05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 2008 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Bush, Kömür Dağıtacak! Eğer bu ekonomik yavaşlama eğilimi kasıma kadar sürerse ABD başkanlığına, Beyaz Saray’a yabancı olmayan, üstelik bir kadın aday, ilk kez seçilecek. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en canlı ekonomiyi Bill Clinton’un başkanlığı döneminde yaşayan ABD ekonomisi sapır sapır dökülüyor. Duraklamanın kapısı aralandı bile. ABD, bu durumu petrolcülerin şahini Richard (Dick) Bruce Cheney’nin kuklası rolündeki George Valker Bush’un sayesinde yaşıyor. Bush, kitle imha silahları (KİS) ile diktatör Saddam Hüseyin “dışarı”, demokrasi ve ucuz petrol “içeri” söylemi ile Irak’ı işgal etti de ne oldu? KİS’in olmadığı anlaşıldı, Saddam asıldı. Irak’a demokrasi mi yoksa anarşi mi geldi? Petrolün varili 25 dolardan 100 dolara çıkmadı mı? Fark kimin cebine girdi? Farkı, geleçekti! Dünya borsasının başkenti Vall Street’in dev kuruluşları örneğin Citigroup 18, Merrill Lynch 14, UBS 13.5, Morgan Stanley 9.4 milyar dolarlık zararlar açıkladılar. BushCheney ikilisi, ABD ekonomisinin üçte ikisini oluşturan temel direğin “tüketim” olgusu olduğunu yeni algıladı. Kasımda seçim var. ABD, şimdi Cumhuriyetçi mi Demokrat aday mı tartışması yerine “kadın” mı, “siyah” aday mı tartışması yapıyor. Tartışılan bu adaylar Demokrat, Cumhuriyetçi adaylar o denli gündemde değiller. Ekonomik yavaşlama, işsizlik, kredi kartları borçları, ödenemeyen konut taksitleri, depoları tam doldurulamayan arabaların olumsuz etkileri karşısında Cumhuriyetçiler, “Başkan bir şeyler yap!” baskısına başladılar. Başkan, “ivedi mali canlandırma paketi” ile 15 trilyon dolarlık hasta ABD ekonomisine, kol damarından yüzde 1’ine denk 150 milyar dolarlık serum şırınga edeceğini açıkladı. Vergi mükelleflerine, 150 milyar doları iade edilerek, tüketim canlandırılacaktı. Genç kuşaklar bilmez, eskiden bahçelerde kuyudan su çeken tulumba bir süre çalışmazsa hava yapar, su çekmezdi. Bunun için tepeden yarım kova su dökülerek tulumba pompalanır, su çekimine yeniden başlanırdı. Bush yönetimi şimdi bu paketle tüketim tulumbasını çalıştırmayı amaçlıyor. Ne zaman, seçim yılında! ABD’nin nüfusu 300 milyon. Demek ki kişi başına yaklaşık yılda 500 dolarlık ek tüketim hedefleniyor. Ama herkes vergi mükellefi değil ki! Bu durumda vergi mükellefi başına 800 dolar, aile başına 1600 dolar denilebilir. Ancak 40 bin dolardan az geliri olanlar vergi dışı. Onlar ne olacak? Onlara da 200600 dolarlık ödeme olanağı araştırılıyormuş. Amerikalılar bu indirimden ne zaman yararlanacak? Seçiminden beş ay önce, yeni mali yıl başı temmuzda. Bu olay, AKP hükümetinin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesinde kömür dağıtmasına benzemiyor mu? ABD’den gelen tüketici haberleri, bu indirimlerin yeni tüketim yaratma yerine kredi kardı borçlarını ödemeye bile yetmeyeceğini gösteriyor. Bush’un geçen hafta sona eren Ortadoğu petrol krallarını ziyaretinin ardında petrol fiyatının düşürülmesi isteminin yattığı, şimdi daha iyi anlaşılıyor. Teröristler seçimleri ele geçirmemeli Müşerref, Cumhuriyet için yazdı: eçen yıl, Afganistan’daki mesele ve Pakistan’ı etkisiz hale getirmek isteyen yabancı teröristlerin ölümcül kampanyası, ulusal bir tehdit yaratmış ve ABD’nin 20012002 yıllarında yaşadığı tecrübeye benzer bir olay yaşanmıştır. Yabancı teröristler güvenlik güçlerimizi hedef alırken, intihar bombacıları da ulusumuzun kalbi olan metropolleri hedef almıştır. Bu gelişmeler beni, düzeni korumak için, toplumda benimsenmeyen ve olağanüstü tedbirler almak durumuna bırakmıştır. Bu tedbirler şiddetin etkisini azaltmakta başarılı olmuş, sivillerin özgürlüğünü ve kurumların dengesini bozmayı hedefleyen saldırılara karşı dayanıklılığı arttırmıştır. Toplumun öneminin bilincindeyiz ve her kesimini gelişim sürecimize dahil etmekteyiz. Bütün olanlara rağmen seçimlerin adil olacağına dair inancımı hiç kaybetmedim ve seçimler 18 Şubat 2008’de yapılacaktır. 160 milyonluk güçlü bir toplum için, birçok seçeneğin sunulduğu bu seçimler çok yakındır. Amerika’da seçim kampanyaları çok uzun sürmekte ve adayların yapacaklarını anlatmak için uzun süreleri bulunmaktadır. Bizde ise sadece haftalar kalmıştır. Bu yüzden, medyanın olayları halkın menfaatını ilgilendiren gerçekleri tartışmaktansa, kurumlar ve insanlar arasındaki çekişmelere indirgemesi beni kaygılandırmaktadır. Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez G enim politikam, Pakistan’daki ilerici ve ılımlı kesimlerin düşüncelerini dile getiren, bölgede huzursuzluk yaratmak isteyen aşırıcı güçlere karşı izlenen bir politikadır. Pakistan’ın fiziksel güvenliği kontrol altındadır ve aşırıcılarla ilgili kaygılanacak bir şey yoktur, doğal kaynakları ve nükleer varlıkları korunmaktadır ve askerinin morali yüksektir. Ekonomik gelişmemizi devam ettirerek bu gençlere iş ve umut vermeliyiz ve aşırıcıların tuzağına düşmelerini önleyerek Pakistan’a faydalı insanlar olarak yetiştirmeliyiz. “Aydınlanmış ılımlılık” fikrim, Batı dünyasıyla, İslam demokrasi geleneğinden söz etti. Çoğunluğun ılımlılıktan yana olduğunu ve güvenli bir Pakistan için, kurumların hür iradeyle çalışmasını ve güçlü bir ekonomik kalkınmanın olması gerektiğini söyledi. Okul, hastane ve altya B başına düşen geliri yüzde 38 arttırarak ve 2000 yılında 322 milyon dolar olan yabancı yatırımı, 8.4 milyar dolara çıkarttık. ‘Farklı düşüncelere her zaman saygı duydum’ Yabancı döviz rezervi dokuz misli artarak 15.7 milyar dolara ulaştı, borsa endeksi on misli artış gösterdi, takas oranı aynı kaldı, 1.5 milyon Pakistanlı fakirlik düzeyinin üstüne çıktı ve kamu bocumuz yarıya düşürüldü. Jeostratejik konumumuzdan faydalanarak, kamu sektörünü geliştirme fonlarına yatırım yaptık ve altyapımızı geliştirdik, bununla birlikte mega altyapı projelerini yapmak için özel ve kamu kurumları arasında ortaklıklar kurduk. Yerel yönetimlere verdiğimiz yetkilerle, seçilmiş yöneticilerin sivil yöneticilerle bir araya gelerek bölgelerini yönetmelerini sağladık ve alt seviyedeki yığılmayı önledik. Medyaya Pakistan tarihinde görülmedik bir serbestlik getirdik ve sorumluluklarını özgürlükleriyle bağdaştırmalarını istedik. Ben her zaman ifade özgürlüğünün önemine inandım, farklı düşüncelere saygı duydum ve bundan sonra da duymaya devam edeceğim. Yasama, yürütme ve yargı organları arasında dengeli bir ilişki sağlayıp, bunu kuvvetli, barışçıl ve üretici toplumla bir araya getirmeyi amaçladık. Petrol batağı! (Economist) cek hafta çarşamba günü Cheney’nin doğum gününü 67 mumlu pastayla kutlayacak Amerikan petrolcüleri kazandı. Fark kimin cebinden çıktı? Amerikan vatandaşının... Her gün evinden işine, örneğin 10 dolarlık petrolle gidip gelen sıradan Amerikalı 40 dolarla gider oldu. Böyle olunca ne oldu? Tuvalete bile arabası ile gitme alışkanlığına sahip Amerikalı da tüketimini kıstı. Kısamayanlar ne yaptı? Borçlandılar. Kredi kartı faturaları ödenemez oldu. Tüketim düşünce, üretim düştü. Üretim düşünce dolar düştü. Dolar düşünce dışsatım düştü, dışalım arttı. Dış ticaret açığı büyüdü. Irak işgal faturasına ek olarak bütçe açığı daha da arttı. Domino etkisi genel kredileri çökertti. Amerikalıların “arabadan” sonra en büyük tutkusu olan “mortgage (tutu)” ile “konut sahibi” olma sevdası ekonomide “kısırdöngüye” yol açtı, “mortgage” 100 milyar dolarlık batakla “mortu” Aydınlanmış ılımlılık Çevreyi Diktatörden Koruyalım Ya TC Başbakanı kullandığı sözcükleri bilmiyor ya da bizim kullandığımız Türkçe sözlük farklı! Ne diyor Başbakan? “Onların işi gücü başörtüsü...” Anam da dahil, analarımızım kullandığı “başörtüsü” ile sorunumuz yok. Sorun, “türban” adı altında siyasal simge değil, “siyasal istismar” olarak kullanılan “sıkma baş”la... Sanki Kuranıkerim’de sıkma baş varmış... Sanki imam hatip okulunda “anayasa” doktorası yapmışçasına; Yargıtay Başsavcısı’nın, Danıştay Başkanı’nın, üniversite rektörünün karşısına çıkıp “Otur oturduğun yerde... Önümüze ikide bir anayasayı çıkartmayın... Anayasayı onlardan daha iyi biliriz... Sen önce yerini bil...” diyor, diktatör adayı. Kasımpaşa kabadayılığına dayadığı konuşmasını TV’de izlerken, Başbakan’ın anayasanın temel direği laiklik ilkesini değiştirip“sıkma başı” önce üniversiteye, sonra okullara ve tüm kamu alanlarına sokmaya azimli olduğunu, gerçek yerinin Sigmund Freud’un Türk halısı ile kaplı yatağı olduğunu gözledim. Çevreyi temiz tutalım! Yukarıda, bir okurumun gönderdiği bir fotoğrafa yer veriyorum. Fotoğraf İran’da çekilmedi. Kısa bir süre önce İstanbul’da bir metro istasyonunda çekilmiş. Duvardaki yazıda İstanbul Belediyesi’nin “Çevreyi temiz tutalım” uyarısı var. Resimdeki bebenin haline bakın! Bunu ne Afganistan’da, ne İran’da, ancak diktatör adayının laik Türkiye’sinde görebilirsiniz. Gelin, İstanbul Belediyesi’nin uyarısına katılıp çevremizi böylelerine karşı temiz tutalım! Afrodisyas Büyüsüne Kavuşuyor Geyre Vakfı, kuruluşunun 20. yılında Ömer Koç’un başkanlığında, her ikisi de rahmetli kurucuları olan Prof. Dr. Kenan Erim ile Sevgi Gönül’ün izinde güzel çalışmalar yapıyor. Vakıf, Anadolu tarihsel kültürünün önemli kentlerinden Afrodisyas’a katkıyı “devletten bir şey beklemeden” başarı ile sürdürüyor. “Bir tarihsel merİmparatorluk kültünü yansıtan ve kente adını veren Afrodit’e adanan Sebasteion’daki görkemli buluntulara ev sahipliği yapacak olan ek müze binası mayısta açılacak. Vakfın yaptırttığı bina, mimar Cengiz Bektaş’ın imzasını taşıyor. Burada görkemli kabartmalar ve heykeller görücüye çıkınca, kentin geçmişteki büyüsü günümüze de ulaşmış olacak. Kabartmaların on tanesini, on Afrodisyas dostu “evlat” edindi. Bu amaçla bir müzayede düzenlendi. Poseidon kabartması 200 bin YTL’ye inen bir tokmakla en yüksek getiriyi sağlamakla kalmadı, bir koruyucu çifte de ölümsüz bir onur kazandırdı. Bu köşede sıkça yazdık. Önceki Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç zamanında bazı yasalar çıktı. Bu yasalara göre, ören yerlerine koruma amaçlı maddi katkı sağlayacak bireyler ya da kurumlar bu harcamalarını vergiden düşebilecekler, “sanki orayı evlat edinmişçesine” adlarını da vererek oranın “hamisi” olacaklar. Bu olguyu, çok zarif bir biçimde gerçekleştiren Geyre Vakfı, ayrıca İstanbul’da bir sürpriz sergi hazırlığını da sürdürüyor. İsterseniz bu sürprizi biz açıklayalım. Yapı Kredi Bankası’nın Galatasaray’daki sergi salonunda Afrodisyas buluntuları İstanbullulara sunulacak. Darısı öteki ören yerlerine ve öteki hamilerin başlarına... Seçimleri iki kriter yerine getirilirse kabul ederim. Birincisi, keSenatör Biden, New Hampshisinlikle güvenli ve özgür bir orre’daki konuşmasında dünyanın tamda gekçekleşirse. TeröristlePakistan’a yeni bir yaklaşımla rin bu demokratik kurumu, şiddetbakmasını ve insanlarımıza sorunle ele geçirmesine izin veremeyiz. ları çözmede yardımcı olmasını Ayrıca şahsi menfaatleri için basöylediğinde haklıydı. zı siyasetçilerin, terörle mücadeAncak Pakistan politikasını, le için gerekli olan bütünlüğü bozMüşerref politikasından ayrı tumasına müsade edemeyiz. tarak bir hata yaptı. Benim Pakisİkinci olarak, şahsi çatışmalatan politikasından başka bir poeçimleri iki kriter yerine getirilirse kabul ederim. Birincisi, rı bir yana bırakarak, Pakistan’ın litikam olmadı. Benim politikam, kesinlikle güvenli ve özgür bir ortamda gerçekleşirse. Teröristlerin içten gelen gerçek gücünü öne çıPakistan’daki ilerici ve ılımlı kebu demokratik kurumu, şiddetle ele geçirmesine izin veremeyiz. karan, insanlarını dar görüşlülüksimlerin düşüncelerini dile getiAyrıca şahsi menfaatleri için bazı siyasetçilerin, terörle mücadele için ten kurtararak, gelişime, adalete ren, bölgede huzursuzluk yaratve refaha götürecek geniş bir bamak isteyen aşırıcı güçlere karşı gerekli olan bütünlüğü bozmasına müsaade edemeyiz. kış açısına ulaştırmak zorundaizlenen bir politikadır. Pakistan’ın fiziksel güvenliği yız. Bu kritik durumda, şahsi çıkinci olarak, şahsi çatışmaları bir yana bırakarak, Pakistan’ın içten kontrol altındadır ve aşırıcılarla karlar için çatışmalardan ziyade, gelen gerçek gücünü öne çıkaran, insanlarını dar görüşlülükten ilgili kaygılanacak bir şey yoktur, Pakistan için başarılı projelerin doğal kaynakları ve nükleer vargelişimini devam ettirmek gerekkurtararak, gelişime, adalete ve refaha götürecek geniş bir bakış lıkları korunmaktadır ve askerimektedir. açısına ulaştırmak zorundayız. nin morali yüksektir. Güvenliği sağlamaktaki kabiİzlediğimiz politikaları devam liyetimizden fevkalade eminiz. ettirerek, Pakistan halkının bu sıAma Amerikalıların bildiği gibi, güvenli bir gelecek için fiziksel güven ülkeleri arasında bir köprü olarak kul pı inşasıyla, Pakistan halkının geçmiş kıntılı dönemden çıkarak müreffeh bir likten başka şeylere de ihtiyaç var. Yüz lanılmalıdır. te düştüğü fakirlik tuzağından uzak tu geleceğe doğru yol alacağını taahhüt edide 54 olan okuma yazma oranımızı artyorum. Önümüzdeki dönemde, PakisKasım 2007’de, deneyimli bir siya tulacağını vurguladı. tırmamız lazım. Yaklaşık 100 milyon setçi olan ABD’li Senatör Joseph BiGerçekten son 8 yılda sağlam temel tan’ın demokratik seçimle işbaşına geinsanımız (nüfusun yüzde 63’ü) 25 ya den “Yeni Pakistan Yaklaşımı” adıy ler üzerine, ekonomik olarak kuvvetli len sivil cumhurbaşkanı olarak, “yeni şın altında ve azınlıkta olan inatçı aşı la bir konuşma yapmıştı. Birçok konu bir Pakistan kurduk. Asya’nın en yük Pakistan” vizyonum, bu kararlıkta rıcılar tarafından gözdağı verilmekte. yu doğru olarak dile getirdi. Pakistan’ın sek büyüme oranı olan yüzde 7.5, kişi devam edecektir. Pakistan vizyonu S İ Müşerref Batı’dan zaman istedi Dış Haberler Servisi Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, 8 günlük Avrupa turuna başladı. İlk durağı Belçika’nın başkenti Brüksel olan Müşerref, İngiltere, Fransa ve Dünya Ekonomik Forumu’nun yapılacağı İsviçre’yi ziyaret edecek. Muhalefet lideri Benazir Butto’nun öldürülmesinden sonra ilk kez bir yurtdışı gezisine çıkan Müşerref, Brüksel’de yaptığı açıklamada, ülkesinde 18 Şubat’ta yapılacak seçimlerin adil ve şeffaf olacağını söyledi. Avrupa Birliği (AB) liderlerinin ülkesindeki gelişmelerle ilgili kaygılarını gidermeye çalışan Müşerref, “Seçimleri kim kazanırsa kazansın, iktidar kazanana verilecektir. Biz demokrasiden yanayız. Demokrasimizin Batılı ülkeler seviyesine gelmesi için bize biraz zaman tanıyın” dedi. Pakistan Devlet Başkanı’nın temaslarında, ülkesindeki durumun yanı sıra, bölgedeki aşırı dinci teröre karşı mücadele konusu da gündeme gelecek. EN SON ‘AMCA KARAMANLİS’ GELMİŞTİ OBAMA DA ‘SOYKIRIM İDDİASINI’ KULLANIYOR Poseidon kabartması. mer kabartma ile adınızı yaşatın” kampanyası ile bu antik kentimize biriki yıllık maddi katkıyı sağladı. Kent bir yandan kazılırken; buluntular çoğu öteki antik kentlerimizde olduğu gibi belirsiz yazgılarına bırakılmıyor; ayağa kaldırılıyor, onarılıyor, sergilenecek duruma getiriliyor. 49 yıl sonra ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara, 49 yıl aradan sonra Yunanistan’dan başbakan düzeyinde yapılacak ilk resmi ziyarete hazırlanıyor. Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, ülkesindeki muhalefetin tepkisine karşın yarın Türkiye’ye gelecek. Ziyaret Ege, Kıbrıs ve AB gibi sıkıntılı konuların gölgesinde gerçekleştirilecek. Muhalefetin tepkisine karşın Karamanlis, Anıtkabir programını iptal etmedi. Karamanlis, neredeyse yarım yüzyıldır Türkiye’yi ziyaret eden ilk Yunanistan başbakanı olacak. Son olarak 7 Mayıs 1959’da amcası Konstantin Karamanlis, dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in konuğu olarak Ankara’ya gelmişti. Karamanlis, Türkiye’ye yapmayı planladığı resmi ziyareti çeşitli gerekçelerle üç kez ertelemişti. Ancak Karamanlis, daha önce “resmi olmayan gerekçelerle” üç defa Türkiye’ye gelmişti. Ankara’daki görüşmelerde Ege ve Kıbrıs sorunları en önemli gündem maddelerini oluşturacak. Görüşmelerde Türkiye’nin AB üyelik sürecinin de gündeme gelmesi bekleniyor. Karamanlis, 24 Ocak’ta geçeceği İstanbul’da Fener Rum Patrikhanesi’ni ziyaret edecek. Ermenilere söz verdi ELÇİN POYRAZLAR Dopingsiz İnsan Koryürek Tam çeyrek yüzyıl önce Atina’da Akdeniz Oyunları’nda tanıdım en sadık okurlarımdan biri olan Cüneyt Koryürek’i. Daha Cumhuriyet gazetesi evimin kapısına konulmadan önce, sabahın köründe arayıp o günkü yazım hakkında güzel şeyler söylerdi. Yabancı yayınlara açık olduğu için tarihsel kültürel mirasla ilgili yazıları internetten adresime yönlendirirdi. O yalnızca bir atletizm ustası değil, dopingsiz ender insanlardan biriydi. Tanrı, ışıklar içinde yüceltsin bu güzel insanı. Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 WASHINGTON ABD Başkanlık önseçimlerinde yarışan Demokrat Partili İllionis Senatörü Barack Obama “Başkan seçilirse Ermeni soykırımını tanıyacağını” söyledi. Amerika Ermeni Ulusal Komitesi’nin (ANCA) önseçimlerde yarışan adaylara Ermeni tezlerine yönelik soru formu göndermesinin ardından resmi sitesinde açıklama yayımlayan Obama, “Amerika, Ermeni soykırımı konusunda dürüstlükle konuşan ve tüm soykırımlara kuvvetle yanıt verebilen bir lideri hak ediyor. Ben o Başkan olmayı planlıyorum” dedi. Obama, senatör olarak “Amerikalı Ermenilerin yanında olduğunu” söyledi. Ermeni tezlerine yönelik tasarıların kabul edilmesini “kuvvetle desteklediğini” ifade eden Obama, 1915 olaylarına yönelik gerçeklerin inkâr edilemeyeceğini ve diplomatların tarihi gerçekleri çarpıtmalarını isteyen resmi bir politikanın sürdürülemeyeceğini belirtti. Demokrat Parti’nin diğer güçlü başkan adayı, New York Senatörü Hillary Clinton da, Ermeni tezlerine destek verdiğini ifade etmişti. CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle