14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 AĞUSTOS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK Araçların yaydığı egzoz dumanları, denizlere akan derelerin pisliği, açıkta kalan çöpler tehlike yaratıyor 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘Halk sağlığı tehdit altında’ ? İstanbul Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, ilaç tasarrufunun insanların hastalanmaması durumunda yapılabileceğini belirterek korumanın da halk ve çevre sağlığının geliştirilmesiyle başarılacağını söyledi. SİBEL BAHÇETEPE Ordu, Erdoğan’ın Huzurunu Kaçırmış! İslam Konferansı için gittiği Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da, gazetecilerle görüşürken medyaya ağır söylemlerden vazgeçmemesi, Erdoğan’ın asap bozukluğu hakkında fikir veriyor. Başbakan’ın cinleri, yine tepesinde. Yorgun ve yılgın olmasını, izlediği yol haritasındaki engebelerin gözle görülür şekilde artması nedeniyle durumunu doğal karşılamak mümkün. Ama, bu asabi tansiyon artışıyla işi daha ne kadar götürebileceğini tahmin etmek zor. Ordu’daki fındık mitingine katılanların sayısının, uzun süreden beri medyaya maniple edilen, AKP’nin seçmen kitlesindeki kredisiyle ilgili iyimserlik rakamlarını baş aşağı edecek şekilde olmasının, Erdoğan üzerindeki ilk tepkisi AKP merkez karar organındaki konuşmalarda ortaya çıkıyor. halk sağlığına gereken önemi vermemektedir’’ diye konuştu. Marmara Denizi’ne akan 22 derenin çöplük içinde olduğunu da anımsatan Efendigil Karatay, ‘‘Denize akan bu pislikler tümörlere, erken bunamaya, kanserlere, sinire, tansiyona ve daha birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Son olarak İstanbul’un çeşitli semtlerinde ortaya çıkan kuduz vakaları da pislikten ortaya çıktı’’ açıklamasını yaptı. Dere, de pislikten geçilmiyor Sağlıkta tasarrufun ancak halk sağlığına verilen önemle olması gerektiğini kaydeden Efendigil Karatay, şunları söyledi: ‘‘Kadıköy Moda’daki Kurbağalı Dere pislikten geçilmiyor. Derede çift kişilik yataktan, koltuğa kadar her şeye rastlamak mümkün. Bu derelerden çıkan zehirli gazları soluyan insanların birçok hastalığa yakalanması sürpriz değil. Bizler zehir dünyası içindeyiz ve bundan haberimiz yok. İstanbullu zehir soluyor. Bugüne kadar 87 ulusal toplantıya 299 bildiri, 87 uluslararası toplantıya 201 bildiri, 201 ulusal makaleye, 187 uluslararası makale ve daha birçok araştırmaya imza atan İstanbul Bilim Üniversitesi olarak sağlıklı bir topluma yönelik yeterli sağlık personeli oluşturmak, sağlıkta uluslararası arenada söz sahibi olabilmeyi hedefliyoruz.’’ Demir yumruk beklentileri... Mitinge katılanların sayısının ertesi günkü yazılı basına 80 bin olarak yansımasını kabul edemeyen Başbakan, kentteki toplantı alanının en çok 25 bin kişi alabileceğinden söz açıyor. Daha sonra toplantıya katılmış olanların tümünün fındık üreticileri olmadığını söylüyor. Bu duyumlarına adeta bir teselli ikramiyesi olarak da PKK, THKPC ve TİKKO gibi yasadışı örgütlerden de toplantıya destek geldiğini söyleyebiliyor. Bu sonuncu gözlemiyle, pazar günkü tepki mitingini mi küçültmeyi amaçladığını, yoksa yasadışı terör örgütlerinin sayısal gücünü mü kamuoyu önünde büyülttüğünün farkında bile olmadığını söylemek gerçekten zor. Ancak Başbakan’ın, o yol kapatılma olayına müdahale edilmesi için gerekli emri kendisinin verdiğini söyleyerek emniyet müdür