13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2007 CUMARTESİ 14 KOBİ GENÇ GİRİŞİMCİLER KOBİ BAKANLIĞI İSTİYOR Genç Girişim ve Yönetişim Birliği Genel Başkanı Ufuk Bayraktar, KOBİ’lerin hiçbir zaman ekonomiden, ekonomiye verdikleri değer kadar pay alamadıklarını belirterek KOBİ bakanlığı kurulması çağrısında bulundu. Dünya gazetesinin haberine göre, Türkiye’de kurumlar ve kuruluşlar arası kopukluk yaşandığını kaydeden Bayraktar, Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99.5’ini oluşturan KOBİ’lerin tümünü koordine eden bir kurumun olması gerektiğini söyledi. G üncel ELEKTRİK VE OTOMASYON SEKTÖRÜ FUARDA Avrasya bölgesinin imalat sektörüne yönelik en büyük fuarlarından Hannover Messe Bileşim Fuarcılık tarafından düzenlenen WIN Fuarları (World of Industry Fairs) bu yıl iki farklı bölümde ziyaretçilerine kapılarını açacak. Fuar makine ve elektrikotomasyon sektörlerini TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 2428 Şubat ve 811 Mart tarihleri arasında bir araya getirmeyi amaçlıyor. Fuara ABD, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Çin, Fransa, Hollanda, İran, İsrail, Kore ve Romanya’nın da aralarında bulunacağı 21 ülkeden 1250 katılımcı bekleniyor. WIN bu yıl ilk kez gerçekleştirilecek özel bölümler, etkinlikler zirvesi, ortak ülkeler projesi ve eşleştirme programlarını da kapsıyor. Fuarın ziyaretçi sayısında geçen yıla oranla yüzde 50 ile 60 oranında bir artış hedefleniyor. HAFTANIN GÜNDEMİ Adana İnşaat 2007 Fuarı, yapı malzemeleri, iş ve inşaat makinelerinin tanıtılacağı fuar 2125 Şubat tarihlerinde Adana’da. “Proje Yönetimi Sanatı” (Art of Project Management) isimli seminer, 21 Şubat tarihinde İstanbul Kurumsal Gelişim Eğitim SalonuAtaşehir’de. 18. Uluslararası Mobilya Fuarı, 2125 Şubat’ta BulgaristanSofya’da. “Strateji Oluşturma Teknikleri” konulu seminer 2324 Şubat tarihlerinde İstanbul Kurumsal Gelişim Eğitim SalonuAtaşehir’de. Mermer ve doğal taşta ihracat hızla artıyor, ancak sektörün, katma değeri yüksek, işlenmiş ürünlere yönelmesi gerekiyor Mermerde hem tehdit hem fırsat ızla büyüyen mermer ve doğal taş sektörü fırsatlar ve tehditleri de beraberinde getiriyor. Sektörün çok kısa sürede ulaştığı üretim ve buna bağlı ihracat artışı, eşzamanlı olarak yatırım, istihdam ve kalitenin de artmasını sağladı, ancak sektör, önlem alınmadığı takdirde ciddi sorunlarla da karşı karşıya. Sektörde ihracat, ağırlıklı olarak blok mermere dayandırılmış durumda. TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan rapora göre ihracatın katma değeri son derece düşük ürünlerden oluşması, önlem alınmadığı takdirde yakın gelecekte sektörün gelişiminin durmasına yol açacak. Raporda bir diğer vurgulanan husus ise üretim ölçeğine ilişkin; “Sektörün küçük ölçekli üreticilerden oluşan yapısı, maliyetlerin artmasına ve ihracat gelirlerinin giderek düşmesine yol açıyor. Üretim ölçeğinin artırılması, verimliliğin artması ve kaynak kullanımında etkinliğin sağlanması bakımından önemli” deniliyor. İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Mutlu Öktem, doğal taş ve mermer ihracatının gittikçe daha geniş bir pazar yelpazesine yayıldığını, 160 ülkeye ihraç edildiğini söyledi. Öktem, “Türk doğal taşını Dell’in patronu Michael Dell ve Hollywood yıldızı Eddie Murphy’nin evinde, Beyaz Saray’da, Disneyland’da, Astana Havaalanı’nda ve dünyanın çeşitli yerlerindeki birçok otelde görmeniz mümkün. 5 milyar dolarlık rezerve sahip olan Türkiye, ihracattaki pazar yelpazesini gittikçe genişletiyor. 2000’de 188 milyon dolar olan ihracat rakamı, 2006’da 1 milyar 27 milyon dolara ulaştı. Bu rakam, geçen yıla göre yüzde 27.5 bir artışı ifade ediyor” dedi. İhracatta ilk sırayı yüzde 38’lik payla H SEKTÖRÜN KİMLİK KARTI Dünya mermer rezervinin yüzde 40’ına sahip olan Türkiye, yılda 200 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriyor. Mermer sektöründe yaklaşık bine yakın ocak, 1500’ü aşkın fabrika ve 7 bin civarında atölye bulunuyor. Türkiye’nin mermer rezervi 14 milyar ton sektördeyaklaşık 300 bin kişi faaliyet gösteriyor. ABD’nin aldığını söyleyen Öktem, Çin ve İngiltere’nin ABD’yi takip ettiğini söyledi.Türkiye Mermer Doğal Taş ve Makineleri Üreticileri Birliği Başkanı Metin Balıbey de doğal taş sektörünün modayla yakından ilgili olduğunu belirterek şu an dış pazarda travertenin revaçta olduğunu söyledi. Balıbey, sektörde ithal ikamesinin sıfır olduğunun altını çizerek “Sektörün dışarıdan getirdiği malzeme yok. Hiçbir şey ithal etmiyor, tamamen yerli üretim yapıyoruz. Dışa bağımlı olmama durumu makineler için de geçerli” dedi. Zeyyat Kafkas Kafkas, sermaye yetersizliğinden dolayı mermeri blok ihraç ettiklerini söylüyor Çin’i bilerek kendimize rakip yaptık GÖKÇE IŞIK Trabzon’da 1993’ten beri mermer ocağı işleten Zeyyat Kafkas, 2005’te çıkardığı mermeri işleyebileceği bir fabrika kurdu. Ürünlerini pazarlamak için dünyadaki tüm fuarları izleyen Kafkas, bir yılda Porto Rico’dan Sri Lanka’ya kadar on ayrı ülkeye mal göndererek 600 bin dolarlık ihracat rakamına ulaştı. Madencilik Zeyyat Kafkas’ın baba mesleği. Babası 1984’ten beri ocak işletmeciliği yapan Kafkas, 12 yıldan beri Trabzon’da telekomünikasyon alanında çalışıyor. 1993’te ise telekomünikasyonun yanında bir de baba mesleğine yönelmiş ve kendi ocağını açarak blok mermer çıkarmaya başlamış. 2005’te çıkardığı blok mermeri işleyebileceği bir fabrika kurmuş. Fabrikasında fayans ve her türlü boyutta strip üreten Kafkas, Karadeniz’de doğal taştan fayans üreten tek işletmeye sahip. Ürettiği ürünün yüzde 60’ını Kafmer markası ile ihraç ediyor, yüzde 40’ını ise iç piyasaya veriyor. Kafkas Mermer, iş letmesinde biri maden mühendiZeyyat si, biri çevre mühendisi olmak üzere 40 kişi istihdam ederek, en Kafkas: büyük sorunun işsizlik olduğu Çıkardığımız Karadeniz ekonomisine katkı sağmermeri lıyor. Hedefi Kafmer markası ile işletme ihracatta zirveye tırmanmak. sermayesi Kafkas, dünyadaki tüm fuarlaazlığından rı takip ettiğini, yılda en az beş fudolayı blok ara ziyaretçi olarak katıldığını belirtiyor. Fuarlarda kurduğu bağlanolarak da tılarla, aralarında İtalya, ABD, ihraç Porto Rico, Sri Lanka’nın da bu ediyoruz. Çok lunduğu 10 ayrı ülkeye mal göndüşük işgücü dermiş. Kafmer Dış Ticaret Limive vergi ted Şirketi, 2006 yılında yaptığı maliyetlerine yaklaşık 600 bin dolarlık ihracatsahip olan la Trabzon’da ihracatta birinci olmuş. Kafkas’ın en fazla mal gön Çin işlenmiş derdiği ülke İtalya. İşlenmiş ola mal almıyor, rak en çok traverten, oniks, bej ham alarak mermer gönderdiklerini söylükendisi yor. 5 yıldır fuarlara ziyaretçi olaişliyor. rak katılan Kafkas, bu yıl 711 Böylece Ekim tarihleri arasında otuz dokendimize kuzuncusu düzenlenecek İtalya’daki Verona Mermer Fuarı’nda stand rakip açmaya hazırlanıyor. yaratıyoruz. Yaşadıkları en büyük sorunun nakliye olduğunu söyleyen Kafkas, “Karadeniz zaten coğrafi konumu nedeniyle sorunlu. Demiryolu olmaması başka bir sorun. Bir de nakliye tonajlarının son derece sınırlı olması işimizi iyice zorlaştırıyor. Bu da nakliye maliyetlerini üretim maliyetlerine eşitliyor” diyor. Aynı zamanda TOBB Madenciler Meclisi üyesi olan Kafkas, bu duruma çözüm bulmak için çalışmalarını sürdürdüklerini söylüyor. İşlenmiş malın maliyetinin yüksek olduğunu hatırlatan Kafkas, yatırım teşviki ile desteklenmesi gerektiğini söylüyor. Şu anda İtalya’nın sektörde yönlendirici olmasına karşın Çin’in düşük maliyetleri sayesinde diğer birçok sektörde olduğu gibi bu sektörde de en büyük rakip olmaya hazırlandığının altını çiziyor. Kafkas, “Çıkardığımız mermeri işletme sermayesi azlığından dolayı blok olarak da ihraç ediyoruz. Örneğin geçen sene mecburen Çin’e mal verdik. Çok düşük işgücü ve vergi maliyetlerine sahip olan Çin işlenmiş mal almıyor, ham alarak kendisi işliyor. Böylece kendimize rakip yaratıyoruz. Bizden aldıkları taşla bizimle rekabet ediyorlar” diye konuşuyor. KOBİF için Adana’ya giden Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcısı Öztürk: HİLMİ DEVELİ hilmideveli?hotmail.com KOBİ’ler artık VIP müşteri anayi ve Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) öncülüğünde düzenlenen KOBİ Bilgi ve Eğitim Fuarları (KOBİF) kapsamında Adana’ya giden Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Öztürk, KOBİ’lerin rekabet koşullarına çok çabuk alışabildiğini, küçük, esnek ve çabuk hareket edebildiklerini ifade TOBB ve Mesleki Eğitim... KOBİ’lerin, reel sektörün yaşadığı “ara eleman” teminindeki güçlükleri ve nedenlerini vurgulamaya çalıştığım “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” başlıklı yazıma, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu duyarlılık göstererek TOBB olarak mesleki eğitime nasıl bir katkı sunduklarını anlatan bilgilendirme notu göndermiş. Yapılanların kamuoyunca da bilinmesinde yarar gördüğüm için yazıyı özetleyerek sizlerle paylaşıyorum... “Sayın Develi Bildiğiniz üzere 1980 yılı sonrası uygulamaya konulan ihracata dönük ekonomik strateji ve politikalarının da etkisiyle 1986’da çıkarılan ve ikili meslek eğitimi esasına göre düzenlenen 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile ülkemizin ihtiyaç duyduğu ara insan gücünün iş hayatının ihtiyaçlarına göre bir sistem bütünlüğü içinde yetiştirilmesi amaçlanmıştır. Sistemin temel özelliği; devletişçiişveren kesimlerinden oluşan katılımcı bir yönetim yapısını haiz olmasıdır. Bu bağlamda, Birliğimiz mesleki eğitimle ilgili politika ve strateji önerilerini mesleki eğitim alanında hazırlanan yasa, yönetmelik gibi mevzuata ilişkin verdiği görüş ve öneriler ile desteklemekte, mesleki eğitimin planlanması, uygulanması, denetimi gibi konularda sorumluluklarını yerine getirmektedir. Ancak, özünde okulişyeri işbirliğine dayanan bu sistemden beklenen yarar maalesef yeterince gerçekleşememiştir. Eğitim programlarının, ders araçlarının ve öğretmen niteliklerinin, günümüz iş dünyasının ihtiyaçlarına cevap veremediği ortadadır. Mesleki eğitim sisteminin, işletmelerin gerçek işgücü ihtiyaçlarına duyarlı bir yapıda olmaması işsizlik sorununu da büyütmekte ve sistemin başarısını engellemektedir. Yetişmiş ara eleman ihtiyacının yüksek seviyede olduğu ülkemizde, mesleki eğitimin iş dünyası için büyük önem arz ettiği kuşkusuzdur. Birliğimiz bu düşünceden hareketle 2004 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile mesleki ve teknik eğitimde işbirliğini öngören bir protokol imzalamışıtır. Söz konusu protokol kapsamında, bir kısım oda ve borsamız bulundukları yerlerdeki Milli Eğitim müdürlükleriyle ek protokol imzalayarak okullarda bakım/onarım, kurs düzenleme, yayın, cihaz alımı gibi alanlarda katkı sağlamışlardır. Esasen yurt çapında yaygın 364 oda ve borsalarımızın bulundukları yerlerdeki okullara, sözü edilen türdeki katkıları, yıllardan beri sağlamakta oldukları da bir gerçek. Nitelikli işgücü yetiştirilmesine katkıda bulunma vizyonuna sahip olan Birliğimiz yaşam boyu öğrenim yaklaşımı içinde, kamu sektörü ile işbirliği içinde eğitim faaliyetlerinde bulunmaktadır. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı’nın müsaadesi ve denetiminde olmak üzere odalarımız üyeleri için ticaret, denizcilik ve sanayi alanlarında kurslar açmaktadırlar. Birliğimiz ayrıca mesleki eğitimistihdam bağlantısının kurulması çerçevesinde sanayi ile mesleki eğitim arasında işbirliği yapılması amacıyla işverenler tarafından yapılacak ısmarlama eğitim, teorikpratik eğitim kompozisyonu vb. konularda öneriler geliştirmeyi ve ÇSGB, MEB ve YÖK ile bu çalışmaları yürütmeyi planlamaktadır. Öte yandan yaşam boyu öğrenmenin ilk halkası olan örgün eğitimde okullaşma alanında görülen eksikliğin giderilmesinde maddi destek sağlamaktayız. Okul binaları inşa ettirilmekte veya yapımına destek sağlanmaktadır. Birliğimizin yanı sıra bir kısım oda ve borsalarımız da kendileri okul inşaatı yaptırmaktadırlar. Birliğimizin Türk eğitimine yaptığı en anlamlı katkı ise üç yıl önce öğrenime açılan TOBBEkonomi ve Teknoloji Üniversitesi’dir. Üniversitemiz işyerleri ile ortak eğitim metodu uygulayarak üniversitesanayi işbirliğinin geliştirilmesinde, büyük bir boşluğu doldurmuştur. Yine üniversite bünyesinde kurulmuş bulunan Sürekli Eğitim Merkezi de, başta KOBİ’ler olmak üzere tüm topluma açılarak toplumsal kalkınmamıza destek vermektedir. Türk KOBİ’lerinin sorunlarının tespiti ve çözüm önerilerinin gündeme taşınması konularında Birliğimiz ile sürdürdüğünüz yapıcı işbirliği ve çabalarınızın devamını diliyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.” Rifat Bey, TOBB’nin mesleki eğitime yönelik çalışmalarını bir bir anlatmış. Sayın Hisarcıklıoğlu’nu ve çalışma arkadaşlarını mesleki eğitime sahip çıkmaları, katkı sunmaları nedeniyle kutlamak gerekiyor... S ederken şunları kaydetti: “KOBİ’ler, büyük işletmelerin önemli destekçileri. Gelişmiş ülkelerde milli gelirlerden aldıkları pay çok yüksek. Türkiye’de ise düşük. Bütün finans kuruluşları ve bankalar KOBİ’lere yöneldi. KOBİ’ler, bir dönem sadece Halk Bankası’nın VIP müşterisiyken, artık tüm sektörün merkezinde.’’ Yapı ve Kredi Bankası’nın portföyünün yüzde 85’ini KOBİ’lerin oluşturduğunu, KOBİ bankacılığı olarak örgütlenmemelerine rağmen, KOBİ’lere özel hizmet verecek şekilde müşterilerini ayırdıklarını, buna göre portföy yöneticileri oluşturduklarını kaydeden Öztürk, gelecek yıl bankanın KOBİ kredilerinde yüzde 60 büyüme hedeflediklerini belirtti. İç Anadolu’da KOBİ’ler için 141 proje hazırladıklarını, yaklaşık 55 müşteriye 5 milyon Avro civarında fon çıktığını ve benzer bir çalışmanın Karadeniz’de de yürütülmeye başlandığını belirten Muzaffer Öztürk, “Biz sahip çıktık, herkes peşinden geliyor. KOBİ’lerde bir hareket vardı, ancak ışık bekliyorlardı. Bu ışığı ilk Yapı Kredi gösterdi’’ dedi. Dudullu OSB’de çevre hareketi başlıyor FATMA AKMAN stanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) pilot bölge seçildiği TOSYÖV İstanbul Destekleme Derneği, AB, Devlet Planlama Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Teşkilatı (UNDP) tarafından desteklenen bir hareket başladı. “İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde Çevre Koruma Refleksini Güçlendirme, Örgütleme ve Bölge Katı Atık Yönetim Sistemi Oluşturmaya Hazırlık Çalışması Projesi” adı verilen projenin amacı; çevreye duyarlı, örnek OSB olmak için “herkese sorumluluk” vermek. Projenin tanıtımı için yapılan toplantıda konuşan Proje Koordinatörü Betül Dayıoğlu “Sadece büyüyelim dersek, sonumuz kaçınılmaz olur. İ TOSYÖV, AB, DPT ve UNDP tarafından desteklenen proje önceki gün düzenlenen toplantıda sanayicilere anlatıldı. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Üretecek hatta yaşayacak bir çevre kalmaz. Proje ile hedeflenen, sanayicinin sürdürülebilir kalkınma için rekabet süresini uzatmak, çevreye duyarlı bir sanayi oluşturmak. Bu proje sadece 12 sektörde faali yet gösteren 130’dan fazla tesisi ve 10 bin civarındaki toplam çalışanı hedef alan ve fazlasıyla nihai faydalanıcıların da olacağı büyük bir alanı kapsamaktadır” derken projenin eğitim çalışmaları, çalıştaylar, AB Çevre Mevzuatı’nın detaylı olarak incelenmesi, OSB çevre kitabı oluşturulması ve 7. Çerçeve Programı’nın çevreye duyarlı projelere verdiği hibe ve fonlardan OSB KOBİ’lerinin yararlanabilmesi gibi imkânlar da sağladığını ifade etti. TOSYÖV Başkanı Hilmi Develi “Çevre mi rant getirir yoksa rant mı çevre? Ne yazık ki, günümüzde çevreyi tahrip etmek rant getiriyor. AB’nin yaptığı araştırmalara göre çevre tahribatını geriye döndürmek için 85 milyar Avro’luk çevre harcaması yapmamız gerek.Biliyoruz ki AB bunu yapmak için yine kendi teknolojisini satmayı hedef alan bir proje geliştirecek. Biz yaşadığımız çevrenin insanlarını bu bilince ulaştırmayı hedefleyen bir proje üretmeyi seçtik” dedi. CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle