Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 NİSAN 2007 PERŞEMBE 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr ARDA TURAN: Federasyon davası bilirkişide M U H A L E F E T İ N ‘ K AY Y U M İ S T E R İ Z ’ Ç A Ğ R I S I M A H K E M E D E N D Ö N D Ü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Futbol Federasyonu’na kayyum atanarak federasyonu olağanüstü genel kurula çağırması için açılan davada, 5 gün içinde kayyum için 3 isim bildirilmesine, 10 kişilik delege isim listesinin istenmesine ve davanın ilk duruşmasında dosyasının bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildi. Futbol Federasyonu delegelerinin, kayyum atanması için federasyon aleyhine Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtığı davanın duruşmasına davacılar Erol Bedir, Enver Kemaloğlu, Mehmet Çakmak Uyar, Hasan Hilmi Öksüz ve Göksel Gümüşdağ’ın avukatı Mehmet Ali Alan ile Futbol Federasyonu’nun avukatları Oktay Selçuk ve Cansel Çelikol Tuncer katıldı. Davacı avukatlardan Alan, davayı, federasyonu, olağanüstü genel kurulu toplantıya çağırması amacıyla açtıklarını belirterek Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın konusunun farklı olduğunu savundu. Bu nedenle iki dava dosyasının birleştirilmesine karşı çıkan Alan, federasyon avukatlarının mahkemeye sundukları bilirkişi incelemesine de itiraz etti. Futbol Federasyonu avukatı Selçuk ise iki mahkemedeki davaların konularının aynı olduğunu vurgulayarak, dava dosyalarının birleştirilmesini talep etti. Selçuk, olağanüstü genel kurul için gerekli sayıya ulaşılamadığını ve federasyona sadece 65 imzanın ulaştığını söyledi. Alan, imzalara ilişkin resmi belgenin bulunduğunu savunarak federasyona ulaşan tebligatların yeterli sayıda olduğunu belirtti. Avukat Selçuk da Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan raporun mahkemeyi bağlamayacağını belirterek, “Kurulun üyeleri hukukçu değildir’’ dedi. Bunun üzerine söz alan Alan, “Başbakanlık Teftiş Kurulu, resmi bir kurumdur. İki müfettiş inceleme yapmıştır. Hukuki bir meseleyi çözmemişlerdir. Futbol Federasyonu, olağanüstü genel kurul kararı almayarak görevini kötüye kullanmaktadır’’ diye konuştu. Yargıç Yılmaz Küçükkaraaslan, mahkemelerinde aynı konuya ilişkin iki dava açıldığını kaydederek, bu davaların birleştirilmesi yönünde ara karar verdi. Bundan sonra söz alan avukat Alan, önceki iddialarını tekrarlayarak, davanın kabul edilmesini talep etti. Küçükkaraaslan, davacılardan Murat Yanıklar’ın, davadan feragat ettiğine dair dilekçesinin mahkemeye ulaştığını söyledi. Yargıç Küçükkaraaslan, Futbol Federasyonunun, “5 gün içinde kayyum için 3 isim bildirmesine, ayrıca 10 kişilik delege isim listesinin istenmesine” karar verdi. Yargıç Küçükkaraaslan, dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesi ve bilirkişi raporunun beklenmesi için duruşmayı erteledi. Ölene kadar G.Saraylıyım Spor Servisi G.Saray’ın genç futbolcusu Arda Turan, Sarı Kırmızılı kulüpte yetiştiğini belirterek “G.Saray benim yuvam. Ölene kadar G.Saraylıyım. Bir gün Metin Oktay, Hakan Şükür gibi anılmak istiyorum’’ dedi. Arda’nın yeni menajeri Ahmet Bulut, genç futbolcuya İngiltere’den 2 kulübün talip olduğunu belirtirken G.Saray’ın yıldızı bu konuyla ilgili olarak “Böyle şeylerin çıkması güzel, ama