18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başbakan Erdoğan savcılara telkinde bulunuyor ama kendi dosyalarını yok sayıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yargı AKP’ye işlemiyor Esat Canan’a ölüm tehditleri ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şemdinli’de Umut Kitabevi’nin bombalanması olayının tanığı olan CHP’li Esat Canan’a yönelik ölüm tehditleri, İstanbul ve Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri tarafından kendisine bildirildi. Canan, “Ben de İçişleri Bakanlığı’na başvurarak güvenliğimin sağlanmasını istedim. Çağrılı koruma, teklif ettiler. Saldırı durumunda arayacakmışım. Bu, sorumluluğu üzerlerinden atma gayretidir” dedi. Oyunun İçyüzü... ABD’de Bush yönetimi “AKP iktidarı”na sıcak bakarken Türk Silahlı Kuvvetleri’ne “soğuk” bir yaklaşım sergiliyor... Nereden çıkarıyorum ben bu sonucu... Washington kaynaklı haber ve yorumlardan!.. Tüm dünyanın gözleri Irak’ta bugün. Günde onlarca sivil yurttaş ölüyor orada. Kuzey Irak’la Türkiye, sınır komşusu. Eli kanlı terör örgütü Kuzey Irak’ta himaye görüyor. PKK’nin sınır boylarına, yollara, köprülere koydukları mayınlar, Kuzey Irak’tan giriyor Türkiye’ye... Peki, PKK’yi Kuzey Irak’ta koruyup kollayanlar kimler? Kuzey Irak yönetimi, ABD ve AB ülkeleri... ABD izin vermeden TSK Kuzey Irak’ta operasyon yapamıyor... Çünkü ABD Türkiye’yi oyalıyor, Barzani ve Talabani PKK’li teröristlere “onlar bizim kardeşimiz” diyor. ABD, Türkiye’nin stratejik müttefiki değil mi? Sözde öyle!.. İşin rengi PKK’ye gelince değişiyor nedense. Başbakan Erdoğan ile ABD’nin Ankara Büyükelçisi Wilson ilginçtir aynı şeyleri söylüyor: “Ülkemizi terör noktasında tehdit eden unsurlara karşı yapılması gereken neyse Türkiye Cumhuriyeti devleti vakti saatı geldiğinde yapar.” Wilson: “Ne zaman, nerede ve nasıl bu görevi getireceğine Türkiye karar verecektir.” Erdoğan ve Wilson’ın açıklamaları tıpatıp birbirinin kopyası değil de nedir? 20 yaşında Mehmetçik Güneydoğu’da PKK tuzaklarıyla şehit düşerken PKK Kuzey Irak’ta korunup kollanıyor, bu konu gündeme geldiğinde aşiret reisleri Türkiye’ye kafa tutabiliyor... ??? AKP iktidarı beş yıldır Türkiye’nin ulusal çıkarlarını hiç koruyamadı; ABD’nin hep buyruğu altında olmayı kabul etmedi mi? AKP teslimiyetçi bir politika izlemeyi, Washington ve Brüksel’in çizdiği yol haritasında sapmamayı yeğledi... Türkiye’deki “tarikat şemsiyesi” altında olmayan, Soros’tan ABD’den fonlanmayan aydınlar, yazarlar, gazeteciler, bilim insanları, işadamları, politikacılar bu gerçekleri görüyor... Bush, Irak cehenneminden kurtulmak için senaryo üzerine senaryo hazırlıyor... Türkiye şunu çok iyi bilmeli: Hazırlanan senaryoda, Kuzey Irak’ta PKK’lilere dokunulmayacak. Nedeni ise belli. Kuzey Iraklı Kürtler, PKK’nin kılına zarar gelmesinden yana değiller. Kuzey Iraklı Kürtler “onlar bizim kardeşlerimiz” diyorlar... Fethullahçı Kürtler, Kuzey Irak’ta ihale üstüne ihale alıp milyonlarca dolar kazanıyor!.. Tüm bu olup bitenler karşısında medya suskun. Medya özgür değil, baskı altında. Sabredin az kaldı!.. Önce Tayyip Bey Cumhurbaşkanlığı’na otursun, ardından AKP tek başına iktidara gelsin medya ne hale gelecek göreceksiniz. Medya yöneticileri, AKP’li, Fethullahçı gazetecilerden seçilecek, laik, demokrat, özgürlükçü, onurlu yazarlar kovulacak “Brüksel lahanaları”yla “Soros’un çocukları” köşelerde boy gösterecek... Ortaya yıllar önce çok yazılıp çizilen içtensizlik bir belge atıldı. Sözde özerk kuruluş olan TMSF, önce Başbakan Tayyip Bey’le görüştü, ardından da baskın yapıp, Sabah Grubu yönetimine el koydu... Özerk bir kuruluş nasıl oluyor da Başbakan’dan buyruk alıyor? Bunun hukukla, demokrasiyle, özerklikle bir ilişkisi var mı? KanalTürk’e yapılan baskı, Gözcü gazetesinin kapatılması, Sabah Grubu’na el konulması, bazı medya kuruluşlarını sevindiriyor, çok yazık!.. Türkiye’de özgür basından, demokrasiden, hukuktan nasıl söz edilir söyler misiniz? Dört yıl önce almıştı Turgay Ciner Sabah’ı... Kâğıt yoktu baskı için, çalışanların da ücretleri ödenmiyordu... Turgay Ciner yatırım yaptı, gazetecilerin ücretlerini ödedi, Sabah’ı ve atv’yi canlandırdı... ??? Bugün TMSF ortaya çıkıp “Az değerle gitmiş, şimdi 1 milyar dolar eder” diyor. Elbet eder. Dört yıl önce 100 milyara ev alsanız bugün değeri 300400 milyar eder... Böyle bir düşünce olabilir mi? Dün Sabah’ta Umur Talu çok önemli bir yazı yazdı. Mutlaka internete girip okuyun. Yakın geçmişte neler olmuş öğrenin. Sakın ha “Dün dündür, bugün bugündür” demeyin... Sakın ha, “darbe senaryoları”na da inanmayın!.. Bunların hepsi kandırmaca, medyada “yabancı sermaye” perdeli “tarikatçı medya” yaratmadır. Medyayı susturacak sivil bir darbe yapıldı bile!.. AKP ve Fethullahçılar, darbe senaryolarıyla halkın kafasını karıştırıp Sabah’ı ve atv’yi hukuk dışı yollardan TMSF aracılığıyla ele geçirmeye çalışıyor. ? Başbakan Erdoğan ve altı bakanın da yer aldığı 82 AKP’li hakkında 109 dokunulmazlık dosyası var. Erdoğan, bu dosyaları sürekli erteleme yoluna giderken emekli Oramiral Örnek’e ait olduğu ileri sürülen günlük hakkında savcıları göreve çağırıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu ileri sürülen günlüklerdeki “darbe hazırlığı” konusunda savcıları suskun kalmakla suçlarken kendisinin de aralarında bulunduğu AKP’li vekillerin suç dosyalarını görmezden geliyor. Erdoğan, dosyada, görevi ihmal, zimmet, kalpazanlık, evrakta sahtecilik ve çete kurmakla suçlanıyor. Erdoğan’ın, “darbe girişi SAVCILIK, ‘GÜNLÜKTEKİ DARBE’ İDDİALARINI İNCELİYOR İstanbul Haber Servisi Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Nokta dergisinde geçen hafta yayımlanan ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu ileri sürülen bir “günlükte’’ dönemin kuvvet komutanlarının iki kere darbe girişiminde bulunduğu yönündeki ifadeler üzerine inceleme başlattığı ortaya çıktı. Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gün gazetemine” dönük notlara ilişkin savcılara anayasaya karşın tavsiye ve telkinde bulunması rahatsızlık yarattı. Erdoğan, savcıların konuyu soruşturmamasına tepki göstererek “Ama onlardan (savcılardan) hiç ses yok. Böyle bir yayını ihbar kabul edip o dergiyi çağırması lazım savcının” dedi. Anayasanın 137. maddesi, “Hiçbir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye cilere yaptığı açıklamada, “savcılara soruşturma başlatmaları çağrısında’’ bulunmuştu. Nokta dergisi, Örnek’e ait olduğu ileri sürülen günlükte dönemin kuvvet komutanlarının, AKP’nin uygulamaları üzerine darbeyi gündeme getirdiklerine ilişkin iddialara yer vermişti. Örnek, “kendisine ait bir günlük olmadığını, söz konusu ifadelerinin de kendisine ait olmadığını’’ açıklamıştı. nulmazlık dosyası bulunuyor. Dosyalarda Erdoğan’a yönelik “görevi ihmal, zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçlaması yer alıyor. Bazı AKP’liler ve dokunulmazlıkları nedeniyle açılamayan dosyalardaki bazı suçlamalar şöyle: İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu: Özel evrakta sahtecilik. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül: Özel evrakta sahtecilik ve SPY’ye muhalefet. ‘Zapsu defol, bu ülke bizim’ ? ORDU (Cumhuriyet) Fındık üreticileri, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz Sahil Yolu’nun açılış töreni için 7 Nisan’da Ordu’ya geleceğini duyunca meydanlara çıktı. Tüm Üretici Köylüler Sendikası öncülüğünde toplanan bir grup üretici Erdoğan’ı ve danışmanı Cüneyd Zapsu’yu protesto etti. Üreticiler, “Zapsu def ol, bu ülke memleket bizim” ve “Ulusal tarım, tam bağımsız Türkiye” sloganlarını attı. ve telkinde bulunamaz” hükmünü öngörüyor. Anayasanın açık hükmünü yok sayarak savcılara tavsiye ve telkinde bulunan Erdoğan, kendisi ve AKP’li milletvekilleri hakkındaki suç dosyalarını görmezden geliyor. TBMM’de Erdoğan ve 6 bakanın da yer aldığı 82 AKP’li hakkında 109 dokunulmazlık dosyası bulunuyor. AnayasaAdalet Komisyonu, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasının dönem sonuna ertelenmesine karar verdi. Erdoğan hakkında iki doku Maliye Bakanı Kemal Unakıtan: Vergi Usul Yasası’na muhalefet. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker: Hukuka aykırı işlemlerde bulunmak. AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin: İhaleye fesat karıştırmak, hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal, zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarında sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat: Basın yoluyla halkı sınıf, din, ırk, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek açıkça tahrik etmek. AKP Genel Başkan Yardımcısı Akif Gülle: Devlet İhale Yasası’na muhalefet. TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil: Nitelikli zimmet. Mustafa Ilıcalı: Görevi ihmal, ihaleye fesat karıştırmak, emniyeti suiistimal. Abdurrahman Müfit Yetkin: Evrakta sahtekârlık ve kamu kurumunu dolandırmak. KULİSLER HAREKETLENDİ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Hâkim mülakatı TBMM’de ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li Atilla Kart, Adalet Bakanlığı’nca yürütülen idari yargı hâkim adaylığı mülakatının, Danıştay’ca durdurulmasına karşın bakanlığın sınavları sürdürmesini TBMM’ye taşıdı. Kart, Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e, “Yasalar ve anayasa hükümlerine rağmen kesin nitelikte olan yargı kararı neden uygulanmıyor” diye sordu. Köşk için aday yok, senaryo çok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, kafasındaki cumhurbaşkanı adayını ısrarla saklarken seçim sürecine yaklaşıldıkça kulislerdeki senaryolar da çeşitlilik kazanmaya başladı. Başbakan Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’ne çıkacağı, ancak anayasadaki tüm yetkilerini kullanarak fiili başbakan gibi hareket edeceği dile getirilirken, dış çevrelerde de konuşulan bir başka senaryoya göre ise Erdoğan Çankaya Köşkü’ne başka bir isim çıkaracak, genel seçimlerden sonra da anayasayı değiştirerek başkanlık sistemini getirecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine kısa süre kala Başbakan Erdoğan’ın planları ve adaylarla ilgili senaryolardan bazıları şöyle: Erdoğan Köşk’e, Gül Başbakanlık’a: AKP kulislerinde ilk seçenek olarak Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na çıkacağı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün de genel başkanlığa ve başbakanlığa getirileceği üzerinde duruluyor. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçilme fırsatını bir daha yakalayamayabileceği, genel seçimlerden sonra 3 ya da 4 partinin barajı geçmesi durumunda AKP’nin tek başına iktidarının zorlaşacağına dikkat çekiliyor. Erdoğan devam, Gül Köşk’e: Bir diğer olasılık ise, Erdoğan’ın bir dönem daha başbakan olarak devam etmesi, Köşk’e ise Gül’ü çıkarması. Erdoğan’ın kendisinin Köşk’e çıkması durumunda parti içinde liderlik savaşı ve bölünme olasılıklarını dikkate alarak bu seçeneği değerlendirebileceği dile getiriliyor. Başkanlık sistemine doğru: Ankara’daki yabancı temsilciliklerin kendi merkezlerine geçtikleri raporlarda, seçim öncesi senaryolar ağırlıklı olarak değerlendirilmeye başlandı. Bu senaryoların başında “başkanlık sistemi” geliyor. Buna göre, Erdoğan aday olmayacak. Ilımlı ve gerginlik yaratmayacak bir isim aday gösterilip Çankaya Köşkü’ne çıkacak. AKP, genel seçimlerde anayasayı değiştirecek güçte yeniden iktidara gelecek. 2008 yılı içinde yapılacak bir anayasa değişikliği ile başkanlık sistemi getirilecek. Erdoğan da “ilk başkan” sıfatıyla Çankaya Köşkü’ne çıkacak. Dışarıdan aday: Erdoğan’ın bir sürpriz yaparak muhalefetin hiç beklemediği bir biçimde tüm toplum kesimlerince sevilen ve saygı gösterilen bir ismi dışarıdan aday gösterebileceği de belirtiliyor. Erdoğan’ın bu şekilde, genel seçimlerden önce kamuoyunda “AKP beklendiği gibi gerilim yaratmadı” imajı yaratarak oyunu artırabileceği konuşuluyor. Bunun için yargı organları başkanları ile Hikmet Çetin’in adı geçiyor. BBP binasına bomba bırakıldı ? İstanbul Haber Servisi BBP Tuzla İlçe Başkanlığı’nın bulunduğu binanın merdiven boşluğuna zaman ayarlı bomba bırakıldı. Şüpheli poşetin fark edilerek polise bildirilmesi üzerine olay yerine gelen ekipler, binayı boşaltarak bombayı fünye ile patlattı. Bombanın kablolardan birinin devre dışı kalması sonucu patlamadığı bildirildi. [email protected] Talat: Marş tercih meselesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ODTÜ’de konferans veren KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, CTP’nin kongresinde İstiklal Marşı’nın çalınmamasına ilişkin bir soru üzerine bunun “tercih meselesi” olduğunu savunarak “Parti çalışmalarında genel olarak İstiklal Marşı kullanılmaz. Kullanan partiler de vardır. Doğru bulmayan partiler de” dedi. Talat, Ada’da 5 bin Yunan askeri olduğunu tahmin ettiklerini belirtti. ‘Sahte oy’a suç duyurusu CHP, Genel Kurul’da bulunmayan 27 AKP’linin yerine oy kullananların ortaya çıkarılması için ‘şüpheli’ 139 milletvekili hakkında yargıya başvurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, TBMM Genel Kurulu’nda sahte oy kullanılmasıyla ilgili olarak “resmi belgede sahtecilik, belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçlamalarıyla “şüpheli” 139 AKP milletvekili hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ve Konya Milletvekili Atilla Kart, Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyurusunda TBMM’nin 14 Şubat 2006 tarihli birleşiminde elektronik cihaza giremediği gerekçesiyle pusula gönderen 27 milletvekilinin genel kurulda bulunmadığının saptandığını bildirdi. AKP grubunun kritik oylamalarda bu tür “hileli yollara” başvurmaktan kaçınmadığı, yaşananların sadece “etik ihlalle” geçiştirilebilecek bir olay olmadığı da vurgulanan suç duyurusunda “TBMM Başkanlığı, Meclis’in çatısı altında gerçekleşen evrakta sahtecilik suçunun yanında, ayrıca resmi belgeyi yok etme eylemini de gerçekleştirmiştir” denildi. Başvuruda ayrıca şu görüşlere yer verildi: “27 pusulada adı geçen milletvekillinin, daha önce hazırlamış oldukları pusuluları, grup başkanvekillerine veya bazı arkadaşlarına bırakmış olmaları ihtimali de vardır. Bu takdirde de sahtecilik suçunun unsurlarının oluşacağı açıktır. Eylemin, ‘yasama sorumsuzluğukürsü sorumsuzluğuyla’ hiçbir ilgisi yoktur. Bu eylemi kimlerin gerçekleştirdiği tahkik edilmeli ve fezleke düzenlenmelidir.” hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 218 bin geçici işçiye kadro ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP iktidarının, seçim sürecinde 218 bin geçici işçiye kadro verilmesine ilişkin yasa tasarısı dün TBMM’de kabul edildi. 2006’da 6 ay ve daha fazla süreyle çalışmış olanlar sürekli işçi kadroları ile sözleşmeli personel kadrolarına alınacak, daha az çalışan 26 bin işçi ise bu düzenlemeden yararlanamayacak. Tasarıda yapılan değişiklikle, bundan sonra merkezi sınav sonuçlarına göre sözleşmeli personel alımı yapılması öngörüldü. Anadol’dan Başbakan’a: Genelkurmay önünde basına servis yapılırken neredeydin? ‘Erdoğan’ın amacı karambol yaratmak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’e ait olduğu öne sürülen günlükteki darbe savlarıyla ilgili olarak savcılardan “ses çıkmadığından” yakınmasına tepki gösterdi. Anadol, Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça sinirlerinin bozulduğunu, gazetecileri payladığını, ağzının bozulduğunu” söyledi. Anadol, gazetecilerin Başbakan Erdoğan’ın günlük haberleriyle ilgili olarak yargıyı göreve çağırmasına ilişkin soruları üzerine “Sayın Başbakan gündemi değiştirirken dikkatleri başka yöne çekmeye çalışıyor. Cambaza bak oyunu oynuyor. Yaratılan karambolde istediği sonucu elde etmeye çalışıyor” dedi. Darbe günlüğü haberlerinin öznesi tarafından yalanlandığına dikkat çeken Anadol, şunları söyledi: “Bu konuda duyarlılık gösteren Sayın Başbakan, Danıştay saldırısından sonra birtakım kamu görevlileri, Genelkurmay kapısında basına servis yaparken, suç işlerken neredeydi? Danıştay saldırısından sonra, Başbakan Yardımcısı ‘Sürprizlerle karşılaşabilirsiniz’ dedi. Güya o sürprizlerin kaynağı AKP ve hükümete bağlı tertipler olarak ortaya çıktı. Darbe iddialarını Başbakan’ın çağrısı üzerine savcılar ciddiye alırsa Genelkurmay’ın bilgilerini çalıp Utah’a gönderenlerle, bu bilgilerin kime gittiği ve basına servis yapanlar hakkında gerçeklerin ortaya çıkması için Sayın Erdoğan ne yapacak?” CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle