30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 OCAK 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Bu yılki sosyal güvenlik açıklarının yüzde 130’u sağlık harcamalarından kaynaklanacak 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Başbakan yine yanıltıyor ? Başbakan’ın hesaplamasına göre sosyal güvenliğin 2007’de 164 milyar YTL açık vermesi gerekiyor. Ancak bu mümkün değil, çünkü 2007’de sosyal güvenlik açığı 26.4 milyar YTL olarak gerçekleşecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Sosyal güvenlik açıkları 1994 yılından bu yana 851 milyar YTL’ye ulaştı. Türkiye 2030 yılda iflas noktasına gelecek” sözlerine karşın açık miktarını “Hazine iç borçlanma faizine göre güncelleyerek” abarttığı ortaya çıktı. Lobilerin Emrinde.. Son günlerde Erdoğan hükümeti için en büyük reklam kampanyası haberi, sigara yasağı üzerinden yürütüldü.. Önce Meclis’in devrim gibi bir yasa hazırlığı içinde olduğunun altı çizildi. Hükümetin bu konudaki kararlılığını vurgulayan açıklamalar Başbakan Erdoğan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’dan geldi. Hatta Sayın Erdoğan ateşli konuşmalarından birinde halkın sağlığıyla oynatmayacağı anlamına gelen gür sesli çıkışlarından birini yaptı. Halkımızı çok yakından ilgilendiren yasakların ayrıntıları üzerine sayısız haber, söyleşi üretilerek, sigara tiryakilerinin tepkileri alındı. Yasanın çıkmayacağından değil de, uygulanamayacağından duyulan kaygılar dile getirildi.. Yasanın çıkmasından sonra dünkü gazete haberlerinde bile “Sigara sadece evde serbest”, “İzmariti sokağa atan bile ceza ödeyecek” içerikli, iddialı haberlerden manşetler atıldı. Sigara lobilerine teslim olunmadığı, lokanta, bar ve kahvelerde sigara tiryakileri için kapalı oda açılması girişimine de boyun eğilmediğinin altı çizildi. Oysa Meclis’ten çıkan yasa aslında AKP iktidarı, Erdoğan hükümeti ve milletvekillerinin kelimenin tam anlamı ile sigara lobilerine teslim olmalarının belgesi.. Son dakika düzenlemesiyle yasanın yürürlüğe girmesi 4 ay ertelendi. Ayrıca yasa metninin içinde, lokanta, bar, kahvehane, kafeteryalarda sigara içilmesi yasağının yürürlüğü, yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 18 ay daha bekleyecek. Özetle sigara yasağı sonradan yeni yasal düzenlemeler gündeme gelmezse en erken 22 ay sonra yürürlüğe girmiş olacak. Meclis’te sigara lobilerinin kıran kırana bastırmaları üzerine AKP içinde yapılan tartışmalarda, Sağlık Bakanı “Geri çektiler dedirtmem” dediği için yasanın çıkarılması için ancak yürürlüğünün ertelenmesi gibi bir formül yaratılmış oldu. AKP resmen sigara lobilerine teslim olmadan fiilen teslim olmuş oldu. Bir anlamda Başbakan Erdoğan’da televizyonlarda yayımlanan çok çarpıcı, sert söylemini, sözünü yutmuş oldu. Ne diyelim tiryakilerin gözü aydın, sigara içmeyip pasif içici olarak sağlıklarını kaybedenlerin de canları sağ olsun. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir hesabından.. ??? Hürriyet gazetesinin dünkü manşetinde yer alan haber, lobilerin siyaset ve iktidarlar üzerindeki güçlerini gösterme anlamında sanki daha bir çarpıcı; Kanadalı Eldorado Gold şirketinin Menderes ilçesine bağlı Efemçukuru köyündeki altın madeni çalışmaları, köylülerin arazilerini satmamakta direnmeleri karşısında çok ilginç bir formülle çözülmüş.. Bakanlar Kurulu 10.12.2007 tarihli bir karar çıkararak, “yurt savunması” gerekçeli bir kamulaştırma öngörmüş. Yurt savunması için acil durum gerekçeli kamulaştırma kararı karşısında köylü Danıştay’da iptal davası açmış. Arazinin zaten yüzde 60’ını satın almış olduğunu açıklayan şirket yetkilileri, söz konusu prosedürün ilk kez uygulanmadığı savunmasını yapmışlar. Daha önce de benzer uygulamalar olduğu savunmasıyla kendilerini masum göstermeyi seçmişler. Köylüler şirketin satış için gönderdiği davet mektuplarını yakarak olayı protesto ederlerken Erdoğan hükümetinin kararını nasıl savunacağı ya da savunup savunmayacağı henüz belli değil.. ??? Ha bu arada.. Başbakan Erdoğan’ın Ekonomik Sosyal Konsey toplantısında yaptığı konuşmada, sosyal güvenlik sistemlerinin çöküşü üzerine çizdiği kara tabloda verdiği rakamların gerçek değerler üzerinden olmadığı konusunda kamuoyunu uyarmak gerek. Kendilerine göre “kara delik” bize göre sosyal devlette sosyal güvenliğin devlet tarafından desteklenmesi anlamına gelen fonlar, bütçeden yapılan aktarımlara ilişkin rakkamlarda, söz konusu yılların gerçekleştirilmeleri değil, bugüne göre geçerli faiz oranlarının bindirilmesi baz alınmış. Öyle olunca da dudak uçurtucu rakkamlar ortaya çıkmış.. Her ne ise, besbelli ki Erdoğan hükümeti, göreceli seçimlerden uzak en uygun tarihte, IMF dayatmalı adı sosyal güvenlik reformu, özü sosyal güvenlik, sağlık hizmetlerinin yükünün hastaya, sahibine aktarılması anlamına gelen yasayı çıkarmaya niyetli. Belki de zorunlu; çünkü sağlıkta uzman örgütlerin tüm uyarılarına kulak tıkayıp kendilerine seçimlerde ucuz prim, yandaşları özel sağlık kuruluşlarına da gelir kaynağı sistemini yürürlüğe sokarak, sağlık ve sosyal güvenlik sistemindeki esas çöküş, kara deliğin patlamasının, büyümesinin yolunu açtılar. Şimdi kurtulmanın yolunu bulmaya bakıyorlar.. Olan bize oluyor. Sigorta kuyruklarında geçen günlerimizi mumla arayacağız. Parası olmayana yaşam hakkının olmadığı düzene hızla geçiliyor.. [email protected] S O S YA L G Ü V E N L İ K T E A Ç I K S A Ğ L I K TA N Sosyal güvenlikteki açıklar, emekli maaşı ve yaşı gibi düzenlemelerden değil, AKP iktidarının sağlık bölümünü “sağlıkta dönüşüm projesi” ile serbestleştirme adı altında özel sektöre açmasından kaynaklandı. Sıkıntıya yol açan tablo şöyle oluştu: ? Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi başlıca iki bölümden oluşuyor: Çalışanların prim ödedikleri ve devletin emeklilere maaş verdiği sigorta bölümü ile devletin sağlık hizmeti verdiği ve sağlık tesislerinden gelir elde ettiği sağlık bölümü. ? Sosyal Sigortalar Kurumu istatistiklerine göre, Ecevit’in başbakan olduğu 57. hükümet döneminde yapılan reformlar sonucu sigorta bölümünün toplam sosyal güvenlik açıklarına katkısı 2004’te yüzde 27’den 2006’da yüzde 2’ye düştü. Net sağlık giderleri AKP’nin serbestleşme politikaları nedeniyle 2 kat arttı. ? Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) revize programı rakamlarına göre 2007’de SSK’nin sigorta bölümü 301 milyon YTL fazla verirken sağlık giderleri 13 milyar 157 milyon YTL açık verecek. Böylece sigorta bölümü açığa, yüzde 3 oranında daraltıcı katkıda bulunurken açığın yüzde 130’u sağlık harcamalarından kaynaklanacak. ? Yine revize programa göre 2007’de BağKur’da 2.5 milyar YTL’lik sigorta açığına karşı 4.1 milyar YTL sağlık açığı, Emekli Sandığı’nda ise 6.1 milyar YTL’lik sigorta açığına karşın 3.1 milyar YTL sağlık açığı oluşacak. ? İlaç bedellerindeki artışlar, tedavi hizmetlerinin özel sağlık kuruluşlarına aktarılması sonucu sağlık harcamaları daha da artacak. Erdoğan Açıklar ise sistemin Bülent Ecevit hükümeti ile düzeltilen sosyal güvenlikemeklilik bölümünden değil, AKP’nin getirdiği “sağlıkta dönüşüm projesi” sonrası harcamaları patlayan sağlık bölümünden geldiği belirtildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, sosyal güvenlik ilk açığını 1992’de verdi. Sistemin 19942006 arasındaki 13 yıllık dönemde gerçekleşen açıklarını kapatmak için bütçeden aktarılan kaynakların aynı dönemdeki Hazine iç borçlanma faiz oranları dikkate alınarak güncellenen değeri 687 milyar YTL oldu. Bu durumda Başbakan’ın hesaplamasına göre sosyal güvenliğin 2007’de 164 milyar YTL açık vermesi gerekiyor. Ancak bu mümkün değil, çünkü 2007 yılında sosyal güvenlik açığı 26.4 milyar YTL olarak gerçekleşecek. ‘ZİRAAT YETERSİZ’ Tetley’den sonra Jaguar ve Land Rover’a göz diken Hintli Tata, İngilizlere patron oluyor Çiftçiler yeni banka istiyor Ekonomi Servisi TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ziraat Bankası’nın sektör bankası olma özelliğini büyük ölçüde yitirdiğini dile getirerek “Ziraat Bankası’nın sektöre hitap eden bir ihtisas bankası haline dönüştürülmesi, bu olamayacaksa yeni bir sektör bankası oluşturulması gereklidir” dedi. Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında Kuraklık Kararnamesi’nin kapsamının 4 ürün ve 40 ille sınırlı tutulmasını eleştirdi. Bayraktar, “Kuraklık Kararnamesi ülkemizde çiftçilerimizin uğradığı zararın telafisini sağlama bakımından yetersiz kalmıştır” diye konuştu. Tarım sektörünün dış ticaret açığı veren bir sektör durumuna geldiğini kaydeden Bayraktar, 2007 dokuz aylık dönemde tarımsal katma değerin yüzde 5.6 gerilediğini aktardı. Eski sömürgenin intikamı ? Sömürgeye kafa tutan Hintli dev şirket Tata, halkın refahını ön planda tutmasıyla tanınıyor. Tata Grup, net kârının yüzde 8’i ila yüzde 14’ünü ülkenin gelişmesine ayırıyor. DUYGU ATAHAN Ford’un İngiltere merkezli Jaguar ve Land Rover işletmelerini Tata Motors’a satmayı ayrıntılı düzeyde görüşme kararıyla gündeme oturan Hintli dev şirket Tata, ülkesinin bağımsızlığının 61. yılını daha bir keyifle kutlamaya hazırlanıyor. İngilizlerin dev çay markası Tetley’i satın alarak Hintli bir grubun en büyük uluslararası operasyonunu 2000 yılında gerçekleştiren Tata Grup’un, Jaguar ve Land Rover’a olan ilgisi Hindistan’ın eski sömürgecisine yönelik bilinçli bir girişimi gibi algılanıyor. İngilizler, Jaguar ve Land Rover’ın satılmasına tepkiyle yaklaşıyor. SATIN ALMALARLA BÜYÜYEN DÜNYA DEVİ 1945 yılında Hindistan’da kurulan Tata Motors, 1954 yılında ticari araç üretimi için Alman Daimler Benz ile ortaklık kurmuş ve bu ortaklık 1969 yılında son bulurken 2004 yılında Güney Kore’nin ikinci büyük kamyon üreticisi Daewoo Ticari Araç Şirketi’ni satın aldı. 2005 yılında İspanya’nın tanınan otobüs üreticilerinden Kurucu Hispano Carrocera’nın yüzde Jamsetji Tata 21’ini bünyesine katan Tata, 2006 yılında otobüs karoserinde lider olan Brezilya kökenli Marco Polo ile ortaklık yaptı. Şirketin ticari ve binek araçları bugün Avrupa, Ortadoğu, Avustralya, Güneydoğu Asya ve Güney Asya’da pek çok ülkede satılıyor. Malezya, Kenya, Bangladeş, İspanya, Ukrayna, Rusya ve Senegal’de de bazı montaj tesisleri oldu. Hayırseverlik Nobeli aldı 19. yüzyılın ikinci yarısında tekstil fabrikasıyla işe başlayan Tata ailesi, Hindistan halkı için refah yaratan köklü bir aile ve endüstri devi. Hintli dev endüstri grubu Tata, net kârının bir kısmını Hindistan’ın gelişmesine ayırırken 2007’de de Hayırseverlik Nobeli’ni alRatan Tata, 2007 yılında Hayırseverlik Nobeli’ni aldı. (Fotoğraf: AP) dı. Tata Grup Başkanı Ratan Ta tıp, eğitim, teknoloji ve sanat gita, Fortune dergisinin yaptığı bi birçok alana yatırmasıyla taaraştırmada 2007 yılının nınıyor. en güçlü 23. patronu Tata ailesi, 2007’de Hayırseolarak seçilirken verlik Nobeli olarak adlandırılan grup her yıl net kârı “Andrew Carnegie Medal of nın yüzde 8 ile yüzde Philanthropy” ödülünü aldı. Bu 14 arasındaki kısmını ödül 2 yılda bir, kendi refahını halkın refahı, yoksul kamunun refahına adayan kulukla mücadele, ço rum ya da kişilere verilen bir cukların ihtiyaçları, ödül olma özelliğini taşıyor. Smile Holding CEO’su Emre Alkin. Ön ödemeli kredi kartı geliyor Ekonomi Servisi Doğan Yayın Holding iştiraklerinden Smile Holding, 2008 yılı içinde ön ödemeli kredi kartlarını Türkiye pazarına sunacağını açıkladı. 8 ay önce kurulan Smile Holding’in perspektifi, genel koordinatör, CEO Emre Alkin’in katılımı ile düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklandı. Amaçlarının tüketicilere en hızlı hizmeti tek bir noktadan vermek olduğunu belirten Alkin, şu anda 782 noktada mağazalarının bulunduğunu söyledi. Alkin, ağırlıklı olarak fatura ödeme, kontör yükleme, ADSL hizmetlerinin yürütüldüğü Smile Holding’in kurulduğu günden bu yana 100 milyon YTL ciro elde ettiğini kaydetti. Alkin, holding olarak bu yıl ön ödemeli kredi kartlarını Türkiye pazarına sunmayı planladıklarını bu konuda Türkiye’nin önde gelen bankalarından biri ile anlaştıklarını belirterek böylece kredi kartı mağduru olma sorununa çare olacaklarını açıkladı. 2 BİN 500 DOLARLIK OTOMOBİL YOLDA ünyanın en lüks otomobil markalarından Jaguar ve Land Rover’a 2 milyar dolar ödemesi beklenen Tata Motors, diğer yandan 10 Ocak’ta dünyanın en düşük fiyatlı otomobilini tanıtmayı planlıyor. 2 bin 500 dolardan piyasaya sürülecek olan arabanın üretilmesindeki amaç, Hintli kitleleri D motosikletten arabaya taşıyarak motosiklet kullananlar için hayatın daha güvenli olmasına katkıda bulunmak. Böylece Tata Motors, dünyanın en pahalı arabalarının yanı sıra en ucuz arabalarını da üretecek. Tata Motors, Türkiye’de faaliyetlerine 1997 yılında başlarken 2004 Eylül ayında New York Borsası’na kote edilerek uluslararası bir otomotiv kuruluşu haline geldi. Tata Grup, Hindistan’ın en büyük çelik üreticilerinden. Kredi borcunu ödemeyenler arttı ? ANKARA (AA) Kredi kartı borcunu ödemeyenler ile gecikmeli ödeyenleri gösteren negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartları sisteminde yer alan kişi sayısı, kasım ayında bir önceki aya göre yaklaşık yüzde 36.3 oranında arttı. Merkez Bankası verilerine göre, ferdi kredi ve kredi kartları borçlarını ödememiş kişilerin toplamı, kasım ayında 44 bin 351’e çıktı. Aynı dönemde ferdi kredi borcunu ödememiş kişi sayısı yüzde 28.2 artarak 7 bin 306’dan 9 bin 366’ya, kredi kartları borcunu ödememiş kişi sayısı yüzde 38.6 yükselerek 25 bin 233’den 34 bin 985’e çıktı. Bir kişinin yıl içinde bir kez sayılması durumuna göre 2002 yılından bu yana ferdi kredi ve kredi kartları borçlarını ödememiş kişilerin sayısı 660 bin 342 olurken bunun 96 bin 371’i kredi borcunu, 563 bin 971’i da kredi kartları borcunu ödemeyenlerden oluşuyor. Çimsa’dan 115 milyon YTL’lik yatırım Sabancı Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren Çimsa, Eskişehir Fabrikası’nın ek yatırım ve modernizasyon sürecini tamamladı. Yapılan açıklamada, 17 aylık kısa bir çalışma döneminin sonucunda yeni üretim hattı yatırımları tamamlanarak ikinci döner fırınının devreye alındığı, yaklaşık 115 milyon YTL’lik yatırımın tamamının Çimsa’nın özkaynaklarından karşılandığı kaydedildi. Eskişehir yatırımlarının tamamlanması ile Oysa Niğde birleşmesi sonucunda Çimsa’nın toplam klinker üretim kapasitesi 3.4 milyon tondan 4.8 milyon tona çıkmış bulunuyor. SİİRT BATTANİYESİ BENLİĞİNİ ARIYOR Siirt battaniyesinin, üretiminde tiftik yerine elyaf kullanılması nedeniyle özelliğini kaybetmeye başladığı öne sürüldü. Siirt Battaniyeciler Odası Başkanı Emrullah Alakaşlı, battaniye üretiminde tiftik kullanılmasının maliyeti artırdığını, bu nedenle üreticilerin tiftik yerine elyaf kullanmaya başladığını söyledi. Alakaşlı, “Bütün esnafı elyaf kullanmamaya teşvik ediyoruz. Ancak yaptırım gücümüz yok. Elyaf karıştırılmış bir battaniyenin maliyeti 60 ile 80 YTL arasında. Tiftikten üretilen bir battaniyenin fiyatı bunun 3 katına kadar çıkabiliyor. Bu gidişle birkaç yıl sonra battaniyecilik kalmayacak’’ dedi. MİKRO KREDİYLE İŞ KADINI OLDULAR Gaziantep’te iki ev kadını, mikro krediden yararlanarak açtıkları dükkân sayesinde iş hayatına atıldı.Mikro krediden yararlanan Fatma Büyük ve Ayşe Doğan, aldıkları 500’er YTL’yi birleştirerek hem giysi hem de ürettikleri el işi ürünleri sattıkları bir dükkân açtı. Krediyi ayrı ayrı kullanmak yerine paralarını birleştirip bir dükkân açmaya karar verdiklerini ifade eden Büyük, “Daha önce evde el işi ürünler yapıyorduk. Mikro kredi uygulamasından kredi almaya karar verdim. Arkadaşım Ayşe de aldı. Paralarımızı birleştirerek kiraladığımız dükkânda hem giysi hem de ürettiğimiz el işi ürünleri satıyoruz. Mikro kredi sayesinde artık iş kadını olduk’’ dedi. M U Z D İ YA R I N I N U M U D U Ç İ L E K Türkiye’nin muz üretiminin yarıdan fazlasını karşılayan Anamurlu üreticiler, umut bağladığı çileği, geçen yıla göre üretim alanını yüzde 30 arttırıp 25 bin dönüm alanda üretmeye hazırlanıyor. Anamur Ziraat Odası Başkanı Naci Tekin Tüzün Türkiye’nin muz ihtiyacının yarısından fazlasının karşılandığı yörede, muz fiyatlarının düşüklüğünden dolayı üreticinin zor günler yaşadığını söyledi. Bu nedenle bazı üreticilerin geçen yıldan bu yana çilek üretimine yöneldiğini ifade eden Tüzün, çilek ekili alanın yüzde 30 civarında artarak 20 bini kapalı olmak üzere 25 bin dönüme yakın alanda üretildiğini ifade etti. Çilekten 150 bin ton rekolte hedefleniyor. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle