Katalog

17 ŞUBAT 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP, sahte oy kullanan 27 AKP’li milletvekili hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA AKP’nin oy sahtekârlığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda 14 Şubat’ta, AKP’li 27 milletvekilinin sahte oy kullandığını belirleyen CHP, TBMM Başkanlığı’na başvurdu. TBMM’nin saygınlığına gölge düşürülmemesi gerektiğini belirten CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, söz konusu milletvekillerinin Türk Ceza Yasası’nın (TCY) “resmi belgede sahtecilik” suçunu işledikleri gerekçesiyle haklarında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Anadol, sahte oy kullanan AKP’li milletvekilleriyle ilgili olarak dün TBMM Başkanlığı’na başvurdu. TBMM Genel Kurulu’nun 14 Şubat 2007 tarihli 63. birleşiminde, yabancı doktorların Türkiye’de çalışmasına olanak sağlayan düzenlemenin görüşme Vay Türkiyem Vay!.. Başbakan Tayyip Bey’in açıklamalarına bakıyorum... Hepsi ilginç, hepsi düşündürücü!.. Tayyip Bey, bir bakıyorsunuz “derin devlet”e çomak sokuyor; ardından hızını alamayıp “Bunlar milliyetçi değil kafatasçı” diyor... Tayyip Bey, şimdilerde “petrol kaçakçılığının” üzerine gideceğini söylerken Türkiye’de petrol kaynaklarının neredeyse yüzde 100’ünün yabancı şirketlere verilmesi için yasa çıkartılıyor... AKP Türkiye’nin ulusal çıkarlarını yabancı şirketlere vermek için her yolu deniyor. Daha önceki yıllarda “Maden Yasası”nı çıkaran, Kaçkarlar’dan Toroslar’a, Kaz Dağları’ndan Kışladağı’na dek dağlarımızı, ovalarımızı çokuluslu “altın avcıları”na teslim eden düşünce, şimdi petrol kaynaklarımızı yabancılara vermeye hazırlanıyor... Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı dinliyorum TV’lerde. Bakan, kayıt dışı ekonomiyi denetim altına almaktan söz ediyor. Şimdi sormak gerekmez mi: “AKP hükümeti 5 yıldır neden kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına alamadı?” Akaryakıt ürünlerinin yüzde 70’i vergi. Akaryakıtı Türkiye’ye kaçak sokanlar yüzde 70’i cebe indiriyor. Vergi bu denli yüksek olunca haliyle akaryakıt kaçakçılığı önlenemiyor. Tayyip Bey, son iki buçuk yıl içinde Türkiye’ye 48 ülkeden toplam 28 milyar dolarlık akaryakıt girdiğini açıklıyor. Resmi verilere göre ise son iki buçuk yılda Türkiye’ye giren akaryakıtın değeri 9.3 milyar dolar. Aradaki fark 1819 milyar dolar... Yani Türkiye’ye son iki buçuk yılda 1819 milyar dolar değerinde kaçak akaryakıt girmiş... ??? Bir de Rum yönetiminin başlattığı petrol bunalımı çıktı ortaya. Bunalım patlayınca Kuzey Irak, Kerkük sorunu unutuldu. Çokuluslu petrol şirketleri “tazı” gibidir. Petrolün kokusunu hemen alırlar. Onlar da devrede. Türkiye restini çekti. Yanlarına Lübnan ve Mısır’ı alan Rumlar, AB ve ABD’nin de desteğiyle işi ağırdan alıyorlar. Aslında Türkiye içeriden ve dışarıdan kuşatılmış durumda. AKP hükümetinin hem topraklarımızı hem de denizlerimizi çokuluslu petrol şirketlerine teslim etmek istemesi kamuoyunda tepkiye de dönüşmüyor nedense!.. Rumlar Akdeniz’de kendi olanaklarıyla sondaj yaparlarken Türkiye yabancılara yaptıracak... Türkiye Rum kesimini uyarıyor ama nafile. Rumlar bildiğini okuyor... Mısır ve Lübnan sessiz... Rum kesiminin arkasında ise ABD ve Fransa var!.. Rumların ihaleye girecek şirketlerle görüştükleri haberleri geliyor Ankara’ya. İlk görüşmeler Teksas’ta yapılmış. Norveç şirketi PGS Geophysical’ın Kıbrıs’ın güneyinde yaptığı sondaj çalışmaları değerlendirilmiş. PGS Geophysical’in sahibi Norveçli değil, Amerikalı... Olayı araştırınca Norveçli şirketin arkasından Halliburton Topluluğu çıkmaz mı!.. Şimdi sıkı durun!.. Halliburton Topluluğu ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin ortak, Bush ailesinin pay sahibi olduğu çokuluslu bir şirket... ??? Rum kesimi deniz hukuku sözleşmelerini çiğniyor. Bir denizi paylaşan tüm ülkeleri bir kenara itip Mısır ve Lübnan’la işbirliği yapıyor... Malta Akdeniz’de petrol aramaya kalkışınca Libya ne yapmıştı? Savaş gemilerini bölgeye göndermişti!.. Bakalım Rum kesimi Mısır ve Lübnan’la imzaladığı “Münhasır Ekonomik Bölge” anlaşmasını donduracak mı? Bekleyelim ve görelim!.. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ? TBMM Grup Başkanvekili Kemal Anadol, 14 Şubat’ta sahte oy kullanan 27 AKP’li milletvekiliyle ilgili olarak dün TBMM Başkanlığı’na başvurdu. Yabancı doktorların Türkiye’de çalışmasına olanak sağlayan düzenlemenin görüşmeleri sırasında, CHP’nin yoklama talebinde bulunması üzerine yapılan yoklamada salonda bulunmayan milletvekillerinin yerine sahte imza ile Başkanlık Divanı’na pusula gönderildiği ortaya çıktı. leri sırasında, CHP’nin yoklama istemesi üzerine elekronik cihazla yoklama yapıldığını ve toplantı yeter sayısı bulunamadığı için birleşimin kapatıldığını belirten Anadol, yoklama sırasında salonda bulunmayan milletvekillerinin yerine sahte imza ile Başkanlık Divanı’na pusula gönderildiğinin ortaya çıktığını kaydetti. Oylama sonucunda 39 milletvekilinin adının okunduğunu, 2 milletvekilinin elektronik cihazla oy kullandığı halde pusula gönderdiği, bir milletvekilinin adının iki kez okunduğunun görüldüğünü anlatan Anadol, pusula gönderen 39 milletvekilinden 27’sinin genel kurul salonunda olmadığı halde adlarına sahte oy pusulası düzenlendiğinin kayıtlara geçtiğini vurguladı. TBMM’nin, Türkiye’nin en saygun kurumu olduğuna, bütün özel ve tüzelkişilerle resmi ve gayri resmi kuruluşların gözünün Meclis’te olduğuna dikkat çeken Anadol, “Bu açıdan TBMM’nin yurttaşlarımıza kötü örnek olmasını büyük bir talihsizlik olarak niteliyorum. Bu olay savsaklanmamalı. TBMM’nin saygınlığına gölge düşmemesi ve işlenen bu suçun cezasız kalmaması için, oy pusulalarına el konularak Adli Tıp marifetiyle incelettirilmesi, TCY uyarınca resmi belgede sahtecilik suçu işleyen milletvekillerinin tespit edilmesi ve bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması için cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmasını arz ve talep ederim” dedi. CHP’nin, sahte oy kullandığını be lirttiği AKP’li milletvekilleri şunlar: “Osman Aslan, Soner Aksoy, Cengiz Kaptanoğlu, İlhan Albayrak, Fazlı Erdoğan, Ahmet İnal, Halil Aydoğan, Vahit Erdem, Mehmet Faruk Bayrak, Faruk Koca, Mehmez Özyol, Yüksel Coşkunyürek, Mevlüt Akgün, Recep Özel, Nezir Nasıroğlu, Mustafa Zeydan, Nurettin Aktaş, İbrahim Hakkı Birlik, Tevfik Akbak, Hasan Kara, Mehmet Ceylan, Cüneyt Karabıyık, Burhan Kılıç, Orhan Taş, Halil Ürün, Hasan Aydın, Süleyman Turgut.” Afyonkarahisar Milletvekili Aydoğan, 14 Şubat’taki birleşime katıldığını açıkladı. Aydoğan, Genel Kurul salonunda bulunduğunun Meclis TV’nin görüntülerinde de açık olarak görüldüğünü kaydetti. YASA TAMAM Başbakan, partisinin il başkanları toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi Yabancı doktora sınavsız atama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’de kabul edilen sağlık personelinin çalışma esaslarına ilişkin yasayla, kamuoyunda “ithal doktor” olarak bilinen yabancı doktorların Türkiye’de serbestçe görev yapabilmesinin önü açılıyor. Klinik şef ve şef yardımcısı atamasında Sağlık Bakanlığı’nı “sınavsız” tam yetkili kılan yasayla, bakanlık 5 yıl görev yapmak üzere atadığı kişileri uygun bulursa, yeniden aynı göreve getirecek. Tasarı, anestezi teknisyenlerinin, anestezi uzmanı görevi görmesine de olanak tanıyacak. “Sağlık Hizmetleri Temel Yasası, Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Yasa ile Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Yasada Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı” önceki gün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. TBMM’den geçen ve “torba yasa” olarak anılan tasarıyla, yapılan önemli değişiklikler ve getirilen yenilikler şöyle: Sözleşmeli sağlık personellerine hizmet puanı esasına göre nakil kolaylığı sağlanacak. Sigorta primlerinin yüzde 50’si kurum ve kuruluşa ait döner sermaye gelirlerinden, yüzde 50’si ise bizzat sigortalının döner sermaye ek ödemesi payından karşılanacak. Klinik şefi, klinik şef yardımcısı, başasistan ve asistan kadrolarına, açıktan atama izni alınmaksızın ilgili mevzuat çerçevesinde atama yapılabilecek. Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerindeki klinik şefi ve şef yardımcılığı kadrolarına, ilgili dalda uzman olan profesör ve doçentler ile ilgili dal uzman tabipleri arasından bakanlık tarafından atama yapılacak. Özel muayenehanesi bulunan ya da kamu ya da özel sağlık kuruluşlarında çalışan personelden serbest çalışma hakkına sahip olanlar, mesai saatleri dışında serbest olarak çalışabilecek. 11.4.1928 tarihli ve 1219 sayılı “Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Yasa”nın 1. maddesindeki “ve Türk bulunmak” ibaresi madde metninden çıkarıldı. Böylece, yabancı doktorların Türkiye’de çalışabilmesinin önü açıldı. Erdoğan şifreli konuştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi verirken “Masadan uzak, tribünden konuşacaksın, ABD’de iş halledeceksin, mümkün değil ya da komşu ülkelere gidip iş halledeceksin, mümkün değil” dedi. Bölgede atılması gereken adımları Olmert’e ilettiğini kaydeden Erdoğan, “Bazı mutabık kaldığımız noktalar açıklandı. Ayrıca bizim özel geliştireceğimiz çalışmalarla atacağımız adımlar da var, bunlar netice aldıkça duyurulacaktır” diye konuştu. yapabilmeniz için en az 1020 yıllık bir sicilinin olması lazım. Memuriyette böyle bir sicili olmayanları getirip de oraya atayamazsınız. Gökten zembille de getirip oraya koyamazsınız. Devletin havuzunda kimler varsa oradan atama yapılıyor. Hiçbir insaf sahibi kalkıp da böyle bir kadrolaşmayı yapmakla suçlayamaz. Aslında onlar kendilerini tanımlıyorlar. Öğretmen ataması yaparken ‘Senin siyasi yaklaşımın nedir’ diye pazarlığa girmedik, böyle bir insafsızlık içinde de olamayız.” ‘Kapı kapı dolaşın’ Ülkede insanların yaşam standardının yükseldiğini ileri süren Erdoğan, birçok insanın otomobil aldığını, ancak kendilerine sorsan “Yaşam koşullarımız zor” diyeceğini söyledi. Erdoğan, “Ama altında arabası var, benzinini alıyor. Tabii yaşam standardı zor olacak. O biraz daha mesafe aldıktan sonra bu adımı atmış olsa; takvimi iyi ayarlamadığı için bazı sıkıntılar çekiyor” dedi. Belediye başkanlarına “Kapı kapı dolaşın” talimatı veren Erdoğan, “İnsanlar, ‘Belediye başkanım geldi, çayımı içti, kömürüm yoktu getirdi’ diyebilmelidir. Bizim insanımız onurludur. Müracaat edenlere kömürü, parayı veriyorsanız görevinizi yapmıyorsunuz. Kapı kapı dolaşacak, sen bulacaksın ve emin olacaksın” diye konuştu. İsrail Başbakanı Olmert ile yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi veren Erdoğan, diplomasinin masadan kaçarak değil masada kalarak gerçekleşeceğini bildiklerini söyledi. Erdoğan, “Masadan uzak, tribünden konuşacaksın, ABD’de iş halledeceksin, mümkün değil ya da komşu ülkelere gidip iş halledeceksin, mümkün değil” dedi. IMF borcu 8.5 milyar dolar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin il başkanları toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toplumun her kesimini kucakladıklarını, hiçbir belediye arasında iktidarmuhalefet ayrımı yapmadıklarını öne süren Erdoğan, “Hiçbir belediye başkanı kalkıp da ‘Bize farklı bir ödeme uyguladınız’ diyemez” dedi. Yerel seçimlerde oy oranlarını artırdıklarını anımsatan Erdoğan, genel seçimlerden de partinin oyunu artırarak çıkacaklarını ileri sürerek hiç kimsenin ülkenin medeniyet yürüyüşünü engelleyemeyeceğini söyledi. Türkiye’de artık pamuk ipliğiyle birbirine bağlı koalisyonların olduğu dönemlerin geride kaldığını kaydeden Erdoğan, IMF’ye olan borcun 23.5 milyar dolardan 8.5 milyar dolara düştüğünü, doğrudan küresel sermaye girişinin de 19.6 milyar dolara ulaştığını söyledi. Türkiye’nin kazanımlarını geriye götürme hevesinde olanlar bulunabileceğini, ancak milletin bunlara asla prim vermeyeceğini belirten Erdoğan, “Türkiye’yi zaafa düşürenler çıkar sarhoşluğuna Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin il başkanları toplantısında Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’yla bir ara sohbet etti. (Fotoğraf: AA) düştüler. Ama bizim lügatimizde iktidar sarhoşluğu yok. Taraftarlarını, aile fotoğraflarına girenleri milletin kendisi zannettiler” dedi. Kadrolaşma eleştirilerine de yanıt veren Erdoğan, AKP’nin 4 yıl 2 aydan beri iktidarda olduğunu, partisinin 5.5 yıl önce kurulduğunu, iktidarları döneminde devlet me muru olarak işe alınanların ancak 5.5 yıllık memur olabileceklerini, bunların yönetici olmalarının mümkün olmadığını söyledi. Erdoğan şunları söyledi: “Eğer kadrolaşma varsa, bu kadrolaşmaları ‘Siyasetin duayeniyiz’ diyenler yaptılar. Çünkü müdür, daire başkanı, müsteşar, buralara bir atama Yapılan haberler yanlı Erdoğan, ‘Yazılı olarak sunulmadı’ demişti Ali Babacan, 301 tartışmalarını değerlendirdi MERSİN (Cumhuriyet) AKP, CHP, ANAVATAN ve DYP Mersin merkez ilçe başkanları, bazı gazetelerdeki “Mersin’e dikkat” gibi haberlerde yer alan gerginlik iddialarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek birlik mesajları verdiler. Kuvayı Milliye Derneği’nin silahlı yemin töreninin ardından bazı gazetelerde “Mersin’de TürkKürt gerginliği yükseliyor” yönünde haberlerin yayımlanması üzerine parlamentoda temsil edilen 4 partinin ilçe başkanlarının ortak açıklamasında Mersin’de halkı tedirginliğe itecek herhangi bir konunun bulunmadığını ve gerçeği yansıtmayan bu haberlerin, şehrimize yapılan yatırımlara, tarım, turizm ve ticari alandaki hamlelere zarar vermesinden korkmaktayız” denildi. Ökütçü: Önerileri Başbakanlık’a ilettik Çiçek’in mesajlarını görünce (Bakanlar Kurulu’nun ardından açıkANKARA Başbakan Recep ladığı) çarşamba günü elektronik Tayyip Erdoğan’ın, sivil toplum ör ortamda ve faks ortamında hem gütlerinin Türk Ceza Yasası’nın çağrı metnimizi hem de gerekçeli (TCY) tartışmalı 301. maddesiyle metni Adalet Bakanlığı’na da iletilgili yazılı önerilerini tik” dedi. Sivil toplum kendilerine sunmadığını örgütleri olarak kendile? İktisadi söylemesine karşın örrinin daha önce de 5 KaKalkınma Vakfı sım 2006’da önerilerini gütlerin gerekçeli öneriyi hem Başbakanlık’a Başkanı Ökütçü, Başbakan’a sözlü olarak hem de Adalet Bakanlıilettiklerini anlatan Ökütönerilerinin ğı’na ilettiği ortaya çıkçü, “Türkiye’nin özelBaşbakanlık tı. Örgütlerin 301. madlikle Avrupa Topluludeyle ilgili son önerile tarafından ilgili ğu’na başvurusundan bakanlıklara rini geçen hafta kamuönce imzaladığı Avruiletilmesini oyuna açıklayan İktisapa İnsan Hakları Sözbeklediklerini di Kalkınma Vakfı Başleşmesi çerçevesinde ve kanı Davut Ökütçü, Avrupa İnsan Hakları ifade etti. önerilerinin basın açıkMahkemesi’nin içtihatları çerçevesinde madlamasından bir gün önce TOBB tarafından Başbakanlık’a denin yeniden düzenlenmesi gerektiğinden bahsettik. Sivil topiletildiğini söyledi. Kendilerinin sunduğu önerinin lum örgütleri olarak Türkiye’deBaşbakanlık tarafından ilgili bakan ki reform sürecini genel olarak ilelıklara iletilmesini beklediğini anla riye götürecek çalışmaları destektan Ökütçü, “Ancak Sayın Cemil lediğimizi beyan etmiştik” dedi. FIRAT KOZOK Türkiye’de farklı AB’de farklı sözler beklentinin ters etki yapacağını söyleyen Babacan, bundan sonra atılaBRÜKSEL AB ile resmi temas cak adımların Türk halkının yararı larda bulunmak üzere Brüksel’de için olacağını ifade etti. bulunan Devlet Bakanı ve BaşmüAB’nin tarih istemesi durumunda zakereci Ali Babacan, Türk basınıy Romanya ve Bulgaristan için öngöla görüşmesinde 301. rüldüğü gibi Türkiye’ye maddenin değiştirilmede üyelik tarihi verilme? Türk si konusunda “AB’nin si gerektiğini söyleyen gazetecilere bizden tarih istemeye Babacan, “AB bize önhakkı yok” derken Avverdiği demeçte ce üyelik tarihi versin. rupa basınına 301. madBiz de ona göre diğer ta“AB’nin tarih denin kasım ayındaki serihleri belirleriz” dedi. isteme hakkı çimlerden önce değişeBabacan bundan sonra yok” diyen bileceğini söyledi. AB’nin “dikte edeceği” Babacan, AB ile ilişkilerde 2007 konuları dikkate almayılında farklı bir döne Avrupa basınına yacaklarını söyledi. Avçok daha ılımlı rupa basınına 301 konume girildiğini savunan Babacan, “Aralık ayınmesajlar verdi. sunda daha ılımlı mesajdan sonra ne 301 ne de lar verdiği gözlenen Babacan’ın bu yasadan kaybaşka bir konuda AB’nin bizden tarih isteme hak naklanan gelişmelerden hükümet kı yok. Zemin değişti. Bundan son olarak memnuniyetsizliklerini ifara herhangi bir adım atarken AB de ettiği öğrenildi. AB’nin aralık kaveya ABD ne der gibi bir yaklaşım rarlarını adil bulmadıklarını beliriçinde olmayacağız” diye konuştu. ten Babacan, Türkiye’nin “rüzgâra Bu konuda dışardan bir işaret ya da karşı yelken açtığını” söyledi. ELÇİN POYRAZLAR CUMHURİYET 05 K