son zamanlarda yanlış anlaşıldım. G.Saray forması giymekten inanılmaz mutluyum. En büyük hayalim G.Saray formasıydı. Ölene kadar da giymeye devam edeceğim. Ancak kulübümün şartlarına uygun, inanılmaz bir para teklif edilir, kulübüm de izin verirse o zaman böyle bir şey olabilir. Yoksa ben sonuna kadar G.Saraylıyım’’ diye konuştu. Bu arada G.Saray’da son dönemdeki performansıyla Ulusal Takım’a kadar yükselen Emre Aşık’ın sözleşmesi uzatılıyor. Sarı Kırmızılı yönetim, Emre’nin sözleşmesini 2 yıl daha uzatma kararı aldı. B E Ş İ K TA Ş Başkana şampiyonluk sözü verdiler AT L E T İ Z M E YA K I N TA K İ P Ulusal atlet Binnaz Uslu’da, peş peşe uygulanan doping kontrolleri sonrasında yasaklı madde bulan Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği’ne (IAAF) bağlı çalışan Uluslararası Doping Testleri ve Yönetimi (IDTM) şirketi, listesindeki ikinci isim olan Elvan Abeylegesse’yi sıkı takibe aldı. Binnaz Uslu’yu Antalya’daki kampı sırasında 22 Şubat ve 13 Mart’ta peş peşe denetleyen yetkililer, 19 Mart’ta numune aldıkları Elvan Abeylegesse’yi, önceki gün de İstanbul’a gelerek kontrole aldılar. IDTM uzmanları, 11. Avrupa 10 Bin Metre Kupası’na hazırlanan Abeylegesse’den, yarışma dışı kontroller kapsamında numune aldılar. B eşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören futbolcuların birikmiş alacakları olan 2.5 milyon doları banka hesaplanına yatırırken kaptan İbrahim Üzülmez’in Demirören’i telefonla arayarak takım arkadaşları adına teşekkür ettiği öğrenildi. Futbolculara 2.5 milyon dolar para dağıtan Demirören’in İbrahim Üzülmez’le yaptığı telefon konuşmasında “Hak etttiğiniz zaman parayı hemen ödüyoruz. Siz kazanın biz de hakkınızı verelim. Çok iyi yoldayız” dediği belirtildi. İbrahim Üzülmez’in de Demirören’e yanıt olarak “Siz Beşikta camiası için büyük bir şanssınız. Fedakârlık yapıp parayı kendi cebinizden ödemeniz gerçekten taktir edilecek bir durum. Arkadaşlarım adına size şu sözü veriyoruz. Hiç merak etmeyin. İki kupayı da alacağız” dediği ifade edildi. Bu arada önümüzdeki sezonun transfer çalışmalarını sürdüren Beşiktaşlı yöneticilerin, İstanbulspor’un genç stoperi Hakan Korkmaz için temasa geçtiği bildirildi. HACIOSMANOĞLU: Fenerbahçe baskı yapıyor ÖMER GÜNER TRABZON Trabzonspor Başkan Yardımcısı İbrahim Hacıosmanoğlu, F.Bahçe yönetiminin futbolu sahada değil saha dışında kazanmak için farklı taktikler uyguladığını söyledi. Hacıosmanoğlu, “Kaybettiklerinde ‘federasyon istifa’ diyorlar hakemlerle oynayıp maç kazandıkları zamanda sesleri çıkmıyor” dedi. Yapılan bu tür baskılar sonucunda hakemlerin etkilendiğini anlatan Hacıosmanoğlu, sözlerine şunları söyledi: “Hatalar sonrası kazanan Fenerbahçe yönetiminden de bir ses çıkmıyor. Çıkıp ‘Şurada hata oldu’ demiyorlar. Bunu yaparsak Türk futbolunu aydınlığa taşırız. Eğer yapamazsak Türk futbolunu karanlığa taşırız. Trabzonspor böyle bir durumla karşılaştığı zaman bunun dersini verecektir. Futbolun yanlışlarını ön plana çıkarmalıyız. Bunları yaparsak o zaman Türk futbolunu güzel yarınlara taşırız.” Öte yandan Bordo Mavili takımın kaptanı Hüseyin Cimşir, hedeflerinden birinin yurt dışında futbol oynamak olduğunu söyledi. PROF. DR. TURGAY ATASÜ TASARIYLA İLGİLİ UYARIDA BULUNDU: Yasanın kendisi dopingli Spor Servisi Futbol Federasyonu Dopingle Mücadele Komitesi’nin kurucusu ve 1993 yılından beri de kurulun başkanlığını yürüten Prof. Dr. Turgay Atasü, Meclis’te görüşülen doping yasa tasarısıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunarak “Son dönemlerde doping olaylarının bu kadar sıkça gündeme gelmesinin nedeni baştakilerin yetersizliği ve bilgisizliğidir. Dopingle ilgili yasa tasarısı da baştan aşağı hatalı bir taslaktır. Doping kontrollerinde insanla at bir tutulmuştur, üstelik kontroller de siyasallaştırılmak istenmektedir” ifadelerini kullandı. Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonları Birliği’ne (IAAF) bağlı çalışan Uluslararası Doping Testleri ve Yönetimi Kurulu’nun bazı Türk atletlerin yasaklı madde kullandığını belirlemesi üzerine doping kontrolü olayı spor çevrelerince yeniden tartışılmaya başladı. Spor yönetiminin yeni bir doping yasası yazırlayıp TBMM Komisyonu’na sunduğuna dikkat çeken Atasü, bu taslağın kabul edilmesi halinde Türk sporunun büyük sıkıntılar yaşayacağını savundu. Yasa taslağıyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Atasü, tasarının baştan aşağı hatalı olduğunu belirterek “Kanun taslağı ne uluslararası standartlara ne de Türkiye standartlarına uygun. Dünya AntiDoping Ajansı WADA’nın tarif ettiği doping tanımını bile kapsamıyor. Üstelik kontrollerin başında olması tasarlanan ve yasa uyarınca kurulan heyet tamamen siyasi iktidara bağlı olarak çalışacak. Yani bağımsız olamayacak. Heyettekiler uzman doktorlardan da oluşmayacak. Bu da son derece önemli bir eksik. Biz federasyonda ücret almadan çalışıyoruz. Oysaki bu heyettekiler ücret de alacak. Bu da ilginç bir nokta. Ayrıca özerk federasyonlardan 2 milyon dolara yakın para toplana HEYETLER ÇOK İYİ SEÇİLMELİ F. B A H Ç E Uğur Boral Deivid’le kavga etti Spor Servisi Suriye’nin Halep kentinde dün El İttihad takımı ile dostluk maçı yapan Fenerbahçe, izin yapmadan Kayserispor maçı hazırlıklarına dün akşam başladı. Antrenman maçı sırasında Deivid ile Uğur Boral arasında kavga yaşandı. Deivid ve Uğur, bir ikili mücadelenin ardından birbirleriyle kavga etti. Takım arkadaşları hemen araya girerek iki futbolcuyu güçlükle birbirinden uzaklaştırdı. Daha sonra iki futbolcu maçta yer almayıp, çalışmayı kenardan izledi. Antrenman bitiminde tesislere girerken teknik direktör Zico, iki futbolcuyu barıştırmak amacıyla yanına çağırdı. Öte yandan Fenerbahçe’ye geldiği ilk günden beri eleştirilen teknik direktör Zico’ya Brezilya’dan teklif var. Teknik direktör sorununu çözmeyen Brezilya’nın önde gelen kulüplerinden Corinthians, takımın başına Zico’yu getirmek istiyor. Brezilya basınında yer alan habere göre Corinthians’lı yöneticilerin oluşturduğu listede Zico ilk sırada yer alıyor. Internacional takımının başarılı teknik adamı Abel Braga’nın Corinthians’ın teklifini kabul etmemesi üzerine Brezilya kulübünün Fenerbahçe teknik direktörü Zico’ya yöneldiği kaydedildi. D Turgay Atasü. ünya AntiDoping Ajansı WADA’nın Demir Perde ülkelerinde, ABD’de ve olimpiyatlarda yaşanan doping skandallarından sonra önlem amacıyla Avrupa Konseyi tarafından 1999 yılında kurulduğunu, 2003’ten itibaren de işlerlik kazandığını belirten Turgay Atasü, şu bilgileri verdi: “Bütün ülkeler gerek devlet düzeyinde gerekse de uluslararası federasyonlar olarak WADA’ya imza atmıştır. Bir belgenin altında imzanız varsa yaptırımlarına uymak zorundasınızdır. Çok çeşitli antlaşmalar vardır. Örneğin UEFA ve FIFA’yla protokol yapıldı. Bu iki kuruluş da ‘Ben kendi kontrollerimi kendim yaparım, kendi kurullarımı kurarım, senin yaptırımlarına da uyarım’ dediler. FIFA’nın ve UEFA’nın dopingle mücadele kurulları vardır. Bu kurullarda uzman doktorlar çalışır. Ya da bu işle ilgilenen uzman kimyacılar yer alır.” Futbol Federasyonu olarak 1993 yılında kurdukları kurulda 5 tane profesör bulunduğunu kaydeden Atasü, “Bu heyette bulunanlar tamamen bağımsızdır. Yönetim Kurulu hiçbir şeye karışmaz. 30 kadar da doping kontrol komiseri vardır. 15 yıldan bu yana gönüllü olarak bu işlerin içindeyim.Antrenörleri, teknik adamları eğittik. Son 67 yılda 3. Lig’de, PAF Ligi’nde çalışmalar yapmaya başladık. Futbolda Türkiye’nin doping oranı yüzde 34 civarındadır. Bu da diğer ülkelere oranla düşük bir orandır ve önemli bir başarıdır” ifadelerini kullandı. Roma büyük bir avantaj yakaladı. (AP) cak. Bu paranın nasıl değerlendirileceği de belli değil. Çok daha garip olan bir nokta var ki, atları da bu heyet kontrol edecek. Bir insanla bir atın aynı heyet tarafından kontrol edilecek olması da düşündürücü. Neresinden bakarsanız bakın kurtarırı olmayan bir taslak” ifadelerini kullandı. Söz konusu yasayla birlikte federasyonların özerkliğine kısmen de olsa darbe indirileceğini kaydeden Atasü, “Diğer ülkelerde bu heyetler özerktir. Kimisinde ise Milli Olimpiyat Komitesi’ne bağlıdır. Bazılarında her özerk federasyonun kendi heyetleri vardır. Bu yasayla birlikte siyasi iktidar bu ala nın da içine giriyor. Son dönemde yaşanan doping olaylarının hemen hepsi baştaki yöneticilerin bilgisizliğinden, ilgisizliğinden ve iyi idare edememelerinden kaynaklanıyor. Son 4 yıldan beri doping eğitimini bürokratlar takip ediyor. Yaşananlar ortada” diye konuştu. Roma’dan altın vuruş Roma: 2 M.United: 1 HAKEMLER: Herbert Fandel (6), Carsten Kadach (5), Volker Wezel (5) (Almanya) ROMA: Doni (5), Panucci (6), Wilhelmsson (5) (dk. 62 Vucinic 7), Mexes (6), Mancini (6), Chivu (7), De Rossi (6), Perrotta (6), Totti, (6), Cassetti (5), Taddei (7) (dk. 82 Rosi 4) MANCHESTER UNITED: Van der Saar (3), O’Shea (3), Ferdinand (4), Brown (3), Heinze (3), Ronaldo (8), Carrick (5), Scholes (3), Gigs (6) (dk. 77 Saha 4), Rooney (7), Solskjaer (5) (dk. 72 Fletcher 4) GOLLER: Dk. 44 Taddei, dk. 60 Rooney, dk. 66 Vucinic SARI KART: Perrotta (Roma), Heinze, Solskjaer (Manchester United) KIRMIZI KART: Dk. 34 Scholes G Ö R Ü Ş / D O Ğ A N H A S O L eposta: [email protected]. faks: 0212 211 34 20 G alatasaray’ın, Mecidiyeköy’de bulunan, neredeyse tarihi nitelik kazanmış Ali Sami Yen Stadı’nı bırakarak Seyrantepe’ye geçmesi birkaç yıldan beri gündemde. Başlangıçta, Seyrantepe’deki 384 bin m2’lik arazinin 30 yıllık kullanım hakkı, Milli Emlak tarafından, stat ve spor sahaları yapması için Galatasaray’a verildi. Kulüp burada stadının yanı sıra, gelir getirecek kimi tesisler de yapacaktı. Ancak daha sonra kimi baskılar ve karşı çıkmalar nedeniyle Hazine bu işten vazgeçti ve o anlaşmadan dönüldü. 28 Ağustos 2006 günü yeni bir protokol yapıldı. Buna göre: 1 Kulüp Seyrantepe’deki 384 bin m2 arazideki haklarından vazgeçiyor, 2 Ali Sami Yen Stadı ile arsası üzerindeki haklarını Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) devrediyor, 3 Bunların karşılığında TOKİ, Seyrantepe’de 120 bin m2 alanda 52 bin kişilik bir stat inşa edip bunun kullanma hakkını 49 yıl için kulübe veriyor. Doğru Çözüm: Mecidiyeköy’de Kalmak Kısacası, Galatasaray, Seyrantepe ve Ali Sami Yen’deki üst haklarını iade edip Seyrantepe’de dar alanda bir stada razı oluyor. Bir üye genel kurulda şöyle diyordu haklı olarak: “Önümüzdeki bir tas çorba alınıyor; kaşığımıza konan biraz çorbaya teşekkür ediyoruz.” Bu alışverişin kulübün aleyhine olduğunu şöyle açıklayabiliriz: 1 Mecidiyeköy’deki stat arsası çok değerli, buna karşılık Seyrantepe arazisi çok daha düşük değerde. Seyrantepe’ye stat yapılsa dahi Mecidiyeköy arsası daha değerli. Ayrıca, mevcut metro hattından dolayı Mecidiyeköy’e ulaşım çok daha kolay. 2 Seyrantepe’nin imar durumu belirsiz. Önce buranın imar planları yapılacak, çeşitli ilgili makamlarda onay prosedürü yerine getirilecek, askı süreleri beklenecek, itirazlar giderilecek, planlar kesinlik kazanacak; stat projesi de yapıldıktan sonra ancak inşaata başlanacak. Çeşitli ağızlar stadın 2009 başına yetiştirileceğini söylediler. Bu doğru olamaz, çünkü ortada daha imar planı bile yok. İlk anlaşmanın üzerinden üç yıl, ağustostan bu yana da yedi ay geçti; TOKİ Başkanı stat yapımının 15 Mart 2007’ye kadar ihaleye çıkarılacağını ve 1.5 yıl içinde bitirileceğini söylemişti, ancak ciddi bir gelişme hâlâ söz konusu değil. Mart ayı geçti; ihale ne oldu? 3 Protokole göre, inşaatın başlamasından önce kulübün Mecidiyeköy’den çıkması öngörülüyor. Bu gidişle kulüp yıllarca ya da tümüyle statsız kalabilir. 4 Hükümet Seyrantepe’de yapılacak stadın hemen yanı başına bir hastane kurmayı tasarlıyor. Şişli Çocuk Hastanesi buraya taşınacakmış. Her konuya “para” gözlüğüyle bakan hükümet, Şişli’de hastaneden boşalacak değerli araziyi de başka türlü değerlendirmeyi, belki de Zincirlikuyu’daki Karayolları ve Levent’teki İETT otobüs garajı arsaları örneklerinde olduğu gibi satmayı düşünüyor. Yalnız küçük (!) bir sorun var: 52 bin kişilik bir stadyumun yanı başına hastane kondurulduğu, dünyanın neresinde, hangi ülkesinde görülmüş? Maç günü hastalar bu hastaneye nasıl ulaşacaklar? Gürültü sorunu nasıl çözülecek? Çözüm?.. Konuya Galatasaray açısından baktığımızda en iyi çözüm, stadın Mecidiyeköy’de kalması. Mehmet Cansun’un başkanlığı döneminde hazırlanmış olan ve stadın dört evrede yapımını öngören aklı başında bir proje vardı. Ayrıca stadın üstü de örtülebiliyordu. Kulüp yönetiminin, çıkmazdaki hayali projelerle uğraşmak yerine gerçeklere eğilmesi ve elindeki çok daha değerli olanakları değerlendirmesi gerektiği açık. Şükrü Saracoğlu Stadı’nın hasılat verileri Galatasaray’ın kendi olanaklarıyla Mecidiyeköy’de yapacağı bir stadı dört beş yılda amorti edeceği hesabını güçlendiriyor. Oyalanarak daha fazla zaman yitirmenin anlamı yok! VİTALE MEDİNA ROMA Şampiyonlar Ligi çeyrek final ilk maçında İtalya’da gülen taraf Roma oldu. Olimpiyat Stadı’nda İngiliz devi Manchester United’ı konuk eden Roma, rakibini 21 yenerek rövanş maçı için avantajlı bir skor elde etti. Gecenin bir diğer maçında ise Chelsea sahasında Valencia’yla 11 berabere kaldı. CUMHURİYET 18 K