14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB PB PB B B PB 32 35 36 34 34 37 36 38 28 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB B B B B A 29 30 28 28 36 35 35 32 34 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A B B B B B B B 34 32 41 41 39 39 33 30 30 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı; yurdun güney ve iç kesimlerinde hissedilir derecede olmak üzere tüm yurtta artacak. Rüzgâr kuzey ve kuzeydoğu, yurdun güney ve batı kesimlerinde güney ve batı yönünden hafif, arasıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y B Y Y Y Y Y 24 20 21 23 20 18 24 22 21 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y Y Y PB Y 24 26 34 20 28 34 31 33 21 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A PB A A Y B B B 23 39 26 42 33 35 17 35 38 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Yalanlamak elbette hakkı. Ne de olsa ikide bir övünme vesilesi yaptığı bir koltukta oturuyor, sıfatı da başbakan. Ne ki, yalanlamayı yalanlamaya vesile olmamak koşuluyla. Yasaların verdiği yetkileri kullandığını söylüyor. İtiraz eden yok. Bu noktadan sonraki açıklamalarına gelince: Önce molla üslubu ve her şeyi bilen bilge insan tavrıyla en az kendisi kadar anayasayı bilenlere, bilmiyor diye saldırıyor. Genelkurmay Başkanı’nın atama yöntemini anlatırken, işlemin Askeri Şura’da yapılmadığını, Milli Savunma Bakanı’nın önerisi ile Bakanlar Kurulu’nda kararlaştırılıp kararnamenin Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulduğunu, evirip çevirip birkaç kez yineliyor. ‘‘Bir kısım medyanın bu tür atamanın nasıl yapıldığını bilmediğini’’ söyleyerek gazeteciyi cahillikle suçluyor. Amma velakin Başbakan beyefendi gerçeği saptırıyor: Zira yazıda, haberde atamanın anayasal yöntem dışında yapıldığını öne süren tek sözcük yok! Doğruları yalanlamaya örnek, bir. ??? RTE, ‘‘gazetelerde köşelerde yazıldığı veya atılan başlıklarda olduğu gibi’’ Cumhurbaşkanı ile atamanın erkene alınması konusunda ‘‘en ufak bir görüşme yapmadığını’’ söylerken kamuoyuna yansıtılan doğruları yalanlamaya çabalıyor. Çünkü; Org. Büyükanıt’la ilgili atama kararnamesinin Askeri Şura kararlarından önce Çankaya’ya gönderilmemesi durumunda Cumhurbaşkanı’nın Askeri Şura’nın alacağı diğer kararları onaylamayacağını içeren yazı ve haberde, Sayın Sezer’le RTE arasında bir görüşme yapıldığını ifade eden veya ima eden tek bir cümle yok! Doğruları yalanlamaya örnek, iki! Yazıda, haberde yer verilmediği halde RTE, Genelkurmay’a atamanın Askeri Şura kararı olmadığını durmadan yineliyor. Doğruları yalanlamaya örnek, üç! RTE, 27 Temmuz Perşembe günü Harp Akademileri’ndeki toplantıda Cumhurbaşkanı’na 31 Temmuz Pazartesi günü Bakanlar Kurulu’nda atamayı kararlaştıracaklarını ve öğleden sonra kararnameyi onay için Çankaya’ya göndereceklerini bildirdiğini açıklıyor. 27 Temmuz31 Temmuz... Kararnamenin hazırlanıp Çankaya’ya sunulmasına daha dört gün var... Atamayı erkene almayı gerektirecek acil bir durum da yok: Bu telaşa ne gerek var? AKP milletvekillerinin savunduğu Org. Büyükanıt’a yönelik çirkin, bayağı saldırıların dik âlâsı savcılık iddianamelerine geçti. Bunlara hükümet (RTE) sessiz kaldı. Hükümetin (RTE’nin) genel tutumu bilinirken internetteki son saldırılar atamayı erkene almaya neden gerekçe teşkil etsin? Üstelik RTE, durup durduk yerde üstüne üstlük Harp Akademileri’nde Cumhurbaşkanı’nın kulağına Org. Büyükanıt’ın (isim verdiğinin altını çizerek) Genelkurmay Başkanlığı’na atamayı içeren kararnameyi pazartesi öğle üzeri tamamlayıp, aynı gün öğleden sonra onaylaması için Cumhurbaşkanı’na sunacaklarını dört gün önce neden fısıldıyor? Çankaya ile bu konuda temas kurabilmek için günler torbaya mı girdi? Doğruları yalanlamaya örnek, dört! ??? RTE, anayasal gerekleri, kararnamenin hazırlanıp Köşk’e gönderildiği günü çok canlı ve de heyecanlı anlatıyor da... Anayasal gerekleri yerine getireceğini Cumhurbaşkanı’na fısıldadığı güne kadarki gelişmelere, o güne kadar olup bitenlere, aylardır Çankaya’nın bu konudaki duyarlılığını duyuran sözlerine ve son olarak Cumhurbaşkanı’nın kararnamenin Askeri Şura toplantılarından önce önüne gelmesini duyuran, RTE’ye doğrudan söylemesi gerekmeyen girişimlerine hiç değinmiyor. Doğruları yalanlamaya örnek, beş! Altıncı örnek de bizden olsun: RTE, böylece, doğruları yalanlamakta usta bir siyasetçi sıfatını bir kez daha hak ediyor. Güle güle kullansın! Terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden Toptaş’ın öldürüldüğü bildirildi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY PKK’ye ağır darbe ? Baştarafı 1. Sayfada tındaki bürolarının kapatılması konusundaki girişimlerin henüz sonuçlandıralamadığı bildiriliyor. Bürolar konusunda KDP ile KYB arasında görüş ayrılığı olduğu ileri sürülürken, Türkiye’de Mesud Barzani çizgisinde bir parti kurmaya çalışan Şerafettin Elçi’nin BBC’ye, ‘‘PKK büroları kapatılmayacaktır, orada yönetim Kürtlerde, PKK’ye niye karışsınlar’’ sözleri kafa karıştırıyor. PKK’nin önemli yöneticilerinden Cemil Bayık ise ABD’nin Türkiye’yi Lübnan’a çekme karşılığında ‘‘PKK’yi sınırlandırma’’yı kabul ettiğini ileri sürüyor.‘‘ABD’nin Kuzey Irak’ta Kürt yönetimiyle dost, PKK ile düşman olmasının çelişki yaratacağını’’ savunan Bayık, ‘‘Hareket sahamız daraltılabilir, saldırı bölgelerimize baskı gelişebilir, eylemleri durdurmamız istenebilir’’ diyerek endişelerini de dile getiriyor. PKK konusunda bir tartışma da Öcalan’dan sonra ikinci adam konumundaki Murat Karayılan üzerinde yoğunlaşıyor. Haziran ayında İran’ın Kandil Dağı’na yönelik füze saldırısında sol bacağından yaralandığı ileri sürülen Karayılan’ın Barzani bölgesindeki bir hastanede tedavi altında tutulduğu yolundaki bilgiler doğrulanmıyor. Çünkü KONGRA GEL bu söylentileri 16 Temmuz’da yalanlıyor. Karayılan ise bir gün sonra PKK’nin yayın organlarına, ‘‘Mücadeleyi yükselteceğiz, çatışma Türkiye’ye yayılır’’ diye açıklama yapıyor. Bu da yetmiyor aynı yayın organları Karayılan’ın 21 Temmuz’da Kandil Dağı’ndaki bir anma törenine katıldığını duyuruyor. Spekülasyonların artması üzerine PKK’nin haber ajansı ANF, dün Karayılan’la fotoğraflı bir röportaj yayımlıyor. Karayılan, ‘‘Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesi halinde bölgeyi bataklığa çevirecekleri’’ tehdidinde bulunuyor, KDP ve KYB’yi de duyarlı olmaya çağırıyor. Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin BaşbakanıNeçirvan Barzani’nin Erbil’de Karayılan’la görüştüğü yolundaki iddialar da doğrulanamıyor. Kaynaklar, KDP yetkililerinin Karayılan’ı Erbil’e çağırdığını ancak gelmeyince üst düzey yetkililerden oluşan bir heyetin Kandil Dağı’na gönderildiğini öne sürüyor. İddiaya göre, KDP ekibi bu görüşmeden sonuç alamayınca Türk tarafına, PKK’den ayrılan Osman Öcalan, Nizamettin Taş, Hıdır Yalçın ve Hıdır Sarıkaya’nın aralarında bulunduğu PWD yöneticilerini teslim etmeyi öneriyor. PKK üze rinde hiçbir etkileri bulunmayan bu kişilerin teslimiyle ilgili nasıl bir sonuç alındığı açıklanmıyor. Kandil Dağı’nı üs tutanlar ABDTürkiye ve Kürt grupların çalışmaları yüzünden sıkıntılı günler yaşarken, 1978’de örgüte katılan ve PKK’nin askeri kanadı HPG’nin üst düzey yöneticilerinden ‘‘Sarı İbrahim’’ kod adlı Toptaş’ın önceki gün gizemli bir cinayete kurban gitmesi, örgütü sarsıyor. PKK, Toptaş’ın ‘‘göreve giderken uğradığı kontra saldırısında yaşamını yitirdiği’’ni ve saldırganın yakalandığını ileri sürüyor. PKK içinde ilk kez en eski yöneticilerden birinin, örgütün etkisizleştirilmesinin tartışıldığı bir dönemde öldürülmesinin üzerinde kalın bir sis perdesi bulunuyor. Bu cinayet, örgütün önümüzdeki süreçte çok ciddi sorunlara gebe olduğunu da haber veriyor! Ankara somut adım bekliyor ? Baştarafı 1. Sayfada KARAMAN’DA 5 KİŞİ YARALANDI Havai fişek faciası: 2 ölü KARAMAN (Cumhuriyet) Karaman’da Kombassan Holding’e ait Afra Alışveriş Merkezi’ndeki av malzemeleri satan dükkânda havai fişeklerin ateş alması sonucu meydana gelen patlamada, 2 kişi öldü, aralarında Karaman Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Yıldıray Kuruçay’ın da bulunduğu 5 kişi de yaralandı. Afra Alışveriş Merkezi’nin giriş kapısına yakın bölümdeki havai fişek ve av malzemeleri satan Aysan Av Malzemeleri adlı dükkânda dün 15.00 sıralarında patlama meydana geldi. Patlamanın ardından yangında dükkân sahibi ve Karaman Atıcılık İl Temsilcisi Sedat Aysan ve yanında çalışan Seyfi Ali Harmanözü (25) yaşamını yitirdi. Patlamanın ardından çıkan yangında, dükkânın bitişiğindeki berber dükkânının sahibi Özkan Keskin ve burada sıra bekleyen Karaman Devlet Hastanesi Başhekimi Yıldıray Kuruçay ile alışveriş merkezine gelen yurttaşlardan Kemalettin Cenk, Ömer Gürel ve Rıza Tezik de yaralandı. Patlamada yaşamını yitiren Harmanözü’nün yaklaşık 2 ay önce nişanlandığı öğrenildi. Emniyet yetkilileri de patlamanın havai fişeklerden kaynaklandığını açıkladı. maya yönelik, basit bir oyun’’ olarak değerlendirildi. Cumhuriyet, son dönemde Iraklı Kürt grupların temsilcileri ile Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin PKK’nin faaliyetlerine ilişkin girişimlerinin perde arkasındaki bilgilere ulaştı. Edinilen bilgilere göre, bir süre önce MİT Müsteşarı Emre Taner müsteşar yardımcılığı döneminde, Iraklı Kürt lider Mesud Barzani ile terör örgütüne yönelik mücadeleye ilişkin bir mutabakata vardı. Söz konusu mutabakat, suç işlememiş olan PKK unsurlarının Türkiye’ye girmesine göz yumulmasını, örgütün önde gelen lider kadrosunun bir bölümünün Türkiye’ye teslim edilmesini, diğer örgüt liderlerinin de Avrupa ülkelerine gönderilmesini öngörüyordu. Ankara, Barzani ile varılan mutabakata olumlu yaklaştı ancak Kürt lider, geçen süre içinde somut adım atmadı. Bu dönem içinde de Türkiye, Washington aracılığı ile PKK konusundaki ısrarı sıcak tuttu. Washington yönetimi de Ankara’nın bu ısrarlarına sürekli olarak, Türkiye Irak ve ABD arasındaki üçlü mekanizmanın canlandırılmasını gündeme getirip yanıt verdi. Ankara, konuyu Irak ile resmi gündemine de taşıyıp, iadesini talep ettiği PKK militanlarının listesini Bağdat yönetimine iletti. Ancak beklenen adım bir türlü atılmadı. Devletin ilgili birimlerinin yaptığı değerlendirmelere göre Barzani, ‘‘Kürt hareketi içinde yakalanan sinerjiyi kaybetmemek ve Kürt kamuoyunda, ‘kadreş kanı döküyor’ imajı vermemek için’’ harekete geçmedi. Ancak Türkiye’nin sıkıştırmaları artınca, PKK içinde sıkıntı arttı ve son dönemde 400 kişilik Suriyeli grubu örgütten ayrılıp ayrı bir karargâh kurdu. Türkiye sınırları içindeki terör olaylarında artış olunca da sınır ötesi operasyon gündeme geldi. Türkiye’nin kararlı tutumunu anlayan Washington, başta Cumhurbaşkanı Talabani olmak üzere, Kürt siyasileri uyardı ve PKK’ye karşı adım atmalarını istedi. Bunun üzerine, Talabani ve Barzani görüştü ve ‘‘Eğer biz adım atmazsak, Türk askeri operasyon düzenleyebilir’’ görüşünde birleşti. Bunun üzerine Kürt liderlerden çift taraflı adımlar gelmeye başladı. Barzani, PKK lider kadrosundan Karayılan’a mektup yazıp eylemlerini durdurmasını isterken, Talabani, iki ay önce açılmasına göz yumduğu PKK bürolarının kapatılması talimatını verdi. Bu girişimler, ABD’den somut adım beklentisi olan Türkiye’nin, PKK ile mücadeleyi 1997’de olduğu gibi yeniden Kürt gruplara havale ettiğini ortaya koydu. Ankara, 1997 2000 yılları arasında da benzer şekilde PKK’nin tasfiye edilmesi için Iraklı Kürt Barzani’yi devreye sokmuş, ancak somut hiçbir sonuç elde edemediği gibi, terör olaylarında artış meydana gelmişti. İsrail saldırılarına protesto Barış ve Adalet Koalisyonu (BAK) ile Doğu Konferansı heyeti, İsrail’in Filistin ve Lübnan’a karşı gerçekleştirdiği saldırıları kınayarak iki ülkeye destek sözü verdi. Lübnan Konsolosluğu önünde yapılan basın açıklamasında, TTB Başkanı Gençay Gürsoy, Lübnan ve Filistin halkına başta doktor olmak üzere her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtti. Öte yandan Arap Edebiyatçılar ve Yazarlar Birliği, Filistin Gazeteciler Birliği ve Türkiye Yazarlar Sendikası üyeleri de İsrail Konsolosluğu önünde bir araya gelerek İsrail’in Lübnan ve Filistin’e yönelik saldırılarını protesto etti. (CİHAN ORUÇOĞLU) meye itmişti: ‘‘Çankaya’nın şişmanı, işçi düşmanı...’’ Dönemin köylüleri de Özal’a ‘‘Özal’ım’’ diye övgü düzenlere karşı düşüncelerini şöyle özetlemişlerdi: ‘‘Özal’ım... Ah o zalım!’’ Bugün Erdoğan’ın ve AKP yönetiminin Özal döneminden daha öte uygulamalara giriştiğini görüyoruz. Başbakan’ın fındık üreticilerinin eylemlerinin ardından takındığı tutuma bakınca, insanın Özal döneminden öte sloganlar üretesi geliyor: ‘‘Ankara’nın uzunu, çok gördü bize unu...’’ ‘‘Tarlaya ektim soğan, para vermedi Erdoğan...’’ ‘‘Para etmedi fındık, kim bunu yapan zındık!’’ ‘‘Ne cüzdan kaldı ne cep, alacağın olsun Recep!’’ ‘‘Ankara’nın uzunu, emanet etme kuzunu!’’ ??? Ordu mitingi gibi eylemlerle hak aramaya girişenler, karşılarında genellikle Ankara’dan korkan yerel yöneticileri bulurlar. Büyük kentlerde ya da Anadolu’da bir eylem mi oldu; vali, emniyet müdürü bir an önce bastırmak için elinden geleni yapar. Çoğunlukla işgüzarlığa girişir, olağanüstü güç kullanır... Zira kendisini oraya getiren siyasi iktidara karşı ayrı bir sorumluluk duyar. İktidarı üzecek hiçbir eylem, hareket olmaması için çaba harcar... Olay yatıştırılır ama, onlarca kişi yaralanır, gözaltına alınır, kentin ana caddeleri tanınmaz hale gelir... Hükümet bundan hoşnut olsa da, olmamış gibi yapar. İlgili bakan şu demeci verir: ‘‘Eylemin bastırılış biçimi ağır olmuştur. Sorumlular hakkında soruşturma açacağız... Halkın üzerine biber gazı, tazyikli su sıkmak hoş bir davranış değil...’’ Bugün durum tam tersi. Başbakan, Ordu mitinginin bir an önce dağıtılması için her şeyin yapılması gerektiği ‘‘talimatını’’ kendisinin verdiğini söylüyor, ekliyor: ‘‘Yolun açılması talimatını ben verdim. Biber gazı sıkacaksa o zaman sıkacak... Su sıkacaksa o zaman sıkacak!’’ Kesinlikle bir karşılaştırma anlamında vurgulamıyoruz ama, Erdoğan terör örgütüne bile bu kadar kızmıyor! Ne diyor, ‘‘Demokratik yolla yaklaşalım dedik, olmadı... Sabrımız taşmak üzere’’!.. ??? AKP’nin Fiskobirlik yönetimini ele geçirmek ve Zapsu’yu memnun etmek için başlattığı fındık operasyonu giderek başlıkta yaptığımız vurguya dönüşüyor. AKP, neredeyse, ulustan kurtuluş savaşı ilan edecek! Türkiye’nin parçalanmasını öngören haritalar yapılır, AKP’den tıss yok... Kıbrıs’ta KKTC’nin tümüyle bitirilmesi için Fransa ile Rum yönetimi, adayı silahlandıracak yeni bir anlaşmaya hazırlanır; AKP’den tıss yok... ABD işgali altındaki Irak’tan beslenen terör örgütü, Bağdat Büyükelçiliğimizin yanına büro açar; AKP’den tıss yok... Üretici miting yapar; Erdoğan’ın aklına kamu düzeni gelir! Ne diyelim? Bugünün yarını var... Bugün fındık... Yarın sandık! ankcum?cumhuriyet.com.tr TEMPO DERGİSİNİN İDDİASI ‘Yeşil yaşıyor, yatağa bağlı’ İstanbul ma kriminal laHaber Servisi boratuvarların Doğu ve Güda kimlik tesneydoğu Anapitinin yapıldolu Bölgemasının ardınsi’nde faili dan teslim meçhul cinaedildiği iddiyetlerin tetikçialarına yer vesi ‘‘Yeşil’’ kod rildi. adlı Mahmut Yeşil’in 2008 Yıldırım’ın yılında Türkiyaşadığı ancak Mahmut Yıldırım. ye’ye geri dösiroz hastalığı nedeniy neceği kaydedilen hale yatağa bağlı olduğu berde, sanılanın aksine ileri sürüldü. Yeşil’in askeri okuldan Haftalık Haber Der değil imam hatip lisegisi Tempo dün yayım sinden mezun olduğu lanan sayısında çıkan iddiasına yer verilerek, haberde, resmi olarak Yeşil’in Ahmet Demir varlığı kabul edilme adıyla Ziraat Bankası yen Jandarma İstihba Ulus Heykel Şuberat ve Terörle Mücade si’ndeki banka hesale Grup Komutanlığı bından para havalaleri (JİTEM) adlı gizli ör yapıldığı ifade edildi. gütün geçmişte komuta kademesinde bulu JİTEM’in doğuşu Yeşil ile ilgili çarpıcı nan ve isimleri verilmeyen 7 üst düzey as iddiaların bulunduğu keri yetkilinin iddiala Tempo dergisinin haber de JİTEM’in gizli rına yer verildi. Derginin iddiasına yapısına da yer verildi. Terörle mücadele göre ‘‘Yeşil’’ kodlu Mahmut Yıldırım’ın kapsamında Güneydohâlâ yaşamasına karşı ğu’daki askeri operaslık, siroz hastalığı ne yonlarda PKK üzerine deniyle Türki cumhu çalışacak bir istihbarat riyetlerde özel bakım teşkilatının eksikliğinaltında tutulduğu belir den kurulan JİTEM, tildi. Ayrıca, Yeşil’in 3 derginin iddiasına göre Binbaşı aylık sürelerle eşine aralarında mektuplar yazdığı, Ge Cem Ersever ve Musa nelkurmay Başkanlığı Anter’in de bulunduüzerinden iletilen mek ğu birçok faili meçhul tupların önce Jandar cinayeti de düzenledi. DURUŞMADA AYAĞA KALKMAYINCA SALONDAN ÇIKARILDI Sakka’dan şova devam İstanbul Haber Servisi Terör örgütü El Kaide’nin Türkiye yapılanması içinde faaliyet gösterdikleri, İstanbul’da 15 ve 20 Kasım 2003 tarihlerindeki bombalı saldırılara karıştıkları öne sürülen 73 sanığın yargılanmasına dün İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. El Kaide’nin ‘‘üst düzey yöneticisi’’ olduğu öne sürülen Suriyeli Louai Sakka, mahkeme heyeti başkanının soru sormak için ayağa kalkmasını istemesine karşın bacak bacak üstüne atarak oturması üzerine salondan çıkarıldı. Duruşmada Sakka, cihat anlayışına dair çeşitli ayet ve hadisler okuyarak açıklamalar yaptı. Sakka’nın, Fetih Suresi’nin 25. ayetini kendi tercümesiyle tutanağa geçirmek istemi Mahkeme Başkanı Fevziye Bacak tarafından kabul edilmedi. Sakka bunun üzerine, ‘‘Ben bu tercümenin yazılmasını istiyorum. Nereden bileyim. Belki benimkinin yerine Zekeriya Beyaz’ın tercümesini yazarsınız’’ dedi. Sakka, ‘‘Mahkemeye, İsrail ordusuna yardım eden Türkiye devletini temsil ettiği için saygı duymuyorum’’ dedi. Yaz tatiliyle birlikte başlayan yasadışı Kuran kursları tepkilere neden oldu İrtica Kuzey Kıbrıs’ta REŞAT AKAR LEFKOŞA İlkokul öğretmenlerinin örgütlü olduğu Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), laiklik aleyhtarı akımların Kuzey Kıbrıs’ı da etkisi altına alarak yasadışı Kuran kursları düzenlenmesini protesto etti ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, ‘‘Ülkemiz eğitim sistemini yeniden yapılandır maya dönük çalışmalar devam ederken Türkiye’nin paralelinde yürütülen politikalar sonucu eğitim reformu tehlikeye düşürülmüştür’’ dedi. KKTC Bakanlar Kurulu’nun bu yılki yatırımlar bütçesi için din işlerine 3 milyon YTL ayırırken eğitime 4 milyon 500 bin YTL ayırdığına dikkat çeken Elcil, şunları söyledi: ‘‘Anlaşılan odur ki eğitim rafa kaldırılırken din işleri önceliğe sahip olmuştur. Bu gelişmelere verilecek en güzel örnek, yaz tatilini fırsat bi len ve Eğitim Bakanlığı ile polisin göz yumması sonucu yasalara aykırı olarak camilerde ve evlerde açılan Kuran kurslarıdır. Laik eğitimin yasalarla yürütüldüğü ülkemizde Eğitim Bakanlığı,Türkiye’deki laiklik karşıtı anlayışı buraya taşıyanlara göz yumarak suç işlemektedir. Konu ile ilgili Hukuk Dairesi’ne (Başsavcılık) yasaları uygulaması için yaptığımız yazılı başvuru konusunu takip etmeye devam ediyoruz.’’ KKTC polisinin de yasadışı Kuran kursları karşısında önlem almadığını belirten KTÖS Genel Sekreteri, şöyle konuştu:‘‘6 yaşındaki kız çocuklarının başlarını türbanla bağlayarak camilere dolduran yobaz anlayışı kabul edemeyiz. Atatürk’ün dediği gibi bu ülkeyi şeyhlerin, müritlerin, yobazların, tekkelerin ülkesi yapmalarına izin veremeyiz. Yobazlığı teşvik eden yönetim anlayışını şiddetle protesto ederiz.’’ Elcil, KKTC hükümetini acilen önlem almaya davet etti. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle