.. Diyorum ki halkımız hem de Müslümanlığa en ters yöntemle sömürülüp soyuluyor; İslamcılar bu tezgâhı özellikle kurdular... Neden özellikle?.. Çünkü faizcilikten en çok onlar kazanıyorlar... ? ‘Pencere’den bakıyorum.. Ortalık bembeyaz... Kar yağıyor... ‘Kar yağıyor’ tümcesi çok ayıp bir argo tekerlemeyi anımsatıyor... Kar neremize yağıyor?.. T okuluna 21 milyon verildi. Kurban Bayramı’nda 547 vatandaşımız kurban keserken yaralandı. Azgın boğaların caddelerdeki kovalamacası bu yıl da süregeldi. Kâbe’de hacı adaylarımız şeytan taşlamak için 360 ton ve 132 milyon tas kullandılar. Ankara’da Metro’da toplu namaz kılındı. Harembus’ta kız öğrenciler erkeklerden ayrı seyahat etmeye başladılar. Türban kullanımı son yıllarda yüzde 3.5’ten yüzde 16’ya yükseldi. Maltepe Belediye Başkanı imamların Öğretmenler Günü’nü kutladı. Bir müftümüz, bayramda nikâh düşen kadınların eli öpülmez, bir diğeri nikâhlı olmadığınız kadınla dans etmek günahtır buyurdu. Dansöz seyretmek ise büyük günah sayılıyor. AKP’ye oy verenlerin yüzde 83’üne göre, plajlarda mayo ile dolaşmak günahtır. Tüm seçmenlerin yüzde 59’u yaşamı, dünyayı anlamak için din kitapları bilim kitaplarına üstündür diye düşünüyor. (Prof. Yılmaz Esmer). ? Arkası 19. Sayfada CUMHURİYET 02 CMYK