vekilini görevden aldırtması da gösteriyor ki Erdoğan, yolu kapatanlara karşı zor kullanılmasından yanadır. Bir anlamda şahindir. Demir yumruk sahibidir. Ordu toplantısına kendisinin dün söylediği kadarıyla 30 bin yurttaş katılmış bile olsa, yine resmi açıklamalara dayanarak belirtelim ki, olay günü görev alan 400’ü aşkın polis ve bir o kadar da jandarma, kapatılmış yolu açmak için 1960 öncesinde rahmetli Celal Bayar’ın Sıkıyönetim Komutanı Namık Argüç’e verdiği talimatta söylenildiği gibi ‘‘halkı tenkil’’ mi edecekti? İstanbul Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, Sağlık Bakanlığı’nın tasarruf için bazı ilaçları ödeme listesinden çıkarmasının tasarruf sağlamayacağını belirterek ‘‘İstanbullular zehir soluyor. İnsanlar az hastalanırsa, o zaman ilaçta tasarruf yapılmış olur. Bunun için halk ve çevre sağlığına önem verilmelidir. Hekime giden insan sayısı azaldığı zaman, ilaç kullanımları da azalır” dedi. Kadir Has Üniversitesi’nden ayrılarak Mart 2006’da Türk Kardiyoloji Vakfı tarafından Esentepe’de kurulan ve Tıp Fakültesi, Florence Nightingale Hastanesi Hemşirelik Yüksekoku Kurbağalıdere’deki çöpler İstanbul’un orta yerindeki pisliğin boyutlarını gözler önüne seriyor. lu, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü bölümleri bulunan İstanbul Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Efendigil Karatay, üniversite olarak insan sağlığını ön planda tuttuklarını söyledi. Eğitimlerinde çevre ve halk sağlığına ağırlık vereceklerini dile getiren Efendigil Karatay, İstanbul’un en lüks semtlerinde çöplerin geçit vermediğinin altını çizdi. Türkiye’de ciddi bir sağlık politikasının olmadığına dikkat çeken Efendigil Karatay, Türkiye’de halk sağlığı programlarına gereken önemin verilmesi gerektiğini söyledi. Efendigil Karatay, ‘‘Araçların yaydığı egzoz dumanları, vapurların çıkardığı dumanlar, denizlere akan derelerin pislikleri, cadde boylarında açıktaki çöpler halkın sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Halk sağlığı çok önemlidir. Ancak devlet, TTB VE İTO’DAN PROTESTO ‘Kızılay ihalesi iptal edilmeli’ İstanbul Haber Servisi Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası üyeleri, Türkiye Kızılay Derneği’nin Adatepe ve Altıntepe Kızılay Tıp Merkezi ile bir fizik tedavi ünitesini gazete ilanı yoluyla işletim hakkını kiraya vermek istemesini protesto etti. Kararın bir an önce geri çekilmesi gerektiğini belirten üyeler, ‘‘Kızılay da mı özelleştirmenin kurbanı oluyor’’ diye sordular. Bostancı’daki Altıntepe Tıp Merkezi önünde dün bir araya gelen üyeler, ‘‘Sağlıkta bir skandal daha: Kızılay satışa çıkıyor’’, ‘‘AKP usulü Robin Hood, yoksuldan al, zengine ver’’, ‘‘Kızılay ticareti bırak, Lübnan’a bak’’ dövizleri açtılar. Tıp merkezinin önünde açıklama yapan TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Ali Çerkezoğlu, geçen hafta ulusal bir gazeteye verilen ilanla, iki tıp merkezi ile Fizik Tedavi Ünitesi’nin işletim hakkının kiraya verilmek üzere ihaleye çıkarıldığının ortaya çıktığını anımsatarak ‘‘Kızılay Derneği olmak üzere tüm kurumlar bu ihaleyi iptal etmeli, bölge halkının ve burada hizmet veren çalışanların mağduriyetleri giderilmelidir’’ dedi. Çerkezoğlu, Kızılay’ın başta sağlık olmak üzere her türlü hizmeti vermesi gerektiğine dikkat çekerek ‘‘Kızılay’ın misyonu bu mudur? Halka hizmet vermesi gereken bu kurum, satışla ilgileniyor’’ diye konuştu. Türkiye Kızılay Derneği’nin ‘‘kâr, hırs ve rekabet’’ girdabına kendini kaptırdığını ifade eden Çerkezoğlu,‘‘Kızılay tarafından kâr amacı güdülmeden çalıştırılması için verilen gönüllü bağışlarla oluşturulan tıp merkezlerinin Kızılay Derneği yönetimince bu biçimde basit mali hesaplarla ihale konusu edilmesinin, Kızılay’ın toplumdaki imajını nasıl etkileyeceğinin bilinmesini istiyoruz’’ dedi. ‘Sözleşmeli köle olmayacağız’ Sağlık Bakanlığı’nın ‘‘Atama Nakil Yönetmeliği’nin ‘‘kitlesel sürgüne’’ neden olacağını savunan sağlık emekçileri uygulamayı protesto etti. KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Aksaray Şubesi tarafından dün Eyüp Devlet Hastanesi önünde yapılan protesto gösterisinde yönetmelikle sözleşmeli kölelik, sürgün dayatıldığı savunuldu. İzProf. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR mir’de de SES İzmir Şube Sekreteri Fahri Demirci, Sağlık Bakanlığı’nca değiştirilen ‘‘Sağlıkta Değişim Projesi’’ kapsamında hizmet puanlarına göre çalışanların atamalarının yapılması uygulamasını kabul etmediklerini belirtti. Adana Tabip Odası ve SES de çıkarılan yönetmeliğin hukuka aykırı olduğunu ve iptali için hukuksal girişim başlattıklarını açıkladı. Bu da benim önerim... Dün Kuala Lumpur’daki hasbıhalinde gazetecilere Ordu mitingine katılanların sayısını emniyetin saptamasına göre 30 bin olarak tanımlarken aynı kaynağın, yani hükümet komiserinin bu sayının üç katını bulan tutanağını göz ardı ettiğinin bile farkında olmadığı anlaşılıyor. 30 ya da 80 bin. Acaba bir karşı miting düzenleyerek AKP’nin izlemiş olduğu fındık politikasının nasıl vatandaşın yararına olduğunu, suçlunun başkanlık yaptığı hükümette değil, işi yüzüne gözüne bulaştıran Fiskobirlik’te bulunduğunu kürsünden üretici vatandaşlarına kullanmayı düşünmez mi Sayın Başbakan? Dünkü sohbeti sırasında Cüneyd Zapsu’nun suçlanmasına yine itiraz etmiş ve kendisine görsel medyaya çıkarak canlı yayında, bir grup gazeteci ile sorunu tartışması tavsiyesini yaptığını da söylemiş. Ben en kestirme yöntemin, Erdoğan ve Zapsu’nun Ordu’da aynı toplantı alanında kurulacak kürsüde, halka fındık olayının AKP gözlüğüyle nasıl görüldüğünü anlatmaları olduğunu düşünüyorum. Öyle bir toplantıya hem yurdun dört bir yanından gelecek AKP’liler katılma olanağını bulurlar, hem de tek bir televizyon kanalında düzenlenecek açık oturumla sınırlı kalınmadan, ülkedeki ulusal televizyonların tümünün ekranlarından Başbakan’ın düşünceleri, izleyenlerin kendisine göstereceği destek, kıtalar ötesine kadar yayımlanmış olur. Geçen pazar günü yapılmış olan mitingi düzenleyenler de, o toplantıyı abartılı rakamlarla kamuoyuna yansıtmış olan medya da dersimizi öylece almış oluruz. Sayın Başbakan’a da Çankaya yolculuğundan önce bir özgüven tazeleme imkânı yaratılır. Fena mı? Türkiye ulusal gelirinin yüzde 6.5’ini sağlık için harcıyor. Buna karşılık şu sıralarda çarpık sağlık yönetimi halkı perişan etmekte.. Sağlıkta dönüşüm adı altında, sağlık hizmetlerinin sosyal güvenlik sisteminden ayrılarak halkın zorunlu Genel Sağlık Sigortası’na bağlanması öngörülüyor. Buna göre en düşük gelire sahip olan yoksullar bile prim ödeyecek. IMF’nin ve Dünya Bankası’nın empoze ettiği sağlıkta tasarruf önlemleri bütçeden 3.5 milyar YTL’nin kesilmesine yol açıyor. Bu yüzden kamu sağlık kuruluşlarının hizmetlerinin karşılığı ödenemiyor ve devlet hastanelerinde, tıp fakültelerinde büyük bir yoksunluk yaşanıyor. Çeşitli Sağlıksız Durumlar 1 Temmuz’da yayımlanan inanılmaz bir hükümet genelgesi ile kişi başına tüm bakım ve incelemeler için 3060 YTL arası ödeme yapılması öngörülüyor. Parlak öğrencilerimden Prof. Ahmet Saltuk bu haftaki Strateji ekinde bütün bu olumsuz gelişmeleri geniş bir şekilde ve detaylı olarak işliyor. Serbest piyasa ekonomisi, küreselleşme kapsamında her sektörde olduğu gibi sağlıktaki özelleştirmede, açlık sınırında yaşayan milyonlar, büyük bir işsizler ordusu ve en önemlisi emeği ile yaşamını sürdüremeyen halk kitlesidir söz konusu olan. Bütün bunları görmezden gelip ahlak neden bu kadar bozuldu diye soranlar, din iman diye ahkâm kesenler var bu memlekette. Bir fakülte hastanesinde (İstanbul) yoğun bakım ünitesinin kapalı olması ne demektir? Laboratuvarların gerekli malzemeden, kitlerden yoksun bırakılması, çalışamaz duruma getirilmesi, uzman kişilerin özel laboratuvarlara kaçırılması, nasıl görmezden gelinebilir?.. İlkeli öğretim üyelerinin yakınmalarına, çırpınışlarına, tepkilerine tanık oluyorum. Peki İstanbul ve Cerrahpaşa tıp fakültelerindeki öğretim üyeleri, neden gür bir sesle bu durumları protesto etmiyor? Rektörün ve dekanların sesini, feryadını duyuyor musunuz? Halktan ve hastalardan dinlediğim yakınmalar arasında doktorların davranışı ve tutumu da önemli bir yer tutuyor. Bize yeterli vakit ayırmıyorlar, bizi aydınlatmıyorlar, bilgi vermiyorlar, reçeteyi verip gönderiyorlar... gibi. İlginç bir anı aktaracağım. İskoçya’da bir konferans dinledim. Hastalar ve yakınları bir araya gelip doktorların davranışlarından, ilgisizliğinden şikâyetçi oluyorlar. Bu şikâyetlerini İskoçya sağlık yönetimine iletiyorlar. Yönetim bazı incelemeler sonucu İskoçya’daki hekimlerin “İletişim Yetenek” kursuna katılmalarını zorunlu kılıyor. Ne dersiniz, bizde de böyle bir kurs yararlı olabilir miydi? [email protected] Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net BALIKESİR’İN HAVRAN İLÇESİNDE 5 AYDIR BULUNAMIYOR TURUNÇ OTEL ???? Traktör ve römorku uçtu İstanbul Haber Servisi Nature Gıda Zeytinyağı Fabrikası’na ait bir traktör ve römorku 5 aydır bulunamıyor. Yetkililer, Balıkesir’in Havran Belediyesi itfaiye garajı yakınına park edilen traktörle römorkun ve çalanların küçük bir ilçede bulunamamasını üzüntüyle karşıladıklarını söylediler. Çanakkale Eceabat’ta kurulu Nature Gıda Zeytinyağı Fabrikası’nın işlettiği Havran Belediyesi’ne ait zeytinliklerde kullanılan 17 AH 675 plakalı Massey Ferguson marka traktör ve bağlı römorku fabrikanın şoförü tarafından bir arkadaşının çalıştığı işyerine bırakıldı. İşyerinin rahatsızlığını bildirmesi üzerine traktör, Havran Belediyesi’nin bir çalışanının bilgisi dahilinde itfaiyenin garaj olarak kullandığı alana park edildi. Ancak Nature Gıda yetkilileri, 27 Mart 2006 tarihinde İtfaiye Garajı’nda traktör ve bağlı römorku bulamadılar. Nature Gıda Ürünleri Üretim ve Pazarlama Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Günay Çapan, Havran Cumhuriyet Savcılığı’nın da soruşturduğu hırsızlık olayıyla ilgili olarak ‘‘İtfaiye araçları, belediye araçları çalınmazken bizim traktörün buhar olup ortadan kaybolması anlaşılır gibi değil. Havran’ın köylerine gidip kahvede oturduğumda yanıma gelen köylüler traktörü sorup geçmiş olsun diliyor. Hiç tanımadığım köylü traktörün çalındığını biliyor. Ancak emniyet ve belediye yetkilileri bilmiyor’’ diye konuştu. Turunç Marmaris HER ŞEY DAHİL Denize sıfır özel plaj (şemsiye, şezlong ücretsiz), hamam, fitness center ve sauna ücretsiz, 3 adet büyük havuz, 2 adet çocuk havuzu, geç kahvaltı (10.30), çocuk animasyonu, gençlere ve yetişkinlere günboyu gece animasyonları, mini disko (çocuklar için), geceyarısı çorbası, limitsiz alkollüalkolsüz yerli içecekler (10.3024.00) 06 yaş ücretsiz 712 yaş %50 indirimlidir. Kredi kartına 1 peşin 4 taksit www.turuncotel.com.tr İletişim: 0537 824 85 70 0555 364 65 70 Cumhuriyet okurlarına özel fiyat BODRUM’UN BİTEZ KOYU’NDA MAVİ BAYRAKLI, DENİZE SIFIR MANUELA HOTEL sizi bekliyor. Özel plaj keyfi, konforlu odalarda TV klima rahatlığı, 20 yılı aşkın, kaliteli ve güleryüzlü hizmetiyle siz Cumhuriyet okurları için 60 YTL. Tam pansiyon, gazeteniz kahvaltı masanızda... Tel: 0 252 363 79 04, Cep: 0 533 722 81 81, Faks: 0 252 363 77 88 www.manuelahotel.com ‘Hırsızlığa kayıtsız kalındı’ İlçede yüzlerce insana iş olanağı yarattıklarını, mevsimlik işçi çalıştırdıklarını anlatan Çapan, ‘‘Bu tür yerlerde kimin ne yaptığını herkes bilir. Şasi numarası, plakası olan bir traktörün aylardır ortalarda dolaştığı halde bulunamaması, bu hırsızlık olayına kayıtsız kalınması, bizi hem hayrete düşürüyor hem de mağdur ediyor’’ dedi. BAKIRKÖY 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN DÜZELTME İLANI Dosya No: 2005/2233 Talimat 24.07.2006 tarihli Cumhuriyet gazetesinde 36384 Basın numarası ile Bakırköy 4.İcra Müdürlüğü’nün 2005/2233 Talimat Dosya No. ile yayımlanan Gayrimenkul Satış İlanında: TAPU KAYDI kısmında “Bakırköy 1. Bölge Tapu Sicil Müd.nün 10.10.2005 tarih ve 11036 yev. sayılı yazılarına göre; İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Şenlik Mah.si, Florya Çiftliği Sok.da kain 77 Pafta, 726 Ada, 70 Parsel sayılı taşınmazda 25/120 arsa paylı 1. Kat (6) nolu çatı arası piyesli mesken vasıflı taşınmazın tamamı” yazılması gerekirken sehven “Bakırköy 1. Bölge Tapu Sicil Müd.nün 10.10.2005 tarih ve 11036 yev. sayılı yazılarına göre; İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Şenlik Mah.si, Florya Çiftliği Sok.da kain 77 Pafta, 726 Ada, 70 Parsel sayılı taşınmazda 25/120 arsa paylı 1. Kat (o) nolu çatı arası piyesli mesken vasıflı taşınmazın tamamı” yazılmıştır. Düzeltilerek ilan olunur. Basın: Tashih AŞKALE ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN ESAS NO: 2006/37 / KARAR NO: 2006/67 Davacı Kiyas Akçalı tarafından davalı nüfus müdürlüğü aleyhine mahkememize açılan İsim Tashihi davasının yapılan 25.05.2006 tarihli duruşması sonunda; Davacının davasının KABULÜ ile; Yusuf ve Bedriye oğlu Aşkale 10.03.1942 doğumlu Kiyas Akçalı’nın Kiyas olan isminin nüfus kaydına Kıyas olarak tashihen tesciline karar verilmiş olup, kararın davacıya tebliğinden itibaren 15 gün, davalı nüfus idaresi yönünden 1 ay içinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 19.07.2006 Basın: 34715 Nature Gıda Zeytinyağı Fabrikası’na ait bir traktör ve römorku, Balıkesir’in Havran Belediyesi itfaiye garajı yakınından çalındı. Eşim Cemal Uygur’dan kalan Gazi kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. RABİA MELAHAT UYGUR Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. HASAN ALPER AŞIK CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle