19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TEMMUZ 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanlığı için ‘Meydanların işaretini görmezlikten gelecek halim yok’ dedi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gül’den adaylık mesajı Evcil: TMSF ile anlaşıyoruz ? İstanbul Haber Servisi İşadamı Erol Evcil ile Hüseyin Kayapalı’nın da aralarında bulunduğu 211 sanığın, “kara para aklama’’ davası kapsamında yargılanmasına dün İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Evcil, TMSF’ye olan borcun yapılandırılması için talepte bulunduğunu belirterek TMSF ile anlaşma aşamasında olduklarını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, iradesini Cumhurbaşkanlığı adaylığından yana koydu. Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı’na yeniden aday olup olmayacağını dün düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda büyük bir siyasi olgunluk içinde milletin, meydanların ve milli iradenin gösterdiği istikamette hareket etmeleri gerektiğini belirten Gül, bunun için aceleciliğe gerek olmadığını söyledi. En büyük uzlaşmayı milletin gösterdiğini, AKP’nin seçimlerde yüzde 50’ye yakın oy aldığını kaydeden Gül, bunun herkes tarafından iyi değerlendirilmesi gerektiğini be AKP ve Sadaka Kültürü... Televizyon ekranlarında 22 Temmuz seçim sonuçları tartışılıyor... Gazeteciler, din bezirgânları, neoliberaller, tarikat şeyhlerinin müritleri, Kürtçüler... Elbet ilkeli yayın yapan televizyonlar da var: “SKY, KanalTürk, HaberTürk, Avrasya...” Ötekiler yani CNN Türk ve NTV 22 Temmuz sonuçlarını “demokrasi ve düşünce özgürlüğü” adına saptırmak için her yolu deniyorlar... Önceki akşam yine televizyonlardaki tartışma programlarını izledim... AKP neden yüzde 46’yı geçen oy yüzdesiyle tek başına iktidar olmuştu? Şükran Soner’in bu konuda bir saptaması var... Diyor ki: “Türkiye’nin gelir düzeyi en düşük diliminden ve eğitimi ortaöğretim altında kalanlardan AKP’nin aldığı oy oranı, genel oy oranının iki katı yüksek çıkıyor...” Bu oran CHP için tam tersi!.. CHP, ortalama oy oranının iki katına yükseköğrenim mezunlarıyla, en varsıl (zengin) dilimlerinde ulaşıyor... Yani eğitimsizler ve yoksullar AKP’ye, eğitimli ve varsıllar CHP’ye oy veriyor... Peki AKP nasıl oluyor da yoksulların, işsizlerin oyunu alabiliyor? Bir sosyal içerik taşıyan programı yok AKP’nin. 2002’den 2007’ye Türkiye’de işsizlik ve yoksulluk arttı. Adana, Gaziantep gibi sanayileşmiş kentlerde bile işsizlik oranı yüzde 16’nın üzerine çıktı. Bu oran Güneydoğu, Doğu Anadolu ve Karadeniz kentlerinde yüzde 20’lere ulaştı. Ne devlet ne de özel sektör bu yörelere yatırım yaptı. AKP neden bu bölgelerde yüzde 50’lerde oy topladı? ??? Sosyolojik bir olguyu nedense göz ardı ediyoruz... Türkiye giderek dinci bir kimliğe bürünüyor. En hafif deyişle muhafazakâr bir toplum oluyor. Devlet eliyle beslenen, korunan tarikatlar hem ekonomi hem eğitim alanında etkin oluyor. Kayıt dışı ekonomi patlamış, sosyal devlet ilkeleri çiğnenmiş, sigortalı, sendikalı işçi sayısı azalmış... Tüm bunlara karşın AKP varoşlardan, Türkiye’nin her yöresinden oy alıyor. Tanrıyla siyasetçi arasında sıkışan milyonlarca insan AKP’ye, tarikat şeyhlerine sarılmış... AKP kendi varsıl sınıfını yaratırken birkaç holding patronunu, bankacıyı, yabancı sermayeyi, işadamını, müteahhidi “dolar milyarderi” yapıyor... 2002 yılında Türkiye’de 6 dolar milyarderi bulunurken bu sayı 2007’de 26’yı buluyor... Türkiye’de “sol parti” salt CHP değil. TKP, İP, Emek Partisi, ÖDP gibi sol ve sosyalist kimliği olan partiler de 22 Temmuz seçimlerine katıldı. Aldıkları toplam oy oranı yüzde biri buluyor mu, bulmuyor mu hesaplamadım bile. Güneydoğu’da, Doğu’da Kürt yurttaşlarımızın oylarının AKP’ye gitmesi nasıl açıklanır? Türkiye’de Rum, Ermeni, Yahudi yurttaşlarımızın temsilcilerinin “Oylarımız AKP’ye” demeleri nasıl yorumlanabilir? AKP’nin “dini azınlıklara” bol keseden verdiği sözler değil midir sorunun yanıtı. Tarikat oylarının, Hizbullah, İslami Hareket gibi radikal dinci kesimin Güneydoğu’da AKP’ye yönelmeleri, ayrılıkçı Kürtlerin ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne, Irak’ı işgaline sıcak bakmaları, kendi adayları dışında AKP’ye de yönelmeleri nasıl değerlendirilir? ??? Türkiye’de “solcu kimliği” olan her yurtsever bu sorulara yanıt aramalıdır... Şükran Soner’in altını çizdiği gibi, büyük kentlerin varoşlarından, özellikle Güneydoğu’dan salt CHP’nin değil, sosyalist partilerin neden oy alamadığını da görmelidir... Bugün Güneydoğu’da salt PKK terörü yok, köktendinci örgütlenme de tüm hızıyla sürüyor ve bu gerçeği ayağı yere basan Kürt aydınları da görüyor... Ulusalcılık “kör milliyetçilik” değildir. Ulusalcılık solcu olmanın, yurtsever olmanın önünde de engel oluşturmaz. Halktan ve sol kimlikten kopuk, sadece “ulusalcı” kimlikle yola çıkan CHP’nin yorgun yönetimi bilmem bu gerçekleri görebilecek mi? Deniz Baykal ve CHP üst yönetimi istifa etmeyecek. O zaman? Bari, CHP tüzüğünü demokratikleştirsinler, partiye üye olmayı kolaylaştırsınlar, parti içi demokrasiyi işletsinler!.. ? Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Kararı benim için önemli” dediği Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, iradesini Cumhurbaşkanlığı adaylığından yana koydu. Milletin gösterdiği istikamet doğrultusunda hareket edilmesi gerektiğini kaydeden Gül, “Herhalde meydanların işaretini görmezlikten gelecek halim yok” diyerek yeniden aday olacağının sinyalini verdi. lirtti. Seçim meydanlarındaki halkın arzusunun, talebinin ve heyecanının ortada olduğunu anlatan Gül, “Bunların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşananlara değinen Gül, o süreçte tüm siyasi partilerin tavrı ve o günkü gerçekler ortaya çıkınca, TBMM’de iki tur yapıldıktan sonra Meclis’in itibarını düşünerek adaylığını geri çektiğini söyledi. O günlerde bazı partilerin “Görevini tamamlamak üzere olan bir Meclis’in cumhurbaşkanını yeni TBMM’ye bırakması gerekir”, “Temsil kabiliyeti daha yüksek bir TBMM’nin cumhurbaşkanını seçmesi gerekir” gibi argümanları öne sürdüğünü anımsatan Gül, seçimden sonra iki argümanın da karşılanmış olduğunu kaydetti. Tekrar aday olup olmayacağının sorulması üzerine Gül, hiç kimsenin kimseye siyasi yasak koyamayacağını, “ben olmam” diye bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Halkın iradesinin neyi gösterdiğinin açık olduğunu, buna herkesin saygı göstermesi gerektiğini belirten Gül, sürecin kısır bir döngüye girmeden olgun biçimde götürülmesini istedi. Bir gazetecinin, “Kararınız nedir? Tamam mı devam mı?” sorusuna karşılık Gül, “Benim kararım; deminden beri söylediklerim gayet açıktır. Benim herhalde meydan Demokrat Parti GİK toplandı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokrat Parti (DP) Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında, istifa ile boşalan GİK üyelikleri için yedek üyelere çağrıda bulunulması ve 15 Ağustos’ta bütün üyelerin katılımıyla toplantı yapılması kararı alındı. DP GİK toplantısı parti genel merkezinde devam ederken açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan, toplantıda istifa ile boşalan GİK üyelikleri için yedek üyelere çağrıda bulunma kararı aldıklarını, gündemdeki sorunları GİK üye sayısının tamamlanmasından sonra görüşeceklerini anlattı. GÜL’ÜN ADAYLIĞI ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART MHP’de tavır belirleme sıkıntısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Parlamentoya yeni giren MHP, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na yeniden aday olması durumunda nasıl bir yol izleyeceğinin kararını vermeye çalışıyor. MHP yönetiminin cumartesi günü toplanarak cumhurbaşkanı seçimi konusunda değerlendirme yapacağı öğrenildi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül yeniden aday olacağının işaretini verirken MHP yönetimi, Gül dahil hiçbir aday konusunda şimdilik “kişisel görüş bildirmeme” kararı aldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, partisinin yetkili organlarının hafta sonu toplanacağına ve burada bir tavır belirleneceğine işaret ederek bu tavır netleşmeden görüş bildirmeme kararı aldıklarını söyledi. MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı da cumhurbaşkanı seçim sürecini değerlendirmek için henüz erken olduğunu söyledi. Şu anda yapılacak yorumların kişisel olacağını ve bunun da partisini bağlamayacağını ifade eden Paçacı, “Bu süreç başladıktan sonra yetkili kurullarımız toplanacak ve MHP’nin resmi görüşünü oluşturacaktır. Bu politika oluştuktan sonra bir değerlendirme yapılabilir” dedi. ların işaretini görmemezlikten gelecek halim yoktur. Milletin iradesini de görmemezlikten gelecek halim yoktur. Ama tüm bunları olgunluk içinde, yapıcı bir üslup içinde, Türkiye ve Türk milletini güçlü şekilde çıkartacak şekilde götürmek gerekir” dedi. Gül, “Dolmabahçe’de yapılan görüşmede Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın sizin dışınızda bir isimde uzlaştığına inanıyor musunuz? sorusuna, “Bunların hiçbiri doğru değil, böyle bir şey de söz konusu olmaz” yanıtını verdi. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliğiyle ilgili referandumun anımsatılması üzerine Gül, “Anayasa değişikliğinin gerçekleşebilmesi için referandumun yapılması gerekiyor. Belki hep beraber referandumu erkene alalım, halk seçsin denebilecek. Bütün bunlar görüşmelerle ortaya çıkacak şeyler, acalecilik içinde olmamamız gerekiyor” diye konuştu. ‘Laik azınlık söz konusu değil’ AB yetkililerinin, “Laik azınlığın haklarını da Erdoğan hükümeti göz önünde bulundurmalı” yönündeki açıklamaları anımsatılarak yöneltilen “Türkiye’de böyle bir laik azınlık var mı” sorusu üzerine Gül, “Dışarıdakiler Türkiye’nin gerçeklerini çok iyi bilmiyorlar. Türkiye’nin resmini de çok iyi okuyamıyorlar. Onlar, kendi bazı gerçekleriyle Türkiye’nin gerçeklerini karıştırıyorlar. Dışardan birisi demeç verince onu hemen cevaplandırmak, o demeçlere çok önem verme anlamına geliyor, o açıdan Türkiye’nin gerçekleri çok açıktır. Türkiye’de böyle bir azınlık falan söz konusu değildir. Türkiye’yi çok detaylı bilmedikleri için, uzaktan konuşurken, belki kötü niyetli de değildir, bazen onlar bazı tabirler, argümanlar, terminoloji lerle konuşunca böyle yanlış durumlar ortaya çıkıyor” dedi. Bağımsızlar DTP’ye dönüyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) desteklediği bağımsız milletvekilleri, TBMM’de düzenlenecek yemin töreninin ardından partiye katılacak. Bağımsız milletvekillerinin partiye katılımlarının ardından, bir ay içerisinde DTP Olağanüstü Kongresi’nin toplanması ve Mardin’den milletvekili seçilen Ahmet Türk’ün yeniden genel başkanlığa getirilmesi bekleniyor. ÖDP Genel Başkanlığı’ndan ayrılarak seçime bağımsız olarak giren Ufuk Uras’ın DTP’ye katılmasının beklenmediği, yeniden ÖDP Genel Başkanlığı görevine döneceği belirtildi. [email protected] Özyürek, Erdoğan’ın uzlaşma mesajlarıyla atılan adımların çeliştiğini vurguladı CHP: Gül’e yine destek yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na yeniden aday olması durumunda tavırlarının aynı olacağını belirtti. Partisinin MYK toplantısı öncesinde değerlendirmelerde bulunan Özyürek, “Sayın Gül hem seçim meydanlarının kendi adaylığını işaret ettiğini hem de AKP’nin aldığı oyun kendi Cumhurbaşkanlığı’nın engellenmesi sonucu olduğunu söyledi. Resmen olmasa da yeniden cumhurbaşkanı adayı olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan daha önce 23 kişilik bir listeyle muhalefeti ziyaret edeceğini söylemişti, ancak Gül’ün açıklamaları bununla çelişiyor. ‘Ben adayım’ diyerek uzlaşma aranmaz” dedi. Gül’ün yeniden aday olması durumunda, CHP’nin tavrında değişiklik olmayacağını ifade eden Özyürek, “Cumhurbaşkanı, anayasa gereği anayasal kurumlar arasında uyumu sağlamakla yükümlüdür. Milli Görüş çizgisinden gelen bir ismin bu anlamda birlik ve bütünlüğü sağlayacağına ihtimal vermiyorum” diye konuştu. Gül’ün açıklamalarından “MHP ve bağımsızlardan güvence aldığının anlaşıldığını” savunan Özyürek, şöyle devam etti: “Şimdi bize ‘Yeni bir seçim oldu, yeni bir değerlendirme yapabilirsiniz’ diyenler var. Ancak bize oy veren seçmenler, Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını engellemeye yönelik anlayışımızın doğru olduğunu düşünerek oy vermişlerdir. Bu nedenle bizim tavrımızda bir değişiklik olamaz. TBMM Genel Kurulu’nda 367 çoğunluğunun sağlanmasına katkı vermemiz söz konusu olamaz.” hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Moroğlu’ndan Frattini’ye tepki ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Avukat Nazan Moroğlu, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Franco Frattini’nin, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, laik azınlığın haklarını da korumalı” açıklamasına tepki gösterdi. Moroğlu, “Ülkeyi yönetenlerin, ulusumuzun bağımsızlık belgesi Lozan Antlaşması’nın bugün de yürürlükte olduğunu, yeni azınlıklar türetmenin barış antlaşmasını hiçe saymak olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik bir hukuk devleti olması nedeniyle ‘laik azınlık’ nitelemesinin yanlış olduğunu belirtmelerinde yarar var” dedi. DSP LİDERİ SEZER AKP gerilimde ısrar ediyor Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde krize neden olan Gül’ün yeniden aday olacağı yönündeki açıklamalarına ‘İradesine saygım var’ diyerek destek verdi İstanbul Haber Servisi Başbakan RecepTayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını açıklarken Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün adaylığına destek verdi. İstanbul 1. Bölge’den milletvekili seçilen Erdoğan, Sirkeci’deki İstanbul İl Seçim Kurulu’na gelerek milletvekili mazbatasını aldı. Kendisinin Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağına yönelik soruya “Aday değilim’’ karşılığını veren Erdoğan, “Gül’ün iradesine saygım var, dedim. Bu iradeyi görmek istiyorum. Çünkü bir mağduriyet söz konusu’’ diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek’in “Gül’ün adaylığını kabul etmeyecekleri’’ yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine Erdoğan, “Meydanların dili ortadadır. Demokrasi bir çoğunluk rejimidir. Uzlaşma hiçbir zaman azınlığın çoğunluğa tahakkümü değildir. Millet size ne kadar yetki verirse o kadar konuşursunuz, o kadar temsil gücünüz var demektir. Daha şimdiden kapılar kapanırsa yanlış olur. ‘Gelmeyeceğiz’ olmaz. Ben Genel Başkanınızla konuşup ‘Parlamento oluşur olmaz sizi ziyaret edeceğim, konuşacağım’ diyorum. Genel Başkanları ‘Memnun olurum’ diyor. Arkasından Özyürek bu açıklamayı yapıyor. Anlamak mümkün değil, hoş değil...’’ diye konuştu. DTP’ye mesaj Erdoğan, siyasi partilerle görüşmelerde cumhurbaşkanı adayı için bir kişinin adının mı, yoksa listenin mi olacağı yönündeki soruya da “Bunları görüşmelerde belirleyeceğiz’’ karşılığını verdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisin arayıp aramadığının sorulması üzerine de Erdoğan, “Hayır, dönmedi’’ dedi. Erdoğan, DTP’nin bağımsız milletvekilleriyle Meclis’e girdiğinin anımsatılması üzerine “Kürt sorununu siyasallaştırdığınız zaman, beni onun karşısında bulursunuz. Parlamentonun içindeki süreci, bölücü terör örgütünü ‘arka bahçem’ diye görmek veya bölücü terör örgütüne destek veren hangi anlayış, zihniyet olursa olsun biz onlarla beraber olamayız. İsterlerse parlamentonun içinde olsun. Parlamento içindeki bütün gruplarla olumlu diyalog içinde olmaya mecburuz. Bunu istiyoruz’’ diye konuştu. ‘Dayatmaya karşı çıkarız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adayı olması halinde TBMM Genel Kurulu’na katılıp katılmamaya “o gün” karar vereceklerini söyledi. Sezer, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın verdiği uzlaşı mesajına uygun hareket edeceğini umduklarını söyledi. Gül’ün dünkü açıklamalarına işaret eden Sezer, “İnanıyorum ki dayatma olmayacak. Hükümet ve Sayın Gül, görüşünü gözden geçirecektir” diye konuştu. Sezer, Cumhurbaşkanlığı konusunda CHP ile birlikte hareket edip etmeyecekleri sorusuna ise “Biz ülkenin yararına konularda CHP ile aynı yönde mücadele veririz. Aynı düşündüğümüz bir konu gündeme gelirse farklı bir parti diye onlardan ayrı düşünmeyiz” yanıtını verdi. Habertürk’e konuşan Ahmet Tan ise “Başbakan’dan verdiği uzlaşma sözünü tutmasını bekliyoruz” diye konuştu. Uzlaşma aranmazsa daha önce yaşanan sorunların tekrarlanacağını belirten Tan, “AKP’nin bizimle görüşmesi için bizim CHP’den ayrılmamız gerekmiyor” dedi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle