25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘Din özgürlüğü sorgulanmamalı’ ? ANKARA (AA) SHP Genel Başkan Yardımcısı Bedri Demir yaptığı yazılı açıklamada, kimsenin din ve vicdan özgürlüğünün sorgulanmaması gerektiğini belirtti. Dinin, ders kitaplarından çıkarılmasının doğru olacağı yönündeki görüşünü ifade eden Demir, “Alevilere elbise biçmek yerine, herkesin din ve vicdan özgürlüğüne saygı göstermek, okulların dinden soyutlanması daha doğru olacaktır’’ dedi. 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA YÖK’ün, Teziç’in başkanlığı dönemini kapsayan 4 yıllık faaliyet raporu Kadro artışı sağlanamadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK, AKP iktidarı döneminde, kurulun ve üniversitelerin bütçesinin, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesi içindeki payının yüzde 25’ten yüzde 20’ye düşürüldüğüne dikkat çekerek, üniversite ve öğrenci sayılarındaki artışa karşılık üniversitelerin akademik kadrolarında aynı oranda artışın sağlanamadığının altını çizdi. YÖK’ün, Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in başkanlığı dönemini kapsayan 9 Aralık 2003 9 Aralık 2007 arasına ait, “YÖK Faaliyet Raporu’’ yayımlandı. Teziç tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de sunulan raporda, Özlem Neden Öldürüldü?.. Dayak ve yoksullukla geçen 23 yıl ve ölüme yolculuk... Azgelişmişliğin o kalın duvarı, görücü usulüyle evlenme, bir buçuk yaşındaki bir kız çocuğu... Demet Bilge Ergün’ün Radikal’deki haberini okurken “töre kıskacı”nı, yoksulluğu, azgelişmişliği, kadına şiddeti düşündüm uzun uzun... İyonya’dan Mezopotamya’ya uzanan binlerce yıllık kültür... 23 yaşındaki Özlem Yapıcıoğlu’nun, geride bıraktığı bir buçuk yaşındaki kız çocuğu Elif... Ben, yağan yağmuru buğulanmış pencerenin arkasından seyrederken kocası Ümit Yapıcıoğlu tarafından öldürülen 23 yaşındaki Özlem’i, yavrusu Elif’i düşünüyorum... Kelimeleri bulmakta zorlanıyorum... Siverek’ten Batman’a; Antalya’dan Kocaeli’ne; Diyarbıkar’dan Gümüşhane’ye her pazar olduğu gibi düşsel bir yolculuğa çıkıyorum... Özlem’in Gümüşhane’de babasız geçen zor çocukluk yılları, Adapazarı’nda imam hatip lisesini bitirmesi... Kelkit’e annesinin yanına döndü Özlem daha sonra. Yaşam zordu. “Görücü usulü”yle Ümit’le evlendi ve Antalya’ya yerleşti. Kocası inşaat işçisiydi... Evliliğinin ilk haftasında kocası Ümit’ten dayak yedi... Aradan bir süre geçti, bu kez Derince’ye taşındılar... Peki Özlem çalışıyor muydu? Hayır!.. Özlem, sürekli Kuran okuyor ve namaz kılıyordu... Ümit ise kıskançtı ve çalışmayı sevmiyordu... ??? Kendisini önce dindarlığa adayan, ardından Derince’de bir tarikata giren Özlem, kocasından da soğumaya başlamış, “günah olduğu” gerekçesiyle bedenine dokundurtmamaya başlamıştı... 2004 yılının mayıs ayının son günü... Ümit, Özlem’e “Antalya’ya geri dönelim” diye baskı yapıyor. Özlem ise diretiyor: “Hayır gitmem!” Ümit ilk duruşmada anlatıyor olayı: “...Yatak odasında yattığımız sırada kendisini özlediğimi söyleyip sarılmak istedim. Özlem beni yataktan aşağıya itti... Birkaç kez yumrukladım... Bana karşılık verince, mutfaktan bıçak aldım. Elimdeki bıçakla Özlem’e vurmaya başladım.” Öykünün bundan sonrası önemli... Kocaeli Birinci Ağır Ceza Mahkemesi, katil koca Ümit Yapıcıoğlu’na “yaşam boyu hapis” cezası verdi. Ardından da “Kadın, kocasının sevişme isteğine karşı koyarak onu tahrik etmiştir” gerekçesiyle “yaşam boyu hapis” cezasını 24 yıl ağır hapse çevirdi. Dava 31 Ocak 2006’da sonuçlandı... Ümit, 6 yıl sonra cezaevinden çıkacak... Yargıtay aşamasına gelince... Yargıtay Savcısı Seydi Kaymaz dosyayı inceledi... Görüşü şuydu: “...Evlilik yaşamında bir eşin her zaman diğer eşin cinsel istemini yerine getirme yükümlülüğü bulunmaz...” Dosya Yargıtay Birinci Ceza Dairesi’nin önüne gitti... Beş erkek üyenin bulunduğu Yargıtay Birinci Ceza Dairesi, Özlem’in, kocası Ümit’i yataktan atmasını, iteklemesini “haksız tahrik” olarak tanımladı ve ceza indirimi yapılmasına “evet” dedi... Olayın özü bu sevgili okur... ??? Yazıma noktayı koyup, gazeteleri okumaya başladım... Polisimiz kadına şiddeti yakından izliyormuş. Bu konuda bir otelde polisimize eğitim verilmeye başlanmış... Bizim polisimiz daha birkaç gün önce Taksim Alanı’nda eylem yapan kızlarımızı saçlarından sürükleyerek, tekme tokat polis araçlarına doldurmadı mı? Benim devletim, Batman’da intihar eden kızlarımızın sorunlarını incelemek için oralara “psikologlar” yerine “imamları” göndermedi mi? Biliyorum yine kötümser bir yazı yazdım ve pazar gününüzü kararttım... Belki Cemal Süreya’nın şu dizeleri rahatlatır, “şiirsiz, sevgisiz ve aşksız yaşayamayan” kadınları ve erkekleri: “Atlarla. Uzun bacaklı evrensel atlar / Bunlarla gelişiyor sevdamız anlatılmaz / Çocuklarla, kuşlarla, ağaçlarla./ Büyüyen, uçan, dal budak salan./ Yalnız aşkta raslanan o seçkin nokta. Sen kadınsın ya büsbütün soyunursun / Sana vergi, atılacak her şeyi kolayca çıkarıp atmak / Öptüğün gibi dünyanın bütün adamlarını bu arada beni / Uzanıp öpüyorsun ya atları çırılçıplak / Ne oluyorsa işte o zaman oluyor. Sen ağzını ilave edince atlara / Birdenbire oluyor bu, şaşırıyoruz / Korkunç bir güzellik halkların havasında / Birden ötesine geçiyoruz varmak istediğimizin / Ayır ayırabilirsen hangimiz kadın, hangimiz erkek.” ? Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunulan raporda, YÖK’ün 4 ilde üniversite açılabileceğini bildirmesine karşın AKP’nin, 32 üniversite açtığına dikkat çekildi. YÖK’ün Yükseköğretim Strateji Taslağı’na işaret edilerek, bu taslağın yasalaşamadığı anımsatıldı. Bunun nedeninin ise “hükümetin, yükseköğretimi Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırmaktan çok, üniversiteler üzerindeki etkinliğini arttırmayı öngörmesi nedeniyle, toplumda yeterince destek görmemesi” olduğu belirtildi. Yeni açılan üniversitelere değinilen raporda, 15 ilde üniversite açmak üzere, hükümet tarafından YÖK’e başvuru yapıldığı ve gerekli incelemelerden sonra YÖK’ün ancak 4 ilde üniversite açılabileceğini bildirdiği ifade edildi. Buna karşın AKP’nin, 32 üniversite açtığına dikkat çekilirken, YÖK’e son 4 yılda vakıf üniversitesi açmak üzere 18 başvuru yapıldığı, kurulun 6’sını uygun bulduğu kaydedildi. Üniversite, fakülte, yüksekokul ve öğrenci sayılarındaki artışa karşılık üniversitelerin akademik kadrolarında aynı oranda artışın sağ Sarıhan yeniden başkan seçildi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulusal Eğitim Derneği’nin genel kurulu gerçekleştirildi. Yapılan seçimle, genel başkanlık görevine yeniden Zeki Sarıhan getirildi. Mehmet Ayhan genel başkan yardımcısı, Saim Açıkgöz genel yazman, Selma Kav genel sayman, Numan Bıçaklı ve Yüksel Göçmen genel yazman yardımcısı, M. Devrim Topses ise üye olarak seçildi. lanamadığı, YÖK’e her yıl verilen yurtdışı burslu öğrenci kadrosunun da 80 olarak sabit tutulduğunun aktarıldığı raporda, “Sıkıntılara karşın, son 4 yılda makale sayısı 12 bin 246’dan 17 bin 385’e, makale sayısı bakımından Türkiye’nin dünya sıralamasındaki yeri de 22’den 19’a yükseldi. ÖSYM, artan iş yüküne, kadro yetersizliğine ve kuruluş yasasının olmamasından kaynaklanan sıkıntılarına karşın görevini başarıyla sürdürdü. YÖK ve üniversitelerin bütçesinin, MEB bütçesi içindeki payı son dört yılda yüzde 25’ten yüzde 20’ye düşürüldü” denildi. TEZİÇ’TEN VEDA MEKTUBU YÖK’te yeni başkan bilmecesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in görev süresi dün sona erdi. Teziç, makamını boşalttı, ancak Türk yükseköğretim sistemini yönetecek yeni ismin kim olacağı, son güne kadar açıklanmadı. Teziç, önceki gün kurum personeline veda ederek makamından alkışlarla uğurlandı. Gitmeden önce rektörlere hitaben bir mektup yazarak tüm üniversitelerin rektörlerine yollayan Teziç, şunları ifade etti: “Üniversitelerimizin, Cumhuriyetin kazanımlarını koruma ve kollama görevlerinden hiçbir şekilde taviz vermeyecekleri ve Atatürk’ün açtığı aydınlık yolda ülke gençliğimizi yetiştirmeye devam edeceklerinden kimsenin kuşku duymaması gerektiğine olan inancım tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle ‘Allahaısmarladık’ diyor, başta siz olmak üzere tüm öğretim elemanlarınızı, öğrencilerinizi ve idari personelinizi sevgiyle kucaklıyorum.” Teziç’in yerine atanacak isim ise belirsizliğini koruyor. YÖK Başkanlığı için ilk günden bu yana adı geçenler, Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı ile AKP’nin YÖK üyeliğine getirdiği dört kişi; hukukçu Prof. Dr. İzzet Özgenç, ilahiyatçı Prof. Dr. Halis Ayhan, eski Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Enver Hasanoğlu ile tıp doktoru Prof. Dr. Bülent Zülfikar. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu’nun da ismi bir süredir dillendiriliyor. Gül’ün YÖK üyesi olmayan, dışarıdan bir ismi atama seçeneği göz önünde tutulduğunda ise TÜBİTAK Başkanvekili Prof. Dr. Nüket Yetiş ile AKP’nin tartışmalı anayasa taslağını hazırlayan Prof. Dr. Ergun Özbudun’un da adı geçiyor. Sağlık Bakanlığı personel alacak ? ANKARA (AA) Sağlık Bakanlığı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesine tabi sözleşmeli, ücretleri döner sermayeden veya merkezi yönetim bütçesinden karşılanacak toplam 6 bin 642 diş hekimi, eczacı ve sağlık personeli alacak. Devlet sanatçısı Tankut Öktem Küçükkumla’da gözyaşlarıyla uğurlandı. (AA) Ünlü heykeltıraş için Gemlik’te tören düzenlendi Öktem toprağa verildi BURSA (Cumhuriyet) İstanbul’da 5 Aralık gecesi geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren devlet sanatçısı, heykeltıraş Prof. Dr. Tankut Öktem, Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı Küçükkumla beldesinde gözyaşları içinde toprağa verildi. Öktem için ilk tören, Gemlik Merkez Camisi’nde düzenlendi. Törene, Öktem’in kızları Oylum Öktem İşözen ve Pınar Doğan, Şişli Belediyesi Başkan Danışmanı olan damadı Erhan İşözen, kız kardeşi Gülşen Akıncı ve yakınları ile Gemlikli sinema sanatçısı Eşref Kolçak, Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Turgut, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, askeri yetkililer ve çok sayıda vatandaş katıldı. Ünlü heykeltıraşın Marmara Üniversitesi’nden öğrencileri ile atölye çalışanlarının da hazır bulunduğu törende güçlükle ayakta duran kızları, babalarının Türk bayrağına sarılı naaşına sarılarak fotoğrafını öptü. Öktem’in cenazesi, camide öğle namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından ambulansa konularak, Küçükkumla beldesindeki Tankut Öktem Bulvarı’nda bulunan atölyesinin önüne getirildi. Atölyenin önünde bir masanın üzerine tabutu konulan Öktem için dua eden sevenleri gözyaşlarına hâkim olamadı. Oylum Öktem İşözen’in talebi üzerine cenaze bir süre ünlü heykeltıraşın adını taşıyan bulvarda Öktem’in imzasını taşıyan heykellerin önünde omuzlarda taşındı. Öktem’in cenazesi daha sonra ambulansla Küçükkumla Mezarlığı’nda toprağa verildi. Uçakta kavga ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan kalkan THY uçağında seyahat eden ve Giresunspor maçına giden Kocaelispor kafilesinin yüksek sesle konuşması üzerine bazı yolcuların tepki gösterdiği, bunun üzerine yaşanan tartışma sonucu yumruklu kavga çıktığı bildirildi.Pilotun uçağı Samsun’a indirmek zorunda kalacağı yönünde uyarması üzerine kavganın bittiği kaydedildi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle