05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hukukçulara göre Erdoğan, ‘Yürütme hedef alınıyor’ sözleriyle yargıyı yıpratmaya çalışıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Uyarının hedefi AKP Koç: CHP kaybediyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Samsun merkez ilçe kongresinde kavgalar yaşanırken, genel başkan adayı Samsun Milletvekili Haluk Koç “Ben, kongre kaybettim, diye değerlendirmiyorum, partililere saldıran milletvekili görüntüleriyle maalesef CHP halkı kaybediyor” dedi. Koç, kendisine destek verenlere “kafa atan” Samsun Milletvekili Suat Binici’nin yaptıklarının “eğer taltif edilmezse, disiplin kurulunda değerlendirilmesi” gerektiğini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Yargıtay Başsavcılığı’nın uyarısını yasama ve yürütmeye yönelik gibi algılaması kavramları da karıştırdığını ortaya koydu. Başsavcılık AİHM kararı uyarınca “radikal bir önlem” olan parti kapatma yerine ara formül uygulayarak, AKP’yi uyardı. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, başsavcının iyi niyetli uyarısının müdahale olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, “Yargı organları, yasama ve yürütme organlarının isteklerine uygun hareket ederek, bu doğrultuda karar veren organlar değildir’’ dedi. Erdoğan, AKP’ye kapatma uyarısını başsavcının yasama ve yürütme üzerinde baskı kur Dinci Faşizm Nereye Kadar? Din üzerinden siyaset yapmak yeni değil!.. Milli Nizam’dan Refah Partisi’ne dek “din damarı”ndan beslenen sağ partiler, 1950’den bugüne “tarikatları” da içine alarak siyaset yaptılar... AKP beş yıldır tek başına iktidarda... 2002’de yüzde 35, 2007’de yüzde 47 oy alan AKP, son aylarda “din üzerinden” siyasete ivme kazandırdı. AKP, “din üzerinden” siyaset yaparken antiemperyalist bir tavır sergilemiyor; Erbakan Hoca’nın “Milli Görüş”ü gibi ABD ve AB (!) düşmanlığı yapmıyor... AKP’nin bu tutumu hem yoksulun işine yarıyor, hem “Soros Çocukları”nın, hem de kimi işadamlarının... Aslında bu yolu 1983 seçimlerinden sonra Turgut Özal açtı... Turgut Özal ve Tayyip Bey... İkisi farklı kişilikte... Turgut Bey, şortla dolaşır, özel aracıyla Çanakkaleİzmir yolunda hız denemesi yapardı Semra Hanım’la birlikte... Turgut Bey’le Tayyip Bey’in yaşamları da farklı... Anlatmaya gerek yok!.. Son günlerde AKP’nin Türkiye’yi nereye götürmek istediğini görenler şu soruyu sormaya başladılar: “AKP ‘Milli Görüş’ gömleğini galiba değiştirmemiş!” Baştan beri söylüyor AKP’yi tanıyanlar: “AKP ‘Milli Görüş’ çizgisinden hiçbir zaman sapmadı; ABD ve AB’ye yanaşıp her dediklerini yaptı...” Elbet, kimi zaman yaramazlıkları oldu ABD’ye karşı... Irak’ın işgalinden önce tezkere Meclis’ten geçmedi, ABD Türkiye üzerinden Irak’ı işgal etmedi... AKP , bir yandan “İslamcı devlet” yapısını kurarken öte yandan “çağdaş devlet”ten söz ediyor, serbest pazar ekonomisini savunuyor... Bunlar oyunun kuralı... Altyapı belirli bir program çerçevesinde yürütülüyor... ??? Bugün AKP’nin elinde büyük bir medya gücü bulunuyor. Sabah, atv, Star, Zaman, Yeni Şafak, Samanyolu TV, Kanal 7, Bugün gazete ve televizyonları AKP’nin denetiminde... 1961’den bugüne dek ne Süleyman Demirel ne de Turgut Özal böylesine bir medya gücü yarattı. Turgut Özal, Asil Nadir’le denemeye kalktı ama başarılı olamadı... AKP açıkça İslamı siyasette araç olarak kullanıyor... RTÜK Başkanı Zahit Akman’ı bir hafta önce Can Dündar’ın NTV’deki programında izlediyseniz gördünüz... RTÜK Başkanı baskıcı bir tavır izledi. Yılların sanatçısı Seyfi Dursunoğlu’na (Huysuz Virjin) açık açık şöyle dedi: “Saat 23.00’ten sonra program yap ki çocuklar uyusun...” Neyse ki programda olan konuklar “kibar” insanlardı ve Akman’a şöyle seslenmediler: “Deniz Feneri Derneği’nin kara para aklama hikâyesinde adınız geçiyor. Frankfurt Savcılığı Kanal 7’nin ve Deniz Feneri’nin yöneticilerini tutukladı. Yardım diye toplanan 14 milyon Avro’nun kimlere aktarıldığını araştırdı. Milyonlarca Avro’nun Kanal 7’ye aktarıldığını tespit etti. Siz bugünlerde Almanya’ya gitmeyi düşünüyor musunuz?” Ben olsam sorardım... Olayı biliyorum. Frankfurt’ta Deniz Feneri, milyonlarca Avro toplamış. Şirketler üzerinden para aklama yapılmış. Olayda Zahit Akman’ın da adı geçiyor, gazeteler günlerce yazdı. Peki Akman’ın isminin geçtiği soruşturmada kimler tutuklanmıştı? Unutanlar için anımsatayım: 24 Nisan 2007’de muhasebe müdürü Firdevs Ermiş’le birlikte tutuklanan Mehmet Gürhan, Deniz Feneri Derneği’nin eski Avrupa Başkanı değil miydi? Aynı Mehmet Gürhan, Almanya’da Yimpaş’ın paralarıyla kurulan Kanal 7’nin başındaki isimdi... Tayyip Bey’le birlikte fotoğraflar çektiren Gürhan’ın yerine geçen Deniz Feneri’nin başkanı Mehmet Taşkan da Ağustos 2007’de tutuklanmadı mı? Mehmet Taşkan bu görevinden önce Santour firmasında genel müdür yardımcılığı yapmıştı. Şimdi size bir soru: “Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım yolcu gemisi alırken hangi gemi acentesinden para almıştı?” ??? Frankfurt’taki soruşturmada adı geçen Zahit Akman’ı neredeyse 40 dakika dinledim NTV’de... Ne de çok şey anlattı... Sonunda şunu gördüm: “AKP yandaşlarının uzaktan ve yakından demokrasi ve özgürlükle ilgileri yok. Dinci faşizm Türkiye’yi giderek kuşatıyor. Medya da bu olayın üzerine gitmekten korkuyor.” Zahit Akman’ı o gece dinlerken bunları düşündüm... Bir dönem “edepli turizm” diyen “uyuyan güzel bakanımız” Atilla Koç vardı, şimdi de “edepli yayın” nutku çeken RTÜK Başkanımız!.. RTÜK Başkanı, Seyfi Dursunoğlu’na “Saat 23.00’ten sonra program yapın” derken baskıcı bir tutum izlemiyor mu? Nerede demokrasi ve yayın özgürlüğü? ? Erdoğan, AKP’ye kapatma uyarısını başsavcının yasama ve yürütme üzerinde baskı kurma girişimi olarak değerlendirdi. Başsavcının uyarısı yasama ve yürütmeyi kullanan AKP’ye yönelikti. AİHM daha önceki kararlarında parti kapatmaları radikal önlemler olarak nitelendirirken, “ara formüller” uygulanması gerektiğine hükmetmişti. Yargıtay Başsavcısı’nın AKP’ye yönelik uyarısı da bu kapsamda değerlendirildi. ma girişimi olarak değerlendirdi. Başsavcının uyarısı yasama ve yürütmeyi kullanan AKP’ye yönelikti. AİHM daha önceki kararlarında parti kapatmaları radikal önlemler olarak nitelendirirken, kapatma öncesinde “ara formüller” uygulanması gerektiğine hükmetmişti. Yargıtay Başsavcısı’nın AKP’ye yönelik uyarısı da bu kapsamda değerlendirildi. Erdoğan’ın başsavcının ihsası reyde bulunduğu savunması da gerçeği yansıtmıyor. Çünkü Erdoğan’ın hedef aldığı başsavcılık karar organı olmadığından oy hakları da bulunmuyor. TBB Başkanı Özok, Erdoğan’ı eleştirerek “Tek görevi laik demokratik hukuk düzenini korumak olan Yargıtay Başsavcısı’na yönelik sözleri son derece can sıkıcı. İyi niyetli uyarılarını, yasama ve yürütmeye müdahale olarak algılamamalı” dedi. Atatürk devrimlerinin olmazsa olmaz koşulunun laik hukuk düzeni olduğunu vurgulayan Özok “İnsan önce aynada kendine baksın. Yargının duyarlı açıklamalarını ölçsün tartsın. Türbanı serbest bırakmak dünyanın sonu değil ama laik hukuk düzeninin sonudur” dedi. yargı organlarına ve görevlilerine yönelik sarf edilmemesi gereken söylemlerde bulunulduğunu vurgulayarak “Siyasi iktidarın ifade özgürlüğü anlayışı, değiştiremeyeceği ve uymak zorunda olduğu yargı kararlarını ortadan kaldırmaya eylem ve söylemleriyle zemin hazırlamak, bu konudaki uyarıları dışlamak olmamalıdır” dedi. Eminağaoğlu, yasama ve yürütme organlarını, mutlak ve denetimsiz üstün güç olarak görme anlayışının bu çağdan önce terk edildiğini vurgulayarak, “Siyasi irade hukuk ve demokrasi dışı söylemleri için yargı organlarını hedef haline getirmek ‘Denetimsiz güç arayışı’ YARSAV Başkanı Eminağaoğlu yaptığı yazılı açıklamada, Başbakanlık’a ‘jammer’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık Merkez Bina’ya, cep telefonları ile baz istasyonu arasındaki iletişimi kesen “GSM jammer’’ olarak adlandırılan, frekans ve sinyal karıştırıcı cihazlar yerleştirildi. Başbakanlık’ın dış duvarlarına monte edilen jammer cihazları, Başbakan’ın konvoyundaki araçlarda da uzun süredir kullanılıyordu. ten vazgeçmelidir” açıklamasını yaptı. İktidarın, yargı organlarına karşı saldırgan söylemlerinin sürekli hale geldiğini belirten Eminağaoğlu, şunları söyledi: “Bununla da yetinmeyen siyasi irade, yargının sistemdeki konumundan uzaklaştırılmasını amaçlamaktadır. Bu bağlamda siyasi irade, yargı organlarını, yasama ve yürütme organları karşısında edilgen bir konuma düşürmek amacını, taslak anayasa metnine de açıkça taşınmıştır... Siyasi iktidar, kendisini üstün görme anlayışından vazgeçmeli, hukukun üstünlüğünün esas olduğunu, bir hukuk devletinde çoğunluk iktidarının bile yapmaya gücünün yetmeyeceği konuların bulunduğunu unutmamalı, gerçekleştirmesinin hukuken olanaksız olduğu konularda gereksiz beklentiler ve gerilimler yaratmamalıdır.” YARGIYI AŞMA PLANI CKD BAŞKANI MHP türbana özel yasa istiyor AYŞE SAYIN ‘Erdoğan sınırları zorluyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Başkanı Şenal Sarıhan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın türban konusundaki açıklamalarıyla “hukuk sınırlarını zorladığına ve açıkça ‘anayasayı ihlal’ suçunu işlediğine” dikkat çekerek “yasama, yürütme ve yargı”nın eşit olduğunun altını çizdi. Erdoğan’ın “türban çıkışı”nı ve “yargıyı eleştirmesi”ni, yaptığı yazılı açıklama ile değerlendiren Sarıhan, “Yurttaşlara ve kurumlara ‘Otur oturduğun yerde’ demek ancak antidemokratik bir yöneticinin sözleri olabilir” dedi. Erdoğan’ın ve AKP hükümetinin türban ısrarının, “bir siyasal baskı ve rejim değişikliğinin adımları” olduğuna dikkat çeken Sarıhan, “ MHP’nin bu karşıdevrim girişiminin yanında yer alması suç ortaklığıdır” dedi. AKP’li Hasgür: İş takip ederim ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “hamili kart yakinimdir” yaklaşımını sona erdirdiklerine ilişkin iddiası partilileri tarafından yalanlandı. İzmir’deki AKP Buca Danışma Kurulu toplantısında konuşan milletvekili Taha Aksoy kendisine gelen ‘ricalar’dan yakınırken İbrahim Hasgür, “Bizi siz seçtiniz, elbette sizin işlerinizi takip edeceğiz” dedi. Agos gazetesi için yeni dava ? İstanbul Haber Servisi Şişli Cumhuriyet Savcılığı, Agos gazetesinin sahibi Serkis Seropyan ve sorumlu yazı işleri müdürü Aris Nalcı hakkında, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan bir dava daha açtı. Hazırlanan iddianamede, Agos gazetesi yöneticileri Arat Dink ile Serkis Seropyan’ın 301. maddeden ceza aldıkları hatırlatılarak, gazetede bu davayla ilgili yapılan yayınların yargıyı etkilemeye yönelik olduğu savunuldu. İddianamede ayrıca suçun ön para cezası ödeme kapsamında bulunduğu, sanıkların tebligata rağmen ödeme yapmadıkları belirtildi. Adnan Hoca zorla getirilecek ? İstanbul Haber Servisi Kamuoyunda Adnan Hoca olarak tanınan Adnan Oktar ve 17 adamının çete davası, Yargıtay’ın bozma kararının ardından İstanbul 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden başladı. Mahkeme heyeti, Adnan Oktar’ın da aralarında bulunduğu 9 kişinin bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi. ANKARA MHP ile AKP, üniversitelerden başlamak üzere kamu kurumlarında türban serbestisi konusunda “görüş birliği” içinde olmalarına karşın, yapılacak düzenleme konusunda farklı çözümler öneriyor. MHP’nin anayasanın “Kanun önünde eşitlik” ilkesini düzenleyen 10. maddesinin 4. fıkrasında değişiklik içeren önerisinin türban serbestisi için yeterli olmayacağını savunan AKP, “din ve vicdan hürriyeti”ni düzenleyen 24. madde ile “eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi” ilkesini düzenleyen 42. maddenin de değiştirilmesi gerektiğini savunuyor. AKP içinde oluşturulan bir komisyon bu konuda çalışmalarını yürütürken, MHP 10. madde değişikliği dışında anayasada başka bir düzenleme yapılmasına karşı çıkarken, ayrıntıların “uygulama yasası” ile çözülebileceği görüşünde. MHP kurmayları böyle bir düzenlemeyi yargı kararlarına ve rektörlerin inisiyatifine bırakmak yerine, yasayla düzenlenerek, sorunun çözülebileceğini, Anayasa Mahkemesi’nin türban yasağına gerekçe oluşturan “içtihat” kararının da böyle aşılabileceği görüşünü dile getiriyorlar. MHP kurmayları ayrıca “çarşaf, takke” gibi abartılı giysilerle okula gidilmesinin de engellenebileceğini ifade ediyorlar. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, anayasanın 42. maddesinde “Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz” dendiğine dikkat çekerek “Bu maddede ‘ancak’ diye başlanan bir istisna konulmamış. Yine anayasada, hak ve hürriyetlerin hangi ilkelere aykırı olamayacağı 14. maddede güvence altına alınmıştır” dedi. AKP’nin önerdiği 42. ve 24. madde değişikliğinin gereksiz olduğunu kaydeden Şandır, “uygulama yasası” ile sorunun çözümünün daha doğru olacağını ifade etti. MHP olarak bunu önerdiklerini, ancak yasal düzenleme yapma konusunda sorumluluğun AKP’de olduğunu belirten Şandır, “MHP bu sorunun çözümünü istiyor, sorumluluk iktidardadır” dedi. AKP’den kendilerine henüz bir öneri gelmediğini, gelirse de tartışıp değerlendireceklerini belirten Şandır, “Çözüme yönelik gelen tekliflere bakar, değerlendirir, tartışırız” diye konuştu. AKP’nin ise 3 maddelik bir değişiklik önerisi planladığı belirtiliyor. AKP’nin anayasanın 10. maddesinin yanı sıra 24 ve 42. maddede değişiklik önerisi içeren bir paket hazırlayıp MHP’ye sunacağı belirtiliyor. ÇGD: Haklarımıza dokunmayın Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) üyeleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup göndererek, gazetecilerin kazanılmış haklarına dokunulmamasını istedi. Kızılay Güvenpark’ta toplanan ÇGD üyeleri, “Görevimiz risk altında”, “Kazanılmış haklarımıza dokunma” yazılı dövizler taşıdılar. ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay, gazetecilerin sıkıntılı ve sancılı bir süreç yaşadığını belirtti. “TCK’nin 301. ve 288. maddeleri nedeniyle gazetecilerin ve yazarların mahkeme kapılarında sıraya girdiğini” ifade eden Abakay, bir yandan da muhalif gazete ve televizyonlara ağır baskılar ve kapatma girişimlerinin sürdüğünü söyledi. AKP iktidarının, kamu kuruluşlarını satarak özelleştirirken, diğer yandan bazı özel gazete ve televizyonları TMSF aracılığıyla “devletleştirdiğini” dile getiren Abakay, son olarak, Sosyal Güvenlik yasa tasarısıyla gazetecilerin kazanılmış hakkı olan “yıpranma payının” ortadan kaldırılmak istendiğini belirtti. Açıklamanın ardından, grup adına bir kişi, Erdoğan’a iletilmek üzere, “Sayın Başbakan, gazetecilerin kazanılmış haklarına dokunmayınız” yazılı tek satırlık mektubu, ilgililere vermek üzere Başbakanlık Merkez Bina’ya götürdü. (Fotoğraf:AA) ‘Şer’i devlete giden adım’ Türbana anayasal güvence verilmek istenmesinin “Şer’i bir devlete doğru giden adım” olarak değerlendren Sarıhan, “Biz kadınlar, Cumhuriyet kazanımlarını korumak için ayağa kalkmaya hazırız” vurgusunu yaptı. Yargıtay üyelerinden yargıyı eleştiren ve türban serbestisi isteyen Erdoğan’a yanıt ‘Hâkimler gider kadılar gelir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Birinci Başkanvekili Osman Şirin, “Kimse yasama, yürütme organının üstünde kendini göremez, bulamaz” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sert bir dille yanıt verdi. Şirin, “Üç erkten yasama ve yürütme, bırakın biri beyni, biri de kalbi kendilerine benzetsinler ve ‘Bizim görevimiz beyindir, kalptir; onun işlevini yerine getiriyoruz’ desinler. Biz yargı ise akciğerleriz” dedi. Emekliye ayrılan Yargıtay üyesi Yaşar Engin Selimoğlu ise laiklik karşıtı yapılacak çalışmaların Anayasa’ının 4. maddesine çarparak geri döneceğine dikkat çekerek, “Bizler laik devletin, laik hukukun, laik hâkimleriyiz. Laiklik giderse bizler de sizler de gidersiniz. O zaman sizlerin yerine kadılar gelir” diye konuştu. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Üyesi Selimoğlu ile 8. Ceza Dairesi Üyesi Mehmet Hulusi Özek’in yaş haddinden emekliye ayrılmaları dolayısıyla Yargıtay’da tören düzenlendi. Törende konuşan Yargıtay Birinci Başkanvekili Şirin, ların, tüzel kişilerin, devletin dini olmaz. Devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan vatandaşların dini olur... Bu vatandaşlara devletin aynı mesafede olması, aynı muameleyi yapması gerekir. Bu ancak laik devletle karşılanabilir.’’ Laikliğin, anayasanın 2. maddesinde tanımlandığını, laikliğin aynı zamanda anayasanın 4. maddesiyle garanti altına alındığını hatırlatan Emekli olan 15. Hukuk Dairesi Üyesi Selimoğlu (ortada) ile 8. Ceza Selimoğlu, laiklik maddesi 2. Dairesi Üyesi Özek (sağda) için Yargıtay’da tören düzenlendi. (AA) maddenin kesinlikle değiştirilemeyeceğini, değiştirilmeErdoğan’ın yargıyı hedef alan mın yıllık 6 bin, Almanya’da sinin teklif bile edilemeyeceaçıklamalarını eleştirdi. Şirin, yıllık 5 bin, bazı Flamenk ül ğini anımsattı. Selimoğlu, şöy“Bir insan vücuduna ben kelerinde 2 bin 500 olduğunu le devam etti: “Laiklikle ilgizettiğimizde; üç erkten ya söyledi. Bu rakamlara göre, li, laiklik karşıtı yapılacak sama ve yürütme, bırakın Yargıtay’ın, Fransa’nın 75 yıl çalışmalar 4. maddeye çarbiri beyni, biri de kalbi ken da verdiği, Almanya’nın 90 parak geri döner. Bizler ladilerine benzetsinler ve ‘Bi yılda bitirdiği kararları bir yıl ik devletin, laik hukukun, zim görevimiz beyindir, kalp da bitirdiğini belirten Şirin, laik hâkimleriyiz. Laiklik tir; onun işlevini yerine getiri “Birileri ‘Yargı ne iş yapıyor?’ varsa bizler de varız, laiklik yoruz’ desinler. Biz yargı ise dediği zaman söyleyeceğimiz yoksa bizler de yokuz. Laikakciğerleriz. Yargı erki nefes rakamlar budur” dedi. lik giderse bizler de sizler de almayı sağlayan kurumdur. gideriz. O zaman sizlerin yeNefes alma, yasamaya ve yü ‘Devletin dini olmaz’ rine kadılar gelir. Laiklikle rütmeye yani topluma, yani Yaş haddinden emekliye ay ilgili gittikçe şiddeti artan insan vücuduna hayatiyet ka rılan Yargıtay 15. Hukuk Da davranışlar görüyoruz, telezandırır” diye konuştu. iresi Üyesi Selimoğlu da laik vizyonlarda seyrediyoruz, Yargıtay’ın bu yıl 455 bin lik konusundaki endişelerini çevremizde görüyoruz. Bu 540 karara imza attığını ifade dile getirdi. Selimoğlu, şun tür davranışları sizlerin hueden Şirin, Fransa’da bu raka ları kaydetti: “Hükmi şahıs zurunda kınıyorum.” hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Busness Administration’da master yapmış ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine Interview hazırlık. Acıbadem / İstanbul 0 536 225 07 80 CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle