14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 AĞUSTOS 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Dışişleri Bakanı, The Washington Post için yazdığı makalede Amerika’ya ağır eleştiriler yöneltti BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Gül Washington’ı suçladı Dış Haberler Servisi Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Lübnan’da süregelen trajedinin, ABD’nin özgürlük ve adalet konularındaki liderlik mirasına ilişkin dünyada sorular uyandırdığını ve Ortadoğu’nun demokratik dönüşümüne yönelik umutların da paramparça olmasına yol açtığını belirtti. Gül, ABD’nin en önemli gazetelerinden The Washington Post’ta yayımlanan makalesinde Washington yönetimine ağır eleştiriler yöneltti. Gül makalesinde, ‘‘Lübnan’da gözümüzün önünde gelişen ağır trajedi ve üç haftadır süren acılardan sonra uluslararası toplumun bunu hâlâ sona erdirememesi, maalesef ABD’nin özgürlük ve adalet konularındaki gururlu mirasına ilişkin sorular uyandırıyor. Benim kuşağım, demokrasinin yüksek değerlerinin yanında duran bir ABD imajıyla büyüdü. Bu nazik, kibar ulus görüntüsü, Lübnan’daki olaylar gelişirken dünyanın her yerinde milyonlarca insanın bunu korkuyla izlediği bir ortamda donuklaşıyor’’ dedi. Bugün Lübnan’daki yıkımın canlı görüntülerinin doğrudan insanların evine yansıtıldığını, Beyrut sokaklarını yakıp yıkan her bombanın aslında her yerde insanların vicdanlarını da vur İçimizdeki Çatışma En Önemlisi... Türkiye içinde her alanda bir çatışma içindeyiz. Çatışma yerine sürtüşme veya çelişki sözcüklerini tercih edenler çıkabilir. 1 İş hayatında Sinan Aygün’ün yaklaşımı içinde ona destek verenlerle Washington’ın ve Brüksel’in gözlüğü ile Türkiye’ye bakan iş çevreleri arasındaki çatışma. 2 İkinci Cumhuriyetçiler ve köktendinci değerleri öne çıkaran odaklarla Cumhuriyetçi ve Atatürkçü değerleri savunanlar arasındaki kavga. 3 Liberal ekonomik yapıyı savunanlarla ‘‘Sosyal devleti bırakmamak gerekir’’ diyenler arasındaki çekişme. 4 Avrupa ve ABD ile Ortadoğu’da ortak çıkarlarımız var; onlarla birlikte hareket etmeliyiz görüşünü savunanlarla ‘‘İşgalcilerle işbirliği yapmayalım, Ortadoğu batağına saplanmayalım’’ diyenler arasındaki kavga. 5 Lozan’a ve Türkiye’nin bütünlüğüne dört elle sarılanlarla ABD ve AB’nin yeni haritalarını ‘‘tepki göstermeden seyredenler ve hatta destekleyenler’’ arasındaki çatışma. Bunlar gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında açıktan açığa görülen karşıtlıklar. Gazete haberleri, köşe yazarları, ekran yorumcuları bu cepheleşmenin tarafları olarak karşı karşıya geliyorlar. Bunların çok büyük bölümü ‘‘fikir farklılığının ve tartışmanın çok ilerisinde bir cepheleşme’’ biçiminde derinleşiyor. Türkiye adeta bir iç çatışmaya sürükleniyor. übnan’daki trajedinin, ABD’nin özgürlük ve adalet konularındaki liderlik mirasına ilişkin dünyada sorular uyandırdığını vurgulayan Abdullah Gül, şunları kaydetti: ‘‘Dünyanın her yerinde aynı soru soruluyor: Tek başına bu trajediyi durdurma olanağına sahip olan dünyanın tek süper gücü, insanların bu kadar acı çekmesine neden göz yumuyor?’’ L duğunu belirten Gül şunları kaydetti: ‘‘Dünyanın her yerinde aynı soru soruluyor: Tek başına bu trajediyi durdurma olanak ve yeteneğine sahip olan dünyanın tek süper gücü, insanların bu kadar acı çekmesine neden göz yumuyor ve merhamet çağrılarını neden karşılıksız bırakıyor?’’ Gül, ‘‘Bizim, ABD ve diğer müttefiklerle binbir çabayla geliştirilmesine uğraştığımız Ortadoğu’nun demokratik dönüşümüne yönelik umutlar da bölge insanlarının yaşamları gibi paramparça oluyor’’ ifadesini kullandı. Ortaya çıkan derin öfke duygu sunun, sorumlu hükümetleri, halklarının haklı yere ortaya çıkan kızgınlıklarıyla başa çıkma gibi zorlu bir sınavla karşı karşıya bıraktığını ve bu ortamda radikallerin ve fanatiklerin, eylemlerini haklı göstermeye ve etkilerini genişletmeye çalıştığını belirten Gül, kimsenin buna izin vermeye hakkı olmadığını yazdı. Bu durumun, uygarlıklar arasında gereken diyalog ve anlayışa yardımcı olmadığını kaydeden Bakan Gül, bu enformasyon çağında yüksek ahlaki değerleri korumanın her zamankinden daha gerekli olduğuna dikkat çekerek ‘‘Ortak vicdanımızın günlerdir bize yapmamızı söylediği şey için hepimizin harekete geçmesi gerekiyor’’ dedi. Gül, ‘‘Asimetrik tehditlerle karşılaşıldığında güvenliğe ilişkin klasik kavramlarımızın sınırlı kaldığını Lübnan’da bir defa daha gördük. Gerçek şu ki orantısız ve ayrımsız güç kullanılması, zor durumları daha da zorlaştırırken hiç kimsenin güvenliğini de arttırmıyor’’ dedi. Mevcut kriz için tek çözüm yolunun, Ortadoğu’da çıbanlaşan sorunların temeline ve bu çatışmanın kökenine inecek şekilde uluslararası toplumun kararlı şekilde eyleme geçmesi olduğunu belirten Gül, ‘‘Etkili olabilmesi için başkalarından uymaları istenen değerlere kendisi de uyan gerçek bir liderlik gerekiyor’’ dedi. Öte yandan, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, İsrail’in saldırılarını değerlendirmek üzere dün olağanüstü toplandı. Toplantı öncesi konuşan Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış, İsrail’in devlet terörü uyguladığını belirterek, ‘‘Hitler’in yaptığı soykırımın acısını İsrail’in masum insanlardan çıkardığı izlenimi var. İsrail’in cezasını bulması için Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi harekete geçmeli yoksa bu işin duracağı yok’’ dedi. Alttaki ikinci halka çatışmalar Moskova’dan Tahran’a çağrı ? MOSKOV A (AA) Rusya, İran’a, uranyum zenginleştirme programını 31 Ağustos’a kadar durdurması yönünde BM Güvenlik Konseyi’nin tanıdığı süreye uyması çağrısında bulundu. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, BM üyesi olan İran’ın Güvenlik Konseyi’nin kararlarını uygulaması gerektiği belirtildi. Kararda, İran’ın uranyum zenginleştirme programını askıya almaması halinde yaptırımlarla karşılaşabileceği uyarısı yer almıştı. Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, kendilerine baskı yapılamayacağını söylemişti. İKÖ toplantısında konuşan Başbakan, ‘Bu savaşın galibi olmayacaktır’ dedi Erdoğan: Bu savaş meşru değil aşbakan Erdoğan, uluslararası güç konusunda B şunları söyledi: Bu güç, BM çatısı altında olmalı, tarafların rızasına dayanmalıdır. Görev tanımında olmayan bir barışı tesis etmek ya da birinden yana veya diğerine karşı olacak biçimde muhteva taşımamalıdır. Ateşkes sağlandığında, uygun siyasi koşullar hazırlandığında Türkiye olarak biz de bu güce katkıda bulunmayı değerlendiriyoruz ve buna hazırız. Dış Haberler Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan’daki savaşın meşru kabul edilemeyeceğini belirterek ‘‘Bu savaşın galibi olmayacaktır’’ dedi. Erdoğan dün İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Yürütme Kurulu’nun İsrail’in Lübnan ve Filistin’deki saldırılarıyla ilgili olarak Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da yaptığı toplantısına katıldı. Başbakan Erdoğan, açılışta yaptığı konuşmada, İsrail’in Lübnan’da yaptıklarının orantısız güç kullanımı olduğunu, kadınlarla çocukların göz göre göre öldürüldüğünü belirtti. Erdoğan, ‘‘Hiçbir gerekçe bu yapılanı masum gösteremez. Bu satehlikeli gidişatı, akan kanı durdurmak, barışı tesis etmek zorundayız’’ diye konuştu. ‘‘Filistin ve Lübnan halklarının acısını dindirmek üzere bütün enerjimizi ortaya koymamız ve bütün imkânlarımızı seferber etmememiz gerekli’’ diyen Erdoğan, Lübnan’daki büyük yıkımın Filistin meselesinden, hatta daha geniş ölçekte medeniyetler ittifakı ve barış içinde bir arada yaşama kavramından bağımsız olarak ele alınamayacağını belirtti. Afganistan’da bombalı saldırı ? KANDAHAR (AA) Afganistan’ın Kandahar vilayetinde bombalı araçla düzenlenen saldırıda 21 kişi öldü. Polis, bir pazaryerinde NATO askeri konvoyunu hedef alan saldırıda ölenlerin, aralarında çocukların da bulunduğu siviller olduğunu belirtti. Polis, saldırıda NATO askerleri arasında kayıp olup olmadığının henüz belirlenemediğini kaydederek ‘‘Bu, NATO’yu hedefleyen bir intihar saldırısı, ancak saldırıda onların yerine 21 sivil öldü’’ dedi. Kandahar’da yola yerleştirilen bir bombanın patlaması sonucuysa bir Kanada askeri öldü. BM vurgusu Saldırılar yüzünden evlerini terk etmek zorunda kalan Lübnanlılar, ayrı düştükleri yakınlarını bulmak amacıyla bilgi merkezlerinde uzun kuyruklar oluşturdu. (Fotoğraf: AFP) ‘French fries’ kongreye döndü ? WASHINGTON (AA) ABD Kongresi’nin kafeteryalarının mönülerinden, Fransa’nın Irak savaşına karşıtlığına misilleme olarak 3 yıl önce çıkarılan ‘‘french fries’’ (patates kızartması) ifadesi yeniden kullanılmaya başlandı. Mönülere 3 yıl önce ‘‘freedom fries’’ (özgürlük patates kızartması) ifadesini yazdıran iki Cumhuriyetçi milletvekili son haftalarda tutumlarını gevşettiler. Kongre’deki son iki kafeteryanın da french fries ifadesinin mönülerde yer almasını kabul etmeleri üzerine, Fransa ile küslük de sona ermiş oldu. Başbakan Erdoğan, İsrailLübnan sınırına konuşlandırılması öngörülen gücün zamanlaması, yetki alanı ve yapısının İKÖ açısından önemle değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek şunları kaydetti: ‘‘Bu güç BM çatısı altında olmalı, tarafların rızasına dayanmalı, güven ve istikrarı sağlamaya yetecek bir çeşitliliği de içinde barındırmalıdır. Görev tanımında olmayan bir barışı tesis etmek ya da birinden yana veya diğerine karşı olacak biçimde muhteva taşımamalıdır. Ateşkes sağlandığında, uygun siyasi Erdoğan, İKÖ toplantısı için koşullar hazırlandığında, gittiği Kuala Lumpur’da İran Türkiye olarak biz de bu Cumhurbaşkanı Ahmedinejad güce katkıda bulunmayı ile bir araya geldi. değerlendiriyoruz ve bu(Fotoğraf: REUTERS) na hazırız.’’ vaş hiçbir şekilde meşru olarak kabul edilemez. Bu adil İKÖ İsrail’i kınadı olmayan bir savaştır. Bu saİKÖ ülkeleri dün acil ateşvaşın galibi olmayacaktır. Nef kes çağrısında bulundular. ret tohumları eken, radikaliz Endonezya’nın Devlet Başme götüren bir savaştır. Kor kanı Susilo Bambang Yudkunç küresel yeni bir yangı hoyono, ‘‘Bu savaş durmalı. nın, büyük bir felaketin biz Aksi halde bu, İslam dünyaleri beklediğini söylemek ke sının radikalleşmesine yol açahanet olmayacaktır’’ dedi. cak, hatta bugün ılımlı olanBaşbakan Erdoğan, Irak’ta ların bile... Böylece, nihai kâgüvenlik sorunu devam eder busa, yani medeniyetler çatışken bölgede patlak veren masına bir adım kalmış olayangının bölgenin dayanma cak’’ diye konuştu. sınırlarını zorlamaya başlaİran Cumhurbaşkanı Mahdığını kaydederek ‘‘Bu yan mud Ahmedinejad da, ‘‘Çagının söndürülmesi şarttır. tışmaya asıl çare Siyonist reHatta Ortadoğu’nun hassas jimin ortadan kalkması olsa dengeleri bu gerilimleri da da şu aşamada acil bir ateşha fazla taşıyamayacaktır. kes sağlanmalı’’ dedi. Ortadoğu halkları barış ve Toplantının sonuç bildiradalet istemektedir. Bu sa gesinde, ateşkes çağrısı yavaşın yaygınlaştırdığı ümit pılarak İsrail’in acımasız sizlik ve çaresizlik psikoloji saldırıları kınandı, sivillersi, radikalizmin istismarına le BM gözlemcilerinin öldüelverişli bir ortam meydana ğü saldırıların soruşturulgetirecektir. İKÖ olarak bu ması istendi. Görünen bu cepheleşmenin altında ‘‘cephelerin içinde de keskin farklılıklar ve bölünmeler var’’. Birkaç tanesini sıralayalım: 1 AKP’nin orta ve alt kademelerinde üst yönetime karşı geniş bir muhalefet var. Hangi konularda? Washington ve Brüksel ile ‘‘ölçüsüz ve tek yanlı işbirliği istemeyenler’’ büyük çoğunlukta. Bunlar üst yönetimden hoşlanmıyorlar. İsrail ile ‘‘el altından sürdürülen yakınlık’’ rahatsızlık yaratıyor. Gayri milliliğin ucunda ‘‘Batı emperyalizminin iyice ortaya çıkışı’’, maskeleri düşürüyor. Batı’nın emrinde bir İslamcılığa tepki gösteriyorlar. 2 Gayri milli sermaye çevrelerinin içinde, ‘‘Lozan’ın ve Cumhuriyetin tartışmaya açılmasından’’ rahatsızlık duyanlar var. Amerika ve Avrupa ile işbirliğine varız, ama nereye kadar diye sorgulayanlar artıyor. ‘‘Lozan’ı da bozacak bir işbirliğinden korkanlar’’ içten içe tepki gösteriyorlar. Hele AKP hükümetinin ‘‘yabancı tekellerle aşırı ve özel işbirliği’’ eklenince işin boyutlarının daha da ağırlaştığını görüyorlar. 3 Doğu’daki Kürt kökenli vatandaşların da çoğunluğu sınırların değişmesinden, emperyalizmin bölgedeki operasyonlarından hoşlanmıyor. 4 Ulusal cephede olduğuna inanılan sosyal demokrat partilerin de tabanları kıpır kıpır. Ulusalcı ve sosyal demokrat cephenin ‘‘bu felaket günlerinde daha eylemci ve net olması gerektiği’’ görüşünde olanlar çoğunlukta. Üst yönetimler ılımlı baksa bile aşağısı kaynıyor. Fındık olayında bunu yaşadık. Üstte görülen genel cepheleşmenin yanında, cephelerin içinde de bölünmeler var. Aslında ‘‘genel ve özel bölünmelerin’’ gerisinde çok net iki yol ortaya çıkıyor: ABD ve AB’nin giydirmek istediği deli gömleğini giyerek yavaş yavaş parçalanmak ve sömürgeleşmek, Ya da solcusu, tutucusu, milliyetçisi ‘‘Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkarak Lozan’a dört elle sarılmak’’ ve emperyalizme karşı ulusalcı cephede bütünleşmek. Herkes seçimini bu iki yola göre yapmak zorunda, başka bir yol yok. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Lübnan Başbakanı: Ölenlerin 3’te 1’i 12 yaşın altında Kayıplar 1000’e yaklaştı Dış Haberler Servisi İsrail birlikleri Güney Lübnan’da bazı köylerin denetimi için Hizbullah militanlarıyla çarpışırken İsrail uçakları dün yine Beyrut’un güneyine bomba yağdırdı. Çatışmalarda 2 İsrail askerinin öldüğü bildirildi. Lübnan Başbakanı, 25. gününe giren saldırılarda bugüne kadar verdikleri kayıpların sayısının 900’ü geçtiğini açıkladı. Güney Lübnan’da yaklaşık 10 bin askerden oluşan 6 tugayı bulunan İsrail ordusunun sınırdaki 11 köy ve kasabasının denetimi için Hizbullah’la şiddetli çatışmalara girdiği belirtiliyor. El Arabiya televizyonu, çatışmalarda 2 askerin öldüğünü, 4 askerin de yaralandığını duyurdu, ancak ayrıntı vermedi. HERKES İSTİFA ETTİ ? İnsan Hakları İzleme Örgütü, İsrail ordusunun bazı durumlarda Lübnan’da sivilleri bilerek bombaladığı izlenimi edindiğini, bazı saldırıların savaş suçu oluşturduğunu bildirdi. İsrail savaş uçaklarının, sınıra 5 kilometre uzaklıktaki Tayyibe köyünü bombaladığı, saldırıda Hani Abdo Marmar adlı bir kişinin evinin isabet aldığı, Marmar’la birlikte karısı ve çocuğunun öldüğü belirtildi. Hava saldırılarında, kuzeydeki Akkar’da bir köprü, Bekaa Vadisi, Suriye sınırı yakınlarındaki karayolları ve güneydeki Nabatiye dahil 70 kadar hedef vuruldu. Meclis’te İsrail’in dostu kalmıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiyeİsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu’nun ‘‘grubun yönetiminde bulunanlar’’ dışındaki tüm AKP’li üyeleri istifa etti. 75 CHP’li üyenin de istifa ettiği açıklanırken komisyonun boşaltılması ve feshe doğru gidilmesi, AKP ve CHP’de çatlağa yol açtı. CHP Manisa Milletvekili Nuri Çilingir ‘‘İsrail kendini savunuyor, üç çocuk öldü diye duygusal hareket edilmez, terörist Hizbullah’ın peşinden gitmek Türkiye’ye yakışmaz’’ derken; CHP Ankara Milletvekili Yakup Kepenek de ‘‘barış için çaba harcanması gerektiğini’’ söyledi. Kana katliamından sonra TBMM’de 273 milletvekili bulunan Türkiyeİsrail Dostluk Grubu’ndan istifalar yoğunlaştı. CHP’li 75 üye istifalarını verdi. Komisyon Başkanı, AKP Adana Milletvekili Vahit Kirişçi’nin ise komisyonu feshetmek yerine, barış için mücadele etmekten yana olduğuna dikkat çekildi. Kirişçi, kendisine resmen ulaşan istifa sayısının 73 olduğunu ve bunlardan 12’sinin CHP’li olduğunu söylerken AKP TBMM Grup Başkanlığı’ndan toplu istifa açıklaması geldi. Bu açıklamada, ‘‘milletvekillerinin istifalarının demokratik tepki olduğu, yönetimde bulunanlar dışındaki tüm AKP’li üyelerin istifa ettiği’’ bildirildi. Bazı CHP milletvekilleri de istifaya karşı çıktı. CHP Manisa Milletvekili Çilingir, ‘‘İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu, karşısında bir terör örgütü bulunduğunu’’ söyledi. Çilingir, ‘‘Hizbullah gösteri yapmış, kara çarşaflı beline bombalar bağlamış kadınlar görülüyor. Böyle bir örgütün peşinden gitmek Türkiye’ye yakışır mı? Lübnan devletse, Hizbullah saldırılarına son vermeli’’ dedi. CHP Milletvekili Kepenek de şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Yönetimin, grubun İsrailli milletvekilleri ile görüşerek, ateşkes sağlanması, sivillerin öldürülmesinin önlenmesi için çaba harcaması gerektiği kanısındayım. İstifadan önce yapılması gereken barış için çalışmaktır.’’ 20 füze göndererek devam etti. Füze saldırılarında toplam 5 İsrailli öldü. Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, İsrail saldırısında 900’den fazla kişinin öldüğünü, 3 bin kişinin yaralandığını ve 1 milyon kişinin yerinden olduğunu söyledi. İslam Konferansı Örgütü’nün Malezya’daki toplantısına telekonferans aracılığıyla katılan Sinyora, kayıpların 3’te birini 12 yaşın altındaki çocukların oluşturduğunu belirtti. 5 İsrailli öldü İnsan Hakları İzleme ÖrHizbullah, önceki gün 231 gütü, İsrail ordusunun bazı füze fırlatmasının ardından durumlarda Lübnan’da sivilsaldırılarına, dün sabah da leri bilerek bombaladığı izlenimi edindiğini, bazı saldırıların savaş suçu teşkil ettiğini bildirdi. Örgüt, İsrail güçlerinin savaş uçakları ve ağır silahlarla, beyaz bayrak asarak kaçmaya çalışan sivil araçlara ateş açtığını da bildirdi. Lübnan Sur Hastanesi, Kana köyüne yönelik saldırıda ölenlerin sayısını 28’e düşürdü. Hastane yetkilileri, ölenlerden 16’sının çocuk olduğunu belirtti. İsrail, Kana’yla ilgili soruşturmasında içinde sivillerin olduğunun bilinmesi halinde binanın vuİsrail’in hava saldırılarında, Lübnan’ın kuzeyindeki Akkar rulma ihtimalinin bulunmadığı kanısına vardı. Köprüsü de yıkıldı. (Fotoğraf: AA) CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle