Katalog

13 ŞUBAT 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Sani Şener, 10 yıl önce kurdukları TAV’ın bugün çok önemli bir dönüm noktasına geldiğini ifade etti 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Halka arz geliri Doğu’ya T AV , 1516 Şubat 2007 tarihleri arasında talep toplama yöntemiyle halka açılacak. Hisse senetleri 8.5510.30 YTL fiyat aralığında olacak. İkisi de Aday Hafta sonu hiç kuşku götürmez netlikte açıkladılar. Başbakan Erdoğan da, Meclis Başkanı Arınç da Cumhurbaşkanlığı’na adaylar. Kamuoyunu alıştıra alıştıra adaylıklarını benimsetmeye bakıyorlar. Bugüne kadar yapılmış tartışmalar, uyarılara belli ki kulak asmaya niyetleri yok. Gerçekten vazgeçirecek caydırıcı güçte kamuoyu uyarısı olmadan, öyle TÜSİAD’ın kibarca ricalarına, hatta kendi partilerinin anketlerinde istenmemelerine aldıracakları, pabuç bırakacakları yok. Erdoğan, memleketinde, militanlarına konuşmasına yol açacak sloganları attırdıktan sonra nisana kadar bekleyeceğini, adayını, Türkçesi zoru görmezse adaylığını o zaman açıklayacağını ilan ediyor. Medyası, oğlundan ABD kaynaklı stratejik taktik aldığını, adaylığının son dakikada ilanı ile tartışmalara meydan bırakmayacağını duyuruyor. Bayan Erdoğan’ın zaten Başbakan eşi olarak türbanı ile kamu alanında bol bol yer aldığının altı çizilerek, Cumhurbaşkanlığı için de hiçbir sakınca oluşturmayacağının altının çizilmesi unutulmuyor. Arınç ise AKP Meclis üyelerinin Meclis içinden Cumhurbaşkanı seçecekleri sınırlarını çizdikten sonra, Erdoğan’a bir kez daha kendisini anımsatıyor. “Sen olamayacaksan, beni unutma” mesajını veriyor. Piyasacılar, kamuoyu yoklamalarında istikrar adına Erdoğan’ın adaylığının istenmediğinin altını çizmenin, Erdoğan’ı yolundan, kararından döndürmeye yetmeyeceğini görmüş olarak bundan böyle Cumhurbaşkanlığı tartışmaları, geriliminin piyasalar için veri alınması gereğinin üzerinde duruyorlar. Para piyasaları, borsalarda oynayanlara, Cumhurbaşkanlığı krizi ve tartışmalarını satın almaları uyarısında bulunuyorlar.. ??? Aymayanlar, uyanmayanlar, Erdoğan ya da aynı çizgide bir AKP’linin cumhurbaşkanlığını, Cumhuriyet, laiklik, demokrasi, çağdaş Türkiye için tehdit olarak görenler. Ya da en azından siyasi iktidar icraatlarında, Meclis çoğunluğunu yakalamış olarak demokratik anlayışta sınıfta kalmış bir kadronun, AKP yönetiminin, Cumhurbaşkanlığını da ele geçirmesinden doğacak siyasal sonuçlardan kaygı duyanlar, garip bir kaderciliğin, beklentinin içine girmiş konumdalar. Sadece Meclis’teki muhalefet CHP, Meclis dışındaki siyasi partiler değil, olayda duyarlı bilinen tüm demokratik, sivil toplum örgütlenmeleri, bir iki ay önceki duyarlılıklarını rafa kaldırmış gibiler. Gerçi çok farklı gündemli toplantı ve etkinliklerde, hatta yurtdışında, gündemimiz ne olursa olsun, sıradan vatandaş, etkinlik katılımcısı ne yapıp edip sorusunu Cumhurbaşkanlığı seçimine kaydırıyor; “Cumhurbaşkanlığı seçimi ne olacak? Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı yolu, AKP kadrolaşmasının önü nasıl kesilecek” türünden bir soruya muhatap olmadığım bir etkinliği anımsamıyorum. Aile sohbetlerinde bile politize olmadıklarını düşündüğüm insanlardan, “Ne yapılacak, bu iş nasıl durdurulacak, sokağa ne zaman çıkılacak” içeriğinde radikal sorularla karşı karşıya kalabiliyorum. Medya gündeminden düşmüş, düşürülmüş tartışma, Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden AKP çizgisinde operasyondan, kadrolaşmadan, rejime, laikliğe yönelik duyulan kaygılar, toplumsal cepheleşme, sanılandan çok daha derin ve tabana yayılmış boyutlarda. Öyle Erdoğan’ın dediği gibi, “Nisana kadar tartışmayacağız” taktik sözü ile, medayının buna sarılması, hatta muhalefet yapmakla sorumlu örgütlenmelerin moralsizlikle, pes etmesi ile; kendi, çocuklarının geleceği adına güçlü bir sağduyu refleksi ile kaygı duyan sıradan vatandaşı yatıştırmaya yetecek gibi değil. Bir günün değil, yaşananların bütünü ile, en çok da Erdoğan hükümeti, AKP iktidarının icraatlarının yarattığı; Cumhuriyet, rejim, laiklik, demokrasiye yönelik tehdidi; bundan doğan toplumdaki kaygıları hafife alan, sorumluluk üstlenmesi gereken başta siyasi partiler, demokratik örgütlenmelerin tümü bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmezlerse, öncelikle örgütlülükler olarak yara almaya mahkumlar. Toplumsal kaygının, tehdidin boyutlarını algılayamayan yönetim kadroları bugün olmasa da gelecekte hesap vereceklerdir. Demokrasi, hiç de pazarlanmaya çalışıldığı gibi, seçim sistemi sayesinde Meclis çoğunluğunun ele geçirilmesi, sonra da Başbakanın iki dudağından çıkacak söze bakan milletin değil, liderin vekili üyelerin parmak kaldırması ile karar alınması, devletin yönetimine, yaşamın her alanına el konulması değildir. Bu modele, çoğunluk diktatoryası demeye bile dilim varmıyor. Çünkü ortada olan çarpık sistem sayesinde hukuka uydurulmuş, biçimsel çoğunluğun yakalanması duruyor. Türkiye için, halkımız için en yaşamsal konularda uzlaşma aramayan, karşı düşünceye katlanamayan, söz sahibi olması gereken uzmanlık kurumlarının, demokratik örgütlerin görüşlerinin değil alınmasına, açıklanmasına öfkeli, hakaret içeren çıkışlarla yanıt veren Başbakan Erdoğan, AKP iktidarı icraatları ile karşı karşıyayız.. Bu gidişe göz göre göre göz yuman hiç kimse, hiçbir örgüt, bireysel ve örgütsel sorumluluktan kurtulamayacaklardır. [email protected] G elirin yüzde 75’i ortaklara verilecek. Tepe bu parayı Doğu ve Güneydoğu’da yapacağı 4 üniversite, Akfen yatırım için kullanacak. H alka arzda hisse senetlerinin yüzde 69’u yurtdışında yerleşik kurumsal yatırımcılara, yüzde 30’u küçük bireysel yatırımcılara tahsis edildi. Ekonomi Servisi TAV Havalimanları Holding, 1516 Şubat 2007 tarihleri arasında talep toplama yöntemiyle halka açılacak. Halka arzda hisse senetleri 8.5510.30 YTL fiyat aralığında satışa sunulacak. TAV Havalimanları Holding’in halka arzı ile ilgili düzenlenen basın toplantısında verilen bilgiye göre, yüzde 16 oranında gerçekleştirilecek halka arz ek satış hakkıyla birlikte yüzde 18.4’e kadar ulaşabilecek. Satışa sunulacak hisse senetlerinin nominal değeri toplam 38 milyon 750 bin YTL olacak. Hisse senetlerine talebin fazla olması durumunda 5 milyon 812 bin 500 YTL nominal değerli ek satış yapılacak. Halka arzda hisse senetlerinin yüzde 69’u yurtdışında yerleşik kurumsal yatırımcılara, yüzde 30’u yurtiçi küçük bireysel yatırımcılara, yüzde 0.5’i yurtiçi kurumsal yatırımcılara, yüzde 0.5’lik bölümü de yurtiçi alım gücü yüksek bireysel yatırımcılara tahsis edildi. TAV İcra Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Dr. Sani Şener, basın toplantısında yaptığı konuşmada, halka arzla ilgili bir haftadır TAV’ın halka arzı ile ilgili toplantıya (soldan sağa) TAV Yönetim Kurulu Başkanvekili Ali Kurtdarcan, TAV İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Dr. Sani Şener, TAV Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın katıldı. Halka arzı, Garanti Yatırım ve HSBC Yatırım Menkul Değerler ortak liderliğindeki konsorsiyum oluşturdu. 4 ÜNİVERSİTE YAPILACAK TAV Üst Yöneticisi Dr. Sani Şener, halka arzdan elde edilecek gelirin yüzde 75’inin ortaklara verileceğini, Tepe Grubu’nun bu parayı Doğu ve Güneydoğu’da inşasına başlayacağı 4 üniversite için kullanacağını, Akfen Grubu’nun da araç muayene ve limanlar için kullanacağını belirtti. Halka arzdan gelecek paranın yüzde 25’inin şirketin içinde kalacağını ve şirketin büyümesi ile ilgili kullanılacağını ifade eden Şener, kurucu ortaklar Tepe ve Akfen’in 4 uluslararası firmaya yaptığı satıştan gelen paranın 255 milyon Avro’sunun TAV’ın içine sermaye olarak konduğunu, TAV’ın mali yapısının da güçlendirildiğini belirtti. Yabancı ortakların hiçbirinin halka arza çıkmadıklarını ifade eden Şener, “Sadece Tepe ve Akfen hisselerini satıyorlar’’ dedi. road show yaptıklarını belirterek, “Çok ilgi olduğunu gördük’’ dedi. Şener, şimdiye kadar yolcuların mutluluğunu paylaştıklarını, halka arzla bundan sonra kârlılıklarını da paylaşmak istediklerini söyledi. Bütün yatırımları tamamladıktan sonra halka arza karar verdiklerini söyleyen Şener, bugüne kadar toplam 1 milyar Avro’nun üzerinde yatırıma imza attıklarını ifade etti. Şener, “10 yılda 10 terminal diye bir hedef koymuştuk, 6’ncı yılımızda 4’ünü gerçekleştirdik’’ diye konuştu. Şener, TAV’ın şu anda dünyada çıkabilecek her türlü ihalede yeterlilik alabilecek pozisyona geldiğine işaret etti. Şener, geçen hafta Tunus’ta Manastır ve Enfida havalimanları ile ilgili bir ihaleye, kendilerinin de arasında olduğu sadece iki firmanın teklif verdiğini belirtti. Vodafone, Hutchison Essar’ı alıyor Ekonomi Servisi İngiliz telekomünikasyon şirketi Vodafone, Hindistan’ın 4. büyük mobil telefon şirketi Hutchison Essar’ın çoğunluk hisselerini 11.1 milyar dolara satın almak üzere anlaşmaya vardı. Anlaşmanın teyit edilmesinin ardından İngiliz şirketin hisseleri yüzde 1.8 oranında arttı. Vodafone, Hutchison Essar’ın yüzde 67’si alarak, Avrupa operasyonlarında yavaşlayan büyümesini, hızlı büyüyen bir piyasaya girerek kapatmayı hedefliyor. Vodafone, teklifiyle Hutchison Essar’a talip olan rakipleri Hintli Reliance Communications, Hinduja ve Essar gruplarını da saf dışı bırakmış oldu. Ali Pandır: Fiat, Peugeot ve Citroen’in ortak ürünü Mini Kargo’nun üretimine başlayacağız Hedef 3 milyar dolar ihracat ? TOFAŞ önümüzdeki aylarda üretimine başlayacağı Mini Kargo ve Linea modelleriyle 1.2 milyar dolar olan ihracat rakamlarını 2008’den itibaren üç misline çıkarmayı hedefliyor. Ekonomi Servisi Tofaş Üst Yöneticisi Ali Pandır, TİM Akademi Seminerleri’nin 3’üncü turunun başlangıcına ilişkin düzenlenen toplantıda Fiat Grubu’nun çalışmalarına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Tamamen Türkiye’de geliştirilen, fikri ve mülkiyet hakları Türkiye’ye ait olan Mini Kargo aracının yıl sonunda üretimine başlanacağını belirten Pandır, ihracat odaklı üretilecek Mini Kargo’nun Fiat, Peugeot ve Citroen ile ortak bir çalışmanın ürünü olduğunu kaydetti. Fiat markasıyla satılacak aracın 165 bin adet üretileceğini söyleyen Pandır, Türkiye’nin tek üretici olacağını ve ihracatın tüm Avrupa ülkelerini kapsayacağını ifade etti. 2009 yılında 3 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmayı hedeflediklerini söyleyen Pandır, “Toplam ihracatımız Eğitime destek için CEO’ların güçbirliği Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin, Türk ihracatçısını dünyadaki ekonomik gelişmeler ve dengeler hakkında bilgi sahibi yapmak, bu kapsamdaki firmaların dünya pazarındaki rekabet güçlerini artırmak ve pazar paylarını geliştirmek için gerekli bilgi ve deneyimi aktarmak amacıyla düzenlediği TİM Akademi Seminerleri’nin 3’üncü turu 2122 Şubat tarihlerinde İzmir’de başlıyor. Aralarında Alfa Romeo, Tofaş, Yurtiçi Kargo ve Türk Telekom gibi önde gelen kuruluşların yer aldığı çalışmada 2004 yılından bu yana her yıl 4 binin üzerinde firmanın girişimcilerine yönelik bilgi ve eğitim hizmetleri veriliyor. (MURAT GÜLDEREN) Telekom’dan Anadolu lisesi Ekonomi Servisi Eğitime 103 milyon YTL’lik yatırım yapan Türk Telekom’un, bu yıl 100 milyon YTL’lik yeni yatırım yapacağı açıklanırken “Eğitime Tam Destek Kampanyası” kapsamında yapılan Sultanbeyli Türk Telekom Anadolu Lisesi dün açıldı. Törene Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Türk Telekom Genel Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Dr. Paul Doany ve Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi Emin Başer katıldı. geçen sene 1.2 milyar dolardı. Önümüzdeki Linea, Doblo ve Mini Kargo projeleriyle 2008’den itibaren bu rakam yaklaşık 3 misli artacak’’ diye konuştu. Pandır, yatırım miktarının 1 milyar doları aştığını aktararak, bunun yaklaşık 550 milyon Avro’sunun Linea ve Mini Kargo’yu geliştirme çalışmaları için, diğer kısmının da fabrikada yapılan modernizasyon çalışmalarına harcandığını bildir di. Pandır, “Bu yılın sonunda kapasitemizi artırmaya başlıyoruz. 2009 yılı başında da 400 binlik kapasiteye ulaşacağız. Bahsettiğim bu ihracat rakamını 2009 yılında Ali Pandır yakalarız’’ dedi. Arıcılar sahte bala savaş açtı M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / Alem dergisi gibi magazin dergilerine bakınca davetlere, yaş günü partilerine, kutlamalara katılan zenginlerimiz, sosyete dediğimiz topluluğun üyesi olan insanların şıklığı, zarafeti ve gülen yüzü, insana ülkemizde hiçbir sorunun olmadığı, her şeyin iyi gittiği izlenimini vermekte ve umutlandırmaktadır. Çünkü ülkemiz özel sektörünün önemli bir bölümünü yansıtan bu kişilerin neşeli olması sizin için bir güvencedir!.. Ama buna rağmen aşağıdaki soruları sormaktan ve tespitleri yapmaktan da kendinizi alamıyorsunuz... Bir fabrikada fazla mesaiye kalan işçiye patron hak ettiği 22.5 YTL ücretin bozuk çıkmadığı için 22 YTL’sini verip ertesi gün işçi 50 kuruşunu almak için patrona geliyorsa bu da sizde şaşkınlık yaratır. Esnaf, zanaatkâr, işçi, memur sıkıntıda. İşsizlik ciddi boyutta. Ek iş yapmayan geçinemiyor. Kredi kartları patlamak üzere. Onlarca kredi kartı ile borçlanarak yaşayanlar var. Sokaktaki vatandaşın yüzü gülmüyor. Sinirli, hemen kavgaya hazır. Cari açık aldı başını gidiyor. MUĞLA (Cumhuriyet) Türkiye Arıcılar Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Sarıoğlu, sahte bala karşı başlattıkları mücadele nedeniyle tehditler aldığını belirterek, “Sahte bal satışı yapan 27 firmayı ortaya çıkardık. En son 110 ton İran balı yakalattık. Tehditlere boyun eğmeyeceğiz. Bundan böyle balın taban fiyatını da biz vereceğiz” dedi. Muğla Tarım İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen panelde konuşan Sarıoğlu, “Türkiye’de yıllık ortalama 70 bin ton hakiki bal üretimi gerçekleştiriliyor. Ancak piyasalarda 210 bin ton bal var. Yani piyasada yaklaşık 140 bin ton sahte bal var. Birlik olarak tatlı ile balın savaşını veriyoruz. 27 firmayı ortaya çıkardık. Tehditler aldım. Mücadelede yanımızda yer aldığı için Muğla Tarım İl Müdürü’nü Muğla’dan tayin ettirdiler. Bütün bunlar bizi yıldırmıyor” diye konuştu. TBB binlerce bebeği kurtardı GAZİANTEP (AA) Türkiye Bankalar Birliği, ülkemizde bebek ve çocuk ölüm oranlarını Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin düzeyine Özince getirmeyi hedefleyen “Çok Yaşa Bebek’’ projesi kapsamında bağışladığı tıbbi cihazlarla bugüne kadar 10 bini aşkın bebeğin kurtarılmasında katkı sahibi oldu. Proje çerçevesinde 36 ilde 49 hastanenin yenidoğan, çocuk acil ve yoğun bakım bölümlerine 331 adet tıbbi cihaz bağışında bulunuldu. M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm?superonline.com Sosyetenin Gülen Yüzü İhracatçı kan ağlıyor. Bunları ifade ettiğinizde uzmanlar, “Karamsar tablo çizme, bütün ekonomik göstergeler seni yalanlıyor, otur oturduğun yerde” deyince.. yanılıyorum galiba deyip oturuyorsunuz. Sıcak para, hisse senetlerinin fiyatını devamlı yükseltiyor, kuru düşük tutturuyor, acaba gitmek için zemin ve zaman mı yokluyor diye şüphe beyan ettiğinizde, Deniz Gökçe’nin “Ekonomiyi bilen de yorumluyor, bilmeyen de. Bu işler biraz ekonomi bilgisi olanın işi değil” deyince, cehaletinizi idrak edip susuyorsunuz... Bankaların büyük bölümünün yabancıların eline geçmesinin yarınlarda reel sektördeki Türk firmalarının likidite sorunları yaşamasına neden olabilir kuşkusu yaşarsanız küreselleşmenin gerisinde kaldığınızı hatırlayıp utanıyorsunuz... Şirketlerin bilançosuna bakıp şirketlerin özvarlığını yitirdiğini, borçlarının çevrilemez olduğunu analiz ettiğinizde, borçların kaldıraç etkisinden bihaber olduğunuz suratınıza vuruluyor ve mahcup oluyorsunuz. (Borçlarda kaldıraç etkisi şudur: Kaynaklar içinde sabit yük getiren kaynaklar arttıkça, firmanın kârlılığı üzerinde kaldıraç etkisini arttırmaktadır. Faiz ve vergi öncesi kârın toplam kaynaklara oranı, ortalama yabancı kaynak maliyetinden fazla ise firma daha fazla yabancı kaynak kullanacaktır. Başka bir ifadeyle borçlanmanın cazibesine, hızlı büyümeyi sağlama etkisine de kaldıraç etkisi diyebiliriz.) Verginizi ödeyin, Devlet’ten kaçılmaz. Bir gün avantaj diye kabul ettiğiniz, ödemediğiniz vergi size ciddi bir yük getirir, dersiniz. Size, ayda mı yaşıyorsunuz, yoksa Türkiye’de mi, diye şüpheyle bakıyorlar... Zenginlerimizin ölümlü kalımlı dünya diye yurtdışında tuttukları paraları ülkeye getirseler dış borç falan kalmaz diye tahminde bulunuyorsunuz.. çoğu zengin, “Paranın vatanı olmaz a şaşkın” diyor... Hrant Dink için yüz binler büyük duyarlılıkla ve olması gereken tepki ile sokağa dökülür, ama ülkeyi çok zora sokacak Petrol Kanunu için kimse sokağa çıkmaz. Aptallaşırsınız... Bunu ifade ettiğinizde, ‘’Aşırı milliyetçi mi oldun’’ diye eleştirilirsiniz... Üretime önem verelim, tarımı öldürmeyelim, madenlerimize sahip çıkalım, demiryolu yapalım dersiniz.. zenginlerimizin gülen yüzü aklınıza gelir; ekonomimiz çok iyi, ne işleri karıştırıyorsun deyip bunlardan vazgeçersiniz... Doğulu işadamına seslenirsiniz; ‘’Batı ekonomisinde nispi ağırlığınız çok fazla, bu gücünüzün bir bölümünü oraya aktarın, Doğu elden gitmesin’’ dersiniz. Kültürel ve demokratik haklar olmadan Güneydoğu sorunu çözülmez, savıyla karşılaşırsınız. Bunları söyleyenlere Güneydoğu’yu bilmeyen entelektüeller de eklenince, galiba ben yanlış düşünüyorum diye susarsınız... Bekleyelim bakalım; zenginimizin ve çalışanımızın aynı anda gülen yüzlerini görebilecek miyiz! Samandıra için Merkez Yayın önde Ekonomi Servisi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF), Bilgin Grubu borçlarından dolayı devraldığı Samandıra Baskı Tesisleri Ticari ve İktisadi Bütünlüğü için en yüksek teklif 42 milyon dolar bedelle Merkez Yayın Holding AŞ tarafından verildi. TMSF’den yapılan açıklamaya göre, muhammen bedelin 41 milyon 600 bin dolar olarak belirlendiği ihalede, Merkez Yayın Holding AŞ ve Halk Bankası AŞ olmak üzere iki katılımcı yer aldı. Kapalı zarfla verilen tekliflerin açılmasıyla başlayan ihalede Merkez Yayın Holding AŞ 42 milyon dolar, Halk Bankası AŞ ise 30 milyon 686 bin 620 dolar teklif verdi. Pey aralığı 100 bin dolar olan ihalede, artırım gerçekleşmezken, Merkez Yayın Holding AŞ tarafından verilen 42 milyon dolar teklif, Fon Kurulu onayına sunuldu. Kurulun ihaleye pazarlıkla devam etme kararı alması durumunda pazarlık ihalesinin, 16 Şubat 2007 Cuma günü aynı adres ve saatte düzenleneceği bildirildi. CUMHURİYET 13 K