05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 Ugo Pirro öldü ? Kültür Servisi İtalyan senarist, yazar ve yönetmen Ugo Pirro (87), 18 Ocak’ta Roma’daki evinde yaşamını yitirdi. Perri, İtalyan sinemasının usta yönetmenleriyle önemli yapıtlara imza atmıştı. Pirro, önde gelen İtalyan yönetmen Elio Petri’nin ‘Kuşkulu Bir Vatandaşın Soruşturulması / Investigation of a Citizen Above Suspicion’ (1971) ve Vittorio De Sica’nın ‘Finzi Contini Bahçeleri / Garden of the FinziContini’s’(1972) adlı filmlerinin senaryolarıyla Oscar’a aday gösterilmişti. Pirro senaryo yazarlığına, yazın yaşamının başlarında Carlo Lizzani’yle birlikte ‘Achtung, banditi / Dikkat, Haydutlar !’(1951) filminde çalışarak adım atmıştı. Amerikan Film Enstitüsü tasarısı olan etkinlik, 26 Ocak’ta da İstanbul’da Adana’da ‘Bağımsız Sinema Günleri’ ADANA (Cumhuriyet Bürosu) “Bağımsız Sinema Günleri” Ankara’dan sonra Adana’da başlıyor. Amerikan Film Enstitüsü (AFI) tasarısı olan, ve 1720 Ocak tarihleri arasında Ankara’da gösterilen 4 seçilmiş filmin yarın başlayacak gösterimleri 25 Ocak Cuma gününe dek dönüşümlü olarak sürecek. AFI, Altınkoza, Ankara Sinema Kültürü Derneği ve İstanbul Modern Sinema tarafın ? Dört seçilmiş filmin yarın başlayacak gösterimleri 25 Ocak Cuma gününe dek dönüşümlü olarak sürecek. dan düzenlenen etkinlikte, yönetmen Alberto Arvelo’nun “Cyrano Fernandez”, Chris Bowman’ın “Çatal”, Salif Taraore’nin “Su Tanrıçası Faro” ve Jay Craven’in “Kayboluşlar” filmlerden oluşan seçki Adana Kültür Sanat Merkezi’nde gösterime sunulacak. Yetkililerden edinilen bilgiye göre etkinlik programı şöyle: 22 Ocak Salı 16.30’da ‘Cyra no Fernandez’, 19.00’da ‘Çatal’. 23 Ocak Çarşamba 16.30 ‘Kayboluşlar’, 19.00 ‘Su Tanrıçası Faro’, 24 Ocak Perşembe 16.30 ‘Su Tanrıçası Faro’, 19.00 ‘Kayboluşlar’, 26 Ocak Cuma 16.30 ‘Çatal’, 19.00 ‘Cyrano Fernandez’. İlk iki gün gösterilen filmlerin yönetmenlerinin sinemaseverlerle söyleşide bulunacağı etkinliğin, 26 31 Ocak tarihleri arasında İstanbul’da da İstanbul Modern Sinema’da yineleneceği öğrenildi. E T K İ N L İ K B U G Ü N K A R İ K AT Ü R V E M İ Z A H M Ü Z E S İ ’ N D E YA P I L AC A K Nâzım Hikmet’in gün ışığına yeni çıkan iki şiiri Karikatürist Zeki Beyner anılıyor... Kültür Servisi Zeki Beyner Saraçhane’deki Karikatür ve Mizah Müzesi’nde bugün düzenlenen iki etkinlikle anılıyor. Mizah yazarı ve karikatürist Cihan Demirci’nin yöneteceği “Keşkülü Fukara” başlıklı söyleşi saat 15.00’te gerçekleştirilirken, saat 17.00’de müzenin sergi salonunda Zeki Beyner’in karikatürlerinden oluşan bir sergi açılacak. 8 Eylül 2002’de yitirdiğimiz Zeki Beyner’in ilk karikatürü 1956’da Akbaba dergisinde yayımlandı. ‘Keşkülü Fukara’ adlı bir kitabı bulunan Zeki Beyner, Akbaba dışında Yeni İstanbul ve Son Saat gazeteleri, Tef, Zübük, Taş, TaşKarikatür, Papağan, Pardon ve Çarşaf gibi mizah dergilerinde çalışmıştı. Akbaba dergisinden Yusuf Ziya Ortaç şöyle anlatıyordu Zeki Beyner’i: “(…) Karikatürlerinde, baktıkça insanın içini sızlatan bir yalnız adamı vardır onun: Saçları uzamış, pantolon kısalmış, güvercinlere bakar gülümser, düşen yapraklara bakar düşünür, genç kızlara bakar yutkunur… İşte o kâğıt üstündeki hazin adam bizim Zeki’dir, Zeki Beyner! (…) Yalnız adam dedim… Ama ne kadar yalnız, ne kadar… Arkadaşlarından öğrendim: Ablası yok, ağabeysi yok, amcası yok, teyzesi yok… Dudakları, bir kere anne dememiş, bir kere baba dememiş (…) Ama bütün tabiat ve bütün insanlık onun dostu, onun arkadaşı, onun akrabasıdır.. çiçekler, kuşlar, çocuklar, gençler, ihtiyarlar ve yoksullar. (…) Zeki Susar. Zeki konuşmaz. Zeki efkârlıdır hep. Eğer güldüğünü, şakıdığını görürseniz, biliniz ki çakırkeyiftir Zeki! Böyle tatlı sarhoş az görülür: Yılışmadan gülen, incitmeden konuşan. O, çizgisi olan bir karikatüristtir. ’’ (1Bizim Yokuş, Yusuf Ziya Ortaç, Akbaba Yayınları, 1966, s:220). (Tel: 0212 5211264; [email protected]) MARIAN LAPSANSKY Ödüllü Slovak piyanist İstanbul’da Kültür Servisi Alexander Rahbari yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın bu haftaki konserlerinin solisti Slovak piyano sanatçısı Marian Lapsansky. 25 Ocak Cuma akşamı saat 19.30’da ve 26 Ocak Cumartesi günü saat 11.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak olan konserlerde, Bedrich Smetana’nın ‘Moldau’ başlıklı senfonik şiiri, Çaykovski’nin ‘2. Piyano Konçerto’su ve A. Dvorak’ın ‘8. Senfoni’si seslendirilecek. 1970’lerde henüz öğrenciyken Çek eleştirmenlerden övgüler ve peş peşe gelen ödüller alan Marian Lapsansky, günümüz piyanistlerinin en aranan ve tanınanlarından biri. Sanatçı 2002 yılında Avrupa Birliği tarafından Gustav Mahler Avrupa Ödülü’ne de değer görülmüştü. Çeşitli yarışmalarda kuruculuk, başkanlık ve düzenleyicilik de yapan sanatçı, pek çok uluslararası yarışmada da seçici kurul üyesi olarak görev aldı. (0 212 243 10 68) Şairden, şair olacak çocuğun annesine ağıt IŞIK KANSU VEFAT M. FERHAT AK’ı kaybettik. Acımız sonsuzdur. Cenazesi, 22.01.2008 Salı (bugün) öğle namazında Erenköy Galip Paşa Camisi’nden kaldırılıp, Çengelköy Mezarlığı’nda defnedilecektir. Aynur Ak, Sevim Ak, Behiç Ak, Selen Ak, Giray Karanlık, Leyla Özalp. MESLEKİ BİLGİ BİRİKİMİMİZİ – MESLEKİ ETKİNLİĞİMİZİ – DAHA FAZLA ÜRETKEN OLMAMIZI – MESLEĞİMİZE SAĞLAYACAĞIMIZ YARARLARI – SOSYAL VE TOPLUMSAL SORUMLULUĞUMUZU – EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK, BAĞIMSIZLIK, DEMOKRATLIK VE LAİKLİK TEMELİNDE; BARIŞ, ADALET VE DEMOKRASİMİZİN GELİŞMESİNİN SAVUNUCULARI OLMAYI SÜRDÜRMEK İÇİN... İNŞAAT MÜHENDİSLERİNE DUYURU 2627 OCAK 2008 tarihlerinde yapılacak olan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 41. Dönem Genel Kurulu ve Seçimlerine tüm meslektaşlarımızı ÇAĞIRIYORUZ. CEMAL GÖKÇE İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI Genel Kurul Seçimler : 27 Ocak 2008 Pazar : 09.0017.00 : Şişli Karagözyan İlköğretim Okulu Şişli Adliyesi Karşısı Şişli Osmanoğlu Kliniği Yanı Tarih : 26 Ocak 2008 Cumartesi Tarih Saat : 10.00 Saat Yer : Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu Yer Beşiktaş/İstanbul ANKARA Nâzım Hikmet’in, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi Yöneticisi Ömer Türkoğlu tarafından yapılan araştırma sonucu gün ışığına yeni çıkarılan iki şiirinden biri olan “Vehbi ve Nafi Kardeşlerimin Acılarına: Aldığım Bir Mektup” adlı şiirinin, şair Ceyhun Atuf Kansu’nun annesi Müfdale Hanım’ın ölümü üzerine yazılmış bir mersiye (ağıt) olduğu anlaşıldı. Yazar Doğan Hızlan’ın geçen gün Hürriyet’te kamuoyu ile paylaştığı ve Kansu ailesinin bir önemli “kalıt” olarak kuşaktan kuşağa birbirine aktardığı Nâzım Hikmet’in bu şiirinin öyküsü şöyle: Gazeteciyazar Vâlâ Nureddin ve Nâzım Hikmet 1921 yılının ilk günü Sirkeci rıhtımından kalkan “Yeni Dünya” vapuru ile birlikte Anadolu’ya doğru yola çıkarlar. Aynı günlerde iki yurtsever insan, Vehbi Bey (Sarıdal) ile Nafi Bey (Atuf Kansu) de kömürcü kılığına girerek Anadolu’ya geçmek üzere vapura binerler. Nafi Atuf Kansu’nun eşi Müfdale Hanım’ın anı defterine o gün şöyle aktarılır: “9 Ocak, Pazar Çok yorgunum. Nafi, Vehbi Bey’le beraber dün ‘Reşit Paşa’ vapuru ile Anadolu’ya gittiler. Akşama kadar onlarla beraberdim. Vapurları bu sabah kalkacak. Nafi gitmeyi çok istiyordu. Karar verdi ve gitti.” Nafi Bey ile Müfdale Hanım, Edirne’de tanışmış ve Biga’da evlenmişlerdir. Vehbi Bey, Müfdale Hanım’ın kardeşidir ve 1. Dünya Savaşı yıllarında Almanya’da okumuş, Rosa Luxembourg’un kurduğu Spartakist hareketten etkilenmiştir. Nafi Bey ile Vehbi Bey, Edirne’de “Sây ve Tetebbu” (Emek ve Araştırma) adlı bir dergi de çıkar Nâzım Hikmet’in ölümü üzerine ağıt yazdığı Müfdale Hanım’ın büyük olasılıkla 1920 yılında çekilmiş bir fotoğrafı. Müfdale Hanım’ın kucağındaki bebek, şair Ceyhun Atuf Kansu’dur. mışlardır. Vâlâ Nureddin ve Nâzım Hikmet ile Vehbi Bey ile Nafi Bey, Anadolu’ya geçtikten sonra İnebolu’da karşılaşır ve tanışırlar. Vâlâ Nureddin, o günleri “Bu Dünyadan Nâzım Geçti” adlı yapıtında şöyle anlatır: “...Biz Nâzım’la hâlâ, zıngırtılı otelin dört kişilik perişan odasında oturuyorduk. Onlar, taş köprüyü batı yönüne geçince hemen oralarda, düzlükteki bir evde oda bulmuşlardı. Çepeçevre kerevetlerle, portatif karyolalarla kuşatılmış ve galiba tek masadan başka hiç mobilyası olmayan koskocaman bir odaydı bu... Sonradan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Sekreteri olan Nafi Atuf Kansu, en baştaki yatağı işgal ediyordu. Ve sonradan Ticaret Odası Umumi Kâtibi olan, İstanbul Ticaret Mektebi’nde profesörlük eden, CHP’den milletvekili seçilen Vehbi Sarıdal dostum onun yanındaki yatağı işgal ediyordu.” Vâlâ Nureddin aynı kitapta, Nâzım Hikmet ile ilk sosyalist düşünceleri bu odada, Vehbi Sarıdal ve arkadaşları olan “posbıyık bir Spartakist usta başı” ile Sadık Ahi’den (Cumhuriyet’ten sonra Mehmet Eti adını almış ve CHP milletvekili olmuştur) duyduklarını dile getirir. Nafi Bey ile birlikte Moda’da bir darüleytamı (yetimler yurdu) birlikte yöneten Müfdale Hanım da, eşi Anadolu’ya geçtikten sonra Ulusal Kurtuluş’a katılmak üzere Nafi Bey’den haber beklemeye başlar. Ankara’ya gidecektir ve yakın akrabalarına, “Yakında gideceğim” der sevinçle, “Anadolu’da inkılâp yapacağız, yurdumuzun bahtını değiştireceğiz.” Gidemez. Ocak 1921’in son günlerinde apandisiti patlar. Kurtarılamaz. Kuvayı Milliyeciler, Müfdale Hanım’ın tabutunu bayrağa sarar, kar yağarken verirler toprağa. Ölüm haberi ulaştığında Ulusal Kurtuluş’un kalbi Ankara’dadır kardeşi Vehbi Bey ile eşi Nafi Bey. Nâzım Hikmet de Ankara’ya varmıştır. Nâzım Hikmet, iki dostunun acılarını paylaşmak için 1921’in Mart ayında işte o mersiyeyi yazar Müfdale Hanım için. DOSYA NO: 2007 / 2928 Tal. 02.11.2007 Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci arttırmanın 22.02.2008 günü saat 10.3010.45 arasında ÇUBUKLU ŞEHİNTEPESİ No: 37 BEYKOZ/İSTANBUL adresinde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin % 60’ına istekli bulunmadığı takdirde 26.02.2008 günü aynı yer ve saatte 2. arttırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzun satış bedeli üzerinden KDV’nin (Ballar için % 8, diğer taşınırlar için % 18) alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmaları ilan olunur. 18.01.2008 Taşınırın kıymet takdiri KIYMETİ YTL 12.672,00 14.889,00 4.104,00 4.104,00 3.240,00 1.620,00 3.960,00 2.376,00 7.866,00 3.564,00 3.726,00 6.156,00 100,00 100,00 300,00 200,00 600,00 300,00 100,00 600,00 200,00 80,00 400,00 160,00 ‘İİK m.114/1, 114/3) ADEDİ 11.520 9.024 432 432 720 360 720 432 684 648 324 1368 1 1 1 1 1 1 2 1 1 1 5 2 CİNSİ 50 gr.lık tüp bal l00 gr.lık tüp bal 650 gr.lık kavanoz bal 650 gr.lık kavanoz bal 300 gr.lık kavanoz bal 650 gr.lık kavanoz bal 300 gr.lık kavanoz bal 300 gr.lık kavanoz bal 650 gr.lık kavanoz bal 300 gr.lık kavanoz bal 650 gr.lık kavanoz bal 300 gr.lık kavanoz bal Panasonic marka FT24 faks AEG marka 2 kapılı buzdolabı 2 tekli, 1 ikili deri koltuk Toplantı masası, 4 sandalye Müdür masası, 2 tekli deri sandalye, 3 parça gümüşlük Çalışma masası, camlı 3 de ri sandalye, 3 parça gümüşlük Sarı renkli tekli kumaş koltuk Çalışma masası yarı camlı, 3 deri koltuk, 1 parça gümüştük Büyük boy ahşap masa, 1 deri sandalye Orta boy ahşap sehpa Camlı stand Camlı stand Basın: 2890 BEYKOZ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI Vehbi ve Nafi Kardeşlerimin Acılarına: Aldığım Bir Mektup (**) 1337 Mart Ankara Dün gece mektup aldım bir felakete dair Siyah satırlarında şöyle yazılı: Şair! Bilmiyoruz nereden başlamalı biz söze Kara bir hançer gibi zavallı gönlümüze Saplanan son acıyı sen de duyuyor musun? Yoksa hülyalarınla hâlâ uyuyor musun? Boşluklara atılan ruhumuza bu bir sır: Bilmiyoruz gönüller bu kadar yakın mıdır? Dileriz derdimizi avutmasın seneler Bize son vazifeni yapmış olursun eğer Zavallı gönlümüzde bu derin mâtemi sen Rübabının sesiyle ebedileştirirsen... Ah bir hale düştük ki duysa kâinat ağlar Hem bir kardeş kaybettik, hem çok sevgili bir yâr Biz gurbette ağlarken o da gurbette öldü Biz gurbete gömüldük, o toprağa gömüldü... Şimdi o uzaklarda, çok uzaklarda bizden! Hayaline ağlayan yorgun gözlerimizden Yüzü rüyalardaki yüzler gibi kayboldu. Zaten o bir çiçekti bir çiçek gibi soldu Bir bahçeye gitti ki açılmaz çiçekleri Kahpe felek kendini bildiği günden beri Gökler zulümleriyle bu kadar alçalmadı. Artık güzelliklere imanımız kalmadı. Hiçbir ümidimiz yok hiçbir gayemiz de Şair? Fani neşeyi artık arama bizde Şimdi biz bir hayale ağlarız için için Tesellisi olmayan gönüllerimiz için Sade ona kavuşmak tesellidir diyoruz Ona kavuşmak için ölümü bekliyoruz. Müstensihi (Aktaran) Nâzım Hikmet (**) Nâzım Hikmet (RAN), Aldığım Bir Mektup, Anadolu Duygusu, İkaz Matbaası, Ankara, 1337 (1921), Sayı: 7, s. 103. Kültür Servisi Bakırköy Belediye Tiyotroları, okulların ara tatile girmesi dolayısıyla “Pırtlatan Bal” ve “Karınca Kararınca” adlı çocuk oyunlarını sahneleyecek. “Karınca Kararınca” adlı çocuk oyunu 26 Ocak, 2 Şubat ve 10 Şubat günleri saat 11.00’de; “Pırtlatan Bal” adlı çocuk oyunu ise 27 Ocak, 3 Şubat ve 9 Şubat günleri saat 11.00’de Yunus Emre Kültür Merkezi’nde oynanacak. Çocuklara tiyatrolu günler CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle