27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EYLÜL 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özel Öğretim Kurumları Yasa Tasarısı, özel okulların açılmasını kolaylaştırıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA MEB’den yetki devri 4 yıldır sıra bekleyen tasarı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Esnaf ve Sanatkârlar Derneği Genel Başkanı Mahmut Çelik Us ve yönetim kurulu üyeleri, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ı ziyaret etti. Kabulde konuşan Us, uzun zamandır yasalaşmasını bekledikleri Hipermarketler Yasa Tasarısı’nın TBMM gündeminin 706. sırasında beklediğini belirterek tasarının yasalaşması için Ağar’dan destek istedi. Ağar da 4 yıldan beri gündemde olan hipermarketlerle ilgili yasanın ‘‘trajik’’ şekilde ertelendiğini belirterek ‘‘Normal bir Meclis işleyişinde 20 sene sonra sıra gelecek’’ dedi. EMİNE KAPLAN ABD Emperyali... Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) son günlerde yaşanan siyasi gelişmeler nedense pek önemsenmedi... Brüksel, Washington, Atina üçgeninde hazırlanan senaryolar KKTC’de uygulandı, Mehmet Ali Talat, AKP hükümetinin de desteğiyle ‘‘son operasyonu’’ gerçekleştirdi... Prof. Dr. Erol Manisalı’nın deyişiyle şimdi KKTC’de AKP destekli yeni bir ‘‘sanal’’ parti var... Yol haritasını Brüksel ve Washington’un Atina desteğiyle çizdiği artık su yüzüne çıktı... Yol haritasına destek verenlerin arasında yer alan ‘‘Nakşi’’ Nazım Kıbrısi ile Washington’da yaşayan damadı Şeyh Hişam Muhammed Kabbani’nin bu operasyonda payı büyük... Bu arada Cüneyd Zapsu ile Kıbrıslı işadamı Asil Nadir’i de unutmamak gerekiyor... Deneyimli gazeteci Zeynep Atikkan’ın Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan ‘‘Amerikan Cinneti’’, 11 Eylül 2001 sonrası ABD’nin nasıl değiştiğini anlatan bir başucu kitabı... Gazeteci Atikkan, ABD’nin emperyalist yapısını, gücünü, soğuk savaş sonrası kapıldığı ‘‘imparatorluk’’ özlemini, Irak savaşını, AB başkentlerine bakış açısını anlatırken ‘‘emperyal’’ kavramını kullanıyor: ‘‘Amerika’nın emperyal rolü...’’ Zeynep Atikkan’ın kitabını okuduktan sonra, özellikle Kıbrıs’taki son siyasal gelişmelerin ABD’nin ‘‘emperyal gücü’’yle örtüştüğünü, Brüksel ve Atina’nın da aynı güçle birlikte hareket ettiğine inandım... Amerikan Silahlı Kuvvetler dergisinde (AFJ) emekli albay Ralph Peters’in yazısı ve Türkiye’yi de kapsayan Ortadoğu’yu parçalayan haritayı Cumhuriyet iki kez yayımlamıştı... Şimdi bu olayın Brüksel’den sonraki üçüncü ayağı Atina’ya bakalım: Kosmos Tou Ependiti gazetesinin sorularını yanıtlayan Yunan Genelkurmay yetkilileri bakın ne diyor: ‘‘Bağımsız Kürdistan Devleti aşamalı olarak kurulacak ve önemli yeraltı kaynaklarına sahip olacaktır...’’ ??? Kuzey Irak’ta ‘‘Kürt yönetimi’’nin hazırladığı anayasa taslağı bölgesel parlamentoya sunuldu... Anayasa taslağında Kerkük bölgesi ‘‘Kürdistan sınırları’’ içinde gösteriliyor, ayrıca terörist PKK militanlarının Türkiye’ye gönderilmesini engelleyecek maddeler yer alıyor... Erbil’deki bölgesel ‘‘Kürt Parlamentosu’’na sunulan taslakta, Kerkük’te çoğunluğu Türkmen olan Tel Afer, Musul, Vasıt ve Diyala gibi ilçeler ‘‘Kürdistan sınırları’’ kapsamına alınıyor... Yunan Genelkurmay çevrelerinin söylediği ‘‘aşamalı Kürdistan devleti ve yeraltı kaynakları’’ tezi bu noktada geçerlilik kazanmıyor mu? Kürt parlamentosu 60 maddeden oluşan anayasa taslağına ‘‘evet’’ dedi... Böylece PKK’ye de Kuzey Irak’ın sınırları içinde sığınma hakkı tanıyacak... Güney Rum kesimi bugün terörist PKK militanlarının ‘‘cirit attığı’’ bir bölge değil midir? Prof. Dr. Erol Manisalı’nın ‘‘Hayatım AvrupaAskeri Darbeden Sivil Darbeye’’ (Truva Yayınları) adlı kitabı WashingtonBrüksel ilişkilerinin dününü, bugününü anlatır... Türkiye’de geçmişte siyasal erk, kimi iş çevreleri, kimi aydınlar ve hatta kimi generallerin gözlerinde Washington ve Brüksel gözlükleri takılıydı... Türkiye böyle bir süreç yaşadı ve bugünlere geldi... KKTC’de Serdar Denktaş’ı koalisyondan istifa ettiren neden, senaryosu Washington’da yazılan Brüksel ve Atina tarafından uygulanan bir planın ayağıdır... KKTC’deki ‘‘siyasal eylemin’’ aracıları da basında adını duyduğumuz kişilerdi... Baş oyuncular ise Mehmet Ali Talat ile Recep Tayyip Erdoğan ikilisidir... ??? BBC’nin Newsnight programında video görüntüleri eşliğinde konuşan emekli bir İsrail askeri ne diyordu: ‘‘2004 yılında Kürt askerlerini eğitmek için İsrail Özel Kuvvetler askerleri Türkiye üzerinden Kuzey Irak’a geçtiler...’’ İsrail Özel Kuvvetler askerleri Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nden izin almadan Kuzey Irak’a geçebilirler mi? ABD emperyaline teslim olmuş bir Türkiye var bugün... Bir ABD’li ‘‘altın avcısı’’ firma Erzincan’da muhtarı, köylüyü, kaymakamı, belediye başkanını, ABD’ye götürüp 200 bin dolar harcıyor... O firmanın danışmanı kim? Almanya’nın eski sosyal demokrat başbakanı Gerhard Schröder... Schröder, bir süre önce Türkiye’ye geliyor, kulis yapıyor... Bizim kimi gardırop Atatürkçüleri de Bergama’da, Eşme’de, Havran’da, Tunceli’de ‘‘siyanürlü altın avcıları’’na karşı çıkan yurtsever çevrecilere de tıpkı zorbalar gibi ‘‘Alman vakıflarının casusları’’ diyebiliyor!.. Çelişkiler ülkesinde yaşıyoruz!.. ANKARA Kamu Yönetimi Temel Yasası ve yerel yönetim yasaları ile eğitim hizmetlerini yerel yönetimlere bırakmak isteyen, ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosu nedeniyle başarılı olamayan AKP hükümeti, yetki devrinde ilk adımı Özel Öğretim Kurumları Yasa Tasarısı ile atıyor. Tasarı, özel öğretim kurumlarının açılması ve kapatılması işlemlerinde valiliklere yetki devri öngörüyor. TBMM Genel Kurulu’nda, bugün görüşülecek olan Özel Öğretim Kurumları Yasa Tasarısı’na, Kamu Yönetimi Temel Yasası ve yerel yönetim yasaları ile yaşama geçirilemeyen bazı düzenlemeler yerleştirildi. Hükümet, söz konusu yasalarla eğitim hizmetlerini, ? Bugün TBMM’de görüşülecek tasarıyla, özel öğretim kurumlarını açma izni valiliklere bırakılıyor. Tasarıya göre, özel okullar bakanlık uygun görürse farklı öğretim programları ve haftalık ders çizelgesi de uygulayabilecek. Benzer içerikteki bir düzenlemeyi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer veto etmişti. okul açma ve kapama yetkisini il özel idarelerine bırakmak istemişti. Ancak Cumhurbaşkanı Sezer’in vetosu nedeniyle hükümet geri adım atmak zorunda kalmıştı. kurum açma izni verilecek. Valilikçe açılması uygun görülen okullara ilişkin başvurular ise bakanlığa gönderilecek. Kurum açma isteminin valilikçe reddedilmesi durumunda kurucu veya kurucu temsilcisi, bakanlığa itirazda bulunabilecek. İtiraz, bakanlıkça 15 gün içinde karara bağlanacak. Tasarıya göre, mevzuata aykırı iş ve işlemleri eğitimöğretimi doğrudan etkileyen ve bunda ısrarı belirlenen özel öğretim kurumunda aykırılığın ağırlık derecesine göre kurum açma izni veren makam tarafından öğretime ara verilecek ya da kurum kapatılacak. Özel öğretim kurumlarında uygulanacak öğretim programı ve haftalık ders çizelgesi, resmi kurumlarda uygulanan usul ve esaslar çerçevesinde belirlenecek. Bakanlıkça uygun bulunması durumunda farklı öğretim programları ve haftalık ders çizelgesi de uygulanabilecek. İtirazlar MEB’e Hükümet, Özel Öğretim Kurumları Yasa Tasarısı ile buna benzer düzenlemeler getiriyor. Tasarıya göre, özel öğretim kurumları açılabilmesi için izin başvuruları, Milli Eğitim Bakanlığı yerine Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yapılacak. Valilikçe yapılan inceleme sonucunda açılması uygun görülen okullar dışındaki kurumlara Sezer’in vetosu Cumhurbaşkanı Sezer, daha önce Kamu Yönetimi Temel Yasası ve İl Özel İdareleri Yasası ile getirilmek istenen eğitim hizmetlerinin yerel yönetimlere bırakılmasına ilişkin düzenlemeleri veto etmişti. Se zer, ‘‘Eğitim ve öğretim hizmetlerine, devletçe önemli ağırlık verilmesi, çağın ve anayasanın gereğidir. Bu gerek, eğitim ve öğretim hizmetlerinin merkezi yönetimin görevleri arasında kalmasını zorunlu kılmaktadır. Çağdaşlaşma yolunda böylesine büyük önemi bulunan eğitim hizmetlerinin il özel yönetimlerine bırakılması, toplumsal yarar yönünden uygun düşmemektedir’’ demişti. CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, tasarıyla özel okul açılmasının kolaylaştırıldığını belirterek ‘‘Yerele bırakma anlayışı bazı sakıncalar getirebilir. Burada bana göre anayasa ve Milli Eğitim Temel Yasası ile eğitim ölçütleri getirilmeli, bunlara uymak koşul olmalı. Niteliği olmayan okullar kesinlikle desteklenmemeli’’ diye konuştu. Fındık için genel görüşme istemi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu ve arkadaşları, Karadeniz Bölgesi’ndeki fındık üreticilerinin sorunları hakkında TBMM’de genel görüşme açılması için önerge verdi. Önergenin gerekçesinde Karadeniz Bölgesi’ndeki fındık üreticisinin taban fiyat nedeniyle yaşadığı sıkıntının her geçen gün arttığı vurgulanarak sorunların çözüm noktasında birinci derecede belirleyici olanın hükümet olduğu belirtildi. A Ruhban okulu yeniden görüşülecek KP GERİ ADIM ATMIŞTI ? CHP, Özel Öğretim Kurumları Yasa Tasarısı’nın Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına yasal zemin hazırladığı uyarısını yapınca AKP geri adım atmıştı. AKP, bugün tasarı üzerinde tekriri müzakere önerisi vererek tartışmalı düzenlemeyi metinden çıkaracak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, bugün Özel Öğretim Kurumları Yasa Tasarısı üzerinde ‘‘tekriri müzakere’’ (yeniden görüşme) yapılacak. CHP, tasarıda yapılan değişiklikle Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılacağını dile getirmiş, bunun üzerine AKP geri adım atmıştı. TBMM Genel Kurulu’nda, bugün Özel Öğretim Kurumları Yasa Tasarısı ele alınacak. Tasarının, ‘‘azınlık okulları’’ tanımının yer aldığı maddeye bir ekleme yapılmış, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu azınlık mensuplarının yanı sıra yabancı uyruklu azınlık mensuplarının da azınlık okullarına gidebilmelerinin önü açılmıştı. CHP, bu düzenlemeyle Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılacağını dile getirmiş, bunun üzerine AKP’de sıkıntı yaşanmıştı. AKP, bugün tasarı üzerinde tekriri müzakere önerisi verecek. Bu öneriyle Ruhban Okulu’nun açılmasına neden olacağı ileri sürülen düzenleme, metinden çıkarılacak. TBMM Genel Kurulu’nda, bugün CHP ve AKP arasında usul tartışması da yaşanacak. CHP, geçen hafta cuma günü TBMM’nin çalıştırılmayarak oturumun bugüne ertelenmesiyle olağanüstü toplantı çağrısının düştüğünü açıklamış, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı göreve çağırmıştı. Arınç, CHP’ye gönderdiği yazıda, TBMM’nin cuma günü toplanamadığını, çalışmalara bugüne kadar ara verilmesinin daha önce kabul edildiğini belirterek, ‘‘Bu nedenlerle olağanüstü toplantı çağrısının düştüğünü ileri sürmek hukuken mümkün değildir’’ dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Demirel: Siyasete dini sokmayın ? EDİRNE (AA) 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ‘‘Çağdaşlığı bırakma’’ diyen Atatürk’ün bu sözüyle ‘‘kalkınmış ülkeler nasılsa, siz de öyle olun, onlar gibi yaşayın’’ demek istediğini bildirdi. Dinle devletin karıştırılmaması gerektiğini belirten Demirel, ‘‘İşte bize kazandıran budur. Bu ezanların okunmasının da bekçisiyiz biz. Ama o arayış devlet arayışı. Bunları birbirine karıştırmayın. Siyasete dini sokmayın. Siyasette din istismarı yapmayın’’ diye konuştu. [email protected] Yunanistan’dan karasu ihlali ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamada, önceki gün, Yunanistan’a ait bir sahil güvenlik botunun, Aydın’ın Yenihisar ilçesinin kuzeybatısından Türk karasularını ihlal ettiği belirtildi. Açıklamada, gerekli girişimlerde bulunulması amacıyla olayın Dışişleri Bakanlığı’na bildirildiği kaydedildi. Çelik’e ‘tarikat’ sorusu CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı, ücretsiz dağıtılan din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarında tarikat övgüsü yapılmasını TBMM gündemine taşıdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikatlardan övgüyle söz eden din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitabı, TBMM gündemine taşındı. CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, Bakan Hüseyin Çelik’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Çelik’ten şu sorulara yanıt istedi: ? Bilimsel yanlışları olan, hurafe içeren, tarikatları öven kitapları toplatacak mısınız? ? Daha önce okullara tavsiye edilen ‘‘100 Temel Eser’’ adlı kaynak kitaplarda görülen devlet büyüklerine hakaret, küfür, argo, açık saçık anlatımlar, klasiklerin dinsel içerikle çarpıtılması karşısında ne yaptınız? Bakanlık olarak yayınevlerini dava edeceğinizi söylemiştiniz, ettiniz mi? ? ‘‘100 Temel Eser’’deki bu çarpıtmaların kaynak kitaplarının incelenmesinin 2003 yılında Talim Terbiye Kurulu’ndan alınan düzenlemenin yol açtığını kabul ediyor musunuz? ? TTK’de çalışan uzman öğretmenler üzerinde büyük huzursuzluk yaratan, sendikalar tarafından iptali için dava açılan 1 Eylül 2006 tarihli yönetmeliği (TTK’yi kitap inceleme sürecinde büyük ölçüde devre dışı bırakan) geri çekmeyi düşünüyor musunuz? hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Hollanda da TMMM’ye katıldı ? ANKARA (AA) Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi’ndeki (TMMM) katılımcı ülke sayısı, Hollanda’nın katılımıyla 7’ye yükseliyor. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği’nden yapılan açıklamaya göre, 28 Haziran 2005 tarihinde kurulan TMMM’de ‘‘Katılımcı Ülke Mutabakat Muhtırası’’nı ilk imzalayan ülkeler Bulgaristan, Romanya ve İngiltere oldu. ABD, 8 Eylül 2005’te, Almanya ise 5 Temmuz 2006’da TMMM’ye katıldı. Hollanda’nın katılımı dolayısıyla yarın imza töreni düzenlenecek. Erdoğan ‘kefaletiyle’ Avrupa Konseyi’nin kara parayla mücadele sözleşmesini göz ardı etti El Kadı imzayı unutturdu BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yasin El Kadı davasına ilişkin tutumuyla, Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki tezlerine gölge düşürürken aynı zamanda, kara paranın aklanmasının önüne geçilmesine yönelik olarak Türkiye’nin imza koyduğu Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni de göz ardı etti. Cumhuriyet’in aldığı değerlendirmelere göre Erdoğan’ın baskısıyla, Başbakanlık’ın ardından Dışişleri Bakanlığı’nın da Danıştay’a olan itirazını geri çekmesi, Türkiye’yi ‘‘kara para aklama’’ suçlaması ile karşı karşıya bırakabilecek. El Kadı gibi, BM’nin terörü fi ? Altında Türkiye’nin de imzası bulunan kara parayla mücadele sözleşmesini de yok sayan AKP hükümetinin bu tavrının Türkiye’yi hem Avrupa Konseyi hem de Avrupa Birliği ile ilişkilerde sıkıntılı bir sürece sokacağı belirtiliyor. nanse edenler listesinde bulunan bir ismin, Türkiye’de serbestçe ticaret yapmasının önünün açılması, kara para aklamanın önlenmesi konusunda uluslararası işbirliği için önemli taahhütlerin altına giren Ankara’yı zor durumda bırakacak. Türkiye’nin, Eylül 2001’de ‘‘Suç Yoluyla Elde Edilen Kazançların Aklanması, Aranması, El Konulması ve Müsaderesi’’ hakkında 1990 yılında yapılan Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni imzalamış olmasına karşın, hem Başbakanlık’ın hem Dışişleri Bakanlığı’nın Danıştay’a itirazını geri çekmesi, Türkiye’yi hem Avrupa Konseyi hem de AB ile ilişkilerde sıkıntılı bir sürece sokacak. Türkiye’nin 2005 yılında kabul ettiği Müzakere Çerçeve Belgesi’ne göre Avrupa Konseyi sözleşmeleri Ankara açısından bağlayıcı bir özellik taşıyor. Erdoğan’ın bu tutumuyla AB’nin eline, ‘‘Türkiye, Avrupa Konseyi sözleşmele rini yok sayıyor’’ gerekçesini de verdi. BM Güvenlik Konseyi’nin 11 Eylül saldırılarından sonra ABD’nin hazırladığı ‘‘teröre destek veren kişi ve kuruluşlar’’ listesi BM tarafından onaylanmış ve BM’ye üye ülkelere gönderilen listedeki kişi ve kuruluşların mal varlıklarının dondurulması istenmişti. El Kadı ve başkanı olduğu Muvvafak Vakfı’nın da yer aldığı liste, Resmi Gazete’de yayımlanmış, oluşturulan bir komisyon aracılığıyla inceleme başlatılmıştı. El Kadı’ya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı da ‘‘Kara para akladığına ilişkin güçlü emareler olduğu, her türlü mal, hak ve alacaklarına, ilgili yasa uyarınca tedbir konulması gerektiği’’ değerlendirmesi yapmıştı. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle